Muhakeme-cik
İnsanoğlu binlerce yıldır her bulduğu ve sahiplendiği canlıyı evcilleştirmeye çalışmış. Yakala ve evcilleştir... Kadın erkek ilişkilerinde de bu böyle bence. Önce yaklaşıyorsun birbirine sonra evcilleştirmeye çalışıyorsun. Hep yanında olsun hep sadık olsun hep sana itaat etsin.Belki çoğu bayan için sahiplenilmek dünyanın en güzel duygularından biri. En iyi üniversitelere gidip harika bir meslek edinen kadınlara (ki bunlarla yıllarca aileleri övünmüştür bizim kızımız şurda okuyor okulu bitirince mesleği şu olacak, koca parasına muhtaç olmayacak diye) bir bakıyorsun zengin ve kariyer sahibi kocaları bulup evlenmişler. Kocalarının parası nasıl olsa gani gani. Çocuğu doğur otur evde. Sonrada bir blog aç kendine çocuğun karnına düştüğü andan itibaren gün gün resmini çekip bu bloga ekle. Hatta işi çocuğun ilk kakasının resmini çekip eklemeye vardır.Hatta ve hatta bu kakanın rengi üzerine sayfalarca yazı yaz. Kocayla birlikte nerelere tatile gideceğinin sohbetini yap aynı kendine benzeyen kadınlarla. Hani amacın neydi senin ... sen değilmiydin üniversiteye başlarken acayip idealleri olan. nerdeeee...Tamamen evcilleşmiş olarak bulurlar kendilerini. Yok yok hep vahşi kalmak en iyisi...
Güya yıllık izindeyim ben.Amaç kafayı toplamaktı biraz.FAzla değil 7 gün aldım izin. Hiç bir yere gitmedim. Hatta markete bile.KAfamı bile uzatmadım pencereden. Yaklaşık 4 gündür üzerimde aynı pijamalarla.En iyi yaptığım şey cumadan kendime bir karton sigara, bissürü cips ve binbir çeşit içecek almak olmuş onu anladım. Geçmiş 10 yılın muhakemesi...Ama bir türlü düze çıkılamıyo be...İlk defa oldum ben böyle. Ne zormuş sorgulamak geçmişi hele ki çözüme ulaşamamak. Yukarda bahsettiğim konu gibi onlarca şey var kafamda. Mesela empati yapmayaya kadar verdim artık. Çünkü ben karşımdakine zarar veriyorum empati yaparak.Kötüye kullanıyorum bunu.Bayaa bir kişinin kalbini kırdım böylelikle.Ayrıca kesinlikle gelecek kaygısı taşıyan sohbetlere de girmeyeceğim bundan sonra. Bundan 10 yıl önce de yoktu bende şimdi de yok ilerde de olmayacak.Hele ki beni değiştirmeye çalışan insan/lar/la bir daha mümkünse hiç karşılaşmayayım.Kimse yolumu şaşırtmasın.Yunanlı Sisyphos gibi, sıfırdan başlamak zorunda kalmak istemiyorum ben.
Bu arada telefon çaldı bir doktor arkadaş. Biraz lafladık , ona içinde bulunduğum durumdan ve yıllık iznimi nasıl heba ettiğimden bahsettim. Depresyondaymışım Aman dedim endişeye mahal yok zaten klozet kapağı da kırılmış en büyük dert bu oldu benim için
4 Yorum
Önerilen Yorumlar