Görüntü
Ekstra Video
Yorum
İnceleme
Gönderildi
Detaylar
Doğu Perinçek hakkında 10 yalan Ergenekon Davası 4 yılı aşkın süredir devam ediyor. İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek de 5 yıldır dava kapsamında tutuklu. Peki neden? Bu soru ortada duruyor. Ama bir yanıtı yok. Çünkü savcıların Perinçek hakkındaki 10 iddiası, davanın en başında geri çekilmişti. Savcılar, Perinçek'in itirazına verdikleri yanıtta, iddiaların psikolojik savaşın bir parçası olduğunu da itiraf ediyorlardı.
4 yılı aşan Ergenekon yargılamaları, aslında en başında çöktü. 2 bin sayfayı aşan iddianame çıktığında, gerçeğe yakın hiçbir suçlamanın bulunmadığı görüldü. Bunun en somut örneği de İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek hakındaki iddialardı.
Perinçek iddianamede yazılan 10 iddiaya itiraz ettiğinde ise, savcılar büyük itiraflarda bulundular. Doğu Perinçek, Ergenekon savunmasında bu iddialara tek tek yanıt verdi. Peki, o iddialar neydi?
İddianameye göre, Ergenekon Yeniden Yapılanma Temel Belgesi'ni Doğu Perinçek, Suphi Karaman, Hasan Yalçın, Deniz Bilge, Erol Bilbilik 1999 yılında Bilecik'te hazırlamışlardı. Oysa ne Perinçek, ne de diğer isimler iddia edilen tarihte Bilecik'te değildi. Bu iddianın gerçek dışı olduğu yapılan itirazda vurgulandı.
Perinçek'in savunması üzerine savcılar iddiayı çekmek zorunda kaldı.
Gerçek dışı olduğu ortaya çıkan iddialardan bir diğeri, Perinçek'in, Veli Küçük'e "arz ederim" ifadesiyle biten bir mektup yollamasıydı. Savcılar bu iddiayı iddianameye yazdılar. Ancak ortada böyle bir mektup yoktu. Delil dosyalarına bakıldığında, "arz ederim" ifadesiyle biten mektubun Veli Küçük'e değil, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e hitaben yazıldığı anlaşıldı.
Ergenekon savcıları, Doğu Perinçek'in koordinasyonunda Kuzey Irak'a 24 bin silah götürüldüğünü iddia ediyordu. Perinçek savunmasında, 24 bin silahın 120 ton ağırlığa ulaştığını, taşınması için de 20 tırlık konvoya ihtiyaç olduğunu açıkladı. İddia edildiği gibi, sadece iki araçla taşınması mümkün değildi. Genelkurmay Başkanlığı da bu iddianın gerçek dışı olduğunu net bir dille duyurdu.
Ergenekon Savcıları, İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek ile, PKK arasında bağ kurmaya da çalıştı. Bunun için iddianamede, Perinçek'in TSK ile PKK arasında görüşme örgütlediğini öne sürüldü. İddia edilen görüşmeler, Öcalan'ın Suriye'den çıktığı 10 Ekim 1998 ile Türkiye'ye getirildiği 15 Şubat 1999 tarihleri arasına denk geliyordu. Oysa Perinçek, 30 Eylül 1998'de tutuklanmış, Haymana Cezaevi'nde bulunuyordu. Yani Öcalan yakalandığında 5 aydır cezaevindeydi.
Savcıların Doğu Perinçek'in PKK kurucusu olduğunu iddia etti. İddianın dayanağı yine Tuncay Güney'in ifadeleriydi.
Perinçek Tuncay Güney'in ifadeleriyle, PKK'lılar tarafından yazıldığı iddia edilen mektuplarla da suçlandı. Doğu Perinçek aynı mektuplarla 1997 yılında da suçlanmış, mahkeme kararıyla aklanarak mektupların sahteliğini belgelemişti.
Savcıların yalan olduğu ortaya çıkan iddialarından biri de, "Ulusal Kanal'ı Ergenekon kurdu" uydurmasıydı. Aynı iddianamede Ergenekon'un 1998'de kurulduğu yazılıydı. Ulusal Kanal ise 1994 yılında kuruluştu.
Perinçek, 10 maddeye itiraz etti. Savcılar ise, iddianamede bu ifadelerin yer aldığını, ancak herhangi bir suçlama yapılmadığını öne sürdü.