Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

alamet-i farika

  • başlık
    94
  • yorum
    363
  • görüntü
    80.252

Hepimiz...


Çokça alıntı yapmamaya çalışıyorum aslında burda lakin öyle damarıma damarıma girdi ki siz de sebeplenin istedim...

 

 

seni tanımıyordum, Hrant,

yeterince tanımıyordum, evet,fakat gördükten sonra o gün

küskün bir çocuk gibi orada, kaldırımda,

yüzükoyun uzanmış, öyle büyük, destansı,

öylesine tıpatıp kendine, özgürlüğe,

hak edilmiş onura benzeyen bir erinçle

uyurkenki resmini,

 

 

 

hani, yalnız kendine değil, hayır,

ölecekse, ölümü, iyi, güzel ve doğru

şeyler uğruna olsun isteyecek herkese,

her ölümlüye benzeyen güzellikte...

ve kuşkusuz, en çok da, mahallenin

zorbalarıyla baş edemediği için

hırsından gizli gizli ağlayan,

kendi yüreğini kemiren,

gün günden budandığını, yontulduğunu

ve lokma lokma yutulduğunu hisseden

mahallenin sessiz yetimlerine

güç veren dirilikte

uyurkenki resmini

gördükten sonra o gün,

 

 

 

artık diyorum ki, kendime:

vursalardı beni de, Hrant gibi,ben şahsen, zaptiyenin

örtbas muşambasıyla değil, hayır,

Agos gazetesiyle

örtsünler isterdim cesedimi;

 

 

 

Agos gazetesiyle örtsünler, ne fark eder,

yalnızca, senin gibi, perçemim, potinlerim,

bir de -biraz iş çıksın diye

yoksul şairciklere, çömez muhabirlere-

benim de potinlerimdeki

iki romanesk delik

görünecek biçimde...

 

 

 

ki, böylece, resmin geri kalan kısmını

güvercinler doldursun!

senin o, İsa Peygamber'inkini andıran

yakışıklı alnını

kanatıncaya kadar duvara vura vura

sonunda kalbimizde açmayı başardığınÜ

mucizevi gedikten

gökyüzüne saçılan güvercinler...

 

 

 

hani şu, sen susunca, senin şu koskocaman,

Tann'nın eliyle okşanmışçasına sıcak

olduğu anlaşılan yüreğinin sesini,

'sessizliğin sesi'ni, sonsuzluğun sesini

açıkça işitilir kılan,

daha gür, daha beyaz,

daha cesur kanat vuruşlarıyla

gökleri çatırdatan

'tedirgin güvercinler'...

seni tanımıyordum,

fazlaca tanımıyordum, fakat

vursalardı beni de, Hrant Dink, senin gibi,

her şeyi göze alıp, cenaze namazımı

Tanrı'nın 'Meryem Ana' evinde

o evin avlusunda

kılsınlar isterdim, 'bizimkiler'!

 

 

 

kılsınlar, ne fark eder?

kılsınlar ki, böylece, Tanrı'yı bir mülk gibi

çitlerle çevirmeye kalkışan ferisiler

bütün mülklerin, mabetlerin

O'na ait olduğunu bilsinler!

26 Ocak 2007

 

Cahit Koytak

0 Yorum


Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.