
yenilik
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
113 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
2
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
yenilik tarafından postalanan herşey
-
Şeytan, Kuranı Allah gönderdi diye sizi kandırıyor !
yenilik şurada cevap verdi: abdullahabdal başlık İslam ve Şeriat
Burada asıl görülmesi gereken yukardaki ifade. Eğer Arap törelerini benimsemeyip Araplar gibi yaşamazsak, hayvan, hatta daha aşağılık oluyoruz. Bu nedenle aynı şeyleri benim de Araplara söyleme hakkım doğuyor. -
MÜSLÜMANLAR ÜZERİNDEKİ ÖNYARGI
yenilik şurada cevap verdi: Meral Koca başlık Dini Konular - Din - Dinler
İdeolojiler, inançlar bizim ezberlerinizdeki gibi değilller maalesef. Küçük yaştan beri bize öğretilen inanç ve ideolojileri sorgulamadığımız için olumsuz taraflarını göremiyor, görmek istemiyoruz. Tüm ideolojiler ve onlara çok benzer inançlar, asıl insanları ötekileştiriyor, düşmanlaştırıyor, sonra da katliamlara yol açıyorlar. Mesela yukardaki inanç söylemine baktığımızda, bir gurubun diğerini ötekileştirdiği görülmektedir. İnançlılar bunun farkına varamıyor, varmak istemiyor, korkudan sorgulayamıyor, görmek, inammak istediği gibi kabulleniyor. Daha başında "inkar edenler" diye başladığı için, fitne ve bozgunculuğa ilk adım atılıyor. -
Diktatörün Söyledikleri ve Yaptıkları İle Örtüşen Sıfatları
yenilik şurada cevap verdi: evrensel-insan başlık Güncel Konular
Pek te şaşırtıcı olmuyor. Toplumsal kültürümüz, eğitim sistemimiz bu. %50 alkış tutuyor. Toplum lideri cumhurbaşkanı bile, "benim memurum işini bilir" diyebiliyor. Bazı yasa temsilcileri tarafından(%50) yolsuzluklar savunuluyor, kurtarılmaya çalışılıyor. Yasa temsilcileri siyasi vesayete boyun eğiyor. Hatta siyasetin göstereceği bir eşeğin adaylığına bile oy vereceğini söylüyorlar. Daha saymakla bitmez. Bunların üstesinden gelecek birey bilinci eğitimi gerçekleşebilecek mi? Ne zaman? Ben son derece ümitsizim. -
Diktatörün Söyledikleri ve Yaptıkları İle Örtüşen Sıfatları
yenilik şurada cevap verdi: evrensel-insan başlık Güncel Konular
Birey bilinci ile bireysel bilinç farkını, bir kez daha kısaca örneklerle açıklar mısın? Teşekkürler. -
Buradaki "zihin yapılandırılmışlığı"nın anlamı biyolojik mi yoksa bilgi yapılandırılmışlığı mı? Eğer bilgi yapılandırılmışlığı ise, yukardaki alıntı cümlenin şu şekilde olması daha mı doğru? Bilissellik, insanoglunun fiziki ya da vucutsal her turlu hareketinin yonunu ve yonlendirimini saglayan, yine kendi ve türünün yapılandırdığı bilginin farkindaligi ve bilincliligidir. "Zihin"in etimolojik karşılığı; akıl, anlama yeteneği.
-
Diktatörün Söyledikleri ve Yaptıkları İle Örtüşen Sıfatları
yenilik şurada cevap verdi: evrensel-insan başlık Güncel Konular
Bunlar dışında aklıma gelen agresifliği var. Toplam olarak tüm bu sıfatların karşılığı heralde iyi niyetli olmamasından, birey bilinç noksanlığından geliyor. Halk buna "sağ duyu" diyor sanırım. Ben ise "sol duyu". Böyle bir kişiliğin iyi niyet kazanması/kazandırılması nasıl olur? Mümkün mü? Diğer başlıkta bunu "zihinsel değişime(devrim), birey bilincine, epistemolojiye, gözlemsel algıya bağladık ama, bunu tetikleyen nedir? Bu kişilik neden bu hale gelmiş? Neden diğerleri bu şekilde değil? Kader mi, aile, çevre, toplum, yönlendirmesi mi? Eğitim yanlışlığı mı? Kişiyi bu olumsuz sıfatlarından acil olarak arındıracak olan nedir? Önceklikle neler yapılmalı? Bu, toplumların en büyük eğtimsel meselesi değil mi? Diğer ilginç bir yön ise, toplumun kişide bu olumsuzlukları görememesi. Yoplum içerisinde %50 taraf bulması. -
İnsanoğlu [ Bilişselsizliği (Noncognitivizm) / Zihniyeti ] Kendilik Sorunu-Qua Felsefesi
yenilik şurada yorum gönderdi evrensel-insan'nın blog başlığı içinde evrensel-insan'in Blogu
Bilinçsizlik konusunda iyi bir açıklama/çalışma olmuş. Eline, beynine sağlık. Bana göre zor anlaşılır da olsa, bir kaç kez okuyarak epeyce yararlandım. Son kısımda da, zihin geliştirici, bilinç kazandırıcı bir soru sormuşsun. İnsan kendisini kısaca doğal ve toplumsal algısıyla kaybetmiş, "Kendisini aradığını farzedersek, NEREDE, NASIL BULACAK? Birincisi, benim aklıma gelen; kendini yine kendi yapılandırdığı epistemeolojik bilgide bulacaktır. İkincisi de yukarda zaten çöyle açıklamışsın: "Yani insanoglu kendilik olarak kendisinin kendi yapilandirilmisligi temelinde kendi fenomenonumeno kavramsal ve biyososyo psiko uclu yapisinin bilincsel olarak algisinda farkinda idrakinda kavranmisliginda degildir. Tabi ki her seyden once KENDINI NE ILE OZDESLESTIRMISSE ONDAN KURTULMASI VE ARINMASI ve de kendi mustakilliginin ve de turunun YAPILANDIRILMIS BILGININ TEK VE ALTERNATIFSIZ YAPILANDIRANI VE ISLETENI oldugunu algilamasi gerekir." Bu tür bilgi paylaşımların sonunda, -acaba konu anlaşılmış mı?- düşüncesi ile soru sormak iyi bir buluş. Hatta bu gibi bilinç açıcı/kazandırıcı soruları, "evrensel insana sorular" a benzer "evrensel insandan sorular" şeklinde bir başlık açarak sorulursa, metinsel yazılar kadar hatta onlardan daha çok ilgi görür düşüncesindeyim. -
Not: Bu iletim bu başlıktaki çelişki iddiası için değil, çelişkiye düşme konusuna genel bakış içindir.
-
"Hayır, bulunulan "çelişkiler" gerçekten çelişkili olsa, en başta ben rahatsız olurum. Öyle bir çelişki olsa, gideremezsem yazmayı bırakırım. Çelişkili söz söylemek beni çok rahatsız eder. Gerçek bir çelişkim olsun, bunu da gideremeyeyim, ben kendim yazmayı bırakır ve kendimi gözden geçiririm." democrossian Kendi çelişkimin farkına önce ben mi varırım, yoksa başka görüşteki birisi mi uyarır. Veya uyarıda haklılık görebilmem için kendi felsefeme nötr mü olmam gerekir? Bu konuda qua temsilcisi ne diyor bakalım; "Birincisi KENDI PENCERESINDEN baktigi icin tum resmi tumuyle goremez." "Ikincisi tum resmi KENDI PENCERESININ DEGERLERIYLE AYRIMCI olarak degerlendirir." "Bir kisi ancak bir kavramdan deger olarak ariinmis ve kurtulmus sa, ancak o zaman o kavrama notr ve disaridan bakabilir." evrensel-insan
-
"Çoklu alıntı" her iki tarayıcı da çalışmıyor.
-
"Bir felsefe anlaşılır, yalın, net anlatılabilir olmalıydı. Felsefeden bahis açınca farklı bir dil kullanılacak diye bir gereklilik yoktur. Bir felsefe, herkesin yalın biçimde anlayacağı kadar net olmalıdır. Yoksa hayatın içinde olmaz." democrossian Katılıyorum. Anlamak için tam bir yıldır, iletilerle boğuşuyorum adeta. Tam anladım sandığımda, yazara soruyorum, gelen cevaplar sonucu yine yanlış anladığımı görüyorum. Ancak, anlaşılır olanlar da, şimdiye kadar edindiğim en kıymetli ve mantıklı bilgiler. Bunu asla inkar edemem.
-
Çoklu alıntı her iki sağlayıcıda da çalışmıyor.
-
Demokrasi zaten her an katlediliyordu.. Demokrasi, kuruluşundan beri mecliste tüm zamanlarda katledliyor. Yasamanın temsil ettiği kesim sömüren kesimdir. Halkın vekili oldukları aldatmacadır. Eğer halkın vekili olsalardı, çıkardıkları tüm yasaları halkları için çıkarırlardı. En basitinden otoriter bürokrat kesim ücretiyle, asagari ücret oranlanırsa söylediğimde haklı olduğum gözükür. Ekonomik varlıkla satın alınan demokrasi, demokrasi midir?
-
Allah varmı yokmu? Herkes fikrini yazsın...
yenilik şurada cevap verdi: metematik başlık Dini Konular - Din - Dinler
Bunlar yüzlerce kez cevaplandı nette, ama belki okunmaştır diye bir kez daha cevaplamaya çalışayım. Eğer inançsız insanlara yada farklı inançlılara dikte yada kendileştirme çabası yoksa elbette tuhaflık yok. Dini zümre devleti yönetemez zira her dini hükümler diğer dinlere ve ideolojilere karşı demokratik değildir. Demokratiktir deniliyorsa dinin içeriği bilinmiyor demektir. Bu durumda dinler tekrar gözden geçirilip sorgulanmalıdır. Saygı gösterene saygı gösterilir. Binlerce yıldır tüm dinler inanmayanları yaktı, yıktı katliam yaptı. Üstelik her gün hayvanlar, hayvandan daha aşağılıklar, pislikler deyip duran inançlılara, inançsızlar neden saygı göstersin? İnançsızların yöntemleri demokrasi ve demokratikliktir. Bu duruş zaten ayrımcılık ve saldırganlık ihtiva etmez. -
Allah varmı yokmu? Herkes fikrini yazsın...
yenilik şurada cevap verdi: metematik başlık Dini Konular - Din - Dinler
Tam aksine bence de tartışılması öncelik taşıyan bir konu. Zira inançlar, günümüzde, bireyin veya toplumların sosyal yaşamını yakından etkiliyor. Amaçları da zaten sosyal yaşamı süresiz etkilemek temellidir. İnançlar, eski çağların mistisizm katılmış ahlaki, kültürel, töresel kabullerdir. Eskiciler bunu halen töresel olarak devam ettirmeye çalışıyorlar. Etkisi günümüzde devleti bile çökertmiş durumda. Etkisinden kurtulmak sorgulamayla, tartışmayla olası. Bireyin, toplumun yaşamını etkileyen, tartışılmayan sorgulanmayan hiç bir olgu kalmasın. -
Anlaşılmayacak galiba. "Bu düzeydeki kişiler" dediğin insanlar için adalet gereksizdir. Çünkü sen de diyorsun ki: Galiba toplumsal bilincin sunduğu tüm aforizmalara tersinden bakmak daha mantıklı. Adalet insanlığın temeli değil, adaletin temeli insanlıktır.
-
Sevgi türlerinin tümü geçicidir, görecedir. Yeni birşey veya yeni birisi çıkar eskiye eğilim azalır. Böylelikle sanki eskiye ihanet edilmiş olunur. Doğa kanunu işte.
- 6 cevap
-
- 1
-
-
Gitmez.. Göndermek gerekli..
-
İnsanlık ve insanlaşma temelli İnsanlık ve insanlaşma temelli adalet bu kadar genelleştirilemez. İnsanlaşmış birey ve toplumlar için adalet değil birey bilinci geçerlidir. Kaldı ki adalet birey bilincine içkindir. Ne gelirse gelsin pek te önemli değil. "Mülk"ün yerine başka bir deyimin gelmesi, adaleti oteriter temsilcilerin elinden alamıyor. Bunun için yine birey bilinci gerekir.
-
Söz konusu insanlık, insanlaşma ise zaten insanlık bu günün anlayışının adaleti temelli olmaz. "İnsan hakları" emperyalizmin hakimiyetindeki süreçte geçerlidir. Bu nedenle "Adalet insan haklarının temelidir." Bilimsel, bilişsel bilinçteki bireye ve oluşturduğu topluma adalet gereksizdir. Bir başka deyişle insanın, insanlaşmanın temeli, bilimsel, bilişsel, birey bilinci kazanmaktır.
-
Bunlara "hakim" denemez. Dense dense, hakimiyetçiliğin hakimleri denir.
-
İşte ben de bunu diyorum. Adalet bu kadar genelleştirilemez. Doğada gördüğüm iki kediye de adil davranmam söz konusu olmayan durumlar olabilir. Beyaz kediden hoşlanmam da siyah kediyi severim. Bunun için beni hakim karşısına mı çıkaracaklar? Neyse konu uzatmayı ben pek sevmiyorum. Söyleyeceklerimi söyledim. Yazılanları bütün oalarak algılamak gerekiyor. Siz "adalet insanlığın temelidir" diyin. Ama hangi adalet? Henüz bilimsel bilinçle oluşturulmuş bir adalet te yok. Olamaz da zaten. Şimdiki adaletin görevi toplumsal ideolojileri yaşatmak içindir.
-
Hem "adalet" günümüz toplumsal kültürleri için geçerlidir. İnsanlaşmış, birey bilinci kazanmış bireyler ve oluşturduğu toplumlar için geçerli değildir. Kimi tatmin edecek, ne için gerekecek?
- 63 cevap
-
- 1
-
-
Ölsem de katılmam dermişim.. Arasında nüans farkı var. Ben sizin deyiminizi zaten yanlış bulmuyorum. Ama deyim eksik kalıyor. Adalet diyince haktan hukuktan bahsetmezsen zaten olmaz ki.. İnsanlık olgusunun içinde sayısızca fiil var. Bunlarda adil olmak gerekmiyor. Mesela benim canım sıkılınca İNSANLIK halim çıkar doğada yürürüm. Doğada bir kedi görünce tutar severim. Hobimdir doğanın fotoğrafını çekerim. Bunlar ve sayılamayacak kadar olanlar hep İNSANLIK. Şimdi bunları düşündüğümde ADALET kavramını insanlık için kullanmak, adaleti çok fazla geneleştirmek oluyor. Ama insan hakları olunca adalet cuk yerine oturuyor. Kaldı ki günümüzdeki ADALETİN temsilciliğini yapan otoritenin kurguladığı adaleti de, "insanlığın temeli" olarak görmek ayrıca tartışılacak bir konu. Ama, "birey bilinci insanlığın temelidir" deyimini çok doğru görüyorum. Asıl adiliyet birey bilincindedir.