Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

sardunyam's Blog

  • başlık
    66
  • yorum
    88
  • görüntü
    68.865

Bu blog hakkında

parantez arası ve altı çizgili alan

Bu blogdaki başlıklar

SU'dan sebepler

Bir şeyin basitliğine dem vuracaksak ondan böyle bahsederiz . Sebildir gözümüzde su.   Nereye baksak ulaşılabilirdir. Özellikle bizim ülkemizde nereye dönseniz onunla karşılaşırsınız değil mi? Çok rahat bulunur olduğu için en az onu önemseriz. Çeşmelerimizi açtığımız anda avuçlarımızdadır çünkü. En az onu önemseriz ama en çok ona ihtiyacımız olduğunu her zaman unuturuz.   Bu birazda şey gibidir hani burnunun ucundakini görmez ya insan. Öyle.   Size biraz HES’lerden bahsetmek istiyorum bugü

sardunyam

sardunyam

Prof. Dr. Şahin Filiz:

Herkese selam ve sevgiler değerli dostlar,   Geçen hafta ,fethullah gülen'e ait bir gazetenin genel yayın yönetmeni Bakırköy’de bir soru sormuştu sizce Gülen, bir din otoritesi değil mi diye..Ben de " o, bir din otoritesi değildir, olsa olsa siyasi bir otoritedir”.   Din de otorite olmaz bu otoritelik Yahudilik ve Hıristiyanlıkta geçerlidir. Çünkü Allah adına kimse insanlar için bir yetkili, aracı ve otorite olamaz. İslam dininde buradan da şu noktaya varalım: laiklik ve sekülerlik iki fark

sardunyam

sardunyam

ses

Dalgınmışım Yorgunmuşum Kırgınmışım Kızgınmışım Deliymişim Huysuzmuşum   Evet dalar giderim çoğu zaman, baktığım boşluğu görmeyecek, yanımda konuşulanları duymayacak, anlatılanları anlamayacak kadar üstelik...   Dalıp dalıp gitmelerimin, yolda karşılaştığımın yanından kör gibi geçmelerimin nedeni bu arsız ruhum...   Ne düşünüyorsun bu kadar diyorlar, çoğu kez altında başka manalar arayarak!   Oysa aklım nerelerde!   Şimdi ben buradayken, böylece duruyorken, dünya dönüyorken işkenc

sardunyam

sardunyam

Mumya

Uzun bir süredir, kendimi tarihi eser gibi hissediyorum...   "sen gittğinden beri yani"   Hani şu vakıflar müdürlüğüne bağlı olup, yıkılması ya da onarılması mümkün olmayan ve kendiliğinden tarihe karışana kadar göya saklanan antika yapılar gibiyim...   Aynalara küsmüş... Duygusal komaya girmiş... Aşkla mumyalanmış iç organları bağışlanmış...   Şiirler çok acıtıyor atmaya çabalayan kalbimi, elim ne vakit yazmaya gitse bundandır uzak duruşum şairliğimden... Anlamsızım artık bütün bildikl

sardunyam

sardunyam

korku!

(CUMHURİYETTEN korktular!...   EGE ÜNİVERSİTESİ)   Kurtuluş Savaşından korktular...   Kurtuluş Savaşını kazandıran Kuvayi Milliye ruhundan korktular...   Türk Bayrağından korktular...   AMA BELLİ ETMEDİLER HER ZAMAN ELLERİNDE İŞLERİ BİTENE KADAR   İstiklal Marşından korktular...   AMA BELLİ ETMEDİLER HER ZAMAN İŞLERİ BİTENE KADAR SÖYLEYECEKLER   Bandırma vapurundan korktular...   Samsundan korktular...   1919 dan korktular...   19 Mayıstan korktular...   Er

sardunyam

sardunyam

düş perisi

doğduğunu bilen ölmekten korkmaz o hesap korkmam ölmekten, aslında ne gökgürültüsünden ne karanlıktan hatta ne kavgadan ne de yalnızlıktan korkmadım hurafelere hiç inanmadım korktuğum incitilmekti, incitmemişken kırmadan, kırılmaktı, onlarıda kabullendim yeniden...   fakat hala bir korkum var özgürce çırpamamak kanatlarımı üstelik hava bahar havası olduğu halde ve bulutlar bembeyaz gök masmaviyken...   hayalerimden bir uçurtma yaptım kuyruğuna seni bağladım benimse zaten k

sardunyam

sardunyam

KIZILIRMAK’IN AYDINLATIĞI KARANLIK

Dünyanın efendileri Avrupa, Amerika Beş kıtaya hükmeden, her şeyleri bilen, barışın, demokrasinin, özgürlüklerin, insan haklarının sembolü, savunucusu, sahibi, Avrupa-Amerika. Kandan kurulmuş kulelerinde dünyayı yönetiyorlar. Efendilerin elleri bu günlerde Asya topraklarının derinliklerinde, bu topraklar üzerinde yaşayan insanları öpüp kokluyorlar. Asya’da hüzün, Asya’da gözyaşı, Asya da kan. Ön Asya, Orta Asya, Uzak Asya. Uzak Doğu, Yakın Doğu, Ortadoğu. Neresi olursa olsun ne fark ede

sardunyam

sardunyam

HUY

Çocuklukta başlıyor karakter...   Çocukken nasıl biriyseniz, yetişkin olduğunuzda da pek değişmiyor bu özellikler...   Bence hepsi kalıtsal, yani karakterimizi oluşturan özelliklerimiz...   Bana kimse sorgulamayı öğretmedi, çevremde hiç kimse sorgulayamazdı, çünkü korkarlardı...   Ben hep sorardım, birgün birileri bahçemizdeki ördeklerimizi öldürdü, neden öldürdü diye düşündüm aylarca... Ne istemişti ki ördeklerimizden, neden? Milyonlarca cevabı var belki ya da cevapsız...   Güneş tutu

sardunyam

sardunyam

mal beyanı

Hiç bir küfür, onun ağzında durduğu kadar gül durmadı bir başkasının ağzında. Hiç bir rakı kadehi onun elinde durduğu kadar aşina durmadı bir başkasının elinde. Ve bir yaz günü alıverdi onu günebakan çiçekleriyle koynuna ''mekanım olsun'' dediği Datça... İşte onun mizahi üslubuyla 33 maddelik mal beyanı... Sevgilerimle... Ömür Bingül   Can Baba'dan Mal Beyanı...   1-Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen 2-Gökyüzünde bir bulut 3-Bitlis'te beş minare 4-Biri yazlık, bi

sardunyam

sardunyam

unutma bizi!

Sesleniş / Uğur Mumcu   Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. Babamız, sırtında yük taşı*********** getirirdi aşımızı, ekmeğimizi. Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mum ışığında bitirdik kitaplarımızı.   Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık. Vurulduk ey halkım, unutma bizi...   Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı. İşke

sardunyam

sardunyam

mavi gök, berrak lisan

İnsanlardaki ruhi ve ahlâki kirlenmeye bağlı olarak, insanlığın her kıymeti gittikçe infisaha uğruyor, her nimet kirlenip kokuşup bozuluyor. Her değer tefessüh ediyor. Hava, su, toprak, gıda; çevre, zaman, mekan; cemiyet, müzik ve lisan... Ufkumuzu bir dud-i muannid sarmış sanki... Kara, uğursuz inatçı bir sis... Göklerimizin mavi ve dinlendirici berraklığını örten, dağılmaya hiç niyeti yokmuş gibi gözüken bir inatçı duman altında yaşıyoruz.   Atmosferdeki bin bir çeşit atık gazlar, şehirlerin

sardunyam

sardunyam

edebiyat

''Derin Okyanusların sessizliği büyüler beni. İçimi bir heybet hissi kaplar. Kalbim fırtınalarla dolar...''   İnsanların ve toplumların karakteri ya düşerlerken ya da yükselirlerken belli olur…   Bilgelerin, şairlerin, yazarların tüm öğretileri benliğimizi bulmamıza yardımcı olan öğretilerdir.   Su, kendine sırdaş arıyordu. Önce buluta verdi sırrını. Ağır geldi sır buluta. Sağnak sağnak döktü suyun tüm sırlarını… Sonra göle gitti su. Ona anlattı derdini. Bu arada bulut suyun sı

sardunyam

sardunyam

Aynadan Geçtim

yolunu bulamamış ruh, tenine uyamamış can, yüzüne bakamamış göz, göğsüne yatamamış baş, düşünü çalamamış peri, parmaklarına dokunamamış el, rengini bulamamış gölge, doğamamış güneş, dolunamamış ay, kayamamış yıldız, tutulamamış dilek...   ayna tutuyorum boyuma etimi budumu arşınlıyorum kaç okka gelir günahlarım, sevaplarımdan bir kafes yapılabilir mi? timsahlardan korusun!   öc alma peşinde miydim? nefretten zırh kuşansam, intikam almakla uğraşamam... söve söve, saya say

sardunyam

sardunyam

Tutsaklığım

Hayli zaman oldu Ne kadar uzaklaştık birbirimizden Artık adını anmayı unutuyorum zaman zaman Herşeye rağmen içimde kanayan bir yer var hala Acısına alıştığım Hatta garip bir zevk alır olduğum acı!   Seni özledim En çok gözlerini Sonra kokunu Gözlerimi kapatıp, nefesime çekmeyi isterdim Ellerimle keşfetmeyi Seni...   Oysa ne çok korkuyorum İçimi görmenden Aklımı okumandan Gardımı indirmiş sayılmamda Kendimi savunacak değilim!   Masum bir hayal işte Çocukça ve oldukça aptalc

sardunyam

sardunyam

hamdolsun

TEGET GECTİ HAMDOLSUN   Amerika'da kriz çıktı Avrupa'da dalga yaptı Dünya'da tsunami yarattı Ülkemizi teğet geçti hamdolsun! Sus dediler, höt dediler Yumağa dolaştı kediler Ananı da al-git dediler Alıp gittiler hamdolsun! Okunmuyor kitap, diziler revaç Çarklar dönmeyince, çalışanlar aç Simdi ekranlarda desti-izdivaç Özelimiz genel oldu hamdolsun! Amerikan krizi ekonomiktir Avrupa'nın derdi sosyolojiktir Türkiye'nin krizi psikolojiktir Hastalığımız komik çıktı hamdolsun! Egemenl

sardunyam

sardunyam

aklın sınırlarında

ölüm kokuyorsun her kokladığımda sevgili zoruna gitmesin ölümden başka gerçek görmedim   dudaklarım her değdiğinde alnına soğuk bir mermer dokunuyor yüzüme parmak uçlarınsa kitlesel imha   kavrulmuş bir yürektir nefes aldığında içine dolan soyutla kendini öğretilmiş ayıplardan   sardunyam   sibel....

sardunyam

sardunyam

Çarşı Atatürk'ten başka herşeye karşı! (2)

Karakol görevlileri ise şaşkındı. İhbar edilen gençlerin hemen hepsi eski saraya yakın ailelerin çocuklarıydı. Örneğin basılan konağın sahibi Medine Muhafız Komutanı Ferik Osman Paşa’ydı. Oğlu Mehmed Şamil ve yeğeni Hüseyin (Bereket) gözaltına alınanlar arasındaydı.   Keza Fetgeriler, Gürcistan tahtına kadar yükselmiş daha sonra İstanbul’a göç etmiş, Saray’a yakın durmuş bir ailenin çocuklarıydı.   Neyse ki iş sonunda anlaşıldı. Gençler sadece beden hareketleri yapıyorlardı; o dönem kötü gö

sardunyam

sardunyam

sınırlar arasında

Hayalleri mi de alıp götürdün giderken, keşke onları alabilseydim senden... Ben, bu devrin aşığı olamadım, ayak oyunlarına, ayak uyduramadım, ne çok açık kapı bırakmışım meğer, içimde çalınmadık elmas, yakut, inci ve mercan bırakmamışlar...   Kalbim bomboş derler ya, işte öyle... Ama bildiğin gibi değil, içimde değer kalmadı... Öyle boş... Bomboş... Şimdi öğreniyorum, hayatın acı gerçeklerini... Dostun bile gerçekte dost olmadığını, kardeşin bile kardeş...   Bir anda ters esince rüzgâr, de

sardunyam

sardunyam

öncelik

Sen,   Evet sen değerli vatandaşım, yurttaşım, aynı topraklar üzerinde yaşayıp, aynı havayı soluduğum, aynı yemeklerden tadıp, aynı korkularla uyuduğum, sana soruyorum... Senin önceliğin ne?       Çok para kazanmak mı?   Çok güzel olmak mı?   Çok yakışıklı olmak mı?   Çok mutlu olmak mı?   Çok yükseklere çıkmak mı?   En pahalı giysileri giymek, en pahalı restoranlarda yemek, en pahalı ve havalı arabalara binmek mi bütün amacın? Evlenmek mi, çocuklarını büyütmek mi, emekli

sardunyam

sardunyam

Tarih Başa Sarıyor -2-

Türkiye: Sonun başlangıcı   18 Mayıs 1919 tarihli The New York Times gazetesi, “Türkiye: Sonun Başlangıcı” başlığı altında “Türkler’e Anadolu’da küçük bir bölge bırakılabileceğini” yazıyordu.   İzmir’in işgali, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) tarih boyunca Türkler’e hangi gözle baktığının da bir göstergesi ve dahası “tarihi bir belgesi” oldu.18 Mayıs 1919 tarihli The New York Times gazetesi, “Türkiye: Sonun Başlangıcı” başlığı altında “Türkler’e Anadolu’da küçük bir bölge bırakılabile

sardunyam

sardunyam

BİR KERE DAHA 1071 FELÂKETİ

BİR KERE DAHA 1071 FELÂKETİ   Anadolu’da ön-Türkler çok kısa :   Prof.Dr.Afif Erzen : Anadolu’ya - Batının , emperiyalistlerin istediği gibi- 1071’de değil İ.Ö.13binlerde geldik ; (Doğu Anadolu ve Urartular 1984 TTK. Ankara)   * Bu bilgi Ord..Prof. E. Akurgal’ın Anadolu Kültür Tarihi adlı kitabına alınmamıştır. * Resmî Türk Tarihi kitaplarımızda da bulunmamaktadır(!?)       Tarayıcınız bu resmin gösterilmesini desteklemiyor olabilir. Kâzım Mirşan :: Göçebe değil GÖÇMEN olarak ileri s

sardunyam

sardunyam

bir bölüm,

Paulo Coelho'nun, Seytan ve Genc Kadin adli romanindan bir bolum…   ..."Yollari oldukca uzunmus, yokus yukari gidiyorlarmis, gunes yakiciymis, ter icinde kalmislar, susamislar. Bir donemecin ardinda harika bir mermer kapi gormusler; kapi, ortasinda bir cesme bulunan altin doseli bir meydana aciliyormus, cesmeden berrak bir su akiyormus.   Yolcu kapidaki bekciye donmus. 'Iyi gunler.' 'Iyi gunler,' diye yanit vermis bekci. 'Burasi harika bir yer, adi ne?' 'Burasi cenne

sardunyam

sardunyam

Ağlayan Şehit

Ne güzeldir benim Anadolum. Benzeri timsali yoktur dünyada. Dağları kekik, ovaları alagözlü nergis, mor sümbül kokar. Kızları ıtır kokulu, gelinleri keklik sekişlidir.   Analar erkek evlatlarını ellerine kınalar yakarak gönderir askere, vatanına kurban osun diye. Ak perçemli nineler, beyaz sakallı dedeler torunlarını duayla uğurlar vatan yolculuğuna...   Antalya’da bu sabah oldukça güzeldi. Yüreğimde yükselen 18 Mart Çanakkale Zefari’nin yıldönümünün yarattığı heyecanla sokağa çıktım. Niyeti

sardunyam

sardunyam

bir sana, iki bana!

Dünya bir oyun bahçesi aslında...   Ve biz insanlar geçimsiz çocuklar, bütün oyuncakları kendimiz için istiyoruz, eğer bir başkasına vermek zorunda kalırsak onu kırıyoruz! Sonra yapıştırıyoruz fakat hiç sağlam olmuyor!   Bu oyun bahçesinde kısıtlı bir zaman geçireceğimizi hep unutuyoruz, oysa burada eğlenmek elimizde, fakat önce ayağımıza batan taşları, dikenleri ve pislikleri temizlemeliyiz, sonra kendi içimize dönmeli ve bu oyunda nerede olduğumuzu ve ne aradığımızı sormalıyız!   Ama ner

sardunyam

sardunyam

Bu Egemen'i, sakın Bağış'lamayın!

Bu ‘Egemen’i ‘Bağışla’ma   Ali Sirmen   AKP’nin İstanbul Milletvekili Egemen Bağış’ın AB Başmüzakereciliğine getirilip, Devlet Bakanı da olması, doğrusu pek fazla kişinin dikkatini çekmedi.   Bu ilgisizlikte, Ergenekon Soruşturması ve de Filistin olaylarının etkisi olmuştur kuşkusuz.   Ama kim ne derse desin, ayrıca Türk kamuoyunun AKP’nin AB oyununun, AB’nin de AKP oyununun farkına varmış olması ilgisizliğin en önemli etkeni.   Aslında, Başbakan’ın Brüksel’dan Türkiye’ye dönmesinde ha

sardunyam

sardunyam

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.