Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

antiferro

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    5
  • Katılım

  • Son Ziyaret

antiferro - Başarıları

Acemi

Acemi (1/14)

  • İlk İleti
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. sesini duyabilmek isterdim ama bir yandan da istemezdim ama bir yandan tutulur dilim konusamaz sonra sessizlik ağırgelir tasıyamazdım utanır kendimden suçlamalara girişir kendi kurduğum mahkemelerde kendimi yargılardım sesini duymak isterdim ama bir yandan da çekinirdim de bozulur diye büyüsü ya öpülünce kurbağa yüzü o yakısıklı prens olamam diye...
  2. sırrına ermiş bir ölümlü gibi günümü bekliyorum emekliliğe hak kazanmış yaş haddinden cok genç insanların genç ve mutlu olmasına izin verilmiyor artık illaki ihtiyar olmalısın ve iş işten geçmiş olmalı kimsenin bir digerine tahammülü yok artık ne benden zengin olsun ne de benden mutlu başkalarının acılarını meze yapıyoruz rakı sofralarımıza kimimiz dualarına başlarken daha büyük acılara düşmedigimiz icin şükürlere varıyoruz sanki haketmişiz gibi kaybetmeyi en çok sevdiklerimizi kimimiz herseyi tamam ugandada ki aç cocuklar icin aglıyor sanki sokağındaki bütün çocuklar tok gibi ağlayıp ağlayıp gözlerimiz şişince ayna karşısına geçip makyajımızı tazeliyor yeni bir şehvet pazarlığına oturup reyting toplama telaşıyla ne de çabuk unutuyoruz agzımız süt kokan yılları vitrinlerini önünden gecerken canımız cekmesin diye bizi sağ elinden sol eline geçiren annemizi ne de çabuk unutuyoruz büyüyüp koca adam olunca ayda bir aradığımızı mevki kazanıp çok paraları yönetirken yaz tatillerinde çalışıp bir külah dondurma almaya yetecek paranın o kıymetini mesai saatlerini hesaplıyoruz çok çalışıp çok yorulup çok kadınla sevişmeyi maharet sanıyoruz hayalini kurdugun okız cocuguyla ilk öpüşmenin heyecanını anımsamaya çalışırken tuhaf bir kosusturmacaya kapılıyor ve sonra normal sanıyoruz bir metrobüse binebilmek için yanımızda durana dirsekle vurmayı ağlamalarımız bile rol icabı alkış sesi bekliyoruz her düştüğümüzde ama bir başkası düştüğünde tek yaptığımız ağız dolusu kahkahalar atmak çok sevilmek hic aldatılmamak istiyoruz ama ilk fırsatta körpe bedenlerde söndürüyoruz şehvetten yanan bedenlerimizin ateşlerini ben nerde yanlış yaptım? hangi kulunun canını yaktım bu kadar şimdi elimi açıp sana dualar ederken yemyeşil bir cennet dileniyorum... karnı burnunda bir yalnızlıktı benimki dokunsan karanlık dokuınmazsan renksiz bulanık bir hayat hangisi daha kötü? seversen beni seni olurum sevmezsen üstü kalsın... pazarlık yok başka bir indirim kampanyası daha olmayacak bir daha bu kadar ucuza bulamazsın beni....
  3. gece çöker önce zifiri karanlık sonra ay ışığında dans baslar kıyısında bir denizin soluksuz kalır insan sanarki nefes alsa dalga olur bozulur dolunayın ahengi yolunu kaybeder diye korkar insan zifiri suyun içinde ortasında bir denizin tek başına ayağını uzatır basmak için boşluktan korkar hep ya derine düşerse yanında kimse yoktur belki belki oraya kdar yalnız gelmiştir bir cesaret ya o son adımda derine düşerse diye korkar geri dönmek icin geç olmuştur ileri gitmek icin erken tam ortasında bir boşluğun karardı yine ay en çok korktugu bu değilmiydi bilmedigi bir boşluğun ortasında çaresiz kalmak ya onun elinden tutup buraya kadar getiren yabancı nereye kayboldu ürker kız çocuğu bağırsa sesi çıkmaz öyle uzakki güvenli limanlarından şimdi sakin olmak ve düşünmek zamanı kimse öğretmemişti ona bilmediği diyarlarda yalnız kalmayı ürker küçük kız çocuğu üşümeye başlar kararır ay bunca zaman koruyup kolladığı bunun içinmiydi şimdi için için yanarken buz tutmak yalnızlıktan hadi şimdi unut bunları diyerek fısıldar yabancı unut bunları ve bırak kendini suyun içine ölecekmiş gibi bırak bitecekmiş gibi bırak bırak dalgalarım alsın seni taşısın sahile kadar
  4. kırılsın istiyorum bazen sahip oldugum düzen çatlaklarından ışıklar sızsın kabugumun gözlerim kamaşsın sonra üşüme gelsin yeniden yaşadığımı hissedeyim yıllar önce yarım bıraktıgım söylerken içimi çekip ertelediğim ne varsa simdi hatırlıyayım istiyorum tamamlamak için değil o gün o an nasıl hissettiysem neden hissettiysem bilmek için ne kadar başka biri oldum ben ne kadar değiştirdi zaman kabuğumu ne zaman değiştim bu kadar yeniden hatırlamak istiyorum nerde kaldıysa o telli arabası elindeki çocuk gidip onu bıraktıgım yerden almak istiyorum kısmi iadelerden yoruldum son on bes yılımın tamamını değiştirmek istiyorum sonra sabah oluyor bir başağrısıyla uyanıp sarhoş geçen son gecede yaptıklarımı anımsayıp kendimden utanıyorum nasıl biri oldum şimdi nasılda yüzsüzce elimdekiyle yetinmeyip hep daha fazlasının hırsıyla kendi canımı yakıyorum isteyipte korkuluğa konamayan kargaların sırtlarını kendi kanatlarıyla dövmesi gibi ben gidip gelip aynı sahile vuruyorum ellerinde kovalarla bekleyen insanlar olsun istiyorum beni hayatta tutmak için çabalayan insanlar ama herkez bilir balıklar konuşamaz belki de bu yüzde ağzımı kapatıp açsamda defalarca attıgım çığlıkları kimseler duyamaz...
  5. sustum herkes konusurken ben sustum üzerimde yılların beyazı herkes renklenirken ben gri kaldım üşürken bir şubat gecesi sustum söyleyemediklerimi herkes tadını çıkartırken gecenin ben sabaha uyandım kapımın dibinde birikmiş mektuplar ne ışığına muhtacım senin ne de karanlığına kaçtım sen üstüme geldikçe ben kendime yeni bir yol buldum seni unutmak istedikçe ben kendi oyunlarımda tuzağa düştüm üzüldüm yalnızdım bir ömür boyu anlaşılamamaktan yorgun içimde taşımaktan tüm bu yalnızlığı sonra kaçtım sade bir ölümdü özlediğim ben sustukça çığlığım sığmadı göğüs kafesime manşet oldum üçüncü sayfada ucuz acıklı hikayeler arasında kabullendim sonra alıştım kontrol edilebilesi bir hayat değildi benimki şimdi ne yazsam hepi topu bir isyan ayılmadan açılamıyor gözlerim ve yeter artık demeyi özledim yeter artık...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.