Zıplanacak içerik

focal

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

focal tarafından postalanan herşey

  1. teşekkür ederim bu çiçeklerdebenden önceki üç arkadaşıma gelsin
  2. seni çok güzel ve hatırnaz gördüm
  3. Sultan Murat Han o gün bir hoştur. Telaşeli görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister sonra vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Veziriazam sivayuş paşa sorar -Hayrola efendim canınızı sıkan bir şey mi var? -Akşam garip bir rüya gördüm. -Hayırdır inşallah. -Hayır mı şer mi öğreneceğiz. -Nasıl yani? -Hazırlan dışarı çıkıyoruz. Ve iki molla kılıgında çıkarlar yola. Görünen o ki padişah hala gördüğü rüyanın tesirindedir ve gideceği yeri iyi bilir. Seri ve kararlı adımlarla Beyazıt a çıkar döner Vefa ya Zeyrekten aşağılara sallanır. Unkapanı civarında soluklanır. Etrafına daha bir dikkatle bakınır. İşte tam o sırada yerde yatan bir ceset gözlerine batar. Sorarlar ‘kimdir bu? Ahali Aman hocam hiç bulaşma derler Ayyaşın meyhuşun biri işte! -Nerden biliyorsunuz? -Müsaade et de bilelim yani. Kırk yıllık komşumuz. Bir başkası tafsilata girer Biliyor musunuz? Der. Aslında iyi sanatkardır. Azaplar çarşısında çalışır. Nalın hasını yapar. Ancak kazandıklarını içkiye, fuhuşa harcar. Hem şişe şişe şarap taşır evine hem de nerde namlı mimli kadın varsa takar peşine. Hele yaşlını biri çok öfkelidir. İsterseniz komşulara sorun der. Sorun bakalım onu bir cemaatte gören olmuş mu? Hasılı mahalleli döner ardını gider. Bizim tebdili kıyafet mollalar kalırlar mı ortada. Tam vezir de toparlanıyordur ki padişah önünü keser -Nereye? -Bilmem bu adamdan uzak durmayı yeğlersiniz sanırım. -Millet bu çeker gider. Kimseye bir şey diyemem. Ama biz gidemeyiz, öyle veya böyle tebamızdır. Defini tamamlasak gerek. -İyi ya, saraydan birkaç hoca yollar kurtuluruz vebalden. -Olmaz rüyadaki hikmeti çözemedik daha. -Peki ne yapmamı emir buyurursunuz? -Mollalığa devam. Naaşı kaldırmalıyız en azından. -Aman efendim, nasıl kaldırırız? -Basbayağı kaldırırız işte. -Yapmayın etmeyin sultanım, bunun yıkanması paklanması var. Tekfini, telkini... -Merak etme ben beceririm. Ama önce bir gasilhane bulmalıyız. -Şurada bir mahalle mescidi var ama... -Olmaz vefat eden sen olsaydın nereden kalkmak isterdin? -Ne bilim Ayasofya dan Sülaymaniye den, en azından Fatih camiinden. -Ayasofya ile Sülaymaniye de devlet erkanı çoktur. Tanınmak istemem. Ama Fatih Camiini iyi dedin. Hadi yüklenelim. Ve gelirler camiiye. Vezir sağa sola koşturur kefen tabut bulur. padişah bakir kazanları vurur ocağa. usulü erkanınca bir güzel yıkarlar kinaaş ayan beyan güzelleşir sanki. bir nurdur aydınlanır alnında. Yüzü şakilere benzemez. Hem manalı bir tebessüm okunur dudaklarında. Padişahın kanı ısınmıştır bu adama, vezirin ona keza. Meçhul nalıncıyı kefenler, tabutlar musalla taşına yatırırlar. Ama namaz vaktine hayli vardır daha. Bir ara vezir sıkıntılı sıkıntılı yaklaşır. sulatım der. yanlış yapıyoruz galiba -Nasıl yani? -Heyecana kapıldık sorup soruşturmadan buraya getirdik cenazeyi. Kim bilir belki hanımı vardır belki yetimleri? -Doğru öyle ya, neyse, sen başını bekle, ben mahalleyi dolanıp geleyim. Vezir cüzüne, tesbihine döner, padişah garip maceranın başladığı noktaya koşar. Nitekim sorar soruşturur. Nalıncının evini bulur. Kapıyı yaşlı bir kadın açar. Hadiseyi metanetle dinler. Sanki bu vefatı bekler gibidir. Hakkını helal et evladım der. Belli ki çok yorulmuşsun. Sonra eşiğe çöker ellerini yumruk yapar. Şakaklarına dayar. Ağlar mı? Hayır. Ama gözleri kısılır, hatıralara dalar belki. Neden sonra silkinip çıkar hayal dünyasından. Biliyormusun oğlum? diye dertli dertli söylenir. ! Bizim efendi bir alemdi vesselam. Akşamlara kadar nalın yapar. Ama birinin elinde şarap şisesi görmesin, elindekini avucundakini verir satın alırdı. Sonra getirip dökerdi helaya. -Niye? -Ümmeti Muhammed içmesin diye. -Hayret -Sonra malum kadınların ücretlerini öder eve getirirdi. ben sizin zamanınızı satın aldım mı, aldım derdi. öyleyse şimdi dinleseniz gerek’ o çeker gider, ben menkıbeler anlatırdım onlara. Mızraklı ilmihal. Hüccetül islam okurdum. -Bak sen! Millet ne sanıyor halbuki. -milletin ne sandığı umrumda değildi. Hoş, o hep uzak mescidlere giderdi. Öyle bir imamın arkasında durmalı ki derdi. tekbir alırken Kabe yi görmeli. -öyle imam kaç tane kaldı şimdi? -İşte bu yüzden nişanca ya, sofular a uzanırdı ya. Hatta bir gün, , Bakasın efendi dedim! sen böyle böyle yapıyorsun ama komşular kötü belleyecek. İnan cenazen kalacak ortada. -doğru öyle ya? -kimseye zahmetim olmasın deyip mezarını kendi kazdı bahçeye. Ama ben üsteledim. İş mezarla bitiyor mu? dedim. seni kim yıkasın, kim kaldırsın? -Peki o ne dedi? -Önce uzun uzun güldü, sonra Allah büyüktür hatun’ dedi. ‘Hem padişahın işi ne? Allahü tealanın öyle kulları vardır ki, halk onları bilmez. Hoş bazen kendileri de makamlarının farkında değillerdir. Hulus-u kalp ile boyun büker ümmeti Muhammed e, halifeyi müslimine dua ederler. samimi niyazları ile zırh olurlar sultana. Bir seher vakti göz yaşı ile yapılan dua, binlerce topun yapamadığını yapar. Kralları yıkar, kaleleri paralar. İşte nalıncı baba o adsız sansız Allah dostlarından biridir. Asıl adı Muhammed Mimi Efendi dir. Bergama' lıdır.1592 yılında vefat etti. Cenaze hizmetlerini bizzat padişah gördü. Ve mübareği evine defnetti. Kabri üzerine bir kubbe, önüne bir çeşme koydurdu. Dahası bir tekke ile yaşattı adını. Türbesi unkapanında, cibali tütün fabrikasının arkasında, Haraçzade camii karşısındadır. İNSANLAR KENDİLERİNİ YAPTIKLARIYLA ANLATIR BIRAKTIKLARIYLA YAŞATIR........focal
  4. focal şurada cevap verdi: marti_name başlık Roman Forumu
    belki aşklar vardır fakat koruyacak bir umudumuz bir değerimiz kaldımı acaba
  5. focal şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    güzel günler
  6. focal şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    başarılır
  7. focal şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    çeşit
  8. focal şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    hayat
  9. focal şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    dağcılık
  10. focal şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    heyecan
  11. ne olmuş burada heryer cam kırıklarıyla dolu
  12. focal şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    oyuncağa
  13. focal şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    para
  14. focal şurada cevap verdi: arman başlık Güncel Konular
    Şu Boğaz Harbi nedir ? Var mı ki dünyada eşi ? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya, Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler, Beşerir azmini tevkîf edemez sun-u beşer; Bu gögüslerse Hüdâ'nın ebedî serhaddi; "O benim sun-u bedîim, onu çiğnetme!" dedi. Ne hayâsızca tahaşşüt ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle "bu, bir Avrupalı" Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi! ÂSIM'ın nesli.. diyordum ya... Nesilmiş gerçek; İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek, Şühedâ gövdesi, baksan a, dağlar, taşlar O, rükû olmasa dünyâda eğilmez başlar, Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer, Yedi iklimi cihanın duruyor karşında; Ostralya'yla beraber bakıyorsun Kanada! Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor; BİR HİLÂL uğruna, yâ Rab, ne GÜNEŞLER batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!.. Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Çehreler başka, lisanlar, deriler, rengârenk. Sâde bir hadise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi Yamyam, kimi bilmem ne belâ... Hani tâûna da züldür bu rezil istîlâ... Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor TEVHÎDİ... BEDR'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi... Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın? "Gömelim gel seni târîhe!" desem, sığmazsın. Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-u asil Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyla sefil, Kustu Mehmed'ciğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... Seni ancak ebediyyetler eder istiâb. "Bu, taşındır" diyerek KÂBE'yi diksem başına; Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... Medeniyet denilen *****, hakikat, yüzsüz. Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb, Öyle müthiş ki: eder her bir mülkü harab. Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ nâmiyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmiyle, Ebr-i nîsânı açık türbene çatsam da tavan, Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan; Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı: Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına, Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, Türbedârın gibi tâ haşre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam; Atılan her lâğımın yaktığı yüzlerce adam. Ölüm indirmede. gökler, ölü püskürmede yer; O ne müthiş tipidir: savrulur enkaaz-ı beşer... Tüllenen mağribi, akşamları, sarsam yarana... Yine birşey yapabildim diyemem hâtırana. Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini; Şarkın en sevgili sultânı SELÂHADDÎN'i, Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak; Boşanır sırtlara, vadîlere sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller. KILIÇ ARSLAN gibi iclâline ettin hayran... Sen ki, İslâmı kuşatmış, boğuyorken husran; O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki rûhunla berâber gezer ecrâmı adın; Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere, Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre. Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler... Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!.. Sen ki a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât! Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat... Ey şehid oğlu, isteme benden makber, Sana âğûşunu açmış duruyor PEYGAMBER. Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrından râm? Çünkü te'sis-i ilâhî o metîn istihkâm. Mehmed AKİF ERSOY ................................... Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın, Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda, Gördüğün bu tümsek, Anadolu’nda İstiklal uğruna, namus yolunda, Can veren Mehmet’in yattığı yerdir. Bu tümsek, koparken büyük zelzele Son vatan parçası geçerken ele Mehmet’in düşmanı boğduğu sele Mübarek kanını kattığı yerdir. Düşün ki haşrolan kan, kemik, etin Yaptığı bu tümsek amansız çetin Bir harbin sonunda bütün milletin Hürriyet zevkini tattığı yerdir
  15. focal şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    fener
  16. focal şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    yanlızlık
  17. focal şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    delikanlı
  18. focal şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Müzik Cafe
    candan erçetin-yaşar

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.