Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

Ana ekranınızda anlık bildirimler, rozetler ve daha fazlasıyla tam ekran uygulama.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Bütün Eylemler

Bu akış otomatik olarak güncellenir

  1. Geçen saat
  2. Milli Savunma Bakanlığı, Karadeniz üzerinde ve kontrolden çıktığı tespit edilen ve Türkiye hava sahasına yaklaşmakta olan bir insansız hava aracının Türk F-16'larınca düşürüldüğünü açıkladı. Habere Gitmek için Tıklayın
  3. Bugün
  4. TBMM Genel Sekreterliği taciz iddiaları konusundaki açıklamasında "hiçbir işlem yapılmadığı, konunun üzerinin kapatılacağı, tacizlerin 2018 yılından bu yana sistematik bir şekilde sürdüğü" iddialarının gerçeği yansıtmadığını savundu. Habere Gitmek için Tıklayın
  5. Avustralya'da 15 kişinin öldürüldüğü saldırıda saldırganlardan birinin silahını alan kişinin kimliği açıklandı. Ahmed el Ahmed adlı 43 yaşındaki manavın ailesi elinden ve kolundan vurulduğunu ve hastanede tedavisinin sürdüğünü açıkladı.Habere Gitmek için Tıklayın
  6. Amerika'nın Ukrayna'ya desteği sorgulanırken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in savaşı sonlandırması için ne yapılabilir? Avrupa farklı bir adım atabilir mi? BBC'nin Diplomasi Muhabiri James Landale'in haberi.Habere Gitmek için Tıklayın
  7. Suriye'de ABD askerlerine ve Şam'a bağlı güvenlik güçlerine yönelik peş peşe saldırılar düzenlendi. ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyon, ilk saldırının ardından IŞİD hücrelerine karşı operasyon başlattı. ABD başkanı, IŞİD'e karşı "çok ciddi missileme" yapılacağını söyledi.Habere Gitmek için Tıklayın
  8. Suriye'de ABD askerlerine ve Şam'a bağlı güvenlik güçlerine yönelik peş peşe saldırılar düzenlendi. ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyon, ilk saldırının ardından IŞİD hücrelerine karşı operasyon başlattı. ABD başkanı, IŞİD'e karşı "çok ciddi missileme" yapılacağını söyledi.Habere Gitmek için Tıklayın
  9. Kadın çalışanların doğum iznini 24 haftaya çıkaracak düzenlemenin yeni yılda meclise gelmesi planlanıyor. Habere Gitmek için Tıklayın
  10. Kadın çalışanların doğum iznini 24 haftaya çıkaracak düzenlemenin yeni yılda meclise gelmesi planlanıyor. Habere Gitmek için Tıklayın
  11. Kadın çalışanların doğum iznini 24 haftaya çıkaracak düzenlemenin yeni yılda meclise gelmesi planlanıyor. Habere Gitmek için Tıklayın
  12. Bu iki Windows özelliği bilgisayarınızın hızını düşürüyor olabilir Yavaş bir bilgisayarın nedeni donanım olmayabilir Windows bilgisayarınız son zamanlarda yavaş çalışıyorsa, suçlu eskimiş donanım veya RAM eksikliği olmayabilir; sorun Windows'un kendisinde olabilir. Microsoft, iki yerleşik özelliğin, görsel efektlerin ve OneDrive senkronizasyonunun, sisteminizin hızını sessizce düşürebileceğini açıkladı. Bunları devre dışı bırakmak veya doğru şekilde yönetmek, kaynakları serbest bırakabilir, gecikmeyi azaltabilir ve yükseltmelere tek kuruş harcamadan eskiden sahip olduğunuz hızlı performansı geri kazandırabilir. Microsoft neden performans uyarısı yayınladı? Windows 10 ve 11 için en son performans kılavuzunda Microsoft, kendi kolaylık özelliklerinden bazılarının eski veya bütçe dostu bilgisayarlarda performansı olumsuz etkileyebileceğini kabul etti. Görselleri ve veri erişilebilirliğini geliştirmek için tasarlanmış olsalar da, GPU'nuzu, CPU'nuzu ve disk G/Ç'nizi aşırı çalıştırabilirler. Şirket artık kullanıcıların kaybedilen hızı geri kazanmak için bu iki özelliği geçici olarak devre dışı bırakmalarını öneriyor. Bu, "güzel" ve "pratik"in her zaman bir araya gelmediğinin nadir ama faydalı bir kabulüdür. Özellik #1: Görsel efektler ve animasyonlar Windows'un şık animasyonları, şeffaflığı ve gölgeleri Masaüstü Pencere Yöneticisi (DWM) tarafından kontrol edilir. Bu motor, masaüstü görsellerinizi sürekli olarak birleştirerek her şeyin modern görünmesini sağlar, ancak aynı zamanda arka planda GPU ve bellek döngülerini de tüketir. Her pencere hareketi, solma veya bulanıklık efekti ekstra işlem gücü kullanır. Bu görseller estetiği geliştirse de, özellikle entegre grafiklere veya 8 GB'tan az RAM'e sahip sistemlerde belirgin gecikmeye neden olabilirler. Görsel efektlerin gerçek maliyeti ne kadar? Performans düşüşü sizi şaşırtabilir. Testler, efektler etkinleştirildiğinde uygulamalar arasında geçiş yaparken GPU kullanımının %25-30'a kadar yükseldiğini, efektler devre dışı bırakıldığında ise %5-7 olduğunu gösteriyor. Bu fark, daha akıcı oyun deneyimi, daha hızlı işleme veya çoklu görev sırasında daha az donma anlamına gelebilir. Bu görselleri devre dışı bırakmak Windows'u sakatlamaz; yalnızca arka plan yükünü azaltır ve bilgisayarınızın gerçekten önemli olan şeylere öncelik vermesini sağlar: performans ve yanıt verme hızı. Görsel efektleri saniyeler içinde nasıl devre dışı bırakabilirsiniz? Bunları kapatmak için Başlat menüsünde "performans" arayın ve Windows'un görünümünü ve performansını ayarlayın seçeneğini seçin. Görsel Efektler sekmesinde, En iyi performans için ayarla'yı seçin, ardından Uygula'yı tıklayın. Bu, kaynak yoğun animasyonları anında kaldırır. Dengeli bir yaklaşım için, GPU'nuzu yormadan netlik sağlayan, örneğin düzgün yazı tipi kenarları veya masaüstü simge gölgeleri gibi yalnızca temel görsel efektleri yeniden etkinleştirebilirsiniz. Windows'u optimize ederken çirkinleştirmeyin Tüm efektleri devre dışı bırakmak Windows'u hızlandırır, ancak sistemin eski görünmesine veya okunmasının zorlaşmasına neden olabilir. Microsoft'un "ya hep ya hiç" önerisi aşırıya kaçabilir. Bunun yerine, metnin net kalması ve arayüz öğelerinin göz yormaması için gölge efektleri ve yazı tipi düzeltme gibi birkaç hafif efekti açık bırakın. Kullanılabilirlik veya konfordan ödün vermeden hız artışının keyfini çıkaracaksınız. Özellik #2: OneDrive senkronizasyonu İkinci performans düşmanı OneDrive'ın otomatik dosya senkronizasyonudur. Bu kullanışlı yedekleme sistemi, dosya değişikliklerini sürekli olarak izler ve bunları buluta senkronize eder. Kullanışlı olsa da, sürekli aktivite CPU, disk verimliliği ve bazen de ağ bant genişliğini tüketir. Daha zayıf bilgisayarlarda, arka plan senkronizasyonu uygulamaların yavaşlamasına, fan hızlarının artmasına ve özellikle büyük dosya yüklemeleri veya sistem indeksleme sırasında pil ömrünün azalmasına neden olabilir. Senkronizasyon neden işleri yavaşlatıyor? Birçok kişinin inandığının aksine, OneDrive'ın yavaşlaması esas olarak bant genişliğinden değil, disk ve CPU rekabetinden kaynaklanmaktadır. Windows dosyaları sürekli olarak değişiklikler için izlerken, OneDrive aynı anda güncellemeler yazar ve ön plandaki uygulamaların gerektirdiği aynı sistem kaynakları için rekabet eder. Bu çekişme, yoğun iş yükü veya oyun oynama dönemlerinde donmalara, gecikmeli yanıt sürelerine ve hatta sistem takılmalarına neden olabilir. Anında rahatlama için OneDrive'ı geçici olarak duraklatın Acil bir performans artışına ihtiyacınız varsa, görev çubuğundaki OneDrive bulut simgesine tıklayın, Ayarlar'ı açın ve Senkronizasyonu Duraklat'ı seçin. 2, 8 veya 24 saat boyunca duraklatabilirsiniz, böylece CPU ve disk döngülerini hemen serbest bırakırsınız. Video düzenleme veya oyun oynama gibi yoğun görevleri tamamladıktan sonra senkronizasyona devam edin. Bu, bilgisayarınızın odağını geri kazanmanın hızlı ve geri döndürülebilir bir yoludur. OneDrive'ın otomatik olarak başlatılmasını nasıl durdurabilirsiniz? Duraklatılmış olsa bile, OneDrive her önyüklemede yeniden başlayabilir. Bunu önlemek için Görev Yöneticisi'ni (Ctrl + Shift + Esc) açın, Başlangıç Uygulamaları'na gidin ve OneDrive.exe'yi devre dışı bırakın. Bu, başlangıçta otomatik olarak başlatılmasını durdurur. Yerel dosyalarınız yine de kalır; OneDrive, siz manuel olarak açana kadar otomatik olarak senkronize olmaz. Bu, başlangıç yükleme sürelerini kısaltan kolay ve düşük riskli bir ayardır. OneDrive'ı tamamen bırakmak ne zaman daha iyi bir seçenek olur? Bulut yedeklemeyi nadiren kullanıyorsanız, OneDrive'ı bırakmak mantıklı bir seçenek olabilir. OneDrive tepsi menüsünde "OneDrive'dan Çık" seçeneğini belirleyin. Bu, senkronize edilmiş dosyalarınızı korur, ancak uygulamayı yeniden başlatana kadar tüm arka plan işlemlerini durdurur. Bu, yerel depolamayı tercih eden ve hiçbir şeyi silmeden bilgisayarlarında çalışan her şey üzerinde tam kontrol sahibi olmak isteyen kullanıcılar için idealdir. Tamamen bırakmak: OneDrive'ı kaldırma Microsoft'un bulut hizmetini hiç kullanmayanlar için, OneDrive'ı kaldırmak sistemi tamamen rahatlatır. Bunu Ayarlar > Uygulamalar > Yüklü Uygulamalar > OneDrive > Kaldır yolunu izleyerek yapabilirsiniz. Bu, boşta çalışan senkronizasyon görevlerini önler ve sistem karmaşasını azaltır. Ancak, kaldırma işlemi otomatik bulut güvenlik ağlarını kaldırdığı için önce önemli dosyalarınızı yedeklediğinizden veya başka bir yere taşıdığınızdan emin olun. Hız ve kullanılabilirlik arasında denge kurma Hem görsel efektleri hem de OneDrive'ı tamamen devre dışı bırakmak hızı en üst düzeye çıkarır, ancak çoğu kullanıcı için genellikle en iyi yaklaşım ölçülü olmaktır. Okunabilirlik için minimum animasyonları koruyun ve OneDrive senkronizasyonunu yalnızca gerektiğinde etkinleştirin. Bu denge, Windows'un işlevselliğini ve tasarımını korurken, eski veya bütçe dostu sistemlerde bile hızlı çalışmasını sağlar. Temel bilgileri unutmayın Bu iki özellik büyük bir fark yaratırken, temel unsurlar hala önemlidir. Windows sisteminizi güncel tutun, gereksiz dosyaları silin, kötü amaçlı yazılımlara karşı tarama yapın ve yeterli boş disk alanınız olduğundan emin olun. İyi bakım alışkanlıklarını Microsoft'un kendi devre dışı bırakma ipuçlarıyla birleştirmek, mümkün olan en etkili ve sürdürülebilir hız iyileştirmesini yaratır. Bir kuruş bile harcamadan hızlanın Sonuç? Yavaş bir Windows bilgisayarı düzeltmek için pahalı yükseltmelere ihtiyacınız yok. Görsel efektleri devre dışı bırakarak ve OneDrive senkronizasyonunu duraklatarak, kaynakları anında serbest bırakabilir ve sisteminizin ömrünü uzatabilirsiniz. Bu küçük ayarlamalar, en zayıf makinelerde bile performansı dönüştürerek, bazen azın gerçekten daha fazla olduğunu kanıtlıyor. Microsoft'un yeni Recall aracının Windows 11'de neden gizlilik tartışmalarına yol açtığını görün. Tartışmalı geri çağırma özelliği Windows 11'e geliyor başlıklı makalede tüm hikayeyi okuyun ve risk almaya değip değmeyeceğine karar verin. Kaynak: AYL
  13. Birisi Sizden Hoşlanmıyorsa, Göz Ardı Etmemeniz Gereken Bu 10 İşareti Gösterir Birinin size karşı pek ilgili olmadığını, hatta gülümsese veya kibar davransa bile, hiç hissettiniz mi? Bazen, birinin gerçekte ne hissettiğini ele veren küçük şeylerdir. Davranışlarında veya size karşı sergiledikleri enerjide ince değişiklikler fark edebilirsiniz. Bu ipuçlarını fark etmek, onların hayatında nerede durduğunuzu anlamanıza yardımcı olabilir. Göz teması kurmaktan kaçınıyorlar Birinin sizden hoşlanmadığının en belirgin işaretlerinden biri, göz teması kurmaktan kaçınmalarıdır. Hızlıca başka yöne baktıklarını veya yüzünüz dışında her şeye odaklandıklarını fark edebilirsiniz. Göz teması genellikle bir kişinin ilgili olduğunu ve dikkatini verdiğini gösterir. Göz teması olmadığında, sizinle bağlantı kurmak istemedikleri hissini verebilir. Bazen, göz teması kurmaktan kaçınmak, sizin etrafınızda nasıl davranacakları konusunda garip veya emin olmadıkları anlamına da gelebilir. Bu durum sık sık ve diğer işaretlerle birlikte oluyorsa, size karşı dostça hissetmediklerine dair iyi bir ipucudur. Vücut dilleri kapalı Vücut dillerinin kapalı olduğunu fark edebilirsiniz. Konuşurken kollarını kavuşturabilir veya vücutlarını sizden uzağa çevirebilirler. Doğrudan size bakmaktan kaçınabilirler. Omuzları veya ayakları başka yöne dönük olabilir, bu da rahatsızlık sinyali verir. Bazen insanlar geri adım atarak veya geriye doğru eğilerek mesafe yaratırlar. Bu küçük hareketler, çok fazla yakınlaşmak istemediklerini gösterir. Ellerini sabit tutmak veya göz teması kurmaktan kaçınmak gibi küçük jestler de görülebilir. Bu işaretler, bağlantı kurmakla ilgilenmedikleri anlamına gelir. Konuşmalar aceleci veya zorlama hissi veriyor Birinin konuşmanızı bitirmek için acele ettiğini hiç hissettiniz mi? Kısa cevaplar verebilirler veya bir an önce konuyu değiştirmek istiyor gibi görünebilirler. Sohbeti sürdürmeye çalışan tek kişi sizmişsiniz gibi hissedebilirsiniz. Konuşma daha az doğal ve daha çok bir yükümlülük gibi gelebilir. Dikkatleri dağılmış gibi görünüyorlarsa veya göz teması kurmaktan kaçınıyorlarsa, tam olarak orada olmadıklarını gösterir. Bu, etkileşimi sizin için rahatsız edici veya gergin hale getirebilir. Kısa veya tek kelimelik cevaplar veriyorlar Çok fazla "evet", "hayır" veya "tamam" cevabı mı alıyorsunuz? Bu, konuşmakla ilgilenmedikleri anlamına gelebilir. Hikayeler paylaşmaya veya daha fazla soru sormaya çalışabilirsiniz, ancak onlar başka bir şeyle devam etmeyeceklerdir. Birisi size karşılık olarak soru sormuyorsa, bu konuşmakla ilgilenmedikleri anlamına gelebilir. Bazen kısa cevaplar almak normaldir, ancak bu sürekli oluyorsa, sizinle bağlantı kurmak istemediklerinin bir işareti olabilir. Sizi planlardan veya gruplardan dışlıyorlar Planlardan veya grup aktivitelerinden dışlandığınızı fark edebilirsiniz. Bazen etkinliklerden sonra haberdar olursunuz veya hiç davet edilmezsiniz. Planlarından bahsederler, ancak sizi asla katılmaya davet etmezler. Doğrudan söylemeseler bile, orada olmanızı istemedikleri izlenimini verebilirler. Grup ortamlarında, genellikle görmezden gelindiğinizi veya mesafeli tutulduğunuzu fark edebilirsiniz. Bu tür davranışlar, sizi ayrı tutmak istediklerini gösterir. Sürekli dışlanma, birinin sizinle vakit geçirmeye değer vermediğinin açık bir işaretidir. Etrafınızda olmak isteyen ve sizi hayatlarına dahil eden arkadaşları hak ediyorsunuz. İletişimi veya sohbetleri başlatmıyorlar Sohbetleri, aramaları veya planları her zaman sizin başlattığınızı fark edebilirsiniz. Sadece cevap veriyorlar ama asla bir konuşma başlatmıyorlarsa, bu çok ilgili olmadıkları anlamına gelebilir. Cevap verseler bile, mesajları kısa veya belirsiz olabilir. Çok fazla ayrıntı vermeden "tamam" veya "iyi" gibi hızlı cevaplar alabilirsiniz. Sizi seven insanlar sadece merhaba demek veya nasıl olduğunuzu sormak için iletişime geçerler. Bunu asla yapmıyorlarsa, bağlantıda kalmayı gerçekten önemsemediklerinin bir işaretidir. Etrafınızda genellikle dikkati dağılmış görünüyorlar Konuşurken sürekli telefonlarına bakıyorlar mı veya etrafa bakıyorlar mı? Hikayelerinize sıkılmış veya ilgisiz görünebilirler. Dikkatlerini çekmek için çok çaba sarf etmeniz gerektiğini hissediyorsanız, bu zamanınıza değer vermediklerinin bir işareti olabilir. Daha iyi işleri varmış gibi davranabilirler. Bazen, dikkati dağılmış davranış, sizinle bağlantı kurmak istemediklerini gösterir. Bunu sık sık görüyorsanız, bu incitici olabilir. Sizinle yalnız vakit geçirmekten kaçınıyorlar Meşgul olduklarını söyleyebilirler veya bire bir görüşmemek için bahaneler üretebilirler. Sadece başkaları varken sizinle birlikte olmak istediklerini fark edebilirsiniz. İkinizin birlikte buluşmasını önerdiğinizde, konuyu değiştirebilir veya son dakikada iptal edebilirler. Bu, daha yakın bir bağ kurmak konusunda kendilerini rahat hissetmediklerini veya ilgilenmediklerini gösterir. Eğer başkalarıyla vakit geçirdiklerini ancak sizinle yalnız vakit geçirmek istemediklerini fark ederseniz, bu, yakınlaşmak istemediklerinin güçlü bir işaretidir. Hikayelerinize çok az ilgi gösteriyorlar Önemli bir şey paylaştığınızda soru sormadıklarını veya dikkatlerinin dağıldığını fark edebilirsiniz. Kısa veya belirsiz cevaplar verebilirler, bu da konuşmanın bir an önce bitmesini istedikleri izlenimini verir. Birisi sizinle ilgileniyorsa, genellikle hayatınız hakkında daha fazla şey öğrenmek ister. Ancak hikayelerinizi görmezden geliyorlarsa, bu, düşüncelerinize veya duygularınıza değer vermedikleri anlamına gelebilir. Hikayeleriniz gerçek bir karşılık bulmadığında dikkat edin. Bu, ilişkiyi daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir. Sizinle nadiren gülümsüyorlar veya kahkaha atıyorlar Çevrenizdeyken birinin neredeyse hiç gülümsemediğini hiç fark ettiniz mi? Bazen kahkahaları yapmacık geliyor veya gülümsemeleri gözlerine ulaşmıyor. Belki bir şaka paylaşmaya çalışıyorsunuz, ama onlar sadece ciddi veya mesafeli görünüyorlar. Gerçekte ne düşündüklerini saklıyorlarmış gibi hissedebilirsiniz. Elbette, herkesin kötü günleri olabilir. Ama eğer sizinle neredeyse hiç gülmüyor veya gülümsemiyorlarsa, bu sizin yanınızda kendilerini rahat hissetmediklerinin bir işareti olabilir. Kaynak: SSV
  14. Hasan Doğan Spor Salonu'ndayız!
  15. Otomobil uzmanlarına göre, aracınızın değerini anında düşüren 4 özellik Kelley Blue Book'a göre, yeni bir otomobilin ilk beş yılda değerinin %60'ına kadarını kaybedebileceğini biliyor muydunuz? Aracınızı pırıl pırıl temiz tutsanız ve tüm bakım uygulamalarına uysanız bile, aracınızın değeri yine de düşecektir. Ancak, bazı modifikasyonlar aracınızın değerini daha da hızlı düşürebilir ve bu da size pahalıya mal olabilir. Yükseltme Kitleri Yükseltme kitleri, daha küçük bir pazara hitap ettiği için aracınızın değerini düşürebilir. Ayrıca, kötü monte edilmiş yükseltme kitleri, aracın bileşenlerinde hasar ve gerilme gibi çok çeşitli sorunlara neden olabilir. Otomotiv sektörü uzmanı Melanie Musson, "Yükseltilmiş veya alçaltılmış araçlar süspansiyon üzerinde daha fazla yük oluşturabilir ve potansiyel olarak erken arızaya yol açabilir" dedi. "Bu kitler ayrıca araç güvenliğini de tehlikeye atabilir ve bu modifikasyonların istenmeyen yönlerini daha da vurgular." Yükseltme kitini sökmek maliyetli olabilir ve her zaman etkili değildir, bu nedenle aracınızın değerini korumak istiyorsanız bu modifikasyondan kaçınmak en iyisidir. Kötü Boya İşlemi Boya, özellikle parıltılı veya parlak bir renk gibi benzersiz bir tasarıma sahipseniz, aracınızın öne çıkmasını sağlayabilir, ancak boya aynı zamanda aracınızın değerini de etkileyebilir. Kötü bir boya işi, alıcılar aracı ihmal edilmiş olarak görebileceği için aracınızın değerini düşürebilir. Boya çizikleri ve dökülmeleri, araca iyi bakılmadığı şeklinde algılanabilir. Aracınız iyi bakımlı olsa bile, görsel çekicilik aracın değeri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Find by Plate'in genel müdürü ve otomotiv uzmanı Ruth Calkins, "Bir arabanın boya rengi ve boya işinin kalitesi, aracın yeniden satış değerini etkiler, çünkü ya ucuz ve hoş olmayan ya da premium ve çekici görünmesini sağlarlar" dedi. "Kötü bir boya işi ve kötü bir boya rengi seçimi, bir arabanın değerini anında düşürür." Aracınıza kendi başınıza boya yapmaya çalışmadan önce, yeniden satış değerini düşünün. Profesyonel bir boya şirketiyle çalışmak, aracınızın değerini etkilemeden istediğiniz görünümü elde etmenizi sağlayabilir. Sonradan Takılan Açılır Tavan Sonradan takılan açılır tavanlar da aracınızın değerini düşürebilir. Potansiyel alıcılar, bu modifikasyonu aracın yapısal bütünlüğüne zarar verdiği için güvenlik endişesi olarak görebilirler. Araçlar, açılır tavanı destekleyecek şekilde özel olarak üretilir. Sonradan takılan bir açılır tavan, aracın bütünlüğünü bozabilir ve su hasarı veya tıkanmış drenaj kanalları nedeniyle mekanik sorun riskini artırabilir. "Fabrika çıkışlı bir açılır tavan önemli bir satış noktasıdır, ancak sonradan takılan bir açılır tavan tam tersidir," dedi Musson. "Sonradan takılan açılır tavanlar sızıntı yapması, güvenliği tehlikeye atması ve elektronik ve konfor özelliklerinde başka sorunlara neden olmasıyla ünlüdür." Eğer açılır tavan sizin için vazgeçilmezse, arabanızı satıp yeni bir araba almayı düşünebilirsiniz. Uzun vadede cüzdanınız size teşekkür edebilir. Eskimiş İç Mekan Eskimiş bir iç mekan, ihmali işaret edebilir ve aracınızın estetik çekiciliğini azaltabilir. Kirli, lekeli veya yırtık koltuklar sadece değiştirilmesi pahalı olmakla kalmaz, aynı zamanda kötü bakım ve onarımın da göstergesi olabilir. Potansiyel alıcılar temiz bir iç mekan ister. Aynı şey sigara dumanı gibi kokular için de geçerlidir. Calkins, döşemelerin yırtık, lekeli veya kokulu olması durumunda bir arabanın ikinci el değerinin önemli ölçüde düşeceğini belirtti. İç mekanınızı temiz tutmak için zaman ayırın; örneğin koltuk kılıfları kullanın ve düzenli temizlik yaptırın. Arabanızın değeri size teşekkür edecektir. Kaynak: GBR
  16. Çin ekonomisi birçok cephede kötüleşiyor Çin ekonomisindeki ivme Kasım ayında genel olarak yavaşladı; tüketici harcamalarında belirgin bir zayıflama yaşandı ve bu da dünyanın ikinci en büyük ekonomisinde hane halkı ve işletme talebini istikrara kavuşturmak için Pekin üzerindeki baskıyı artırdı. Rakamlar Çin Ulusal İstatistik Bürosu tarafından Pazartesi günü açıklanan verilere göre, Çin'in perakende satış büyümesi 2022'den bu yana en düşük seviyesine gerilerken, yatırım ve emlak piyasası kötüleşmeye devam etti. Perakende satışlar: Kasım ayında bir önceki yıla göre %1,3 artış, Ekim ayındaki %2,9'luk artıştan düşüş gösterdi. Sanayi üretimi: Kasım ayında bir önceki yıla göre %4,8 artış, Ekim ayındaki %4,9'luk artıştan düşüş gösterdi. Sabit varlık yatırımları: Ocak-Kasım döneminde 2024 yılının aynı dönemine göre %2,6 düşüş, Ocak-Ekim dönemindeki %1,7'lik düşüşten daha da kötüleşti. Emlak yatırımları: Ocak-Kasım döneminde 2024 yılının aynı dönemine göre %15,9 düşüş, Ocak-Ekim dönemindeki %14,7'lik düşüşten daha da kötüleşti. 70 şehirdeki ortalama konut fiyatları: Kasım ayında bir önceki yıla göre %2,8 düşüş, Ekim ayındaki %2,6'lık düşüşle karşılaştırıldığında. Kentsel işsizlik oranı: Kasım ayında %5,1, Ekim ayıyla aynı seviyede kaldı. Bu ayın başlarında Çin, yılın ilk 11 ayında rekor düzeyde 1 trilyon dolarlık ticaret fazlası bildirdi; bu da ABD tarifelerine rağmen ülkenin ihracat hakimiyetini vurguluyor. Üretici fiyatları da üç yıldan fazla bir süredir negatif bölgede kaldı. Bağlam Çin'in ekonomik büyümesi bu yıl beklentileri aştı, ancak genişleme büyük ölçüde güçlü ihracattan kaynaklanırken, yatırım ve emlak piyasası gibi ekonominin diğer alanları zorluklarla karşılaştı. Tüketici harcamalarının önemli bir göstergesi olan perakende satışlar, Kasım ayı itibarıyla art arda altı aydır yıllık bazda yavaşladı; bu, 2020'den bu yana en uzun yavaşlama dönemi oldu. Geçen yıl başlatılan tüketim malları sübvansiyon programı, satın almaları öne çekti ve şimdi ivmeyi sürdürmeyi zorlaştırıyor. Çin'in son aylarda bildirdiği yatırım gerilemesi, ülke tarihinde kaydedilen en kötü düşüşler arasında yer alıyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı geçtiğimiz günlerde, Çin'in büyüme için ihracata bağımlı olamayacak kadar büyük olduğunu ve ülkenin üretimdeki hakimiyetinin küresel ticaret gerilimlerini daha da kötüleştirebileceği konusunda uyardı. IMF, Pekin'i ekonomisini iç tüketime doğru yönlendirmek için daha fazla adım atmaya çağırdı. Görünüm Çin'in üst düzey liderleri, 2026 yılında iç talebi desteklemeye öncelik vereceklerini taahhüt ettiler. Devlet haber ajansı Xinhua'ya göre, geçen hafta düzenlenen Merkez Ekonomik Çalışma Konferansı'nda yetkililer, tüketimi güçlendireceklerini ve hane halkı gelirlerini artıracaklarını söylediler. Yetkililer, ülkedeki yatırım düşüşüne dikkat çekti ve merkezi hükümet politikalarıyla yatırımı istikrara kavuşturma sözü verdi. Çinli liderler, uygun fiyatlı konutlar için mevcut konut stokunun satın alınmasını teşvik edeceklerini belirttiler. Kaynak: TWSJ
  17. Avustralya'da 15 kişinin öldürüldüğü saldırıda saldırganlardan birinin silahını alan kişinin kimliği açıklandı. Ahmed el Ahmed adlı 43 yaşındaki manavın ailesi elinden ve kolundan vurulduğunu ve hastanede tedavisinin sürdüğünü açıkladı.Habere Gitmek için Tıklayın
  18. Değerli din kardeşlerim, bugün sizlerle İslam dininde evlatlık edinme konusunu konuşmak ve sizleri bu konuda Kur'an merkezli düşünmeye davet etmek istiyorum. Konu çok önemli, onun için detaylı yazmak zorunda kaldım, uzun bir yazı oldu. Lütfen sabırla okuyunuz. Günümüzde hiç bahsedilmeyen, hatta konuşulmaktan sanki kaçınılan bir konu gibi geldi bana, evlatlık konusu. Yaptığım araştırmalarda ise geleneksel İslam'ın uyguladığı ile Kur’an'ın söylediklerinin çeliştiğini üzülerek gördüm. DEMEK Kİ ÜLKEMİZDE YETİMLERİ EVLATLIK ALMAKTA ŞÜPHELERE DÜŞÜREN, KAFALARININ KARIŞMASINA SEBEP OLAN DÜŞÜNCELER VAR Kİ, GÜNÜMÜZDE DEVLETİN YETİMHANELERİ AĞZINA KADAR DOLU. Bizlerde tıpkı İslam'ı yaşarken yaptığımız gibi, doğruluğundan emin olmadığımız rivayetlere inanarak, araştırma yapmadan kabul etmişiz tüm yanlışları. Gazetelerde okuyoruz, devlet yetiştirme yurtlarında ortaya çıkan olaylar, toplum olarak bizleri üzüyor. Acaba tüm bunlardan toplum olarak, bizler sorumlu değil miyiz? Akıl ve mantık dini olan İslam'ı yaşarken, ne yazık ki aklını kullanmaya gerek duymayan bizler, ne hale getirmişiz güzelim dinimizi. İsterseniz önce, Allah sizlere her konudan bahsettim ve de nice örnekler verdim dediği Kur’an'a bir bakalım, bu konuda neler söylüyor bizlere. Ahzap 4: ALLAH BİR KİŞİNİN GÖĞÜS BOŞLUĞUNDA İKİ KALP YARATMAMIŞTIR, ANNELERİNİZE BENZETEREK HARAM OLSUN DEDİĞİNİZ EŞLERİNİZİ ANNELERİNİZ KILMAMIŞ, EVLÂTLIKLARINIZI DA GERÇEK OĞULLARINIZ YAPMAMIŞTIR. BUNLAR SİZİN KENDİ İDDİANIZDIR; HAK VE HAKİKATİ ALLAH SÖYLER, DOĞRU YOLU DA O GÖSTERİR. (Kur’an yolu. Diyanet işl.) Ayette nelerden bahsediliyor, önce onu anlamaya çalışalım. Tabiat kanunlarına atıfta bulunarak, gerçeklerin asla değiştirilemeyeceğini, önce üstüne basa basa söylüyor Allah. Siz hiç iki kalpli insan gördünüz mü diyor. Örneğin Zıhar yaptığınız eşleriniz derken, boşanabilmek için kendi nefislerinizde yarattığınız bahanelerle, evlendiğiniz kadını annesi gibi kimse göremez diyor, buda Allah'ın kanununa aykırıdır örneğini veriyor. Örneklere dikkat ediniz lütfen. Ayet bizleri önce tabiatın değişmez kanunlarında, bir hikmet aramamızı ve bunu kabul etmemizi, kendimizle de karşılaştırmamızı özellikle anlatmaya çalışıyor. Tabiat kanunlarına ters hareket etmeninde, yanlışlığını hatırlatıyor bizlere. Evlatlık konusuna da açıklık getiriyor ve evlatlıklarınız sizin gerçek soyunuzdan gelen evladınız olmadığı gerçeğini unutmadan onlara sahip çıkın, evlatlarınız ile birlikte yaşarken bu farklılığı onlara hissettirmeyin adaletli olun uyarısınıda ayetten anlamalıyız. Bakın ayet, evlatlığı yasaklamıyor, tam tersine açıklama yapıyor. Yasak olsa EVLATLARINIZLA BİRLİKTE YAŞARKEN diyerek, açıklamalarda bulunur mu? DEMEK Kİ İSLAM'DA EVLATLIK KONUSU, BİRİLERİNİN SÖYLEDİĞİ GİBİ YASAK DEĞİL, TAM TERSİNE KURALLAR KONARAK DÜZENLENEN, ÖNEMSENEN BİR KONUYMUŞ, BU AYETTENDEN BUNU AÇIKÇA ANLADIK. Konuyla ilgili düşünmeye devam edelim. Evlatlık aldığımız fakir ya da kimsesiz bir çocuğu dünyaya getiren kimdir, kendi annesi ve babası? Tabii ki Rabbimiz o insanı dünyaya getirdiği ortamda, ne maksatla getirdiğini bizler bilemeyiz. Bir imtihan mı vardır, yoksa ibret mi vardır bizlere bunu sorgulama ve anlama kabiliyetine de sahip değiliz? İşte bizler bunu sorgulamaya kalktığımızda, işin içinden çıkmamız mümkün olmayacaktır. YANİ DÜZENİ BİZ KURMADIK, OLAYLARIN OLUŞUMUNDA DETAYLI BİLGİMİZ OLMADIĞINDAN, SEBEP SONUÇ İLİŞKİSİNİ BİZLER DOĞRU KURAMAYABİLİRİZ. Ayete devam edelim. Ayetin son kısmında da evlatlıklarınızı sizin oğullarınız kılmamıştır diyor. Tam bu esnada tekrar düşünelim. Evladı olmayan aileleri bir düşünün, nasıl çırpınıyorlar evlatları olsun diye, hatta ne kadar tedavi görüyorlar ama olmuyor. Düşünün lütfen, herkesin evladı olduğu bir düzen olsaydı, sizce evladı olmadığında çırpınışın, arzunun ve bu duygunun ne demek olduğunu bizler en azından izleyebilecek, ya da hissedebilecek miydik? Elbette hayır. Her kez sağlıklı yaşasa bu dünyada, sağlığın kıymetini bilen olur muydu? Değerli arkadaşlarım, Rabbimiz de verdiğim örnekler doğrultusunda bazı duyguları bizlerin tatmamızı, hatta o acıyla imtihandan geçmemizi istiyor. Hepsi bir imtihan. DEMEK Kİ ALLAH, ALDIĞIMIZ EVLATLIKLARIN KENDİ ÇOCUĞUMUZ OLMADIĞINI, BİR BAŞKA ANNE BABANIN, BİZLERE EMANETİ OLDUĞUNU, HİÇBİR ZAMAN UNUTMAMIZI İSTEMİYOR. Ayetin sonunda da bakın ne söylüyor. Bu konuda söylediğiniz sözler, ağzınızın bir lakırdısıdır diyor. Sakın yanlış anlaşılmasın, evlatlığınıza oğlum yada kızım demeyin demiyor. Yazımın devamında bunu daha iyi anlayacağız. Örneğin çocuğun gerçek ailesini unutturup, gerçeklerin saklanması asla istenmeyen bir davranış olduğunu görüyoruz. Allah bu konuyla ilgili de, bakın ne söylüyor. Ahzap 5: (ŞU HALDE EVLATLIKLARI) BABALARINA NİSBET EDEREK ÇAĞIRIN, BU ALLAH KATINDA DAHA HAKKANİYETLİ BİR DAVRANIŞTIR; EĞER BABALARININ KİM OLDUĞUNU BİLMİYORSANIZ, ZATEN UNUTMAYIN Kİ ONLAR SİZİN DİN KARDEŞLERİNİZ VE DOSTLARINIZDIR; BU KONUDAKİ YANILGILARINIZDAN DOLAYI SİZE BİR VEBAL YOKTUR; FAKAT ASIL KALBİNİZDEKİ KASIT (BELİRLEYİCİDİR): ZATEN ALLAH TARİFSİZ BİR BAĞIŞLAYICI, EŞSİZ BİR MERHAMET KAYNAĞIDIR. ( Mustafa İslamoğlu) Bakın ne diyor Allah, evlatlık edindiğiniz kimseleri öz babalarını nispet ederek çağırın. Bu sözlerle ne anlatılmak isteniyor, babalarına nispet ederek sözüyle? Öz babalarını unutturmadan, babalarının verdiği isim ve lakapla çağırmamızı istiyor. Nispet kelimesinin anlamı bağıntı, ilgi, ilgili anlamındadır, bu ne olabilir? Babalarının taktığı isim, lakap günümüzde ise soyadı gibi. Ayette açıklık getiriyor Allah, bu şekilde yapılmasının daha doğru, adaletli olacağını belirtiyor bizlere. Neden diye sorduğunuzda ise, onu dünyaya getiren aileye saygı ve hiç tahmin edemediğimiz, belki şu anda aklıma gelmeyen ama bir gün anlayacağımız, Yaradan'ın düzeninin gerçekleri diyebiliriz. Kur’an her şeye, açıklık getirdiğini boşuna söylemiyor. Bakın kafamızda beliren sorulara hemen devamında cevapta veriyor. EĞER BABALARI BELLİ DEĞİLSE, YANİ AİLERİ BİLİNMİYORSA, demek ki ayetin başlangıcında babalarına nispet şartı ortadan kalkıyor. Yalnız bir şartla, yeri geldiğinde bu durumu ona söylenmesini istiyor. Bu durumda olanların eğer yanında öz evlatlarınız varsa bilmesi gerektiğini, çünkü onlar birbirlerinin din kardeşidir diyor. Ayetin son bölümünde evlatlık aldığımız çocuklarla ilgili bir konuya dikkatimizi çekiyor ve onlara karşı düşüncelerimiz konusunda bizleri uyarıyor Allah. Evlatlıklarınıza yanlışlıkla yaptığınız davranışları affederim, ama KALPLERİNİZİN KASTETMİŞ OLDUKLARINI, YANİ ONLAR HAKKINDA İÇİNİZDEN KÖTÜ DÜŞÜNCELERİNİZ VARSA, AFFETMEM DİYOR. Bakın ne kadar önemli bir konuda Allah bizleri uyarıyor ve diyor ki, evlatlık olarak aldığınız kız yada erkek çocuklar, belki sizin evlatlarınız değil, ama onları kendi evladınız gibi görün hatta dahada titiz olun ve kalplerinizde, kafanızda onlara karşı art niyet kötü düşünce sakın olmasın diyor. Bu konu göz ardı edilerek, kız yada erkek belirli yaşa geldiğinde, evde namahrem olur diyerek, evlatlık almanın İslam dininde ne yazık ki yasaklandığı anlatılmaktadır. HALBUKİ AYET ASLA BUNDAN BAHSETMİYOR, TAM TERSİNE BİRLİKTE YAŞARKEN SAKIN AKLINIZDAN, KÖTÜ BİR ŞEY GEÇMESİN DİYE UYARIYOR. AYRICA BU UYARI, EVLATLIK ALDIĞINIZ ÇOCUKLAR, KENDİ ÇOCUĞUNUZ OLMADIĞI İÇİN, ONLARLA BÜYÜDÜĞÜNDE EVLENABİLİRİM DİYEREK, ONLAR İÇİN SAKIN AKLINIZDAN BÖYLE KÖTÜ DÜŞÜNCELER GEÇİRMEYİN, DİYEDE ALLAH UYARIYOR. Günümüzde ne yazı ki, evlatlıklarınızla evlenebilirsiniz, İslam buna izin veriyor diyenleri çok duyarsınız. BU DÜŞÜNCE VE İNANÇ İSLAM'A ATILAN İFTİRADIR. BİR ARKADAŞIMIZ EVLATLIK ALMIŞTI VE İLK OKULA BAŞLARKEN, PİSİKOLOG KONTROLÜNDE YAVAŞ YAVAŞ EVLATLIK OLDUĞUNU SÖYLEDİLER. ÇOCUĞUN TEPKİSİ BENİ ÇOK DUYGULANDIRMIŞTI. " İYİKİ BENİ EVLATLIK ALMIŞŞSINIZ." Bundan güzel duygu olabilr mi? Evlatlık olduğundan geç haberi olan çocukların, büyük bir yıkımla olayı kabul etmeleri zor oluyor. DEMEK Kİ BU BİR GERÇEK VE DOĞRU OLANDA, ONA ZAMANINDA SÖYLEMEK OLDUĞU ÇIKIYOR ORTAYA. Kur’an'da bu iki ayet çok açık bir şekilde evlatlık konusunu açıklıyor, yani evlatlık İSLAM DİNİNDE YASAKLANMAMIŞ, TAM TERSİNE BİR DÜZENE SOKULMUŞTUR. Şimdide günümüzde bu konu nasıl algılanıyor, bu ayetleri nasıl yorumluyorlar, daha doğrusu acaba bu ayetleri görmezden gelip, her zaman yaptıkları gibi mezheplerin rivayetlerine göre mi davranıyoruz bu konuda, ona bakalım. Şöyle bir araştırdığımda, doğrusu çok üzücü şeylerle karşılaştım. Bu konuda yazılmış bir yazıdan, bir alıntı yapmak istiyorum. "İSLAM, KİMSESİZ, BAKIMA VE YARDIMA MUHTAÇ OLAN ÇOCUKLARA SAHİP ÇIKILMASINI TEŞVİK ETMİŞTİR. ANCAK BİR ÇOCUĞU GERÇEK ANA-BABASIYMIŞ GİBİ BÜYÜTÜP, ONA ANA-BABA DEDİRTMEK. ONU AİLE FERTLERİ ARASINA ALMAK VE VARİS YAPMAK, İSLAM'DA YOKTUR. BU BİR CAHİLLİYE ÂDETİDİR. BU ŞEKİLDE EVLATLIK ALLAH'IN HÜKMÜNE KARŞI ÇIKMAK DEMEKTİR." Değerli arkadaşlarım, yukarıdaki iki ayeti lütfen hatırlayın. Ayetlerin içinde bahsettiğimiz evlatlıkların, gerçek ana baba şefkatiyle büyütülmesine ve aynı aile ortamında bulunmasına karşı çıkan tek bir söz duydunuz mu? Evlatlıkların, anne yada baba demesine yasak getiren, tek bir kelime var mı ayetlerde? Yada evlatlıklarını varis yapmayın, onlara miras bırakmayın diyor mu? Elbette yok. İslam dini şefkat dinidir ve bu söylenenler İslam'a uygun sözler değildir. Kücük bir çocuğa, sen bana baba deme, anne deme dememizin normal olduğunu söyleyen bir inanç, asla Allah'ın inancı olamaz. Allah, çocuk belirli bir yaşa geldiğinde ona tüm gerçeklerin söylenmesi istiyor. Ayetlerde özellikle İkaz edilen ve uyarılan, evlatlık aldığınız çocuğun, ailesi belliyse belirli yaştan itibaren babasına nispetle çağrılması ve onun gerçek anne yada babalarının unutturulmaması anlatılmıştır. Hatta daha sonra hatırlatacağım Bakara suresi 220 ayette bu sözlere daha da açıklık getiriyor, onu da göreceğiz. Burada istenen şey aile reisinin unutmaması gereken, o evladın gerçek babasını, ailesini unutturmadan yetiştirmesidir. TABİİ Kİ BU O EVLADIN AKIL BALİ OLDUĞUNDA, BU BİLGİLERİN DOKTOR KONTROLÜNDE SÖYLENMESİ EN DOĞRUSU OLACAKTIR. Yoksa küçücük bir çocuğa senin baban başka birisi gibi sözlerle, onun idrak edemeyeceği şeyleri söylemek doğru değildir, çünkü İslam dini akıl, mantık ve şefkat dinidir. Bizler namazı ve orucu nasıl belirli yaşa geldiğinde çocuklarımıza öğretiyorsak buda aynıdır, zamanı geldiğinde söylenmelidir. Yukarıdaki alıntı sözler, Kur'an'ın onay vereceği bir inanç asla değildir. O çocuğun aile içinde ayrım yapılmadan büyütülmesi için, ana ya da baba demesinde Rabbimizin bir yasağı asla olmamıştır, bunun tersini söylemek Kur’an öğretisine İslam'ın güzelliğine, hoşgörüsüne ters düşer. Kur’an'dan uzaklaştığımızda, Kur’an'ın onay vermediği rivayetlerin, sanı sözlerin peşinden gittiğimizde, İslam toplumu ne hallere düşürülüyor. Düşünün lütfen, İslam öyle bir dindir ki, KALPLERİN KIRILMASINA ASLA MÜSAADE ETMEZ. Köleliğin olduğu ilk zamanda bile Köle ve cariyelere bu şekilde hitap edilmesini istemez Allah. Onlar ile birlikte aynı sofrayı paylaşmamızı ister. Böylece kölelik, yavaş yavaş inen ayetlerle ortadan kaldırılmıştır, onuda söylemek isterim. Ama aklını zerre kadar kullanmayan birisi çıkıyor ve evlatlığı kendi evlatlarının arasına almanın, İslam'da olmadığını söyleyebiliyor. BU NE CÜRET, BU NASIL BİR İFTİRA, ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL. Bu konuda bir ayet örneği veriliyor ve bu ayete göre de evlatlığın yasaklandığı söyleniyor. "Muhammed, içinizdeki adamlardan hiç birinin babası değildir" Ahzab 40 Bu ayet örnek verilip, evlatlık yasaklanmıştır deniyor. Bu ayetle evlatlık edinmenin kalktığını söylemek, Allah'ın ayetini tahrif etmek ve Allah'a iftira atmakla aynıdır. Bundan önceki 37. ayette de açıklanan şey yalnız ve yalnız evlatlıkların kan bağı olan evladı ile aynı olmadığını göstermek için verilen bir örnektir. Bu ayet ile evlatlık kaldırılmıştır sözünü söylemek, yukarıda bahsettiğim ve ayrıca birçok ayeti görmezden gelmek demektir. Gelelim varise, yani evlatlıkta miras konusuna. Bu konuda ne yazık ki günümüzde başlı başına yanlış anlaşılan bir konu. Fazla konuya girmeden bahsetmek istiyorum. Kur’an miras konusunda ilk önce istediği vasiyettir. Evlatlıklara/yetimlere miras bırakılmayacağını söyleyenler, ayetlerden habersiz insanlardır. Bakın Allah ne diyor. Nisa 8: YAKINLAR, YETİMLER VE YOKSULLAR MİRAS TAKSİMİNDE HAZIR BULUNURSA, BUNDAN ONLARI DA RIZIKLANDIRINIZ VE ONLARA GÜZEL SÖZ SÖYLEYİNİZ. Bu konu ile ilgili araştırma yaparken, şöyle bir yazı ilişti gözüme, Allah evlatlık edinmeyi kaldırmıştır diye. Hâlbuki gelen ayetin başında ne diyordu, "EVLATLIKLARINIZI ÖZ BABALARINA NİSPET EDEREK ÇAĞIRIN!." Demek ki kalkmamış ama babaları unutturulmasın demiş. Bu inancında, doğru olmadığının kanıtıdır bu ayet. Çünkü bazı yazılarda evlatlık hukukunun lav edildiği yazılmış, hâlbuki kaldırıldığı değil, düzene sokulduğu, açıklık getirildiği Kur’an'dan açıkça görülmektedir. Şimdide Ahzab suresi 37. ayete bakalım. Bakın bu konuda da Rabbimiz nasıl bir açıklama yapmış ve detay getirmiş evlatlık konusuna. Ahzap 37: ZEYD O KADINDAN İLİŞİĞİNİ KESİNCE ONU SANA NİKÂHLADIK Kİ, EVLATLIKLARI EŞLERİYLE İLİŞKİLERİNİ KESTİKLERİNDE, MÜMİNLER İÇİN O KADINLARLA EVLENMEDE BİR GÜÇLÜK OLMASIN. ZATEN ALLAH'IN EMRİ YERİNE GETİRİLMİŞTİR. Allah çok fazla insanın belki karşılaşmayacağı bir konu için bile, nasıl ince bir açıklık getiriyor, konuyu daha iyi anlayabilmemiz için. Allah evlatlıkların eşleri ile ilişkilerini kesmeleri, yani boşanmaları halinde, dikkat edin ince ve hassas bir detay, boşandıkları eşleriyle evlenmesini serbest bırakıyor, sakınca görmüyor. LÜTFEN YANLIŞ ANLAMALYALIM, EVLATLIĞIYLA EVLENMEKTEN BAHSETMİYOR. EVLATLIĞIN BOŞADIĞI EŞİYLE EVLENMEKTEN BAHSEDİYOR. BU ÖRNEĞİ VEREN ALLAH, EVLATLIK OLARAK YETİŞTİRDİĞİ BİR ÇOCUKLA, BÜYÜDÜĞÜNDE EVLENMESİNE İZİN VERSEYDİ, ONUNDA ÖRNEĞİNİ KUR'AN'DA VERİRDİ. AMA ASLA BÖYLE BİR İZİN YOKTUR. Burada ne demek isteniyor onu açalım önce. Hani Allah Kur’an'da, kimlerle evlenemeyeceğimiz konusunda açıklık getirirken, kendi oğlumuzun boşadığı eşlerinden de bahsediyor ve evlenemezsiniz diyordu. Nedeni oğlu ile kan bağı ilişkisi daha önce kurulduğundan, evlenmeyi yasaklamıştı. Gelelim ayette izin verilmesinin nedenine. Burada evlatlık aldığımız erkek çocukla, herhangi bir kan bağı olmadığından, boşadığı eşiyle evlenilmesinde bir sakınca olmadığı konusunda açıklama getiriyor. TEKRAR ETMEK İSTİYORUM, EVLATLIĞI İLE EVLENİLMESİNDEN BAHSETMİYOR, SAKIN KARIŞTIRMAYALIM. Evlatlığının boşandığı karısından bahsediyor. Böylelikle gerçek kan bağı olan evladı ile evlatlığı arasındaki farkı, hassas bir şekilde örnek vererek açıklıyor. LÜTFEN DİKKAT, HİÇBİR AYETTE EVLATLIKLARINIZ İÇİN, EVİN İÇİNDE BİRLİKYE YAŞAYAMAZSINIZ, BELİRLİ BİR YAŞTAN SONRA NAMAHREMDİR SÖZÜNÜ ÖZELLİKLE KULLANMIYOR. Tam aksine onlar birbirinin din kardeşidir yakıştırması ile bazı şeylerden özellikle bahsetmiyor. Ne gibi derseniz, birbiri ile evlenip evlenemeyeceğinden özellikle söz etmiyor. İSLAM AKIL VE MANTIK DİNİDİR. ZAMANA MEKANA VE YAŞAM ŞARTLARININ GETİRDİĞİ OLAYLARIN AKIŞINA GÖRE HAREKET ETMEK GEREKEBİLİR. Lütfen İslam'ı kendi nefislerimizde oluşan sapkın düşüncelerin ışığında, kendimizce şekillendirmeyelim, hata ederiz. Her şeyden örnekler veren Rabbimiz, bu konuda bence bizlere rahmetini, bağışlayıcılığını, istisnasını, şefkatini gösteriyor. Biliyorum bu sözlerime itiraz edecek karşı çıkarak, birbirlerine nikâh düştüğünü söyleyecekler olacaktır. Ama tam bu sırada size, yine Allah'ın Elçisinin yaşantısından örnek vermek istiyorum. Allah boşuna Resulüm sizler için güzel bir örnektir demiyor. Hz. Ali'yi Allah'ın Resulü beş yaşından itibaren yanına almış, evinde büyütmüş ve kendi kızıyla evlendirmiştir. ALLAH'IN ELÇİSİNİN DE AYNI ŞEKİLDE, EVLATLIK OLARAK BÜYÜDÜĞÜNÜ UNUTMAYALIM. Belli yaştan sonra, hiçbir zaman evden uzaklaştırılmamıştır. Aile efradından uzak bırakılmamış, tam tersine ailenin tüm fertleri ile birlikte yaşamışlardır. Herhalde biraz önce söylediğim sözü, şimdi daha iyi anlamış olmalısınız. Resullerin hayatı, yaşamı bizler için örnektir, lütfen bunları unutmayalım. Allah bu örnekleri bizzat Resullerine yaşatarak, bizlere dersler vermiştir. RABBİMİZ BİR ŞEYDEN ÖZELLİKLE BAHSETMİYORSA, ONDA MUTLAKA BİR RAHMET, BİR GÜZELLİK ARAMALI VE KENDİ KAFAMIZDAN FİKİRLER YÜRÜTMEMELİYİZ, DÜŞÜNCESİ ÇIKIYOR ORTAYA. Tabi Kur'an'ı yetersiz görenler batıl ve rivayet inançlarını dine sokmaya çalışarak, bakın şunlar yada bunlar Kur'an'da yok, demek ki herşey Kur'an'da olmuyormuş diyerek, Allah'ın biz kullarına bu rahmetini, kolaylığını görmezden geliyorlar. EVLATLIK ALMAYI YASAKLAYAN ZİHNİYET BATILI, HURAFEYİ DİNE SOKMAYA ÇALIŞANLARIN ZİHNİYETİDİR, LÜTFEN ONLARIN ALDATMACASINA KANMAYALIM. Allah Kur’an'da öyle detaylara girmiş ki, bakın nasıl bilgiler vermiş. Aynı anneden emen sütkardeşlerin birbiri ile evlenemeyeceği uyarısını yapmış. Yolda kasıla kasıla yürümeyin, uyarısında bile bulunmuş. Kadın boşandığında, tekrar evlenmesi için geçen süre konusunda da bilgi vermiş. Bizlere mirasımızı nasıl dağıtacağımız ayrıntısından bahsetmiş, en ince detayına kadar girmiş. Su bulamadığımızda nasıl abdest alacağımızı izah etmiş. Bir bebeğin kaç ay süt emmesi gerektiği bilgisini dahi bizlere bildirmiş. Lütfen dikkat ediniz, namaz kılarken, dua ederken okuyacağımız duanın ses tonunu dahi söylemişse Kur’an da, MÜSAADE EDİN DE, RABBİMİZ EVLATLIK ALINAN ÇOCUKLAR, EĞER AİLE İÇİNDEKİLERE NAMAHREM OLSA, BİRLİKTE YAŞAMALARI YASAK OLSA, MUTLAKA BU KONUDA DA AÇIKLAMA GETİRİR, BİZLERE BİLDİRİRDİ. Lütfen Bakara suresi 220. ayeti okuyunuz. ÇOK DAHA İLGİNCİ, KUR'AN ÖRNEĞİNİ VERDİĞİ GİBİ, EVLATLIĞI BOŞANDIĞINDA, EŞİYLE EVLENİLEBİLECEĞİNİN AÇIKLAMASINI YAPAN ALLAH, EĞER EVLATLIK ALDIĞINIZ ÇOCUKLARLA, BÜYÜDÜĞÜNDE EVLENİLMESİNE İZİN VERSEYDİ, ONUNDA ÖRNEĞİNİ MUTLAKA VERİRDİ. LÜTFEN SAPIK DUYGULARIMIZI, İSLAM DİNİ GİBİ GÖSTERMEYELİM. Ailenize küçük yaşta aldığınız, büyüttüğünüz bir çocuk için, erkekse altına kaka yaptığında temizleyen onu doyuran, onu yıkayan onu kollarında şefkatle seven bir insana, yaşı 12 ya da 13 yaşına geldiğinde, nasıl o büyüten kadına namahremdir diyebiliriz. Bunu Rabbimiz söylemediği halde nasıl düşünebiliriz, bunu hala anlayamıyorum. Bu konuda Allah uyarıyor ve ne diyordu? KALPLERİNİZDEN ONLARA KARŞI KÖTÜ BİR ŞEY GEÇİRİRSENİZ, SİZLERİ SORUMLU TUTARIM. Kur'an dışı batıl ile yaşamak, işte bu kadar tehlikeli ve topluma azap veriyor. Bu yanlışı yapmakla, İslam dinine çok büyük bir iftira atmış olacağımızın, lütfen bilincinde olalım. Şöyle bir araştırdığınızda da, asla tersi yönde kötü bir örnekte oluşmamıştır hiçbir zaman. Şunu belirtmeliyim ki, tek kural koyucu Yaradandır, oda bundan asla söz etmemiş yasak koymamıştır. Rabbimiz söylemeyi unuttu da, birilerimi hatırladı Allah korusun (HÂŞÂ). Bunları söyleyerek hem dine zarar veriyor, hem de o öksüz yavruları yalnızlığa itiyoruz. BU SÖZLERİ RABBİMİZ SÖYLEMEDİĞİ HALDE SÖYLEYENLER, YETİMLERİ AİLE ŞEFKATİNDEN UZAKLAŞTIRANLAR, LÜTFEN BİR DAHA DÜŞÜNSÜNLER DE, NASIL BİR VEBAL ALTINA GİRDİKLERİNİ HATIRLASINLAR İNŞALLAH. Ayrıca ince bir konu vardır ki, onu da bahsetmeden geçmek yanlış olur düşüncesindeyim. Evlatlık aldığımız, eğer çocuk kız ya da erkek, bebekken alınıp anne tarafından emzirilir ise, bu durumda alınan evlatlık, çok daha değişik konumda olacaktır ve sütanne konumunda olduğundan her iki tarafa da, hatta varsa evin çocuklarına da nikâh düşmeyecektir. Bakın hem bu durumda hem de emzirmediği durumda, evin içinde birlikte olmanın yasaklandığı tek bir ayet, Allah'ın hükmünü göremezsiniz. Bu konuyu geleneksel İslam'ın inandığı şekliyle araştırmaya devam ettiğimde, daha da üzücü bilgilere, inançlara şahit oldum. Evlat almayı düşündüğünü, ama sonra vazgeçirildiğinden bahsediyor bir aile ve bir başkası da ona akıl veriyor ve bakın neler söylüyor. "YANİ EĞER ALLAH ÇOCUK VERMİYORSA BİR İNSANA, ÇOCUĞA AYIRACAĞI VAKTİ BAŞKA YARARLI ŞEYLERLE (İLİM GİBİ) DEĞERLENDİREBİLİR. VEYA YETİM ÇOCUKLARI EVLATLIK ALMAKTAN ZİYADE, ONLARLA DIŞARIDAN İLGİLENİP YARDIMCI OLUNABİLİR. ASLINDA ÇOCUK SAHİBİ OLMAK BÜYÜK BİR MESULİYETTİR. OLMAMASI DA BENCE BU MESULİYETTEN KURTULMANIN BİR NİMETİ OLARAK DÜŞÜNÜLÜRSE GÜZELDİR." Bizler ne yazık ki bir konu hakkında, fazla bilgimiz olmasa bile, çok güzel fikirlerde(!) böyle üretebiliyoruz. Yani herhalde pratik zekâ bu olsa gerek. Düşünün lütfen, yetim çocuğa vereceği şeyin, yalnız para ve maddiyat olacağını düşünen bir insanın, kendi çocuklarını nasıl yetiştirdiğini görmek istemem doğrusu. Evlatlık konusuna, Allah'ın Resulünü örnek vermek isterim, bakın neler söylemiş. Allah'ın Resulünden, gerçekten güzel örnekler böyle alınmalıdır. Allah'ın Resulüne nispet edilen Kur'an'ın onayından geçen, her doğru bilgi ve düşünce, bizler için faydalanacağımız bilgilerdir. “YETİMLERE, GAYET MERHAMETLİ VE ŞEFKATLİ OLAN BABA GİBİ OLUNUZ.” BUYURMUŞLARDIR." "ONLARIN ISLAHINI DÜŞÜNMEK, TALİM VE TERBİYELERİNE BAKMAK, HER TÜRLÜ MADDİ VE MANEVÎ İHTİYAÇLARINI, ÜZÜNTÜLERİNİ GİDERMEYE ÇALIŞMAK, YETİMLERE YAPILACAK EN GÜZEL İYİLİKLERDİR; AYNI ZAMANDA İSLÂM DİNİNDE YÜKSEK BİR MERTEBEDİR." "EVLERİNİZİN ALLAH’A EN SEVİMLİ GELENİ, İÇİNDE İKRAM GÖREN BİR YETİMİN BULUNDUĞU YERDİR.” “MÜSLÜMANLAR HAKKINDA EN HAYIRLI EV, İÇİNDE KENDİSİNE İYİ BAKILAN BİR YETİMİN BULUNDUĞU EVDİR. MÜSLÜMANLAR HAKKINDA EN KÖTÜ EV İSE, İÇİNDE KENDİSİNE İYİ DAVRANILMAYAN BİR YETİMİN BULUNDUĞU EVDİR. BEN VE YETİME BAKAN CENNETTE ŞU İKİ PARMAK GİBİYİZ.” "YETİMİ HİMAYE EDEN KİMSE İLE BEN CENNETTE ŞAHADET PARMAĞI İLE ORTA PARMAK GİBİ YAKIN OLACAĞIZ" Yukarıdaki sözler, Allah'ın Elçisine ait olduğu söylenen rivayet sözler. Hepsi ne kadar doğru ve güzel. Acaba bu sözlerden siz, evinizde sizinle birlikte evlatlıklarınızla yaşamanız namahremdir, yasaktır diye mi anladınız? Allah'ın Resulünün ve Hz. Ali'nin nasıl evlatlık yetiştiğini, evde asla bir ayrım yapılmadan, şefkatle bağırlarına basıldığı gerçeğini, lütfen unutmayalım. Bakın Rabbimiz den bir ayet örneği daha vermek isterim, konunun daha iyi ve net bir şekilde anlaşılması için. "DÜNYA VE ÂHİRET HAKKINDA... SANA YETİMLERDEN DE SORUYORLAR. DE Kİ: "ONLARI, İŞE YARAR HALE GETİRMEK KENDİLERİ İÇİN DAHA HAYIRLIDIR. EĞER ONLARLA BİR ARADA YAŞARSANIZ, ONLAR SİZİN KARDEŞİNİZDİR." ALLAH, BOZGUNCUYU BARIŞSEVERDEN AYIRMASINI BİLİR. EĞER ALLAH DİLESEYDİ, SİZİ ZORA SÜRERDİ. ALLAH, TÜM ONURLARIN SAHİBİ, TÜM HİKMETLERİN SAHİBİDİR." (Bakara 220) Değerli din kardeşlerim, bu ayetler bu kadar açık iken, nasıl olurda birileri çıkar da aynı evde yaşamaları doğru değildir, namahremdir der? KUR'AN'I DİN ADINA YETERLİ GÖRMEYİP RİVAYET VE BATILI DİN EDİNDİĞİMİZDE, BİZLERİ BUNA BENZER TEHLİKELERİN HER ZAMAN BEKLEDİĞİNİ, LÜTFEN UNUTMAYALIM. Doğrusu bu konularda o kadar çok yanlış konuşan, inanan var ki, söylemeye utanıyorum. Şimdide konuyla ilgili ayetleri, birlikte düşünelim. Lütfen hiçbirisinde, aldığınız evlatlıklarla beraber oturmayın diyor mu? Ya da aldığınız evlatlıkları, şu ya da bu yaşa getirdikten sonra evden çıkarın diyor mu? Hem nereye çıkaracaksınız, gidecek yeri mi var? Böyle bir inancı, nasıl olurda İslam'a, Allah'ın adaletine layık görürüz. Yine bahsettiğimiz ayetlerde bu çocuklar, evin hanımına ya da beyine veya beraber yaşadığı kardeşlerine namahremdir diyor mu? Kesinlikle hayır. Hatta evlatlarınızdan ayırmadan onlara eşit davranın diyor. Peki, ne diyor? ONLARI İŞE YARAR HALE GETİRİNCEYE KADAR, EVİNİZDE YETİŞTİREBİLİRSİNİZ. EĞER ONLARLA BİR ARADA YAŞARSANIZ, ONLAR SİZİN KARDEŞİNİZDİR. İnsan kardeşi gibi görmesini istediği biri için, nasıl olurda namahremdir damgasını vurabilir? Bunu Rabbimiz açıkça söylemiş. Bakın Allah bozguncuyu barışseverden ayırmasını bilir diyor ayetinde. Doğrusu insanın niyeti bozuksa, kalbi fesatsa, bu tür insanlar bozguncudurlar, Rabbimizde bu tür insanları barışsever insanlardan ayırmasını, ben bilirim diyor. Sizlere bu konu hakkında, Diyanet İşleri başkanlığına sorduğum soruya verilen cevabın içinden, özet olabilecek bir parağrafıda aynen sunmak istiyorum, fikir vermesi açısından. "BU İTİBARLA, MAHREMİYET İLE İLGİLİ DİNİ KAYIT VE ŞARTLARA RİAYET ETMEK KAYDIYLA, GEREK KİMSESİZ ÇOCUKLARI SIRF HAYIR İŞLEMEK AMACIYLA BAKIP YETİŞTİRMELERİNDE; GEREKSE ÇOCUĞU OLMAYAN AİLELERİN ÇOCUKLARI GİBİ BÜYÜTMEK ÜZERE EVLATLIK EDİNMELERİNDE BİR SAKINCA GÖRÜLMEMEKTEDİR." Değerli dostlarım, Diyanet gemiş yıllarda bunu söylediği halde, daha sonra bunun tam tersini söyleyebiliyor. Halktan tepki görüncede söyledikleri geri çekililiyor. İSLAM'I RİVAYET BİLGİLER IŞIĞINDA YAŞAMAK, İŞTE BU KADAR TEHLİKELİ VE YANLIŞ. Diyanette ekip değiştikçe zihniyet ve düşüncede değişebiliyor. Değişmeyen Allah'ın yasası kanunudur, lütfen unutmayalım ve ona tabi olalım. Ben elimden geldiğince Kur’an'dan, Rabbimizin ayetlerinden anladıklarımı sizlerle paylaştım. Doğruyu gerçek doğruyu RABBİMİZ bilir. Eğer yanlışım varsa Rabbimizin şefkatli kollarına sığınır, bağışlamasını dilerim. Sizlere düşen bu sözlerimin doğruluğunu, Kur’an'a danışarak ve onun ayetleri üzerinde düşünerek, anlamaya çalışmak olmalıdır. Bende bir beşerim yanılabilirim. Güveneceğimiz dayanacağımız, en güvenilir kaynak Rabbin kelamı KUR’AN'DIR. Bizler dinin kurallarını KUR’AN'DAN almadığımız sürece, gerçek İslam'ı yaşamamız asla mümkün olmayacaktır. Hüküm veren, kural koyan dinin sahibi Yüce Rabbimizdir. Bunu unutmadan imanımızı güçlendirmeli ve yaşamalıyız. Dilerim Allah'tan, bizleri Kur'an'ın güneşinden istifade eden, onun nuruyla nurlanan, sanı ve rivayetin ardı sıra gitmeyip, yalnız Kur’an'ın ipine sarılan, Rabbin halis kulları arasında oluruz. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
  19. ABD polisi olayın "bariz bir cinayet" olarak soruşturulduğunu açıkladı. Habere Gitmek için Tıklayın
  20. ABD polisi olayın "bariz bir cinayet" olarak soruşturulduğunu açıkladı. Habere Gitmek için Tıklayın
  21. Avustralyalı yetkililer, Bondi Plajı'nda düzenlenen Hanuka etkinliğinde Yahudi topluluğunu hedef alan silahlı saldırganların baba ve oğul olduğunu açıkladı.Habere Gitmek için Tıklayın
  22. E-posta yazım kuralları, iş yerinde nasıl algılandığımızı, değerlendirildiğimizi ve terfimizi nasıl etkiliyor? Habere Gitmek için Tıklayın

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Tarayıcı push bildirimlerini yapılandırın

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.