Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ERBAY

Φ Süper Üye
  • İçerik Sayısı

    5.840
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    7

ERBAY tarafından postalanan herşey

  1. ERBAY

    En son ne aldin?

    takım elbise
  2. Nereden Bileceksin O eski hülyaların sahile vurduğunu Yakama bir muamma taktığım gün hatırla Gurbetin mahşerimde bir sıla bulduğunu Dağlar gibi eriyip aktığım gün hatırla Nereden bileceksin, şehrin sokaklarında Kaybolan ışıkların gözlerim olduığunu Her seher yüreğimde açan karanfillerin Her akşam ellerimde sararıp solduğunu Nereden bileceksin Kim bilir, belki bir gün kapıma geleceksin Siyah tüylü martılar yorgun pencerelerde Benimle ağlayacak benimle güleceksin Göğsümde ızdırabı Deniz fenerlerinin Hayatımdan fışkıran hüzne gömüleceksin Her şairin bir gülle bahtiyar olduğunu Bir sana bir göklere baktığım gün hatırla Gönlümün kahrın ile ihtiyar olduğunu Sigaramı sessizce yaktığım gün hatırla Bilemezsin içimde bir denizdir yaşamak Sen denizin en uzak noktasında şen şakrak Ben kırgın dalgalarla avunurum derinde Gemilere yosunlu mendiller bağlayarak Nereden bileceksin fesleğen köklerinin Hercai bulutlardan bıkıp usandığını Ansızın kayıveren yıldızların ardında Vuslatı bekleyen bir kalbin yandığını Nerden bileceksin Yağmura boyun büken susuz topraklar gibi Kim bilir belki bir gün kapıma geleceksin Sinesinde bi-vefa bir sırrı saklar gibi İnfazına yürüyen ölü tutsaklar gibi Gözlerinin hicranlı yaşını sileceksin Tatlı bir rayihanın göklere dolduğunu Irmaklara karışıp aktığım gün hatırla Gölgelerin ruhumu görüp kaybolduğunu Mavi bir şimşek gibi çaktığım gün hatırla Gülümse ve uzaklaş çünkü anlayamazsın Bu kopan fırtınayı Yusuf'un yüreğinde Koyu bir çaresizlik ayinidir yalnızlık Züleyha'nın menekşe büyüyen gözlerinde Nereden bileceksin kayalara tutunan Devlerin birer birer vurulup öldüğünü Rüyaları süsleyen eşsiz mücevherlerin Bir dervişi görünce yere döküldüğünü Nereden bileceksin Kim bilir belki bir gün kapıma geleceksin Kollarında rüzgarlı bir deprem karanlığı Kapı aralığında sessizce gireceksin Işıldayan bu gönül şahikası önünde El pençe divan durup sen de eğileceksin Bülbülün lalezardan neden kovulduğunu Bu hayal zindanını yıktığım gün hatırla Balığın susuz kalıp suda boğulduğunu Acılar evreninden çıktığım gün hatırla Nurullah Genç
  3. kavga etmeyin kızlar bi atakan mı var orda baksanıza daha ne yakışıklı gençlerimiz var
  4. ERBAY

    ÖZLEDİKLERİMİZ

    memleketi özledim beaa..
  5. ERBAY

    Bir Mezar Taşı Var Başucunda

    Bir Mezar Taşı Var Başucunda Doğuştan kalbi delikti Yıldız’ın Annesinin gözleri önünde günde güne eriyordu Ana yüreği kaldıramıyordu bunu İyileşmesi için dua ediyordu Rabbine Bir umut ışığı doğmuştu ameliyat olacaktı İyileşip annesinin kollarına koşacaktı Daha bir umutlu olacaktı yarınlar Annesi okuyacağı okulları bile şimdiden düşünmüştü İyi bir gelecek annesine yakışan bir kız olacaktı Yıldız Olmadı.. Olamadı.. Hayallerin, düşlerin, umutların üstünü kara toprak kapattı Yıldız ameliyattan çıkıp koşamadı annesine Bir candan bir can gitmişti. Bembeyaz gelinlikle görecekken kızını Kefenle teslim ettiler annenin ellerine Oysa sabah öperek dualarla yollamıştı gözünün bebeğini Hastalığından dolayı hiç konuşamamıştı Yıldız Annesi gözlerine bakarak anlıyordu ne istediğini Ameliyata girerken o küçücük dudaklarının arasından Anne kelimesi çıkmıştı Hüzünle mutluluk o an birbirine karışmıştı İlk kez konuşmuştu ve Annesi son kez duymuştu. Dört yaşındaydı Yıldız annesinin mavişi yaşama sebebiydi Ecel gence yaşlıya bakmaz… Azrail giren evde duman tütmez, aş pişmez Ölümün sessizliği dolar eve Selası veriliyor Yıldız’ın son yolculuğunu haber veriyor hoca Tanıyan tanımayan camiye akın ediyor yalnız bırakmıyorlar Yıldız’ı bu son yolculuğunda Küçücük bir beden yatıyor musalla taşında Annesinin sıcacık kollarından ayrılan Yıldız Anne şefkatiyle Yıldız’ı kara toprak kucaklıyor Annesi beklerdi her gece Yıldız’ı başucunda Annesinin yerine Bir mezar taşı var şimdi Yıldız’ın başucunda 'Küçücük bir beden var bu toprağın altında. O benim kızım.'. Dilek Kadıoğlu YILDIZ KADIOĞLU D:23/05/1996 Ö: 22/06/2000
  6. ERBAY

    Çağrışım

    sabır
  7. şimdide ben göremiyom
  8. gözükmüyomu ben izliyom kopuyom şu anda hade lillilililililililililili yar hade lillililillililillili yar :lol:
  9. çok sağol admin bu çok işimize yarıyacak eskiden link'i kopyalamayı biliyoduk seni uğraştırıyoduk video'yu görüntülemek için şimdi kendimizde yapabilecez bana bişeyler oluyo bayılıyom galiba...
  10. Hoşgeldin Evine Yaşama benzeyen bir şey var sende Çığlığın ayrılık makamında susmuş yurduma üzerinde tırnak izleri bulunan bir hayat Dağlara küsmüş Başı dik dağlara Sitemkar bir merhaba olmuş sesin Bende ise durum aynı İntihar çökmüş damarlarıma Kerem’i çok abartmışlar Sevdim bende Bir insana kaç sevda sığarsa Beni doğduğum gün yakmışlar Bu yüzden tenim yanık kokmakta Ve yürek kendini kanatan yara Ve mavi kusan Ölümede merhaba der bu adam Gençliğinin alazında Nasıl doldurdum ki bu yükü kendine Çok yakınım ölüme Bir daha gitme. Boş bir yerdeyim Hiçbir yerde Elektriksiz bir iskemledeyim Senden sonra Suların balıkları öldürdüğü yerdeyim Protesto ediyorum kendimi Her sabah bir eylemdeyim Ayrılığın rengi aynıymış ölümle Sen gidince Susmayı öğrendim. Kendi kendime Kendi tenime küsmeyi Ve kanatmayı kendi yüzümü Hedefi ıskalamış ellerim Oysa ben hep tetikteyim Öyle ağırki hava Güneş tutulmuş Gençliğim vurulmuş sırtından Sonrası Yapraklar düşmüş dalımdan Sonrası çekip gözlerinin derinliğinden kendimi Varoşlara dağıtmışım sesimi Nereye ölsem Gölgen düşüyor içime Kendime öldüm Kendime gömdüm kendimi hoş geldin gülüm kendi evine.... Yaşar Püllü ahucum bende özlemişim sana şiir hedaye etmeyi
  11. ERBAY

    En Gıcık Olduğunuz Üye..

    evet çok öğrenci yetiştirdim en parlayanıda sen çıktın çünkü hem gıcık hem fenerlisin ben tahtımı sana bırakıyorum gıcık fenerli..
  12. ERBAY

    En Gıcık Olduğunuz Üye..

    -_-
  13. ERBAY

    Çağrışım

    mavi boncuk
  14. bende kır düğünü veya köy düğünü yapacam horonlar tepilecek biz sığmayız salona falan bence istanbulda değilde memletenizde yapsanız daha uygun olur hem yer bakımından hem maddi açıdan...ama bu seferde tanıdıklarınızın çoğu burdaysa gelemezler bide o var...
  15. arafilli farozli arafilli farozli mahallenun mastisi mahallenun mastisi,oynayalum uşaklar oynayalum uşaklar trabzon kolbastisi trabzon kolbastisiiiii...
  16. ERBAY

    DÖN...

    Dön Arkanı dönme yüzünü dön bana Aştan, ekmekten, sudan ziyade Muhtacım sana Beni bu dünyaya Niçin saldığının farkındayım. Önce Bezm-i elest'te yüzleştin ruhumla Sonrası mühürlü bir damla Toprak, su, ritim ve nur Baştan sona evrensel bir mâcera Hâlime güldüğünün farkındayım. İrinli Bir çıban gibi sürdürürken varlığımı İçimde senin aşk tohumun yeşerdi Çimdikleyip deştin çıbanımı Anladım noksan yanımı Yüreğimin sağaldığının farkındayım. Yakam Her zaman senin elinde Çimdikle, çimdikle, daha çimdikle Sana mezmurlarımı okuyayım içtenlikle Bırakma yakamı ey sevgili Karanlık sislerin, bulutların Dağıldığının farkındayım. Temiz Tertemiz bir kaynaktan içiyorum şimdi Has güzelliklere adadım gözlerimi Gönlüm helâl çiçeklerden balözü toplar Kanatlarım olmuş sevgi Kefenim sırtımdaymış. Yanımda taşıyormuşum tabutumu Kırmışım nefs denen putumu Bu bir kusur mu Ölümün peşimden geldiğinin farkındayım. Olsun Takdirî ilâhî neyse o olsun Alıştık ateşe, yağmura, kara Büyük depremlere, acılara Düşlerin parça parça Öldüğünün farkındayım. Ey sevgili Gücümle orantılı olmayan yükü Yüklersen omuzlarıma, taşıyamam Kalbi dirilten aşkı ise Hiç eksik etme benden Hürriyetsiz yaşarım da Aşksız yaşıyamam Aklımdan geçenleri teşhirden çok korkarım Kendim için saklanmam Ama senin ey sevgili, Her şeyi bildiğinin farkındayım. Bahattin KARAKOÇ
  17. HADE HADE HADE HADE__Fatih ürek
  18. sayın dipnot o bayrak için savaşanlar ve o bayrağa kanının rengini verenler hristiyan yada ateistmiydiler...islamdan zarar gelmez,gerçekten yaşamasını bilirseniz...haa diyceksinizki kim gerçekten yaşamasını biliyor oda islamın suçu değil bizlerin suçudur...
  19. parti arabalarına kızıyom bangır bangır bagırdıkları zaman sanki oy vericez onlara...
  20. ERBAY

    Çağrışım

    namaz
  21. ahucum 10 gün dedin 10 asır oldu yav... Hasretinden Prangalar Eskittim Seni, anlatabilmek, seni, iyi cocuklara,kahramanlara, haldan bilmez kahbe yalana Seni, anlatabilmek seni, Namussuza, haldan bilmez, kahbe yalana. Ardarda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. Dışarda gürül gürül akan bir dünya.... Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, Hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım, Bir o yana, Bir bu yana... Seni, bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara, Akan yıldıza. Bir kibrit çöpüne varana, Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne. Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin, Yitirmiş öpücükleri, Payı yok, apansız inen akşamdan, Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene, Seni, anlatabilsem seni.... Yokluğun, cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini.... Ahmed Arif
  22. aleyküm selam hoşgeldin...
  23. ERBAY

    Erbay

    ooo kelebek istilasına uğramışım...
  24. ben zaten diyorum bu hükümet "kaldırım hükümeti" durmadan sağlam kaldırımları, yolları yıkıp yenisini yapıyorlar..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.