Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

yam_yam' ca

  • başlık
    100
  • yorum
    47
  • görüntü
    388.337

Uluslararası Uzay İstasyonu


Uzay istasyonu'nun, astronomi çalışmalarında bir üs olmasından ibaret olduğunu sanrdım. Ta ki, Daily Telegraph gazetesinde 1977 yılından beri popüler bilim yazıları yazan Adrian Berry'nin makalelerinin derlendiği Sonsuzluğun Kıyıları (Tübitak Popüler Bilim Kitapları) adlı kitabı okuyana kadar. Bakın bu kitapta ne diyor:

 

"400 tonluk, daimi mürettebatlı, futbol sahası büyüklüğünde bir yapı olan Alpha şimdiye kadar yapılmış en önemli labaratuvarlardan biri olacak. Avrupa Uzay Ajansı, Kanada ve Rusya, ABD ile bu ortak girişime katkıda bulunuyor. Bu projenin 15 yılda 19 milyar poundluk bir maliyeti olacak, yıl başına Amerikalıların bir yılda pizzaya harcadıkları paranın sekizde biri.

 

Vücudumuzun hücrelerindeki, bütün biyokimyasal işlemleri yürüten 150.000 kadar proteinin doğasını ayrıntılı olarak incelemek ilk defa mümkün olacak. 1200 tanesi hariç bu proteinlerin temel yapılarının özelliklerini bilmiyoruz.

 

Yaşamın yapıtaşlarından olan aminoasitlerden, oksijeni kanda taşıyan hemoglobine, bağlar ve derinin yapısında bulunan kollajene ve bizi bakterilerle virüslere karşı koruyan antikorlara dek, en basitinden en karmaşığına pek çok protein türü vardır.

 

Proteinlerin incelenebilmeleri için, içinde katılaşıp kristalleşecekleri çözeltilerde bekletilmesi gerekir. Yeterince büyük bir kristal oluştuğunda X ışınıyla filmleri çekilebilir ve bu filmlerden üç boyutlu bilgisayar modelleri yaratılabilir. Ama kütleçekimi yüzünden Dünya'da bunu yapabilmek neredeyse imkansızdır; kütleçekimi bir iki protein kristali dışında hepsinin güdük kalmasına, kümelenmesine ya da şeklinin bozulmasına neden olur. Gezegen üzerinde her yerde bir gramlık basınç bile gelişimlerini engeller.

 

Proteinlerin yüzde yetmişi ağırlıksız ortamda Dünya'da olduğundan çok daha hızlı ve iyi kristalize oluyor. Ama uzay mekiği uçuşlarında bile kristal gelişimi gerektiği sağlanamıyor çünkü proteinlerin çok büyük kristaller oluşturması onaltı günden uzun sürüyor., mekik uçuşları ise nadiren o kadar uzuyor.

 

Neredeyse tüm hastalıklar proteinlerin davranışlarındaki bozukluktan ya da virüsler ve bakteriler aracılığıyla yabancı proteinler tarafından işgal edilmelerinden kaynaklandığına göre, proteinleri kristalize olmuş hallerinde uzun süreli incelemek bilim adamlarına proteinlerin atomik yapısını görme imkanı verecek, bu da tedavi için ilaçlar geliştirilmesini sağlayacak.

 

Kısacası Alpha uzay istasyonundaki bilim adamlarının, belirli bazı proteinlere tutunarak bu proteinlerin davranışlarını moleküler düzeyde değiştirecek ilaçlar yaparak AIDS,kanser, şeker hastalığı, anfizem, artrit ve sayısız diğer hastalığı tedavi edebileceği ümit ediliyor. Alpha'nın 15 yıllık ömrü boyunca tıp ve yaşam bilimleri alanında 600'den fazla deney yapılması bekleniyor. "

 

 

Kitapta ayrıca iç kulaktaki bir aksaklıktan kaynaklanan denge kaybı ve osteoporoz gibi hastalıkların da araştırılacağından bahsedilmiş. Canlılığın uzaydan geldiğine dair iddialar tartışıladursun, canlılığın gelişimine katkının uzaydan geldiği/geleceği de bir gerçek. Zira bugün günlük hayatımızda kullandığımız ve hayatımızı kolaylaştıran pek çok şey uzay araştırmalarının ürünü. Uzay mekikleri ve astronotlar için tasarlanan pek çok şey, bugün günlük hayatımızın ayrılmaz parçalasının ana maddesini oluşturuyor.

 

Bu arada aklıma takılan bir soruyu da sormadan edemeyeceğim... Bugün yeryüzünde de yerçekimsiz ortamlar oluşturulabiliyor. Acaba bundan neden faydalanılmıyor? Yoksa maliyeti uzay istasyonundan daha mı pahalıya geliyor?

0 Yorum


Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.