Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Legendary

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Legendary tarafından postalanan herşey

  1. İkizler Burcu İçinde bulunduğunuz şartlar sizi zorluyor. Kendinizi yeteri kadar net bulamayabilirsiniz. Geçmişle alakalı konuların getirdiği mutsuzluklar sizde endişe yaratmaya başlıyor. Biraz geçmişten uzaklaşmak ve başkalarına yararlı konulara odaklanmak doğru olabilir. Bu arada yeni planlarınız düşünerek hareket geçeceğiniz koşulları belemelisiniz.
  2. Boğa Burcu Burcunuzda bulunan Ay sizi etkileyici kılmakta. Bu güvenle gücünüzü gösterebilir ve ilerleme kaydedebilirsiniz. Pek çok konuda başkalarını etkileyebileceğiniz girişimler yapmak üzere yola çıkmaktasınız. Ancak maddi alanda bazı kısıtlamalar sizi gerçekçi olmaya itecektir. Bu konuda biraz tutarlı hareket etmeniz gerekecek.
  3. Koç Burcu Parasal konularda kritik bir gün. Gelir gider dengenizi sarsan gelişmeler olabilir. Zira beklediğiniz desteklerde terslikler söz konusu. Kontrol edemediğiniz harcamalar ise sizi bir hayli zorlayacaktır. Birikimlerinizi daha dikkatli değerlendirmek ve ekonomi yapmak durumundasınız. Yeteneklerinizi harekete geçirerek kazançlarınızı yeniden artırmalısınız.
  4. Eratosthenes(M.Ö. 273-192) Bilim tarihinde Helenistik dönem (M.Ö. 300 -M.S. 100), özellikle ilk aşamasında, bilimsel yöntemin gerçek anlamda işlerlik kazandığı yaratıcı bir ortamdır. Daha önceki bilimsel çalışmalar ya Mısır ve Mezopotamya’da olduğu gibi daha çok pratik amaçlara yönelik gözlem ve ölçme düzeyinde kalan bir etkinlikti, ya da, Antik Grek döneminde olduğu gibi gözlemden çok kuramsal düşünmeye ağırlık veren, varlığın doğasını anlamaya yönelik metafiziksel türden bir uğraştı. Thales’den Aristoteles’e uzanan üçyüz yıllık düşünsel arayışın başlıca hedefi gerçekliğin asal niteliğini belirlemekti. Grek düşünürleri arasında olgusal araştırmaya belki de en yatkın olan Aristoteles bile, temelde, kimi metafiziksel ilkelere dayanan bütüncül bir açıklama arayışı içindeydi. Ussal düşünme ile gözlemsel verilerin etkileşimini içeren bilimsel yöntemin ilk yetkin örneğini Helenistik dönemin başta Archimedes (Arşimet) olmak üzere sayılı seçkin bilginlerinin çalışmalarında bulmaktayız. Arşimet, bundan önceki yazıda ayrıntılı olarak belirttiğimiz gibi buluşlarıyla klasik çağın bilimde en büyük öncüsüdür. Çağdaşı Aristarkus, Kopernik’ten 1700 yıl önce, güneş-merkezli sistem hipotezini ilk ortaya süren büyük bir astronomdu. Onun öngördüğü sistem çerçevesinde güneş ile yıldızların gökyüzünde sabit konumlarda olduğu, arzın ise güneş çevresinde çembersel bir yörünge çizerek devindiği, dahası kendi ekseni çevresinde de günlük dönüş içinde olduğu türünden, dönemin yerleşik anlayışına ters düşen savlar ortaya koymuştu. Ayrıca, yazdığı bir kitapta Güneş ile Ay’ın oylumlarını, dünyadan uzaklıklarını hesaplamaya, ulaştığı sonuçları geometri yöntemiyle ispatlamaya çalıştığı görülmektedir. Eratosthenes’e gelince, bu çok yönlü bilgin için hiç kuşkusuz dönemin Arşimet’ten sonra en büyük öncüsü diyebiliriz. Geniş bilgisi, pek çok konularda yazdığı kitaplarıyla daha yaşam döneminde ün kazanan Eratosthenes, İskenderiye büyük kütüphanesinin yöneticisiydi. Arzın küresel olduğunu ileri süren, güneşin dünyadan uzaklığını 92 milyon mil olarak hesaplayan (doğrusu 93 milyon mildir), Eratosthenes, özellikle coğrafya alanındaki çalışmalarıyla tanınmaktaydı. Ama onu bilim tarihinde unutulmazlar arasına sokan asıl başarısı, arzın çevrel çemberinin uzunluğunu belirleme çalışmasıdır. Deniz ve kara ulaşımının bir kaç bin millik açılmayla sınırlı kaldığı bir dönemde arzın büyüklüğünü belirleme kolayca ulaşılabilecek bir başarı değildi. Daha önce bu yönde uğraş veren pek çok kimse olmuştu; ama hiç biri Eratosthenes’in ulaştığı sonuç ölçüsünde gerçeğe yakın bir sonuç ortaya koyamamıştı. Asıl amacı güneş ile Ay’ın boyutlarını belirlemek, dünyadan uzaklıklarını saptamaktı. Ama bunun için öncelikle arzın büyüklüğünü hesaplaması gerekiyordu. Elde yararlanabileceği hiç bir optik araç yoktu. Güç kaynağını, uyguladığı yöntem sağlıyordu. Basit bir orantıya dayanan yöntemin kullanımı bazı varsayım, gözlemsel bilgi ve geometrik kurallar gerektiriyordu. Örneğin, arzın küreselliği, daire çemberinin 360 derece olduğu, güneş ışınlarının yer yüzüne paralel düştüğü, vb. Bilindiği gibi, yer yüzeyi düz değil, eğmeçlidir. Bu nedenle gün ortasında güneş değişik enlemlerde bulunan kişilere, ufuktan değişik yüksekliklerde görünür. Bu gözlemi dikkate alan Eratosthenes yaklaşık aynı boylam üzerine düşen iki yer seçer. Bunlardan biri Syene (bugünkü Asvan barajına yakın küçük bir kasaba), diğeri dönemin ünlü bilim merkezi İskenderiye kenti idi. Syene’de yaz ortasında güneş öğle vakti tam tepede bir konumdadır; öyle ki, dik duran bir direk gölge düşüremediği gibi, derin bir kuyu dibinden bakıldığında güneş görülür. İskenderiye’de ise durum değişiktir; Syene’nin yaklaşık 514 mil kuzeyinde bulunan bu kentte güneş ışınları hiç bir zaman dik düşmez. Eratosthenes bu verilere dayanarak aşağıdaki şekilde gösterildiği üzere, İskenderiye’de güneş ışınlarının, arzın merkezine dik inen bir doğru üzerinde oluşturduğu açıyı (şekilde a ile gösterilen açıyı) ölçer. Adı geçen iki yerin arzın merkezinde oluşturdukları açıya eşit olan ve iki yer arasındaki mesafeyi temsil eden bu açı yaklaşık 7.5 derecedir. Her daire çemberi gibi yer kürenin çevrel çemberinin de 360 derece olduğunu varsayan Eratosthenes basit bir orantı işlemiyle bu çemberin 24.670 mil olduğunu (doğrusu 24.870 mildir) hesaplar. Bu kadarla kalmaz, 60 millik bir hatayla arzın çapını da belirler. Isazc Güneş ışınları şekilde z tepe noktasını, c arzın merkezini, i İskenderiye’yi, s Syene’i göstermektedir. a ölçülen ve ics açısına eşit olan açıdır. Teknolojinin henüz bazı basit el araçlarının ötesine geçmediği bir dönemde bu türden sonuçlara ulaşma gerçekten olağanüstü bir zekâ ve imgelem gücü demekti. Eratosthenes’in azımsanamayacak bir başarısı da o zaman bilinen dünyanın haritasını çıkarması. Harita İngiliz adaları dahil Avrupa, Afrika ve Asya anakaralarını kapsıyordu. Küresel bir yüzeyi düz kağıt üstünde göstermek kolay bir iş değildi. Tıpkı bir portakal kabuğunu masa üzerine dümdüz yerleştirmek gibi. Eratosthenes enlem paralelleriyle boylam meridyenlerini kullanarak oldukça duyarlı ve güvenilir bir projeksiyonla güçlüğün üstesinden gelmişti. Yaptığı harita yüzyıllarca denizcilikte ve başka alanlarda kullanıldı. Eratosthenes, geliştirdiği bir yöntemle, güneşin öğle vaktindeki yüksekliğine bakarak herhangi bir yerin enlemini hesaplayabiliyordu (Boylamın hesaplanması aradan ikibin yıllık bir sürenin geçmesini beklemiştir). Onun ilginç bir savı da fiziksel coğrafya ile ilgilidir. Hint ve Atlas okyanuslarındaki gel-git devinimleri arasındaki yakın benzerliği göz önüne alarak, iki okyanusun aslında birleşik olduğunu, üç anakaranın (Avrupa, Asya ve Afrika) da bir ada oluşturduğunu ileri sürer. Dahası, kimi kaynaklara göre, Eratosthenes daha ileri giderek Atlantik ötesi yeni bir anakaranın varlığından bile söz etmiştir. Ona göre, okyanusun öte yakasında bilinen dünyayı dengeleyen bir başka dünyanın varlığı büyük bir olasılıktı. Roma yönetiminde zamanla İskenderiye’deki parlak bilim meşalesi sönmeye yüz tutar. O dönemin bilim öncülerinin son temsilcisi Hero’nun matematik, fizik ve teknolojideki başarılarını, kendisinden 300 yıl önce yaşamış Eratosthenes’e borçlu olduğunu söylemiş olması büyük bilginin bilim dünyasındaki kalıcı etkisini yansıtmaktadır. Eratosthenes 81 yaşında öldüğünde en küçük bir mal varlığı yoktu; ama bıraktığı dünya doğduğundaki dünyadan bilgi birikimi ve araştırma yöntemi bakımından çok daha zengindi. Kaynak:Buzlu
  5. Sisamlı Aristarchus- Aristarch- Yunan Astronomi Bilgini Ve Matematikçi ARISTARKUS, SISAMLI (310 BC - 230 BC) Yunan astronomi bilgini. Dünyanın, güneşin çevresinde döndüğünü ilk ileri sürenlerden. Matematiksel astronominin öncülerinden sayılıyor. Ay'daki Aristarchus Kraterine adı verildi. Aristarkus Milattan önce 280 yıllarında yaşamış bilgin ve felsefecidir. İlk olarak gezegenlerin güneş etrafında döndüğünü anladı. Aynı düşünceyi Kopernik de söylemiştir.Ama bu keşfin sahibi değildir. Bu fikir Aristarkus'un çağdaşları olan bilginlerden Anaksagaras, Bruna ve Galileo'ya da karşı çıkanlar tarafından direnişle karşılandı. Bu direniş, güneşin yerküremiz çevresinde döndüğü görüşü 2.200 yıl sonra günümüzde de sürüyor ve halen güneşin 'doğduğundan' ve 'battığından' sözediyoruz. "Ay ve Güneş'in Büyüklükleri ve Uzaklıkları" adlı yapıtı astronomi problemlerini üstün geometri bilgisiyle çözmeye çalıştığı bir eserdir. Ay'ın tutulduğu ve yarım ay olduğu sıralarda yaptığı gözlemlerden Güneş'in çapının Dünya'nın 7 katı olduğu sonucunu çıkarmıştı. Bu rakam yanlış olmakla birlikte Güneş'in Dünya'dan daha büyük olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Aristarkus Güneşin sabit olduğu ve dünyanın güneş çevresinde çembersel bir yörünge izleyerek döndüğü iddiasını da ortaya atar. Bu görüş zamanına göre oldukça ilerde bir görüştür. Kaynakça:Türkansiklopedi Nüve Helenistik Çağ'da Bilim
  6. BARNARD, EDWARD (1857-1923) BARNARD (Edward Emerson), amerikalı astronom (Nashville 1857-Wisconsin’de Yerkes rasathanesi 1923). 16 kuyruklu yıldız keşfeden ABD'li astro­not. Astronomi fotoğrafçılığının öncü­sü. California'daki Lick Gözlemevi'nden Samanyolü'nun çok önemli bir di­zi fotoğrafını çekti. Doğrüdan gözlem­le Jüpiter'in beşinci uydusunu saptadı. Basit gözlem araçlarıyle kuyruklu yıldızları keşfederek kendini tanıttı. Lick rasathanelerine çağrıldı (1888) ve ,orada Jüpiter’in beşinci uydusunu ve Yerkes’i keşfetti (1895). Samanyolu ve kuyruklu yıldızların başarılı fotoğraflarını çe­kerek ün kazandı. Barnard Gökadası ESO’dan Şili La Silla Gözlemevi’ndeki teleskopla NGC 6822 olarak kodlanmış Barnard Gökadası’nın güzel bir fotoğrafı alındı. Küresel kümenin sol üst kısmı zengin yıldız oluşum bölgesi bulunuyor. ESO’nun yayınladığı yeni fotoğrafta Barnard nesnesi 1,6 milyon ışık yılı uzaklıktadır. Küme, Samanyolu’nun da üyesi olduğu Yerel Grupta bulunuyor. Barnard kümesi 1884 yılında Amerikalı gökbilimci Edward Emerson Barnard tarafından keşfedildi. Cüce Gökada, Samanyolu, Andromeda ve Üçgen (Triangulum) Gökadaları arasında bulunuyor. Fotoğrafın sol üst kısmındaki kırmızımsı bulutsular, yeni yıldız oluşum bölgeleri, genç yıldızlar, sıcak yıldızlar ve gaz bulutlarının varlığını gösteriyor. Bulutsunun merkezinde, bulutsunun çevresine olağanüstü madde dalgaları yollayan büyük sıcak yıldızlar bulunuyor. Dışarı atılan maddeler genç yıldızları oluşturmuştur. Barnard’ın büyüklüğü Samanyolu’nun yanında cüce gökada olarak kalıyor. Samanyolu’nda 400 milyara yakın yıldız bulunuyorken, Barnard’da 10 milyon yıldız bulunmaktadır. Evrende Barnard benzeri ya da daha büyük cüce gökadalar bulunmaktadır. Bu türden gökadalar daha büyük bir gökadayla etkileşime girdiklerinde şekilleri bozulup düzensiz gökada görünümüne girerler. Hatta birçoğu başka bir gökadaya karışmıştır. Samanyolu Gökadamızda da zamanında karışmış ve gökadanın merkezi çevresinde dolanan yapılar olduğu bilinmekte. Kaynakça:Astronomi Diyarı ESO, Biyografi Ansiklopedisi, Nüve
  7. Tycho Brahe, asıl adıyla Tyge Ottesen Brahe (d. 14 Aralık 1546 - ö.Brahe 1601) Danimarkalı kimyacı, astronom ve astrolog. Kopernik'in ölümünden 3 yıl sonra doğdu. Asil bir soydan geliyordu, babası bir şatonun yönetici ve nüfuzlu biriydi. O doğmadan önce babası onu amcasına vermeye taahhüt etmesine rağmen bunu sonra yerine getirmeyince, danimarka donanmasında subay olan amcası Jørgen tarafından kaçırılmıştır. Küçüklüğünden beri yıldızlara ve gökyüzüne merak saran bir çocuk iken 1559'da Kopenhag üniversitesindeyken şahit olduğu güneş tutulması onda bir tutku yarattı, ne var ki amcası onu Danimarka'nın siyasal yaşamının önemli kişilerinden biri yapmak istiyordu. Bu yüzden onun hukuk okumasını istedi ve Leipzig'e yolladı. Gündüzleri hukuk eğitimi gören Brahe, geceleri ise gökyüzünü gözlemliyordu. 1563'de iki parlak gezegen olan Jupiter ile Satürn'ün kavuşumlarından biri gerçekleşti. Eski kavuşum tablolarına göre bu olay önemli bir miktar hatalı verildiğini saptadı. Bu onun ilk kayıtlı gözlemi oldu, ve bunu ilkel bir yolla sadece bir çift pusula ile yaptı. Amcası Jorgen 1565'de ölünce, Brahe hukuk okumayı bıraktı ve Almanya'ya Rostock üniversitesine gitti. Buradaki bir düelloda daha sonra burnunun bir kısmını kaybedecektir. 1571'de daha sonra "Tycho'nun yıldızı" olarak anılacak Cassiopeia takım yıldızında parlak bir yıldızı keşfetti. Onun gerçek yapısıyla ilgili bir şey bilmemekle birlikte konumu hakkında kesin ölçümler yaptı. Haftalar geçtikten sonra giderek solan bu yıldız zamanla gökten kayboldu(bunun bir süpernova olduğu düşünülüyor). Artık Brahe ünlü biri olmuştu. Danimarka kralı işini sürdürmesi için kendisine tam donanımlı bir gözlemevi verdi ve adına bir fon açtı.Seçilen yer baltık denizindeki Ven adasıdır. orada Tycho Brahe, Uranibourg (gökyüzü şatosu) ve Stejnebourg (yıldız şatosu) adını verdiği iki gözlemevi yaptırdı. Burada kendini astronomiye adayan Brahe gözlemlerini sürdürdü. 777 yıldızın konumunu ölçtü ve katalog hazırladı elinde hiçbir teleskop olmamasına rağmen ölçümlerinde 1-2 dakikadan daha fazla hata yoktur. Ayrıca öğrencisi ve asistanı Johannes Kepler'in eliptik gezegen yörüngeleri yasasını biçimlendirmesine yardım etti. Ancak şu da var ki, Brahe kısmen dinsel gerekçelerle Kopernik'in kuramlarını kabul etmedi. Onun yerine melez bir sistem benimsedi. Buna göre gezegenler Güneş'in etrafından dönüyor. Ancak Güneş ile Ay ise Dünya'nın çevresinde bir yörüngede bulunuyorlardı. Zamanla bazı meselelerden ötürü ve Danimarka kralı ile kimi dostlarının ölümü nedeniyle Ven adasındaki yaşamı bozuldu ve ona ait fon kesildi. Buna bir neden de sinirli yapısı, kiracılarına karşı acımasız oluşu ve kendisine verilen görevleri reddetmesiydi. Bunun üzerine adayı terk ederek imparatorluk matematikçisi olarak Prag'a gitti. Ancak orada aradığını bulamadı. Tycho aceleci, hoşgörüsü olmayan, utanmazlık derecesinde bencil, çoğu zaman da acımasız bir adam olarak bilinir fakat aynı zamanda zeki, kibar ve çalışkandı. Brahe 24 kasım 1601'de 55 yaşındayken ansızın öldü. Johannes Kepler Brahe'nin ölümünden önce uzun süre asistanlığını yapmıştır. Brahe öldüğünde tüm mirasını ona bırakmıştır. Kaynakça:Biyografi Ansiklopedisi Vikipedi
  8. Stephen William Hawking (d. 8 Ocak 1942, Oxford) İngiliz evrenbilimci Hawking sekiz yaşındayken, kuzey Londra'dan 20 mil uzaktaki St Albans'a gitti. Onbir yaşında St Albans okuluna kayıt oldu. Buradan mezun olduktan sonra babasının eski okulu Oxford Üniversitesi kolejine devam etti. Babasının tıpla ilgilenmesini istemesine karşın, o matematiği seviyordu. Fakat okulun matematik bölümü mevcut değildi. Bu yüzden onun yerine fizik okumaya başladı. Üç yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirildi. Hawking daha sonra Kozmoloji (Evrenbilim) üzerine çalışmak üzere Cambridge'e gitti. O zamanlar Oxford'da evren bilimi üzerine çalışma yoktu. Cambridge'de danışman olarak Fred Hoyle'u istemesine karşın Dennis Sciama atanmıştı. Doktorasını aldıktan sonra ilk önce araştırma asistanı, daha sonra Gonville and Caius College'de profesör asistanı oldu. 1973'de Gökbilim Enstitüsünden ayrıldıktan sonra Hawking Uygulamalı matematik ve Kuramsal fizik bölümüne geçti. 1979'dan sonra matematik bölümünde Lucasian profesörü oldu. Bu profesörlük 1663 yılında üniversite parlemento üyesi olan Henry Lucas tarafından kurulmuştu. İlk olarak Isaac Barrow sonra 1669'da Isaac Newton'a verilmişti. Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı. Roger Penrose ile birlikte Einstein'ın Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang'le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı'nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi. Bu birleşmenin bir sonucuda karadeliklerin aslında tamamen kara olmadığını, fakat radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu. Diğer bir sonuç da evrenin bir sonu ve sınırı olmadığıydı. Bu da evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çercevesinde meydana geldiği anlamına geliyordu. Doğum; 8 Ocak 1942, Oxford, İngiltere Milliyeti; İngiliz Dalı Fizikçi, evrenbilimci Çalıştığı yerler; Cambridge Üniversitesi Önemli başarıları; Sonsuz evren, Big bang, Karadelikler Aldığı ödüller; 1982 CBE, Stephen Hawking 1960'ların başında tedavisi olmayan Amyotrofik lateral skleroz hastalığına yakalandı. 21 yaşındayken Charcot (ALS) hastalığı tanısı kondu. Motor nöronların zamanla yüzde seksenini öldürerek sinir sistemini felç eden; ancak beynin zihinsel faaliyetlerine dokunmayan bu hastalık, Hawking'i tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkûm etti. Ünlü bilim adamı, 1985 yılından bu yana sesini de yitirmiş olduğu için, koltuğuna yerleştirilmiş, yazıları sese dönüştürebilen bilgisayarı sayesinde insanlarla iletişim kurabiliyor. Kuantum fiziği ve kara deliklerle ilgili iddialarıyla, bugün yaşayan bilim adamları arasında dünyada en çok tanınan isimdir. Kitapları, 40 dile çevrildi; evrenle ilgili çılgın teorik bilgilerini popüler hale getirmek için gereken maddi bağımsızlığı sağlayacak ve Cambridge Üniversitesi'ndeki uygulamalı matematik ve teorik fizik laboratuvarını geliştirecek kadar da sattı. Hawking, hastalığıyla gizemli bir kişilik oluşturmaktadır. Son kitabı “Ceviz Kabuğundaki Evren”de, dünyanın büyük bir felaket ile karşı karşıya kalabileceğini belirterek uzayda insan kolonileri kurulmasını gündeme getirmiş, bu önerisiyle de ilahiyat profesörü Y. Nuri Öztürk tarafından Dabbetü’l–Arz yani kıyameti haber veren yaratık olarak nitelendirilmişti. Bir fenomen haline gelen ve milyonlarca satan “Zamanın Kısa Tarihi: Büyük Patlamadan Karadeliklere” kitabı, Hawking'e asıl şöhreti getirmişti. İlk kitabının yayımlanmasından bu yana gerçekleşen önemli buluşların ardındaki sırrı açığa çıkaran “Ceviz Kabuğundaki Evren”, “Zamanın Kısa Tarihi”nin bir devamı sayılabilir. Yeni kitabıyla yazar, bizleri çoğu kez gerçeklerin kurmacadan daha şaşırtıcı olduğu teorik fiziğin en üst noktalarına çıkarıyor ve evrenin temel ilkelerine dair anlaşılır yorumlarda bulunuyor. Görelilik kuramından zaman yolculuğuna, süper kütle çekiminden süpersimetriye, kuantum teorisinden M-Kuramı’na ve bütünsel beyin algılanımına kadar evrenin bilinen en kışkırtıcı sırlarına kapı aralayan kitap, Einstein’in “Genel Görelelik Kuramı” ile Richard Feynman'ın çoklu geçmiş düşüncesini birleştirerek evrende olup bitenleri tanımlayabilecek eksiksiz ve tek bir teori geliştirmeye çalışıyor. Okur, kitabı bir bilimsel eser olarak algılayabileceği gibi, rahatlıkla bir bilim–kurgu romanı gibi de değerlendirebilir. Hawking'in “karmaşık önermeleri günlük yaşamdan çekip aldığı analojilerle resmetme becerisi” buna imkân tanımaktadır. Stephen Hawking, Einstein’dan bu yana dünyaya gelen en parlak teorik fizikçi olarak kabul edilmektedir. 12 onur derecesi almıştır. 1982'de CBE ile ödüllendirilmiş, bundan başka birçok madalya ve ödül almıştır. Royal Society'nin ve National Academy of Sciences (Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi (N.A.S.)) üyesidir. Stephen Hawking yazdığı çocuk kitaplarıyla birlikte çocukları etkileyip onları evrenbilime yanaştımıştır. Yazdığı kitaplar çocukların hayal dünyasını da genişletmiştir. Kaynak:wikipedia
  9. Robert Grant Aitken Amerikalı gökbilimci, (Jackson, California, 1864-Berke-ley 1951). Çiftyıldızlar üstündeki gözlemleriyle ün yaptı; New General Catalo-gue of Double Stars (1932) adlı yapıtı, günümüzde de başvuru kitabı niteliğindedir. Jessie Thomas evli ve üç oğlu ve bir kızı vardı. Onun torunu, Robert Baker Aitken, yaygın bilinen Zen Budist öğretmen ve yazardır. Kaynak:Büyük Larousse,Gelişim Yayınları
  10. Balık Burcu Düşüncelerinizi yapıcı hale getirmeniz gerekmekte. İletişim ve düşünsel konular sizi yeni kararlara iterken, somut sonuçlar almaya kararlısınız. Yakın çevrede olup bitenler karşısında daha yapıcı olmanız ve ilişkilerinize önem vermeniz gerekecek. Eğitim hayatınızı içine alan çalışmalar ise aktif olmanız gerektiriyor. Yeni şeyler öğrenebileceğiniz fırsatlar öne çıkabilir.
  11. Kova Burcu Düşüncelerinizi uygulamaya sokmanız ve çaba göstermeniz gerekecek. En çok ailevi konuların getirdiği gelişmeler sizi buna itecektir. Bir yere yerleşmek ya da evde onarım bakım konularında harekete geçmeniz gerek. Elinizdeki maddi kaynaklar veya toprağa ait konularda akılcı ve temkinli kararlarınız yakınların desteği ile ilerleyecektir.
  12. Oğlak Burcu Huzursuzluklarınızı geride bırakıyorsunuz. Sizin için yapıcı ve olumlu bir gün başlıyor. Hayatın güzel yanlarına yakın durmalı ve kişisel keyiflerinize öncelik vermelisiniz. Sizi harekete geçiren yaratıcı konularda çok şey yapabilirsiniz. Çalışmalarınızla gurur duyabilirsiniz. Aşk hayatınızı renklendirecek gelişmelerden ise oldukça hoşnutsunuz.
  13. Yay Burcu Dikkatli olmanız gereken koşullar içindesiniz. Daha fazla çaba göstermeniz ve fedakarlık yapmanız gerekecek. İş ortamındaki değişiklikler çalışma düzeninizi yakından etkileyebilir. Siz, detaylı konuların önemini kavramak ve somut işler yapmak durumundasınız. Elinizdeki işlerde yapıcı olmanız ve zamanınızı en verimli şekilde kullanmanız lazım.
  14. Akrep Burcu Değişebilen koşullar söz konusu. Evlilik ve ortaklaşa konular gündeminizde önemli bir yer tutmakta. Kalıcı sonuçlar aradığınız bu günlerde size çok iş düşüyor. Olayları kontrol etmek yerine ortak bir yol arayışına gitmelisiniz. Yeni öneriler karşısında destek aramak ve ilişkilerden güç toplamak sizin elinizde. Sorumluluklardan çok şey öğrenebilirsiniz.
  15. Terazi Burcu Maddi manevi paylaşımlar açısından zorlu bir dönemdesiniz. Eşle olan ortak giderleriniz size beklemediğiniz sorumluluklar getirebilir. Diğer taraftan ortağın parasal durumunda dikkat edilmesi gereken noktalar var. Sizin dışınızda gelişecek borç alacak konularınıza hakim olma şansınız pek bulunmuyor. Birkaç gün kontrol edici olmamalı ve dengede kalmalısınız.
  16. Başak Burcu Düşüncelerinizde yenilenmeler yaşıyorsunuz. Artık hayatı daha geniş algılamaya bakmalı ve esnek olmalısınız. Yabancılarla bağlantılı konular üzerinde durmanız size bazı fırsatlar sunacaktır. Bu alandaki yeni ilişkiler iş ve özel hayatta hareket getirebilir. Planladığınız yolculuklarla ilgili beklentilerinizde ilerlemeler elde etmeniz söz konusu.
  17. Aslan Burcu İşle ilgili konular gündeminizi doldurmakta. Özellikle maddi hedeflerinizi önemsemeniz gereken bu süreçte yol kat edebilirsiniz. Üstlerle ilişkilerin getirdiği engellere rağmen, yaptıklarınızla göz doldurmayı başaracaksınız. Esnek davranmanız halinde yeni görevler konusunda destek görebilirsiniz. Artan sorumluluklarınızı yerine getirme gereği var.
  18. Yengeç Burcu Pek çok konuda olumlu işaretler var. Sosyal odaklı zamanlara yönelerek yeni kişilerle bir arada olacaksınız. Grup çalışmalarında başkaları adına yararlı konular içinde bulunabilirsiniz. Başkaları ile olan paylaşımlarınız size yeni dostluklar ve ümitler kazandıracaktır. İyimser olmalı ve işten gelebilecek maddi destekleri değerlendirme yoluna gitmelisiniz.
  19. İkizler Burcu Ortaya çıkabilecek birtakım değişiklikler var. Planlarınızda yavaşlama ve kafa karışıklığı sizi huzursuz edebilir. Düşüncelerinizde yaşadığınız karmaşa çok daha dikkatli olmanızı gerektiriyor. Maddi konular üzerinde durmak ve bazı belirsizlikleri dikkate almak durumundasınız. Gereksiz endişelerden sakınmanız, halinde sorunlarınızı akılcı bir gözle değerlendirebilirsiniz.
  20. Boğa Burcu Artık Ay burcunuzda ilerlemeye başlıyor. Kendi istediğiniz yönde ilerlemek ve olayları net gözle değerlendirmeniz mümkün. Gücünüzü ortaya koyabileceğiniz somut sonuçlara odaklanabilirsiniz. Kişisel konularda yaşadığınız beklemelerin ardından, bilinçli kararlarınızla dikkat çekici girişimler yapmaya başlıyorsunuz.
  21. Koç Burcu Maddi konulara yönelik planlar yapmaktasınız. Kişisel olarak çok şey başaracak ve emin adımlarla istediğiniz sonuçları alacaksınız. Zira kendi gelirlerinizi artırmak konusunda olumlu bir dönemdesiniz. Çalışma kapasitenizi verimli kullanmak bunlardan bir tanesi. Diğer taraftan bütçenizi yeniden düzenlemek ve ekonomik davranmak size yeni kapılar açacaktır.
  22. şuna kadar

    “İstanbul – Marsilya” Sergi İstanbul ve Marsilya: tarih yüklü, kültürel çeşitliliği simgeleyen ve uygarlıkların kesişme noktası olan iki kent. İstanbul 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti; Marsilya ise 2013 yılında bu ünvanı taşıyacak. Tarih : 26 Mayıs - 19 Haziran 2010 Yer : Fransız Kültür Merkezi Şehir : İstanbul Avrupa İstanbul Fransız Kültür Merkezi bu iki şiirsel şehri objektifleriyle yücelten üç fotoğraf ustasının sergisine ev sahipliği yapıyor: Adı İstanbul’la özdeşleşen fotoğraf sanatçısı ve foto-muhabir Ara Güler, ve Marsilya’dan iki önemli fotoğraf sanatçısı, Catherine Izzo ve Bernard Plossu. İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nin Galerisi, bahçesi ve İstiklal Caddesi’ne bakan dış cephesinde sergilenecek olan fotoğraflarda bu iki kenti farklı bakış açılarıyla keşfetmek mümkün olacak. Ara Güler’in eski İstanbul fotoğrafları izleyicileri uzak olmayan geçmişte bir yolculuğa davet ederken Bernard Plossu’nun bir otobüsün içerisinden çektiği Marsilya fotoğrafları ise Fransa’nın bu hareketli kentini farklı bir açıdan tanımaya olanak sağlayacak. Catherine Izzo’nun sıradışı stiline tanıklık eden İstanbul fotoğrafları ise 2010 sonbaharında Fransa’da yayınlanacak.
  23. şuna kadar

    Ender Güzey “Boğa Geçidi” sergi açılışında izleyiciyi alışılmışın dışında bir de sürpriz bekliyor. Güzey çoğu kez yaptığı gibi izleyiciyi şaşırtacak ve birazda düşündürecek kendine öz bir performans ile 8 Mayıs Cumartesi günü saat 18.00’de sergisini açıyor. Tarih : 08 Mayıs-08 Haziran 2010 Yer : Almelek Sanat Galerisi Şehir : İstanbul Avrupa "Ateş’ten Doğan - Boğa Geçidi” Ender Güzey Sergi ve Performansı Değişen kültürlerin değişmeyen söylemi uygarlığın ateşten doğduğu gerçeğidir. Uygarlıklar ve kavramların yarattığı kesişmeleri sanatına yansıtan Ender Güzey, bu kültürün çağdaş göstergelerini betimler. Semboller ve kültürler arasında kurduğu bağ çağdaş sanatın kavramlarla, estetik kuramların dönüşümleriyle çözümlenen yapısallığında derin anlamlar yüklenir. Güzey deneysel sanat anlayışına açık uygulamalarını tuvallerden çıkarak maddenin anlam gücüne yükler. Heykeller ve malzeme seçkisine dayalı üç boyutlu anlatımlara götürür. Olgunun ve bu olguya bağlı olan nesnenin üzerinde tam bir düşünce sistemi yaratmak isteminin sonucu olan yapıtlar yer, zaman ve oluşum değerlerini kapsamına alan süreçler içinde var olur. Ateşten Doğan serisi çalışmaları, düşünsel katmanların olgunlaştırdığı uygarlıkların kültleriyle beslenen çağdaş estetik tasalar taşıyan sembolist çalışmalar olarak yaşamın içinde oluşur. 2006 yılının Eylül Ayında davetli olarak gittiğiMontana State University’sine ulaştığındaMontana’nın büyük yangın zincirlerinin içinde bulur kendini, kent geniş alana yayılan orman yangını veatmosferi sanan yoğun dumanla sarılıdır. Kentin üstüne çöken bu dram Güzey’in ateşten doğan serisine yeni bir boyut katar. Yanan ağaçların küllerini aralayarak kabukları çatlatarak çıkmaya çalışan filizler, yaşamı ateşten doğuşuna tanıklık etmektedir. Güzey kültürler ve olgular arasında kurduğu bağı Zeus’un sembolü Boğa ve Amerika’nın sembolü olanBuffalo/Bizon ile çözümler. Bu seri yeni yaratılarla günümüze kadar örnekler verir. “Boğa Geçidi” sergi açılışında izleyiciyi alışılmışın dışında bir de sürpriz bekliyor. Güzey çoğu kez yaptığı gibi izleyiciyi şaşırtacak ve birazda düşündürecek kendine öz bir performans ile 8 Mayıs Cumartesi günü saat 18.00’de sergisini açıyor. Sergi 8 Haziran’a dek Almelek Sanat Galerisi’nde gezilebilir. Etkinlik: Ender Güzey “Ateş’ten Doğan – BoğaGeçiti” Sergi ve Performansı Mekân: Almelek Sanat Galerisi Tarih: 8 Mayıs – 8 Haziran 2010 Performans: 19:00 Cevdet Paşa Cad. No:99/1 Bebek - İstanbul Tel: 0212 265 38 51 Fax: 0212 265 39 53 www.almelekartgallery.com - artgalleryalmelek.com Tarih: 08 Mayıs-08 Haziran 2010
  24. Legendary şurada bir takvim etkinliği gönderdi: Etkinlik Takvimi

    Bob Dylan Konseri Müziğin yaşayan efsanesi Bob Dylan, 31 Mayıs'ta Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda... Tarih : 31 Mayıs 2010 Saat : 21:00 Yer : Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi Şehir : İstanbul Avrupa Uzun zamandır hasretle beklenen bir isim; yaşayan efsane Bob Dylan, Pozitif organizasyonu ile Garanti Bankası katkılarıyla 21 yıl aradan sonra tekrar İstanbul’da. Modern zamanların tartışmasız en büyük müzisyeni Bob Dylan, tek bir konser için İstanbul’u ziyaret ediyor. Radyo Eksen’in medya sponsorluğu ile 31 Mayıs akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleşecek konserde; Bob Dylan, eski ve yeni klasikleriyle müzikseverler için unutulmayacak bir gece yaşatacak. Bob Dylan, çok özel bir konser vermek için 21 yıl aradan sonra tekrar İstanbul’a geliyor. Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleşecek konserde Bob Dylan, hem unutulmaz klasiklerini hem de yeni albümünden parçalarını seslendirerek hafızalara kazınacak bir performansa imza atacak. Bob Dylan, gerçek ismi olan Robert Zimmerman’ı değiştirerek, onu en çok etkileyen ünlü Amerikalı şair Dylan Thomas’ın ilk ismini almıştı. Sansasyonel hayat tarzı, dönem dönem değişen farklı kişilikleri, muhalif duruşu ve devrimci dünya görüşüyle asla yeri doldurulmayacak bir sanatçı olan Bob Dylan, 1960’lardan günümüze insanları yürekten sarsan ve her zaman farklı bir açıdan bakmaya davet eden şarkı sözleriyle milyonlarca hayranının kalbini kazandı. Karşı duruşunu müziğine bolca yansıtan ve kitleleri etkileyen Dylan, 1960’ların başkaldırı hareketlerinin de en önemli simgelerinden biriydi. Modern zamanların en büyük müzisyeniTime dergisinin “Yüzyılın En Önemli İnsanları” ve Rolling Stone’un “Tüm Zamanların En İyi Sanatçıları” listesinde haklı yerini alan Bob Dylan, birçok otorite tarafından Mozart ve Picasso gibi önemli sanatçılarla eş değer tutuldu. İlk olarak Woodie Guthrie ve blues ustası Robert Johson’dan oldukça etkilenen Dylan, özellikle birçok değişim dalgasına tanık olan 60’lı yıllarda kendine özgü şarkı sözü teknikleriyle tüm dünyada büyük bir etki yarattı. Her parçasında şair kimliğini öne çıkaran Dylan, akustik olarak başladığı müzik anlayışından daha sert bir rock tarzına geçti, ama onu Bob Dylan yapan folk köklerinden de asla uzaklaşmadı. Bu dönemde çıkardığı üçleme albümü Bringing It All Back Home, Highway 61 Revisited ve Blonde on Blonde albümleriyle adeta müzik dünyasında bir şok etkisi yaratan Amerikalı müzisyen, müziğine ve sözlerine Beat şiirlerini, sürrealizmi ve Dada akımını da katarak müzik ve sanat dünyasını asla geri dönülmeyecek bir yola soktu ve kökten bir değişimi başlattı. Sofistike ve akılcı şarkı sözleri, bunlara eşlik eden folk ve rock melodileriyle tüm zamanların en büyük sanatçısı olarak gösterilen Bob Dylan, şimdiye kadar John Lennon’dan, Neil Young’a, David Bowie’den Nick Cave’e son dönemlerin tüm büyük sanatçıları için hem bir model hem de yeri değiştirilemez bir ilham kaynağı oldu. 21 sene sonra yeniden Bob Dylan en son 1989 yazında yine Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda bir konser vermişti. Şimdi bundan tam 21 sene sonra İstanbul’a geri dönüş yapan müzik efsanesi, asla kaçırılmaması gereken, belki de bir daha hiç tekrarlanmayacak bir deneyim yaşatmaya hazırlanıyor. Dünya gözüyle Bob Dylan’ı sahnede göreceğimiz 31 Mayıs günü tüm müzikseverler için çok önemli bir tarih olacak. Yer: Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi Adres: Harbiye/Şişli
  25. Troya İstanbul’da... Dünya edebiyatının odağı olan muhteşem gösteri sizlerle buluşmak için gün sayıyor... Tarih : 05 Haziran 2010 Saat : 21:15 Yer : Maltepe Üniversitesi Marmara Açıkhava Tiyatrosu Şehir : İstanbul Anadolu Batı uygarlığına kaynaklık etmiş, dünya edebiyatının odağı olan TROYA ilk kez anayurdundan dünyaya açılıyor. Dev prodüksiyon TROYA, galasının gerçekleştirildiği 08 Nisan 2008 tarihinden bugüne 100 gösteriyle 500.000 canlı performans seyircisine ulaştı.Genel Sanat Yönetmenliğini Mustafa Erdoğan’ın yaptığı TROYA, tüm sanatseverleri düş ile gerçeğin, bilim ile ütopyanın iç içe geçtiği insanlık tarihinin en eski ve en bilindik öykülerinden biriyle buluşturuyor.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.