a.y.h.a.n

ben gitmeden 1-2 şey daha ekliyim eğer alttaki kol sayesinde havuçun yerine bomba getirildiğinde sağ tarafa geçilip bombaya tıklanırsa sağa aşağı atıyor ve bir önceki mesajda anlatığım sırık ve böcek bomba sayesinde zahmetsizce yok ediliyor ayrıca o garip 2 topun çıktığı yerin sağ kapağı açıldıktan sonra havuçun yerindeki oka dokunulup sağa gidildiğinde bizimki aşağı düşmeyip karşıya geçiyor ve üzerine tıklandığın tekrar yukarı çıkıyor sağ tarafta mancınık sayesinde atılan talar bizim adamı titrettiğinde o kulandığı herşeyi düşürüyor (bomba havuç kalkan ) bunlar sürekli değişerek aşağı doğru düşüyor sanırım bu düşeni aşağıdaki canavara yedirip onu yoketmek gerekiyor eğer canavarı yoketmeyi başarırsanız mancınık kullanan adamın sol tarafındaki kapının üstünde duran ışığı yakın bu kapıdn çıkan tekme adam aşağı suyun içine atıyor (canavarda onu yiyor o yüzden canavarı yoketmek lazım) canavar olmassa suyun altındaki kola ulaşabileceğini düşünüyorum çıkmdan şunlarıda yazıveriyim dedim bu oyuna gönlünü kaptırıp aklınıda kaptırmadan sonuca ulaşmaya çalışan arkadaşlara başarılar

bende bişiler ekliyim naçizane ortada başında havuç duran adamın yani mancığa gidenin bulunduğu yerdeki kola tıklandığı zaman havuç değişip bomba oluyor tekrar tıklandığında kalkan oluyor bi daha tıklandığında yol gösteren ok oluyor bomba havuç ve kalkanın ne işe yaradığını anlamadım oka tıklandığında çöp adam aşağı düşüyor sonrada siyah bu sırığın ucu var ona tıklayarak sırığı çıkartıyoruz sağ taraftaki böceği düşürüyor böceğin düştüğü yere tıklanırsa yukarda ki yeşil yerden bir ufo çıkıyor ufoya tıkladığımızda sağ tarafta çıktığı yerin benzerinin üstüne geliyor eğer orasını çalıştırmışsak -hemen altında böceği düşürdüğümüz yerdeki tuştan var- ufo havada asılı kalıyor,yok çalıştırmadıysak ya da kapatırsak düşüyor(unutmadan ufoyu hareket ettirmek için tıklamak gerekiyor eğer ufomuz sağ taraftaki yere düşmüşse sağ üstte bulunan zile tıkladığımızda adam aşağı iniyor ve ufo bizim çöp adamı kibrit gibi yakıyor anlayacağınız bu 10 satırlık yazıda da hiçbir sonuç yok ama belki diğer arkadaşlara yardımı dokunur

Karanlıktaymışlar. İki embriyo, bir ana rahminde... her şeyden habersiz bekleşiyorlarmış, sudan bir beşiğin içinde... Sarılıp birbirlerine, karanlıkta uyumuşlar öylece... Haftalar geçmiş, ikizler gelişmiş. Elleri, ayakları belirginleşmiş. Gözleri çıktıkça meydana, ikisi de çevrede olup biteni fark etmiş... Ne rahat, ne güvenli bir dünyaymış bu... Sıcak, ıslak, sevgi dolu... "Öyle güzel bir dünyada yaşıyoruz ki" demişler, "...bize ne mutlu..." * * * Gel zaman git zaman, çevreyi keşfe girişmişler. Bu karanlık dünyayı ve hayatın kaynağını deşmişler. Onları besleyip büyüten kordonu fark edince O kordonla kendilerini var eden Anne'lerine şükretmişler. Sonra başlamış bir varoluş tartışması: "Buraya nereden geldik, biz nasıl olduk" diye sormuş ikizler... "Annemiz" demiş biri, "O bizi var etti, bize can verdi." "Ne biliyorsun" diye itiraz etmiş öteki, "Sen hiç Anneni görmedin ki...": "Belki de o sadece zihnimizdedir. Anne inancı bizi rahatlattığı için uydurduğumuz bir şeydir." * * * Süredursun ana rahmindeki tartışma, ikizler büyüyüp gelişmişler. Rahme sığmaz olup tekmeleşmişler. Artık parmakları ve kulakları varmış kerataların... Büyüdükçe anlamışlar ki, yolun sonu yakın... Gün gelecek, bu güzelim hayat bitecek; Karanlık bir yolculuk, onları bir başka diyara çekecek. * * * "- Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz" diye fısıldamış ikizlerden biri efkarla... "- Ben gitmek istemiyorum" diye diretmiş öteki; "doyamadım ki daha hayata..." "- Ama mukadderat alnına yazılandır; dua et, belki doğumdan sonra hayat vardır." Sormuş karamsar olan: "- Bir gün bize hayat veren kordon kesilecek. Ondan sonra başımıza neler gelecek?" Şiirle cevaplamış iyimser olan: "Birçok giden/ memnun ki yerinden/ çok seneler geçti/ dönen yok seferinden..." * * * Ve günlerden bir gün, yer sarsılmış, duvarlar kasılmış. Dayanılmaz sancılarla ikizler beklenen günün geldiğini anlamış. Buruşuk kollarıyla birbirlerine son kez sarılıp vedalaşmışlar. Ve "ömrümüz bitti" diye çığlık çığlığa ağlaşmışlar. Azrail sandıkları bir el kesmiş onları hayata bağlayan kordonu, Ağlaya ağlaya karanlık bir koridordan öbür hayata çıkmışlar. http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=1411 hikayeyi yazıcaktım sonra bu daha hoşuma gitti

anlaşılamayan nokta o öldürülen çocuklarında ilerde-sizin tabirinizle-ya devlet başa ya kuzgun leşe felsefesi güdeceklerdir kanuni 46 sene padişahlık yapmıştır 10.senesinde oğlu olsa 40.senesinde oğlu 30 yaşında olur,taht için hak iddia edilebilecek en önemli yaş ve arkasında çok önemli güçler bulacaktır bu durumda da devlet iç çatışmaya girer türk türkü kardeş kardeşi kırar hemde binlercesi yüzbinlercesi ve devlet parçalanır görüldüğü gibi zamanında öldürülmeyen bir çocuk nelere yol açabiliyor benim burada yazdığım tamamen senaryoydu ama kardeş katli olmasa gerçekleşmiş olacaktı ve devletin ömrüde 600 yıl olamayacaktı

aşk başına gelmeden önce inanmadığın,geldikten sonrada lanet ettiğin şeydir

buluşlar ihtiyaçtanmı doğar ne öyle bi söz vardı tam hatırlamıyorumda anlatmak istediği insanların ihtiyaç duyduğu için buluş yaptığı,alet ürettiği...vs eğer insanlar bahsettiğin özelliklere sahip olsaydı alet yapma ihtyacı duymayacaktı ve hayvanlr gibi yaşayacaktı yani fiziksel özellikleriyle yaşamını devam ettirecekti fakat bu eksiklikler sayesinde aklını kullandı ve diğer canlılardan üstün konuma geldi sonuç olarak bu bahsettiğin kusurlar aslında insanları diğer canlılrdan üstün yapan ve mükemmel kılan özelliği

bence unut gitsin o seni sevmiyo 2 ay önce peşinden koşmasının sebebi seni tavlamak içinmiş ya da senide seviyo olabilir ama diğer kızı dha fazla sevdiği açık dediğim gibi unut gitsin bugün sana geri dönsede kalbini diğer kızda bırakırda döner

25 varil olabilirmi?

insanı herhangi bi halka mensup olduğu için değil insan olduğu için severim ama ne yalan söyliyim japonlar bana hep daha yakın gelmiştir çalışkanlıklarına hayranımda

bunu not defterine değil aklınıza yazın; hayat,onu erteleyecek kadar uzun değil!

önce kitabını okumuş ardından filminide izlemiş biri olarak legolas'ı daha karizmatik buluyorum

hmmm madem satrançtan bu kadar konuşuldu ve iddialılarda var herhangi bi sitede isteyen herkesle maç yapabilirim bileğine güvenen gün saat versin yeter

13 eyllüüülll

meraba yazısını buraya yazdık vedayı da buraya yazalım bari evet arkadaşlar forumdan ayrılıyorum ama hemen öyle sevinç çığlıkları atmaya başlamayın boşuna geri dönecem anlıycağınız tatile gidiyom ara sıra uğrar kontrol ederim sizi hadin arkadaşlar byeee

bizde az mahkum olmasının sebebi verilen cezaların azlığı ya da aflar olabilir mi acaba eh abd'de insan öldürürseniz müebbete kadar gider türkiye'de öldürürseniz 5 yılı geçmez e bizim hapishaneler boş olmasında kiminki olsun yani abd'den daha az mahkuma sahip olmamızın sebebi işlenen suçların azlığı değil verilen cezaların azlığı

başlık daha çok şiddet değilde dayakla alakalı olduğu için... ve benden de şiddetsiz günler dilekleri...

peki siz yukarıdaki yazılardan her baklava çalacak çocuğun asılacağını bizim her önümüze geleni tutup asıcağımızı mı çıkardın valla bravo 2 kere alkış

yok yok kesinlikle kimseyi asmayalım hatta ne asması hepsini bırakalım boşaltalım cezaevlerini kaldıralım mahkemeleri nasıl olsa kimsenin ihtiyacı yok bırakın herkes kafasına göre istediğini öldürsün istediğine tecavüz etsin artık kim güçlüyse ne de olsa onlar fakirdi eğitim alamadı o yüzden herkese istediklerini yapmaya hakları var neymiş efendim bir öğretmeni öldürdüğü için 4 sene yatmışmış çok bile keşke yatmasaydı kimbilir o 4 senede kaç kişiyi daha öldürecekti yazık olmuş ***** ****** ****** ******** ************ *********

zaten siz öğretmenler hepiniz aynısınız yaa öss'ye kalmış bi sene stres yapmışım şimdi söylencek şeymiydi bu bee

hayran olunmıycak gibimiyim

yaa şimdi tmm sev bişi demiyom bende seni seviyomda çocuk falan karizmayı çiziyon

Önce güldürüp sonra düşündüren buluşların sahiplerine verilen 'Ig Nobelleri' yeni sahiplerini buldu. Bu yılın birincisi Frank ve Donald Smith. Baba-oğul, keli, kalan saçla kapatarak zaferi elde etti. Onlarınki, sıradan bir saçı şuradan alıp şuraya uzatma işlemi değil; 'var olan' saçların üçe ayrılıp dikkatlice birbirinin içine geçirilmesine dayanan bir teknik. Torun Heather Smith, dedesinin bu yöntemi uyguladığını yıllarca kendisinin bile fark etmediğini söylüyor. '5 saniye kuralı' geçersiz! Halk sağlığı ödülü, üşenmeyip "Yere düşen yiyecek 5 saniye içinde yerden alınırsa bir şey olmaz" kanısının yanlışlığını ispatlayan Clarke'ın oldu. Farklı bir iletişim metodu Ringa balıklarının yellenerek iletişim kurduğunu keşfeden Magnus Wahlberg de ödül aldı. Steven Stack ve James Gundlach, 'Country Müziğinin İntihara Olan Etkisi' raporlarıyla sağlık ödülünün sahibi olurken, barış ödülü 'karoeke'yi yaratarak hoşgörü için yepyeni bir yol açan Japon Daisuke Inoue'ye verildi.

eh ne diyim valla bayaa emek vermişsin vakit ayırmışsın teşekkür ederim

izah etmeni çok isterim sevgili bozan

bende kendimi forumun girişindeki yazıya uygun olarak tanıtıyımda yönetiminde gönlü olsun bari genelde çok neşeli,nadiren hüzünlü ama hep içime kapanığımdır kolay alışamam,arkadaş olamam ama alışınca çok sıcak kanlıyımdır tüm sıkıntılarımı içime atar,kahrımdan ölsem bunu karşımdakine yansıtmam enazından yansıtmamaya çalışırım olaylara hep iyimser bakmayı seçer,zor sinirlenirim zaten sinirlensemde çabuk yatışırım kinci değil affediciyimdir araştırmayı,belgesel izlemeyi,satranç oynamayı severim gel gör ki derslerime hiç ilgi duymam acayip tembelimdir özellikle gereksiz ve sıradışı şeylerle hayvanlar alemi hakkındaki bir çok şeyi bilirim bilmesemde mantıklı bi açıklama uydurabilirim neyse benden bu kadar