Legendary

Yengeç Burcu Evinize yönelik zamanlar geçirmeye başlıyorsunuz. Öncelikle evde olumlu değişiklikler yaparak hoşluk yaratabilirsiniz. Yakınlarla olan ilişkilerinizde yapıcı bir gün geçirmek ve özel hayatınıza zaman ayırmanız mümkün. Ancak elinizdeki maddi kaynaklar konusunda dikkatli olmalısınız. Şu dönemde yatırım planlarınızda sizi engelleyen zorluklar söz konusu.

İkizler Burcu Yaşam sevinciniz artmakta. Hayatın güzel yanları, sosyal ortamlar sizi oldukça keyifli kılmakta. Bu enerji ile duygusal hayatınıza yeniden yön vermek ve aşk ilişkilerinizde hareketlilik yaşamak isteyeceksiniz. Diğer taraftan yaratıcı konularda verimli zamanlar söz konusu. Kendi istediğiniz yönde ilerleyerek başarılı sonuçlar almanız mümkün.

Boğa Burcu Sorumluluklar ve iş ortamında düzen gerektiren konular öncelikli olacak. Haftanın ilk gününde çok daha organize hareket etmeniz gerekiyor. Detaylar ve disiplin gerektiren uğraşlar sizi dikkati olmaya zorlayabilir. Beraber çalıştığınız kişilerin düşüncelerine önem vermeli ve ortak çalışmaya yönelmelisiniz. Aşırı tembellikten kaçınmalısınız.

Koç Burcu Haftanın ilk günü ilişkiler ve ortaklıklar öne çıkıyor. Tüm dikkatinizi toplamalı ve olabildiğince uzlaşmacı davranmalısınız. Bazı eleştirel size ilişkiler yolu ile gelebilir. Başkalarının düşüncelerine kayıtsız kalmamalı karasızlıktan kaçınmalısınız. Yeni anlaşmalarda yaşanacak değişiklikler ileride çok olumlu olacaktır. Denge yanlısı olmanız size çok şey kazandıracak.

DEĞİŞEN GÖKYÜZÜ Bu durumda yeryüzünde ne kadar insan varsa, o kadar farklı özelliklere sahip insan olduğunu kolayca söyleyebiliriz. Yoksa, dünyadaki insanları 12 gruba ayırıp incelerdik ve o zaman her şey çok daha kolay olurdu. Gökyüzünün sürekli hareket halinde bulunması, gök cisimlerinin devamlı yer değiştirmesi ve bunun sonucunda sayısız kombinasyonlarda doğan insanları inceleyebilmek pek tabii ki, kolay bir iş değil. Bu durumda en büyük ve belirgin kuvvet olan Güneş’i ele alıp onun bulunduğu burçtan başlamaktan daha etkili bir yöntem olamaz. Bütün bunların ışığında, bazı kişilerin çıkıp “ben burcumun özelliklerini pek göstermiyorum” demelerinden daha doğal bir şey yok. Burcunuz Boğa olduğu halde İkizler veya Koç özelliklerini daha fazla taşıyabilirsiniz. Hatta Aslan ve Akrep özelliklerini bile burcunuzdan çok daha belirgin biçimde açığa çıkabilir. Bunun nedeni, doğum anında yükselen burcunuzun veya Ay’ın bulunduğu konumun daha etkili olmasından kaynaklanıyordur. Mesela doğum anında Güneş Boğa Burcunda bulunduğu halde Yükselen Burcunuz Aslan olabilir ve burada duran gezegenler çok güçlü etkiler alıyor olabilir. O zaman siz Aslan gibi davranan bir Boğa olursunuz. Hatta Aslan özellikleri kendi burcunuzdan çok daha baskın olabilir. Ve bu durumda kendiniz için “Boğa özelliklerini pek taşımıyorum” diyebilirsiniz. Fakat, sonuç olarak sizin burcunuz yine de “Boğa”dır. Kaynak:Hürriyet

ANA KAPI TABULARI Ana kapı, evin ağzıdır. Feng Shui’si bütün ev halkını etkiler, dolayısıyla dikkatlice yerleştirilmelidir. Mümkünse; * Tuvalete, merdiven boşluğuna veya aynaya bakmasın, * Bir üst katın tuvaletinin altında olmasın. Feng Shui uyumu yaratmak için evinizin ön kapısı hangi yöne bakıyorsa o yönün elementine göre boyayın: * Güney, güneybatı ve kuzeydoğu için kırmızıya, * Kuzey, doğu veya güneydoğu için maviye, * Batı, kuzeybatı veya kuzey için beyaza, * Doğu, güneydoğu veya güney için yeşile. * Yatak odanızda Feng Shui için; asla bir aynanın yatağınızı yansıtmasına izin vermeyin. Aynadaki yansıma üçüncü bir kişiyi çağrıştırır. Yatağınızı kapıya bakmayan bir duvara yaslayın. Asla başınız veya ayaklarınız kapıya doğru uyumayın. Yatak odanızı ürkütücü hayvan resimleri ve su resimleri asmayın. Başka ortamlarda su çok iyi bir Feng Shui olmasına rağmen yatak odasında maddi kaybı çağrıştırır. * Aile resimlerinde bütün aile fertlerinin bir arada bulunmasını ve herkesin mutlu görünmesini sağlayın. Mümkünse güneybatı duvarına asın. Mümkün değil ise güney, güneydoğu veya kuzeybatıya asın. * Ofisinizde iş arkadaşlarınızın ve üstlerinizin desteğini istiyorsanız, her zaman sırtınız duvara, yüzünüz kapıya dönük oturun. Bu desteği güçlendirmek için arkanıza bir sıradağ resmi asın. * Bütün elektronik müzik aletleri oturma odasının batı duvarına konulduğunda eve fazladan şans getirir. * Hayatınızı biriyle paylaşmak istiyorsanız şahsi alanlarınızdaki bütün süs eşyalarınızı çift tutun. Örneğin; kuşlar, ördekler ve kelebekler. * Bir resimde üç kişi olmamaya özen gösterin. Feng Shui’de yakın akraba olmadıkça üç kişinin bir resimde olmasının ayrılığa yol açacağına inanılır. Üç kişinin bir resimde bulunması, ortadaki kişinin diğer iki yanındakilerden ayrılacağı anlamındadır. Bu tabu, aile resimleri için geçerli değildir. * Son olarak da, sunulan son parçaya her zaman “Hayır” deyin. Tabaktaki son parça yemeği almanız yoksulluk enerjisi yaratmanızı sağlar. * Feng Shui, biçimlerin uyumundan doğan şans üzerine kurulmuş bir doğu felsefesi. Her bir şeklin, rengin bir anlamı ve bir arada bulunduğu zaman yarattığı bir enerji olduğu düşünülüyor. * Dar köşeleri genişletmek için ayna kullanın. Aynayı evin kapısına bakmayan bir duvara asın. Aynanın boşluk hissi yaratmasına izin verin, fakat doğrudan kapıyı yansıtmasına izin vermeyin. Bu iyi şansın yok olmasına sebep olur. Aslında biçimler dünyasında yaşıyoruz. Ve bu felsefe hiç de yabana atılır gibi değil. Üstelik bütün bunlar bizim yabancı olmadığımız, “batıl inanç” deyip bir kenara attığımız şeyler. Fakat, yine de büyükannelerimizden duyduklarımıza, kulağımızda kalanlara pek bir benziyor. Kimbilir, belki de çok eski bir bilginin kırıntılarıdır… Ve dünyanın her tarafına geleneklere uygun şekle dönüşerek yaşıyordur. Fakat, en fazla yaşatanların Japonlar olduğu ortada. Bir yaşam tarzına dönüştürüp adına “Feng Shui” dediklerine göre. Lillian Too’nun Feng Shui isimli kitabından alınan bu pasajları onca işinin arasında hiç üşenmeyip (Hürriyet’in Reklam Satış Servisi) benim için çeviren “Teri Roditi”ye evinde uygulayıp uygulamadığını sordum. Ve çok ilginç bir cevap geldi. “Bu kitabı okuduktan sonra evime dikkatle baktım ve ne kadar Feng Shui’ye uygun yaşadığımı anladım. Daha doğrusu eşyaları garip bir tesadüf sonucu doğru ve uygun biçimde seçmiş ve yerleştirmişim. Uygunluklar hiçbir zaman tesadüf değildir. Kaynak:Hürriyet

ALGILAMA GÜCÜNÜ YÜKSELTMEK İncelediğiniz nesneyle ilgili, o zamana kadar hiç görmediğiniz, hiç düşünmediğiniz, aklınıza bile gelmeyen tarafları olduğunun ayırdına vardığınız andan itibaren algılama gücünüzün de yükselmeye başladığını anlayacaksınız. İşte bu noktaya ulaştığınız anda, önünüzde duran objenin, sizin daha önce tanıdığınız obje olmadığının farkındalığı içine gireceksiniz. Tabii bununla birlikte kendi yeteneklerinizi de keşfetmeye başlayacaksınız. Bu çalışmadan sonra, başka bir objenin incelemesine geçebilirsiniz. Bu kez yaptığınız gözlemin çok daha hızlı olduğunun farkına varacaksınız. Ayrıca daha farklı ayrıntılar bulabileceksiniz. Artık, nasıl bakacağınızı öğrenmeye başlıyorsunuz. Ve, bu bilgiler sizin yapacağınız incelemeleri de hızlandıracak. Bu çalışmaları önce çevrenizde bulunan nesneleri inceleyerek sürdürmelisiniz. Her nesneden sonra algılamanızın biraz daha arttığını farkedeceksiniz. Bir kaç aylık düzenli çalışmaların sonucunda bu çalışmayı insanlar üzerinde denemeye başlayabilirsiniz. Tıpkı nesneleri incelediğiniz gibi tek tek ayrıntılarını not ederek ve gözlemlerinizi ilerleterek, bildiğiniz insanın hiç tanımadığınız yönlerini keşfedebilirsiniz. İnsanları incelerken bir avantajınız da onlarla konuşmak. Dikkatinizin giderek yükseldiğini, ayrıntıları hızla farkettiğinizi ve gözlerinizin dışında diğer duyularınızın da devreye girdiğini anlyacaksınız. Hatta tanımlayamadığınız duyularınızın açığa çıktığının bile farkına varmaya başlayabilirsiniz. Çünkü, gözlem yapmak ve bunu alışkanlık haline ge tirmek (Tabii yapılan bu gözlem derin olmalı) kişinin algılamasını yükseltir. Algılamanın yükselmesiyle birlikte bilinen bütün duyu organlarının fonksiyonları tam olarak çalışacağı gibi gizli duyular da açığa çıkmaya başlar. Böylece hem çevrenize hakim olabilir, (Yapacağınız gözlem sonucu bütün neden-niçin ilişkilerini kurabilirsiniz) hem de kendinize yönelerek isteklerinizi ve geleceğinizi belirleyebilirsiniz. Üstelik, algılamanız yükseldiği için başarılı olursunuz. Evet, gözlem yapmayı öğrendiğiniz andan itibaren sadece nesnelerin incelenmesi değil, aynı zamanda insanlar ve olayları da aynı yöntemle ayrıntılarına parçalayıp tam bir kavrayış içine girebilirsiniz. Hatta, ayrıntıların içinde yeni ve farklı ayrıntılar olduğunu da tesbit etmeye başlarsınız. İşte bu aşamaya ulaştığınız andan itibaren dünyaya bambaşka bir gözle bakmaya başladığınızın farkına varacaksınız. Artık çevreniz ve içinde bulunduğunuz şartlar, önceden bildiğiniz ve hatırladığınız gibi olmayacaktır. Nereden geldiğinizi ve nereye doğru gittiğinizi anlamaya başlayacaksınız. Ve bu anlayış, içinde bulunduğunuz koşullara hakim olabilmenizi sağlayacak. Kaynak:Hürriyet

Biyoritm Kendi biyoritminizi kendiniz hesaplayıp bulabilir ve zihinsel açıdan hangi günler daha başarılı olabileceğinizi tespit ederek yaşantınızı kolaylaştırabilirsiniz. Hava daima yağışlı veya güneşli değildir. Bitkiler daima çiçek açmaz. Ağaçlar durmadan meyve vermez. Yürümek, oturmak, uyumak, çoğalmak… Görünen ve görünmeyen her ne varsa sürekli hareket halindedir ve kendine özel bir tempoda devinir. Dalgaların kıyıya vurmasından, güneşin, yıldızların, dünyanın ve ayın hareketlerine kadar her şey periyodik bir ritmle hareket eder. Biz farkına varsak da, varmasak da evrende bulunan her şey kendine özel bir ritme sahiptir. Mikro kozmostan makro kozmosa kadar bütün hayat kendi ritminde danseder. Bunun farkına varan Phisagor, evreni notalarla açıklamaya çalışmıştır. Pesten tize, inceden kalına alçalıp yükselen notaların ritmi insanın hiçbir biçimde farkında olmadığı ritm duygusunu açığa çıkartır ve harekete geçirir. Bilinçsizce bedenimiz ritme uygun salınmaya başlar. Coşku, hüzün, cesaret, gevşeme gibi ritmin özelliğine uygun tepkiler vermeye başlarız. Biyoritm teorisi, her şeyde olduğu gibi insan hayatında da belli bir ritm olduğunu ve hayatın çeşitli alanlarında iyi ve kötü günleri belirlediğini savunur. Bu fikrin babası Dr. Wilhelm Filess’dir. Ancak, eski kültürler incelendiğinde ortaya çıkartılan takvimlerinde aynı şey olmasa bile benzer bir mantıkla hazırlandıkları söylenebilir. ÜÇ ÇEŞİT RİTM Biyoritme göre insanın hayatında doğum anıyla başlayan ve ölene kadar kesintisiz devam eden birbirinden farklı üç çeşit dalga vardır. Fizik, duygu ve zihin dalgaları olarak isimlendiren bu dalgalar kendi içlerinde iki kola ayrılırlar. Pozitif ve negatif, yani iyi ve kötü şeklinde değerlendirilen bu günlerin kesiştikleri nokta ise, kritik gündür. Doğum anı sıfır noktası olarak kabul edilir. Bu noktadan üç ayrı dalga ilk beş-altı gün birlikte artı yönünde yükselirler. Sonraki günler ilk olarak fizik dalgası alçalmaya başlar. Daha sonra sırasıyla diğer dalgalar alçalmaya başlar. Böylece farklı periyodlar çizmeye başlarlar. FİZİK DALGASI İsminden de anlaşıldığı gibi fiziksel gücü gösterir. 23 günlük periyoda sahiptir. 23 günlük periyodun ilk yarısı pozitif, ikinci yarısı ise negatiftir. Birinci ve on ikinci günler kritik gün olarak kabul edilir. Kritik günlerde fizik dalgası pozitiften negatife veya negatiften pozitife geçmektedir. Fizik dalga pozitifteyken kişi fiziksel açıdan güçlü ve dayanıklı olur. Amerika’da hastanelerde yapılan bir araştırmaya göre hastanın fizik dalgası pozitifteyken ameliyata alındığında kanamanın fazla olmadığı ve hastalığa karşın direncin daha yüksek olduğu görülmüştür. Sporcular üzerinde yapılan araştırmalarda ise, fizik dalga pozitifteyken daha başarılı oldukları, kazalardan daha az etkilendikleri tespit edilmiştir. Fizik dalga ekside olduğu zaman fiziksel güç gerektiren çalışmalar yapıldığı zaman kişinin kolay yorulduğu ve fiziksel kapasitenin normalin altına düştüğü gözlenmiştir. Fizik dalanın kritik olduğu günler ise, en önemli günlerdir. Kişi kendini fiziksel açıdan güçlü hissetse dahi en zayıf olduğu gündür. Her türlü sakatlık ve hastalığa karşı hassasiyetin en yüksek olduğu dönemdir. Bu nedenle fiziksel güç gerektiren işler, sportif faaliyetler yapılacaksa veya ameliyat olunacaksa kritik günün geçmesini beklemek yerinde olur. DUYGU DALGASI 28 günlük periyoda sahip olan duygu dalgası moral dalgası olarak da bilinmektedir. 14 günü artı yani pozitif, 14 günü ise eksi yani negatiftir. Birinci günü yani sıfır noktası ile onbeşinci günü kritik günlerdir. Duygu dalgası pozitif konumdayken moral seviye yükselir. Kendine olan güven ve rahatlık duygusu artar. Duygu dalgası eksiye geçtiği zaman bu durumun tam tersi olur. Aslında başarıyla tamamlanabilecek bir iş yapıldığı halde kişi kendisini başarısız olacakmış gibi hisseder. Karamsar ve çekingen bir tutum içerisine girer. Kritik günlerde ise, kırıcı, alıngan, aptalca, cesaret veya gereksiz korkaklık halinin ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. ZİHİN DALGASI 33 günlük bir periyoda sahip olan zihin dalgası, zeka gerektiren konularda zihinsel kapasitenin nasıl olacağını gösterir. Birinci gün ile 17. Gün kritik günlerdir. Zihin dalgası artıdayken anlamak, öğrenmek, yeni girişimlerde bulunmak daha isabetli olur. Zihinsel faaliyetlerin yüksek olması nedeniyle yapılacak planlar ve alınacak kararlar daha tutarlı olur. Eksi duruma geçtiği zaman zihinsel kapasite düşer. Zeka gerektiren konularda hatalar fazlalaşır, dalgınlık ve dikkatsizlik, başarı şansını azaltır. Planlama yeteneği zayıflar, yapılması gereken organizasyonlarda güçlükler ortaya çıkar. Kritik günlerde ise çok dikkatli olunmalıdır. Çünkü, kişi kendisini son derece zeki, dikkatli, düşünceli ve başarılı hisseder. Fakat, son derece tedbirsiz ve dikkatsiz davranabilir. Tabii bunun sonucu da başarısızlıktır. Özellikle dalgınlık ve zihinsel dalgınlık olduğu için bu günlerde karşılaşacağınız teklifleri hemen değerlendirmek yerine bugünün geçmesini beklemekte yarar var. NASIL HESAPLAYACAKSINIZ? Önce yaşadığınız gün sayısını bulmak gerekir. Doğduğunuz günden biyoritminizi bulacağınız güne kadar geçen zamanı toplayacaksınız. Yaşadığınız gün sayısını şu şekilde bulabilirsiniz. ÖRNEK: Doğum Tarihi 23 Kasım 1950 Hesaplamaya başlamadan önce dört yılda bir günün artmasından doğan artık yılların hesaplanması gerekir. Artık zaman dört yılda bir Şubat’ın 29 çekmesine neden olur. Aşağıda artık yıllar tablosunu veriyorum. Verilen tablodan ileri ya da geri dörder yıl atlayarak istediğiniz yıllara gidebilirsiniz. ARTIK YILLAR TABLOSU 1920 1948 1976 1924 1952 1980 1928 1956 1984 1932 1960 1988 1936 1964 1992 1940 1968 1996 1944 1972 2000 Önce 23 Kasım’dan 1 Aralık’a kadar geçen zaman bulunur. Kasım 30 gün olduğu için, 30’dan 23 çıkartılır. Kalan 7’ye 1 Ocak’a kadar geçen zaman ilave edilir. Aralık 31 gün olduğu için 31+7=38 olur. Yani 1 Ocak 1951 yılına kadar yaşanılmış gün sayısı 38’dir. Sonra toplam yıl sayısı bulunur. 1999-1951=48 yıl. Yani 1999 Ocak ayına kadar 48 yıl 38 gün yaşanmış demektir. 48 yılda kaç gün olduğunu bulmak için 48x365=17520 gün. Buna 38 günü ilave ederiz, 17520+38=17558. Sonra 48 yıl için de 12 artık yılı ilave edeceğiz. 17558+12=17570. Şimdi 7 Mayıs 1999’a kadar yaşadığı 127 günü ilave ederiz. 17570+127=17697 bugüne kadar yaşadığı gün sayısıdır. Bunu tespit ettikten sonra biyoritm dalgalarını kolayca hesaplayabiliriz. Fizik dalga: Bu dalganın periyodu 23 gün olduğu için bulduğumuz rakamı 23’e böleriz. 17697:23=769.43478. Çıkan rakamın tam sayısını 23’le çarparız. 769x23=17687 bu sayıyı toplam gün sayısından çıkartırız. 17697-17687=10. Çıkan 10 sayısı bugünün fizik dalga gününü gösteriyor. Buna göre iki gün sonra fizik dalga kritik günde olacaktır. Duygu dalgasını hesaplamak için yukarıdaki işlem bu kez duygu periyodunun 28 gün olması nedeniyle 28’e bölünerek yapılır. Zihin dalgasını hesaplamak için ise, 33’e bölünerek yapılmalıdır. Bu hesaplamalarda önemli olan, toplam yaşanılan gün sayısının doğru hesaplanmasıdır. Artık yılda yani Şubat’ın 29 çektiği yılda doğmuşsanız Şubat’tan önce doğanlar doğum zamanına bir gün ilave edecekler, Şubat’tan sonra doğanlar ise, normal hesaplama yapacaklardır .Biyoritminizi bir kez hesapladıktan sonra tekrar tekrar hergün için hesaplamanıza gerek yoktur. Hesapladıktan sonraki günler için her dalgaya ayrı ayrı 1 gün ilave etmeniz yeterli olacaktır. Kaynak:Hürriyet

AROMA TERAPİ Çok yönlü tedavi yöntemi. Aromaterapi, alternatif ve koruyucu hekimlik yöntemidir. Vücutta oluşan zihinsel ve fiziksel dengesizlikleri gidermek, vücut sağlığını ve zindeliğini korumak için kullanılan çok yönlü bir tedavi yöntemi olduğu söylenebilir. Aroma-Terapi, bitkisel aromalı yağların tedavi amacı için kullanılmasıdır. Bitkisel yağların tedavi amacıyla kullanılmasının başlıca nedeni, “alternatif tedaviler”in ana mantığı ile bağdaşmasından kaynaklanır. “Vücut bir bütündür” ilkesinden yola çıkılarak, bütünün işlevi, parçaların uyum içinde olmalarını sağlamaktır. Yani bütün organlar uyum içinde olmalı ve bütünlüğün ahengini yaratmalı. Aromaterapi işte bu uyumu sağlamak için son derece sağlıklı metotlardan biridir. Yaşamımızda doğaya başvururuz. Yiyeceklerimizi, oksijen ve enerjiyi doğadan alırız. Bitkiler ve insan arasındaki ilişki bütünün içindeki parçalardır. Ve bitkisel uçucu yağlar bitkilerden elde edilen konsantre yağlar olduğu için, bu yağların belirli özellik ve etkilerinden yararlanılır. Denge etkisi: İnsan vücudunda bulunan hormonların ana görevi denge sağlamak ve regule etmektir. Vücuda dıştan veya içten gelen yanlış bir etki, bu dengenin bozulmasına neden olur.Bu durumda hormonlar etkiyi düzenlemek için daha fazla veya daha az çalışmaya başlar. Bitkisel uçucu yağlar bitki kimyasında önemli rol oynarlar. Hücre arasında bulunan bu uçucu yağlar bitkilerin hormonu gibidir. Bilgilerin taşınmasını sağlar. Dengeleyici ve dış etkenlere karşı koruyucudurlar. Önemli hormonlar, uçucu yağlarda bulunur, örneğin adaçayında doğal östrojen bulunur. İyileştirici etki: Bitkisel yağlar, yapı olarak genel iyileştirici etkiler yaratırlar. Tüm yağlar vücutta spesifik rahatsızlık gözetmeksizin vücudun dengede çalışmasını uyarır. Bitkisel yağlar elde edildikleri bitki gruplarına bağlı olarak antiseptik antiviral etkilere sahiptir. Yatıştırıcı veya uyarıcı, ağrı giderici veya kas gevşetici, zehir atıcı, nefes açıcı, sinir sistemini dengeleyici, depresyon ve uykusuzluk giderici, hafızayı güçlendirici, hücre yenileyici gibi etkileri bulunur. Ayrıca spesifik rahatsızlık ve dengesizlikleri gidermede tedavi edici ve tamamlayıcı etkiler yaratır. Zihinsel etki: Bitkisel yağlar, insan beynini etkiler. Koku alma mekanizması beyinde hafızayı etkiler. Bitkisel yağların yaydıkları kokular, hafıza merkezini harekete geçirerek bilinçaltını ve sinir sistemini uyarır. Stres, sinirsel gerginlik, depresyon ve benzeri etkileri azaltır. Yağların sakinleştirici, canlandırıcı, ferahlatıcı ve yatıştırıcı etkileri söz konusu olduğundan aşırı stres, gerginlik, uykusuzluk, aktif çalışma sonucu vücutta oluşan kasılmaları azaltır. HOLİSTİC AROMATERAPİ (Mind, Body, Soul) Aromaterapi; ruh, beden ve zihin bakımı sağlayan Holistic (bütünlük) etkisi sağlayan doğal yöntemdir. Aromaterapi Kleopatra zamanına dayanmakta ve o zamandan beri değişik yöntemlerle uygulanmaktadır. Cilt uygulamaları, masaj, friksiyon, kompres, krem, banyo, yüz ve vücut bakımları gibi yöntemleri kapsar. Buhar, buğu ve benzeri yöntemler nefes yolu ile etki gösterir. Yağlar cilt yolu ile emilerek alt katmanlara ve kan dolaşım sistemine ulaşır, yaydığı koku ile sinir sistemini etkileyerek hafıza merkezini uyarır. Bitkisel yağlar ilaç gibi spesifik bir organ veya sistemi etkilemez. Aspirin diş ağrınız veya baş ağrınız olduğunu bilmeksizin ağrınızı dindirdiği gibi bitkisel yağlar sorunlu bölgelere ulaşarak bir bütün olarak etki yaratırlar. AROMATERAPİNİN YARARLARI 1. Aromaterapi tıbbi nitelikte teşhis ve tedavi etme yöntemi değildir. Tıbbi müdahaleyi gerektirmeyen bir dizi problemleri gidermek veya tamamlayıcı etki yaratmak için çok yönlü iyileştirici etkileri vardır. Örneğin, birkaç damla saf lavanta yağı yanıkları birkaç günde iyileştirebilir. Yanma izlerini yok edebilir. Şakaklara sürülen lavanta yağının kendisi baş ağrınızı dindirebilir. Sivrisineklere karşı koruyabilir. Ayrıca, yara ve cilt üzerinde oluşabilecek sıyrılmalara karşı kuvvetli bir antiseptik ve mikrop öldürücü etki yaratabilir. Bunlarla birlikte uykusuzluğu tedavi edebilir, vücudun aşırı stres sonucu yıpranmasını engeller, kas ağrılarını azaltır, spazmı çözer. 2. Aromaterapi, masaj ve bitkisel yağların kullanımıyla birlikte vücutta kan dolaşımını hızlandırır. Vücuttan zehirlerin atılmasını ve lenf sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Bu özelliğinden dolayı cilt ve vücut bakımlarının temelini oluşturur. 3. Aromaterapi uygulamaları, sinir sistemini dengeler. Sinirsel gerginlik ve yorgunluğu azaltır. Zihnin sakinleşmesini sağlar. Sağlıklı beslenme ve vitaminlerle desteklenirse, ideal bir gerilim çözücü etki yaratır. 4. Aromaterapi, vücudun savunma mekanizmasını güçlendirir. Hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Direnci kuvvetlendirir. Nezle ve soğuk algınlığına karşı korur. Ağrıyı dindirir, tutulmaları engeller. 5. Aromaterapi, cilt kalitesini yükseltir. Ciltte dengesizlik sonucu oluşmuş sorunları tedavi eder. İyileşme hızını artırır. Egzama, sedef ve benzeri cilt rahatsızlıklarını azaltır. Kuruluk, akne ve sivilce oluşumunu engeller. 6. Aromaterapi yağları vücut sistemine çabuk karışır ve sistemden hemen atılır. İlaç gibi yan etki yaratmaz. Ter ve idrar yolu ile atılır. Toksik madde bırakmadığı gibi vücut sisteminde birikmiş toksinlerin atılmasını hızlandırır, tıkanıklıkları giderir, vücudu dengeler. TÜM VÜCUT AROMATERAPİ MASAJLARI Uyarıcı veya kas gevşetici etkili yağların karışımıyla uygulanabilecek masajı veya aşağıda belirtilen etkileri yaratan bitkisel yağ karışımlarını tercih edebilirsiniz. Düşünceyi berraklaştırıcı: Zihinsel berraklık kazandıran bitkisel yağ karışımları ile uygulanır. Karışık düşünce ve kararsızlığı azaltıcı özellik taşıyan yağlar yardımı ile zihinsel dalgınlığın giderilmesini sağlar. Bunun için biberiye, nane, karanful ve benzeri bitkisel yağ karışımları içeren yağlarla masaj yapılır. Mutluluk-pozitif düşünce: Ruhu canlandıran, pozitif düşünce uyandıran çiçek, sandalağacı, marjoram gibi yağ karışımlarıyla masaj yapılmalıdır. Mental sükunet, sakinlik: Zihinsel karışıklığı dindiren bitkisel yağlar karışımı ile uygulanan bu masaj aşırı gürültü, iş stresi ve yaşamın getirdiği yoğun zihinsel yorgunluğu azaltmak içindir. Zihnin sakinleşmesini sağlar, gerginliği azaltır. Berraklık sağlamak: Zihinsel berraklık kazandıran bitkisel yağ karışımları ile uygulanır, karışık düşünce ve kararsızlığı azaltıcı özellik taşıyan yağlar yardımı ile zihinsel dalgınlığın giderilmesi sağlanır. Mutluluk: İçerdiği bitkisel yağ karışımı, durgunluğunuzu giderir, enerji kazanmanızı sağlar. Aşırı yorgunluk ve stres sonucu azalmış enerjinizi yeniler. Pozitif etki yaratarak moral seviyesini yükseltir. Mevsimsel ve fiziksel değişmeler sonucu oluşan gerilimi azaltır. BÖLGESEL AROMATERAPİ Baş Ağrıları: Stres azaltıcı, ağrı dindirici ve rahatlatıcıdır. Yüz, omuz, saç dipleri ve dekolte bölgesine uygulanır. Aşırı yorgunluk ve stres sonucu oluşan baş ağrıları ve boyun tutulmalarını giderici özellikle bitkisel yağ karışımlarıyla uygulanır. Sırt ve Omuz Ağrıları: Sırt ve omuz bölgesinde ağrı dindirici, tutulmaları giderici ve stresi azaltıcı özelliktedir. Özellikle soğuk, aşırı masa üstü çalışma, tenis veya benzeri aktiviteler sonucu kol ve kulunç ağrılarını giderici özelliktedir. Uygulama sırt, omurilik ve omuz bölgesini kapsar. Spazm çözücü, kas gevşetici bitkisel yağ karışımları kullanılır. Anti Migren: Bu uygulama yukarıda belirtilen metotların (sırt ve yüz) kombinasyonudur. Çok rahatlatıcı ve stres giderici özellikte bölgesel Aromaterapi yöntemidir. Yorgunluk (Ödem azaltıcı): Ayak tabanından başlayıp, kalça bölgesine kadar olan bölüme uygulanır. Aromaterapi, Refleksoloji ve Akuapresur kombinasyon masajlar ve spesifik soruna göre seçilmiş bitkisel yağlarla uygulanır. Aşırı ayakta durma, su toplaması ve şişlikler sonucu vücudun alt bölgesinde oluşmuş ağrı ve şişlikleri giderici özelliktedir, ferahlatıcı ve rahatlatıcıdır. Aromaterapi anti stres paket bakımlar: Anti Stres paket bakım-1 Stres giderici aromaterapik tuzlarla vücut peeling, tutulmaları gidermek ve cilde kan dolaşımını artırmak için vakum masajı uygulandıktan sonra, magneterapi masajı ile vücut elektriği dengelenir, cilt ve vücut ihtiyacınıza uygun seçilmiş bitkisel yağlarla aromaterapi, refleksology ve akuapresur masajları tüm vücuda uygulanır. Süre: 2-3 saat Anti Stres paket bakım-2 Stres giderici Aromaterapi tuz ile peeling uygulandıktan sonra bitkisel yağlara batırılmış sıcak gazlı bezle tüm vücut sarılır, ardından ısı battaniyesi altında 20 dakika yağların emilimi için bekletilirken yüz ve boyun bölgesine Rahatlatıcı Aromaterapi Cilt Bakımı uygulanır. Ardından tüm vücuda rahatlatıcı aromaterapi masajı ve sırt bölgesine “şiyatsu masajı” uygulanır. Bu bakımın özelliği stresi azaltmakla birlikte cilde duruluk kazandırır. Süre: 2-3 saat AROMATERAPİ VÜCUT BAKIMLARI Body Polish: Cilde kuru fırçalama uygulaması ile cilt yüzeyine kan dolaşımı sağlanır, buhar altında gerekli bitkisel yağlar sürülerek emilimi sağlandıktan sonra, cilde uygun maske uygulanır, ardından cildin tipine uygun bitkisel yağ ve krem sürülerek masajla yedirilir. Cildin kuruluğunu giderici canlandırıcı bakımdır. Aromaterapi Wrap: Cilt temizlendikten sonra bitkisel yağlara batırılmış sargı uygulanır, ısı battaniyesi altında bekletilir. Ciltin kuruluğunu gidermek için nemlendirici sürülür, cildi canlandırmak için yüksek frekans uygulanır. Salt Glow: Aromaterapik deniz tuzlarıyla tüm vücuda peeling uygulamasını kapsar. Rahatlatıcı Aromaterapi Cilt Bakımı: Cilde gerekli temizleme ve arındırma uygulandıktan sonra, cildi yatıştırıcı etkili bitkisel yağlar yardımı ile İsveç tekniği masajı ve rahatlatıcı maske uygulamasını kapsar. Yüz, dekolte bölgesini kapsayan bu bakımın yatıştırıcı etkisi hemen fark edilir. Tüm yaş gruplarına ve cilt tiplerine uygundur. Arındırıcı Aromaterapi Cilt Bakımı: Cilde gerekli temizleme ve arındırma uygulandıktan sonra toksik atıcı etkili bitkisel yağlar şiyatsu ve lenfatik masaj karışımı ile yosun maske işlemini kapsar. Tüm yaş gruplarına ve cilt yapılarına uygundur, tıkalı ve yorgun ciltlere özellikle önerilir. Anti Stres Bakımları: Stres, fiziksel, duygusal ve zihinsel uyarılara karşı vücudun verdiği bir tepkidir. Yaşamın bir parçasıdır ve vücut strese karşı koyamaz. Stres bir dizi olaydan kaynaklanır, iş, yaşam, duygusal, tatile girmek vs. her türlü uyarı bir strestir. 8 yaşındaki çocuğun oyuncağıyla ilgili yarattığı stresle, ödeme zorluğu çeken kişinin yaşadığı stres oranı algılama sürecine bakılırsa aynı sayılır. Düğün hazırlığı yapan kişiyle idam için yargılanan kişinin stres oranları hemen hemen aynıdır. Onun için stres kaçınılmazdır. Bunun dışında belirgin olmayan stres uyarıları bulunur. Trafik, ağrı, aşırı ısı ve nem, uykusuzluk, aşırı alkol alımı, sigara, ilaç kullanımı, aşırı fiziksel egzersiz vs. Tüm bunlar zihinsel olarak bizi strese sokmasa bile fiziksel olarak vücut sistemini strese sokar ve bunun sonucunda vücutta belirli kimyasal değişimler oluşur. Vücut strese karşı çeşitli tepkiler gösterir. Kan basıncının yükselmesi, adrenalinin salgılanması, kalp atışının hızlanması, kasların gerilip kasılması, özellikle boyun ve sırt bölgesinde (beyine ani kan akışını engellemek üzere damarların büzülmesini sağlar ve beyine tahrip gelmesini engeller.) Belirli organlar strese reaksiyon göstermeye başlar. Bağırsak sistemi düzensizleşir. Kolonda spazm oluşur. Kortison ve kortisol hormonların salgılanması çoğalır ve vücut “savaş veya terket” koruma mekanizmasını başlatır. Aşırı stres, besin kaybına neden olur. Zira stres altında vücut protein ve karbonhidratları enerjiye dönüştürür ve zamanla beslenmesi gereken organlara bu besinler az miktarda ulaşır. Ayrıca cildi etkiler. Cilt en büyük vitamin deposudur ve vücut stres altındayken vitaminleri iç organları korumak için sistem içine çeker. Besinsiz kalan cilt kurur. Rengini ve canlılığını kaybeder (çok stresli kişilerin soluk cilde sahip olmalarının nedeni buradan kaynaklanmaktadır.) Aromaterapi doğal ve alternatif tedavilerin bir dalı olduğu gibi ayrıca kozmetik bünyesi içinde kullanılan bir sistemdir. Bunların bir kısmı bildiğimiz, bir kısmını çeşitli kitaplardan bulabileceğimiz, bir kısmı da ancak uzmanlardan dinleyebileceğimiz bilgiler. Kaynak:Hürriyet

Refleksoloji Daha sağlıklı olmak için ayaklarınızı tanıyın Bedenimizin en cefakar organı olan ayaklar hakkında ne biliyorsunuz? Yüzünüz, elleriniz, hatta vücudunuza gösterdiğiniz ilginin küçük bir bölümünü ayaklarınıza gösteriyor musunuz? Bütün yükümüzü çeken ayaklarımız, ne yazık ki, en son aklımıza geliyor. Zaman zaman ağrıyıp sızlamasa belki aklımızın ucundan bile geçmeyecek. Neyse ki, bazen isyan ediyor da, dikkatimizi onlara yöneltip ilgileniyoruz. Aslında yüzümüze, ellerimize gösterdiğimiz özeni ve dikkati ayaklarımıza da göstermemiz gerekiyor. Hatta daha da fazla. Neden mi? Kanımızın boşaltım organı ayaklarımız olduğu için… Ve şayet bu işlem olmazsa, hasta oluruz. İşte böylesine önemli bir görevi üstlendiği için ayaklarımızı tanımalı, onlara gereken ilgiyi göstermeliyiz. Böylece sağlık sorunlarıyla karşılaştığımız zaman ayaklarımızın belli noktalarına yapacağımız masajla çok daha sağlıklı olmayı da öğrenebiliriz. AYAKLARIN ÖNEMİ Dünyada yaşayan her canlının bir sinir sistemi vardır. İnsanlarda, her organın bir damar sistemi, bir de kılcal damarlar sistemi vardır. Refleksoloji yalnız kılcal damarlar sistemi ile ilgilenir. Kılcal damarlar topluluğu ayaklara ve ellere kadar giderler. Kanın boşaltım organı olan ayakların belli noktalarına taşırlar ve orada boşaltırlar. Burada eller by-pass görevi yaparlar. Eğer boşaltım olmazsa, kişide hastalıklar başlar. REFLEKSOLOJİ NEDİR? Refleksoloji terapisi iç organlarımıza ve vücudumuzun çeşitli bölgelerine tekabül eden ayaktaki belirli reflekslere masaj yapma tekniğidir. Bu yenilikçi teknik iç organları dengeler ve daha iyi dolaşım sağlar. Tansiyonu düzenler ve tüm vücudun rahatlığını artırır. Refleksoloji diğer terapilerden farklıdır. Faaliyet alanı ve faydaları son derece ilginç ve dikkat çekicidir. Ayaklardaki refleks bölgelerine masaj yaparak kan dolaşımını yükseltip sinir sistemindeki gerilimi rahatlatabilirsiniz. Ayrıca, ayakta bulunan reflekslere masaj yapmak, vücuttaki potansiyel tedavi edici güçleri uyandırır. Bütün bunların ötesinde “refleksoloji” aynı zamanda sağlık sorunlarını büyük bir isabetle teşhis edebilmenize yardımcı olur. Tabii hastalıkların iyileştirme açısından olduğu kadar, tüm vücut sağlığını korumak açısından da doğal ve ilaçsız bir yöntem olduğunu hemen ilave etmek gerekiyor. AYAKLARINIZA İYİ BAKIN Refleksoloji, “ayaklarınız vücudunuzun aynasıdır” felsefesine dayanır. Yan yana duran iki ayağın görüntüsünün üzerine insan vücudunun bir taslağını yerleştirdiğiniz zaman, ayak parmaklarının başa denk geldiğini görebilirsiniz. Parmakların ayak ile birleştiği yer omuz çizgisidir. Alt kısmı ciğerlerdir. Ayaklardan aşağı inildikçe belirlenmiş bölgeler vücudun diğer bölümlerine ve organlarına denk gelir. Her ayakta 7.000’in üzerinde sinir ucu, 26 kemik, 107 bağ ve 19 kas bulunur. Belirli noktalara oklava ucu gibi yuvarlak bir cisim ile bastırıldığında eğer bir ağrı hissediliyorsa, bu o naktaya denk gelen organda bir hastalık olduğunu gösterir. Eğer vücudun herhangi bir yerinde hastalık yoksa, ağrı da olmaz. Ağrının olması demek, ait olduğu organın kılcal damarlar üzerinde kan dolaşımını tam yapamadığını gösterir. Refleksoloji aynı zamanda vücudun artıklarını atmasına ve vücut fonksiyonlarının daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Muayene ve işlem sonrasında artıkların atılması için ekstra su içilmesi tavsiye edilir. VÜCUTTA BULUNAN SİMETRİK REFLEKS BÖLGELERİ Vücudun kılcal damarlar sinir sistemi sanki bir kanalizasyon ağı gibi logalarla tanımlanıyor. Resimde görüldüğü gibi omuzdan ve kalçadan başlayarak vücut simetrik olarak programlanmıştır. Bu konuyu kendi vücudunuzda, ağrılarınız olduğu zaman denerseniz daha iyi anlayabilirsiniz. Eğer belinizde bulunan 2 numarada bir ağrı varsa, bu ağrıyı ayaktaki 2 numaradan yok etmeniz mümkündür. Eğer ağrı geçmezse, o zaman orada iltihabi bir durum vardır veya enerji yüklüdür. 2 numarada ağrı varsa, bilinmeyen ve elinizi üzerine koyup bastırmadan belli etmeyen böyle bir ağrı da onun simetriği olan 2 numarada bastırdığınız zaman kendini belli eder. VÜCUDUN SIRT BÖLÜMLERİ VE TEDAVİLERİ Resimde görüldüğü gibi vücudun sırt bölümleri de, alt bölüm ve üst bölümler simetriktirler. Buradaki ağrılar simetriklerine göre masaj yapılarak alınır. Eğer ayaktaki refleks bölgesine masaj yaptığınız halde ensedeki ağrılar tam olarak geçmiyorsa, resimde görülen 3 ve 4 numaraya masaj yapmanız halinde ağrılar geçecektir. Ayaklarımızın böylesine önemli bir fonksiyona sahip olduğu kimin aklına gelirdi? Fakat, bir gerçek var ki, vücudumuzda bulunan bütün organlar diğer organlarla bağlantı halinde. Ve Teri Roditi bunları hazırlarken, “mucizevi bir sisteme sahibiz” demekten kendini alamadı. Ona aynen katılıyorum. Kaynak:Hürriyet

Balık Burcu Bu günü eskiden kalmış işlerinizi halletmek için kullanabilirsiniz. Ödemelerinizi karıştırmanız bazılarını unutmanıza neden olabilir. Bu da maddi yönden size ek külfet getirecektir. Bugün yoğun dedikodular duyacaksınız. Ama aldırmayın, bırakın gitsin çünkü olayları abartma meylindesiniz.

Kova Burcu Bugün sosyal yönden oldukça aktif bir gün. Günün ikinci yarısında zihinsel yönden veriminiz devam edecektir. Bunun yanı sıra ruhsal enerjinizin yoğunluğu size karşı cinse daha yakın olma olanağını getiriyor. Sonunda rahatlayacağınız bir sıkıntıdan geçeceksiniz.

Oğlak Burcu Günün ilk saatlerinde soğukkanlı bir insan olmanın avantajlarını kullanabilir ve yolunda giden şeyleri tersine çevirebilirsiniz. Sezgilerinizden yola çıkarak başkalarının fikirlerini değiştirmek eğiliminde olabilirsiniz. Önem verdiğiniz bir konu varsa bugün o konuda haklı çıktığınızı ve yeni imkanlara kavuştuğunuzu göreceksiniz.

Yay Burcu Büyüğünüz size bazı sorumluluklar yüklemek istiyor olabilir ama temkinli ve detaycı olmanız gerekecek. Çünkü alacağınız sorumluluk sandığınız kadar basit olmayacaktır. Bugün hem eğlenceli hem de ciddi sorumluluklar altına girebileceğiniz bir gün olabilir. Duygusal ilişkileriniz son derece tatmin edici ve yoğun.

Akrep Burcu Günün ikinci yarısında kişisel yetenekleriniz ve bir konu üzerinde yoğunlaşabilmeniz iyi olacaktır. Fikir ve düşünce yönünden de bu gün sizin için zengin geçecektir. Duygusal ilişkileriniz ise bugün için sizi üzecek gelişmelere açıktır. Önümüzdeki günlerde bu durumdan yavaş yavaş sıyrıldığınız göreceksiniz.

Terazi Burcu Başkalarıyla ilişki kurma çabasında olacaksınız. Birlikte olduğunuz kimsenin de ailevi sorunları sona erecektir. Böylelikle eski neşesi ve morali geri gelecektir. Fikir ve düşünce yönünden de bu gün sizin için zengin geçecektir. Orijinal ve değişik fikirleriniz iş ve mesleki yaşamınıza başarı katacaktır.

Başak Burcu Bir komşu ya da dosttan kaynaklanan sorun gündeme geldiğinde gelişmeler aile içine de yansıyacaktır. Eski çevrenizden birisi ile ilişkinizi tazeleyebilirsiniz. Bir projeniz gündemde ise onu hemen uygulamaya çalışmalısınız, bir süpriz olabilir. Bu fırsatı değerlendirmenizi tavsiye ederim.

Aslan Burcu Yaratıcılığınızı bir konu üzerine yoğunlaştırmak ve takip etmek sizin için bugün önemli ve bu etki sizi ilgilendiren başka bir ilgi alanı çıkana ve yeninin cazibesi geçene kadar sürecek. Şanslı bir gündesiniz. Şans oyunlarında şansınızı denemek için güzel bir fırsat. Yeni düşünceler üretmeye uygunsunuz.

Yengeç Burcu Ev içinde olumsuz konuşmalar geçebilir, aile büyüklerinizle münakaşa edebilirsiniz. Bu münakaşalarınızın başlıca sebebinin de, yakın akrabalarınızla ilgili bazı olumsuz gelişmelerin getirdiği can sıkıntıları olabilir. Yakın bir akrabanız kötü bir duruma düşebilir.

İkizler Burcu Her türlü olayda kendi fikir ve kararlarınız ile baş başa kalacaksınız. Zorlu ve fizik mücedelenin gerekli olduğu bir dönemdesiniz. Ufak tatsızlıklar canınızın sıkılmasına neden olabilir. Bir ödemede zorlanabilirsiniz. Bu nedenle gözünüzü dört açmanızı tavsiye ederim.

Boğa Burcu Fiziksel gücünüzü yeniden hissediyorsunuz. Hatta kendinizde aşırı bir enerji yoğunluğu hissedebilirsiniz. Bu enerji yoğunluğunu üstünüzden atabilmeniz için değişik yöntemler kullanmak isteyebilirsiniz. Oldukça güçlü ve değişik konularda başarıkazanmaya uygunsunuz fakat karşı cins ilişkileriniz yüzünden kafanızın fazla karışık olması da mümkün.

Koç Burcu Birlikte olmaktan mutluluk duyacağınız insanlara vakit geçirmek sıkıntılarınızı unutmanızı sağlayabilir. Her konuda yenilikler ve değişiklikler düşünebilirsiniz. Hatta bunların çoğunu da gerçekleştirme fırsatı yakalayacaksınız. Parasal açıdan şanslı bir dönemde olmanıza rağmen harcamalarınız sizi ufak tefek sıkıntılara sokabilir.

Bestekar:Hampartzum Limoncuyan Usul:Yürük Semai Ah Edip Aşkınla Cana Firkatim Var Ağlarım Ah edip cana firkatim var ağlarım Sabra takat kalmadı çün rikkatim var ağlarım Kande idi zevk-i vaslın kande gitti bilmezem Mest-ü ser-gerdan-ı aşkım hayretim var ağlarım firkat:Ayrılış,ayrılık rikkat:İncelik,naziklik Kande:kendi Vasl:aşığın sevdiğine kavuşması mest:sarhoş ser:baş,kafa

Güfte ve Beste:Ahmet Uzel Usul:Müsemmen Ağlıyor Kalbim Neden Hiç Cevabın Bilmeden, Ağlıyor kalbim neden hiç cevabın bilmeden Geçmiyor bir gün bile göz yaşımı silmeden Çağlıyor seller gibi gönl-ü viran gülmeden Geçmiyor bir gün bile göz yaşımı silmeden