Zıplanacak içerik

mavische

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  1. İnsanlar seni, istedikleri kadar bilsinler, ama kendi kendini aldatabilir misin? Tolstoy
  2. Kendimi sileceksem, Bilirim sende varım. Senin ben yarısıyla seni ben tamamlarım. Seni sende bütünler, Sana sende inanır, Seni sende silerim, Seni bende yazarım. Özdemir Asaf
  3. SORU:1 Bir kadın tanıyorsunuz ve hamile. Sekiz çocuk sahibi, üçü sağır, ikisi kör, Biri geri zekalı ve kadın da frengili. Bu kadına kürtaj önerir miydiniz? Bu sorunun cevabına bakmadan önce şu soruyu yanıtlayın. SORU 2 Yeni bir lider seçme zamanı ve öyle bir an geliyor ki lideri sizin oyunuz tayin edecek. Üç aday var ve adaylarla ilgili gerçekler de şunlar: Kimi tercih edersiniz? Aday A Düzenbaz politikacılarla işbirliği yapar, falcılara danışır. İki metresi vardır. Sigaralarını uç uca ekler ve günde 8 ila 10 martini içer Aday B İki defa işten kovulmuş, öğlene kadar uyur. Kolejdeyken afyon içicisi Ve Her akşam 1 litreden fazla viski içer. Aday C Gözde bir savaş kahramanı. Vejeterjen, sigara içmez, nadiren bir bira içer Ve karısını asla aldatmamıştır. Bu adaylardan hangisini tercih ederdiniz? Önce karar verin, Sonra yanıt için tıklayın.. İlginç değil MI? Birisi için hüküm vermeden önce çok iyi düşünün. Yeni birşeyi denemekten asla çekinmeyin... Aklınızdan çıkarmayın... Amatörler Nuh'un gemisini Profesyoneller Titaniği inşa ettiler..
  4. Yıllar önce tanıdığım ve hayran kaldığım kişiliklerdendi.O zamanlar arkadaşımın çocuğunu defne diye severdim,yaşı benzemesin bir çocuk bu kadar mı benzer.Çok acı kayıp.
  5. Emin olun; Hiç kimse sizin izniniz olmadan, size kendinizi değersiz hissettiremez. Marquez
  6. mavische galeri albümüne şurada fotoğraf ekledi: Üye Fotoğraf Galerileri
    favorilerim
  7. mavische şurada yorum gönderdi yam_yam'nın blog başlığı içinde yam_yam' ca
    son zamanda ilgi odağım olan karadelikler size inceleme yazmama neden oldu.. önce yazınız harika olmuş bir solukta okudum tebrikler.. izninizle bende iki satır yazmak istiyorum nebula uzayda bulunan gaz bulutsularına verilen isimdir,nebula oluşmadan önce bir yıldızdır.. bu yıldız büyüdükten sonra ya kahverengi cüce,ya nötron yıldızı yda karadelik olur..fakat bütün yıldızler bunlardan biri olmadan önce kırmızı süperdev haline gelir.bu yıldızler büyüklüklerinden dolayı içten gelen basınç ve yüksek sıcaklık etkisiyle uzay oşluğuna gaz salarlar.sonra bu gazlar yakınlaşarak bir gaz bulutu oluşur füzyon reaksiyon başlatırlar.füzyon reaksiyon yeni bir yıldızın ilk temelidir. yazacak o kadar çok şey var ki.. google earth ten hayranlıkla o muhteşem renk cümbüşü yıldızları karadelikleri seyretmeye doyum olmuyor.. favorilerim orion nebula,helix nebula,homunculus nebula...(bunlar sadece birkaçı)
  8. mavische şurada bir blog başlığı gönderdi: mavische's Blog
    Mavi Köşk Kıbrıs'ın Çamlıbel Bölgesindeki tepeye Makarios'un izniyle Pablo Pavlidis için yapılmış şuan müze olarak kullanılan bir köşk. Pablo Pavlidis İtalyan asıllı rum silah kaçakçısı bir avukat.1957 yılında Kıbrıs'da yaptırdığı bu köşke yerleşti.Silah kaçakçılığının yanında Makarios'un Avukatlığını yapıyordu.Ayrıca Avukatlık kisveri altında silah kaçakçılığı. Köşk; 2 katlı ağaçlar arasında büyük bahçeli Çamlıbel tepesinde bulunuyor.Girişte büyük bir salon, ortasında süt havuzu (gelen bayan konukların faydalanmaları açısından düşünülmüş) salonun bir tarafında pikap ve radyo dolabı, yanında piyanosu, Pablo'nun koltuk ve masası. Diğer tarafında da klasik oturma grubu, yerler çini seramiklerle döşeli.Köşkün her odasında duvara gömülü ve şuan hala çalışır durumda olan westinghouse klima. Salondan, başka bir kapıyla çalışma odasına giriliyor. Ceylan derisi kaplı ağaç bir masa, Makarios'un hediyesi olan bir koltuk.Bu koltuğun özelliği oturduktan 1 saat sonra sırt kısmı, 2 saat sonra oturulan yerin taş gibi olması(uyku ve rehavet basmaması adına). Çalışma odasındaki pencere köşkün ortasında bulunan büyük yüzme havuzuna bakıyor. Havuzun fıskiyesinden gelen ses odaya girmesin diye 3 katlı silikondan ve ses geçirmez olarak yaptırılmış. Üst katta antlaşmalarının yapıldığı mavi oda.Odanın ortasında,mafya üyeleriyle oturup anlaştığı masa, koltuklar, duvarda Meryem Ana'nın büyük tablosu,bu tablonun özelliği odanın neresinde durursan dur Meryemananın gözleri ve ayakları senden tarafa olması.Odanın bir köşesinde günah çıkarma bölümü ve odanın her yerini görebilmesi için 9 boyutlu aynası. Köşkün ikinci katında ve merkezinde büyük bir konsol, üzerinde de tunç bir heykel,(depremi bildirmek amaçlı)küçük bir sarsıntıda heykelin konsola düşmesiyle çıkan sesten konukların deprem odasına sığınmaları için. Köşkten ayrı olarak sonradan ilave edilmiş çocuk odasına bitişik raylı deprem odası. Üst katta herbiri ayrı renkte olan odalar ve odaların rengine uygun şuan bile lüks sayılabilecek eşyalar var. Pavlidis'in yatak odasında başucunda kilometrelerce uzunlukta yaptırılan ve 8 ayrı eve çıkan tünel, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda Pablo bu tünelden kaçarak arkasından da tüneli dinamitle imha ettiriyor. Köşkün özel olarak yaptırılmış televizyonu, dinlenme odasında bulunuyor. Üst katın salonunda, kapaklarındaki manzarasının bukalemun derisinden yapılan bir içki dolabı bulunuyor ve özelliği 4 mevsimde bu renklerin özel bir yağ sürülerek değişmesi.(kışın sarı yazın kırmızı).Pavlidis 1974 yılında İtalya'ya kaçtıktan sonra 1984 yılına kadar tekrar gelirim düşüncesiyle bu yağı her mevsim köşke gönderiyor. Salonda süper lüks koltuklar, yemek masası, hint halısı,güneş batışını seyretmek amaçlı kapalı büyük bir balkon ve oturma grubu,konuk erkeklerin bayan heykelinden bayanların da erkek heykelinden içmeleri adına özel içki şişeleri. Köşkün banyoları küvet, klozet, ayaklı lavabolar şu an bile lüks sayılacak nitelikte. Ayrıca giriş katında burçlarla bezenmiş bir bar odası, yanında büyük bir yemek salonu, büyük elektrikli barbeküsü ve ekmek fırını.Hangi renk odada kimler kalıyorsa onlara tahsis edilmiş o renklerde yemek masa ve sandalyeleri.Çocuklar düşünülerek boylarına göre yapılan odalarındaki gibi masaları sandalyeleri. Yemek salonundan havuzlu bahçeye geçişte,gelen konukların içki sıkıntısı çekmemesi adına, aslan kafası sembollü heykelin ağzından akan şarap alttaki küpe dökülerek devirdaimli olarak konukların hizmetine sunuluyor. Pavlidis;havuza bakan balkondan havuza elma atıyor, elmayı gelen konuklardan kim tutarsa onunla birlikte oluyor kadın erkek farketmeden. Bahçenin diğer ucundaki akustik yer, ay şeklinde taşlardan ve yarım metre boyunda inşa edilmiş.Ortadaki taşın üzerinde konuşulduğunda,ses mikrofondan çıkmışcasına aksediyor(bizzat denedim).Pablo'nun insanları etkilemek amaçlı denemeleri için. Köşkün bir özelliğide bu tepeden heryer görüldüğü halde aşağıdan burası hiçbir şekilde görülmemesi. Silah yüklü gemiler limana yaklaştığında, tepenin özel bölümünden ışıklar yakılarak silahlar teslim alınıyor. Köşkün ikinci günah çıkarma yeri de burada Ziyaret edilesi bir yer, fırsat bulanlar kaçırmasın.
  9. mavische şurada bir blog başlığı gönderdi: mavische's Blog
    Temenniler Kaybolabilsem şöyle birkaç yıl ortalıklardan Herkesten uzak bir şehre yerleşebilsem Kimsenin beni tanımadığı Benimse kimseyi tanımak istemeyeceğim Maviliklerin arasında Kuşların melodisi eşliğinde Sadece ben kalabilsem.. Mutluluğu orada bulabilsem. Hatıralar,yaşanmışlıklar bavulda kalsa Ve benim bavulun içindekilere hiç ihtiyacım olmasa Sığınacak 4 duvarım olsa Duvarların her biri mutlu renklerle boyansa Siyah renk hayatımda hiç yer almasa Gökkuşağı hep gökyüzünde asılı kalsa Yağmur yağdığı zaman ki toprak kokusu her zaman olsa Sonbahar da olsa kış da olsa Karamsar olunmasa İnsan kendine mutlu olacak Bir sebep her zaman bulabilse İşte hayat bu Ve yaşamaya değer her zaman diyebilse pişmanlık hiç olmasa Keşke…”keşke”ler sadece 1 kez kullanılsa “İyi ki yapmışım” lar kaplasa 4 bir yanımızı dostlar. Güvenilir arkadaşlıklar hep uzun süreli olabilse anne baba sevgisi gibi karşılıksız sevebilsek yediklerimizde hep anne eli değmiş gibi aynı lezzeti bulabilsek hastalandığımızda başucumuzda iyileşmemizi bekleyen şefkat dolu bakan bir çift göz bulabilsek düşünsek ve başarsak yada istesek ve elde etsek korkular ve yenilgiler hiç olmasa cesaretlendirsek kendimizi her konuda sıvazlasak sırtımızı daha kuvvetlice kulağımıza hep aynı ses fısıldasa aynı kelimeyi söylese “güveniyorum sana” dese ihtiyacımız olduğunda elimizi uzatsak yardımcı olacak kişi hep orada olsa yada hiçbir şeye hiçbir zaman ihtiyacımız olmasa doğanın dengesi bu diyerek göz yummasak her şeye “doğayı sev”,”çevreyi koru” sadece 2 kelimeden ibaret olmasa anlamını bilerek hareket edebilsek büyük balık küçük balığı yemese küçük balık yenilgiyi hemen kabullenmese savaşsa yaşamak için ve sıkıntılar hiç olmasa stres her hastalığın nedeni olmasa kimsenin borcu olmasa herkes aldığı paradan memnun kalsa ve herkes karnı tok olarak uykuya dalsa rüyalar hep mutlu hayaller her zaman gerçek olsa sevenler daima sevilse herkes mutlu olmayı hak etse her şey ama her şey benim tüm bu yazdığım temenniler gibi olsa yine de sorgular mıydık acaba niye geldik o halde biz bu dünyaya sınavdan ibaret değil midir zaten yaşamak aldığımız her nefesimizin bile hesabı sorulacakken her şey güllük gülistanlık olduğunda biz insanoğlu yetinebilecek miyiz? Daha fazlasını daha istemeden şükredebilecek miyiz ? Alıntı
  10. mavische şurada bir blog başlığı gönderdi: mavische's Blog
    Dünyada kabul görmüş pek çok buluş hatalar sonucunda ortaya çıkmış durumda. Teflon, post-it gibi... İşte hatalarla gelen buluşlar: Dünyada hata yapmanın önemi daha önce keşfedilmişti. Viagra, teflon, post-it gibi pek çok önemli ve çığır açan buluşun hatalar sonucu ortaya çıkması bunun bir göstergesi... Şeyma Öncel Bayıksel / Capital Dergisi Dünyada kabul görmüş pek çok buluş hatalar sonucunda ortaya çıkmış durumda. İlaç sektöründe devrim niteliği taşıyan Viagra, Pfizer tarafından bir kalp ilacı olarak tasarlanmıştı. Ortaya çıkan ürün, kalp rahatsızlıkları adına bir başarısızlık hatta büyük bir hata olarak adlandırıldı. Sonuçta Pfizer, bu ilaç üzerindeki çalışmasını 1992 yılında durdurdu. 2000'li yıllarda ise Viagra, farklı bir alanda etkisi kullanılarak sektörde çığır açan ve şirkete büyük getiri sağlayan bir ilaç haline dönüştü. Aynı şekilde AIDS tedavisinde kullanılan AZT de aslında kanser tedavisi için geliştirilmiş bir üründü. Günümüzde ev kadınlarının en fazla kullandığı ürün olan Teflon, başlarda başarısız bir soğutucu olarak adlandırıldı. Son dönemde her yaratıcılık öyküsünün en önemli örneği olarak gösterilen Post-it ise vasat bir yapıştırıcı yapılmaya çalışılırken ortaya çıktı. Aslında bu örneklerin her birinin arkasında hata yapmaktan korkmayan, yaptığı hatayı fırsata dönüştürmeyi başaran liderler var. Bu liderler genellikle yapılan hatadan ders çıkaran kişiler olarak dikkat çekiyor. Onlar, başlangıçta hata gibi gözüken pek çok fikrin daha sonra nasıl büyük geri dönüşler sağlayabileceğini biliyor. Örneğin, poşetsiz elektrikli süpürgeyi icat eden James Dyson, bu buluşundan önce 5 bin 127 adet prototip yaptı. Her denemesinden bir şeyler öğrenerek, çok başarılı bir projeye imza atmayı başardı. Bugünün dev şirketleri arasında yer alan FedEx'in, havaalanı dışında araba kiralama hizmeti sunması herkes tarafından eleştirildi. Bu girişimin büyük bir hata olacağı söylendi. Oysa bu iş fikri bugün FedEx'in en fazla kullanılan hizmetleri arasında başı çekiyor. Thomas Edison'un, hiç bir ticari değeri olmayan, fonografi üzerine sabırla çalışması yadırgandı. Satın alınmayacak bir buluş için zaman ve enerji harcaması anlamsız bulundu. Reklam sektörünün öncülerinden David Ogilvy'nin ise bazı projelerinde işe yaramayacak reklamlar kullanması büyük hata olarak nitelendirildi. Oysa çoğu başarısızlıkla sonuçlanan bu reklamlar, reklamcılık dünyasında yenilikçi bir yaklaşımın oluşmasına neden oldu. Sürekli denemek önemli Yaratıcı çalışmalarıyla dikkat çeken pek çok iş insanı da artık hata yapmanın bir erdem olduğunu düşünüyor. Örneğin, dünya BT devi Microsoft'un kurucusu ve yaratıcısı Bill Gates, "Her şirketin hatalar yapan ama bunlardan ders çıkaran insanlara ihtiyacı vardır" diye konuşuyor. Üstelik bu sözleri BT sektöründe bir dönem önemli yeri olan fakat daha sonra batan Craig Mundie'yi göreve getirirken söylüyor. Türkiye'nin 11,8 milyar YTL'lik cirosuyla en büyük şirketi olan Petrol Ofisi Genel Müdürü Jan Nahum da, hata yapmaktan korkmamak gerektiğini düşünenler arasında. "Salak yerine konmaktan korkmazsan başarırsın" diyecek kadar iddialı olan Nahum, bir anlamda kendi liderlik felsefesini de bu sözlerle açıklıyor. Dünyadan ve Türkiye'den örnekler... Apple'ın vitrin tasarımı Apple Genel Müdürü Tansu Yeğen, hata gibi gözüken bir olayın nasıl kendi lehlerine döndüğünü şöyle anlatıyor: "Caddebostan Apple mağazasının vitrinine özel bir teknikle kırılmış imajı verdik. Camın arkasın Apple'ın yeni ürünü olan İPod Hifi sistemini bir masanın üstüne koyduk. Amaç: 'bu ürün o kadar yüksek ses çıkarır ki, yer yerinden oynar' mesajı vermekti. Fakat kırılma imajını o kadar gerçekçi yapmışız ki yoldan geçen hemen hemen herkes mağazaya girip; "mağazanıza hırsız mı girmeye çalıştı" demeye başladı. Fakat bu şekilde mağazaya girenlerin başka ürünler aldıklarını gördük. Önce önlem alsak mı diye düşündük, satışlarımıza pozitif yansıdığı için vazgeçtik. Mağazanın vitrin hala böyle." Citibank'ın radikal kararı 1980'lerde üniversite öğrencilerine kredi kartı verme kararı oldukça radikal sayılıyordu. Citibank birçok uzmanın hata olarak gördüğü bu riske girdi. Evi, işi ve hiçbir getirisi olmayan bir kesimin eline kredi kartı verilmesi eleştirildi. Bütün bunlara rağmen Citibank öğrencilere, yetişkin kefiller istemeden kredi kartları verdi. Sonuçta yetişkinler kefil olmadıkları halde çocuklarının borçlarını sahiplendi ve bu yolla şirket uzun vadede çok sayıda değerli müşteri kazandı.
  11. mavische şurada bir blog başlığı gönderdi: mavische's Blog
    Bu haberi mutlaka okuyun ve birazcık düşünün!!! Her geçen gün Türkçe'nin biraz daha yozlaştırıldığını görüyoruz. Dilimizdeki yabancı kökenli sözcüklerin istilası artarak sürüyor. Aşağıda yıllar içinde Türkçe'de nasıl bozulmalar olduğunu gösteren çarpıcı bir metin var! Yıl: 1965 "Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı şerifleriniz hayrolsun' dedim.." Yıl: 1975 "Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim,heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum,yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.." Yıl: 1985 "Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonrakendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar' dedim.." Yıl: 1995 "Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni..Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim..Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim.." Yıl: 2006 "Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni.. Ama concon muyum ki ben,baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. 'Hav ar yu yavrum?'" Yıl: 2026 "Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden.. Off, ay dont nov âbi yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita.. 'Hay beybi..'" ALINTI...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.