Bütün Eylemler

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve iki İsrailli bakanın da aralarında bulunduğu 37 kişi hakkında yakalama emri çıkardı.Habere Gitmek için Tıklayın

Çin, Shenzhou-20 mürettebatının uzay enkazına çarpması ihtimali nedeniyle dönüşünü erteledi Çin'in insanlı uzay uçuşları ajansı, Shenzhou'daki mürettebatlı bir uzay aracının Dünya'ya dönüşünü, uzay enkazına çarpması ihtimali nedeniyle erteledi. Çin İnsanlı Uzay Mühendisliği Ofisi'nin (CMSEO) 5 Kasım tarihli açıklamasında, "Shenzhou-20 mürettebatlı uzay aracının küçük bir uzay enkazı parçasına çarptığından şüpheleniliyor ve çarpma analizi ve risk değerlendirmesi devam ediyor" ifadeleri yer aldı. "Astronotların güvenliği ve sağlığı ile görevin tam başarısını sağlamak için, başlangıçta 5 Kasım için planlanan Shenzhou-20 dönüş görevinin ertelenmesine karar verildi." CMSEO, şüpheli çarpmanın yerini, herhangi bir hasarın boyutunu veya çarpmayı gösteren verileri belirtmedi. Dünya'ya dönüş için herhangi bir olası tarih belirtilmedi. Shenzhou-20 uzay aracı, 24 Nisan'da fırlatıldı ve üç astronotu (komutan Chen Dong ve mürettebat arkadaşları Chen Zhongrui ve Wang Jie) Tiangong Uzay İstasyonu'na taşıdı. Uzay aracı, Tiangong'un Tianhe çekirdek modülünün radyal bağlantı noktasına kenetlendi. Mürettebat, yörüngedeki altı aylık görevlerini tamamladı ve uzay istasyonunun kontrolünü 4 Kasım'da yeni gelen Shenzhou-21 mürettebatına devretti. Kaynak: SpaceNews

Süpermarket Milyarderi, Mamdani'nin Zaferinin Ardından İşgücünü Azaltıp Florida'ya Taşınmakla Tehdit Etti New Yorklu süpermarket milyarderi John Catsimatidis, Haziran ayında beş ilçenin her birinde ucuz bir belediye bakkalı açmayı öneren Zohran Mamdani'nin belediye başkanlığı için yapılan demokratik ön seçimleri kazanmasıyla çılgına döndü. Catsimatidis, Bodega sahipleriyle bir basın toplantısı düzenledi; demokratik sosyalist seçimi kazanırsa 30'dan fazla mağazasını kapatacağı tehdidinde bulundu ve televizyonda öfke kustu. FOX News'te Mamdani'yi Fidel Castro'ya benzeterek, "Yeterli değil... bu saçmalık," dedi. "Bu büyük bir dolandırıcılık." Ayrıca, arkadaşını alenen destekleyen Başkan Trump'ı da aradı. Trump, Forbes'un net servetini 4,8 milyar dolar olarak tahmin ettiği arkadaşı hakkında, "[Mamdani] aslında harika bir adam ve zengin bir adam olan John Catsimatidis'in marketlerini devralmak istiyor," dedi. "Geçen gün beni aradı, marketlerinin elinden alınacağından ve John'un yönettiği gibi yönetilemeyeceğinden endişeleniyordu, inanın bana, iyi bir işletme yönetiyor." Mamdani'nin seçilmesinin ardından Catsimatidis bir kez daha tedirginlik yaratıyor. Forbes'a, "Bence birçok iş insanı New York'a olan ilgisini azaltıyor," diyor. 7,8 milyar dolarlık (geliri) Red Apple Group'un sahibi olan Catsimatidis, aynı zamanda bir Pensilvanya petrol rafinerisine, yaklaşık 400 markete ve New York'tan Florida'ya uzanan bir gayrimenkul portföyüne sahip. Mamdani belediye başkanı olursa Red Apple'ın genel merkezini New Jersey'e taşımayı düşünüyordu. Salı günkü seçimlerden sonra fikrini değiştirdi. "New Jersey doğru yolda gitmedi," diyor; eyalet Demokrat Mikie Sherrill'i büyük bir farkla vali seçtikten sonra. Şimdi, operasyonlarını taşımak için "dost eyaletler" arıyor ve en olası aday Florida. Catsimatidis, "Anahtar kelime, iş yapmak için sağduyulu bir yer," diye açıklıyor. Neredeyse tüm hayatını New York'ta geçiren ve altı aylıkken Yunanistan'dan şehre göç eden Catsimatidis, son sınıfında New York Üniversitesi'nden ayrılıp 1971'de ilk Red Apple marketini açtı. Dört yıl içinde Catsimatidis on mağazaya sahip oldu ve yılda 1 milyon dolar kazandı. 1986'da Gristedes süpermarketlerini satın alan ve yakın zamanda D'Agostino mağazalarının kontrol hissesini alan Red Apple Group, bugün New York'taki en büyük süpermarket zinciri olduğunu ve mağazalarının çoğunun Manhattan'da olduğunu söylüyor. Mamdani'nin, kira veya vergi ödemekten muaf olacak, çiftçiler ve küçük işletmelerle ortaklık kurarak toptan fiyatlarla ve para kazanma planları olmadan gıda ürünleri sunacak şehir destekli mağazalar kurma planı, artan gıda maliyetlerine bir yanıt niteliğinde. Salı gecesi yaptığı zafer konuşmasında, "İster... market fiyatlarının düşmesini bekleyen bekar bir anne olun, ister köşeye sıkışmış başka biri. Sizin mücadeleniz bizim de mücadelemiz," dedi. Catismatidis, bunun aynı zamanda kendi mücadelesi olduğunu iddia ediyor. "Hiçbir kâr marjımız yok," diyor ve mağazalarının "en az iki yıldır" zarar ettiğini açıklıyor. Şehrin durumunu suçluyor: "Hırsızlık rekor seviyede. Birçok mağaza kapatılıyor, bu da insanların alışveriş yapmasını zorlaştırıyor, bu yüzden satışlar düşüyor." Birkaç bin kişiyi istihdam eden Catsimatidis, belediye tarafından işletilen mağazaların fiyatlarını düşürmesi durumunda işletmesinin nasıl tepki vereceğine henüz karar vermemiş olsa da, çalışan sayısını azaltması gerekeceğinden "emin" olduğunu söylüyor. "Ticari kira vergisi veya satış vergisi ödemeyen vergisiz bir süpermarket hayal edebiliyor musunuz? Yani, bununla nasıl rekabet edebilirsiniz ki?" diyor. "Belediye binasıyla rekabet edemezsiniz." Casimatidis, 2013 Cumhuriyetçi ön seçimlerinde belediye başkanlığına adaylığını koymuş ancak adaylığı Joe Lhota'ya kaybetmiş, ardından da Demokrat Bill de Blasio'ya kaybetmiş. "Şu anki gidişatla vergilerimizin vergisini ödüyoruz. Yani, kontrolden çıktı," diyor. "İnsanların gıda fiyatlarının çok yüksek olduğunu haykırmasına şaşmamalı." Taşınmakla tehdit etse de Catsimatidis'in hâlâ New York'a karşı zaafı var: "Umarım şehirdeki yaşam kalitesini korur ve New York Polis Departmanı'nın bütçesini düşürmez." Kaynak: Forbes

ABD Başkanı Donald Trump, 6 Kasım Perşembe akşamı beş Orta Asya ülkesinin liderlerini Beyaz Saray'da ağırladı. Trump, akşam yemeği öncesinde yaptığı konuşmada, "Ekonomik ortaklıklarımızı güçlendiriyor, güvenlik işbirliğimizi geliştiriyor ve ortak bağlarımızı genişletiyoruz" dedi ve ekledi: "Kritik madenler gündemimizin önemli bir maddesi."Habere Gitmek için Tıklayın

Günümüzde bizlerin öyle bir İslam anlayışımız var ki, Kur’an’ı anladığı dilden dikkatle okuyan ve ayetler üzerinde düşünen bir Müslümanın, bunu kabul etmesi asla mümkün değil. İslam toplumunun genel çoğunluğu, İnancını yaşarken delili ve kanıtının KUR’AN+SÜNNET olarak bir denklem kurup, inancımızı Kur’an ve Allah’ın Resulünün rivayet hadisleri, yani sünneti ile ancak doğru yaşayabiliriz diye inanır. Peki, Allah Kur’an'da böyle bir ortaklıktan bahsediyor ve İSLAM’I YAŞARKEN, SİZ YALNIZ KUR’AN‘DAN DEĞİL, RESULÜMÜN KUR’AN DIŞINDAN VERDİĞİ HÜKÜMLERDEN, İBADET KONUSUNDA VERDİĞİ DETAYLARDAN DA İSTİFADE EDİP, BENİM İNDİRDİĞİM DİNİ YAŞAMALISINIZ MI DİYOR? YOKSA…..? Yoksa’nın doğru cevabını, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an’ı anlayarak ve tarafsız ve ÖN YARGISIZ üzerinde dikkatle düşünerek okuyup almalıyız, yoksa kaybedenlerden oluruz. Allah Kur’an’ın hiçbir ayetinde, İslam’ı Kur’an ve Resulün sünneti/hadisleri ile yaşayın demediği gibi, tam tersini söylüyor ve diyor ki Resulüne. SANA İNDİRDİĞİM KUR’AN İLE KULLARIMA HÜKMET. Kur’an’ı açıklamak bizim görevimizdir. Yemin olsun ki anlayasınız diye Kur’an’ı kolaylaştırdık. Biz Kur’an’ı nice örneklerle açıkladık ki anlayasınız ve hiç kimseye muhtaç olmayasınız. Resulüm senin görevin sadece tebliğ etmektir. Resule düşen, apaçık tebliğden başka bir şey değildir. YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN. GERÇEK HAK OLAN RABBİNDEN GELENDİR. Buna benzer onlarca ayeti görmezden gelerek, ayetlerde geçen kelimelere Kur'an'ın onaylamayacağı anlamlar verip, Allah’ın emrettiği hükümlerin tam tersini yaşıyoruz, sırf atalarımızın inancını yaşayabilmek için. Rabbimiz Kur'an'ı ben koruyorum diyor. Bu durumda bizler Allah'ın korumasının dışına çıkıp, İslam'ı doğruluğundan emin olamayacağımız, RESULE AİT OLDUĞU İDİA EDİLEN RİVAYETLER IŞIĞINDA MI YAŞAYACAĞIZ? iNANILMAZ TEHLİKELERLE DOLU BİR DÜŞÜNCE. Hatırlatırım Allah, emin olamayacağımız bilgilerin ardına düşmemizi, yasaklamıştır Kur'an'da. Allah’ın Resulüme uyun, ona uymak bana uymak gibidir emirlerine, Kur’an’ın asla bahsetmediği, hatta tam tersi anlamlar yükleyip, bakın Allah Resulüme uyun diyor, demek ki Resulün rivayet hadislerine de Allah uymamızı emrediyor, şeklinde bir anlam yükleniyor ayetlere. Hâlbuki Allah birçok ayette Resulüne verdiği görevini açıklarken, Resulüm sizlere yalnız benim vahyim Kur’an’ı tebliğ edecek, onun sınırları dışına çıkmayacak, onun görevi sadece tebliğdir, diye onlarca kez uyardığı halde, ne yazık ki batılı ayetlere monte etme çabaları ile günümüzde İslam, Allah’ın indirdiği şekliyle değil, atalarının batıl inançları yaşanmaktadır. BU TUZAĞI MÜSLÜMANLARA KURANLARIN, YAHUDİLER OLDUĞUNU UNUTMAYALIM. BU YOLLA İÇİMİZE GİRİP, İNANCIMIZI BOZMUŞLARDIR. Bu hurafe inançlara inananlara, Hakka suresinde Allah Resulünü nasıl uyardığını, Allah'ın emretmediği bir sözü/ayeti, Resulünün asla dine ilave edemeyeceğini, bakın nasıl bildiriyor bizlere. “EĞER ELÇİM BİZE ATFEN BAZI SÖZLER UYDURMAYA KALKIŞSAYDI, ELBETTE ONU BUNDAN DOLAYI KISKIVRAK YAKALARDIK; SONRA DA ONUN ŞAH DAMARINI KESER ATARDIK. HİÇBİRİNİZ BUNA ENGEL DE OLAMAZDINIZ." Bizler önce SÜNNET kelimesinin anlamını doğru anlamalıyız. Sünnet kelime anlamı, izlenecek yol yöntem demektir. Sizce Rabbimiz Kur'an'da, bizlerin izleyeceği yolu yöntemi açıklamayıp Resulüne bırakıp, bizlerin bunları rivayetlerden öğrenmemizi istemiş olabilir mi? Cevabı çok açık, bunu anlayamayanlar lütfen önce ön yargılardan kurtulup, kaplerinindeki mührü, gözlerindeki perdeyi önce Kur'an ile temizlesinler, yoksa gerçekleri görmeleri mümkün olamaz. Allah’ın bunca uyarı ikaz ayetlerinden sizler, indirdiğim İslam dinini KUR’AN ve RESULÜN SÜNNETİ HADİSLERİ İLE Mİ YAŞAYIN emrini anladınız? Yoksa yalnız sizlere vah yettiğim Kur’an’a mı sarılın emrini anladınız. Aslında yüzlerce ayette Allah, bizlerin yalnız Kur’an’a sarılmamızı emrediyor ama batılı yaşamakta ısrar edenler, Allah’ın ayetlerini işte böyle görmezden gelip, anlamlarını tahrif ederek üstünü örtüyorlar. Allah bunu yapanlara kâfir oldular diyor, hatırlatırım. Aslında Zuhruf 44. Ayet tek başına, Kur’an’a iman eden bir Müslüman’ın bizlerin yalnız Kur’an’ı dinde delil kanıt kabul edip, Yalnız Kur’an’a uymamız gerektiğini bilir. Çünkü Allah nasıl hüküm vermişti bu ayette. “ŞÜPHESİZ Kİ O ZİKİR/ KUR’AN, SENİN VE KAVMİN İÇİN GERÇEĞİ HATIRLATAN ÖĞÜTTÜR. İLERDE ONDAN SORGULANACAKSINIZ.” Haşa Allah'ın sözünden dönüp, bizleri Kur'an dışından bizlere rivayet yollarla ulaşmış, Resulün hadisleri dedikleri sözlerden, bilgilerden de hesap sorar mı? Kime güveneceğiniz size kalmış. Ama güvende olmak isteyen, YALNIZ ALLAH'A GÜVENİR. Bu ve benzeri inançlar Kur’an’a aykırı olduğu gibi, bunların doğruluğuna inanmak Kur’an'da çelişki yaratır. Hatırlayınız Allah bizlerin yalnız Kur’an’ın ipine sarılmamız emrini veriyor. Eğer bizler Allah’ın bu emirlerinin tam tersi, Kur’an’ın ipinin yanında bir başka ip koyar, buda Resulün ipidir, buna da sarılmalıyız dersek, ALLAH’A VE ONUN KİTABINA ŞİRK KOŞMUŞ OLURUZ. Onun için Allah kullarımın çoğu, Allah’a şirk koşmadan bana iman etmezler uyarısını yapıyor bizlere. İslam dininde, söylendiği gibi din adına başka bir kaynak olsaydı, Allah onu da elbette açıkça bizlere bildirirdi ve korumasına alırdı. Gelelim günümüz İslam anlayışında çok kabul gören İSLAM= KUR’AN+SÜNNET İLE YAŞANIR SÖYLEMİNE. Tekrar hatırlatmak isterim, Kur’an bu inanca asla onay vermediği gibi, tam tersini söylüyor ve sakın emin olmadığınız sözlerin/hadislerin ardına düşmeyin, Kur’an’ın sınırlarını aşmayın, hesabını sorarım diye uyarıyor. Günümüzde Resulün Sünneti dedikleri bilgilerin tamamı, Resule ait olduğu iddia edilen RİVAYET HADİSLERDİR. Elbette bunların hepsi uydurmadır demek yanlış olabilir. Bizlere düşen hangilerinin doğru olup olmadığını anlamak, araştırmak için, Kur’an’ın onayını almamız gerekir. Kur’an onay veriyorsa, ancak bizler şunu söyleyebiliriz. EVET, BU HADİSİ/SÖZÜ ALLAH’IN RESULÜ SÖYLEMİŞ OLABİLİR. Çünkü söylediğini asla kanıtlayamayız. Bakın yine de dikkatli davranıp, söylemiş olabilir diyorum. Çünkü Allah’ın Resulü söylemediği halde, bu Resulün sözüdür dersem, Allah’ın Resulüne iftira atmış olurum. Mahşer günüde bunun hesabını veremem. Bizler rivayet edilen Hadislere karşı çok dikkatli yaklaşmalıyız. Çünkü Allah’ın Resulüne karşı bizlerin coşkun sevgisini bilenler, Onun adını kullanılarak bu yolla batılı, hurafeyi İslam dinine çok rahatlıkla sokmuşlardır. Tekrar etmek istiyorum. HADİS, ALLAH’IN RESULÜNÜN SÖYLEDİĞİ İDDİA EDİLEN SÖZLERİDİR. Ona ait olduğu konusunda kesinlik asla yoktur, nakledilen hadisin başında zaten bir rivayete göre diye başladığından, bunun zan içerdiğini lütfen unutmayalım. Bu hadisleri eğer Allah’ın Resulü sağlığında yazdırmış olsaydı, hadisler bir rivayete göre başlamaz, direk Resul ümmetine hitap ederdi. Rivayet zan, sanı, söylenti anlamında olup doğruluğu kanıtlanmamış söz, bilgi demektir. İslam dini böyle bilgilerle yaşanmaz, Allah bunu yasaklamıştır. ALLAH KUR’AN’I BEN KORUYORUM DEDİĞİ İÇİN, BİZLERİN ONUN İPİNE SARILMAMIZI VE ONDAN HESABA ÇEKECEĞİNE HÜKMETMİŞTİR. Ama rivayet edilen Hadisler, Kur’an gibi Allah’ın korumasında olmadığından, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların, din düşmanlarının, hatta iyi niyetli insanların bile kendi nefislerinde iyi yapıyorum diye uydurmalarının, aslında ne kadar dine zarar vereceklerini fark etmeye bilirler. Onun için Allah, sakın emin olmadığınız sözlerin ardına düşmeyin, güvenilecek veliniz yalnız benim, güveneceğiniz kitapta yalnız Kur’an’dır, yalnız onun ipine sarılın emrini vermiştir. Hadisleri nakledenlerde bir insandır ve hata yapma ihtimalleri her zaman vardı. Hadisleri nakledenlerin nakillerinde yaptığı hataları, hiç kimse düzeltmiyordu. Ama Allah, Resulüne vah yettiği ayetler kontrol altında ve gerektiğinde Resulü ikaz ediliyordu. MÜSLÜMANLAR DAHA RESULÜN SAĞLIĞINDA, ONUN BİR SÖZÜNÜ/HADİSİNİ BİRBİRLERİNE NAKLEDERKEN, ACABA ÖYLE MİYDİ, ŞÖYLE MİYDİ, ŞU ANLAMDA MI SÖYLEDİ DİYE İHTİLAFA DÜŞÜYORLARMIŞ. Günümüzde de buna benzer örneklerle, hayatımızda karşılaşmışızdır. Mezhepleri şöyle bir araştırınız, her mezhebin doğru kabul ettiği ya da tam tersi batıl, hurafe diye kabul etmediği Resulün hadisleri vardır. Hadis konusunu araştırdığınız da, toplumları istedikleri gibi yönetebilmek adına birçok hadis uydurulduğunu görürsünüz. Bunların Allah’ın Resulüne iftira olduğunu lütfen unutmayalım. Resule ait olduğu iddia edilen hadisleri nakledenlerin, anlamını değiştirmeden nakletme ihtimalleri, neredeyse mümkün değildir. Böyle bir yöntemle, yolla Allah ve Resulü bizlerin İslam’ı yaşamasını ister mi? Elbette asla istemez. KİTAP EHLİ BU YOLLA ALLAH’IN DİNİNDEN UZAKLAŞTI. NE YAZIK Kİ BİZLER DERS ALMADIĞIMIZ İÇİN, AYNI YANLIŞI BİZLERDE YAPARAK, ALLAH’IN DİNİNDEN UZAKLAŞTIK. Lütfen hadis konusunu düşünürken, şunu aklımızdan çıkarmayalım. Allah’ın Resulü dinde Allah’ın hüküm ortağı değildir. Çünkü Allah, HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DİYOR KUR’AN’DA. Onun için bizler hadis nakledenlere karşı tavrımız, nakledilen hadisin Kur’an’ın onay verip vermediğine bakmalıyız. Kur’an onay veriyorsa, bu hadisi Allah’ın Resulü söylemiş olabilir diyebiliriz. Eğer bizlere her bilgi Kur’an'da yok, bu durumda Kur’an’dan nasıl onay alalım diyorlarsa, onları kendi inançları ile baş başa bırakıp, Allah’ın Resulünü siz Allah’ın hüküm/din ortağı mı yaptınız diyerek, Kafirun 6. Ayette örneği verildiği gibi, “SİZİN DİNİNİZ SİZE, BENİM DİNİM BANADIR” diyerek, Allah’ın önerdiği yöntemle onlara cevap vermeliyiz. Lütfen unutmayalım, Allah sizleri Kur’an’dan, zikrimden sorumlu tutuyorum, hesaba çekeceğim onun için emin olmadığınız sözlerin değil, Kur’an’ın ipine sarılın emrini verdiyse bizlere, ALLAH SÖZÜNDE DURANDIR, NE EMRETTİYSE ONU HAYATIMIZA GEÇİRELİM. BİZLERİN YAPTIĞI EN BÜYÜK YANLIŞ, KUR'AN'I HERKESİN ANLAYAMAYACAĞINA, KUR’AN’IN BİZLERE YETERLİ OLMADIĞINA, ONUN ÖZET BİLGİLER VERDİĞİNE VE DETAYLI AÇIKLANMADIĞINA İNANDIK. Buna inandığınızda, Kur’an devre dışı kalıyor ve ataların, mezheplerin batıl FIKIH inancı, Kur’an’ın önüne geçiyor. Sizce Allah, kulunun anlamadığı detaysız bir kitap gönderip, daha sonra ondan hesaba çeker mi? Karar sizin. Bu yanlışa inanan Müslümanlar, demek ki yalnız Kur’an ile İslam yaşanmıyormuş, bakın şunlar ya da bunlar Kur’an'da var mı? Yok. Demek ki yalnız Kur’an ile ne namaz kılınıyormuş ve ne de oruç tutuluyormuş deme gafletine düşüyoruz. ASIL YAPMAMIZ GEREKEN, KUR'AN'IN BAHSETMEDİĞİ BİR BİLGİYİ, DETAYI DİNİN EMRİ KABUL ETMEMEMİZ GEREKİRKEN, KUR'AN DIŞI BİLGİYİ KANIKSADIĞIMIZDAN, YAŞADIĞIMIZ BATILI KUR'AN'DA GÖREMEDİĞİMİZDE, KUR'AN'I ADETA YETERSİZ GÖRÜYORUZ. Akıl ve mantık dışı ama akleden olmayınca, bunu anlatmak çok zor. Tüm bunlara inandığımızda ise şöyle bir mantıksız inanç ortaya çıkıyor. Allah Kur’an’ı açıklamak bizim görevimiz, Kur’an’ı nice örneklerle açıkladık, kolaylaştırdık dediği halde, Allah gereken açıklamayı Kur'an'da yapmamış. Allah yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, sizleri Kur’an’dan sorumlu tutacağım diye hüküm vermiş ama yalnız Kur’an’ın ipine sarılsak, namazın kaç rekât olduğunu bile öğrenemezdik, deme yanılgısına, gafletine düşmüşüz. Daha da kötüsü, Allah açıklamadığı halde bizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğine hükmetmiş anlamını vererek, Allah’ın yolundan saptığımızın bile farkında olamıyoruz. Bu yanlış inancın sonunda, elbette şu hatayı da yapmaya devam ediyoruz. “İYİKİ ALLAH’IN RESULÜNÜN RİVAYET HADİSLERİ VAR. ONLAR OLMASAYDI KUR’AN KAPALI KALIR ANLAŞILAMAZDI. BİZLERDE İMANIMIZI DOĞRU YAŞAYAMAZDIK, İMTİHANIMIZI VEREMEZDİK”, DEDİĞİMİZİN FARKINDA MISINIZ? Farkında olanlara ne mutlu. Ama genel çoğunluğumuzun farkında olmadıklarını, üzülerek görüyorum. Dilerim farkında olmayan kardeşlerim, Yüce Rabbimize isnat ettiğimiz bu adaletsizliklerin farkında olur. UNUTMAYALIM ALLAH KUR’AN’DA NE EMRETİYSE, BİZLERDEN ONU İSTER. EMRETMEDİĞİ, AÇIKLAMADIĞI, DETAY VERMEDİĞİ BİR HÜKMÜ SİZCE İSTERMİ? Hatırlatırım Allah, Yemin olsun ki Kur'an'ı kolaylaştırdık diyor. Peki atalarının inancını yaşıyanlar, Allah'ın bu sözüne ne diyorlar. KOLAYDA NE KADAR KOLAY KUR'AN'I HERKES ANLAYAMAZ İLİM SAHİBİ OLANLAR ANLAR. RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ OLMASAYDI, KUR'AN ANLAŞILMAZ KAPALI KALIRDI DEMİYOR MUYUZ? İşte bizler İslam'ı böyle yaşamaya devam ediyoruz. Karar sizlerin, ama lütfen bu adaletsizliği Allah’a nispet etmeyelim, inanın dualarımız karşılık bulmayacağı gibi, mahşer günü bunun hesabını da veremeyiz. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

Fenerbahçe Opet 104-84 Botaş Fenerbahçe Opet Kadın Basketbol Takımımız, Halkbank Kadınlar Basketbol Süper Ligi 6. hafta maçında Botaş’ı konuk etti. Karşılaşmayı 104-84 kazanan Potanın Kraliçeleri, ligdeki 5. galibiyetine imza attı. Fenerbahçe Metro Enerji Salonu’nda oynanan mücadeleyi Yönetim Kurulu Üyemiz Ufuk Şansal da izledi. Takımımız maça; Alperi Onar, Sevgi Uzun, Kayla McBride, Megan Gustafson, Monique Billings beşiyle başladı. Dengeli geçen ilk periyot 23-26 konuk ekip üstünlüğüyle tamamlandı. Fenerbahçemiz ikinci periyoda 5-0’lık seriyle başlayınca konuk ekipten erken mola geldi: 28-26. Mola dönüşü hızlı hücumlarla bulduğu sayılarla farkı çift hanelere yükselten Takımımız soyunma odasına 59-47 önde gitti. İkinci yarıya hem hücumda hem de savunmada agresif başlayan Fenerbahçe Opet, ilk 4 dakikalık bölümde 10-0’lık seri yakaladı ve skoru 69-47’ye getirdi. Üçüncü periyodu 80-63 önde tamamlayan Potanın Kraliçeleri, dördüncü periyotta da kontrollü oyununu sürdürdü ve karşılaşmayı 104-84 kazandı. Çeyrek skorları: 1.Çeyrek: 23-26 2.Çeyrek: 36-21 3.Çeyrek: 21-16 4.Çeyrek: 24-21 Skor dağılımımız: Gustafson 26, Billings 22, Allen 9, McBride 17, Sevgi 11, Tilbe 6, Alperi 5, Olcay 4, Allemand 4.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yürütülen bahis soruşturması kapsamında, 17'si hakem, 2'si kulüp başkanı olmak üzere 21 kişi için gözaltı kararı verildiğini duyurdu.Habere Gitmek için Tıklayın

Şengün savunmaları dağıtmaya devam ediyor

Yaygın Takviyelerin Kalp Yetmezliğiyle Bağlantısı Hakkında Sonuçlar Popüler bir uyku ilacı üzerine yapılan yeni bir araştırma, bazı bilim insanlarını uzun süreli kullanım konusunda endişelendiriyor. Henüz hakem denetiminden geçmemiş, uykusuzluk çeken yetişkinler üzerinde yapılan bir analiz, bir yıldan uzun süredir melatonin reçete edilen kişilerin kalp sorunları yaşama riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Birden fazla ülkede 130.000'den fazla yetişkin arasında, uzun süreli melatonin reçete edilenlerin beş yıl içinde kalp yetmezliği geçirme riski %89 daha yüksekti ve melatonin reçete edilmeyenlere kıyasla herhangi bir nedenden ölme olasılıkları iki kat daha fazlaydı. Bulgular ön bulgulardır ve mevcut sağlık önerilerini değiştirmez. Bunlar, ABD'de yetişkinler tarafından en çok kullanılan dördüncü doğal ürün olan melatoninin tehlikeli sonuçlara yol açtığı anlamına gelmez. Bulgular, melatoninin uzun süreli kullanımının güvenli olduğundan emin olmak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini göstermektedir. Melatonin, hamile veya emzirmeyen kişiler arasında kısa süreli kullanım için genellikle güvenli ve iyi tolere edilir. Bu, yaklaşık 1 ila 2 ay anlamına gelir. Bu süreden sonraki etkileri üzerine sınırlı araştırma bulunmaktadır ve bazı araştırmacılar, özellikle takviyenin popülaritesi arttıkça bu durumun düzeltilmesi gerektiğine inanmaktadır. Yeni araştırma, Amerikan Kalp Derneği'nin Bilimsel Oturumları'nda sunuldu. New York'taki SUNY Downstate/Kings County Birinci Basamak Bakım Merkezi'nde tıp araştırmacısı olan Ekenedilichukwu Nnadi, "Melatonin takviyeleri, yaygın olarak varsayıldığı kadar zararsız olmayabilir," diyor. "Çalışmamız doğrulanırsa, bu durum doktorların hastalara uyku ilaçları konusunda nasıl tavsiyede bulunacağını etkileyebilir." Melatonin takviyesi, vücudun iç saatinin çalışmasını sağlamak için beyin tarafından doğal olarak üretilen bir hormonu taklit eder. Bu takviyeyi günün sonunda almak, bazı kişilerin uykuya dalmasına ve uykuda kalmasına yardımcı olabilir. ABD ve diğer birçok ülkede melatonin takviyeleri reçetesiz olarak mevcuttur, bu da hastaların dozaj veya kullanım süresi konusunda tıbbi rehberlik veya gözetim olmadan bunları alabilecekleri anlamına gelir. Bazı çalışmalar uzun süreli melatonin kullanımının güvenli olduğunu gösterse de kapsamlı araştırmalar eksiktir. Nnadi ve meslektaşlarının yakın zamanda gerçekleştirdiği analiz, diğer ülkelerin yanı sıra, melatoninin yalnızca reçeteyle alınabildiği ABD ve Birleşik Krallık'taki yetişkinlerin elektronik sağlık kayıtlarını analiz etti. İkincil bir analiz, bir yıldan uzun süredir melatonin kullananların kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye yatma olasılığının, kullanmayanlara kıyasla neredeyse 3,5 kat daha fazla olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, herhangi bir nedenden ölme riski gruplar arasında %4,3'ten %7,8'e yükseldi. Araştırma endişe verici, ancak bulgulara ihtiyatla yaklaşılmalıdır. Çalışmanın metodolojisinin önemli bir sınırlaması var. Katılımcılara melatonin kullanımları hakkında anket yapılmadı. Reçete kayıtları, kimin ne kullandığını ölçmek için kullanıldı. Bu, kontrol grubunun (melatonin almayanlar) örneğin ABD'de reçetesiz melatonin kullanan kişileri içerebileceği anlamına gelir. Çalışmaya katılmayan İspanyol Uyku Tıbbı Dernekleri Federasyonu Başkanı Carlos Egea, araştırmaya verdiği bir uzman yorumunda bu sınırlamaya dikkat çekiyor. Ancak yine de çalışmanın bağlantılarını ciddiye alıyor. Egea, "Bu bulgular, melatoninin iyi huylu kronik bir tedavi olduğu algısını sorguluyor ve yalnızca güvenlik profilini netleştirmek için bir kontrol grubuyla prospektif bir denemeye ihtiyaç olduğunu vurguluyor," diyor. Kısa vadede bile, melatonin birçok kullanıcının farkında olmadığı dezavantajlara sahip olabilir. Örneğin, Avustralya'daki çocuklar arasında son zamanlarda görülen ölümcül olmayan aşırı doz vakaları, takviyenin belirli yaş grupları için güvenlik profili konusunda soru işaretlerine yol açtı. Melatonin ürünleri doğal bir hormona dayalı olabilir, ancak bu risklerin olmadığı anlamına gelmez. Kaynak: Science Alert

Google, Avustralya Hint Okyanusu'ndaki küçük bir adada güçlü bir yapay zeka veri merkezi kuruyor SİDNEY - Google, Reuters tarafından incelenen belgelere ve yetkililerle yapılan görüşmelere göre, bu yılın başlarında Savunma Bakanlığı ile bir bulut anlaşması imzaladıktan sonra, Avustralya'nın Hint Okyanusu'ndaki ücra karakolu Christmas Adası'nda büyük bir yapay zeka veri merkezi kurmayı planlıyor. Endonezya'nın 350 km (220 mil) güneyinde bulunan bu küçük adadaki veri merkezinin planları daha önce açıklanmamıştı ve tahmini boyutu, maliyeti ve potansiyel kullanımları da dahil olmak üzere birçok ayrıntı gizli tutuluyor. Ancak askeri uzmanlar, böyle bir tesisin, savunma yetkilileri tarafından Hint Okyanusu'ndaki Çin denizaltıları ve diğer deniz faaliyetlerinin izlenmesinde kritik bir cephe hattı olarak giderek daha fazla görülen ada için değerli bir varlık olacağını söylüyor. Christmas Adası Shire yetkilileri, Reuters'a ve belediye meclisi toplantı kayıtlarına göre, Google'ın veri merkezini inşa etmek için adanın havaalanına yakın bir arazi kiralamak üzere ileri düzeyde görüşmeler yürüttüğünü ve enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yerel bir madencilik şirketiyle bir anlaşma da yaptığını söyledi. Alphabet Inc.'e ait Google, bu haber için yorum yapmayı reddetti. Avustralya Savunma Bakanlığı'nın herhangi bir yorumu olmadı. SAVUNMA İÇİN ÖN CEPHE Avustralya, ABD ve Japon ordularının yer aldığı yakın tarihli bir masaüstü savaş oyunu, Christmas Adası'nın Avustralya için herhangi bir bölgesel çatışmada ileri savunma hattı olarak rolünü, özellikle de insansız silah sistemlerini fırlatmadaki avantajlarını vurguladı. Savaş oyunlarını yöneten eski ABD Donanması stratejisti Bryan Clark, Christmas Adası'nda ileri bir "komuta ve kontrol" düğümüne sahip olmanın Çin veya başka bir düşmanla yaşanacak bir krizde kritik öneme sahip olacağını söyledi. Şu anda Hudson Enstitüsü üyesi olan Clark, Reuters'a verdiği demeçte, "Veri merkezi kısmen, özellikle gözetleme görevleri, hedefleme görevleri ve hatta çatışmalar için insansız sistemlere güveniyorsanız, gelecekte yapmanız gereken yapay zeka destekli komuta ve kontrol türlerini gerçekleştirmenize olanak sağlayacak." dedi. Denizaltı kablolarının, bir uydudan daha fazla iletişim bant genişliği ve daha fazla güvenilirlik sağladığını, çünkü Çin'in bir kriz durumunda uydu iletişimlerini veya Starlink'i engellemesinin beklendiğini söyledi. "Noel'de bir veri merkeziniz varsa, bunun çoğunu bulut altyapısı aracılığıyla yapabilirsiniz," diye ekledi. Avustralya savunma bakanlığı, Temmuz ayında Google ile üç yıllık bir bulut anlaşması imzaladı. İngiliz ordusu da yakın zamanda benzer bir Google bulut anlaşmasını duyurdu ve anlaşmanın Amerika Birleşik Devletleri ile istihbarat paylaşımını artıracağını belirtti. Google, geçen ay, Noel Adası'nı yılın altı ayı boyunca ABD Deniz Piyadeleri'nin konuşlandığı Kuzey Avustralya şehri Darwin'e bağlayan ilk deniz altı kablosunu inşa etmek için Avustralya'dan çevre onayları aldı. Belgeler, Google'ın Darwin'e olan kablo bağlantısının ABD'li SubCom şirketi tarafından kurulacağını gösteriyor. Reuters, ABD ordusunun özel deniz altı kablo yüklenicisi olan SubCom'un daha önce Hint Okyanusu'ndaki ABD/İngiltere askeri üssü Diego Garcia'yı Avustralya'dan Umman'a uzanan bir kabloyla bağladığını bildirdi. ORDUYA TOPLUMSAL DESTEK OLUŞTURULUYOR Christmas Adası Bölge Başkanı Steve Pereira, yönetiminin nihai inşaat onayını vermeden önce önerilen veri merkezinin toplum üzerindeki etkisini incelediğini söyledi. Sığınmacı gözaltı merkezi ve milyonlarca kırmızı yengecin her yıl göç etmesiyle bilinen 135 kilometrekarelik (52 mil kare) ada, yakın zamana kadar zayıf telekomünikasyon sorunlarıyla boğuşuyordu ve 1.600 sakini iş imkânından yoksundu. "Bu veri merkezine destek var ve bu veri merkezinin sağlanması, topluma altyapı, istihdam ve adaya ekonomik değer katıyor." dedi. Christmas Adası'ndan iki kaynak ve bir savunma kaynağı, veri merkezinin Afrika, Asya ve Avustralya arasında Hint Okyanusu'nda bulunması ve potansiyel savunma kullanımları nedeniyle Google için ticari fayda sağladığını söyledi. Christmas Adası'nda yakın zamanda yaşanan bir diğer savaş oyunu da, Darwin'den gelen gelişmiş bir ABD HIMARS kamyona monteli roket sisteminin hızla konuşlandırılmasıydı ve bu durum ada sakinlerinden karışık tepkiler aldı. Pereira, bazı savaş karşıtı protestocuların turizm üzerindeki etkiden endişe duyduğunu, iş insanlarının ise artan savunma faaliyetlerinin ekonomiyi canlandıracağını umduğunu söyledi. "Savunma için stratejik bir varlığız." dedi. "Adada korumamız gereken birçok endüstri var ve ister savunma ister Google olsun, tüm bunlar yeni projeler için yakından değerlendirilecek," diye ekledi. Adada öğrenci olarak yaşayan emekli Donanma Tuğamiral Peter Leavy, Reuters'a geçen yıldan beri savunma faaliyetleri için toplumsal destek oluşturmak amacıyla birkaç Avustralyalı savunma grubunu Christmas Adası'na götürdüğünü söyledi. "Christmas Adası, en azından Sunda Boğazı, Lombok Boğazı ve Malakka Boğazı'nda olup bitenleri izlemek için oldukça iyi bir konumda. Gerçekten iyi bir konum." Kaynak: Reuters

Amazon (ve Yapay Zeka) 14 Bin Çalışanını İşsiz Bıraktı Bu duyuru, şirketin birkaç hafta önce açıklanan stratejik planının ardından geldi. Bu plan, operasyonel verimliliğini artırmak için yapay zekanın yoğun bir şekilde benimsenmesine odaklanan büyük bir yeniden yapılanmayla birlikte, şirketin çalışma biçiminde büyük bir dönüşümü ortaya koyuyor. Bu duyuru, şirketin birkaç hafta önce açıklanan stratejik planının ardından geldi. Bu plan, operasyonel verimliliğini artırmak için yapay zekanın yoğun bir şekilde benimsenmesine odaklanan büyük bir yeniden yapılanmayla birlikte, şirketin çalışma biçiminde büyük bir dönüşümü ortaya koyuyor. 14 bin Çalışan İşten Çıkarıldı Amazon bu yıl parametrelerinde bir kesinti duyurdu: iş gücünün %4'ü işten çıkarılıyor. Reuters'a göre, işten çıkarılacak toplam çalışan sayısı 30.000'e ulaşabilir. "Dünyanın en büyük startup'ı" Şirketin İnsan Kaynakları Kıdemli Başkan Yardımcısı Beth Galetti, bu kararı şirketin çalışma biçimindeki bir evrimle gerekçelendiriyor. Galetti'ye göre Amazon, yapısı içindeki hiyerarşik seviyeleri azaltıp bireysel sorumluluğu artırarak yatay bir organizasyona yönelmeyi hedefliyor. Amazon CEO'su Andy Jassy'nin mesajı çok açık: Amacı, Amazon'u dünyanın en büyük startup'ı haline getirmek. Amacı, şirketin özellikle yapay zeka alanındaki teknolojik gelişmelere hızla uyum sağlamasını sağlamak. Kademeli işten çıkarmalar Bu ara 28 Ekim Salı günü başladı: çoğu yöneticinin şirket içinde yeni bir pozisyon bulmak için 90 günü olacak. Yeniden görevlendirilemeyenler kıdem tazminatı ve ek yan haklar alacak. Amazon, özellikle yapay zeka ile ilgili stratejik alanlarda işe alım yapmaya devam edeceğini ve işten çıkarılan çalışanlara bu yeni pozisyonlar için öncelik vereceğini garanti ediyor. Ana sebep: yapay zeka Andy Jassy'ye göre, üretken yapay zeka önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor: Amazon'un daha verimli hale gelmesini sağlayacak, ancak aynı zamanda belirli alanlarda ihtiyaç duyulan iş gücünü de azaltacak. Bazı geleneksel işler ortadan kalkarken veya küçülürken, diğerleri yapay zeka teknolojileri etrafında ortaya çıkacak. Jassy, bu teknolojik devrimin dünya çapındaki şirketlerin çalışma şeklini kökten değiştireceğine inanıyor. Küresel bir trend Bu işten çıkarmalar, 2023 yılına kadar 27.000 işten çıkarma dalgasını takip ediyor. Diğer teknoloji devleri gibi Amazon da küresel ekonomik yavaşlama ortamında giderlerini azaltmaya çalışıyor. GlobalData analisti Neil Saunders'a göre şirket büyük bir stratejik değişimden geçiyor: İnsan sermayesine dayalı modelini kademeli olarak terk ederek, teknolojik altyapı ve otomasyona odaklı bir yaklaşım benimsiyor. Kaynak: BuzzNews FRXL

Devon Hall'ın Poster Smacını birde bu açıdan görün

Walmart, tartışmalı teknolojiye büyük yatırım yapıyor Walmart, uygulaması, mağazaları, tedarik zinciri ve müşteri hizmetleri operasyonlarında yapay zeka araçlarını kapsamlı bir şekilde kullanarak 2025 yılbaşı alışveriş sezonu için ortamı ısıtıyor. Bu, son derece rekabetçi bir perakende ortamında rakiplerini geride bırakmasına yardımcı olabilecek nispeten yeni bir teknolojiye yatırım yapıyor. Walmart'ın yılbaşı hazırlık planı, birçok yeni özellik içeriyor. Walmart uygulamasını kullanan mağaza içi alışveriş yapanlar artık mevcut mağazalarında mevcut fırsatların bir listesini görebilecek ve bir ürünü çevrimiçi arayarak tam reyon konumuna yol tarifi alabilecek. Bu, artık alışveriş yapanları aradıkları şeye yönlendirecek bir mağaza çalışanı aramanıza gerek kalmayacağı anlamına geliyor. Uygulamanın istek listesi işlevi de bir geliştirmeden geçiyor: Müşteriler listelerini ürün reyonuna göre sıralayabiliyor. Şirketin yapay zeka özellikleri de geliştiriliyor. Yapay Zeka, Walmart'ta alışveriş yapma biçimlerini tamamen değiştirebilir. Yapay zeka cephesinde, Walmart'ın "Sparky" sanal asistanı güçlendirildi ve artık eksiksiz satın alma listeleri önerebiliyor. Sparky'ye bir parti planladığınızı söylediğinizde, yiyecek, süsleme ve partiyle ilgili diğer ürünler için önerilerde bulunacak. Şirket ayrıca, 1.000'den fazla premium güzellik ürününün yapay zeka tarafından oluşturulan sesli özetlerini de kullanıma sunuyor ve ürün açıklamalarını ve inceleme içeriklerini bir araya getiriyor. Mağaza içi deneyim de geliştirildi: "Arka Planda Alışveriş Yap" adlı bir özellik, alışveriş yapanların ürün görsellerinde görünen ürünlere (örneğin, sanal bir odadaki sanat eserleri veya mobilyalar) tıklamalarına ve bunları doğrudan sepetlerine eklemelerine olanak tanıyor. Ayrıca, "Dinamik Sergi Salonu", alışveriş yapanların mobilyaları değiştirmelerine ve sanal bir odadaki varyasyonları görüntülemelerine olanak tanıyor. Yapay Zekanın Tedarik Zincirleri ve Müşteri Hizmetleri Üzerindeki Etkisi Yapay Zeka hamlesi mağaza vitriniyle sınırlı kalmıyor. Walmart, mağaza çalışanlarının teslimatları daha verimli bir şekilde yönetmelerine yardımcı olmak için yeni yapay zeka modelleri sunuyor ve Retail Dive'da bildirildiği üzere, teslimat aralıklarını dakikaya kadar daraltabilen gerçek zamanlı teslimat tahmin teknolojisinin pilot uygulamasını yürütüyor ve 2025 yılı sonuna kadar tam olarak kullanıma sunulması bekleniyor. Müşteri hizmetlerini geliştirmek için Walmart, müşteri niyetini dikkate alan, duyguyu analiz edebilen ve siparişleri bulmak, iadeleri işlemek ve sohbet veya ses yoluyla teslimat güncellemeleri sağlamak için harekete geçebilen üretken bir yapay zeka asistanı piyasaya sürüyor. Walmart neden yapay zeka aracını şimdi piyasaya sürüyor? Walmart'ın zamanlaması stratejik. Şirkete göre, Retail Dive'a göre uygulamayı kullanan mağaza içi müşteriler, kullanmayanlara göre ortalama %25 daha fazla harcama yapıyor. Yılbaşı sezonu perakende gelirleri için kritik öneme sahip ve daha büyük sepet boyutu, daha sorunsuz teslim alma/teslimat veya daha iyi müşteri sadakati sağlayan yükseltmelerin karşılığını alması muhtemel. Sektör verileri, birçok perakendecinin hala geride kaldığını gösteriyor. Gartner'a göre çok markalı perakendecilerin yalnızca %7'si ürün sayfalarında yapay zeka destekli inceleme özetleri sunuyor ve yalnızca %5'inde yapay zeka destekli alışveriş asistanı sohbet robotları bulunuyor. Accenture'a göre, tüketicilerin yaklaşık üçte ikisi tatil alışverişlerinde üretken yapay zeka araçlarını kullanmayı planladıklarını söylüyor. Yapay zeka beklentileri karşılayamazsa Walmart müşteri kaybetme riskiyle karşı karşıya. Walmart'ın bu hamlesi, hem geleneksel mağaza zincirleri hem de saf e-ticaret oyuncuları gibi rakiplerine teknoloji oyunlarını geliştirmeleri veya geride kalma riskine girmeleri yönünde baskı yapıyor. Uzun zamandır fiyat ve ölçeklendirme konusunda rekabet eden Walmart için, yapay zekayı kademeli olarak katmanlandırma adımı, uygulamayı iyileştirirken değer önerisini güçlendirmeye yardımcı olabilir. Teknoloji tüketici beklentilerini karşılamazsa, alışveriş yapanlar başka yerlere yönelebilir. Gartner Analisti Brad Jashinsky, TheStreet'e özel olarak verdiği demeçte, "Gen AI hatalarına dair medya kuruluşları ve sosyal medya aracılığıyla birçok olumsuz deneyim bildirildi. Bu durum, özellikle araçları düzenli olarak kendileri kullanmamış birçok tüketicinin Gen AI hakkındaki olumsuz görüşüne katkıda bulundu." dedi. "Örneğin, geçen yıl Google'ın erken dönem yapay zeka genel bakış sonuçları hakkında, kullanıcıların pizza tariflerinde tutkal kullandığını öne süren çok sayıda haber başlığı vardı. Bu güven eksikliği, özellikle alışveriş gibi finansal işlemleri GenAI araçlarıyla gerçekleştirme konusunda tüketiciler için endişe verici," dedi Jashinsky. Walmart'ın yeni yapay zeka deneyinde nelere dikkat edilmeli? Walmart'ın yeni özelliklerinin müşteriler tarafından ne kadar hızlı benimseneceği, uygulama kullanımı ve mağaza içi dijital navigasyon önemli ölçütler olacak. Yapay zeka destekli teslimat tahmini pilot uygulamasının doğruluk sağlayıp sağlamayacağı ve pilot aşamanın ötesine geçip geçemeyeceği. Rakiplerin nasıl tepki vereceği. Rakipler benzer araçlar sunarsa veya Walmart'ın yatırımı ona anlamlı bir farklılaşma sağlarsa, perakende tatil sezonunun dinamikleri değişebilir. Walmart'ın kâr marjı üzerindeki herhangi bir etki. Yapay zeka yatırımları genellikle peşin maliyetler gerektirir. Walmart'ın teknoloji yatırımını daha güçlü bir kârlılığa dönüştürüp dönüştürmeyeceği yatırımcılar için önemli bir soru olacak. Yapay Zeka Perakende Sektörünü Nasıl Değiştiriyor? Perakende sektöründe yapay zeka henüz ilk aşamalarında olsa da, alışveriş deneyiminin giderek daha büyük bir parçası haline geleceğine dair işaretler var: Perakendecilerin yaklaşık %89'u günlük operasyonlarında yapay zeka kullanıyor veya denemeler ve pilot uygulamalar aracılığıyla yapay zeka destekli projeleri aktif olarak araştırıyor. Kaynak: DemandSage Süreç optimizasyonu için yapay zeka kullanan perakendeciler, yıllık ortalama 1,2 milyon ABD doları maliyet tasarrufu bildiriyor ve yapay zeka destekli fiyat yönetimi, satışları %12 artırırken, satılmayan envanteri %20 oranında azaltabiliyor. Kaynak: Electro IQ 2024 ABD tatil sezonunda, kısmen yapay zeka destekli alışverişin de etkisiyle, çevrimiçi satışlar 282 milyar ABD dolarına (bir önceki yıla göre yaklaşık %4) yükseldi. Alıcılar, yapay zeka tabanlı sohbet robotu hizmetlerini bir önceki yıla göre %42 daha fazla kullandı. Kaynak: Reuters Perakende Yapay Zekası, genç tüketiciler ve parası olanlar için daha kabul edilebilir Gartner Analisti Brad Jashinsky'nin 2025 Gartner Tüketici Omnibus Anketi'nden edindiği bilgilere göre, ABD'li tüketicilerin %44'ü, yapay zeka araçlarının bazı alışveriş görevlerinde yardımcı olmasına izin vermeye istekli olduğunu belirtti: Y kuşağı en anlayışlı grup ve %56'sı yapay zekanın (YZ) alışveriş görevlerini üstlenmesine veya bu görevlere yardımcı olmasına izin vermeye istekli olduğunu ifade etti. Z kuşağı %48'lik bir anlayış sergilerken, X kuşağı %47 ile bu kuşağa oldukça yakın bir anlayış sergiliyor. Bunun aksine, Baby Boomer kuşağı önemli ölçüde daha düşük bir açıklık oranına sahip ve genel olarak yalnızca %25'lik bir katılım söz konusu. Yüksek gelirli ve varlıklı demografik gruptaki katılımcıların %55'i yapay zeka destekli alışverişi benimsemeye istekli olduğunu ifade ediyor. Bunun aksine, üst-orta gelir grubunun %46'sı bu ifadeye katılıyor. Alt-orta gelir dilimindeki tüketiciler daha fazla tereddüt gösteriyor ve %33'ü genel olarak aynı fikirde. Kaynak: TheSreet

Türkiye'de sığınak yönetmeliğinde yapılan değişiklikle yeni yapılacak bazı konutlar, yurt, otel ve bakımevi gibi birçok binaya sığınak yapma zorunluluğu getirildi. Habere Gitmek için Tıklayın

Fox News, Melania Trump'a "Yılın Vatanseveri" Ödülünü Verdi ve İnternet En İyi Yaptığı Şeyi Yaptı Ödül sezonu mu geldi? Melania Trump, haberi almış gibi görünüyor. Fox News tarafından "Yılın Vatanseveri" ödülüne layık görülüyor. Perşembe gecesi Fox News, First Lady'nin Patriot Ödülleri'nde ödüllendirileceğini duyurdu. Sağcı haber kanalı, muhafazakârların müttefiki olarak biliniyor. Donald Trump ise bazı günler Fox News'u desteklerken, diğer zamanlarda kanalı "sahte habercilikle" suçluyor. X'teki internet kullanıcıları, eşi Trump'ın ikinci döneminde ortalarda görünmeyen Melania Trump'ın Patriot Ödülü kazanması haberiyle bayram etti. Melania, eşi Donald Trump'ın ikinci başkanlık döneminde biraz gözlerden uzak kalmıştı. Bu yılın Haziran ayının başlarında Melania, Beyaz Saray liderliğindeki yaz okuma yarışmasına katılmamıştı. Melania'nın Fox News Patriot Ödülleri'ne layık görülmesinin ardından meraklı kullanıcılar, "Tam olarak hangi sebeple?" ve "Bunu kazanmak için tam olarak ne yaptı?" gibi sorular sordu. Bir X kullanıcısı, "First Lady olarak sahip olduğu önemli etkiyle, Amerikan vatandaşlarının hayatlarını önemli ölçüde iyileştiren bir şey yaptı mı?" diye sordu. Ardından daha fazla soru geldi: "Patriot mu? Ne yaptı?" Birçok X kullanıcısı, iddia edilen Fox News yanlılığı nedeniyle ödülü ciddiye almadı. Bir kullanıcı, "Ödül töreni düzenleyelim, sonra kendimize ödülleri verelim," diye şaka yaptı. Bir başka kullanıcı ise, "Hahahahahaha, bu kahkahaya ihtiyacım vardı," diye ekledi. Melania'nın Beyaz Saray'dan uzak kalması da birçok yoruma yol açtı. Bunlardan biri, "Melania kocasıyla Beyaz Saray'da bile yaşamıyor." Benzer duyguları dile getiren bir diğeri, "Ne için... Yılın büyük bir bölümünde var olmamak." diye yazdı. Birçok internet kullanıcısı Melania'yı kötüleme yolunu izledi. Bir yorumda, "Ortada olmayan birini onurlandırmak için uydurma bir ödül," yazıyordu. Bir başkası, "Melania ne yaptı ki?" diye sordu. Başka bir X kullanıcısı ise şaka yollu, "Trump'a bile tahammül ettiği için mi?" diye sordu. X'te, "Ne yaptı? Onu birkaç kez kötü pantolon takımlarıyla görmek dışında pek görmedim?" gibi yorumlarla daha fazla şaka yapıldı. Çevrimiçi tartışmalara yol açan tek şey Melania'nın ödül kazanması değildi. Bu yılın başlarında Trump, Richard Nixon Vakfı'nın Barış Mimarı Ödülü'ne layık görülmüştü. Sadece Trump'ın gözü Barış Ödülü'nde değildi. Trump, bu yıl Nobel Barış Ödülü'nü isteyip sonra kaybettiği konusunda çok açık sözlüydü. Trump, bu yıl 10 Ekim'de Nobel Barış Ödülü'nü María Corina Machado'ya kaptırdı. Donald Trump'ın medyayla ilişkisi inişli çıkışlı bir yolculuktan farksız. İronik bir şekilde, Donald Trump son zamanlarda yayınladığı Truth Social gönderilerinden birinde Fox News'u "sahtecilikle" suçladı. Trump'ın paylaşımından bir alıntı şöyleydi: "Fox ya hemen katılmalı ya da hemen çıkmalı, ama şu anda benim için hiçbir fark yok. Bizim yüzümüzden reytingleri sömürüyorlar, sonra da Demokratların lehine çeviriyorlar." Donald Trump'ın Fox News'u sert bir dille eleştirdiği paylaşımı, hükümetin kapanmasının sağlık hizmetleri üzerindeki etkilerinden bahseden Demokrat Mark Kelly ile yaptığı röportaja yanıt niteliğindeydi. ABD medyasından sık sık şikayet eden Trump, gazetecilere kötü davrandığı için sık sık eleştiriliyor. Beyaz Saray'da yakın zamanda yaptığı bir basın toplantısında, bir kadın muhabir hakkında kadın düşmanı bir yorumda bulundu. Başkan Donald Trump da geçen ay bir kadın gazeteciye "erkekçe açıklama" yaptığı için büyük bir trollemeyle karşı karşıya kaldı. Bunun yanı sıra ABC kanalını sahte haber yapmakla suçladı ve kanaldan bir gazeteciyi, "ABC'nin sahte haberlerinden soru almıyorum" diyerek dışladı. Ayrıca, kendisine göre kötü açılar içeren TIME dergisinin hoş olmayan kapağından da şikayetçiydi. Kaynak: Inquisitr

EcoFlow Rapid Pro X'i test ettim ve kullanıcı dostu olmasının yanı sıra kaliteli ve hızlı şarj özelliğine sahip Yüksek kapasiteli bir powerbank olduğunu gördüm. EcoFlow Rapid Pro X, kullanıcı dostu olmasının yanı sıra kaliteli ve hızlı şarj özelliğine sahip, yüksek kapasiteli bir powerbank. Geniş renkli ekranı, kalan gücü sürekli olarak gösterirken, üç dokunmatik düğmesi menülerde gezinmeyi kolaylaştırıyor. Pro X ayrıca menülere erişirken titreşimli dokunsal geri bildirim sağlıyor. Bu istasyon yalnızca Type-C cihazları çalıştırabiliyor ve bir soda kutusu boyutundaki kompakt yapısıyla toplam 270 W güç sağlıyor. Rapid Pro X, yeni 140 W Güç Dağıtımı profilini destekliyor ve 100 Wh kapasitesine bir saatten kısa sürede tamamen şarj oluyor. EcoFlow, beş ek USB portu ve hızlı şarj özelliği sunan bir masaüstü şarj cihazı sunuyor ve bu da onu Pro X için ideal bir tamamlayıcı yapıyor. Pro X'in fiyatı tek başına 299 dolar ve şu anda indirimli olarak 260 dolara satılıyor. Aksesuarlar arasında 150 dolara satılan 300 W masaüstü şarj cihazı ve 80 dolara satılan 140 W GaN Rapid Pro AC adaptörü yer alıyor. EcoFlow Rapid Pro X: Tasarım EcoFlow Pro X pil, yalnızca bir şarj kablosu ve bir kullanım kılavuzuyla birlikte kompakt bir kutuda geliyor. 700 g ağırlığında ve 5,7 cm x 8,4 cm x 15,2 cm boyutlarında olan cihaz, sırt çantasına rahatlıkla sığıyor. Yuvarlak kenarlı plastik kasa, avuç içine kolayca sığıyor. Elektrik bağlantıları üstte ve altta bulunuyor ve kasa çizilir veya kırılırsa plastik gövde değiştirilebilir. Ön panelde, sağ taraftaki üç dokunmatik düğmeyle erişilebilen büyük 5 inç renkli bir ekran bulunur. İki düğme yukarı ve aşağı menüyü kontrol ederken, üçüncüsü seçimi onaylar. Cihaz dokunulduğunda titrer ve 60 dakika hareketsiz kaldıktan sonra arka ışık kapanır. Pro X, üstte üç adet Type-C konektörüne sahiptir. En soldaki mavi tuşlu konektör olan C1, alt akım cihazları için 140 W'a kadar güç destekler. Kalan iki konektör olan C2 ve C3, 65 W çıkış verebilir ve C1 ile birlikte Pro X'i 270 W'lık bir cihaz haline getirir. Dahili 100 Wh Lityum Polimer pil, yüksek güçlü C1 konektörü veya alttaki yerleştirme konektörü aracılığıyla şarj edilir. Type-C şarj, hareket halindeyken kullanım için uygundur ve yalnızca standart bir güç adaptörü gerektirir. 140 W'a kadar giriş gücüyle şarj süresi yaklaşık 40 dakikadır. Daha hızlı yöntem ise yerleştirme istasyonudur. 240 W'a kadar güç aktarabilen ve 30 dakikadan kısa sürede tam şarj sağlayan EcoFlow Rapid Pro X. EcoFlow Rapid Pro X: Kullanımda İyi tasarlanmış bir kullanıcı arayüzü sayesinde EcoFlow Pro X kurulumu kolaydır. Önce Pro X'i şarj etmenizi, ardından hem Apple hem de Android platformlarında bulunan mobil uygulamaya bağlamanızı öneririz. Bir ürün yazılımı güncellemesi mevcut olabilir ve cihaza gönderilebilir. Uygulamaya bağlandıktan sonra yerel saat otomatik olarak ayarlanır. Cihazda, beş dakikalık aralıklarla zaman aşımına uğrayacak şekilde ayarlanabilen bir zamanlayıcı bulunur. Pro X'in baz istasyonu üzerinden şarj hızı sabit değildir. Cihaz önce tam güçte şarj olur ve alt pinlerden 240 W sağlar, ancak pil şarjı yaklaşık %40 olduğunda kademeli olarak azalarak 60 W'a düşer. Öte yandan, 140 W GaN EcoFlow adaptörü üzerinden şarj etmek sabit bir akış sağlar ve genellikle daha hızlıdır. Mobil uygulama, dahili pilin mevcut şarj hızını ve bağlı her cihazın çıkış gücü hızını görüntüler. Tüm çıkışlar her zaman Etkinleştirildiğinde, Pro X, hiçbir cihaz bağlı olmasa bile birkaç gün içinde kendi kendine deşarj olacaktır. Bunun nedeni muhtemelen aktif bir Wi-Fi bağlantısı olmasıdır. Cihaz ayrıca kendi kendine ısıyı dağıtacaktır. Uzun süre kullanılmadığında menüden kapatmanızı öneririz. Rapid Pro masaüstü şarj cihazıyla eşleştirildiğinde 320 W kapasiteyi tam olarak kullanamamasının yanı sıra, Pro X'in pili %20 kapasite düşüşü yaşamadan önce yalnızca 300 şarj döngüsü sağlar. EcoFlow Rapid Pro X: Rakipler EcoFlow Pro X'in ana rakibi, benzer bir form faktörüne ve güç kapasitesine sahip Anker Prime taşınabilir şarj cihazıdır. Pro X, Prime'ın 250 W'lık çıkışına kıyasla 300 W ile biraz daha yüksek bir çıkış gücü kapasitesine sahiptir. Üç adet Type-C soketi, Prime'da bulunan iki Type-C ve bir Type-A soketinden daha kullanışlıdır. EcoFlow Rapid Pro X: Son Karar EcoFlow Pro X, birden fazla Type-C cihazını hızlı bir şekilde şarj etmek için mükemmel bir taşınabilir güç kaynağıdır. Başlıca öne çıkan özellikleri, gelişmiş kullanıcı arayüzü, parlak ekranı ve WiFi bağlantısıdır. Cihaz, mobil uygulamasının sorunsuz çalışmasıyla EcoFlow ekosistemine sorunsuz bir şekilde entegre olur. Yeni 140 W Type-C güç profili sayesinde, cihazları geleneksel bir adaptörden daha hızlı şarj eder. Başlıca dezavantajları, bağlı olmadığında kendi kendine deşarj olabilmesi ve zamanla daha düşük bir giriş gücüne yerleşen hızlı şarj özelliğidir. Kasanın bir parçasının kolayca değiştirilebilmesini ve Rapid Pro masaüstü şarj cihazıyla kullanıldığında sorunsuz bir şekilde yerleştirilebilmesini beğendik. Kaynak: TechRadar Pro

Tesla, Semi Kamyonlarında Uzun Menzil Vaat Etti - İşte Sürücülerin Gerçekte Aldığı Menzil Elektrikli araçlar, ortalama olarak benzinli araçların şarj gerektirmeden önce yarı yarıya daha az menzil kat ediyor. Bu, çalışmak için çok daha fazla güç ve enerji gerektiren büyük nakliye araçları veya tırların aksine, daha küçük ve tüketici dostu araçlar için geçerli. Ne kadar fazla güç gerekiyorsa, akü sistemi o kadar büyük ve araç o kadar ağır oluyor, bu nedenle menzilin daha büyük kamyonlar için de değiştirilmesi mantıklı. Tesla'ya göre, elektrikli aracın yarı römork versiyonu olan Semi, 800 km'ye kadar menzile sahip; bu da tipik bir dizel motorlu tırın menzilinden (yaklaşık 2.500 ila 3.000 km) yaklaşık üç kat daha az. Tesla'nın Semi için öngördüğü menzil doğruysa, oldukça etkileyici, ancak bazen bir şirketin bildirdiği ile gerçek dünyada yaşananlar arasında tutarsızlıklar olabiliyor. Tesla, Cybertruck için de büyük bir menzil sınırı vaat etti: gerçek dünyadaki 226 ila 293 mil yerine şarj başına 325 mil. Run on Less — Messy Middle verileri, Tesla'nın Semi'sinin yol sürücülerine tam olarak 500 mil menzil sunmadığını ortaya çıkarabilir. Run on Less'in amacı, altyapı ihtiyaçlarını araştırmak ve keşfetmek için elektrik gibi alternatif güç aktarma organları seçeneklerini kullanarak ulaşım ve lojistik araçları hakkında veri toplamaktır. Tesla örneğinde, Run on Less, elektrikli araç şirketinin PepsiCo ile ortaklığından veri kaydederek, teslimat seferleri sırasında Tesla Semi'leri takip etti ve kilometre ve şarj duraklamalarını kaydetti. Bununla birlikte, 2023 verileri, Tesla Semi'lerin günde ortalama 794 mil yol kat ettiğini ve kamyonların şarj başına 327 ila 377 mil arasında bir menzile ulaştığını gösteriyor. Bu, Tesla'nın vaat ettiğinden biraz daha az olsa da, kamyonların her seferinde %0 pil kapasitesinde durmadığını belirtmekte fayda var. Gerçek dünyadaki menzil neden farklı? Tesla'nın vaat ettikleri ve Semi'lerin başardıkları arasında önemli bir nedenden dolayı biraz farklılık olabilir. Bunun nedeni, Tesla Semi'lerin gerçek menzilinin, taşınan yük, sürüş sırasındaki hava koşulları, yolculuğun kendisi, trafik ve çok daha fazlası dahil olmak üzere birçok farklı faktöre bağlı olmasıdır. Run on Less ve PepsiCo örneğinde, Semi'lerin ağır yükler taşıdığı bildiriliyor. Ayrıca Tesla, 2026-2027 yılları arasında Standart ve Uzun Menzilli üniteleri (sırasıyla 300 ila 500 mil menzil) ve aerodinamik ve verimlilik iyileştirmelerini içeren Semi güncellemeleri planlıyor. Bu güncellenmiş araçlar piyasaya çıktığında menzil tahminleri değişebilir. Tesla'nın Semi'nin normal üretiminde birkaç gecikme olduğunu ve geliştirme ve yıllık üretimi 50.000 üniteye çıkarmayı planladığını belirtmekte fayda var. Tesla Semi, ilk kez tanıtıldığı 2018 yılında ve PepsiCo'nun eline geçmeden önce inanılmaz bir hızlanma sergilemişti. Üzerinde hâlâ çalışıldığı açık ve bazı performans özellikleri ve özellikleri, resmi lansmanına kadar değişebilir. O zamana kadar gerçek dünya menzilinin artıp artmayacağını söylemek zor, ancak şimdilik 800 kilometrenin henüz mümkün olmadığını biliyoruz. Bununla birlikte, Tesla Semi'nin önünde daha uzun bir yol olsa da, 4.800 kilometre menzile sahip elektrikli otomobiller yakında gerçeğe dönüşebilir. Kaynak: BGR

Hayranları, Nicki Minaj'ın Donald Trump ve Elon Musk'a verdiği desteği "şimdiye kadarki en tuhaf yeniden markalaşma" olarak nitelendiriyor. Nicki Minaj, son günlerde Donald Trump ve Elon Musk'a olan desteğini açıkça dile getirerek hayranlarını şaşkına çevirdi. 42 yaşındaki rapçi, geçen hafta Nijerya'yı yerel Hristiyanlara yönelik İslamcı saldırılar nedeniyle "özellikle endişe verici bir ülke" olarak nitelendiren başkanı övdü. Kısa bir süre sonra, Tesla kurucusunun "Elon konuş, dinliyoruz" başlıklı bir videosunu paylaştı. Gerçek adı Onika Tanya Maraj-Petty olan Nicki'nin, Make America Great Again (MAGA) hareketini destekler gibi görünen rapçi Lil Uzi Vert'ün (doğum adı Symere Bysil Woods) bir şarkısında yer aldığı ortaya çıktı. Endless Fashion adlı parça 18 Ağustos 2023'te yayınlandı. Nicki, şarkının bir yerinde "Cumhuriyetçi bir doktorum var / Kıçımı tekrar harika yaptı, MAGA." diye söylüyor. Bu söz, şarkının yayınlanmasının ardından hayranlarını şaşkına çevirdi ve anlamını tartışmak için Reddit'e yönelmelerine neden oldu. Mirror US'ın haberine göre bir kullanıcı, "Nicki bununla ne demek istedi?" diye sordu. Bir kişi, "Bu varil gittikçe büyüyor." diye yanıtladı. Bir diğeri, "Kıçımı Tekrar Harika Yap." diye ekledi. Üçüncüsü ise, "Bu, doktorunun Cumhuriyetçi olduğu ve son ameliyatının kıçını tekrar harika yaptığı anlamına geliyor (önce harikaydı sonra kötüleşti ama sorun değil çünkü tekrar harika). Umarım yardımcı olmuştur." diye açıkladı. Ama başka bir kişi, "Bunun için eksi oy alacağımı biliyorum ama bu cümle beni çok ürpertti." diye yorum yaptı. Nicki, Trump'ın, uzun yıllardır cinayetlerden sorumlu olan cihatçı militan örgüt Boko Haram tarafından Hristiyanlara ve Müslümanlara yönelik devam eden saldırılar nedeniyle Nijerya'yı "özellikle endişe duyulan ülke" olarak etiketleme kararını desteklemesinin ardından şarkı yeniden gündeme geldi. Nicki, X'te "Bunu okumak bana derin bir minnettarlık duygusu verdi. Tanrı'ya özgürce ibadet edebildiğimiz bir ülkede yaşıyoruz," diye yazdı. "Hiçbir grup dinini yaşadığı için zulüm görmemeli. Birbirimize saygı duymamız için aynı inançları paylaşmak zorunda değiliz." Devam etti: "Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülke bu dehşetten etkileniyor ve bunu fark etmemiş gibi davranmak tehlikeli. Başkan ve ekibine bunu ciddiye aldıkları için teşekkür ederim. Tanrı zulüm gören her Hristiyan'ı korusun. Onları dualarımızda yüceltmeyi unutmayalım." Birkaç gün sonra, Amerika Birleşik Devletleri yerine Trinidad ve Tobago vatandaşı olan Nicki, Trump'ın parodi bir hesabından "fahri vatandaşlık" talep etti. 4 Kasım'da, "Sevgili Papi Trumpo, lütfen bana fahri vatandaşlık verin. Bu h-ler her şeyin c-leri gibi işlemsel olduğunu düşündükleri için. Bir günaydın." diye bir paylaşım yaptı. Nicki, bu haftanın başlarında, takipçilerini "Dünyada birçok olumsuz şey var. Dünyanın dört bir yanında sürekli olarak birçok korkunç şey oluyor. Çözülmesi gereken birçok sorun var." diye bilgilendiren Musk'ın bir paylaşımını da paylaştı. Nick, "Sizi üzen ve moralinizi bozan birçok şey var, ancak hayat sadece birbiri ardına gelen acınası sorunları çözmekten ibaret olamaz. Tek sorun bu olamaz. Sizi ilhamlandıran, sabah uyandığınızda insanlığın bir parçası olmaktan mutluluk duymanızı sağlayan şeyler olmalı." dedi. Milyarder, düşüncelerini şu sözlerle özetledi: "Dünya insanlığın beşiğidir ama insanlığın beşiğinde kalamazsınız. İleriye gitme, yıldızlar arasında dolaşan bir medeniyet olma zamanı. Yıldızların arasında olun. İnsan bilincinin kapsamını ve ölçeğini görün. Bunu inanılmaz derecede heyecan verici buluyorum. Hayatta olduğum için mutluyum. Umarım siz de aynı şeyi hissediyorsunuzdur." Nicki, videoyu "Elon konuş, dinliyoruz" başlıklı bir açıklamayla yeniden paylaştı. Hayranları, Nicki'nin tepkisi karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediler; bir yorumcu, "Şimdiye kadarki en tuhaf marka değişikliği. Bunu izlemek için buradayım." dedi. Bir diğeri ise, "2025 bingo kartımızda 'Nicki Minaj'ın Elon Musk'ı desteklemesi' yoktu!" diye ekledi. Kaynak: Irish Star

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yürütülen bahis operasyonu kapsamında, 17'si hakem, 2'si kulüp başkanı olmak üzere 21 kişi için gözaltı kararı verildiğini duyurdu.Habere Gitmek için Tıklayın