Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

Ana ekranınızda anlık bildirimler, rozetler ve daha fazlasıyla tam ekran uygulama.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Bütün Eylemler

Bu akış otomatik olarak güncellenir

  1. Geçen saat
  2. İlk kez 207 yıl önce yayınlanan Frankenstein romanı, Guillermo del Toro'nun film uyarlamasıyla yeniden gündemde. Frankenstein, 18 yaşındaki Mary Shelley tarafından 1816'da yazılmaya başlanmıştı. Peki Shelley o dönemde, genç bir kadın olarak nasıl böyle bir kitap yazdı? Yazar ve eleştirmenlerle konuştuk. Habere Gitmek için Tıklayın
  3. Bugün
  4. Bizlerin Kur’an ile bağını kesenlerin, gerçekten görevini çok iyi yaptıkları anlaşılıyor. Bu zinciri, prangayı biz Müslümanların kırabilmesi ve gerçekleri HAK olanı ortaya çıkarması içinde, bizlerin çok ama çok çalışması gerekiyor. Değerli dostlarım, ben Müslümanım diyen herkes, bizzat kendisi batıl ve hurafeden uzak Kur’an ile buluşma ve anlama çabasını gösterdiği takdirde, batılın zincirlerini kırıp ALLAH’IN KİTABI KUR’AN İLE BULUŞABİLİRİZ. Eğer bu çabayı göstermiyorsak, Allah ile aldatanların tuzağına düşmekten asla kurtulamayız. ŞUNU RAHATLIKLA SÖYLEYEBİLİRİM, MÜSLÜMANLARIN KUR’AN İLE BULUŞMASININ ÖNÜNDE, KALENİN SURLARI GİBİ TEK BİR ENGEL VARDIR, ODA DOĞRULUĞUNDAN ASLA EMİN OLAMAYACAĞIMIZ VE ALLAH’IN RESULÜNÜN ADINI KULLANARAK NAKLETTİKLERİ RİVAYET HADİSLER. Allah şahittir ki, ben hadis düşmanı değilim. Ben insanları Allah ile aldatmaya çalışanların düşmanıyım. Allah’ın Resulüne, iftira atmaktan korkan bir Müslümanım. Hadis söz anlamına gelir ki, Rabbimiz gerçek iman eden bir Müslümanı bu konuda Zümer suresi 18. Ayetinde, bakın nasıl uyarıyor. “SÖZLERİ/HADİSLERİ DİNLEYİP, EN GÜZELİNE DOĞRUSUNA UYANLARI MÜJDELE. İŞTE ALLAH’IN DOĞRU YOLA ULAŞTIRDIĞI BUNLARDIR. GERÇEK AKIL SAHİPLERİ DE BUNLARDIR.” Peki, Allah sözlerin/hadislerin en doğrusunun nereden öğrenmemizi istiyor ve bizleri yönlendiriyordu? Bakın Nahl suresi 89. Ayetinde Rabbimiz nereye yönlendiriyor bizleri. “BU KİTABI SANA, HER KONUDA AÇIKLAMA GETİREN BİR REHBER, BİR HİDAYET VE RAHMET KAYNAĞI, ALLAH’A GÖNÜLDEN BAĞLANANLAR İÇİN BİR MÜJDE OLARAK İNDİRDİK.” Yine Ali İmran 103. Ayetinde, Rabbimiz bizleri nereye sarılmamızı emrediyordu? “TOPLUCA ALLAH’IN İPİNE/KUR’AN’A SIMSIKI SARILINIZ, AYRILIĞA DÜŞMEYİNİZ,” Biz Müslümanların Kur’an gerçekleri ile buluşmasını engelleyenler, bizlerin Allah’ın Resulüne karşı coşkun sevgimizi kullanıp onun adını kullanarak, sanki O söylemiş gibi topluma Kur’an’ın asla onaylamadığı öyle iftiralar nakletmişlerdir ki, bu iftirayı fark edebilmemiz için, mutlaka Kur’an ile buluşmamız, onu anladığımız dilden dikkatle düşünerek Kur’an bütünlüğünde okuyup, Allah’ın vahyini tebliğ almamız gerekir. Ne yazık ki İslam toplumu bunu yapamıyor, ÇÜNKÜ BİR TÜRLÜ KUR’AN’IN ÇEVRESİNE ÖRDÜKLERİ, RİVAYET KALESİNİN SURLARINI AŞAMIYOR VE KUR’AN İLE BULUŞAMIYOR. Bizlere kurdukları bu rivayet tuzağına, çok çarpıcı dikkat çekici bir örnek vermek istiyorum. Bu sözleri, benim yazıma cevaben yazan kişinin ben iyi niyetinden asla şüphelenmiyorum. Çünkü bir insan konu ne olursa olsun, araştırmadan bir yanlışı doğru kabul etiyse ve buna gönülden inandırıldıysa, onu ne pahasına olursa olsun savunur. Onun için Allah özellikle düşün, araştır sözün en güzeline ondan sonra uy emrini veriyor. Bakın bana nasıl bir cevap yazmış bir okurum. “PEYGAMBERİMİZ S.A.V İN AHİR ZAMANDA, BİZE KUR’AN YETER DİYENLERİN OLACAĞI HADİSİNİ OKUYUN, HADİSLER KUR’AN’IN ÖNÜNDE KALENİN SURLARIDIR. O SURLARI YIKARSANIZ EĞER, HERKES KUR’AN’I KAFASINA GÖRE YORUMLAR. SAHABELER HER AYET İÇİN BİR HADİS RİVAYET ETMİŞ. KUR’AN’IN ANA MADDESİ İMANDIR. RİSALE-İ NUR KUR’AN’DA Kİ İMAN HAKİKATLERİNİ, ÇOK GÜZEL TEFSİR ETMİŞ.” Allah’ın Resulünün adı kullanılarak, İslam dinine istedikleri batılı, hurafeyi sokabilecekleri kapıyı, bakın nasıl Resulün adı kullanılarak açılıyor. Bu kapıdan, öyle batıl atalarının inancı sokulmuş ki, Allah’ın yemin ederek kolaylaştırdığı ve özellikle KUR’AN İLE SINIRLANDIRIP onun sınırlarını aşmamızı yasaklayıp, yalnız Kur’an’ın ipine sarılmamızı istediği, çünkü Kur’an’dan hesaba çekileceğimizi emrettiği halde, bakın SINIR TANIMAZ BİR DİN, NASIL YARATILMIŞ. Hâlbuki İsra suresi 36. Ayetinde Rabbimiz bu konuda bizleri nasıl uyarıyordu? “HAKKINDA KESİN BİLGİ SAHİBİ OLMADIĞIN ŞEYİN PEŞİNE DÜŞME. ÇÜNKÜ KULAK, GÖZ VE KALP, BUNLARIN HEPSİ ONDAN SORUMLUDUR.” Yazdığım ya da Allah’ın Resulüne ait olduğu iddia edilen rivayet hadislerin, Allah’ın Resulüne ait olduğuna dair kimin kesin kanıtı var? Hiç kimsenin yok. Hadisler zaten, bir rivayete göre diye başlıyor, çok ilginç değil mi? Kardeşimizin söylediği bu hadisi, Allah’ın Resulünün söylediğinden emin olmadan, bu sözleri söylediğine nasıl inanırız? Eğer söylemediği halde buna inanırsak, ALLAH’IN RESULÜNE İFTİRA ATIYOR VE BU İFTİRAYLA MÜSLÜMANLARI DİNİN SINIRLARI DIŞINA BİZZAT ELLERİNMİZLE ÇIKARMIŞ OLURUZ. Bunu hangimiz yapmak ister? Hâlbuki Kur’an’da Allah, Resulünün yalnız neyi tebliğ ettiğini, uyardığını söylüyordu? “BU KUR’AN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19) “RASULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18) Buradan da anlaşılıyor ki, Allah’ın Resulü biz ümmetine, Kur’an’ın dışından hiçbir sözü/hadisi söylemiş. Kur’an’ı bizlere ne yazık ki, anlamını dahi bilmeden okutmaya devam ediyorlar. Çünkü anladığımız dilden okuyup sorgulamaya başlarsak, bizlere anlatılan İslam’ın içinde, inanılmaz batıl ve hurafenin olduğunu fark ederiz de ondan. Kur’an bize, yol gösterici rehber olsun diye indirildi. Onu anlamını bilmeden okuyorsak, Allah’ın emirlerini de tebliğ almamış olacağımızdan, bizler Kur’an’ı okumuyor ANCAK SELENDİRİYORUZ DEMEKTİR, LÜTEN BU GERÇEĞİN ARTIK FARKINDA OLALIM. Kur’an bilgimiz çok fazla olmayınca, ne anlatılırsa dinin Allah’ın emri zannediyoruz. Örneğini verdikleri rivayet hadise gelince. Allah’ın Resulü O örnek insan, sizce öyle bir zaman gelecek ki, BİZE KUR’AN YETER diyenler çıkacak diyerek, ümmetini hiçbir zaman kendisinin kayda alıp yazdırmadığı, rivayet sözleri de Kur’an hükmü gibi inanmamızı ister mi? Mümkün değil, çünkü Allah’ın Resulü Kur’an’ı ümmetine tebliğ ederken, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN ONUN SINIRLARININ DIŞINA SAKIN ÇIKMAYIN, YANİ KUR’AN SİZLERE YETER, ÇÜNKÜ ONDAN SORUMLUSUNUZ AYETLERİNİ TEBLİĞ ETMİŞTİ. Bana bu cevabı veren kardeşimiz, aslında belki farkında olmadan şunları yazmış. “HADİSLER KUR’AN’IN ÖNÜNDE KALENİN SURLARIDIR. O SURLARI YIKARSANIZ EĞER, HERKES KUR’AN’I KAFASINA GÖRE YORUMLAR” Ne yazık ki rivayet hadisler gerçekten, KUR’AN’IN ÖNÜNDE KALENİN SURLARI GİBİDİR. ÇÜNKÜ MÜSLÜMANLAR RİVAYETLERDEN, KUR’AN’A ULAŞAMIYORLAR. Düşünebiliyor musunuz Kur’an’ı rivayetlerin koruduğunu, gönül rahatlığıyla söyleyebiliyorlar. Bunu söyleyenlere Hicr suresi 9. Ayeti hatırlatmak isterim, bakın Kur’an’ı rivayet hadisler mi koruyor, yoksa yüce Rabbimiz mi koruyor. “KESİN OLARAK BİLESİNİZ Kİ, BU KİTABI KUŞKUSUZ BİZ İNDİRDİK VE ONU MUTLAKA KORUYAN DA YİNE BİZİZ.” Rivayet ve sanı sözlerden/hadislerden oluşan kalenin surlarını aşan, işte böyle Kur’an ile buluşabiliyor. Buluşamayan ise, Hak olan gerçeklere muhalif olduğunun farkında bile olmadan, Allah’ın dini diye batılı yaşamaya devam ediyor. Özellikle şunu çok açık söylemeliyim. Allah bizlerin sorumlu olduğu ve imanımızı yaşarken gerekli olan ayetleri MUHKEM, yani açık bir şekilde her kulunun anlayabilmesi içinde nice örneklerle açıklayarak gönderdiğini söylüyor. YANİ KUR’AN’IN MUHKEM AYETLERİ YORUMA AÇIK DEĞİLDİR. Bilgi veren hiçbir kitap, yoruma açık olmaz, Kur’an’da bilgi verdiği gibi Allah’ın uyarı ve ikazlarıdır aynı zamanda. Hiç kimse rivayetlere sanı bilgilere göre yorumlayamaz. Rivayet kapısını bu şekilde sonuna kadar açtıkları için, herkes doğru kabul ettiği rivayet ışığında Kur’an’ı anlamaya çalıştığından, İSLAM TOPLUMU BÖLÜNDÜ PARÇALANDI VE ŞİMDİDE BİRBİRİNE DÜŞMAN OLDU. ÇOK DAHA KÖTÜSÜ ALLAH’IN DİNİNDEN UZAKLAŞTI. Bazen bir ayete, bu kadar farklı anlamı nasıl veriyorlar dediklerini duyarsınız. Bunun nedeni Allah’ın ayetlerini, yine Allah’ın Kur’an’da verdiği örneklerden anlamaya çalışmak yerine, her mezhebin doğru kabul ettiği rivayetler ışığında anlamaya çalıştıkları için, farklı anlıyorlar. Rivayet edilen hadisin en son kısmında, rivayet zincirinin aslında tehlikesinin boyutunu da gösteriyor ve bakın ne diyorlar. “SAHABELER HER AYET İÇİN, BİR HADİS RİVAYET ETMİŞ.” Görüyor musunuz hadisleri kimler rivayet etmiş. Haşa sahabeler, Allah’ın Resulünün unuttuğu eksik bıraktığı bir şey mi varda, onlar hadis nakledip ayetlerin anlaşılmasını sağlıyorlar. Hatırlatırım rivayet SÖYLENTİ anlamına gelir ki, doğruluğundan emin olunamayacak söz anlamına gelir. ALLAH BÖYLE BİLGİLERİN ARDINA DÜŞÜP, İNANMAMIZI YASAKLAMIŞTIR. Çok daha ilginci bana cevap veren kardeşimiz belki de büyüğümüz abimiz, bizleri nereye yönlendiriyor. “ KUR’AN’IN ANA MADDESİ İMANDIR. RİSALE-İ NUR KUR’AN’DA Kİ İMAN HAKİKATLERİNİ, ÇOK GÜZEL TEFSİR ETMİŞ.” İşte bizleri Kur’an yolundan, batıla saptıran davetler böyle başlıyor. Haşa Allah kulunu sorumlu tuttuğu Kur’an’ı anlayacağımız şekilde açıklayıp izah etmedi ama bizleri Kur’an’dan mı sorumlu tuttu? İşte Kur’an’dan habersiz olunca, Allah’a ve onun nurlu Kitabı Kur’an’a bile saygısızlık yaptığımızın farkında olamıyoruz. Allah Yunus 36. Ayetinde bakın nasıl uyarıyor. “ONLARIN ÇOĞU, ZANDAN BAŞKA BİR ŞEYE UYMAZ. ŞÜPHESİZ ZAN, HAKTAN HİÇBİR ŞEYİN YERİNİ TUTMAZ. ALLAH, ONLARIN YAPMAKTA OLDUKLARINI ÇOK İYİ BİLENDİR.” Rabbimiz Kur’an’ı bizzat kendisinin, yine Kur’an’da nice örneklerle açıkladığını bildiriyor. BU GERÇEĞİ TEBLİĞ ALMAYANLAR HALA KUR’AN İLE BULUŞAMAYANLARDIR. Allah Kur’an’a davet edenlere uyun, kendilerine davet edenlere değil diyerek bizleri uyarır. Allah’ın Resulü de Fussilet 33. Ayetinde, ben sizi Allah’a onun kitabı Kur’an’a çağırıyorum diyerek, son noktayı koymuştur. BİR MÜSLÜMANA DÜŞEN DİN KARDEŞİNİ YALNIZ, KUR’AN’A DAVET ETMEK OLMALIDIR. Hepimiz Kur’an’dan imtihan oluyoruz, bunu Rabbimiz söylüyor ve anlayalım hiç kimseye muhtaç olmayalım diye de yemin ederek Kur’an’ı kolaylaştırdığını söylüyor. KİME İNANIP GÜVENECEĞİNİZ SİZE KALMIŞ. “EY İNANANLAR! EĞER BİR FÂSIK/YALAN HABER TAŞIYAN SİZE BİR HABER GETİRİRSE, ONUN DOĞRULUĞUNU ARAŞTIRINIZ. YOKSA BİLMEDEN BİR TOPLULUĞA KÖTÜLÜK EDERSİNİZ DE, SONRA YAPTIKLARINIZA PİŞMAN OLURSUNUZ.” (Hucurat 6) Değerli dostlarım, lütfen Kur’an ile aramıza ördükleri kalenin surlarını, KUR’AN İLE AŞALIM KUR’AN İLE BULUŞALIM Kİ BİZLERE KURULAN RİVAYET TUZAĞINDAN, KUR’AN İLE KURTULALIM. Bakın o zaman güneşin nasıl daha parlak doğduğunu, hayatın nasıl huzurlu ve daha güzel olduğunu fark edeceksiniz. Dilerim Kur’an gerçekleri ile buluşan, Allah’ın azınlık halis kulları arasında oluruz. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK https://kuranadavet1.wordpress.com/ https://twitter.com/KURANA_DAVET http://www.hakyolkuran.com/ https://www.facebook.com/Kuranadavet1/ https://hakyolkuran1.blogspot.com/
  5. Sabaha karşı oynanan maçta Houston Rocket San Antonio Spurs'a 121 - 110 yenildi 36 dakika oyunda kalan Sengun 25 sayi 9 ribaunt 8 asistle oynadı..
  6. Honda, tekerleklerin düşme riski nedeniyle 400.000'den fazla aracı geri çağırıyor Honda, jantların düşmesine neden olabilecek bir üretim hatası nedeniyle en popüler 400.000'den fazla aracını geri çağırdı. Sorun, 2016 ile 2021 yılları arasında üretilen küçük bir Honda Civic jant grubundan kaynaklanıyor. Honda bir basın açıklamasında, "Bir tedarikçinin üretim süreci hatası nedeniyle, alüminyum aksesuar jantlarındaki çelik bijon somunu yuvaları somun oturma yüzeyine takılmamış (preslenmemiş) olabilir" dedi. Sürüş sırasında bijon somunları gevşeyip çıkabilir. Federal düzenleyiciler, bu hatanın sürücülerin araç kontrolünü kaybetmelerine ve kaza veya yaralanma riskini artırmasına neden olabileceği konusunda uyarıyor. Etkilenen araç sahipleri, araçlarını bir Honda bayisine götürüp jantlarını ücretsiz olarak kontrol ettirebilirler. Jantların değiştirilmesi gerekirse, bayiler bunu araç sahibinden ücretsiz olarak yapacaktır. Araç sahiplerine, önümüzdeki ayın başlarında sorunla ilgili bir bildirim mektubu gönderilecek. The Independent, Honda ile görüş alışverişinde bulundu. Honda, bu yıl araçlarında sorun yaşayan tek üretici değil. Daily Mail, federal verilere dayanarak Kasım ayı itibarıyla toplam 25,8 milyon aracın geri çağrıldığını bildirdi. Toyota, arka görüş kamerasını etkileyen ve kaza riskini artırabilecek bir yazılım hatası nedeniyle yakın zamanda 1 milyondan fazla aracı geri çağırdı. Geri çağırma, 2022'den 2026'ya kadar belirli Toyota, Lexus ve Subaru Solterra araçlarını etkiliyor. The Independent, bağımsız düşünenler için küresel haberler, yorumlar ve analizler sunan dünyanın en özgür düşünceli haber markasıdır. Güvenilir sesimize ve olumlu değişime olan bağlılığımıza değer veren, bağımsız düşünen bireylerden oluşan büyük bir küresel okuyucu kitlesi oluşturduk. Değişimi gerçekleştirme misyonumuz, hiçbir zaman bugün olduğu kadar önemli olmamıştı. Kaynak: TI
  7. Honda EV Outlier Motosiklet Konsepti: Bilinmeyene Doğru Yarış Sürpriz ve Heyecan Yaratmak Kategori: Motosiklet Elektrikli motosiklet pazarına 2024 yılında tam kapsamlı giriş yapan Honda, mobilite sektörü için bir ortak yaratım platformu olan EV Outlier Konsepti'nin dünya prömiyerini 2025 Japonya Mobilite Fuarı'nda gerçekleştirecek. Konsept, geleneksel motosiklet değerlerini yeniden tanımlıyor ve geleceğin mobilitesi için yeni bir vizyon sunuyor. Projeye liderlik eden Yuya Tsutsumi, Honda'nın "tamamen yeni bir sürüş deneyimi" arayışını somutlaştıran bir tasarımın yaratım hikayesini paylaşıyor. Keşfedilmemiş Bir Süreçle Tasarlandı EV Outlier Konsepti tanıtıldı. Proje başladığında amaç neydi? Ttsutsumi EV Outlier Konsepti, geçtiğimiz EICMA* 2024'te tanıtılan EV FUN Konsepti ve EV Urban Konsepti üzerine inşa edilmiş ve elektrikli mobilitenin geleceğine bakan bir model öneriyor. Mevcut modellerin bir uzantısı olarak tasarlanmamıştı. Bunun yerine, yalnızca elektriklendirmeyle elde edilebilecek benzersiz değerleri ve bu değerden ortaya çıkan yeni tasarımları keşfederek müşterilerimize "sürpriz ve heyecan" sunmamız için bizi zorlayan bir proje olarak başladı. "Aykırı" kelimesi, sınırlarla sınırlandırılmamış bir şeyi ifade ediyor. Honda'nın elektrikli motosiklet vizyonunun yalnızca içten yanmalı motorları elektrik gücüyle değiştirmek olmadığını, aynı zamanda tamamen yeni bir kategoriye evrimleşme potansiyelinin bir temsili olduğunu göstermek istedik. İşte bu ruhla yola çıktık. Genellikle tasarımcıların çizimlerini seri üretim için üç boyutlu formlara dönüştürsem de, bu projede LPL (Büyük Proje Lideri) olarak görev aldım ve konsept geliştirmeden model üretimine kadar tüm projeyi yönettim. *EICMA: Esposizione Internazionale del Ciclo, Motociclo e Accessori, İtalya'nın Milano kentinde düzenlenen dünyanın en büyük motosiklet fuarı. —Böylesine benzersiz bir tasarım yaratmak için, standart tasarım geliştirme veya ön geliştirmeden farklı bir süreç izlemeniz gerekti mi? Ttsutsumi Evet. İlk olarak, katılan tüm üyeler mevcut değerleri yeniden belirleyerek işe başladı. Bu proje yalnızca Japonya'daki motosiklet tasarımcılarını değil, aynı zamanda Güç Ürünleri bölümünden tasarımcıları ve yurtdışındaki tasarım üyelerini de içeriyordu. "Hangi değer yalnızca elektriklendirmeyle elde edilebilir?" temasına odaklanarak, kullanıcıların ve tasarımcıların bakış açıları arasında gidip gelirken özgürce fikir alışverişinde bulunarak bir Waigaya* yaklaşımını benimsedik. *Honda'nın waigaya kültürü, herkesin -rütbesi ne olursa olsun- özgürce fikir paylaşabileceği, varsayımlara meydan okuyabileceği ve inovasyonu teşvik etmek için iş birliği yapabileceği açık ve resmi olmayan tartışmaları teşvik eder. Tsutsumi Tasarımcıların farklı milletlerden ve uzmanlık alanlarından fikir alışverişinde bulunmasıyla, birbirimizden yeni bakış açıları öğrenmeyi ve mevcut değerleri yeniden belirlemeyi amaçladık. Tipik seri üretim geliştirme süreçlerinin aksine, bu son derece esnek ve gelişmiş proje, Japonya'nın temel konseptini benzersiz yurtdışı duyarlılıklarıyla birleştirerek son derece teşvik edici bir geliştirme süreci ortaya koydu. Sonuç olarak, geleneksel süreçlerle elde edilemeyen bir gelecek mobilite vizyonunu hayata geçirdiğimize inanıyoruz. Tamamen yeni bir Sürüş Keyfi'ni temsil eden özgün stil EV Outlier'ın sergilediği elektrikli mobilitenin benzersiz değeri Konsept —EV Outlier Konsepti, genel siluetiyle başlayarak ilk bakışta geleneksel motosikletlerden açıkça ayrılan özgün bir stile sahip. Bu stilin ardındaki felsefe neydi? Tsutsumi EICMA 2024'te tanıtılan EV FUN Concept ve EV Urban Concept gibi, bu konsept de Honda'nın elektrikli motosikletler için ortak tasarım teması olan "İçsel Tasarımın Hassasiyeti" üzerine kurulu. Honda, elektrikli motosikletlerde işlevselliği iyileştirerek içsel bir tasarım hedefliyor. Ayrıca, EV Outlier Concept için mevcut motosikletlerden farklı bir "elektriğe özgü değer" ve yeni bir sürüş deneyimi sunmayı hedefledik. Bunu başarmak için üç unsur belirledik: Süzülme, Coşku ve Alçak. Tamamen yeni bir sürüş deneyimi yaratmak Süzülme, Coşku ve Alçak —Bu üç unsur, EV Outlier Concept'in özgün tasarımıyla nasıl bir ilişki içinde? Ttsutsumi Süzülme ve Coşku, farklı sürüş hislerini ifade eden terimlerdir. Süzülme, bir EV'nin benzersiz akıcı güç dağıtımı ve sessizliğinden yararlanarak, süzülme hissiyle bir sürüş hissini temsil eder. Hızlanma ve yavaşlama arasındaki geçişler ve dönüş davranışı olağanüstü akıcıdır ve zeminde kayıyormuş gibi hissettiren statik bir sürüş kalitesi yaratır. "Sessizlik içindeki dinamikler" ile sağlanan deneyimin, elektrikli mobilitenin sunduğu yeni değerlerden birini temsil ettiğine inanıyoruz. Tsutsumi Ecstasy, yalnızca motor tahrikiyle mümkün olan anlık tepki, hızlanma ve muazzam torktan kaynaklanan duygusal bir sürüş hissidir. Ön ve arka tekerlek içi motorları koşullara göre serbestçe kontrol ederek, tahrik gücünü yola daha doğrudan aktararak, sürücü ve makinenin bir bütün olduğu, elektrikli araçlara özgü heyecan verici bir sürüş deneyimi sunar. Bu, bir elektrikli araç olması nedeniyle mümkün olan yeni bir değeri temsil eder ve muazzam motor tahrik torkundan ve güç kaynaklarını ve işlevsel bileşenleri kökten yeniden konumlandırma özgürlüğünden yararlanır. İki zıt sürüş hissinin -Süzülme ve Ecstasy- bir arada bulunması, yalnızca sessiz çalışması ve hassas kontrol edilebilirliğiyle bilinen motor tahrikli bir elektrikli araçla mümkündür. Dahası, bu iki sürüş hissini tamamen yeni bir sürüş deneyimine yükselten "Düşük" adı verilen unsur -Dinamik ve Düşük Pozisyon- modelin kendine özgü stilini de tanımlar. Elektrikli araç paketlemesinin sağladığı özgürlüğün gelecekte daha da artacağını öngören EV Outlier Konsepti, Honda motosikletleri arasında bile dikkat çekici derecede alçak bir sele yüksekliği sağlamayı hedefliyor. Projenin ilk aşamalarından itibaren yapılan tartışmalar, sürücünün algısının sele yüksekliğine bağlı olarak önemli ölçüde değiştiğine vurgu yapıyordu. Sürüş pozisyonundaki farklılıklar, yeni bir sürüş deneyimi için hayati önem taşıyor. Geleneksel motosikletlerde elde edilemeyen heyecan verici görüş ve güçlü hızlanma hissini yaratmak için ekip, selenin kalça noktasını alçalttı ve göz noktasını en aza indirdi. EV OUTLIER KONSEPT Ancak, tüm şasiyi alçaltmak selenin algılanan yüksekliğini azaltacaktır. Bu nedenle, sürücünün alçak sele pozisyonunu vurgulamak ve belirgin bir oran elde etmek için ön bölüme kasıtlı olarak hacim ekledik ve bir kütle hissi yarattık. Bu Dinamik ve Alçak Pozisyon, yalnızca elektrikli olması sayesinde mümkün oluyor. Ttsutsumi Bu sürüş deneyimini daha da tanımlayan şey, kova tipi sırt dayanağıdır. Bu sırtlık, motor tahrikinin yarattığı muazzam ivmeyi absorbe etmekle kalmaz, aynı zamanda sürücünün kalçalarını eksen olarak kullanarak virajlarda dönmesini sağlayan yeni bir yol tutuşu hissi de sağlar. Honda tasarım felsefesinin temel unsurları olan hem sürprizi hem de heyecanı uyandırarak, mevcut motosikletlerden farklı bir sürüş hissi sunar. Ttsutsumi Stil, dokunmak isteyeceğiniz kadar pürüzsüz yüzeyler ve dumansız bir gövdeyle akıcı ve hafif bir görüntü sunar. Elektrikli araçlara özgü ayırt edici ambalajı ve mekanik ifadeyi vurgulayarak, içten yanmalı motorlardan farklı, entelektüel merakı harekete geçiren bir tasarıma ve çekiciliğe de sahiptir. Kusursuz, parlak statik ifadesi ile mekanik ve duygusal işlevsel ifadesi arasındaki fark, EV Outlier Concept'in benzersiz varlığını vurgular. Gidon alanı ve gösterge paneli de geleceğin tasarımına işaret eder. — Aynalar genellikle gidona monte edilir ve genellikle yüksekte konumlandırılır. Gösterge paneliyle bütünleştirildiğinde temiz bir görünüm yaratır. Gösterge paneli tasarımı da fütüristik bir his verir. Tsutsumi Gösterge paneli, sürücüye geniş bir görüş alanı sağlamak için ince ve geniş bir tasarıma sahipken, kamera tabanlı aynalar temiz ve fütüristik bir görünüme katkıda bulunur. Ayrıca, GUI (Grafiksel Kullanıcı Arayüzü), motosikletin yatış açısı gibi bilgileri sezgisel olarak görüntüleyecek şekilde tasarlanmıştır ve sürücü ile motosiklet arasında daha derin bir bağ hissi sağlar. Bu tasarımlar, daha önce bahsedilen heyecan verici görüşe ve süzülme hissine katkıda bulunur. Anında tanınabilir bir GUI ve sezgisel kontrol arayüzü aracılığıyla gereksiz bilgileri en aza indirerek sistem, sürücünün sürüşe dalma hissini artırır ve daha da duygusal bir sürüş deneyimi sunar. Honda'nın benzersiz yöntemiyle elektrikli araç tasarımı zorluklarının üstesinden gelmek Sıfırdan tartışmalar ve doğrulama Teoriye bağlı olmayan motosiklet tasarımı —Konsepti tartışmalarla pekiştirdikten sonra eskiz çizmeye başladınız. Son çizimi gördüğünüzde izleniminiz neydi? Ttsutsumi Honda tasarımının hedeflediği sürpriz ve heyecanı gerçekten yansıttığını hissettim. Honda showroom'larında ve mağazalarında sergilendiğini hayal ettiğimde, etrafında toplanan kalabalığı doğal olarak hayal edebiliyordum. Modellendikten sonra ezici bir varlık yaratacağı heyecanı tüm ekibi sardı. — Bu benzersiz tasarıma ulaşmak için kesinlikle birçok yaratıcı yaklaşım gerekti. Ttsutsumi Özellikle oranları ve ölçek hissini değerlendirmekte zorlandık. ICE (içten yanmalı motorlu) modeller için, uzun yıllara dayanan motosiklet tasarım deneyimiyle desteklenen, güzel oranlara dair yerleşik bir teori uzun zamandır mevcuttu. EV Outlier Concept, bu gelenekten kasıtlı olarak ayrılıyor. Aks mesafesi ve yükseklik arasındaki dengeyi defalarca doğruladık ve bir elektrikli aracın benzersiz özelliklerini daha çekici hale getirmek için yeni oranlar keşfettik. — Elektrikli motosiklet geliştirme çalışmaları henüz erken aşamalarındayken, Honda'nın ne gibi benzersiz bir değer sunabileceğini düşünüyorsunuz? Ve bu, tasarımı nasıl etkiliyor? Ttsutsumi Motosiklet elektrifikasyonu henüz emekleme aşamasında ve tüm sektör şu anda aynı başlangıç çizgisinde. Herhangi bir referans model olmadan tasarım yapmak, önemli bir zorluk ve doğru cevabı bulma zorluğu yaratıyor. Ancak, Honda'nın benzersiz güçlü yönlerinin parladığı yer de tam olarak bu belirsizlik. İçten yanmalı motor geliştirmeyle edinilen uzmanlıktan yararlanarak ve yeni teknolojileri, malzemeleri ve üretim yöntemlerini aktif olarak benimseyerek Honda, bu keşfedilmemiş alanda yeni bir değer yaratmayı hedefliyor. Bunu misyonumuz olarak görüyor ve müşteri beklentilerini aşan, benzersiz Honda modelleri sunmak için mükemmel bir fırsat olarak görüyoruz. Tsutsumi Ayrıca, Honda'nın gücü, yalnızca motosikletleri değil, aynı zamanda otomobilleri, güç ürünlerini ve robotikleri de kapsayan çeşitli ürün portföyünde yatmaktadır. Bu, diğer alanlardan gelen içgörüleri aktif olarak dahil etmemizi sağlamaktadır. Konsept geliştirme aşamasında, çeşitli departmanlardan bilgi ve fikir topladık. Bu, otomobiller için en yeni elektrikli güç aktarma organı teknolojileri üzerine tartışmaları ve düşme riskini azaltmayı amaçlayan motosiklet denge kontrol teknolojimiz Honda Sürüş Desteği üzerinde çalışan mühendislerle Waigaya oturumlarını içeriyordu. Stil taslağı aşamasında ayrıca, yabancı tasarımcılar da dahil olmak üzere farklı alanlardan tasarımcıların içgörüleri bir araya getirildi. Bu çok yönlü, sınırları aşan yaklaşımın, yeni nesil elektrikli motosikletlerin şekillenmesinde itici güç olacağına inanıyoruz. — Japan Mobility Show 2025'teki duyurunuz hakkında ne düşünüyorsunuz? Tsutsumi EV Outlier Konsepti, elektrifikasyona özgü yeni bir değeri temsil ediyor. EV Urban Concept ile birlikte sergileneceği Japan Mobility Show 2025'te, birçok ziyaretçinin Honda'nın elektrikli motosikletler için tasarım teması olan Hassas İçsel Tasarım dünyasını deneyimleyeceğinden ve bu projenin asıl amacı olan sürprizi ve heyecanı hissedeceğinden eminiz. Kaynak: Honda Design
  8. Amed Sportif Faaliyetler - 8 Kasım Cumartesi -14.00 - Seyrantepe Şilbe Stadı - @fbtv - Fenerbahçe YouTube - AMDvFB
  9. Bir galibiyet de U14 A Takımımızdan! İstanbul U14 Kızlar Ligi’nde Galatasaray A ile karşılaşan Fenerbahçe A Takımımız rakibini 56-33’lük skorla mağlup etti!
  10. Fenerbahçe Beko, Onvo Büyükçekmece Basketbol’u konuk ediyor.
  11. İşte LDLC Asvel galibiyetiyle başladığımız Kasım ayı fikstürümüz!
  12. Münih’te takımının yanında olacak Fenerbahçe Beko kombine sahiplerinin dikkatine Fenerbahçe Beko Erkek Basketbol Takımımızın 11 Kasım Salı günü Maccabi Rapyd Tel Aviv (TSİ 22.00 / yerel 20.00), 13 Kasım Perşembe günü ise Hapoel IBI Tel Aviv (TSİ 22.00 / yerel 20.00) ile Münih’te yer alan SAP Garden’da oynayacağı EuroLeague 10. ve 11. hafta müsabakalarına katılım için mobilet tarafından gönderilen formu dolduran kombine sahibi taraftarlarımız, maç biletlerini SAP Garden’da yer alan bilet gişesinden pasaportlarını ibraz ederek alabileceklerdir. SAP Garden Bilet Ofisi'nin maç günleri açılış saati 17.00'dir.
  13. Alessia, Arelya ve Hande sahnede!
  14. Dün
  15. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve iki İsrailli bakanın da aralarında bulunduğu 37 kişi hakkında yakalama emri çıkardı.Habere Gitmek için Tıklayın
  16. Çin, Shenzhou-20 mürettebatının uzay enkazına çarpması ihtimali nedeniyle dönüşünü erteledi Çin'in insanlı uzay uçuşları ajansı, Shenzhou'daki mürettebatlı bir uzay aracının Dünya'ya dönüşünü, uzay enkazına çarpması ihtimali nedeniyle erteledi. Çin İnsanlı Uzay Mühendisliği Ofisi'nin (CMSEO) 5 Kasım tarihli açıklamasında, "Shenzhou-20 mürettebatlı uzay aracının küçük bir uzay enkazı parçasına çarptığından şüpheleniliyor ve çarpma analizi ve risk değerlendirmesi devam ediyor" ifadeleri yer aldı. "Astronotların güvenliği ve sağlığı ile görevin tam başarısını sağlamak için, başlangıçta 5 Kasım için planlanan Shenzhou-20 dönüş görevinin ertelenmesine karar verildi." CMSEO, şüpheli çarpmanın yerini, herhangi bir hasarın boyutunu veya çarpmayı gösteren verileri belirtmedi. Dünya'ya dönüş için herhangi bir olası tarih belirtilmedi. Shenzhou-20 uzay aracı, 24 Nisan'da fırlatıldı ve üç astronotu (komutan Chen Dong ve mürettebat arkadaşları Chen Zhongrui ve Wang Jie) Tiangong Uzay İstasyonu'na taşıdı. Uzay aracı, Tiangong'un Tianhe çekirdek modülünün radyal bağlantı noktasına kenetlendi. Mürettebat, yörüngedeki altı aylık görevlerini tamamladı ve uzay istasyonunun kontrolünü 4 Kasım'da yeni gelen Shenzhou-21 mürettebatına devretti. Kaynak: SpaceNews
  17. Süpermarket Milyarderi, Mamdani'nin Zaferinin Ardından İşgücünü Azaltıp Florida'ya Taşınmakla Tehdit Etti New Yorklu süpermarket milyarderi John Catsimatidis, Haziran ayında beş ilçenin her birinde ucuz bir belediye bakkalı açmayı öneren Zohran Mamdani'nin belediye başkanlığı için yapılan demokratik ön seçimleri kazanmasıyla çılgına döndü. Catsimatidis, Bodega sahipleriyle bir basın toplantısı düzenledi; demokratik sosyalist seçimi kazanırsa 30'dan fazla mağazasını kapatacağı tehdidinde bulundu ve televizyonda öfke kustu. FOX News'te Mamdani'yi Fidel Castro'ya benzeterek, "Yeterli değil... bu saçmalık," dedi. "Bu büyük bir dolandırıcılık." Ayrıca, arkadaşını alenen destekleyen Başkan Trump'ı da aradı. Trump, Forbes'un net servetini 4,8 milyar dolar olarak tahmin ettiği arkadaşı hakkında, "[Mamdani] aslında harika bir adam ve zengin bir adam olan John Catsimatidis'in marketlerini devralmak istiyor," dedi. "Geçen gün beni aradı, marketlerinin elinden alınacağından ve John'un yönettiği gibi yönetilemeyeceğinden endişeleniyordu, inanın bana, iyi bir işletme yönetiyor." Mamdani'nin seçilmesinin ardından Catsimatidis bir kez daha tedirginlik yaratıyor. Forbes'a, "Bence birçok iş insanı New York'a olan ilgisini azaltıyor," diyor. 7,8 milyar dolarlık (geliri) Red Apple Group'un sahibi olan Catsimatidis, aynı zamanda bir Pensilvanya petrol rafinerisine, yaklaşık 400 markete ve New York'tan Florida'ya uzanan bir gayrimenkul portföyüne sahip. Mamdani belediye başkanı olursa Red Apple'ın genel merkezini New Jersey'e taşımayı düşünüyordu. Salı günkü seçimlerden sonra fikrini değiştirdi. "New Jersey doğru yolda gitmedi," diyor; eyalet Demokrat Mikie Sherrill'i büyük bir farkla vali seçtikten sonra. Şimdi, operasyonlarını taşımak için "dost eyaletler" arıyor ve en olası aday Florida. Catsimatidis, "Anahtar kelime, iş yapmak için sağduyulu bir yer," diye açıklıyor. Neredeyse tüm hayatını New York'ta geçiren ve altı aylıkken Yunanistan'dan şehre göç eden Catsimatidis, son sınıfında New York Üniversitesi'nden ayrılıp 1971'de ilk Red Apple marketini açtı. Dört yıl içinde Catsimatidis on mağazaya sahip oldu ve yılda 1 milyon dolar kazandı. 1986'da Gristedes süpermarketlerini satın alan ve yakın zamanda D'Agostino mağazalarının kontrol hissesini alan Red Apple Group, bugün New York'taki en büyük süpermarket zinciri olduğunu ve mağazalarının çoğunun Manhattan'da olduğunu söylüyor. Mamdani'nin, kira veya vergi ödemekten muaf olacak, çiftçiler ve küçük işletmelerle ortaklık kurarak toptan fiyatlarla ve para kazanma planları olmadan gıda ürünleri sunacak şehir destekli mağazalar kurma planı, artan gıda maliyetlerine bir yanıt niteliğinde. Salı gecesi yaptığı zafer konuşmasında, "İster... market fiyatlarının düşmesini bekleyen bekar bir anne olun, ister köşeye sıkışmış başka biri. Sizin mücadeleniz bizim de mücadelemiz," dedi. Catismatidis, bunun aynı zamanda kendi mücadelesi olduğunu iddia ediyor. "Hiçbir kâr marjımız yok," diyor ve mağazalarının "en az iki yıldır" zarar ettiğini açıklıyor. Şehrin durumunu suçluyor: "Hırsızlık rekor seviyede. Birçok mağaza kapatılıyor, bu da insanların alışveriş yapmasını zorlaştırıyor, bu yüzden satışlar düşüyor." Birkaç bin kişiyi istihdam eden Catsimatidis, belediye tarafından işletilen mağazaların fiyatlarını düşürmesi durumunda işletmesinin nasıl tepki vereceğine henüz karar vermemiş olsa da, çalışan sayısını azaltması gerekeceğinden "emin" olduğunu söylüyor. "Ticari kira vergisi veya satış vergisi ödemeyen vergisiz bir süpermarket hayal edebiliyor musunuz? Yani, bununla nasıl rekabet edebilirsiniz ki?" diyor. "Belediye binasıyla rekabet edemezsiniz." Casimatidis, 2013 Cumhuriyetçi ön seçimlerinde belediye başkanlığına adaylığını koymuş ancak adaylığı Joe Lhota'ya kaybetmiş, ardından da Demokrat Bill de Blasio'ya kaybetmiş. "Şu anki gidişatla vergilerimizin vergisini ödüyoruz. Yani, kontrolden çıktı," diyor. "İnsanların gıda fiyatlarının çok yüksek olduğunu haykırmasına şaşmamalı." Taşınmakla tehdit etse de Catsimatidis'in hâlâ New York'a karşı zaafı var: "Umarım şehirdeki yaşam kalitesini korur ve New York Polis Departmanı'nın bütçesini düşürmez." Kaynak: Forbes
  18. ABD Başkanı Donald Trump, 6 Kasım Perşembe akşamı beş Orta Asya ülkesinin liderlerini Beyaz Saray'da ağırladı. Trump, akşam yemeği öncesinde yaptığı konuşmada, "Ekonomik ortaklıklarımızı güçlendiriyor, güvenlik işbirliğimizi geliştiriyor ve ortak bağlarımızı genişletiyoruz" dedi ve ekledi: "Kritik madenler gündemimizin önemli bir maddesi."Habere Gitmek için Tıklayın
  19. Günümüzde bizlerin öyle bir İslam anlayışımız var ki, Kur’an’ı anladığı dilden dikkatle okuyan ve ayetler üzerinde düşünen bir Müslümanın, bunu kabul etmesi asla mümkün değil. İslam toplumunun genel çoğunluğu, İnancını yaşarken delili ve kanıtının KUR’AN+SÜNNET olarak bir denklem kurup, inancımızı Kur’an ve Allah’ın Resulünün rivayet hadisleri, yani sünneti ile ancak doğru yaşayabiliriz diye inanır. Peki, Allah Kur’an'da böyle bir ortaklıktan bahsediyor ve İSLAM’I YAŞARKEN, SİZ YALNIZ KUR’AN‘DAN DEĞİL, RESULÜMÜN KUR’AN DIŞINDAN VERDİĞİ HÜKÜMLERDEN, İBADET KONUSUNDA VERDİĞİ DETAYLARDAN DA İSTİFADE EDİP, BENİM İNDİRDİĞİM DİNİ YAŞAMALISINIZ MI DİYOR? YOKSA…..? Yoksa’nın doğru cevabını, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an’ı anlayarak ve tarafsız ve ÖN YARGISIZ üzerinde dikkatle düşünerek okuyup almalıyız, yoksa kaybedenlerden oluruz. Allah Kur’an’ın hiçbir ayetinde, İslam’ı Kur’an ve Resulün sünneti/hadisleri ile yaşayın demediği gibi, tam tersini söylüyor ve diyor ki Resulüne. SANA İNDİRDİĞİM KUR’AN İLE KULLARIMA HÜKMET. Kur’an’ı açıklamak bizim görevimizdir. Yemin olsun ki anlayasınız diye Kur’an’ı kolaylaştırdık. Biz Kur’an’ı nice örneklerle açıkladık ki anlayasınız ve hiç kimseye muhtaç olmayasınız. Resulüm senin görevin sadece tebliğ etmektir. Resule düşen, apaçık tebliğden başka bir şey değildir. YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN. GERÇEK HAK OLAN RABBİNDEN GELENDİR. Buna benzer onlarca ayeti görmezden gelerek, ayetlerde geçen kelimelere Kur'an'ın onaylamayacağı anlamlar verip, Allah’ın emrettiği hükümlerin tam tersini yaşıyoruz, sırf atalarımızın inancını yaşayabilmek için. Rabbimiz Kur'an'ı ben koruyorum diyor. Bu durumda bizler Allah'ın korumasının dışına çıkıp, İslam'ı doğruluğundan emin olamayacağımız, RESULE AİT OLDUĞU İDİA EDİLEN RİVAYETLER IŞIĞINDA MI YAŞAYACAĞIZ? iNANILMAZ TEHLİKELERLE DOLU BİR DÜŞÜNCE. Hatırlatırım Allah, emin olamayacağımız bilgilerin ardına düşmemizi, yasaklamıştır Kur'an'da. Allah’ın Resulüme uyun, ona uymak bana uymak gibidir emirlerine, Kur’an’ın asla bahsetmediği, hatta tam tersi anlamlar yükleyip, bakın Allah Resulüme uyun diyor, demek ki Resulün rivayet hadislerine de Allah uymamızı emrediyor, şeklinde bir anlam yükleniyor ayetlere. Hâlbuki Allah birçok ayette Resulüne verdiği görevini açıklarken, Resulüm sizlere yalnız benim vahyim Kur’an’ı tebliğ edecek, onun sınırları dışına çıkmayacak, onun görevi sadece tebliğdir, diye onlarca kez uyardığı halde, ne yazık ki batılı ayetlere monte etme çabaları ile günümüzde İslam, Allah’ın indirdiği şekliyle değil, atalarının batıl inançları yaşanmaktadır. BU TUZAĞI MÜSLÜMANLARA KURANLARIN, YAHUDİLER OLDUĞUNU UNUTMAYALIM. BU YOLLA İÇİMİZE GİRİP, İNANCIMIZI BOZMUŞLARDIR. Bu hurafe inançlara inananlara, Hakka suresinde Allah Resulünü nasıl uyardığını, Allah'ın emretmediği bir sözü/ayeti, Resulünün asla dine ilave edemeyeceğini, bakın nasıl bildiriyor bizlere. “EĞER ELÇİM BİZE ATFEN BAZI SÖZLER UYDURMAYA KALKIŞSAYDI, ELBETTE ONU BUNDAN DOLAYI KISKIVRAK YAKALARDIK; SONRA DA ONUN ŞAH DAMARINI KESER ATARDIK. HİÇBİRİNİZ BUNA ENGEL DE OLAMAZDINIZ." Bizler önce SÜNNET kelimesinin anlamını doğru anlamalıyız. Sünnet kelime anlamı, izlenecek yol yöntem demektir. Sizce Rabbimiz Kur'an'da, bizlerin izleyeceği yolu yöntemi açıklamayıp Resulüne bırakıp, bizlerin bunları rivayetlerden öğrenmemizi istemiş olabilir mi? Cevabı çok açık, bunu anlayamayanlar lütfen önce ön yargılardan kurtulup, kaplerinindeki mührü, gözlerindeki perdeyi önce Kur'an ile temizlesinler, yoksa gerçekleri görmeleri mümkün olamaz. Allah’ın bunca uyarı ikaz ayetlerinden sizler, indirdiğim İslam dinini KUR’AN ve RESULÜN SÜNNETİ HADİSLERİ İLE Mİ YAŞAYIN emrini anladınız? Yoksa yalnız sizlere vah yettiğim Kur’an’a mı sarılın emrini anladınız. Aslında yüzlerce ayette Allah, bizlerin yalnız Kur’an’a sarılmamızı emrediyor ama batılı yaşamakta ısrar edenler, Allah’ın ayetlerini işte böyle görmezden gelip, anlamlarını tahrif ederek üstünü örtüyorlar. Allah bunu yapanlara kâfir oldular diyor, hatırlatırım. Aslında Zuhruf 44. Ayet tek başına, Kur’an’a iman eden bir Müslüman’ın bizlerin yalnız Kur’an’ı dinde delil kanıt kabul edip, Yalnız Kur’an’a uymamız gerektiğini bilir. Çünkü Allah nasıl hüküm vermişti bu ayette. “ŞÜPHESİZ Kİ O ZİKİR/ KUR’AN, SENİN VE KAVMİN İÇİN GERÇEĞİ HATIRLATAN ÖĞÜTTÜR. İLERDE ONDAN SORGULANACAKSINIZ.” Haşa Allah'ın sözünden dönüp, bizleri Kur'an dışından bizlere rivayet yollarla ulaşmış, Resulün hadisleri dedikleri sözlerden, bilgilerden de hesap sorar mı? Kime güveneceğiniz size kalmış. Ama güvende olmak isteyen, YALNIZ ALLAH'A GÜVENİR. Bu ve benzeri inançlar Kur’an’a aykırı olduğu gibi, bunların doğruluğuna inanmak Kur’an'da çelişki yaratır. Hatırlayınız Allah bizlerin yalnız Kur’an’ın ipine sarılmamız emrini veriyor. Eğer bizler Allah’ın bu emirlerinin tam tersi, Kur’an’ın ipinin yanında bir başka ip koyar, buda Resulün ipidir, buna da sarılmalıyız dersek, ALLAH’A VE ONUN KİTABINA ŞİRK KOŞMUŞ OLURUZ. Onun için Allah kullarımın çoğu, Allah’a şirk koşmadan bana iman etmezler uyarısını yapıyor bizlere. İslam dininde, söylendiği gibi din adına başka bir kaynak olsaydı, Allah onu da elbette açıkça bizlere bildirirdi ve korumasına alırdı. Gelelim günümüz İslam anlayışında çok kabul gören İSLAM= KUR’AN+SÜNNET İLE YAŞANIR SÖYLEMİNE. Tekrar hatırlatmak isterim, Kur’an bu inanca asla onay vermediği gibi, tam tersini söylüyor ve sakın emin olmadığınız sözlerin/hadislerin ardına düşmeyin, Kur’an’ın sınırlarını aşmayın, hesabını sorarım diye uyarıyor. Günümüzde Resulün Sünneti dedikleri bilgilerin tamamı, Resule ait olduğu iddia edilen RİVAYET HADİSLERDİR. Elbette bunların hepsi uydurmadır demek yanlış olabilir. Bizlere düşen hangilerinin doğru olup olmadığını anlamak, araştırmak için, Kur’an’ın onayını almamız gerekir. Kur’an onay veriyorsa, ancak bizler şunu söyleyebiliriz. EVET, BU HADİSİ/SÖZÜ ALLAH’IN RESULÜ SÖYLEMİŞ OLABİLİR. Çünkü söylediğini asla kanıtlayamayız. Bakın yine de dikkatli davranıp, söylemiş olabilir diyorum. Çünkü Allah’ın Resulü söylemediği halde, bu Resulün sözüdür dersem, Allah’ın Resulüne iftira atmış olurum. Mahşer günüde bunun hesabını veremem. Bizler rivayet edilen Hadislere karşı çok dikkatli yaklaşmalıyız. Çünkü Allah’ın Resulüne karşı bizlerin coşkun sevgisini bilenler, Onun adını kullanılarak bu yolla batılı, hurafeyi İslam dinine çok rahatlıkla sokmuşlardır. Tekrar etmek istiyorum. HADİS, ALLAH’IN RESULÜNÜN SÖYLEDİĞİ İDDİA EDİLEN SÖZLERİDİR. Ona ait olduğu konusunda kesinlik asla yoktur, nakledilen hadisin başında zaten bir rivayete göre diye başladığından, bunun zan içerdiğini lütfen unutmayalım. Bu hadisleri eğer Allah’ın Resulü sağlığında yazdırmış olsaydı, hadisler bir rivayete göre başlamaz, direk Resul ümmetine hitap ederdi. Rivayet zan, sanı, söylenti anlamında olup doğruluğu kanıtlanmamış söz, bilgi demektir. İslam dini böyle bilgilerle yaşanmaz, Allah bunu yasaklamıştır. ALLAH KUR’AN’I BEN KORUYORUM DEDİĞİ İÇİN, BİZLERİN ONUN İPİNE SARILMAMIZI VE ONDAN HESABA ÇEKECEĞİNE HÜKMETMİŞTİR. Ama rivayet edilen Hadisler, Kur’an gibi Allah’ın korumasında olmadığından, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların, din düşmanlarının, hatta iyi niyetli insanların bile kendi nefislerinde iyi yapıyorum diye uydurmalarının, aslında ne kadar dine zarar vereceklerini fark etmeye bilirler. Onun için Allah, sakın emin olmadığınız sözlerin ardına düşmeyin, güvenilecek veliniz yalnız benim, güveneceğiniz kitapta yalnız Kur’an’dır, yalnız onun ipine sarılın emrini vermiştir. Hadisleri nakledenlerde bir insandır ve hata yapma ihtimalleri her zaman vardı. Hadisleri nakledenlerin nakillerinde yaptığı hataları, hiç kimse düzeltmiyordu. Ama Allah, Resulüne vah yettiği ayetler kontrol altında ve gerektiğinde Resulü ikaz ediliyordu. MÜSLÜMANLAR DAHA RESULÜN SAĞLIĞINDA, ONUN BİR SÖZÜNÜ/HADİSİNİ BİRBİRLERİNE NAKLEDERKEN, ACABA ÖYLE MİYDİ, ŞÖYLE MİYDİ, ŞU ANLAMDA MI SÖYLEDİ DİYE İHTİLAFA DÜŞÜYORLARMIŞ. Günümüzde de buna benzer örneklerle, hayatımızda karşılaşmışızdır. Mezhepleri şöyle bir araştırınız, her mezhebin doğru kabul ettiği ya da tam tersi batıl, hurafe diye kabul etmediği Resulün hadisleri vardır. Hadis konusunu araştırdığınız da, toplumları istedikleri gibi yönetebilmek adına birçok hadis uydurulduğunu görürsünüz. Bunların Allah’ın Resulüne iftira olduğunu lütfen unutmayalım. Resule ait olduğu iddia edilen hadisleri nakledenlerin, anlamını değiştirmeden nakletme ihtimalleri, neredeyse mümkün değildir. Böyle bir yöntemle, yolla Allah ve Resulü bizlerin İslam’ı yaşamasını ister mi? Elbette asla istemez. KİTAP EHLİ BU YOLLA ALLAH’IN DİNİNDEN UZAKLAŞTI. NE YAZIK Kİ BİZLER DERS ALMADIĞIMIZ İÇİN, AYNI YANLIŞI BİZLERDE YAPARAK, ALLAH’IN DİNİNDEN UZAKLAŞTIK. Lütfen hadis konusunu düşünürken, şunu aklımızdan çıkarmayalım. Allah’ın Resulü dinde Allah’ın hüküm ortağı değildir. Çünkü Allah, HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DİYOR KUR’AN’DA. Onun için bizler hadis nakledenlere karşı tavrımız, nakledilen hadisin Kur’an’ın onay verip vermediğine bakmalıyız. Kur’an onay veriyorsa, bu hadisi Allah’ın Resulü söylemiş olabilir diyebiliriz. Eğer bizlere her bilgi Kur’an'da yok, bu durumda Kur’an’dan nasıl onay alalım diyorlarsa, onları kendi inançları ile baş başa bırakıp, Allah’ın Resulünü siz Allah’ın hüküm/din ortağı mı yaptınız diyerek, Kafirun 6. Ayette örneği verildiği gibi, “SİZİN DİNİNİZ SİZE, BENİM DİNİM BANADIR” diyerek, Allah’ın önerdiği yöntemle onlara cevap vermeliyiz. Lütfen unutmayalım, Allah sizleri Kur’an’dan, zikrimden sorumlu tutuyorum, hesaba çekeceğim onun için emin olmadığınız sözlerin değil, Kur’an’ın ipine sarılın emrini verdiyse bizlere, ALLAH SÖZÜNDE DURANDIR, NE EMRETTİYSE ONU HAYATIMIZA GEÇİRELİM. BİZLERİN YAPTIĞI EN BÜYÜK YANLIŞ, KUR'AN'I HERKESİN ANLAYAMAYACAĞINA, KUR’AN’IN BİZLERE YETERLİ OLMADIĞINA, ONUN ÖZET BİLGİLER VERDİĞİNE VE DETAYLI AÇIKLANMADIĞINA İNANDIK. Buna inandığınızda, Kur’an devre dışı kalıyor ve ataların, mezheplerin batıl FIKIH inancı, Kur’an’ın önüne geçiyor. Sizce Allah, kulunun anlamadığı detaysız bir kitap gönderip, daha sonra ondan hesaba çeker mi? Karar sizin. Bu yanlışa inanan Müslümanlar, demek ki yalnız Kur’an ile İslam yaşanmıyormuş, bakın şunlar ya da bunlar Kur’an'da var mı? Yok. Demek ki yalnız Kur’an ile ne namaz kılınıyormuş ve ne de oruç tutuluyormuş deme gafletine düşüyoruz. ASIL YAPMAMIZ GEREKEN, KUR'AN'IN BAHSETMEDİĞİ BİR BİLGİYİ, DETAYI DİNİN EMRİ KABUL ETMEMEMİZ GEREKİRKEN, KUR'AN DIŞI BİLGİYİ KANIKSADIĞIMIZDAN, YAŞADIĞIMIZ BATILI KUR'AN'DA GÖREMEDİĞİMİZDE, KUR'AN'I ADETA YETERSİZ GÖRÜYORUZ. Akıl ve mantık dışı ama akleden olmayınca, bunu anlatmak çok zor. Tüm bunlara inandığımızda ise şöyle bir mantıksız inanç ortaya çıkıyor. Allah Kur’an’ı açıklamak bizim görevimiz, Kur’an’ı nice örneklerle açıkladık, kolaylaştırdık dediği halde, Allah gereken açıklamayı Kur'an'da yapmamış. Allah yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, sizleri Kur’an’dan sorumlu tutacağım diye hüküm vermiş ama yalnız Kur’an’ın ipine sarılsak, namazın kaç rekât olduğunu bile öğrenemezdik, deme yanılgısına, gafletine düşmüşüz. Daha da kötüsü, Allah açıklamadığı halde bizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğine hükmetmiş anlamını vererek, Allah’ın yolundan saptığımızın bile farkında olamıyoruz. Bu yanlış inancın sonunda, elbette şu hatayı da yapmaya devam ediyoruz. “İYİKİ ALLAH’IN RESULÜNÜN RİVAYET HADİSLERİ VAR. ONLAR OLMASAYDI KUR’AN KAPALI KALIR ANLAŞILAMAZDI. BİZLERDE İMANIMIZI DOĞRU YAŞAYAMAZDIK, İMTİHANIMIZI VEREMEZDİK”, DEDİĞİMİZİN FARKINDA MISINIZ? Farkında olanlara ne mutlu. Ama genel çoğunluğumuzun farkında olmadıklarını, üzülerek görüyorum. Dilerim farkında olmayan kardeşlerim, Yüce Rabbimize isnat ettiğimiz bu adaletsizliklerin farkında olur. UNUTMAYALIM ALLAH KUR’AN’DA NE EMRETİYSE, BİZLERDEN ONU İSTER. EMRETMEDİĞİ, AÇIKLAMADIĞI, DETAY VERMEDİĞİ BİR HÜKMÜ SİZCE İSTERMİ? Hatırlatırım Allah, Yemin olsun ki Kur'an'ı kolaylaştırdık diyor. Peki atalarının inancını yaşıyanlar, Allah'ın bu sözüne ne diyorlar. KOLAYDA NE KADAR KOLAY KUR'AN'I HERKES ANLAYAMAZ İLİM SAHİBİ OLANLAR ANLAR. RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ OLMASAYDI, KUR'AN ANLAŞILMAZ KAPALI KALIRDI DEMİYOR MUYUZ? İşte bizler İslam'ı böyle yaşamaya devam ediyoruz. Karar sizlerin, ama lütfen bu adaletsizliği Allah’a nispet etmeyelim, inanın dualarımız karşılık bulmayacağı gibi, mahşer günü bunun hesabını da veremeyiz. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
  20. Fenerbahçe Opet 104-84 Botaş Fenerbahçe Opet Kadın Basketbol Takımımız, Halkbank Kadınlar Basketbol Süper Ligi 6. hafta maçında Botaş’ı konuk etti. Karşılaşmayı 104-84 kazanan Potanın Kraliçeleri, ligdeki 5. galibiyetine imza attı. Fenerbahçe Metro Enerji Salonu’nda oynanan mücadeleyi Yönetim Kurulu Üyemiz Ufuk Şansal da izledi. Takımımız maça; Alperi Onar, Sevgi Uzun, Kayla McBride, Megan Gustafson, Monique Billings beşiyle başladı. Dengeli geçen ilk periyot 23-26 konuk ekip üstünlüğüyle tamamlandı. Fenerbahçemiz ikinci periyoda 5-0’lık seriyle başlayınca konuk ekipten erken mola geldi: 28-26. Mola dönüşü hızlı hücumlarla bulduğu sayılarla farkı çift hanelere yükselten Takımımız soyunma odasına 59-47 önde gitti. İkinci yarıya hem hücumda hem de savunmada agresif başlayan Fenerbahçe Opet, ilk 4 dakikalık bölümde 10-0’lık seri yakaladı ve skoru 69-47’ye getirdi. Üçüncü periyodu 80-63 önde tamamlayan Potanın Kraliçeleri, dördüncü periyotta da kontrollü oyununu sürdürdü ve karşılaşmayı 104-84 kazandı. Çeyrek skorları: 1.Çeyrek: 23-26 2.Çeyrek: 36-21 3.Çeyrek: 21-16 4.Çeyrek: 24-21 Skor dağılımımız: Gustafson 26, Billings 22, Allen 9, McBride 17, Sevgi 11, Tilbe 6, Alperi 5, Olcay 4, Allemand 4.
  21. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yürütülen bahis soruşturması kapsamında, 17'si hakem, 2'si kulüp başkanı olmak üzere 21 kişi için gözaltı kararı verildiğini duyurdu.Habere Gitmek için Tıklayın

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Tarayıcı push bildirimlerini yapılandırın

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.