KARANLIKTAKİ AYDINLIK...
8iNWtH50zwc
Bu şarkıyı dinlerken her seferinde içim eziliyor ama dinlemekten de alamıyorum kendimi...Gözlerimi kapıyorum vee... Eski,perdeleri sımsıkı kapalı bir evde buluyorum kendimi...Evet evet şarkının içine giriyorum,şarkının hikayesine...
Büyükçe bir salondayım,güneş adeta yasaklanmış eve...Sadece irili ufaklı mumlar yanıyor her yerde.Sanki hergün bir dilek tutulmuş ve adak yakılmış mumlardan.Acının kokusu dolduruyor ciğerlerimi, sonsuz hüzün eşyalara bile sinmiş sanki...
Önce bir adam görüyorum, salon bitimindeki koridorda...Tekrar bakıyorum adam yok! Gözlerim bana oyun oynuyor sanıyorum çünkü tekrar başımı çevirdiğimde yine görüyorum onu...Öle loş ki yüzünü göremiyorum...O da nesiii adam duvarın içinden geçip bir odaya dalıyor. Bulundugu odaya ilerliyorum,hafifçe kapıyı aralıyorum...Bana arkası dönük...Çalışma masasındaki kağıtları savurmaya çalışıyor,ama dokunamıyor onlara,ellerini saçlarının içine sokup hırsla çekmek istiyor ama kendine bile dokunamıyor ki adam...Ve yakarırcana bir şarkı söylemeye başlıyor;
Yalvarırım sevme beni
sana acı veririm...
Beni göremezsin,bana dokunamazsın
uzağındayım, baska bir dünyadayım.
Sonra bir yakarış geliyor salondan, koşuyorum...Bir kadın görüyorum...Sallanan bir koltukta oturmuş...Duvardaki saat sessizliği bölüyor önce...tiktak.tiktak..Kadın elindeki deftere sarılmış ağlıyor ve başlıyor yakarmaya...
Evet yüzün yok
Ellerinde yok evett.
Ama insan sadece gözleriyle görmez ki
Sadece elleriyle dokunmaz.
Seni görüyorum ben
Yalvarırım bana izin ver!
Seni sevmeme izin ver!
Kadının sesi boş evde yankılanıyor...Kadın ağlıyor, ağlıyor, ağlıyor. Adam ise içeri de duymamak için kulaklarını tıkıyor...
----------------------------------------------------
Tavan arasında evin eski sahiplerinden kalan eşyaları bulduğunda hayatı değişmişti Teodora'nın.Bir defter vardı eşyaların arasında.Sahibinin kim olduğunu bile bilmiyordu çünkü isim yoktu üzerinde.Tek bildiği; evin eski sahiplerinin hepsinin bir kazada öldüğüydü.
Merakla okumaya başladı defteri,okudukça bir ışık yaklaşıyordu sanki,bir sıcaklık sarmalamıştı, üşümüş ruhunu...Her sayfada daha da yaklaşıyordu ışık,etrafında geziniyordu,Teodora kulaklarınla değil belki ama, yüreğiyle duyuyordu olmayan ayak seslerini adamın...
Her kelimeyi, her cümleyi büyük bir heyacanla tekrar tekrar okuyordu.Defterde okuduğu adam, Teodorayı tamamen ele geçirmişti. Kadının ruhunu öle bir aydınlattı ki; sonunda bütün evin perdelerini kapadı kadın.Artık güneşe ihtiyacı yoktu...
Rüyasında adamın söylediği şarkıyı duyuyordu her gece,öfkeyle ağlayıp yakarıyordu adam;
Yalvarırım sevme beni
sana acı veririm...
Evet o bir ruhtu ama kanlı canlı bir insandan çok daha güçlüydü etkisi. Sevgiyi, şevkati, özlemi AŞK'ı bazende öfkeyi tüm benliğiyle yaşıyordu kadın...Uzaklarda bir adam,adını bile bilmediği bir adam,bir ruh, hüngür hüngür ağlatıyordu kadını...
---------------------------------------------------
Not:Frozen "Teodora" ismi için tesekkürler canım
11 Yorum
Önerilen Yorumlar