Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

Ana ekranınızda anlık bildirimler, rozetler ve daha fazlasıyla tam ekran uygulama.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Bütün Eylemler

Bu akış otomatik olarak güncellenir

  1. Geçen saat
  2. Sızdırılan dosyalar, Meta'nın çevrimiçi dolandırıcılıktan elde ettiği kârı ortaya koyuyor Reuters tarafından incelenen belgelere göre, Meta geçen yılın sonlarında 2024 gelirinin yaklaşık 16 milyar dolarının (şirketin toplam gelirinin yaklaşık %10'u) dolandırıcılık veya yasaklı ürünleri tanıtan reklamlardan geleceğini şirket içi olarak tahmin etmişti. Bu dosyalar, şirketin Facebook, Instagram ve WhatsApp'ta oluşan yanıltıcı reklam selini kontrol altına almak için yıllardır verdiği mücadeleyi anlatıyor. Belgeler, Meta platformlarının kullanıcılara her gün yaklaşık 15 milyar yüksek riskli dolandırıcılık reklamı sunduğunu belirtiyor. Şirket içi uyarılara rağmen şirket, bu kampanyalardan kâr elde etmeye devam etti ve yalnızca bu kategoriden yılda yaklaşık 7 milyar dolar kazandı. Yüksek riskli reklamlar Reuters'a göre belgeler, dolandırıcılık faaliyetlerinin çoğunun Meta sistemleri tarafından şüpheli olarak işaretlenen reklamverenlerden geldiğini gösteriyor. Ancak şirket, bir reklamvereni yalnızca reklamın dolandırıcı olduğundan en az %95 emin olması durumunda yasaklıyor. Şüphe daha düşükse, Meta kullanıcıları daha fazla alan satın almaktan caydırmak için daha yüksek bir fiyat talep ediyor. Bu, dolandırıcılık reklamlarına tıklayan kullanıcıların, Meta'nın kişiselleştirme algoritmaları sayesinde genellikle daha fazla dolandırıcılık reklamı gördüğü anlamına geliyor. Reuters tarafından incelenen ekran görüntüleri, baharat üreticisi McCormick ve Beyaz Saray da dahil olmak üzere tanınmış markaları ve tanınmış kişileri taklit eden sahte reklamlar gösteriyor. Meta'nın iç raporları, sorunun farkında olmasına rağmen yıllardır dolandırıcılık reklamlarının yayılmasını durduramadığını gösteriyor. İç Direnç 2021'den 2025'e kadar uzanan gizli belgeler, Meta'nın finansal hedefleri ile güvenlik sorumlulukları arasında bir gerilim olduğunu ortaya koyuyor. Yöneticiler, şirketin yasal yaptırımları en aza indirirken ne kadar yasadışı reklam geliri kaybetmeyi göze alabileceğini hesapladılar. Eski Meta dolandırıcılık soruşturmacısı Sandeep Abraham, Reuters'a yaptığı açıklamada, şirketin davranışlarının çevrimiçi reklamcılık dünyasında bir denetim eksikliği olduğunu gösterdiğini söyledi. "Düzenleyiciler bankaların dolandırıcılıktan kâr elde etmesine müsamaha göstermiyorsa, teknoloji sektöründe de aynı şeyi yapmamalılar," dedi. Meta sözcüsü Andy Stone, şirketin dolandırıcılıklardan bilerek kâr elde ettiği iddiasını reddederek, şirket içi gelir tahminini "kaba ve aşırı kapsayıcı" olarak nitelendirdi. Reuters'a verdiği demeçte, şirketin daha sonra tahmini aşağı yönlü revize ettiğini ve Meta'nın "dolandırıcılık ve dolandırıcılıkla agresif bir şekilde mücadele ettiğini" vurguladı. İyileştirme Sözü Stone, Meta'nın son 18 ayda küresel kullanıcı dolandırıcılık reklamı bildirimlerini %58 oranında azalttığını ve 2025 yılında 134 milyondan fazla dolandırıcılık içeriğini kaldırdığını söyledi. 2024 tarihli bir şirket içi yazışmada, bu yıl kilit pazarlarda dolandırıcılık reklamlarını yarıya kadar azaltma hedefleri belirlendi. Ancak, diğer şirket içi sunumlar, Meta ürünlerinin çevrimiçi dolandırıcılıkta hâlâ büyük bir rol oynadığını kabul ediyor. Mayıs 2025 tarihli bir brifingde, Meta platformlarının Amerika Birleşik Devletleri'ndeki tüm başarılı dolandırıcılıkların üçte birinde yer aldığı tahmin ediliyor. 2025 tarihli bir şirket incelemesi, "Meta platformlarında dolandırıcılık reklamı vermek Google'dan daha kolay" sonucuna vardı, ancak nedenini belirtmedi. Artan İnceleme Meta artık Atlantik'in her iki yakasındaki düzenleyicilerden soruşturmalarla karşı karşıya. Şirket içi kayıtlara göre, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), finansal dolandırıcılık reklamlarını nasıl ele aldığını araştırıyor. İngiltere'de bir düzenleyici kurum, Meta platformlarının 2023 yılında ödeme kaynaklı dolandırıcılık kaynaklı tüm kayıpların %54'ünü oluşturduğunu açıkladı; bu oran, diğer sosyal ağların toplamının iki katından fazla. Meta yapay zeka ve altyapıya onlarca milyar dolar yatırım yaparken, CEO Mark Zuckerberg yatırımcılara şirketin hedeflerini reklam gelirleriyle finanse edebileceğini söyledi. Temmuz ayında, "Bunu başarmak için işletmemizden gelen sermayeye sahibiz," dedi. Yine de şirket içi görüşmeler, dolandırıcı reklam verenlerin faaliyetlerini aniden durdurmanın Meta'nın gelirlerine zarar verebileceği endişesini ortaya koyuyor. Şirket, dolandırıcılık reklamlarıyla ilgili gelecekteki cezaların 1 milyar dolara ulaşabileceğini tahmin ediyor; bu rakam, dolandırıcılık kaynaklı gelirlerinden çok daha az. Kayıplara Karşı Önlemler Reuters'a göre, 2025 başlarından kalma belgeler, Meta'nın uygulama ekiplerine, şirketin toplam gelirinin %0,15'inden fazlasına, yani yılın ilk yarısında yaklaşık 135 milyon dolara mal olabilecek eylemlerde bulunmamaları yönünde talimat verildiğini ortaya koyuyor. Bir yönetici, "Belirli gelir sınırlamalarımız var," diye yazdı. Stone, bu rakamın sabit bir sınır değil, bir projeksiyon olduğunu söyledi. Ancak şirket içi strateji belgeleri, Meta yöneticilerinin dolandırıcılıkla ilgili gelirlerde yalnızca kademeli bir azalmayı onayladığını gösteriyor: 2024'teki %10,1'den 2025 sonuna kadar %7,3'e, 2027'ye kadar daha fazla kesinti planlanıyor. Dolandırıcılıklar ve İşten Çıkarmalar Şirketin sahte hesaplarla ilgili sorunları yıllar öncesine dayanıyor. 2022'de Meta, kullanıcıları dolandırmak için ABD askeri gibi davranan büyük bir sahte profil ağı ortaya çıkardı. Diğer planlar arasında ünlülerin ve markaların taklit edilmesi de vardı. O dönemde Meta, dolandırıcılık reklamlarını "düşük önem derecesine sahip" bir sorun olarak nitelendirmiş ve şirket genelindeki işten çıkarmalar sırasında reklam güvenliği üzerinde çalışan ekiplerin sayısını azaltmıştı. Marka hakları şikayetleriyle ilgilenen personel işten çıkarılırken, güvenlik birimlerine yalnızca "açık tutun" denildi. 2023 yılına gelindiğinde, kullanıcılar haftada yaklaşık 100.000 geçerli dolandırıcılık bildiriminde bulunuyordu, ancak Meta bunların %96'sını görmezden geldi veya haksız yere reddetti; şirket içi veriler bunu gösteriyor. Dolandırıcılıklar can alıcı noktaya ulaştığında Reuters, Facebook hesabı sahte bir kripto para yatırımını tanıtmak için kullanılan bir Kraliyet Kanada Hava Kuvvetleri personel alım görevlisiyle görüştü. Düzinelerce bildirime rağmen, Meta'nın harekete geçmesi haftalar sürdü ve en az dört meslektaşı para kaybetti. Kanada polisi, çalınan fonların bir kısmının Nijerya banka hesaplarına kadar izini sürdü, ancak geri dönüşü imkansız oldu. Personel alım görevlisi, "İnsanlar bana güvendikleri için zarar görüyorlardı," dedi. Meta, dava hakkında yorum yapmayı reddetti. Sahtekarlığı Denetleme Aralık 2024 tarihli bir sunumda, Meta kullanıcılarının 15 milyar ücretli dolandırıcılık reklamına ek olarak, günlük 22 milyar "organik" dolandırıcılık girişimiyle (ücretsiz gönderiler, pazar yeri listeleri ve sahte profiller) karşı karşıya kaldığı belirtildi. Meta'nın kuralları genellikle yanıltıcı tanıtımları tespit etmekte başarısız oldu. Singapur polisi 146 yerel dolandırıcılık örneği sunduğunda, Meta bunların yalnızca %23'ünün politikalarını ihlal ettiğini tespit etti. Sahte konser biletleri veya sahte iş teklifleri gibi diğerleri ise "yazılı olarak politikaya uygun, ancak özünde değil" olarak değerlendirildi. Siyasi liderleri taklit eden hesaplar bile bu politikadan sıyrılabildi. 2025 tarihli bir belgede, Kanada başbakanı olduğunu iddia eden bir hesaptan gelen 250.000 dolarlık kripto dolandırıcılık reklamı işaretlendi; ancak Meta sistemleri bunu başlangıçta tespit edemedi. "En Dolandırıcılar" Meta personeli, en çok dolandırıcılık şikayeti alan reklamverenleri vurgulayan haftalık "En Dolandırıcı" raporları yayınlamaya başladı. Ancak öne çıkarılmak, yasaklanmaları için her zaman yeterli olmuyordu. Bazı yüksek harcama yapan reklamverenler, askıya alınmadan önce yüzlerce uyarı almıştı. Şirket içi dosyalar, dört dolandırıcılık reklam kampanyasının kaldırılmadan önce ayda 67 milyon dolar gelir sağladığını gösteriyor. Meta ayrıca, dolandırıcılık şüphesiyle reklam açık artırmalarında daha yüksek fiyatlar ödemeye zorlayan bir "ceza teklifi" sistemi de getirdi. Şirket, amacın dolandırıcıları daha az rekabetçi hale getirmek olduğunu, ancak aynı zamanda Meta'nın bu reklamlardan elde ettiği geliri de artırdığını belirtti. Stone, testlerin sistemin, genel reklam geliri biraz düşse bile dolandırıcılık bildirimlerini azalttığını gösterdiğini söyledi. Kaynak: Dagens
  3. NASA, Antarktika Buzunun Derinliklerinde 'İmkansız' Sinyal Anomalisini Doğruladı 2016 yılında NASA tarafından yapılan bir deney, Antarktika üzerinde tamamen beklenmedik bir şey tespit etti. Balon tabanlı bir anten, uzaydan gelmek yerine Antarktika buzunun derinliklerinden yükselen radyo sinyalleri aldı. Bu garip keşif, dünya çapındaki bilim insanlarını şaşırttı ve donmuş yüzeyin altında neler olabileceği konusunda heyecan yarattı. Diğer araştırma ekipleri bu sıra dışı sonuçları doğruladıkça gizem büyüdü. Zaten Dünya'nın en ücra köşelerinden biri olan Antarktika, fizik araştırmaları için aniden yeni bir ufuk haline geldi. İmkansız Keşif Bu keşiften sorumlu projeye Antarktika Darbeli Geçiş Anteni (ANITA) adı verildi. ANITA, yerden yaklaşık 37 kilometre yüksekte uçan bir balon tarafından taşınan dev bir antendir. Görevi, kozmik ışınlar veya nötrinolar gibi yüksek enerjili parçacıkların alttaki buza çarpmasıyla oluşan radyo dalgalarını tespit etmektir. Normalde bu parçacıklar uzaydan gelir ve Dünya ile etkileşime girmeden önce atmosferde aşağı doğru hareket eder. Ancak ANITA farklı bir şey, buzdan yukarı doğru hareket eden radyo sinyalleri tespit etti. Bilinen fiziğe göre bu imkansız olmalı. Bir parçacığın böyle bir sinyal üretebilmesi için, bilinen hiçbir parçacığın yapamayacağı bir şey olan yaklaşık 4.000 kilometrelik kaya ve buzun içinden geçmesi gerekirdi. Bilim insanları bu sinyalleri analiz ettiklerinde, bilinen hiçbir kozmik ışın veya nötrinonun davranışıyla eşleşmediklerini gördüler. Veriler, daha önce hiç gözlemlenmemiş bir şeye işaret ediyor gibiydi. Bulgular, bilinen tüm parçacıkların ve kuvvetlerin nasıl etkileşime girdiğini açıklayan teoriler kümesi olan Standart Model'e meydan okudu. Bazı bilim insanları, ANITA'nın tamamen yeni bir parçacık türü mü keşfettiğini, yoksa mevcut fiziğin bulmacanın önemli bir parçasını mı kaçırdığını merak etmeye başladı. Doğanın Mükemmel Laboratuvarı Antarktika'nın çevresi, onu bu tür yüksek enerjili deneyler için Dünya'daki en iyi yerlerden biri yapıyor. Hava son derece kuru ve kalın, düz buz tabakası, çok az dış gürültüye sahip sabit bir yüzey sağlıyor. Bu koşullar, cihazların başka yerlerde kaybolabilecek en zayıf sinyalleri bile tespit etmesine yardımcı oluyor. ANITA gibi yüksek irtifa balon görevleri, kıtanın muazzam bölümlerini gözlemleyerek buzun üzerinden değerli veriler toplayabilir. Bu başarı, Antarktika'yı araştırmacıların atom altı parçacıklardan iklim modellerine kadar her şeyi incelediği bir bilim merkezine dönüştürdü. ANITA'nın şaşırtıcı keşfinin ardından, diğer araştırma merkezleri de benzer sinyaller bulmaya çalıştı. Arjantin'deki Pierre Auger Gözlemevi ve Güney Kutbu'ndaki IceCube Nötrino Gözlemevi kayıtlı verilerini inceledi. Hiçbiri ANITA'nın gördükleriyle eşleşmedi ve bu da birçok basit açıklamayı ortadan kaldırdı. Destekleyici kanıtların eksikliği, vakayı daha da ilgi çekici hale getirdi ve bilim insanlarını buzu daha da ayrıntılı incelemek için gelişmiş cihazlar tasarlamaya itti. Sonu Olmayan Bir Tartışma Bilim camiası, ANITA'nın sinyallerinin gerçekte ne anlama geldiği konusunda hala bölünmüş durumda. Bazı bilim insanları, nadir görülen atmosfer olaylarının veya cihazlardaki küçük hataların bu garip okumaları açıklayabileceğini öne sürüyor. Diğerleri ise verilerin, keşfedilmemiş parçacık türlerini de içeren tamamen yeni bir fiziğe işaret edebileceğini düşünüyor. Bu süregelen tartışma, araştırmacıları disiplinler arası birlikte çalışmaya, verileri yeniden kontrol etmeye ve daha ayrıntılı bilgisayar modelleri çalıştırmaya teşvik etti. Bu olguyu araştıran önde gelen bilim insanlarından biri, Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nden Dr. Stephanie Wissel'dır. Ekibi, bulgularını kamuoyuna açık tutarken olası açıklamaları araştırarak verileri yeniden incelemeye devam ediyor. Şeffaflık konusundaki kararlılıkları, özellikle sonuçlar tartışmalı olduğunda bilimsel araştırmalarda dürüstlük ve iş birliğinin önemini vurguladığı için yaygın bir saygı kazanmıştır. Cevapları Ararken NASA ve ortakları ANITA ile yetinmiyor. Ultra Yüksek Enerji Gözlemleri için Yük (PUEO) adı verilen yeni ve daha gelişmiş bir deney geliştiriyorlar. 2025'ten sonra fırlatılması planlanan PUEO, daha zayıf sinyalleri incelemek için tasarlanmış daha hassas cihazlar taşıyacak. Daha uzun süre havada kalacak ve bilim insanlarına veri toplamak ve umarız gizemli yukarı doğru hareket eden sinyallerin ardındaki gerçeği ortaya çıkarmak için daha fazla zaman tanıyacak. Bu proje, küresel bir iş birliği dalgasına ilham kaynağı oldu. Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Avrupa ve Güney Amerika'dan ekipler, ANITA'nın gördüklerini anlamak için veri paylaşıyor ve birlikte çalışıyor. Bu çaba aynı zamanda dünyaya, Antarktika'nın kırılgan ekosistemini korurken sırlarını keşfetmeye devam etmenin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Riskler yüksek. Bu sinyallerin yeni bir parçacık veya kuvvet türünü temsil ettiği ortaya çıkarsa, bilim insanlarının evreni anlama biçimini tamamen değiştirebilir. Gizem sonunda doğal bir süreç veya küçük bir teknik hatayla açıklansa bile, öğrenilen dersler gelecekteki araştırmaları şekillendirecektir. ANITA hikayesi, bilimin en iyi halini, meraklı, açık fikirli ve kendi varsayımlarını sorgulamaya istekli bir şekilde gösteriyor. Buzlu kıta üzerinde yeni deneyler yapılırken, dünya merakla cevapları bekliyor. Bulgular fiziği yeniden yazsa da, öğrenmemiz gereken çok şey olduğunu ortaya koysa da, Antarktika evrenin sürprizlerle dolu olduğunun güçlü bir hatırlatıcısı olmaya devam ediyor. Kaynak: Amaze Lab
  4. Jeffrey Epstein E-posta depremi Temsilciler Meclisi Demokratları, Trump'a atıfta bulunan yeni Epstein e-postalarını yayınladı Temsilciler Meclisi Gözetim ve Kamu Reformu Komitesi'ndeki Demokratlar tarafından Çarşamba günü yayınlanan e-posta yazışmalarına göre, cinsel suçlu Jeffrey Epstein, Donald Trump'tan "havlamayan köpek" olarak bahsetti ve eski arkadaşı Ghislaine Maxwell'e, iddia edilen bir mağdurun Trump ile "evimde saatler geçirdiğini" söyledi. Epstein, Nisan 2011'de Maxwell'e yazdığı yazım hatalarıyla dolu bir mesajda, "Havlamayan o köpeğin Trump olduğunu anlamanı istiyorum," diye yazmıştı. "[Kurban] onunla evimde saatler geçirdi, bir kez bile adı geçmedi." Maxwell, "Bunu düşünüyordum..." diye yanıtladı. Epstein, Maxwell ve güçlü ortakları hakkında bir dizi haberin İngiliz bir gazetede yayınlanmasından sadece birkaç hafta sonra gelen bu e-posta yazışmaları, Demokratların Epstein Vakfı'ndan bir celp üzerine komiteye yakın zamanda ulaşan 23.000'den fazla belgeden üçünü yayınladı. İddia edilen mağdurların isimleri ve diğer kişisel kimlik bilgileri mesajlardan çıkarıldı. Yeni yayınlanan diğer e-posta yazışmaları ise Epstein ile Trump başkanlığını anlatan dört kitap yazan yazar Michael Wolff arasında. Wolff, kitaplar için yaptığı haber sırasında Epstein ile Trump hakkında uzun uzun konuştuğunu söyledi. Wolff, Aralık 2015'te, Trump'ın Beyaz Saray yarışına resmen katılmasından altı ay sonra Epstein'a yazdığı mektupta, "CNN'in bu gece Trump'a sizinle ilişkisini -ya yayında ya da sonrasında scrum'da- sormayı planladığını duydum." diye yazmıştı. Epstein, "Ona bir cevap verecek olsaydık, sizce ne olmalı?" diye yanıtladı. "Bence kendini asmasına izin vermelisin," diye yanıtladı Wolff ertesi gün. "Uçağa veya eve gitmediğini söylerse, bu sana değerli bir halkla ilişkiler ve siyasi itibar kazandırır. Onu potansiyel olarak sana olumlu bir fayda sağlayacak şekilde asabilirsin veya gerçekten kazanacak gibi görünüyorsa, onu kurtarabilir ve borç altına sokabilirsin. Elbette, sorulduğunda Jeffrey'nin harika bir adam olduğunu, haksızlığa uğradığını ve Trump rejiminde yasaklanması gereken siyasi doğruluğun kurbanı olduğunu söylemesi de mümkün."
  5. 2026'da düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi COP31'e ev sahipliği yapmak için aday olan Türkiye ve Avustralya arasındaki müzakereler çıkmaza girdi. BBC News Türkçe'ye konuşan Türkiye İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar Türkiye'nin geri adım atma düşüncesinin olmadığını söylüyor. Habere Gitmek için Tıklayın
  6. Ayın Oyuncusu | Ekim ayının ödülü Çalhanoğlu'nun! Hakan Çalhanoğlu, Betsson'un Ekim Ayının Oyuncusu! Nerazzurri taraftarları, Inter'in resmi sosyal medya kanallarında oy kullanarak 20 Numara'yı ayın en iyi oyuncusu seçti. Türk orta saha oyuncusu, bu sezonun başında takımına attığı gollerle, kaliteli performanslarıyla ve istikrarlı etkisiyle öne çıktı. Ekim ayı, Serie A ve Şampiyonlar Ligi'nde dört gol atan Çalhanoğlu için inanılmaz bir ay oldu. Olağanüstü gol performansı, onu Serie A gol sıralamasında zirveye taşıdı ve şu anda beşer golle Orsolini ile birlikte ilk sırada yer alıyor. Avrupa'da ilk golünü Union Saint-Gilloise'ı deplasmanda 4-0 yendikleri maçta attı. Ardından Napoli'ye gol attı ve ardından San Siro'da Fiorentina'ya karşı 3-0 kazandıkları maçta iki muhteşem gol attı. Sağduyusu, taktiksel farkındalığı ve golcülüğüyle Çalhanoğlu, bu sezonun etkileyici başlangıcında öne çıkan isimlerden biri olarak dikkat çekti.
  7. Dün
  8. Fenerbahçe ArsaVev Hakkarigücü Spor'u 2-0 yendi https://youtu.be/reegdQOufoE
  9. ABD Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi'ndeki Demokratlar, Başkan Donald Trump'tan bahseden yeni Jeffrey Epstein e-postalarını kamuoyuyla paylaştıHabere Gitmek için Tıklayın
  10. İtalya'nın Milano kenti cumhuriyet savcılığı, Bosna Savaşı sırasında "eğlence için" Saraybosna'ya büyük paralar ödeyerek keskin nişancılık yapmaya giden İtalyanlar olduğu iddiası üzerine soruşturma başlattı.Habere Gitmek için Tıklayın
  11. Yapay Zeka Patlaması Giderek Daha Kırılgan Görünüyor Mükemmellik yeterince iyi değil ve herhangi bir zayıflık belirtisi felaket: Haklı olsun ya da olmasın, piyasalardaki yapay zeka patlamasına dair mevcut ruh hali bu. Yakın tarih, bu kasvetli havanın uzun sürmeyeceğini gösteriyor. Ancak bu sarsıntı, yapay zekanın ilk yıllarının, getirileri 12 aylık bir zaman diliminde ölçmeye alışkın yatırımcılar için bir zorluk teşkil ettiğini güçlü bir şekilde hatırlatıyor. Üretici yapay zeka hizmetleri, hızla bir araya gelmeyen devasa veri merkezleri ve son teknoloji yongalar ve sunucu rafları gerektiriyor. Yapay zekanın merkezindeki şirketler artık önlerinde yıllarca sürecek büyük yatırımlardan bahsediyor. Kırılganlığın son dönemi, geçen hafta sektörün önde gelen isimlerinin hisselerinin değer kaybetmesiyle başladı. Pazartesi günü hükümetin kapanmasının olası bir şekilde sona ereceği haberiyle geniş çaplı bir toparlanmanın ardından, yapay zekaya maruz kalan hisseler Salı günü tekrar düştü. Nvidia geçen hafta %7, Salı günü ise %3 daha değer kaybetti ve geçen ayki 5 trilyon dolarlık piyasa değeri dönüm noktasına oldukça yaklaştı. Güçlü finansal sonuçlar açıklayan şirketler bile son zamanlarda yatırımcıların gazabından kurtulamadı. Meta Platforms, iki hafta önce yayınladığı ve büyük bir sermaye harcaması planı da içeren güçlü üçüncü çeyrek raporundan bu yana yaklaşık %17 değer kaybetti. 250'nin üzerinde absürt bir fiyat/gelecek kazanç oranına ulaşan yapay zeka yazılım şirketi Palantir, geçen Pazartesi günü açıklanan saygın kazançlarından bu yana yaklaşık %8 düştü. Elbette, bu patlamanın sürdürülebilirliği konusunda endişelenmek için gerçek nedenler var. Bunların en önemlisi, yapay zeka gelirinden çok daha fazla yapay zeka bilişim altyapısı harcaması olması ve bu uçurumun her geçen gün daha da büyümesi. OpenAI, önümüzdeki sekiz yıl içinde 1,4 trilyon dolar harcamayı planladığını söylüyor. Ancak bugün yıllık geliri yalnızca yaklaşık 20 milyar dolar civarında ve harcamalardaki büyümeyi sürdürmek için önümüzdeki birkaç yıl içinde ihtiyaç duyduğu yüz milyarlarca dolara ulaşmak için net bir iş modelinden yoksun. OpenAI, zararların 2028'de 74 milyar dolara ulaşacağını öngörüyor. Hava o kadar gergin ki, CEO Sam Altman geçen hafta X konusunda şirketi savunma ihtiyacı hissetti ve harcamaların "anlaşılabilir" bir şekilde endişe yarattığını söyledi. Yeni tüketici cihazları, robotik çalışmaları ve şu anda mevcut olmayan bir yapay zeka bulut bilişim hizmetiyle geliri artırma planlarına dikkat çekti. Bir diğer endişe kaynağı da, yapay zekanın en büyük oyuncularının devasa hedeflerini finanse etmek için gereken muazzam kaldıraç miktarında yatıyor. Oracle, Eylül ayında OpenAI ile yapay zeka bilgi işlem gücü sağlamak için 300 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı ve aynı ay bir tahvil satışı yoluyla 18 milyar dolar topladı. Bu, analistlerin veri merkezlerine bağlı giderek büyüyen bir borç havuzu olacağını söylediği şeyin bir habercisi. Goldman Sachs raporuna göre, yapay zeka ile ilgili şirketler geçen ay itibarıyla 139 milyar dolarlık kurumsal tahvil ihraç etti. Bu, yatırımcı seviyesindeki tüm ihraçların yaklaşık %9'una ve geçen yıla göre %23'lük bir artışa denk geliyor. Meta Platforms, yalnızca geçen ay Louisiana'daki bir veri merkezi kompleksi için 27,3 milyar dolarlık bir finansman organize etti ve bu, şimdiye kadarki en büyük özel borç anlaşmasıydı. Sonrasında, elektrik kesintileri ve diğer tedarik zinciri darboğazlarından kaynaklanan kaçınılmaz aksaklıklar da var. Nvidia tarafından desteklenen bir yapay zeka bulut oyuncusu olan CoreWeave, Pazartesi günü güçlü kazançlar bildirdi, ancak veri merkezi inşaatındaki gecikmenin mevcut çeyrekteki geliri olumsuz etkileyeceğini belirtti. Hisseleri Salı günü %16 düştü ve geçen haftanın başından bu yana değerinin üçte birini kaybetti. Yüksek kaldıraçlı şirket, yapay zeka alanındaki en riskli hisselerden biri olarak kabul ediliyor. Ancak şimdiye kadar, temel harcama patlamasının durgunlaştığına dair çok az işaret var. Büyük teknoloji şirketlerinin yapay zekaya yaptığı sermaye harcamaları artıyor ve bu yıl 400 milyar doları aşması planlanıyor. Nvidia, Advanced Micro Devices, Arm, Supermicro ve bu patlamaya katkıda bulunan diğer tedarikçilerin tutumları hiç yumuşamadı; hatta giderek daha iyimser görünüyorlar. Nvidia, gelecek hafta raporlamayı planladığı üçüncü mali çeyrek için yıllık bazda %56 gelir artışı öngördü. AMD CEO'su Lisa Su, Salı günü yaptığı açıklamada, bazı müşterilerin geçen yıl yapay zekaya yaptıkları yatırımların durgunlaşacağını düşündüğünü, ancak şimdi hızlandığını söyledi. "Fırsatınız varsa, bilançonuz varsa, daha fazla işlem yapma kapasiteniz varsa, bunu yaparsınız çünkü bu size rakiplerinize karşı artımlı bir avantaj sağlayacaktır," dedi. Genel olarak, teknoloji değerlemeleri, özellikle Nvidia gibi şirketlerin kâr elde ettiği düşünüldüğünde, çok da uçuk görünmüyor. Teknoloji ağırlıklı Nasdaq Bileşik Endeksi'nin ortalama ileriye dönük fiyat-kazanç oranı yaklaşık 29'dur; bu elbette yüksek bir rakam, ancak büyüyen bir grup şirket için astronomik bir rakam değil. Bu rakam, yapay zeka patlamasından bir yıl önce, 2021'de 32'nin üzerine çıkmıştı. Yatırımcılar, yapay zeka sektöründeki herhangi bir zayıflık belirtisi konusunda tedirginler ve bu durum bir süredir böyle. Nispeten az sayıda yapay zeka çipiyle geliştirilen gelişmiş bir Çin modeli olan DeepSeek'in ortaya çıkışı, bu yılın başlarında bir korkuya neden oldu. O zamandan beri başka küçük çaplı panik anları da yaşandı; Nvidia'nın hisseleri bile bu yıl geçen haftaki düşüşe kıyasla dört kat daha kötü haftalık düşüşler yaşadı. O zamanlar olduğu gibi şimdi de, yapay zeka hikayesini yönlendiren temel faktörler var; en önemlisi de teknoloji alanındaki en büyük şirketlerin gerçek harcama niyetleri. Ancak üç yıllık yatırım patlaması ve kârlı yapay zeka için net bir finansal modelin olmamasının ardından, yatırımcılar arasında korku ve yorgunluk patlamaları kaçınılmaz. Kaynak: TWSJ
  12. Kulübümüzün efsane isimlerinden Tuncay Şanlı, Futbol Akademimiz bünyesinde Değer Yaratma ve Geliştirme Direktörü olarak göreve başlamıştır. Fenerbahçemiz için her alanda birlik beraberlik ruhunu yaratmaya efsanelerimizle devam edeceğiz. Efsanemiz Tuncay Şanlı yeniden Fenerbahçe’de Kulübümüzün efsane isimlerinden Tuncay Şanlı, Futbol Akademimiz bünyesinde Değer Yaratma ve Geliştirme Direktörü olarak göreve başlamıştır. Bu kapsamda Şanlı, altyapı ve üstyapı arasındaki yapısal koordinasyonun güçlendirilmesi, genç oyuncuların gelişim süreçlerinin performans, karakter ve profesyonellik ekseninde yeniden tanımlanması, ayrıca altyapıdan sürdürülebilir futbolcu değeri yaratma sisteminin kurulması görevlerinden sorumlu olacak. Tuncay Şanlı’nın katılımıyla, Futbol Akademimiz; kulübümüzün teknik ve sportif standartlarını yükselten, modern futbolun gerekliliklerine uygun, sürekli üretim odaklı bir sistemi hayata geçirmeyi amaçlamaktadır. Tuncay Şanlı’ya yeni görevinde başarılar diliyor, camiamıza hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Fenerbahçemiz için her alanda birlik beraberlik ruhunu yaratmaya efsanelerimizle devam edeceğiz.
  13. Jim Carrey, Rock and Roll Hall of Fame Giriş Töreni'nde Tanınmayacak Halde: 'Estetik Oldu mu?'
  14. Bilim İnsanları Gizemli Yıldızlararası Nesneden İlginç Sinyal Aldı Geçtiğimiz hafta gizemli yıldızlararası nesne 3I/ATLAS Güneş'in arkasından yeniden belirdiğinde, gökbilimciler kimyasal yapısı hakkında yeni ipuçları veren ilginç radyo sinyalleri tespit ettiler. Genellikle bir kuyruklu yıldız olduğuna inanılan 3I/ATLAS, Güneş Sistemi'nde inanılmaz bir hızla yükseliyor ve 29 Ekim'de Güneş'e en yakın noktasına, yani günberi noktasına ulaşıyor. Günler önce ise, Güneş'in Dünya ile kavuşumuna, yani Güneş'in bizimle gizemli nesne arasında tam bir hizada olduğu noktaya ulaşarak onu geçici olarak görüş alanından çıkardı. 24 Ekim'de, Güney Afrika Radyo Astronomi Gözlemevi'ndeki gökbilimciler, nadir ziyaretçiyi bir kez daha incelemek için MeerKAT radyo teleskopunu kullandılar. Eylül ayındaki iki önceki girişim sonuçsuz kaldı, ancak üçüncüsü başarılı oldu. Ekip, su molekülleri güneş ışığı tarafından parçalandığında oluşan hidroksil radikalleri tarafından oluşturulan radyo emilim çizgilerini tespit etti. Harvard gökbilimcisi ve 3I/ATLAS'ı yakından takip eden Avi Loeb, bir blog yazısında bunun "3I/ATLAS'ın ilk radyo tespiti" olduğunu belirtti. İlginç bulgular, 3I/ATLAS'ın Güneş'in yanından geçerken bol miktarda su saçan, yıldızlararası kökenli bir kuyruklu yıldız olduğu teorisini bir kez daha destekleyebilir. Loeb'in defalarca öne sürdüğü gibi, millerce genişlikte devasa bir uzay aracı değil. NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu tarafından yapılan bazı önceki gözlemler, 3I/ATLAS'ın çoğunlukla karbondioksit buzundan ve kütlesinin yüzde dördünü oluşturan az miktarda sudan oluştuğunu ima etmişti. Ancak gökbilimciler, NASA'nın Neil Gehrels Swift Gözlemevi tarafından toplanan önceki ultraviyole spektrum verilerinde, suyun kimyasal bir parmak izi olan hidroksil gazını tespit etmişlerdi. Bulgular araştırmacıları heyecanlandırdı ve BBC'nin geçen hafta bildirdiği gibi, Güneş'in ötesindeki gezegen sistemlerinin kimyasını incelememize olanak tanıdı. Auburn Üniversitesi fizik profesörü Dennis Bodewits, yayıncıya, "Yıldızlar arası bir kuyruklu yıldızdan su - hatta onun zayıf morötesi yankısı OH - tespit ettiğimizde, başka bir gezegen sisteminden gelen bir nota okuyoruz," dedi. "Bu bize, yaşamın kimyasının bileşenlerinin yalnızca bizim gezegenimize özgü olmadığını gösteriyor." Gökbilimciler, nesnenin Güneş'e Dünya'dan neredeyse üç kat daha uzak olmasına rağmen önemli bir su kaybı oranına dikkat çektiler; bu, Güneş Sistemimizdeki bilindik kuyruklu yıldızların genellikle çok daha az aktif olduğu bir bölge. Neyse ki, 3I/ATLAS Güneş Sistemi'nden tamamen ayrılmadan önce onu incelemek için daha da fazla fırsat olacak. Loeb, gönderisinde, "16 Mart 2026'da 3I/ATLAS'ın Jüpiter'den 53 milyon kilometre mesafeden geçmesi bekleniyor," diye açıkladı. “O sırada [NASA’nın] Juno uzay aracı, 50 hertz ile 40 megahertz arasındaki düşük frekanslarda 3I/ATLAS’tan gelen bir radyo sinyalini aramak için dipol antenini kullanacak.” Kaynak: Futurism
  15. Bu makalemde, sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Enfal suresi 12. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek bazı cemaat, tarikat ve mezhepler inkârcıların Allah'ın elçisine, Kur’an'a iman etmeyenlerin, kafalarının kesilerek öldürüleceğine, hatta parmaklarının kesilebileceği hükmünü bile çıkarmışlardır. Bizler ayetleri eğer, Kur’an'ı referans almadan, Kur'an bütünlüğünde düşünmeden rivayet edilen ve doğru olması Kur’an'a göre mümkün olmayan rivayet bilgilerle ayetleri anlamaya çalışırsak, Kur’an'ı asla doğru anlayamayacağımız gibi, kendimizi de kandırmış oluruz. Konumuzla ilgili ayeti önce yazalım, daha sonra hiçbir etki altında kalmadan, Kur’an'ın diğer ayetlerinden yardım alarak, ayeti anlamaya çalışalım. Enfal 12: HANİ RABBİN MELEKLERE, “Ben sizinle beraberim. İman edenlere sebat verin. Ben kâfirlerin kalplerine korku salacağım. ŞİMDİ VURUN BOYUNLARININ ÜSTÜNE. VURUN, ONLARIN BÜTÜN PARMAKLARINA” diye vahyediyordu. (Diyanet meali) ÖZET OLARAK SÖYLEMEK GEREKİRSE BU AYET SAVAŞ ANINDA, ALLAH’IN MELEKLER ARACILIĞIYLA MÜMİNLERE VERDİĞİ DESTEĞİ, DÜŞMANA KARŞI NASIL MÜCADELE EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ VE PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜĞÜN ÖNEMİNİ ANLATIR. Boyun ve parmaklarına vurmak, savaşta düşmanı etkisiz hale getirmek anlamına gelir. Ayette dikkat ettiyseniz, ilk hitap meleklere. Allah Meleklerine diyor ki, ben sizinle beraberim. İman edenlere sebat verin, yani imanlarında kararlı olmalarını sağlayın yüreklendirin moral verin, destek olun diyor. Devamında da adeta meleklere ve iman edenlere de bu görevinde güç verircesine kâfirlerin, inkârcıların savaşta kalplerine korku salacağım diyor Allah. Devamda ise şimdi vurun boyunlarının üstüne, vurun onların bütün parmaklarına diyor. Peki boyunlarına ve parmakların a vurun emri kime ve ne anlamda söylüyor? Bu ayeti iki farklı şekilde anlayabiliriz. Meleklerin iman edenlere yardımı, yani kafirlerin güç ve kuvvetini kesmek amacıyla yardım ettiği anlaşıldığı gibi, bu emrin iman edenlere de moral verdiğini anlamamız yanlış olmaz. Hangi anlamda olursa olsun, verilen emir savaşta düşmanın başını yada parmakların kesmek değil, onların güç ve kuvvetlerini kesmek anlamında söylendiği çok açıktır. Ayete dikkat ettiyseniz, vurun boyunlarının üstüne diyor, kafalarını kesin demiyor. BOYUNLARININ ÜSTÜNE VURMAK, ONLARI AYAKDA DURAMAZ HALE GETİRMEKTİR. PARMAKLARINA VURMAKTA, ONLARIN TÜM GÜCÜNÜ KESMEK ANLAMINDADIR. Bunu Muhammed 4. ayetten çok daha iyi anlıyoruz. Bakın ayetin ilk cümlesinde bu konuya nasıl açıklık getiriyor. “ İNKÂR EDENLERLE SAVAŞTA KARŞILAŞTIĞINIZDA, HEMEN BOYUNLARINI VURUNUZ. ONLARI YENDİĞİNİZDE DE SIKICA BAĞLAYINIZ.” Bu ayeti makalemin sonuna doğru tekrar hatırlatacağım. İşin daha da ilginci ve bana göre korkunç olanı. Bu ayet delil gösterilerek, Allah inkârcıların kafalarını kesebileceğimizi, hatta parmaklarını da kesip işe yaramaz hale getirebileceğimizi dahi söyleyebilmektedirler. Bir arkadaşımız, bu ayeti bana şu şekliyle yazmış. ”KÂFİRLERİ YAKALADIĞINIZ YERDE BOYUNLARINI VURUN VE PARMAK UÇLARINI DOĞRAYIN “ Bizler ne yazık ki ayetleri Kur’an'dan uzak, öyle yanlış tercümeler yapıyoruz ki, neredeyse Kur’an'ın tamamına ters düşebiliyor. Tekrar hatırlatmak isterim, bu ayette vurun boyunlarına ve parmaklarına derken, onları öldürün kafalarını kesin, arkadaşımızın yazdığı gibi parmaklarının uçlarını doğrayın demiyor. ALLAH İNSANLARIN GÜCÜNÜ KUVVETİNİ KESİN, SİZLERE ZARAR VEREMEYECEK DURUMA GELSİNLER DİYOR. Kafası kesilen bir insan ölür, bu durumda parmakları neden kesilsin, ayette bahsedileni anlamaya çalışmak yerine, kendi inançlarımızı ayete ilave ediyoruz. Konuyu daha detaylı anlamaya devam edelim. Bu ayeti doğru anlamamız için, öncesindeki ayetlere bakalım şimdide. Enfal 9–10: Hani Rabbinizden yardım istiyor, yalvarıyordunuz. O da, “BEN SİZE ARD ARDA BİN MELEKLE YARDIM EDİYORUM” diye cevap vermişti. ALLAH BUNU, SADECE BİR MÜJDE OLSUN VE ONUNLA KALPLERİNİZ YATIŞSIN DİYE YAPMIŞTI. Yoksa yardım ancak Allah katındandır. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Diyanet meali) Allah daha önce Melekleri yoluyla insanlara yardım ettiğinin örneğini vermişti. Dikkat ederseniz yardım kalplerin yatışması ve moral vererek güç takviyesi olduğu anlaşılıyor. Enfal suresi 12. ayetin hemen sonrasındaki ayette de Allah, sözlerine açıklama getiriyor ve bakın 13. ayetinde ne diyor. “BU, ONLARIN ALLAH’A VE RESULÜNE KARŞI GELMELERİNDENDİR. HER KİM DE ALLAH’A VE RESULÜNE KARŞI GELİRSE, BİLSİN Kİ ALLAH’IN CEZASI ŞİDDETLİDİR.” Buradan da anlaşılıyor ki, Resulüme karşı gelenleri ben cezalandırırım diyor. Peki neden? Çünkü Allah'ın Resulü, bizzat Allah'ın hükmünü Kur'an'ı tebliğ ettiğinden, Resulünün tebliğine karşı gelen ALLAH'A KARŞI GELMİŞ OLACAKTIR. Çünkü karşılık vermeyen, kendi inancını yaşayan hiç kimseye Kur’an, müdahale izni vermez. Örneğin Enfal suresi 44. ayetinde Allah bakın ne diyor. " Allah, olacak bir işi yerine getirmek için SAVAŞ ALANINDA KARŞILAŞTIĞINIZ ZAMAN, ONLARI SİZİN GÖZÜNÜZDE AZ GÖSTERİYOR, SİZİ DE ONLARIN GÖZÜNDE AZALTIYORDU. Bütün işler Allah'a döner." Savaşta en önemli şey MORALDİR. Şimdide Kur’an'da, Allah'ın Melekleri yoluyla, ya da Allah'ın mümin kullarına başka nasıl yardım ettiği, destek verdiği örnekleri hatırlayalım. Tevbe 26: DERKEN ALLAH, ELÇİSİNE VE İNANIP GÜVENENLERE ÖZGÜVEN VERMİŞ, GÖRMEDİĞİNİZ ORDULAR İNDİRMİŞ VE O KÂFİRLERİ CEZALANDIRMIŞTI. Kâfirlerin payına düşen işte budur. (Süleymaniye vakfı meali) Enam 61: O, kullarının üstünde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir. SİZE KORUYUCULAR GÖNDERİR. Nihayet birinize ölüm geldi mi, elçilerimiz onun canını alırlar. Onlar vazifede kusur etmezler. (Bayraktar Bayraklı meali) Enfal 65: Ey Nebi! Mü’minleri savaşa teşvik et. EĞER İÇİNİZDE SABIRLI YİRMİ KİŞİ BULUNURSA, İKİ YÜZ KİŞİYE GALİP GELİRLER. Eğer içinizde (sabırlı) yüz kişi bulunursa, inkâr edenlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir kavimdir. Bu ayetlerden de çok açık anlaşılacağı gibi, Allah ve Melekleri iman eden mümin kullarına, her zaman yardım ediyor ve onları destekliyor, moral ve güç veriyor. Bu ayetleri de özellikle Kur’an'da bizlere bildiriyor ki korkmadan, Allah'ın doğru yolunda gidelim, hiç kimseden çekinmeyelim. TABİ ÖNCE BİZLER, ALLAH'IN YOLUNDAMIYIZ, YOKSA BATILIN VE HURAFENİN YOLUNDAMIYIZ, ONU ÇOK İYİ ANALİZ ETMELİ VE ANLAMAYA ÇALIŞMALIYIZ. SİZCE ALLAH'IN DOĞRU YOLUNDA OLSAYDIK, MÜSLÜMAN TOPLUMLAR GÜNÜMÜZDE BÖYLEMİ OLURDU? YORUMUNU SİZLERE BIRAKIYORUM. Kur’an'da Allah özellikle, DİNDE ZORLAMA YOKTUR diye bizlere bildirmiştir. Yani hiç kimse karşısındaki bir inkârcıyı, zorla imana davet edemez, onu zorlayamaz. Bu zaten imtihan olmanın özüne aykırıdır. Tevbe suresi 5. ayet de örnek gösterilip, tıpkı Enfal 12. ayette yaptıkları gibi, bakın bu ayette Müşrikleri, inkârcıları bulduğunuz yerde öldürün diye örnek gösterilir. Hâlbuki bulduğunuz yerde öldürün diye kast ettikleri, bir ayet öncesi Tevbe 4. ayette, SİZLER İLE ANLAŞMA YAPTIKLARI HALDE, SÖZÜNDE DURMAYAN, ANLAŞMAYI BOZARAK SİZİ ÖLDÜRMEK İÇİN SAVAŞ AÇANLARI, BULDUĞUNUZ YERDE SİZDE ÖLDÜRÜN DİYOR. Bizler ayetleri bütünlüğünden bağlamından koparıp, işte böyle anlamaya çalışıyoruz. Nedeni de rivayet ve sanı inançlarımızı aklayabilmek adına. Hâlbuki örnek verdikleri Tevbe 5. ayetin devamında, sizinle sözleşmelerini bozarak sizi öldürmek için savaş açanları sizde savaşta onları öldürün derken, devamında bu konuya açıklık getiriyor ve sakın hepsine böyle bir şey yapmayın, yakalayabildiğinizi sağ yakalayın, onları hapsedin. Savaş bitiminde tehlike geçtiğinde, yaptıklarına tövbe eder, pişman olduklarını söyleyip, salâtı yerine getirip, yani toplumda barış içinde yaşayacaklarına, birbirini destekleyeceklerine, huzursuzluk çıkarmayacaklarına, sözünde duracaklarına Allah'ın yolundan gideceklerine söz verirlerse, onları serbest bırakın diyor. Aynı konuyla ilgili dikkat çeken bir ayeti de hatırlatmak istiyorum. Enfal 12. ayeti, daha iyi anlamamızı sağlayacağına inanıyorum. Muhammed 4: İnkâr edenlerle savaşta karşılaştığınızda, HEMEN BOYUNLARINI VURUNUZ. Onları yendiğinizde de sıkıca bağlayınız. SAVAŞ SONA ERDİĞİNDE YA BİR LÜTUF OLARAK KARŞILIKSIZ YA DA FİDYE ALARAK SALIVERİNİZ. Allah dileseydi onlara galip gelirdi. Fakat kiminizi kiminizle denemek için böyle yaptı. Allah yolunda öldürülenlerin yaptıkları hiçbir ameli Allah asla boşa çıkarmayacaktır. (Bayraktar Bayraklı) Bakın ayette, tıpkı Enfal 12. ayette geçen BOYUNLARINI VURUN sözlerini Allah, inkârcıların iman edenlere açtığı savaşta, iman edenlerin aynı şeyi yapmasını istiyor ve BOYUNLARINI VURUN diyor. Hatırlatmak isterim, kafalarını uçurun, öldürün demiyor. Devamında da buna açıklık getiriyor ve boyunlarını vurduktan sonra, yani güçlerini kuvvetlerini kesip, etkisiz hale getirdikten sonra, onları tutuklayın diyor. Esir aldıktan sonra, Allah'ın yapmamızı istedikleri ise ne yazık ki bizlerin birçok ayetten anlamak istediğimizin tam tersine, onların kafasını kesin, parmaklarını koparın ya da parmak uçlarını kesin demiyor. ONLARI YA BEDEL/FİDYE KARŞILIĞI, YA DA BEDELSİZ SALI VERİN DİYOR. Çok açık savaş bitince, Allah'ın emri budur diyor. Ama bizler tüm bu gerçeklerden uzak, kâfirleri Allah öldürün, kafalarını kesin diyor şeklinde, ayetleri tercüme etmeye, topluma anlatmaya çalışıyorlar. Elbette Kur’an seni öldürmek için savaş açanlara, seninde onları öldürme iznini veriyor. Bakara suresi 190 ve 191. ayetlerde sizi yerlerinizden çıkarmak, öldürmek için savaş açmışlarla karşılaştığınızda, sizlerde onları öldürün ama aşırıya kaçmayın diye de uyarır. Bunu da belirtmek isterim. Tabi böyle olunca da kendimizi kandırıyor, Allah ın lanetiyle/cezasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Allah öldürmenin, en son çare olduğunu bizlere anlatarak, asıl yapılması gerekenin barış ve güzellikle ikna etmek olduğunu Kur’an bizlere anlatıyor. Dilerim cümlemiz, batıl, hurafe ve sanıdan uzak, Allah'ın kitabı FURKANI, Allah'ın verdiği örneklerle anlamaya çalışan, Allah'ın azınlık halis kullarından oluruz. ALLAH'IN VE MELEKLERİN YARDIM ETTİĞİ KULLARDAN OLMAK İSTİYORSAK, YALNIZ ALLAH'I VELİ EDİNİP, YALNIZ ALLAH'IN KİTABI KUR'AN'IN İPİNE SARILMALIYIZ. YOKSA YAŞADIĞIMIZ İSLAM TOPLUMUNUN, ACI GERÇEKLERİNİN NEDENLERİNİ, ASLA FARK EDEMEYİZ. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
  16. Google, Gemini Yapay Zeka Aracını Kullanarak Kullanıcıları Gözetlemekle Suçlanıyor Google, Gmail, anlık mesajlaşma ve video konferans programlarını kullanan kullanıcıların özel iletişimlerini yasa dışı bir şekilde izlemek için Gemini Yapay Zeka asistanını kullanmakla suçlanıyor. Geçmişte Gmail, Chat ve Meet kullanıcılarına Google'ın yapay zeka programını etkinleştirme seçeneği sunuluyordu. Ancak Salı günü geç saatlerde San Jose, Kaliforniya'daki federal mahkemeye sunulan şikayete göre, Alphabet Inc. birimi Ekim ayında tüm bu uygulamalar için Gemini'yi "gizlice" etkinleştirerek, "kullanıcıların bilgisi veya izni olmadan" özel verileri toplamasına olanak sağladı. Şirket, kullanıcıların Gemini'yi devre dışı bırakmasına izin verirken, önerilen toplu davaya göre, yapay zeka aracını devre dışı bırakmak için Google'ın gizlilik ayarlarını incelemeleri gerekiyor. Şikayete göre, kullanıcılar bu adımı atmadıkları takdirde, Google Gemini'yi "kullanıcılarının Gmail hesaplarında gönderilen ve alınan her e-posta ve eki de dahil olmak üzere, kayıtlı tüm özel iletişim geçmişine erişmek ve bunları kullanmak" için kullanıyor. Davada, Google'ın, ilgili tüm tarafların izni olmaksızın gizli telefon dinlemelerini ve gizli iletişimlerin kaydedilmesini yasaklayan 1967 tarihli Kaliforniya Gizlilik İhlali Yasası'nı ihlal ettiği iddia ediliyor. Google, normal çalışma saatleri dışında yapılan yorum talebine hemen yanıt vermedi. Kaynak: Bloomberg
  17. Uzmanlar, tüm çerezleri "kabul" mü yoksa "reddet" mi etmeniz gerektiğini açıklıyor Çerezlerle ilgili soru sorulmadan interneti kullanmak neredeyse imkansızdır. Tipik bir açılır pencere, "tümünü kabul et" veya "tümünü reddet" seçeneğini sunar. Bazen, tercihlerinizi daha da ayarlamanız için üçüncü bir seçenek veya bir bağlantı olabilir. Bu açılır pencereler ve banner'lar dikkat dağıtıcıdır ve ilk tepkiniz muhtemelen bunları mümkün olan en kısa sürede ortadan kaldırmaktır - belki de "tümünü kabul et" düğmesine basarak. Peki çerezler tam olarak nedir? Neden sürekli olarak bunlar hakkında soru soruluyor ve kabul ettiğimizde veya reddettiğimizde ne oluyor? Göreceğiniz gibi, her seçeneğin çevrimiçi gizliliğiniz üzerinde etkileri vardır. Çerez nedir? Çerezler, web sayfalarının cihazınıza kaydettiği küçük dosyalardır. Özellikle sık ziyaret edilen web siteleri için kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi amaçlayan bilgiler içerirler. Bu, oturum açma bilgilerinizi ve tercih ettiğiniz haber kategorilerini veya metin boyutunu hatırlamayı içerebilir. Veya alışveriş sitelerinin tarama geçmişinize göre ürün önermesine yardımcı olabilirler. Reklamverenler, hedefli reklamlar göstermek için çerezler aracılığıyla tarama davranışınızı izleyebilir. Birçok türü vardır, ancak çerezleri sınıflandırmanın bir yolu, ne kadar süreyle aktif kaldıklarına göredir. Oturum çerezleri yalnızca geçici olarak oluşturulur; örneğin, alışveriş sepetinizdeki ürünleri izlemek için. Bir tarayıcı oturumu belirli bir süre etkin olmadığında veya kapatıldığında, bu çerezler otomatik olarak silinir. Kalıcı çerezler daha uzun süre saklanır ve sizi tanımlayabilir; örneğin, e-postanıza hızlı bir şekilde erişebilmeniz için oturum açma bilgilerinizi kaydeder. Günlerden yıllara kadar değişen bir son kullanma tarihleri vardır. Çeşitli çerez seçenekleri ne anlama geliyor? Açılır pencereler genellikle web sitesinin çalışması için gerekli olan "temel çerezleri" kullandığını size bildirir. Bunları devre dışı bırakamazsınız ve bırakmak istemezsiniz de. Aksi takdirde, çevrimiçi alışveriş sepetleri gibi şeyler çalışmaz. Ancak, ayarların bir yerinde "temel olmayan çerezleri" devre dışı bırakma seçeneği sunulur. Bunların üç türü vardır: İşlevsel çerezler, tarama deneyiminizi kişiselleştirmekle ilgilidir (dil veya bölge seçimi gibi) Analiz çerezleri, ziyaretçilerin web sitesini nasıl kullandıkları hakkında istatistiksel bilgiler sağlar ve Reklam çerezleri, sizin bir profilinizi oluşturmak ve hedefli reklamların gösterilmesine yardımcı olmak için bilgileri izler. Reklam çerezleri genellikle üçüncü taraflarca sağlanır ve bu üçüncü taraflar bunları tarama etkinliklerinizi izlemek için kullanabilir. Üçüncü taraf çerezi, ziyaret ettiğiniz web sitesi dışındaki platformlar ve etki alanları arasında erişilebileceği ve paylaşılabileceği anlamına gelir. Örneğin Google Ads, çevrimiçi davranışlarınızı yalnızca birden fazla web sitesinde değil, aynı zamanda birden fazla cihazda da izleyebilir. Bunun nedeni, bu cihazlarda Google hesabınızla oturum açarak Google Arama veya YouTube gibi Google hizmetlerini kullanabilmenizdir. Çerezleri kabul etmeli miyim yoksa reddetmeli miyim? Sonuç olarak, seçim size kalmış. "Tümünü kabul et"i seçtiğinizde, web sitesinin her türlü çerezi ve izleyiciyi kullanmasına ve depolamasına izin vermiş olursunuz. Bu, daha zengin bir deneyim sunar: web sitesinin tüm özellikleri, onayınızı bekleyenler de dahil olmak üzere etkinleştirilir. Örneğin, web sitesindeki tüm reklam alanları, üçüncü taraf çerezlerinin sizin için oluşturduğu bir profile göre kişiselleştirilmiş reklamlarla doldurulabilir. Buna karşılık, "tümünü reddet" seçeneğini belirlemek veya başlığı görmezden gelmek, web sitesi işlevselliği için gerekli olanlar dışında tüm çerezleri reddeder. Temel özelliklere erişiminizi kaybetmezsiniz, ancak kişiselleştirilmiş özellikler ve üçüncü taraf içerikleri kaybolur. Seçiminiz bir onay çerezinde kaydedilir ve altı ila 12 ay içinde size hatırlatılabilir. Ayrıca, istediğiniz zaman fikrinizi değiştirebilir ve genellikle web sitesinin alt bilgisinde bulunan "çerez ayarları" bölümünden tercihlerinizi güncelleyebilirsiniz. Bazı siteler buna çerez politikası adını verebilir veya bu seçenekleri gizlilik politikalarına yerleştirebilir. Çerezlerin gizliliğinizle ilişkisi Çerez onayı açılır pencerelerinin her yerde bulunmasının nedeni, 2018'de yürürlüğe giren bir Avrupa Birliği gizlilik yasasıdır. GDPR (Genel Veri Koruma Yönetmeliği) olarak bilinen bu yasa, kişilerin kişisel verilerinin çevrimiçi ortamda nasıl işleneceği konusunda katı düzenlemeler sağlar. Bu yönergeler, çerezlerin kullanıcıları tanımlamak için kullanıldığında kişisel veri olarak nitelendirildiğini ve bu nedenle düzenlemelere tabi olduğunu belirtir. Pratikte bu şu anlama gelir: Kullanıcılar, temel çerezler hariç olmak üzere çerezlere onay vermelidir. Kullanıcılara, çerezin hangi verileri izlediği hakkında net bilgi verilmelidir. Onay saklanmalı ve belgelenmelidir. Kullanıcılar, belirli çerezlere onay vermek istemeseler bile hizmeti kullanabilmeli ve Kullanıcılar onaylarını kolayca geri çekebilmelidir. Web sitesi trafiğinin büyük bir kısmı uluslararası olduğundan, AB dışındaki birçok site bile bu gizlilik yasasına aykırı davranmamak için GDPR yönergelerini takip etmeyi tercih ediyor. Daha iyi gizlilik kontrolleri Çerez açılır pencereleri sıkıcıdır ve "onay yorgunluğuna" yol açar; yani sonuçlarını düşünmeden her şeyi kabul edersiniz. Bu, bilgilendirilmiş onayın amacına aykırıdır. Çevrimiçi gizliliğinizi daha güçlü bir şekilde ele almanın başka bir yolu daha var: Küresel Gizlilik Kontrolü (GPC). Bu, web geliştiricilerinden sivil haklar örgütlerine kadar geniş bir paydaş ittifakı tarafından geliştirilen ve tarayıcının her sitede açık tercihler gerektirmek yerine, web sitelerine gizlilik tercihlerini bildirmesini sağlayan bir teknoloji spesifikasyonudur. GPC evrensel olarak mevcut değildir ve yasal bir zorunluluk değildir; birçok tarayıcı ve eklenti bunu destekler, ancak daha geniş çapta benimsenmesi zaman alabilir. Bu arada, istemediğiniz çerezlere yanlışlıkla onay vermiş olabileceğinizden endişeleniyorsanız, tarayıcı ayarlarınızda çerezleri silip temiz bir sayfaya dönmek için bir seçenek bulabilirsiniz (uyarın, bu sizi her yerden çıkış yapacaktır). Daha fazla bilgi edinmek isterseniz, kâr amacı gütmeyen Electronic Frontier Foundation'ın Cover Your Tracks adlı bir projesi var. The Independent, bağımsız düşünenler için küresel haberler, yorumlar ve analizler sunan dünyanın en özgür düşünceli haber markasıdır. Güvenilir sesimize ve olumlu değişime olan bağlılığımıza değer veren, bağımsız düşünen bireylerden oluşan büyük bir küresel okuyucu kitlesi oluşturduk. Değişimi gerçekleştirme misyonumuz, hiçbir zaman bugün olduğu kadar önemli olmamıştı. Kaynak: TI
  18. İnternetiniz gerçekte ne kadar hızlı? Bu yeni ağ hizmeti, hız tartışmalarını tamamen çözmeyi hedefliyor. Active Pulse, otonom olarak test edecek ve önerilen eylemlerle bir rapor oluşturacak. Yakında kullanıma sunulacak Continuous Pulse, temel değerleri ve aralıklı sorunları belirleyecek. Geçtiğimiz yıl her üç haneden ikisi Wi-Fi sorunları yaşadığını belirtti. Ookla, İSS'lerin ve işletmelerin internet bağlantılarındaki darboğazları tespit etmelerine yardımcı olacak yeni bir teşhis cihazı duyurdu. Speedtest Pulse, bir ağ kontrolünden sonra "Aktif Pulse" modunda otomatik olarak uygulanabilir öneriler ve bir performans raporu oluşturacak. Popüler speedtest.net aracının arkasındaki şirket olan Ookla, Pulse'un maliyetli tekrarlanan ziyaretleri sona erdireceğini ve sağlayıcıların kullanıcılara bağlantı kalitesini kanıtlamalarına yardımcı olacağını belirtiyor. Ookla bir ağ teşhis aracı geliştiriyor. "Aktif Pulse" kapsamındaki tek seferlik kontrollerin yanı sıra, Ookla ayrıca 2026 yılında "Sürekli Pulse" özelliğini de piyasaya sürmeyi planlıyor. Bu özellik, aralıklı sorunları tespit etmek, temel değerler oluşturmak ve dolayısıyla tekrarlanan ziyaretleri önlemek için daha iyi olacak. Ookla CEO'su Stephen Bye, "Servis sağlayıcılar evlere etkileyici hızlar sunarken, müşteri deneyiminin kalitesi ev içi Wi-Fi'nin performansıyla sınırlı," diye açıkladı. Ookla, hanelerin üçte ikisinden fazlasının (%68) geçen yıl Wi-Fi sorunları bildirdiğini belirtti. Teknisyenler bugüne kadar "aşırı basit uygulamalar" veya "maliyet açısından fahiş uzman sistemler" ile sınırlıydı, bu nedenle Ookla, Speedtest Pulse'un bu açığı kapatacağını umuyor. Mühendislik Kıdemli Başkan Yardımcısı Anssi Tauriainen, mevcut araçları çok fazla ham veri sağladıkları ve yeterince eyleme geçirilebilir içgörü sunmadıkları için eleştirdi: "Speedtest Pulse'u, karmaşık RF verilerini ve verim ölçümlerini eyleme geçirilebilir önerilere dönüştürerek, ceplerindeki uzman olmak için geliştirdik." Cihaz, gücünü USB-C veya Power over Ethernet'ten alarak Wi-Fi veya Gigabit Ethernet üzerinden ağları test etmek için bağlanabilir. Ookla henüz fiyatlandırma ve bulunabilirlik ayrıntılarını paylaşmadı ancak teknisyenlere erişilebilirliğe verdiği önem nedeniyle büyük umutlarımız var. Kaynak: TechRadar
  19. Tamirci, çamaşır makinenizin kapasitesini artırmak için basit bir ipucu paylaşıyor: "Bunu zor yoldan öğrendim" Çamaşır yıkamak, insanların en sevmediği işler listesinde kesinlikle üst sıralarda yer alıyor. Daha da kötüsü, verimsiz bir çamaşır makinesi bazen yıkama döngüsüne daha fazla zaman ekleyebilir. Neyse ki, makinenizin mümkün olduğunca sorunsuz çalışmasını sağlayacak bir çözüm olabilir. Kısa Bilgi Temizlik uzmanı ve TikToker Clean That Up (@cleanthatup), çamaşır makinenizin çamaşırlarınızı biraz daha iyi temizlemesine yardımcı olabilecek basit ama etkili bir ipucu gösterdi. Önden yüklemeli bir çamaşır makineniz varsa, makinenin ön tarafında kolayca erişilebilen bir filtre kapağı olması muhtemeldir. İçeride, çeşitli yıkamalardan kaynaklanan kir ve kalıntıları toplayan küçük bir filtre bulunur. Zamanla bu filtre tıkanabilir ve çamaşır makinesinin bir yıkama döngüsünü tamamlaması daha zor hale gelebilir. Filtreyi dikkatlice çıkarıp içindeki pislikleri temizleyerek, makinenin tasarlandığı gibi çalışmasını sağlayabilirsiniz. Nasıl yardımcı oluyor? Tıkalı bir çamaşır makinesi filtresi, su akışını kısıtlayarak makinenin verimliliğini azaltabilir. Bu durum, makine bunu telafi etmeye çalışırken döngünün daha uzun sürmesine neden olabilir. Bu durum, sonunda drenaj sorunlarına, çamaşırların ıslak kalmasına veya ekstra durulama gerektirmesine ve ekstra su tüketimine yol açabilir. Bu durum, uzun vadede aylık faturalarınızı artırmakla kalmaz, aynı zamanda su israfına da neden olabilir. Çamaşır makinesi filtrenizi temizlemek önemsiz görünse de, evinizin genel enerji verimliliğini artırmak, karbon emisyonunuzu önemli ölçüde azaltırken zor kazandığınız paradan da tasarruf etmenizi sağlayabilir. Evinizin enerji verimliliğini artırmanın en etkili yollarından biri güneş panelleri taktırmaktır. EnergySage, onaylı yerel montajcılardan teklifleri karşılaştırmanızı ve kurulumlarda 10.000 dolara kadar tasarruf etmenizi sağlayan ücretsiz bir hizmet sunar. Güneş panelleri satın almak için büyük bir ön yatırım bütçenize uygun değilse, dalgalanan enerji fiyatlarından kaçınmak ve gezegenimize yardımcı olmak isteyenler için güneş panelleri kiralamak yine de iyi bir seçenek olabilir. Palmetto'nun LightReach güneş paneli kiralama programı, panelleri peşinatsız kurar ve kullanıcıların düşük enerji fiyatlarından faydalanmasını sağlar. HVAC sisteminizi bir ısı pompasına yükseltmek, evinizi akıllı bir eve dönüştürmenin ve enerji maliyetlerinden yılda ortalama yaklaşık 400 dolar tasarruf etmenin harika bir yolu olabilir. Mitsubishi, ihtiyaçlarınıza uygun doğru ve uygun fiyatlı ısı pompasını bulmanıza yardımcı olabilir. Kaynak: TCD
  20. Google, Çin merkezli bilgisayar korsanlarına büyük çaplı metin tabanlı kimlik avı dolandırıcılıkları nedeniyle dava açtı Teknoloji devi Google, CBS News'e verdiği özel röportajda, Çin merkezli ve büyük çaplı metin mesajı kimlik avı saldırıları düzenlemekle suçlanan bir yabancı siber suçlular ağına karşı federal dava açtığını söyledi. Google, mesajların "Lighthouse" adlı bir suç şebekesinin parçası olduğunu belirtti. Mesajlar meşru görünüyor ve genellikle alıcıları "sıkışmış paket" veya "ödenmemiş ücret" konusunda uyarıyor, ancak aslında kimlik avı veya "smishing" olarak adlandırılan, alıcıları şifreler ve kredi kartı numaraları gibi kişisel ve hassas bilgileri ifşa etmeye kandırmak için kısa mesajlar kullanan bir kimlik avı dolandırıcılığı türü. Bu bilgiler daha sonra çalınıyor. Google'ın genel danışmanı Halimah DeLaine Prado, CBS News'e verdiği demeçte, "Bu dolandırıcılar, ABD'de 15 milyon ila 100 milyon potansiyel kredi kartını ele geçirdi ve mevcut tahminlerimize göre bir milyondan fazla kurbanı etkiledi," dedi. DeLaine Prado, Google'ın, genellikle organize suç şebekelerini çökertmek için kullanılan RICO Yasası kapsamında türünün ilk örneği olarak nitelendirdiği bir dava açtığını söyledi. Dava, toplu mesaj saldırılarını desteklemek için "hizmet olarak kimlik avı" platformu oluşturdukları iddia edilen, John Does 1'den 25'e kadar numaralandırılmış kimliği belirsiz kişileri hedef alıyor. DeLaine Prado, davanın özellikle mağdurların kayıplarını telafi etmelerine yardımcı olmayı amaçlamadığını, aksine "gelecekteki suçluların benzer girişimler kurmaları için caydırıcı" bir rol oynamayı amaçladığını söyledi. Google, logosunu kullanarak insanları şifrelerini veya kredi kartı numaralarını vermeleri için kandıran 100'den fazla sahte site tespit ettiğini açıkladı. Şikayete göre, grubun yalnızca ABD'de on milyonlarca kredi kartıyla bağlantılı hassas bilgileri çaldığı tahmin ediliyor. Siber güvenlik şirketi Arkose Labs'ın CEO'su Kevin Gosschalk, kaybedilen parayı geri almanın zorlu bir süreç olduğunu, ancak Google'ınki gibi davaların dolandırıcıların operasyonlarını aksatabileceğini söyledi. Gosschalk, CBS News'e verdiği demeçte, "Ekosistem üzerinde bir etkisi var," dedi. Üç büyük oyuncu varsa ve siz büyük olanın peşine düşüp onu devirirseniz, "diğer ikisi de 'Bu işte mi olmalıyız, yoksa bu işten mi çekilmeliyiz?' diye düşünmeye başlar." dedi. Google'ın hamlesi, ceza aramanın yanı sıra yasal bir emsal oluşturmayı da amaçlıyor gibi görünüyor; 1970'lerden kalma bir haraççılık yasasının 21. yüzyıl dijital suçuna uygulanıp uygulanamayacağını test ediyor. Gosschalk, siber suçluların çoğunun Kamboçya gibi sınırlı iade yasalarının olduğu ülkelerde de faaliyet gösterdiği için Google'ın yurtdışındaki siber suçluların peşine düşmesinin çok zor olacağını söyledi. Gosschalk, "Ancak bu, bu tür şeylerin arkasındaki kişilerin gelecekte ABD'ye seyahat edemeyeceği anlamına geliyor, bu da ekstra risk yaratıyor," dedi. Kullanıcılar, bilinmeyen mesajlara yanıt vermeyerek veya bağlantılara tıklamayarak kısa mesaj dolandırıcılıklarından kaçınabilirler. iPhone'da kullanıcılar "Bilinmeyen Gönderenleri Filtrele" ve "İstenmeyenleri Filtrele" seçeneklerini etkinleştirebilir. Android'de ise Spam Koruması'nı etkinleştirip dolandırıcılık amaçlı mesajları 7726'ya (SPAM) yönlendirebilirsiniz. Bu filtrelerin, telefonun kişi listesinde olmayan numaralardan gelen gerçek mesajları da yakalayabildiğini unutmayın, bu nedenle bilinmeyen gönderenler veya spam klasörünü ara sıra kontrol ettiğinizden emin olun. Kaynak: CBS NEWS
  21. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iddianamesindeki suçlamalar kapsamında CHP hakkında Yargıtay'a bildirimde bulundu. Habere Gitmek için Tıklayın
  22. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturmada 105'i tutuklu 402 şüpheli hakkında iddianame tamamlandı. İmamoğlu hakkında farklı suçlamalarla 2430 yıla kadar hapis istenen iddianameye tepkiler ne oldu?Habere Gitmek için Tıklayın
  23. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturmada 105'i tutuklu 402 şüpheli hakkında iddianame tamamlandı. İmamoğlu hakkında farklı suçlamalarla 2430 yıla kadar hapis istenen iddianameye tepkiler ne oldu?Habere Gitmek için Tıklayın

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Tarayıcı push bildirimlerini yapılandırın

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.