Komiser Kolombo tarafından postalanan herşey
-
Alttaki ne ister?
İsterdim ama sigarayla tadı hoş değil. Kulaklık ister ağır duyuyor
-
EVET & HAYIR..
Hayır, pişmiş yumurtadan korkarım. Mutfakta iyisin ama yerken
-
Merak Ediyorum
Kumandan'ın balığı nasıl ölmüş?
-
Merhaba
Komiser Kolombo şurada cevap verdi: Kumandan Lassard başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımOhoho hooo! Kumandanım hoşgeldin. Akademiyi kuruyoruz hadi bakalım.
-
ŞEMDINLI'DE ASKERI BIRLIGE SALDIRI
Sayın y.yılmaz 'Hafızası olmayan bir toplum' çok daha fazla işine geldiği için Süleyman Demirel tarafından politika dunyasına kazandırılmış ve pek tabii ki kazandırıldığı platformda bir kısım politikacı tarafından iştahla kabul görmüş özsüz bir söz olan "Dün dündür, bugün bugündür" aklıma geldi dediklerinizden. Bir yandan da kullanım yeri itibarıyla tepki çeken fakat aslında çok kötü olmayan, zaman zaman ise iyiye dalalet bir durumdur. Zira eğer insan son 20 yıldır aynı şeyi savunmakta ise bir problem olması çok yüksek bir ihtimaldir. O insan pek gelişmemiş, ilerlememiştir. Tayyip ve son olarak Çelik de değişmemişmidir. Mesela günümüzün çoğu komünist gencinin hala 50 yıl önceki komünist kıyafetleriyle dolaşması ve daha bile uzun zaman önce ortaya çıkmış bir görüşü hiç değiştirmeden gözden geçirmeden savunması bizzat Marks'ın felsefesi olan diyalektik materyalizme ters değildir de nedir? Süleyman Demirel'in siyaset felsefesinin bir cümleyle ifadesidir bu söz. Seçim nutuklarında her türlü vaadi verip, seçildikten sonra statüko içerisinde elden gelen neyse onu yapacağını ifade eder. Kendisi bunun böyle olduğunu söyleşilerinde de benzer ifadelerle belirtmiştir. Yaklaşımı neredeyse "Aziz Nesin"in Türk halkı için yaptığı ünlü yorumla aynı temelden kaynaklanmaktadır. Bir farkla ki Aziz Nesin bir devrimci ya da en azından bir radikaldir. Demirel ise: "Ülke gerçekleri bellidir. Bu gerçekler sınırları belirlemekte olduğundan kim gelse genel şablona uyması mecburidir. O halde bu gerçekleri en iyi bilen benim kadromsa ben halka ne duymak istiyorsa onu söylerim. Ama günü geldiğinde uygulanması gerekeni onlar bilemez. Bu nedenle kürsüden söylediğimle kapalı kapalı kapılar ardında süregelen arasında bir fark olması tabidir. Halkın herşeyi olduğu gibi bilmesi gerekmez." diye düşünen bir pragmatisttir.
-
“EZİLEN KÜRTLERE” İNSANİ YARDIM GETİRİLİYOR... Gazze’ye yardım gemisine yapılan müdahale tartışılırken...
Konu ezilen kürtlerden Pamukoğlu tartışmasına dönüşmüş. Konuya dönecek olursak: İsrail’de "Ezilen Kürtlere ve işgal altındaki Kuzey Kıbrıs´a insani yardim götüreceklerini” söyleyerek örgütlenen grup, son anda planlarından vazgeçti. İsrail´li Meretz partisine ait bir grup solcu Kuzey Kıbrıs´taki "Türk işgaline" dikkatleri çekmek için yaptıkları plandan vazgeçtiklerini duyurdular. En az 800 kişi hemen bir Facebook sayfası ile konvoya katılacağını duyurmuştu. İsrail Devleti ile yaptıkları görüşmelerden sonra bu kararı aldıklarını belirten grup: “aslında gidemediğimiz için üzgünüz, ama görüştüğümüz yetkililer ne dediklerini bilen insanlar. O nedenle onları dinlemenin akıllıca olacağına inandık” diye konuştu. “İsrail Devleti’nin olayın Türkiye dahil olmak üzere bir çok ülkede manşet olup çok dikkat çektiğini, bunun da İsrail devleti için çok iyi sonuçlar vermeyeceği kanaatine ulaştıklarını” açıkladılar. Grup yöneticileri ayrıca Gazze gemilerine yakın bir skandaldan da endişe duyduklarını eklediler. Özel 23 yat ile yola çıkmayı planlamış olan solcu konvoy böylece geri adım atmak zorunda kaldı. Aynı şekilde öğrenci örgütü olan NUIS´in de planladığı "Kürt ve Ermeniler’e insani yardim" çıkarmasının da iptali bekleniyor. Hadi hayırlısı Hem sosyalistler gerçek olmaya daha yaklaşmış oldular galiba.
-
İlhan Selçuk hayatını kaybetti
Ergenekon safsatası atfedilenler bir bir azalıyor. Türkan Saylan ve Erhan Göksel'den sonra İlhan Selçuk. Bakalım ucu nereye varacak!
-
Trafikten illallah edenler için...
Yakıt parası ortak mı paylaşılıyor, eğer böyleyse korsan taksiye girmezmi bu?
-
Amerika'nın yeni rakibi Türkiye
Orkun Uçar ve Burak Turna'nın bir aralar yok satan Metal Fırtına serisini hatırlattı bu haber. Metal Fırtına Orkun Uçar ve Burak Turna tarafından kaleme alınan Metal Fırtına, yayımlandığı dönemde büyük yankı uyandırmıştı. Kitapta, Türk-Amerikan Savaşı ele alınmaktadır. 23 Mayıs 2007 günü Kuzey Irak’taki Türk askerî birliği, müttefik ABD’nin saldırısına uğrar. Amerikan 101. Hava İndirme Tümeni, Irak’ın kuzeyindeki Türk Deniz Piyade Tugayı’na saldırmıştır. Saldırının yapıldığı saatlerde, ABD’de Metal Fırtına operasyonunun ayrıntıları görüşülmektedir. Operasyonun hedefi İstanbul ve Ankara’yı ele geçirmektir. Türkiye’ye yönelik operasyonun arkasında bir madencilik ve enerji şirketinin ortaklarından olan Lynam adında bir işadamı vardır. Saldırı haberi üzerine Ankara’da Genelkurmay Başkanlığındaki harekât merkezinde toplantılar yapılır. Öncelikle diplomatik yolların kullanılması düşünülmektedir. Bu sırada Irak’taki Türk birliklerine yönelik saldırılar ise devam etmektedir. Bunun üzerine Başbakan, ABD’nin saldırıları ve Türkiye üzerindeki emelleri hakkında basına açıklamalar yapar. Bu sırada Türk istihbaratının başına yeni atanmış olan Çetin Kutlu elinde bir dosya ile Başbakanı beklemektedir. Türk istihbarat timi Gri Tim üyesi olan ve görevi gereği Fransa’da yaşayan Gökhan Birdağ, aldığı bir emir ile Ermeni asıllı bir silah tüccarının bürosuna girer ve bir dosya bulur. Dosyada, Türkiye’deki bor, uranyum ve toryum madenlerinin işletme hakkının 2007 Aralık ayından itibaren bir madencilik şirketine ABD tarafından satıldığı yazmaktadır. İşte MİT Müsteşarının elindeki dosya bu dosyadır ve Amerikan saldırısından dört ay önce ele geçmiştir. Ancak dosya aylarca hasır altı edilmiştir. Amerikan saldırısının ana hedefi Türkiye’deki zengin maden yataklarını ele geçirmektir. Amerikan saldırıları tüm şiddetiyle devam etmektedir ve diplomatik yollardan da bir sonuç alınamamıştır. Amerika’nın Türkiye’ye saldıracağını dört ay önceden öğrenen Gökhan Birdağ yanındaki atom bombasıyla bir çiftlikte uygun zamanı beklemektedir. Eğer saldırılar sona erdirilmezse New York ve Washington’da bombaları patlatacaktır. Amerikan Ordusu, Anıtkabir’i bombalamış ve İstanbul’a hava saldırısına başlamıştır. Gökhan Birdağ Washington’da merkezî bir yere atom bombasını yerleştirir. Bombanın patlamasıyla Washington’daki bir çok önemli merkez yok olur. Amerikan istihbarat elemanları Gökhan Birdağ’ın saklandığı yeri tespit eder ve yakalamak için harekete geçerler. Savaşı Florida’daki bir merkezden takip eden ABD Başkanı Türkiye’ye tehditler yağdırır. Türk ve Amerikan orduları arasındaki savaş tüm şiddetiyle sürerken, Türkiye’nin Rusya, Çin, Almanya ve Fransa ile görüşmeleri de devam etmektedir. Rusya Devlet Başkanı Başbakana, bor, uranyum ve toryum madenlerinin işletiminde bu ülkelere pay verilmesi durumunda yardım edeceklerini bildirir. Anlaşma sağlaması üzerine dört ülkenin temsilcileri Birleşmiş Milletler binasında ABD’ye ültimatom verirler. ABD bu ültimatom karşısında çaresiz kalır. ABD Başkanı istifaya zorlanır ve böylece savaş sona erer. Amerikan istihbaratının elinden bir Alman ajanın yardımıyla kurtulan Gökhan Birdağ hasta yatağında savaşın bittiği haberini alır. Birdağ’a yardım eden Alman ona bazı fotoğraflar gösterir. Fotoğraflarda yer alan kişi, savaşın arka planındaki isim olan Adrian Lynam’dır. Bunu öğrenen Gökhan Birdağ intikam yemini eder. Ne kitaptı ama milliyetçi duygular tavan yapıyordu. Gidişat kitaplara benzemese derim.
-
Merak Ediyorum
Dünya kupasını kim kazanacak?
-
EVET & HAYIR..
Evet öyle diyorlar Mutlusun
-
Alttaki ne ister?
Hayır Yatıp uyumak ister
-
İnternette olmasaydım..............yapıyor olacaktım!
Gezerdim
-
Bir günlüğüne çocuk olsaydınız...?
İçimdeki çocuk hiç ölmedi
-
Asla Yapmam
Asla vazgeçmem
-
AZ SONRA...........
Patates soyucam
-
Anlamıyorum..
Deniz neden ana ve yosun doluydu anlamıyorum
-
Tuttu mu - tutmadı mı?
Tutmadı Hızdan hoşlanıyorsunuz
-
DNS ve Hosts degistirici v1.0.7
Teşekkürler kardeş işe yaradı
-
Seni Sana Sorsalar Söyleyeceğin İlk Şey Nedir
Dağınık
-
Ah bir zengin olsam ............... yapardım!
Aşk gemisini alır keyfime bakardım
-
En son ne aldin?
Sucuk aldım
-
Son Kelimeden Cümle Türetmece
Bakıyorsun bağ bakmıyorsun dağ oluyormuş
-
Su an nerdesiniz?
Ne yerdeyim ne gökteyim
-
büyüğünce ne olcan sen bakim.....
Büyük adam olucam