Zıplanacak içerik

Legendary

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Legendary tarafından postalanan herşey

  1. Terazi Burcu Özel hayatınızda eşinizden sürekli bir şeyler istiyor ve onu kısır bir döngü içinde yaşatıyorsunuz. Dikkat edin, onu yormayın ve şaşırtmayın. İsteklerini dinleyin yani ona nefes aldırın. Böylece gergin ortamların oluşmasını önleyeceksiniz ve daha sakin bir şekilde düşünerek olaylara beraber adım atmaya başlayacaksınız. İş yerinde problemleri zamanında algılayın ve kararları yerinde vermeye çalışın. Parayla ilgili haklı olduğunuz bir konuda haksızlığa uğrayabilirsiniz. Mide ağrılarınızın nedeni aşırı stres.
  2. Başak Burcu Aşk hayatınızda biraz daha uyumlu olmayı denemeli, dik başlılığı bir kenara bırakmalısınız. İş yerinde bireysel düşünecek, olaylarla daha yakından ilgileneceksiniz. Kararlı olmanız ve ne istediğini bilmeniz kısa sürede kendini gösterecek. Bir bakıma bazı işlerinizin hallolması için başkalarından bağımsız davranmanız işinize yarayacak. Fakat diğer yandan etrafınızdaki insanlar sizi yanlış anlayabilirler. Onlarla diyalogunuzu ve ilişkinizi koparmamalısınız. Sevdiğiniz insanlara verdiğiniz maddi destek, bütçenizi biraz sarsıyor.
  3. Aslan Burcu Günlük işlerinizde hiç akla gelmeyen aksaklıkların olması sizi gergin bir yapıya sokacağı gibi yaratıcılığınızı köreltebilir. Ama siz güçlü bir iradenin hakim olduğu bir kişilik taşıyorsunuz. Hemen ikna gücünüzü kullanın. Yapmanız gereken ayrıntılara bir göz atmak olacaktır. Göreceksiniz küçük olmaları yüzünden fark etmediğiniz ufak ayrıntılar başınıza ne dertler açmışlar. Uzun zamandır görmediğiniz ve neredeyse unuttuğunuz bir dostunuzdan haber var. Yeni yatırımlar için uygun bir zaman değil.
  4. Yengeç Burcu Son günlerde fazla alıngansınız. Bazen sevilmediğinizi düşünüyor, önemsiz şeyleri büyütüyorsunuz. Aranızdaki buzlar erimeye başladı. Onu daha yakından tanımaya çalışın. İşinizle ilgili bir kadına karşı dikkatli olun. Haberler, tam olarak doğrulanana kadar söylenenlere inanmayın. Ailevi problemler ve maddi sıkıntılar, gelecekle ilgili planlarınızı olumsuz etkiliyor. Yalnız kalmaya ihtiyacınız var. Son zamanlarda gece uyanıp bir daha uyuyamıyorsunuz. Dikkatli olun!
  5. İkizler Burcu Bugün pişman olabileceğiniz bazı kararlar alabilirsiniz. Bilinçaltı olarak insanlar hakkında olumsuz düşünmeye ve onlara yönelik içten pazarlıklı planlar yapmaya meyillisiniz. Evlilik ya da iş ortaklığı konularında oldukça asabisiniz. Eş veya ortağınıza karşı saldırgan tutumlar içinde olabilirsiniz. Sorunlar karşısında anlayışlı davranabilir, pratik çözümler bulabilirsiniz. Bugün alacağınız bir davete katılmak sizi rahatlatacak ve eğlendirecek. Sağa sola dağıttığınız paralar yüzünden iki yakanız bir araya gelmiyor.
  6. Boğa Burcu Karşı cinsle olan ilişkiniz oldukça uyumsuz hale girebilir. Karşılıklı olarak her şeyi yanlış anlamanız ve bile bile zıtlaşmanız mümkün. Gerçi ilişkinizin büyük bir kavgayla noktalanması fazla olası değil fakat kısa bir ayrılık olabilir. Aynı ortamda çalıştığınız biriyle, birbirinize üstünlük kurma yarışına girmeniz gerekebilir. Size yönelik yanlış yargıların çoğu, insanların size yeterince tanımamalarından kaynaklanıyor. Maddi yatırım konularında yardım alabileceğiniz bir finans danışmanı bulun.
  7. Koç Burcu Sevgilinizi incitme korkunuz var. Bu, yaşadığınız onca güzel şeyden kaynaklanıyor. Beraberliği böyle kabullenip sürdürme, sorunları zamana bırakma yolunu seçmekle hata yapıyorsunuz. Hırslı biri olmanıza rağmen iş rekabetlerinden uzak duruyorsunuz. Yakında size yapılacak birtakım teklifler olabilir. Değerlendirebilmeniz için kuşkucu özelliğinizden arınıp biraz değişime açık olmanız gerekiyor. Hiç ummadığınız yerden gelen para sizi çok sevindirecek.
  8. MEDYOM KİMDİR ? Bedensiz varlıklarla ruhsal bağlantı kurup, insanlarla ruhlar arasında iletişimi sağlayan, hassas yapılı, özel yeteneklere sahip kimseye medyom denir. Medyomluk, yapmış olduğu fonksiyon ve meydana getirmiş olduğu işler bakımından dünyanın en eski irtibat aracıdır. Medyomlar göksel dünyayla, yani ahiret dediğimiz ruhsal dünya ile fizik dünya arasındaki bağlantıyı en sağlıklı şekilde kurabilecek, birini diğerine bağlayabilecek, ruhsal alemdeki ilkeleri ve yasaları fizik aleme aktarabilecek ve anlatabilecek güçte olan varlıklardır. Medyomluk kendini ruhsal dünyaya teslim etmektir. Kendini ruhsal dünyaya teslim eden biri gerçekten gerekiyorsa medyomlaşabilir ve ruhsal dünya ile fizik dünya arasındaki irtibatı en güvenli şekilde meydana getirebilir. Medyomluk çeşitlidir. Başlıca iki kısma ayrılır: 1- Fiziksel Medyomluk 2- Zihinsel Medyomluk Fiziksel Medyomluk: Darbeci, telekinetik, ışık, direkt ses, apor, materyalizasyon(ektoplazmik) ruhsal fotoğrafçılık, levitasyon, mulajcılık, tekinsiz ev, dedublüman vs. Zihinsel Medyomluk: Görücü, duru görür, duru işitir, sezgisel, bedenlenme, yazıcı, çizici, psikometri, içsel, darbeci, şifacı, telepat, önceden bilici, radyestezist vs. Ruh varlığının fizik planlarla kurulacak irtibatta bir aracıya ihtiyaç vardır. Bu aracı medyomdur. Ruh varlığı fizik planlardaki bedenlenmiş kişilerle irtibat kurabilmek, o alanlarla işbirliği yapabilmek için bir enerji alanı meydana getirir ve o enerji alanıyla kontak kurabilir. Ruhların öğretilerinin bir nevi tercümanı olan medyomlar insanların maneviyatının olumlu yönde gelişiminde ve yenilenmesinde önemli rol oynarlar. Medyomluğun esası kişisel istek ve beklentilerinin tümüyle bastırılmasına, pek çok çileli durumlarla baş başa kalmaya dayanır. Öyle bir durumdur ki psişik mekanizmanın gücü ve bunun şuurlu olarak uygulamaya konulması bir tür iletişim hattı yaratır. Bu iletişim hattı aracılığıyla ruhsal rehberler aracı medyom kanalı ile başka insanların ihtiyaçlarını karşılarlar. Medyomluk kapsamı geniş ve önemi evrensel olan bir vazife fikrine, vazifesini bilmeye ve bu vazifesini yapmaya dayanır. Medyomluk her dönemde ve her toplumda gizli ya da açık olarak mevcut olmuştur. Medyomlar ruhsal planların dünya insanlığının gelişimiyle ilgili işlevinin yürütülmesinde aracılık etmişlerdir ve etmeye de devam edeceklerdir. kaynakça:bilyay-astroset
  9. GEÇMİŞ YAŞAMLARA DÖNMEK MÜMKÜN MÜ? İnsanlar tekamül etmek için tekrar doğarlar. Ruh bütün evrenlere dağılmış olan Tanrı Kanunlarını, insan bedenini kullanarak araştırır ve öğrenmeye çalışır. Fakat bu bilgi tek bir hayat içerisinde elde edilemez, çünkü bilgi sonsuzdur. Ruhlar, evrenin her yerinde tekrar tekrar doğarlar. Her tekrar doğuşunda biraz daha bilgi ve tecrübe kazanarak yükselirler. Gerileme yoktur, yani insan gene insan olarak doğar; ceza olsun diye bitki ya da hayvan bedeninde doğmaz. Ruh, insan değildir; ruh, bitki ya da hayvan da değildir. Bunlar tekamül araçlarıdır. Bunun için ruh, bitki, hayvan ve insan bedenlerini kullanır. Her tekrar doğuş yeni bir role bürünmektir. Ruh, her seferinde dünya sahnesinde yeni bir rol oynar ve işi bitince çekilir. Geçmiş hayatlarımızı neden hatırlamıyoruz? Çünkü unutan bedene ait hafızadır; ruha ait olan hafızamız hiç bir şeyi unutmaz. Yeni bir bedenle, yeni bir hayata başlayan ruhun, dünya hayatında başarılı olması için geçmiş yaşamını unutması gerekir. Geçmiş yaşamları hatırlamak, şimdiki hayatımızın sebebini bilmek demektir. Halbuki dünya hayatının gayesi, deneye yanıla çaba göstermek ve tecrübe kazanmaktır. Bu sebeple geçmiş hayatlarımızı unutmamız büyük bir kolaylıktır. Geçmiş hayatlar kendiliğinden ve deneysel olarak hatırlanabilir Gerçek adalet tekrar doğuşla sağlanır. Evrenin idaresi; bazı insanlara uzun ömür, zenginlik, sağlık, güzellik ve şans dağıtırken, bazılarına kısacık bir ömür, fakirlik, hastalık, çirkinlik ve bahtsızlık vererek keyfi davranan bir tanrının elinde olmadığı gibi, tesadüflerin elinde de değildir. Evrende her şey Tanrı'nın koyduğu Kanunlarla işlemektedir. Tesadüf yoktur. İşte, gerçek adalet, Sebep-Sonuç Kanununa göre sağlanır. Daima bir Tanrısal Dengelenme vardır. Yukarıdaki maddi değerler, ruhun bilgi ve tecrübesini artırmaya yarayan vasıtalar olup, hepsi dünyada kalacak olan göreceli değerlerdir. İnsan kaderini kendi oluşturur. Tanrı, varlıklarını bu güçte yaratmıştır. Maddesel evrende her şey Sebep-Sonuç Kanununa göre yürür. Bu kanun gereği, ne ekersek onu biçeriz. Yaşadığımız bütün olaylar, başımıza gelen her şey, daha önceki hayatlarımızda yaptıklarımızın doğal sonucudur. Bir hayatın sonucu, gelecek hayatı hazırlar. Bir hayat kendisinden önceki hayatın sonucudur. Tanrı kimsenin alnına kara yazı yazmadığı gibi, kimseyi kayırmaz; dili, dini, cinsiyeti, ırkı ve milliyeti ne olursa olsun, bütün insanlar O'nun nazarında birdir. İnsan, kendi bilgi ve görgüsüyle sınırlı hür bir iradeye sahiptir; yani seçme yapabilir. O halde Sebep-Sonuç Kanunu'na göre iyilik de, kötülük de insandandır ve asla bir adaletsizlik söz konusu değildir. Ne kadar ıstıraplı olaylar yaşarsak yaşayalım, ne başkalarını ne de Tanrı'yı suçlama hakkına sahip değiliz. Çünkü her şeyin sorumlusu insanın kendisidir. Seçmenin sorumluluğu insana aittir. İnsana hatalarından dolayı ceza değil, telafi imkanı verilir. Mükemmel olan Tanrı, mükemmel olan ruhu, maddesel tecrübesizliğinden dolayı azarlamak ve cezalandırmak için yaratmamıştır. Evrenin hiç bir köşesinde ruhu yakabilecek bir ateş mevcut değildir. Dünyada beden vasıtasıyla tekamül etmekte olan ruh, dünyanın şartları gereği ancak deneye yanıla, hata yaparak bilgi edinebilmektedir. YAŞAM NEDİR? Hiç bir şeye hırsla bağlanmamalıyız. Yaşarken sahip olduğumuz her şey geçicidir ve Ruhsal Yöneticiler tarafından bize emanet olarak verilen tekamül araçlarıdır. Belirli amaçlara onları kullanarak ulaşırız. Bir gün mutlaka dünyada bırakılacak olan madde şeylere duyduğumuz hırs, bencillikten kaynaklanır. Bencillik ise evrendeki Yardımlaşma Kanunu'na aykırıdır. Her işte aklımızı ve vicdanımızı kullanmalıyız. İnsana ışık tutup yolunu aydınlatacak yegane iki rehber, aklı ve vicdanıdır. Vicdan ruhun sesidir ve insan madde olarak zarar görse bile, bu sese uyduğu sürece tekamül eder. Vicdanın uyarılarına göre hareket etmek, insanı en büyük yaşam amacı olan Evren Kanunları'nı öğrenmeye götürür. Vicdan sesini susturmak, örtmek yerine; anlayış ve şuurlu hareketlerle bu sesi daha çok güçlendirmek gerekir. Doğa Kanunları'na uyup uymamanın ölçüsü vicdandır. İnsanın ahlak öğretmeni kendi içindeki vicdanıdır. Vicdanın bağımlı olduğu yerlerde gelişme olmaz. Gerçek sevgi, vicdan sesi güçlenince doğar. Olaylardan ders almasını bilmeliyiz. Evrende sebepsiz, manasız ve rasgele hiç bir olay yoktur. Her olay, Sebep-Sonuç Kanunu çerçevesinde cereyan eder ve mutlaka insanın yararlanabileceği gizli ya da aşikar bir bilgi taşır. Bu sebeple olayları çok iyi gözlemek ve onların dilinden anlamak gerekir. Ruhsal Yöneticiler gelişmemiz için bize pek çok olay yaşatırlar. İnsan dünyada ancak ıstırap çekerek gelişiyor, çünkü bağlandığı pek çok şey vardır ve onların elinden alınması insana acı verir. Ama acı da verse, insan kibrini, gururunu, kıskançlığını, alınganlığını, cimriliğini ve bencilliğini terk etmek zorundadır. Kendi üzerinde bu çalışmayı yapmamak, başkalarının zararı pahasına kendi çıkarını düşünmek ve mutlu olacağını sanmak kendini kandırmaktır. Gerçek mutluluk insanlara karşılıksız yardım etmek ve onları sevmekle kazanılır. Kendimizi tanımalı ve kontrol etmeliyiz. Hayat, kendi rahat ve çıkarımızı düşünmek, mutluluk hayalleri peşinde koşmakla değil; kendimizi tanımaya, yani özümüzü bilmeye çalışmakla değerlenir. Kendine hakim olamayan insan, bedeninin, duygularının esiri olmuş gibidir. Daima olumlu düşünüp, olumlu davranmalıyız. İnsanların ne oldukları değil, ne yaptıkları ve ne niyetle yaptıkları önemlidir. İnsan sadece yaptıklarından değil, düşündüklerinden de sorumludur. O halde insan, her işi Tanrı'nın işi bilerek, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalı ve yaptıklarından dolayı maddi ya da manevi herhangi bir karşılık beklememelidir. Başkalarını da kendimiz gibi bilmeliyiz. İnsanın aslı Ruh'tur. Diğer insanlarla olan farkımız, sadece geçici olan bedenden dolayıdır. Beden örtüsünün altında bütün insanlar aynıdır. O halde işin esasını bilenlerin diğer insanlara sevgi, şefkat, merhamet ve hoşgörüyle davranmaları, onların da gerçeği öğrenmeleri için yardımcı olmaları gerekir. İnsanların kendilerine göre yaptıkları toplumsal sınıflandırmalar yanlış ve hayal'dir. Zira dili, dini, cinsiyeti, ırkı ve ekonomik durumu ne olursa olsun, insan bedenlerinin arkasında, öz olarak eşit olan ruh varlıkları vardır. Her insan dünyaya tekamül için inmiş ruh varlığıdır. Bu sebeple geçireceğimiz deneylerde ve sınavlarda aynı okulun öğrencileri, aynı geminin yolcuları olarak birbirimize yardımcı olmamız gerekir. Hiç bir insan yalnız, çaresiz ve yardımsız değildir. Kapıyı çalanlar açıldığına da şahit olurlar… kaynakça: bilyay-astroset
  10. Teşekkür ederim NICLENO. Tüm dileklerin bizden size gelsin Mutlu yıllar
  11. Balık Burcu Yaşamınızda güven duygusunun önemli olması, maddesel bağlarınızla ilintili ilerliyor. Bugün satın alma konusunda aşırı istekleriniz gözleniyor. Başarınızı ve veriminizi kişisel yeteneklerinizle sınırlamak istemediğiniz için, geniş çapta yaptığınız araştırmalar sizin için çok önemli. Duygularınızı ortaya çıkarmaktan yanasınız.
  12. Kova Burcu Aklınızda sürekli kendinizi aşma ve mantıklı yönlerinizi kullanma içgüdüsü yatıyor. Kardeşler arası iletişim yoğunluğu yaşayacağınız bir gün. Görüşmek istediğiniz kişilere ulaşacak ve onlarla kısa vadeli planlar yapacaksınız. Dostlarınıza mantıklı yaklaşmanız sayesinde, yakın bağlarınızı güçlendireceksiniz.
  13. Oğlak Burcu İdealleriniz uğruna çevrenize karşı kırıcı tutumlar içine girebiliyorsunuz. Koşullarınız olumlu gelişse bile, yaptığınız her işte gizli bir tatminsizlik duygusu sizi rahatsız ediyor. Bugün, hedeflerinizle ilgili düşüncelerinizi gizleme gereği duyacaksınız.
  14. Yay Burcu Kazançlarınız konusunda oldukça ısrarcı davranmakla madde grafiğinizi yükseltiyorsunuz. Sizi engelleyecek ortamlardan sıkılıyor ve yeni konularla kendinizi meşgul ediyorsunuz. Amaçlarınızın saptırılmasına tahammülünüz yok. Duygusal yaşamınızla ilgili yeni bir döneme girmiş bulunuyorsunuz. Birlikte çalıştığınız kişilerin size olan duyguları açığa çıkıyor.
  15. Akrep Burcu Motivasyon gücünüz yerinde. Taviz vermeyen mizacınızı aile ilişkileriniz de yansıtıyorsunuz. Ay'ın bulunduğu konum, sevdiklerinizin ihtiyaçlarına cevap vermenizi sağlayacak. Yaşadığınız değişimler konusunda birçok aktivite ilginizi çekecek.
  16. Terazi Burcu Sadece kendinizi ve motivasyonunuzu sorgulamayın. Meselelerinizin temelini incelerken, çevre ile yaşadığınızı unutmayın ve aceleci olmayın. Bugün, iletişim konusunda sorunlar yaşamak istemiyorsanız, mantıklı olmaya özen gösterin.
  17. Başak Burcu Partnerinizin üzerinizdeki baskısından sıkılacağınız bir gün. Onun, her konuda sizinle ilgili ayrıntılar ilgisini çekiyor. Bugün, ortaklıklar konusunda düşündüğünüz şeyleri gerçekleştirmek isteyeceksiniz. Fırsatları kaçırmak istemiyorsunuz.
  18. Aslan Burcu Kararlarınızı verirken maddesel konumunuzu da gözden geçirmelisiniz. Satürn ve Güneş'in bulunduğu konum, isteklerinizdeki artışı körüklüyor. Özlemlerinizin karşılığını her zaman bulmanız mümkün değil. Başarınız artacak.
  19. Yengeç Burcu İnatçı yapınız daha da belirginleşecek. Fikirlerinizden ödün vermek istemiyorsunuz. Yaşamla ilgili o kadar çok planınız var ki... Saplantılar içinde olduğunuz zaman, kısır bir döngü içinde olabiliyorsunuz. Bugün olaylar karşısında çabuk sinirlenebileceğiniz bir gün.
  20. İkizler Burcu Günlük rutinde bugün, iç dünyanızla bağlantınız yoğunlaşır. Kendinize ait tüm geçmiş duyguları gözden geçirmek kimi anlarda kin duygunuzu da tetikleyebilir. Affetmeniz zorlaşabilir ve agresif tavırlar gösterebilirsiniz. Sezgilerinizin gücü inanılmaz artabilir ve siz gerçekleşen rüyalar görebilirsiniz. Aile büyüklerinizden bir kişi özellikle annenizle olan kopukluklar canınızı sıkabilir yada anneniz sizin üzerinizde baskı kurabilir. Ve siz bu baskı karşısında yaşamınızın kontrolünü ele almak isteğiyle karşı çıkışlara meyilli olabilirsiniz. Her ne olursa olsun günün enerjileri serttir ve siz bunun bilinciyle ayarlamanızı yaparak sakin kararlar almaya çalışınız.
  21. Boğa Burcu Değişime ihtiyacınız var. Hareketli ve esnek yapınızla yaşantınıza değişik alternatifler getirmek istiyorsunuz. Zincirleme başlattığınız işlerde sorumluluğunuzu arttırmak zorunda kalabilirsiniz. Yollardan beklediğiniz haberlerle ilgili gecikmeler olabilir. Atılımlarınızı hızlandırmak için gereken kişilere ulaşmalısınız.
  22. Koç Burcu Yaratıcılığınızı istediğiniz gibi karşı tarafa sunacak ve fikirlerinizi kabul ettireceksiniz. Ailenizden veya üstlerinizden beklediğiniz davranışlar, sizi tatmin etmeyebilir. Onlar bulunduğu şartlar dahilinde hareket ettikleri için, size dar bir kalıp sunacaklardır. Yakınlarınızla parasal konulara girmemelisiniz.
  23. Legendary şurada bir başlık gönderdi: Kehanetler
    KEHANET VE KAHİNLİK Kehanet olgusuna en ilkel kabile kültürlerinden en gelişmiş diyebileceğimiz uygarlıklara kadar tarihin her devrinde, her toplumda rastlamak mümkündür. Bu olgu insan şuuruna özgü bir yeteneğin eseridir ve bazı insanlarda doğuştan mevcut olmakla birlikte aslında hepimizin içinde saklıdır. Kehanet Nedir? Kehaneti en yalın anlamıyla, duyular dışı bir sezgi yoluyla, doğrudan doğruya geleceğin algılanması olarak tanımlayabiliriz. Nitekim hemen hepimiz yaşamlarımızda en azından birkaç kez geleceğe ait ani sezgiler ya da rüyalarımızın gerçekleşmesi gibi gerek kendimizde, gerekse çevremizde çeşitli olaylara rastlamışızdır. Ancak genellikle bu tip olaylara ya önem vermez ya da rastlantı der geçiştiririz. Oysa bu olaylar bize şuurumuzun derinliklerinden göz kırpan muazzam yeteneklerin minik belirtileridir. Varlığımızda ve evrende işlemekte olan, duyularımızla algılayabildiğimiz şeylerin çok daha ötesinde, son derece derin ve şimdiki halde saklı bir düzenin küçük pırıltılarıdır. Kehanetlerin oluşumunu, zaman ve insan şuuruyla olan bağlantılarını incelemek gerekir. Çağlar boyunca kehanete duyulan ilgi Kehanete duyulan ilginin temelinde, insanın geleceğe karşı kendini zayıf hissetmesi, yaşama karşı daha bilgili direnme arzusu, kendini emniyete alma ihtiyacı ve bazı hedeflerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini öğrenme isteği vardır. Hedeflerin gerçekleşmeme durumunda hayal kırıklıkları yaşamamak ve kaderinin genel hatlarını bilmek isteği; dünya kuruldu kurulalı insanoğlunun ilgisini çekmiştir. Hepimizde saklı olarak var olan, doğuştan sahip olduğumuz geleceği görme yetilerimizi şuur dışının gerilerine sürgün etmiş olduğumuzun diğer kanıtlarını ise, geleceği sezme olaylarıyla rüyalarımız arasındaki yakın ilişkide bulabiliriz. Araştırmalar geleceği sezme olaylarının yüzde 70’ inin rüya görme sırasında gerçekleşmekte olduğunu ortaya koymaktadır. Geleceği görme yetimizi şuurlu zihnimizden kovmuş olabiliriz, ancak o psişemizin derin katmanlarında hala çok aktif durumdadır. Kabile kültürleri bu olgunun çok iyi farkındadır ve dünyanın hemen her yerindeki şamanik gelenekler geleceği sezme açısından rüyaların ne denli önem taşıdığı üzerinde özenle durmaktadır. Dahası, en eski metinlerimizde bile rüyaların geleceği sezebilme gücüne saygıyla değinilmiştir. Şuur dışı zihnimizin saklı düzenin zamansızlık alanıyla yakından ilişkili oluşu da bu konuda önemli bir rol oynar. Rüya gören ya da duru görüyle geleceği algılayan yani kehanet gözlemleyen benliğimiz, psişenin derinliklerine şuurlu benliğimizden daha çok girmiş durumdadır. Bu yüzden de geçmiş, şimdi ve geleceğin bir olduğu o ilksel okyanusa daha yakındır. Böylece gelecekten bilgi almak çok daha kolay olmaktadır. Gelecekten bilgi almak mümkündür. Zaten günlük yaşamda bile o geleceğin içindeyiz. Algı gücümüz sonsuz ve sınırsız bir potansiyele sahip. Duyular dışı algılarımız hepimize zaman zaman pek çok olasılığı haber vermektedir. Kaynakça: Kehanetler ve Kahinler-Elvan/Gündüz Öğüt-Ege Meta Yayınları
  24. BEŞİNCİ YOL Tam aydınlanmayı amaçlayan üç geleneksel yol, yani Fakirin Yolu, Keşişin Yolu ve Yoginin Yolu; Gurdjieff'in çalışmaları ve Dördüncü Yol adlı eseri ruhsallık yolu için klasik bir rehber olan Ouspensky tarafından Batılı okurlara tanıtılmıştı. VİZYON olmazsa, insanlık mahvolur. Güneşin yörüngesinde kendi ekseni etrafında dönen Dünya gezegeninin yüzeyine tehlikeli biçimde tutunduğumuzdan, birçoğumuz bedenlenişimizin ana amacının, kişilik yerine "olma" üstünde çalışarak ruhlarımızı şuurlu biçimde tekamül ettirmek fırsatını değerlendirmek olduğu gerçeğini unutmaktayız. Ruhlarımızı kaybettikten sonra bütün Dünyayı kazansak ne fayda? Ve ruhlarımızın karşılığında alacağımız nedir? Bu sorular, meselenin özünü oluşturmaktadır. Birçokları etten ve kemikten daha fazla bir şeyler olduğumuzdan şüphelenmeye başladıklarında psişik gelişmeye bir bakıma körlemesine yaklaşırlar. Ruhları, kişiliklerinin kendilerini hapsettiği dar hücrenin dışındaki özgürlüğü aramaya başladığında ve süptil bedenleri yıllar süren uykudan uyanmaya başladığında, bu kişiler içlerinde bir yerde bir kıpırdanma hissederler. Bu olduğunda ise bazıları psişik fenomenlerin peşine düşer, diğerleri ezoterizm çalışmaya başlar ve pek azı da, aydınlanmaya giden yoldaki adımlarına rehberlik edeceğini umdukları gizli dernekler ve tarikatların izini sürerler. Geçmişte, özgürlüğe ulaşma görüşüne sahip insanların Tanrıya ulaşmak için kullandığı üç geleneksel yol vardı. Bu üç yolun hepsi de bir insanın; ailesini, özel hayatını terk ederek kendisini bir üstat veya gurunun disiplini altına soktuğu geri dönüşü olmayan fedakarlıkları gerektirmekteydi. Fakirin Yolu en yavaş ve en acılı olandı; inisiyenin bedenini yenmesini amaçlardı. Bu uzun süreç gönül ve zihnin dengeye getirilmesi için çok az zaman bırakırdı. Keşişin Yolu daha hızlıydı; amacı gönlü fethetmekti ve başarılı olduysa beden ve zihni hizaya getirmek üzere daha fazla zaman sağlamaktaydı. Üç geleneksel yolun en hızlısı, zihni fethetmek üzere yola koyulan Yoginin Yolu idi; eğer başarılı olursa gönül ve bedeni uyumlu hale getirmek için daha da fazla zamana sahip olurdu. Üç yolun hepsi de, seçilmiş bir üstada mutlak boyun eğişi ve demir gibi bir disiplini talep eden ezoterizmin kurallarına uyarak gizlilik yemini altında uygulanırdı. Böyle okullara, aşramlara ve gizli derneklere giriş; müritlerini o belirli kurumun amacına uyacak biçimde seçen üstadın kabulüne veya reddine bağlıydı. Yazılı tarih boyunca bu şuur gelişimi okulları, bilhassa Mısır, Hindistan, Tibet ve Çin'de her zaman mevcut olmuşlardır. Arayış içinde olan kişi için ana sorun, bir çok kurum ve kuruluşun dış yüzü ardında gizlenmekte olan gerçek gizli okulu bulmaktır. Kader ve talih eseri böyle bir okula yönlendirilmediği takdirde, seçilme ve kabul edilme; bu bir piyango kazanmak gibidir. Bir mürit kabul edilmiş ve bir okula alınmış olsa bile tam aydınlanmayı sağlama şansı zayıftır. Geleneksel olarak inanıldığına göre tam şuurlu bir adam çıkarma olasılığının ortaya çıkması için bir okuldan on bini aşkın müridin geçmesi gerekmektedir. Çok kişi çağrılmakta ama pek azı seçilmektedir. Modern zamanlarda Hindistan, Tibet ve Çin'de kaç tane gerçek şuur gelişimi okulunun kaldığını tahmin etmek pek zor olmasa gerek ama insan ancak içindeyken emin olabilir. Zen Budizm'de bir bakıma özelleşmiş okullar mevcuttur ve Çin ve Japonya'dan çıkmaktadırlar. RUHSAL BİLGİLERİ ODAKLAŞTIRAN OKULLAR Ancak, tarih içinde, müritlerinden en büyük fedakarlığı yapmalarını değil, çeşitli okullarda arada sırada düzenlenen inzivalara karşın hayatın içinde kalmalarını bekleyen bir Dördüncü Yol vardı. Bu okulların izleri eski Yunan'da ama özellikle Avrupa'nın Karanlık Çağlarda ortaya çıktığı, bilginin yeniden doğduğu bir zaman olan Rönesans sırasında görülebilir. Birdenbire özel bilgi çiçek açtı o devirde; eğer o zamanlarda yaşamış olsaydık, Floransa ve diğer yerlerdeki resim okullarını görebilirdik. Bütün bunlar; bilgiyi kitlelere ulaşmak üzere serbest bırakan ve gücü, eğitimli ruhban ve aristokrat sınıfın elinden alan Caxton ve Gütenberg'in matbaa makinesi tarafından da desteklenmekteydi. Tüm bunlar kazara olmadı. Zaman bir bütün halindeki insanlık için uygun olunca, bilgi; yüksek planlardan insanlığın zihnine, şuurlu tekamüldeki bir sonraki fırlayışı hızlandırmak üzere serbest bırakılmaktadır. Bu türden özelleşmiş bilginin serbest kalışı; amacı, on bin küsur giren insanın çabalarını temel alan en azından bir adet tam şuurlu kişi ortaya çıkarmak olan bir Dördüncü Yol okulu yoluyla projekte edilmektedir. Bu tip okullar ancak belirli bir amaca hizmet edileceğinde ortaya çıkarlar ve ancak bu yüksek planlarla doğrudan bağlantılı iseler gerçek değere sahiptirler. Eğer bu bağlantı kopuk ise bir kaç okul, kurulmuş oldukları ruhsal ilham olmaksızın öğretilerinin propagandasını yapmaya devam edebilirler. Çoğu Dördüncü Yol okulu, yapı olarak ezoteriktir ve bir dereceye kadar bir gizlilik örtüsü altında çalışmaktadır. Yani bunun anlamı, bir dış okulun içinde bir iç okulun bulunduğudur. Daha yakın zamanlarda bazı Dördüncü Yol okulları, bu kategoriden başkalarının da mevcut olmasına rağmen Gurdjieff ve Ouspensky'nin öğretilerini işlemişlerdir. Amaçları, kafa, kalp ve beden üzerinde eşzamanlı biçimde çalışarak kişisel şuurun tekamülünü hızlandırmaktır. Eğer başarılı olursa, üç geleneksel yoldan çok daha hızlı olur. Böyle okulları bulmak zor olabilir çünkü halkın ve medyanın davetsiz misafirliğinden kaçınmak için yanıltıcı bir görüntü çizmektedirler. Bir Dördüncü Yol okulunda geçen zamana özel hayat denir ve bildik hayat içindeki dengesini korumaya çabalarken şuurunu genişletmek üzere çalışan mürit için bu bir hayli baskı yaratabilir. Geleneksel olarak, bu tip bir okuldan on binden fazla kişi geçtiğinde ve eğer bu okul da sağlam temellere dayanıyorsa, başarılı bir inisiye yüksek şuurun bir türünü alacak ve doğal eğilim gereği, kazanılan bilgiyi hayatın kendisi içinde yeniden yaratmak üzere hayatın girdabına geri fırlatılacaktır. Balık yılları olarak bilinen uzun astrolojik zamanın sonuna yaklaşırken; felsefe okulları, gizli dernekler, aşramlar, masonlar ve Dördüncü Yolun, amaçlarını gerçekleştirdikleri görülecektir. Önemlerini yitirmeye devam edecekler, taraftarlarını avuçları içinde tutmaya çabalasalar da müritleriyle bağları gevşeyecek ve modası geçmiş ve geçersiz hale geleceklerdir. İlk uyarı atışı, on dokuzuncu yüzyılın sonunda, Madam Blavatsky'nin iki büyük eseri, yani "Açıklanan İsis" ve "Gizli Doktrin" yayınlandığında duyulmuştu, bu kitaplar ezoterizmin kapılarını ardına kadar açmıştı. Hindistan ve Tibet'ten kaynaklanan gizli bilginin çoğu ilk kez halka serbestçe sunuluyordu. Böyle gizli bilgilere ulaşabilmek için gizlilik yemini etmek artık gerekli değildi. Madam Blavatsky'nin ilk başkanı olduğu Teozofi Derneği, Himalayalı üstatlarla olan bağlantısını ilan etti. Önceden sadece gizli ve ezoterik dernek ve topluluklarla sınırlı olan ezoterik bilginin yayılması için bu, bir hazırlık safhasıydı. Alice Bailey Tibetli üstat Djwal Khul'un anlattıklarını kağıda geçirdiğinde ve içinde Madam Blavatsky'ye ilham veren üstatları da içeren güneş sistemi ve gezegensel hiyerarşilerin yapılarını ilk kez açıklayan ve üstat tarafından yazdırılan kitapları yayınladığında bu yayılışın ikinci safhası başlamış oldu. Alice Bailey'nin erken ölümü ile sona eren ve çalışmaya hasredilen yirmi beş yılı aşkın bir sürede ezoterik bilginin çoğu halka mal oldu ve 1920'den 1945'e kadar, Üstat Djwal Khul tarafından en başından beri beklenen ara safha başarılmış oldu. Artık bizler hem Teozofi Derneğinin hem de Arcanf Okulunun 1975'Ier civarı ortaya çıkacağı öngörülen, ezoterizmin yayılışındaki ifşa safhasının son sahnesindeyiz. EZ0TERİK İFŞAATLAR DEVRİ Son birkaç yüzyıl sırasında bilim ve mühendislikte enerji kaynaklarımız buhardan kömüre, petrolden elektriğe ve gaza ve şimdi de atom gücüne kadar değişti. İnsan şuuru, doğal enerjinin açığa çıkışındaki engin gelişmelere ayak uydurmalıdır ama bilimsel ilerleme her zaman pürüzsüz ve dosdoğru olmamıştır. Einstein'a Rölativite Teorisinin bilgisi ilham olarak verilmişti ve bu teori, mekanik bir evren öngören Newton kanunlarına dayanan önceki bütün kavramları tamamen değiştirmiştir. Elektroniğin kontrol edilebilmesi ve telefon, radyo ve televizyonun günlük hayatımıza girişi toplumu sarsmıştır ve iletişimde çok daha yeni ve daha geniş alanlara uzanan icatların eşiğinde olduğumuz da açıktır. Atomun parçalanması, Kuantum teorisi, DNA ilkesi ve son Kaos teorisi; geniş ve genişlemeye muktedir bir elektronik çağda yaşadığımızı vurgulamaktadır. Bilimsel bilgideki bu devasa ilerleyişi içine alabilmesi için, insan şuurunda da buna denk bir gelişme olmalıdır ki bu gelişme kötüye değil iyiye kullanılabilsin. Balık Çağı yerini Kova Çağına bırakırken, Dünya gezegeninin enerjide bir kuantum sıçrama yapabilmesi için kitlesel şuura "Beşinci Yol" sunuluyor. Bu yol bireysel ve sadece varlığın gelişimi amaçlıyor. Zaten ölümsüz oldukları ve kişiliğin zincirlerinden kurtulmayı hedefleyen bir ruha sahip olduklarına dair gizli bilgiler, hakikate uyanmaya başlayan bütün insanlara açık olacaktır. Hem kişiliğin hem de akademik eğitim örtüsünün yerine "varlığın" gelişmesini teşvik eden ikinci bir öğrenimin sunulması için metotlar bulunacaktır. Meditasyon yoluyla, hakikati arayan kişiler kendilerine sezgi, telepati ve kehanet güçlerini verecek olan üçüncü gözün açılmasını hedefleyeceklerdir. Şakralar bilimi, çeşitli süptil bedenlerle ilgili eğitimlerinin bir parçası olarak çocuklara öğretilecektir. Beşinci Yol'da herhangi bir özel üstat veya guru aramak gerekli olmayacaktır. Bunun yerine bu kişiler amaçlarını kendi kendilerini keşfetme, kendi kendilerini disipline etme kendi kendilerini arındırma ve tefrik etme yoluyla gerçekleştirip, ruh bedenlerini gereken yeni izlenimlerle besleyerek ve artık kişiliğe, yani ölümde un ufak olan maskeye daha fazla dikkat sarf etmeye gerek kalmadan kendi kendilerinin üstadı haline geleceklerdir. Dünya üzerindeki organik hayatı çevreleyen şuur zarfının içinde var olan ek güç ile, artık herkesin Beşinci Yol'a yaklaşabileceği ortaya çıkacaktır. Eğitimli eğitimsiz, ayrıcalıklı ayrıcalıksız, herkes şuur alanında başarıya varmak için eşit şansa sahip olacaktır. Artık bir tanesinin başarılı olabilmesi için on bin müridin başarısız olması gerekmeyecektir. Bunun yerine ezoterizmin kapıları ardına kadar açılacaktır ki herkes tanrısallığı gerçekleştirme yolunda başarı iddialarını öne sürebilsinler. Yarış başlamıştır ve ruhsal gücü suistimal etmeyi amaçlayanların gayretlerini boşa çıkaracak koruyucular da mevcuttur. İnisiyeler Bilimi olarak da bilinebilecek bu yeni yol; bazı durumlarda bir engel oluşturabilen akademik eğitim ve zeka ile ilgili değildir. Kabul için tek nitelik; koşulsuz sevgi atmosferinde iş gören saf bir itilim, amaç olacaktır. Bu iyi haberlerin bilinebilen bütün medya araçlarıyla duyurulabilir hale gelene kadar geçecek süre içinde normal psikoloji sahibi her insanın artık, dilerse, şuurunu sınırsız derecede genişletebileceği açık hale gelecektir. Böylece ezoterizm demokratize olacak ve şuur devrimi, hakikati arayan herkesin ona ulaşmasını mümkün kılacaktır. Bilim ve akademik eğitim, gurur duydukları yerlerini Beşinci Yol olarak bilinir hale gelecek olan bir ruhtan doğacak ikinci bir eğitime bırakacaklardır. kaynakça: LIGHT Dergisi, Cİlt 115, Sayı 3,

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.