Bütün Eylemler
- Bugün
-
Korku filmleri kaygıları nasıl yatıştırabilir?
Korkuyla sıçramak ve kanlı sahneler izlemek pek rahatlatıcı gelmeyebilir, ancak korku filmleri aslında endişeli zamanlarda ideal bir terapi olabilir.Habere Gitmek için Tıklayın
-
'Erkekler de meme kanserine yakalanır, ben onlardan biriyim'
Uzmanlar erkeklerin memede yumru, meme dokusu ya da formunda değişim ve meme başından akıntı gibi durumlarda doktora başvurmasını tavsiye ediyor.Habere Gitmek için Tıklayın
-
'Erkekler de meme kanserine yakalanır, ben onlardan biriyim'
Uzmanlar erkeklerin memede yumru, meme dokusu ya da formunda değişim ve meme başından akıntı gibi durumlarda doktora başvurmasını tavsiye ediyor.Habere Gitmek için Tıklayın
-
Dilovası parfüm fabrikası yangını: 'Bir ekmeğe muhtaç insanların yok oluşunu seyrettik'
Kocaeli'ne bağlı Dilovası'da 8 Kasım'da çıkan yangında üçü çocuk olmak üzere altı kadın ve bir erkek işçi hayatını kaybetti. BBC Türkçe'den Mahmut Hamsici ve Aynur Tekin, Dilovası'nda görgü tanıkları ve mahalleliyle konuştu, ihmal iddialarını araştırdı. Habere Gitmek için Tıklayın
-
Alperen Şengün Hakkında Bütün Haberler Buraya
Sabaha karşı oynanan maçta Houston Rockets Portland Trail Blazers'ı 140 - 116 yendi 36 dakika oyunda kalan Alperen Şengün Triple Double'ın kıyısından döndü Maçı 25 sayı 10 ribaunt ve 9 asistle tamamladı ve bir double double daha imza attı Kevin Durant 30 sayı
-
En Son Otomobil - Taşıt - Kamyon - Otobüs - Pikap Araç Haberleri
- Çinli SUV, Range Rover'ın Viral Gösterisini Taklit Etmeye Çalıştı - Muhteşem Bir Başarısızlıkla Sonuçlandı
Çinli SUV, Range Rover'ın Viral Gösterisini Taklit Etmeye Çalıştı - Muhteşem Bir Başarısızlıkla Sonuçlandı Eh, Bu Utanç Vericiydi Çin'in köklü markaları iflas ettirme planları birkaç yıl bekleyecek gibi görünüyor. Chery'nin 12 Kasım'da Tianmen Dağı'ndaki "Cennet Merdiveni"nde Fulwin X3L SUV'yi sergileme girişimi, aracın çekişini kaybetmesi, geriye kayması ve taş bir korkuluğa çarpmasıyla aniden sona erdi. SUV, dik merdivende yaklaşık iki saat mahsur kaldı ve yetkililer, kurtarma ekipleri aracı stabilize edip çıkarmak için çalışırken turist güzergahını kapatmak zorunda kaldı. Çin sosyal medyasında dolaşan görüntüler, kazayı hızla ulusal bir tartışma konusu haline getirdi. Chery daha sonra kamuoyundan özür dileyerek, "olası risklerin yeterince tahmin edilemediğini ve detaylı kontrolde yapılan hataların gözden kaçırıldığını" belirtti. Neler Ters Gitti? "Cennet Merdiveni" olağanüstü derecede zorlu bir tırmanış: yaklaşık 300 metre uzunluğunda, yaklaşık 145 metrelik dikey bir yükseltiye sahip, 45 dereceye yakın eğimlere sahip ve bildirildiğine göre 15 dereceyi aşan bölümlere sahip. Dar 30 cm'lik taş basamakları zorluğu artırarak, görsel olarak çarpıcı ancak halka açık bir gösteri için son derece zorlu bir ortam yaratıyor. Merdiven, 2018'deki viral Range Rover Sport SVR reklam kampanyası da dahil olmak üzere daha önce benzer gösterilere ev sahipliği yapmıştı. Chery, sorunun Fulwin X3L'nin donanımı olmadığını savunuyor. Arızanın, destek güvenlik tertibatından kaynaklandığını belirtiyor. Kelepçe koptuğunda, halat tekerleğe dolanarak güç aktarma organlarının gücünü etkili bir şekilde azaltıyor. Bu olay, aşırı gösterilerde araç performansından ziyade yardımcı ekipmanların en zayıf halka haline gelebileceğini gözler önüne seriyor. Ve karşınızda Range Rover Marka ve Pazarlama Stratejisi İçin Sonuçlar Tırmanış, Fulwin X3L'yi geçmişteki önemli Tianmen yarışlarından prestij alarak sağlam ve dağa uygun bir SUV olarak göstermeyi amaçlıyordu. Ancak başarısız girişim ve merdivenlerdeki küçük hasar, itibar açısından risk oluşturdu. Çarpıcı görsellerin ön planda olduğu bir pazarlama ortamında, herkesin gözü önünde yaşanan bir tökezleme, amaçlanan mesajı gölgede bırakabilir. Otomobil üreticileri, lansman görünürlüğünü artırmak için giderek daha fazla ikonik simge yapı kullanıyor, ancak bu olay, güçlü bir güvenlik ve saha yönetimi planlamasına olan ihtiyacı vurguluyor. Halka açık alanlar, ziyaretçi erişimi, yapısal koruma ve çevresel etki konusunda endişelere yol açıyor. Tianmen Dağı artık bu gösterilerdeki hata payının son derece dar ve son derece görünür olduğunun bir hatırlatıcısı olarak duruyor.- James Webb Teleskobu hakkında bilmeniz gereken her şey
James Webb teleskobu, yabancı bir gezegenin atmosferinin ilk 3 boyutlu haritasını çıkardı Bilim insanları, uzak bir gezegenin atmosferinin ilk kez üç boyutlu haritasını oluşturdu. James Webb Uzay Teleskobu'ndan (JWST) alınan verileri ve tutulma haritalaması olarak bilinen bir tekniği kullanan araştırmacılar, Dünya'dan yaklaşık 400 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir gaz devi olan WASP-18b ötegezegeninin atmosferinde farklı sıcaklık bölgeleri buldular. Nature Astronomy dergisinde 28 Ekim'de yayınlanan bir araştırmaya göre, aynı süreç yakında bilim insanlarının diğer uzak gezegenlerdeki sıcaklık değişimlerini ve bulut yapılarını haritalamalarına yardımcı olabilir. Cornell Üniversitesi'nde ötegezegenleri inceleyen araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Ryan Challener yaptığı açıklamada, "Tutulma haritalaması, ana yıldızları çok parlak olduğu için doğrudan göremediğimiz ötegezegenlerin görüntülerini almamızı sağlıyor," dedi. "Bu teleskop ve bu yeni teknikle, ötegezegenleri Güneş Sistemi komşularımızla aynı doğrultuda anlamaya başlayabiliriz." WASP-18b, Jüpiter'in yaklaşık 10 katı kütleye sahip ve yılı yalnızca 23 saat sürüyor. Yıldızına gelgitsel olarak kilitlenmiş durumda, yani gezegenin bir yüzü sürekli yıldıza bakarken, diğer yüzü her zaman karanlık. Bir gezegen yıldızının arkasından geçmeye başladığında, yıldız gezegenin yansıttığı ışığın giderek daha fazlasını engeller ve gezegen Güneş Sistemi'mizden bakıldığında tamamen görünmez hale gelir. Tutulma haritalama, bu aşamalı değişimden yararlanır. Bilim insanları, bir gezegenin ışığının görünmez hale gelip görünür hale geldikçe nasıl değiştiğini ölçerek, gezegenin atmosferinin farklı bölgelerindeki ve yüksekliklerindeki sıcaklığı hesaplayabilirler. Challener, "Gezegenin küçük bölümlerindeki, gözden kaybolup tekrar görünür hale gelirken meydana gelen değişiklikleri arıyorsunuz, bu yüzden bu son derece zorlu bir iş," dedi. Yeni çalışmada, bilim insanları atmosferin daha ayrıntılı bir 3B haritasını oluşturmak için farklı ışık dalga boylarını kullanarak WASP-18b'nin önceki iki boyutlu sıcaklık haritasına dayandılar. Örneğin, su tarafından emilen bir dalga boyunun verilerini kullanarak ötegezegenin ıslak üst atmosferini haritaladılar. Suyun emmediği dalga boyları daha düşük irtifalara geçti ve bu da JWST'nin incelediği dalga boylarına göre gezegenin atmosferinin farklı seviyelerine öncelikli olarak bakmasını sağladı. Ekip, WASP-18b'nin gündüz tarafında iki farklı sıcaklık bölgesi olduğunu keşfetti. Yıldıza doğrudan bakan ve en fazla güneş ışığını alan bölgede dairesel bir "sıcak nokta" bulunuyor. Bunun ötesinde, gezegenin görünür kenarına kadar uzanan daha soğuk bir halka bulunuyor. Bu, atmosferik rüzgarların yıldızdan gelen ısıyı gezegenin her yerine tam olarak dağıtamadığını gösteriyor. Bilim insanları ayrıca sıcak noktada gezegenin ortalamasından daha az su gözlemlediler. Araştırmacılar, bunun sıcak noktadaki sıcaklıkların atmosferdeki su moleküllerini parçalayacak kadar yüksek olabileceği anlamına gelebileceğini öne sürdüler. Challener, "Bunun, gezegenin bu bölgesinde o kadar sıcak olduğunu ve suyu parçalamaya başladığını gösteren bir kanıt olduğunu düşünüyoruz," dedi. "Bu teoride öngörülmüştü, ancak bunu gerçek gözlemlerle görmek gerçekten heyecan verici." JWST ile yapılacak ek ölçümler, WASP-18b'nin atmosfer haritasının çözünürlüğünü artırabilir ve bilim insanlarının buna benzer diğer gaz devlerinin atmosferlerini incelemesine olanak tanıyabilir. Challener, "Bu yeni teknik, James Webb Uzay Teleskobu ile gözlemleyebileceğimiz birçok başka gezegene de uygulanabilecek," dedi. "Ötegezegenleri bir popülasyon olarak 3 boyutlu olarak anlamaya başlayabiliriz ki bu çok heyecan verici." Kaynak: LS- En Son Basketbol Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
Şimdi 30 saniyeliğine dün geceye geri dönelim ve bizimkilerin maç sonu galibiyet coşkusuna katılalım!- Yapay Zeka Hakkında En Son Haberler (Türkiye ve Dünyadan)
- OpenAI, yapay zeka destekli biyolojik tehditlere karşı koymak için yeni bir biyoteknoloji girişimine fon sağlıyor
OpenAI, yapay zeka destekli biyolojik tehditlere karşı koymak için yeni bir biyoteknoloji girişimine fon sağlıyor OpenAI, yapay zekanın ortaya çıkardığı yeni riskleri kontrol altına alma çabalarını genişletiyor ve kötü niyetli aktörlerin gelişmiş modeller kullanarak biyolojik silahlar üretmesini engellemeyi amaçlayan yeni bir biyoteknoloji yan kuruluşunu destekliyor. Bu yatırım, şirketin hızla gelişen biyogüvenlik sektörüne attığı en doğrudan adımlardan birini temsil ediyor. Yapay Zeka Kaynaklı Biyolojik Risklere Odaklanma Reuters, 13 Kasım'da OpenAI'nin, yapay zekanın zararlı biyolojik ajanlar tasarlamak için kullanılmasını önlemek amacıyla çalışan bir girişim olan Red Queen Bio için 15 milyon dolarlık bir tohum yatırım turunda lider yatırımcı olduğunu bildirdi. Kurucu ortak Hannu Rajaniemi, amacın savunma yeteneklerinin, insanlara zarar vermek için kullanılabilecek araçlarla aynı hızda büyümesini sağlamak olduğunu söyledi. Bu çaba, OpenAI'nin yapay zeka ile ilgili güvenlik tehditleriyle mücadele eden erken aşama şirketleri destekleme stratejisine dayanıyor. OpenAI, geçen ay New York merkezli bir biyogüvenlik yazılım şirketi olan Valthos'u destekledi. OpenAI'nin baş strateji sorumlusu Jason Kwon, Reuters'a yaptığı açıklamada, şirketin benzer sorunlara odaklanan ek girişimleri desteklemeye açık olduğunu söyledi. "Ekosistemin genel dayanıklılığını artırmak istiyoruz," dedi. "Risk azaltmayla başa çıkmanın en iyi yollarından biri daha fazla teknoloji." Biyogüvenlik Neden Baskı Altında? Araştırmacılar ve güvenlik uzmanları, ilaç keşfini veya aşı geliştirmeyi hızlandırabilen aynı yapay zeka sistemlerinin, tehlikeli biyolojik ajanların geliştirilmesinin önündeki engelleri de azaltabileceği konusunda uyarıyor. Bu ikili kullanım gerilimi, yapay zeka araştırmaları ilerledikçe yeni savunma araçlarına olan ilgiyi yoğunlaştırdı. Red Queen Bio, yapay zekayı ilaç tasarım çalışmalarına daha derinlemesine entegre eden bir mRNA terapötik şirketi olan Helix Nano'dan doğdu. Kwon, Reuters'a Helix Nano'nun yapay zeka ile ilgili biyolojik riskleri değerlendirmek için testler geliştirmek üzere OpenAI ile iş birliği yaptığını söyledi. Rajaniemi, şirketin kuruluşunun, alanda artan bir aciliyeti yansıttığını söyledi. Reuters'a verdiği demeçte, "Biyolojik yeteneklerin tahmin ettiğimizden daha hızlı ilerlediği açıktı," dedi. "Savunma sistemleri geliştirmeye başlamamız gerektiğini hissettik." Yönetişim ve Çatışma Önlemleri OpenAI, Helix Nano'nun önceki yatırımcıları olan CEO Sam Altman ve yönetim kurulu üyesi Nicole Seligman'ın, işlemin bir parçası olarak Red Queen Bio hissesi alacağını açıkladı. Şirkete göre, Kwon ayrıca Y Combinator aracılığıyla 2.500 dolardan az değerinde dolaylı bir hisseye sahipti. Bir sözcü, Reuters'a bu yöneticilerin hiçbirinin yatırımın onaylanmasında yer almadığını söyledi. Bunun yerine, OpenAI'nin uyum sorumlusu ve çatışmasız yönetim kurulu üyeleri anlaşmayı inceleyip onayladı. Turdaki diğer destekçiler arasında Cerberus Ventures, Fifty Years ve Halcyon Futures yer alıyor. Red Queen Bio Nasıl Faaliyet Göstermeyi Planlıyor? Reuters'a göre, girişim, biyolojik sistemlerdeki yeni güvenlik açıklarını tespit etmek ve karşı önlemler tasarlamak için yapay zeka modellerini laboratuvar deneyleriyle birleştirmeyi planlıyor. Şirketin adı, Through the Looking-Glass filmindeki bir sahneden esinlenerek, gelişen biyolojik yetenekler ile bunları kontrol altına almak için gereken savunma sistemleri arasındaki sürekli yarışı yansıtıyor. Bu yaklaşım, Red Queen Bio'yu hesaplamalı araştırma ve ıslak laboratuvar testlerinin kesişim noktasına yerleştiriyor; biyoteknoloji ve öncü yapay zeka teknolojilerinin bir araya gelmesiyle giderek yaygınlaşan bir strateji. Kaynak: Dagens- Dün
- En Son Basketbol Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
Türkiye Kadın Milli Basketbol Takımı zor maçta Nijerya'yı 1 sayı farkla yendi 77 - 76- İBB iddianamesi: CHP'den HSK'ya 'gizli tanık' şikayeti
CHP, İBB iddianamesini hazırlayan savcılar hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) başvurarak şikayette bulundu. Parti, iddianamede gizli tanık beyanlarının kopyalanarak farklı tanıklara aitmiş gibi gösterildiğini iddia ediyor. Habere Gitmek için Tıklayın- Almanya Başbakanı Merz, Kıbrıs için devreye giriyor: 'Hristodulidis yardım istedi'
Kıbrıs Cumhuriyeti lideri Nikos Hristodulidis, Kıbrıs'ta çözüm sağlanması için Almanya Başbakanı Friedrich Merz'ten yardım istedi. "Onur duydum" diyen Merz, bu rolü üstlenmeye hazır olduklarını söyledi. Habere Gitmek için Tıklayın- Rojin Kabaiş soruşturmasında yeni gelişme: Erkek DNA'ları bulaş değil
Van'da 27 Eylül 2024'te kaybolduktan 18 gün sonra cesedi göl kıyısında bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş soruşturmasında, tespit edilen iki ayrı erkeğe ait DNA'nın kaynağının bulaş olmadığı kesinleşti.Habere Gitmek için Tıklayın- ATATÜRK MARŞI - HANZADE
- Elektrikli Araç Pilleri Hakkında Temel Bilgiler
- En Son Uzay Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
NASA, Antarktika Buzunun Derinliklerinde 'İmkansız' Sinyal Anomalisini Doğruladı 2016 yılında NASA tarafından yapılan bir deney, Antarktika üzerinde tamamen beklenmedik bir şey tespit etti. Balon tabanlı bir anten, uzaydan gelmek yerine Antarktika buzunun derinliklerinden yükselen radyo sinyalleri aldı. Bu garip keşif, dünya çapındaki bilim insanlarını şaşırttı ve donmuş yüzeyin altında neler olabileceği konusunda heyecan yarattı. Diğer araştırma ekipleri bu sıra dışı sonuçları doğruladıkça gizem büyüdü. Zaten Dünya'nın en ücra köşelerinden biri olan Antarktika, fizik araştırmaları için aniden yeni bir ufuk haline geldi. İmkansız Keşif Bu keşiften sorumlu projeye Antarktika Darbeli Geçiş Anteni (ANITA) adı verildi. ANITA, yerden yaklaşık 37 kilometre yüksekte uçan bir balon tarafından taşınan dev bir antendir. Görevi, kozmik ışınlar veya nötrinolar gibi yüksek enerjili parçacıkların alttaki buza çarpmasıyla oluşan radyo dalgalarını tespit etmektir. Normalde bu parçacıklar uzaydan gelir ve Dünya ile etkileşime girmeden önce atmosferde aşağı doğru hareket eder. Ancak ANITA farklı bir şey, buzdan yukarı doğru hareket eden radyo sinyalleri tespit etti. Bilinen fiziğe göre bu imkansız olmalı. Bir parçacığın böyle bir sinyal üretebilmesi için, bilinen hiçbir parçacığın yapamayacağı bir şey olan yaklaşık 4.000 kilometrelik kaya ve buzun içinden geçmesi gerekirdi. Bilim insanları bu sinyalleri analiz ettiklerinde, bilinen hiçbir kozmik ışın veya nötrinonun davranışıyla eşleşmediklerini gördüler. Veriler, daha önce hiç gözlemlenmemiş bir şeye işaret ediyor gibiydi. Bulgular, bilinen tüm parçacıkların ve kuvvetlerin nasıl etkileşime girdiğini açıklayan teoriler kümesi olan Standart Model'e meydan okudu. Bazı bilim insanları, ANITA'nın tamamen yeni bir parçacık türü mü keşfettiğini, yoksa mevcut fiziğin bulmacanın önemli bir parçasını mı kaçırdığını merak etmeye başladı. Doğanın Mükemmel Laboratuvarı Antarktika'nın çevresi, onu bu tür yüksek enerjili deneyler için Dünya'daki en iyi yerlerden biri yapıyor. Hava son derece kuru ve kalın, düz buz tabakası, çok az dış gürültüye sahip sabit bir yüzey sağlıyor. Bu koşullar, cihazların başka yerlerde kaybolabilecek en zayıf sinyalleri bile tespit etmesine yardımcı oluyor. ANITA gibi yüksek irtifa balon görevleri, kıtanın muazzam bölümlerini gözlemleyerek buzun üzerinden değerli veriler toplayabilir. Bu başarı, Antarktika'yı araştırmacıların atom altı parçacıklardan iklim modellerine kadar her şeyi incelediği bir bilim merkezine dönüştürdü. ANITA'nın şaşırtıcı keşfinin ardından, diğer araştırma merkezleri de benzer sinyaller bulmaya çalıştı. Arjantin'deki Pierre Auger Gözlemevi ve Güney Kutbu'ndaki IceCube Nötrino Gözlemevi kayıtlı verilerini inceledi. Hiçbiri ANITA'nın gördükleriyle eşleşmedi ve bu da birçok basit açıklamayı ortadan kaldırdı. Destekleyici kanıtların eksikliği, vakayı daha da ilgi çekici hale getirdi ve bilim insanlarını buzu daha da ayrıntılı incelemek için gelişmiş cihazlar tasarlamaya itti. Sonu Olmayan Bir Tartışma Bilim camiası, ANITA'nın sinyallerinin gerçekte ne anlama geldiği konusunda hala bölünmüş durumda. Bazı bilim insanları, nadir görülen atmosfer olaylarının veya cihazlardaki küçük hataların bu garip okumaları açıklayabileceğini öne sürüyor. Diğerleri ise verilerin, keşfedilmemiş parçacık türlerini de içeren tamamen yeni bir fiziğe işaret edebileceğini düşünüyor. Bu süregelen tartışma, araştırmacıları disiplinler arası birlikte çalışmaya, verileri yeniden kontrol etmeye ve daha ayrıntılı bilgisayar modelleri çalıştırmaya teşvik etti. Bu olguyu araştıran önde gelen bilim insanlarından biri, Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nden Dr. Stephanie Wissel'dır. Ekibi, bulgularını kamuoyuna açık tutarken olası açıklamaları araştırarak verileri yeniden incelemeye devam ediyor. Şeffaflık konusundaki kararlılıkları, özellikle sonuçlar tartışmalı olduğunda bilimsel araştırmalarda dürüstlük ve iş birliğinin önemini vurguladığı için yaygın bir saygı kazanmıştır. Cevapları Ararken NASA ve ortakları ANITA ile yetinmiyor. Ultra Yüksek Enerji Gözlemleri için Yük (PUEO) adı verilen yeni ve daha gelişmiş bir deney geliştiriyorlar. 2025'ten sonra fırlatılması planlanan PUEO, daha zayıf sinyalleri incelemek için tasarlanmış daha hassas cihazlar taşıyacak. Daha uzun süre havada kalacak ve bilim insanlarına veri toplamak ve umarız gizemli yukarı doğru hareket eden sinyallerin ardındaki gerçeği ortaya çıkarmak için daha fazla zaman tanıyacak. Bu proje, küresel bir iş birliği dalgasına ilham kaynağı oldu. Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Avrupa ve Güney Amerika'dan ekipler, ANITA'nın gördüklerini anlamak için veri paylaşıyor ve birlikte çalışıyor. Bu çaba aynı zamanda dünyaya, Antarktika'nın kırılgan ekosistemini korurken sırlarını keşfetmeye devam etmenin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Riskler yüksek. Bu sinyallerin yeni bir parçacık veya kuvvet türünü temsil ettiği ortaya çıkarsa, bilim insanlarının evreni anlama biçimini tamamen değiştirebilir. Gizem sonunda doğal bir süreç veya küçük bir teknik hatayla açıklansa bile, öğrenilen dersler gelecekteki araştırmaları şekillendirecektir. ANITA hikayesi, bilimin en iyi halini, meraklı, açık fikirli ve kendi varsayımlarını sorgulamaya istekli bir şekilde gösteriyor. Buzlu kıta üzerinde yeni deneyler yapılırken, dünya merakla cevapları bekliyor. Bulgular fiziği yeniden yazsa da, öğrenmemiz gereken çok şey olduğunu ortaya koysa da, Antarktika evrenin sürprizlerle dolu olduğunun güçlü bir hatırlatıcısı olmaya devam ediyor. Kaynak: Amaze Lab- Amerika'da Ne Oluyor - Güncel / Politik Haberler
Endişe Verici Ekonomik Göstergelerle Haciz İşlemleri Geçen Yıl %20 Arttı Haciz işlemleriyle ilgili başvurular, Ekim ayında bir önceki yıla göre yaklaşık %20 arttı. Bu, ABD'nin Trump yönetiminin ekonomik politikalarına uyum sağlamasının endişe verici bir işareti. Attom'un emlak verilerine göre, geçen ay ABD'de haciz sürecinin bir aşamasında olan 36.766 mülk vardı. Bu, Eylül ayına göre %3, geçen yılın aynı dönemine göre ise %19'luk bir artış anlamına geliyor. Attom CEO'su Rob Barber yaptığı açıklamada, "Bu artışlara rağmen, faaliyetler tarihi zirvelerin oldukça altında kalıyor." dedi. "Mevcut eğilim, piyasa koşullarının uyum sağlaması ve bazı ev sahiplerinin daha yüksek konut ve borçlanma maliyetleriyle mücadele etmeye devam etmesiyle haciz hacimlerinde kademeli bir normalleşmeyi yansıtıyor gibi görünüyor." Freddie Mac, ortalama 30 yıllık sabit ipotek faiz oranının geçen hafta %6,22'den %6,24'e yükseldiğini duyurdu. Redfin'e göre, Federal Rezerv'in yakın zamanda yaptığı faiz indirimine rağmen, 9 Kasım'da sona eren dört haftalık dönemde konut satışları bir yıl öncesine göre %0,3 düştü ve piyasadaki listelemelerin sözleşmeye bağlanması ortalama 49 gün sürdü; bu, 2019'dan bu yana yılın bu dönemi için en uzun süre. Bright MLS Baş Ekonomisti Lisa Sturtevant, Bloomberg'e verdiği demeçte, konut verilerinin "iki ucu keskin bir kılıç" olduğunu söyledi. Sturtevant, "Ekonomik endişeler ve azalan tüketici güveni bu yıl birçok alıcıyı geride bırakmış olsa da, 2026'da belirsizliğin devam edeceği beklentisi, bazı alıcıları faiz indirimlerinden ve daha fazla stoktan yararlanmak için şimdi piyasaya girmeye yönlendirebilir" dedi. Amerikalılar ekonominin geleceği konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor ve Demokratların bu ayın başlarında yapılan ara seçimlerde bu kadar başarılı olmasının temel nedeninin uygun fiyatlı konut bulmak olduğu düşünülüyor. Başkan Trump, satın alınabilirlik konularının Demokratların bir "aldatmacası" olduğunu ve "her şeyin" fiyatlarının "çok düştüğünü" iddia ediyor, ancak bu doğru değil. Tüketici Fiyat Endeksi'nden alınan son federal verilere göre, Eylül ayında ortalama fiyatlar Trump'ın Ocak ayında göreve geldiği döneme göre %1,7 daha yüksekti ve yıllık bazda %3 arttı. Daha da kötüsü, Beyaz Saray bu hafta, hükümetin kapanmasının yarattığı aksaklıklar nedeniyle Ekim ayına ait önemli kamu istihdam verilerinin "muhtemelen hiç" yayınlanmayacağını açıkladı. 2008 mali krizini öngören The Big Short'ta ünlenen yatırımcı Michael Burry, ABD'nin bir balonun ortasında olduğunu savunarak hedge fonunu iptal etti ve büyük teknoloji şirketlerine karşı bir dizi bahis başlattı. The Independent, bağımsız düşünenler için küresel haberler, yorumlar ve analizler sunan dünyanın en özgür düşünceli haber markasıdır. Güvenilir sesimize ve olumlu değişime olan bağlılığımıza değer veren bağımsız düşünen bireylerden oluşan büyük bir küresel okuyucu kitlesi oluşturduk. Değişimi gerçekleştirme misyonumuz, hiçbir zaman bugün olduğu kadar önemli olmamıştı. Kaynak: TI- En Son Turizm - Gezi Haberleri (Türkiye ve Dünyadan)
- En Son Cep Telefonları Haberleri
Admin şurada cevap verdi: Admin başlık Cep Telefonu, Akıllı Telefonlar, Dijital Saatler, Gözlükler ve Tabletler- Ali İmran 78 -79. Ayetler Ve Allah’ın Çok Önemli Uyarısı.
Bu makalemde sizleri üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim ayetler, Ali İmran suresi 78 ve 79. ayetler olacaktır. Bu ayetleri özellikle seçmemin bir nedeni var. Çünkü Allah çok önemli bir konuda, hatta günümüzde bizlerinde yaptığımız büyük bir yanlışımıza işaret ederek, Elçisinin görev ve sorumluluğu hakkında dikkatimizi çekiyor ve bakın bizlere neler söylüyor. Sizce Kur'an'a iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Allah'ın Resulünün de dinde hükümler koyup, dine ilave etmiş olacağına inanması mümkün mü? Ali İmran 78: EHL-İ KİTAPTAN BİR GURUP, OKUDUKLARINI KİTAPTAN SANASINIZ DİYE, KİTABI OKURKEN DİLLERİNİ EĞİP BÜKERLER. HALBUKİ OKUDUKLARI KİTAP'TAN DEĞİLDİR. SÖYLEDİKLERİ ALLAH KATINDAN OLMADIĞI HALDE: BU ALLAH KATINDANDIR, DERLER. ONLAR BİLE BİLE ALLAH'A İFTİRA EDİYORLAR. (Diyanet vakfı meali) Ali İmran 79: ALLAH’IN KENDİSİNE KİTAP, HÜKÜM VE NEBİLİK/MÜBÜVVET VERDİĞİ HİÇ KİMSENİN, BUNUN ARDI SIRA TOPLUMA “ALLAH’IN YANISIRA BANA DA KULLUK EDİN!” DEMESİ DÜŞÜNÜLEMEZ. AKSİNE “İLÂHÎ KELÂMI DERİNLİĞİNE ÖĞRENİP ONU BAŞKALARINA DA ÖĞRETEREK RABBÂNÎ ŞAHSİYETLER OLUN!” DER. (Mustafa İslamoğlu meali) İlk ayeti okuduğunuzda, sanırım bırakın Kitap Ehlini, günümüzde bizlerin bu uyarı ayetlerden ders almadığımızı ve Allah Kur'an'da emretmediği halde, neredeyse Kur'an hükmünden fazla dine ilaveler yaparak, bunlarda Allah'ın emridir dediklerini hatırlamışsınızdır. Uyarı ayete dikkat ettiyseniz, Allah'ın kitabında olmayan şeyleri dine ilave edenler, toplumu Allah ile aldatabilmek ve söylediklerini kabul ettirebilmek için , dillerini eğip bükerek yani insanları aldatarak, bunlarda kitaptandır yani dinin emridir dediklerini görüyoruz. ALLAH EMRETMEDİĞİ HALDE, BUNLARDA ALLAH'IN EMRİDİR KİTAPTANDIR DİYENLERİN, ALLAH'A İFTİRA ETTİĞİNİ SÖYLÜYOR. NE YAZIK Kİ GÜNÜMÜZ İSLAM TOPLUMUNDA, HALA BU ACI GERÇEĞİN FARK EDİLMEDİĞİNİ, TOPLUM TARAFINDAN DİKKATE BİLE ALINMADIĞINI GÖRMEK, ÇOK ÜZÜCÜ DEĞİL Mİ? Gelelim Ali İmran 79. ayete. Bu ayet aslında bir önceki ayeti daha net açıklıyor ve diyor ki; Benim görev ve hikmet verdiğim Nebilerimin hiç birisi, benimle kendisini eş tutup, Allah'ın vermediği bir yetkiyi kullanmaya kalkıp, kendilerine de kulluk edilmesini asla istemez diyor. Burası çok önemli. Sırası gelmişken hatırlatmak isterim. Günümüzde bazı cemaat tarikat liderleri, kendisine tabi olanlara SİZLER BENİM KULLARIMSINIZ dediğini duymuşsunuzdur. Bakın Allah nasıl uyarıyor, bizler nelere inanıyoruz. Buradan da anlıyoruz ki, iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Allah'ın Resulünün kulu değil, ALLAH'IN KULUDUR. KUR'AN'DAN UZAKLAŞMAK, İŞTE BU KADAR TEHLİKELİ. Kul olmak, sorgusuz teslim olmak, yalnız ona ibadet etmek anlamına gelir. İman eden bir Müslüman, yalnız Allah'a onun kanunlarına teslim olur ve yalnız Allah'a ibadet eder. Mübüvvet kelimesi dinin nasıl yaşanacağını, Allah'tan aldığı vahiyle topluma ileten, yani Elçilik görevini yapan olduğundan, Elçilerim hükmün yalnız Allah'a ait olduğunu, hükmüne hiç kimseyi ortak etmediğini, yalnız Allah'a kulluk edilmesi gerektiğini bildiğinden, hiç bir Elçim bana da kulluk edin, benimde dinde Allah'ın yanında hükümler koyma yetkim vardır asla demez diyor. PEKİ BİZLER BU VE BENZERİ AYETLERE İMAN ETTİK DEDİĞİMİZ HALDE, İMANIMIZI YAŞARKEN BU HÜKMÜ HATIRLIYOR HAYATIMIZA GEÇİRİYOR VE ANLATILAN RİVAYETLERE İNANMIYOR MUYUZ? SANIRIM KUR'AN İLE ARAMIZA GİRDİKLERİ İÇİN BU VE BENZERİ AYETLERİ HALA TEBLİĞ ALMAYAN, MİLYONLARCA MÜSLÜMAN VAR. ÇÜNKÜ BU GERÇEKLER FARK EDİLMESİN DİYE, KUR'AN ANLADIKLARI DİLDEN MÜSLÜMANLARA OKUTULMUYOR. OKUYANLARDA FARK ETMESİN DİYE, DİLLERİYLE AYETLERİN ANLAMLARINI DEĞİŞTİRİYORLARKİ, BATIL İNANÇLARIYLA TOLUMA HÜKMEDEBİLSİNLER. Sizlere sormak istiyorum, Allah'ın Elçisi bizlere şefaat tümden Allah'a aittir, hiç bir şefaatin fayda etmediği o günden sakının diye tebliğ ettiği ayetinden sonra, sizce ümmetine benim şefaatim ümmetimin büyük günahlarına olacaktır der mi? Elbette demez, ama aklını kullanan Kur'an ile imanını yaşayan o kadar az Müslüman var ki, bunu söylemeye utanıyorum. Allah Kur’an'da şefaat tümden bana aittir dedikten sonra, yine Kur’an içinde başka bir ayetinde, şefaat yetkisini başkalarına da vermiş olabilir mi? Ya da Allah'ın Elçisi de Allah'ın yanında, bende sizlere şefaat edeceğim der mi? Bir başka ayetinde de ne diyordu Allah bu konuda. "YOKSA ALLAH'TAN BAŞKA ŞEFAATÇİLER Mİ EDİNDİLER? Ne dersiniz günümüzde bizlere öğretildiği gibi Elçiler, din ulamaları, şeyhler, dervişler şefaatçi olabilir mi? LÜTFEN KUR'AN İLE İNATLAŞMAYALIM, BUNUN SONU EBEDİ CEHENNEM OLUR! BAKIN AYETTE ALLAH, BENİM GÖREV VERDİĞİM ELÇİM ASLA BÖYLE BİR ŞEY SÖYLEMEZ DİYOR, SİZCE ÇOK AÇIK DEĞİL Mİ BU SÖZLER? Ne yazık ki bizler sorumlu olduğumuz Kur'an'a yani Allah'a inanıp güvenmemiz gerekirken, rivayetlere batıl inançlara inanıp güvenmeyi seçiyoruz. İNANIN HESAP GÜNÜ ORTALIK TOZ DUMAN OLACAK, AMA FARKINDA BİLE DEĞİLİZ. Bu ayette iman eden bir Müslüman, bunlarda Resulün dine ilave ettiği hükümleridir, hadislerinden öğreniyoruz der mi? Yine Allah Kefh 26. ayetinde, ALLAH HİÇ KİMSEYİ KENDİ HÜKMÜNDE ORTAK KILMAZ dediği halde, bizlere öğretildiği gibi, Allah'ın Elçisinin de helal ve haram koyma yetkisi vardır, Allah Elçisine bu yetkiyi vermiştir diyenlere nasıl inanırız? Ali İmran 79. ayeti anlamaya devam edelim. Demek ki Allah'ın görev verdiği hiçbir Elçi görevi, yetkisi dışında hiç bir şeyi kendisine mal ederek, insanlığa iletmez diyor. Daha da net açıklamayı yapıyor Allah ve bakın ne diyor. “İLÂHÎ KELÂMI DERİNLİĞİNE ÖĞRENİP ONU BAŞKALARINA DA ÖĞRETEREK, RABBÂNÎ ŞAHSİYETLER OLUN!” DER. Ayetin sonunda Allah, bizlerin birer öğrenci misali Allah'ın vahyi Kur'an üzerinde çalışarak, elimizden gelen çabayı göstermemizi istiyor. Bu yetmiyor, öğrendiğini hiç Kur'an okumamışlara da anlatarak, ileterek hatırlatma görevi veriyor bizlere Allah. HATIRLATIRIM BU GÖREV TÜM İMAN EDENLERE VERİLİYOR. ÇÜNKÜ İSLAM DİNİNDE RUHBAN SINIFI YOKTUR. DİNİ ANLATMA GÖREVİNİ, BİRİLERİ ÇIKIP BU BİZİM GÖREVİMİZ, LÜTFEN BU GÖREVİMİZE KARIŞMAYIN DİYEMEZ. YANİ İSLAM'DA DİN ADAMI DİYE BİR SINIF YOKTUR. Ayetin sonunda Rabbani şahsiyetler yani, BATIL VE HURAFEDEN UZAK YALNIZ ALLAH'IN YOLUNDAN GİDEN Müslümanlar olun diyor. Bir başka deyişle söylemek gerekirse, Rab'tan gelen İslam dinini batıl ve hurafeden uzak öğrenen ve ARI DURU yaşayan, YALNIZ ALLAH'IN İPİNE SARILAN Müslüman olun diyor. Batılın, rivayetlerin etkisinde kalmayan, düşünen aklını kullanan bir Müslüman, bu ayetlerle tüm gerçekleri görecektir. Benim Elçilerim kullarıma şunu iletmiştir diyor Allah. Sizlere gönderdiğim ilahi kitabı topluma yayıp, anlatıp onu kendisi bizzat derinlemesine inceleyip, üzerinde düşünerek akıl ederek iman edin ki, Allah'ın halis kulları olasınız diye öğüt veriyor. ONUN İÇİN ALLAH RSEULÜME UYUN, ÇÜNKÜ O SİZİ YALNIZ KUR'AN İLE UYARACAK DİYOR. Yüce Rabbimiz sana binlerce şükürler olsun. Ayetlerini o kadar güzel anlatıyor ve açıklıyorsun ki, ayetleri herkes anlayamaz diyenlerin, Allah'ın söylediği gibi YA GÖZLERİNDE PERDE VARDIR, YA DA KULAKLARI İLE GÖNLÜ MÜHÜRLENMİŞTİR. ALLAH KUR'AN'DA ÖZELLİKLE NEDEN DÜŞÜNMEMİZİ İSYOR OLABİLİR? ÇÜNKÜ DÜŞÜNEN BİR İNSAN, ANLATILANININ ÖZÜNE İNER, NE MAKSATLA SÖYLENDİĞİNİ ANLAR VE KALBİDE ONAYLADIĞI İÇİN, ONU ASLA HİÇ KİMSE ALDATAMAZ. Günümüz İslam toplumunda, akılla Kur'an'ı anlayamazsın demelerinin nedeni, topluma İslam dini diye yaşattıkları batılı hurafeyi ve atalarının yanlış inançlarının, fark edilmesini istemediklerindendir. Ali İmran suresi 80. ayetinde de konuya son noktayı koyuyor Rabbimiz ve bakın ne diyor. "YİNE O, MELEKLERİ VE NEBİLERİ RABLER EDİNMENİZİ EMRETMEZ; SİZ ALLAH’A KAYITSIZ ŞARTSIZ TESLİM OLDUKTAN SONRA, O SİZE İNKÂRI EMREDER Mİ HİÇ?" (Ali İmran 80) Değerli din kardeşlerim. Allah melekleri ve görev verdiğim NEBİLERİ Rabler edinmenizi istemez diyor. Yani ben görev verdiğim Nebime, benim vahyimin dışında, kendisinin benim gibi hükümler koyma yetkisini asla vermedim, vermem diyor. Çünkü bir dinde kim hüküm veriyorsa, bağışlıyor şefaat ediyorsa O İLAHTIR, RABTIR. ÇOK DAHA İLGİNCİ BU YANLIŞI YAPMANIN, İNKARCILIK OLDUĞUNU SÖYLÜYOR. Rabbimizin tavsiye ettiği gibi, yalnız Allah'ın rehberine KUR’AN'A sarılın, çünkü Allah'ın Elçisi de yalnız ona sarılmış ve yalnız Kur'an'ı tebliğ etme görevi almıştı. “RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18) “BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19) “BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.” (Kehf 56) “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40) Yalnız Kur'an'a sarılan Allah'ın nuruyla, güneşiyle aydınlanır. Beşerin batıl, sanı kitaplarına sarılan, mutlaka yolda kalır. Allah sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim diyorsa, gelin Allah'ın sözlerine güvenelim. Bugün aklını kullanmayanlar, başkasının aklıyla iman edenler, geri dönüşü olmayan yola girdiklerinde, ÇOK AMA ÇOKKKKK PİŞMAN OLACAKLARDIR. Dilerim Rabbimiz den batıl ve sanıdan uzak, KUR’AN'I rehber edinen, yalnız onun ipine sarılan, onunla gönül gözünü açmak için çaba harcayan aklı ve fikriyle imanını güçlendiren, Allah'ın azınlık halis kullarından oluruz. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK- USB-C Portundaki 'C'nin Gerçek Anlamı
Admin şurada bir başlık gönderdi: Cep Telefonu, Akıllı Telefonlar, Dijital Saatler, Gözlükler ve TabletlerUSB-C Portundaki 'C'nin Gerçek Anlamı USB-C, yüksek hızlı veri aktarımı, şarj ve hatta video çıkışı desteği sayesinde artık her yerde bulunuyor. Hepsine hükmedecek ve birlikte çalışabilirlik açısından onları birbirine bağlayacak tek bir kablo var; ancak farklı özelliklere sahip USB-C kabloları arasındaki farkı anlamak zor olabilir. Peki "C" aslında ne anlama geliyor? Birbiriyle çelişen birçok cevap mevcut. Bazıları "şarj" veya "bağlantı" anlamına geldiğini iddia ederken, diğerleri uzatılmış olsaydı harfe benzeyen konektörün yuvarlak şeklini ifade ettiğini düşünüyor. Ne yazık ki, kulağa ne kadar mantıklı gelse de, bu açıklamaların hiçbiri doğru değil. USB-C'deki "C", USB tarihindeki üçüncü ana konektör türü olan fiş ve priz tipini ifade eder. Önce USB Type-A, sonra USB Type-B ve şimdi de USB Type-C var. Bir, iki, üç kadar basit. Bu isimler, standardın teknik özelliklerini yöneten bir teknoloji şirketleri konsorsiyumu olan USB Uygulayıcıları Forumu (USB-IF) tarafından atanmıştır. Ancak, yıllar içinde farklı USB konektörlerini saymak için zaman ayırırsanız, işlerin o kadar basit olmadığını fark edeceksiniz. Adına rağmen, USB-C tam olarak piyasaya sürülen üçüncü USB girişi türü değildir. Belki de bu gerçek, birçok kişinin "C" harfinin başka bir şeyi temsil ettiğini varsaymasının nedenini açıklıyor. Tüm ayrıntılarıyla birlikte okumaya devam edin. USB konektörlerinin tarihi Yıllar içinde birçok cihaza sahip olduysanız, muhtemelen üçten çok daha fazla USB konektörü türü olduğunu biliyorsunuzdur. İnce, dikdörtgen USB Type-A konektörü, birçok dizüstü ve masaüstü bilgisayarda hala bulunur. Bir de iki köşesi kesilmiş bir kareye benzeyen altıgen konektör olan USB Type-B var. Muhtemelen bunları yazıcılarda, ses cihazlarında ve diğer bilgisayar çevre birimlerinde görmüşsünüzdür. Type-B konnektörler, USB 2.0 ve 3.0 arasında değişti ve daha büyük bir konnektörün üzerine küçük bir kare gibi görünen daha uzun bir fiş kullanıldı. Ancak bu güncellemeyi saymazsak bile, USB-C hala üçüncü USB konnektör türü değil. Bir zamanlar iPod olmayan bir müzik çalarınız, kompakt bir dijital fotoğraf makineniz veya hatta ucuz bir modern USB cihazınız varsa, sık sık kullandıkları minik USB Mini ve USB Micro bağlantı noktalarını hatırlarsınız. Bu bağlantı noktalarının varlığı, USB Type-C'yi, sonraki revizyonları saymazsak bile, USB soyundaki beşinci konnektör haline getiriyor. Belki de USB-IF, Mini ve Micro'yu, tıpkı "Yıldız Savaşları" dizilerinin ana akım film serisinin bir parçası olması gibi, yan ürünler olarak görüyordur. Bununla birlikte, USB isimlendirmesi her zaman kafa karıştırıcı olmuştur. Yıllar içinde USB 3.2 Gen 2x2 de dahil olmak üzere çeşitli versiyonları içerecek şekilde genişleyen USB 3.0 SuperSpeed bağlantı noktalarını ele alalım. Bu bağlamda, USB-C, kafa karıştırıcı isimlere sahip USB standartları yığınına eklenen bir diğer unsurdur. Kaynak: SlashGear- Almanya'da hükümet, asker sayısını artıracak yeni plan üzerinde anlaştı
Alman hükümeti, Avrupa'nın en güçlü konvansiyonel ordusunu kurma hedefiyle yeni askerlik hizmeti planını hayata geçiriyor. Yeni plana göre, 18 yaşındaki tüm erkeklerin askerlik yapmaya uygunluklarını belirlemek için bir form doldurmaları gerekecek.Habere Gitmek için Tıklayın- Almanya'da hükümet, asker sayısını artıracak yeni plan üzerinde anlaştı
Alman hükümeti, Avrupa'nın en güçlü konvansiyonel ordusunu kurma hedefiyle yeni askerlik hizmeti planını hayata geçiriyor. Yeni plana göre, 18 yaşındaki tüm erkeklerin askerlik yapmaya uygunluklarını belirlemek için bir form doldurmaları gerekecek.Habere Gitmek için Tıklayın - Çinli SUV, Range Rover'ın Viral Gösterisini Taklit Etmeye Çalıştı - Muhteşem Bir Başarısızlıkla Sonuçlandı
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.
Navigation
Tarayıcı push bildirimlerini yapılandırın
Chrome (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions → Notifications.
- Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Select Site settings.
- Find Notifications and adjust your preference.
Safari (iOS 16.4+)
- Ensure the site is installed via Add to Home Screen.
- Open Settings App → Notifications.
- Find your app name and adjust your preference.
Safari (macOS)
- Go to Safari → Preferences.
- Click the Websites tab.
- Select Notifications in the sidebar.
- Find this website and adjust your preference.
Edge (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions.
- Find Notifications and adjust your preference.
Edge (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Click Permissions for this site.
- Find Notifications and adjust your preference.
Firefox (Android)
- Go to Settings → Site permissions.
- Tap Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.
Firefox (Desktop)
- Open Firefox Settings.
- Search for Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.