Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

gelincik's Blog

  • başlık
    13
  • yorum
    9
  • görüntü
    9.838

Evlilik Kurumu


Misafir

1.847 görüntü

Bir gazetede okumuştum ,ideal evliliği şöyle tanımlıyordu:

 

Gerçek aşklar her zaman evlilikle taçlandırılır; çünkü evlenme arzusuna sahip olmak karşınızdaki insanı gerçekten sevdiğinizden emin olmak demektir. Aşkınızın ve sevginizin hayatın karşınıza çıkaracağı bir takım olumsuzluklar karşısında yıkılmadan ayakta kalabileceğine canı gönülden inanmak demektir. O insanı şu anda ne kadar seviyorsanız bundan 10, 20, 30 sene sonra da aynı yoğunlukta seveceğinizi yüreğinizin derinliklerinde bilmek demektir. Hem kendinize hem karşınızdaki insana güvenmek, beraberliğinizi yürütmek adına ikinizin de bir takım fedakarlıklarda bulunacağınızdan şüphe duymamak demektir. Bundan sonraki her gününüzü, her gecenizi ve her anınınızı birlikte paylaşmayı arzulamak ve birbirinden bıkabileceğinizi aklınızın ucundan bile geçirmemek demektir. Açık kapılara ve yan yollara sapmaya ihtiyaç duymamak demektir. Kısacası evlilik cesaret işidir, inanç işidir.

 

 

Oysa etrafımıza baktığımızda görünen nedir?

 

Evlilik sanki bir ticarete dönmüştür.Uzun süre evli kalan çiftlerde artık ,iş ,para herşeyin önüne geçmiş.Konuşacak,paylaşacak tek şey de ortak çocukları olmuştur.Tabi bunun doğal sonucu da ,tarafların birbirinden kopması ve aldatmalar.Aldatılan eş ,bir biçimde buna katlanmak zorundadır.Ya maddi çıkarları bunu gerektiriyordur ya da çocuktur çoğu zaman neden.Zaten evlilik te kadına biçilen rol de ;" iyi eş", "iyi anne" rolüdür.İyi eş olabilmenin , anlamı da genelde ,hiç bir şeye itiraz etmemek, eşinin tüm haksızlıklarına ve yeri geldiğinde şiddet gösterilerine ,ses çıkarmamak olarak anlaşılır.Gerçi son zamanlarda, toplumda yükselen yeni trendleri de göz ardı etmemek gerekiyor.Nedir mi o, yeni trend?

 

Kadın çalışsın eve baksın ,bu arada yukarda yazdığım olumsuzluklara da katlansın .Boşanma lafı etmeye başlayınca da , altın yumurtlayan tavuğu ,elden kaçırmamak adına her türlü rezillik sergilensin.

 

Aslında yazılacak şey çok ama .Kısaca bağlamak gerekirse konuyu, şunları yazmak istiyorum son olarak;

Hiç bir şeyin paylaşılmadığı bir çatı altında, ne sevginin ne de cinselliğin bir önemi vardır.Hoş erkek için cinselliğin ,kadında olduğu gibi sevgiyle yoğrulması gerekmiyor ama.Yine de bana göre; iyi anlaşan eşlerin ,sevgi paylaşımı ile yaşadıkları cinsellik , daha fazla fiziksel ve ruhsal doyumu da birlikte getirir.Ve sağlam temeller üzerinde kurulmayan tüm evlilikler, bitmeye mahkumdur.Resmi olarak olmasa bile, fiili olarak biter.Bunun , sağlıklı yürümesi için, ön şart; sevgi,samimiyet ve dürüstlüktür.

4 Yorum


Önerilen Yorumlar

  • Admin
Admin

Gönderi tarihi:

Güzel bir konu olmuş,

 

Hoş erkek için cinselliğin ,kadında olduğu gibi sevgiyle yoğrulması gerekmiyor ama...

Genelde genellemeler insanı kendi çevresinde gördüğü sonuçlara götürür...

Anlamamız gereken ilişkiler açısından böyle sağlıksız bir toplumda yetiştirilen 'erkek' ve 'insan' ayrımını iyi yapmak. İnsan olarak içinde olduğumuz bu çarpık öğrenme ve yetiştirilme ortamı düşünen insan açısından acı veren bir durum olduğu açıktır ve hepimiz tarafından da kabul edilmesi gereken bir gerçek olmalıdır diyorum.

Düşünen sorgulayan insan 'erkek' veya 'kadın' fark etmiyor. Bazan roller değişiyor bazan düşünen 'erkek' bazanda düşünen sorgulayan 'kadın' oluyor...

 

Dikkat edilmesi gereken şey neyi nasıl gördüğümüzden çok, neden, nasıl, niçin sorularını bu gördüklerimize uygulayıp sonuçları sadece görüntü üzerine kurmamak ve genellememek..!

 

'Kadın' ve 'erkek' konuları açılınca hep yetiştirilme şeklime takılmışımdır ben...

 

Annem ve ben,

Babam ve ben,

Ablam ve ben,

Abim ve ben,

Kardeşlerim ve ben,

 

Sadece farklı bir bakış açısı ve farklı bir yönlenim... :)

 

Saygılar

Pikado

Gönderi tarihi:

Sevgili Gelincik,

 

"Evlilik Kurumu " başlığın o kadar tahrik edici idi ki......

 

Başlığı açtığın günden beri tuttum kendimi..Yazma dedim...Ama sanırım dayanamayacağım artık.

 

Şunu baştan kabul ediyorum.Kadın-erkek ilişkisinde kötüyüz.

 

Birbirimizi anlamakta da da iyi olduğumuz söylenemez.

 

Ama evlilik kurumu başlığı neden Duydu Asena tarzı Kadının ezilmişliğine bağlanıyorki...

 

Şöyle daha tatlı olmazmıydı?

 

Niye başaramıyoruz?

 

Evlilik KURUM keimesini hakediyormu?

 

Bir kadını sevmek,bir erkeğe aşık olmak bir KURUM mudur?

 

Bir şirketmi kuruyoruz?

 

 

Bir şirket bile bu önyargı ile batmaya mahkumdur."Evlilik Kurumu kadının ezilmişliğidir"

 

Sence 30 ncı evllik yıldönümde iyi ki seni tanıdım diyen çiftler yokmudur Türkiyede?

 

Var inan.....

Pikado

Gönderi tarihi:

Sevgili Gelincik,

 

"Evlilik Kurumu " başlığın o kadar tahrik edici idi ki......

 

Başlığı açtığın günden beri tuttum kendimi..Yazma dedim...Ama sanırım dayanamayacağım artık.

 

Şunu baştan kabul ediyorum.Kadın-erkek ilişkisinde kötüyüz.

 

Birbirimizi anlamakta da da iyi olduğumuz söylenemez.

 

Ama evlilik kurumu başlığı neden Duydu Asena tarzı Kadının ezilmişliğine bağlanıyorki...

 

Şöyle daha tatlı olmazmıydı?

 

Niye başaramıyoruz?

 

Evlilik KURUM keimesini hakediyormu?

 

Bir kadını sevmek,bir erkeğe aşık olmak bir KURUM mudur?

 

Bir şirketmi kuruyoruz?

Bir şirket bile bu önyargı ile batmaya mahkumdur."Evlilik Kurumu kadının ezilmişliğidir"

 

Sence 30 ncı evllik yıldönümde iyi ki seni tanıdım diyen çiftler yokmudur Türkiyede?

 

Var inan.....

sana hiç dolu dolu sevgiyle sarılmadılarmı hıç?

 

Keşek o hissi yaşanlar evet be yaşasım diyebilse,,,,,,

Misafir

Gönderi tarihi:

Evlilik tabi ki bir kurum olmamalı.Ama günümüzde algılanan ne yazık ki bu.Herşey yapay.Dolayısıyla ,evlilik gibi herşeye kurum gözüyle bakılıyor.

 

Sence 30 ncı evllik yıldönümde iyi ki seni tanıdım diyen çiftler yokmudur Türkiyede?

 

Var inan.....

 

Vardır mutlaka ama senin sandığın kadar çok değil inan.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.