-
Cinler
Evrende milyarlarca gezegen vardır ve şimdiye kadar gözlemlediğimiz çok az sayıda olan gezegende yaşam olasılığı çok düşük belkide sıfıra yakın ama bilim adamları dünyaya benzeyen birçok gezegen olabileceğini düşünüyorlar ve bunu destekleyen birçok matematiksel denklemler var.En yaygın görüş evrende bizim gibi 10,000 kadar teknolojik olarak gelişmiş uygarlığın var olduğudur ve dikkatini çekerim hiçbiride görünmez ruhani şeyler değil maddesel varlıklardır.Ben evrende başka yerlerde hayat olduğuna ve hayatı sağlayan faktörler eşliğinde yoktan var olan diğer canlılara inanıyorum ama görünmeyip tanrının ibadet için yarattığı iyi huylu veya kötü huylu varlıklara maalesef inanmıyorum.Hele hele o varlıkların altın koruduğuna,bazı insanlarla cinsel ilişkiye girdiğine,bilimden yoksun kimilerinin iki dua okuyup tesbih çekip birde kahve fincanlarıyla oynamasıyla geldiğine maalesef hiç inanmıyorum. Gelecekte birgün başka bir canlının varlığı bir gezegende %100 keşfedilirse ne hissederdin suheda? Ayrıca kutsal kitabınızda evrende insanlar ve cinler dışında başka canlılar da vardır diyor mu? Şahsen ben öyle bişeyle karşılaşsam,uzaylı olarak tabir edilen o canlılar bana kutsal kitaplardan daha etkileyici gelirdi. Diğer canlıların evrende var olma olasılığı için; http://www.youtube.com/watch?v=WFCA8N1U8Rw (Carl Sagan --en sevdiğim bilim adamlarından-- tarafından düzenlenen bir denklem) Cinlerin varlığı için inanç dışında herhangi bir bilimsel denklem yada kanıtın varsa lütfen bilgilendir
-
%.98 MÜSLÜMANMI? SİZCE?
Şimdiye kadar yazılan yorumların hepsini okudum ve birkaç cevap dışında çok da konuyla alakalı birşeyler bulamadım.Dolayısıyla -ikna edici bir cevap bulamadığımdan- konunun dışında olmayan birşeyler yazmak istiyorum. Öncelikle Türkiye'nin %98-99 unun müslüman olup olmadığını bir tartışalım.Yıllardan beridir dine inanan insanların hatta sıkı bir din fanatiği olan hacı hoca dediğimiz insanların ağızlarından düşürmediği şey nasıl olsa bu oranda bir müslüman kitleye sahibiz o zaman bizim istediğimiz olur (olmalıdır) mantığıdır.Çoğu zaman da bu oranın varlığı dinsel propagandalara giden yolda büyük bir araç olarak kullanılmış,Türk tarihi boyunca din birçok alanda gelir sağlamak,istediğini yerine getirmek gibi nedenlere alet edilmiştir.Peki gerçekten yüzde 98-99 luk bir oranda müslüman kitlesi mi var? Bildiğim kadarıyla 2001 yılında yapılmış bir araştırma bu (tarih yinede yanlış olabilir) --Türkiye %99 müslümandır-- Şimdiye kadar çoğu araştırmalara ve anketlere inanmadım çünkü yapılan oylamalar ve savunulan iddalar tüm kitleyi temsil edemez.Çoğu zaman bir anket yapılırken belli bölgede yaşayan belli sayıda insana sorular sorulup genel bir fikir çıkarılmak hedeflenir.Bu tür iddaaların tam olarak doğruyu yansıttığını düşünmüyorum ve söyleyenlere de pek aldırış etmiyorum. İkincisi,bu iddaa nüfus cüzdanlarında yazan İslam ibaresiyle mi ölçülmüştür? (aklıma geldi) Kimliğimizde bulunan din ibaresini "Islam" olarak yazar ve yabancı uyruklu vatandaşları saymazsak büyük ihtimalle yüzde 98-99 oranında müslüman-Türk elde ederiz.Eğer bu yoldan bir genelleme yapılmışsa bu da gerçeği yansıtamaz ve doğduğunda hayattan bir haber bebekleri onlara dinleri tanıma ve hür iradelerini kullanma özgürlüğünü vermeden müslüman olarak nüfusa kaydettirmek de araştırmanın dürüstlüğünü yitirmesine neden olur. Üçüncüsü diyelim ki bu oranda müslüman olan bir halka sahibiz.Peki sizce yüzde 98-99 müslümana mı sahibiz yoksa sözde müslümana mı? Yolda geçen kime sorsan müslümanım der geçer ve büyük ihtimalle sordugunuz kişi ne diğer dinler hakkında bilgiye sahiptir ne de dinsel bir anlamda sorgulama,merak etme,cevap arama isteği içerisindedir çünkü ne kendi işi,dertleri,ve diğer şeyler o insanı dinsel araştırmaya iter ne de küçüklüğünden beri aldığı ve toplumun benimsemiş olduğu dinsel eğitim onu soran ve merak eden bir birey olarak olarak topluma sunar. Bu oran yeterince doğru olsa bile,ben Türk halkının müslümanlığına güler geçerim.Ha bu arada müslümanım diyen herkes müslümandır önce niyet gerek gibi şeyler söyleyebilirsiniz ama bu da sizi Islamiyetin emrettiği gerçek birer müslüman yapmaz,sizinki halen sözden ileri gitmeyen bir dindarlık olur. Bana soracak olsanız bu kadar koca bir iddaayı ortaya atmak inandırıcı ispatlar gerektirir. % 99 luk bir müslüman kitlesine sahip olduğumuzu zannetmiyorum ve içimdeki bir ses özellikle ateist ve agnostik bireylerin arttığını söylüyor. İnsanları bir akım altında etiketlemezsek bile "acaba?" sorusunu soranların sayısının katlanarak arttığını ve yüzyıllardan beri "bu budur soru sorma senin aklın almaz" tabusunun kırılmaya başlandığını düşünüyorum.
-
Tarafsiz bir dinsel egitim verilebilir mi?
Bana göre hiçbir din eğitimi zorunlu ders olarak verilmemeli ne ilköğretimde ne lisede ne de üniversitede.Hiçbir eğitim kurumunda (imam hatip hariç) dini eğitim zorunlu olarak verilmemeli ama seçmeli ders olarak verilmelidir.İsteyen öğrenci seçmeli ders olarak almalı diye düşünüyorum.Ayrıca ben Türkiye'de bu hükümet ve bu halk zihniyeti varken tarafsız din eğitimi verileceğine de inanmıyorum.Bir ateist olarak,ben din eğitimlerinin karşısında değilim.Bence her din eşit bir şekilde verilmeli (zorunlu ders olmamak kaydıyla) Tarafsızlık ülkemizde henüz yerini alamadı,alır mı da hiç bilmiyorum.Yıllardan beri insanların islamiyet dışında diğer inanışlar hakkında bilgi sahibi olmalarının engellenmesi de ayrı bir konudur,daha küçücük yaşlarda din kültürü öğretmenlerinin sınıflarda öğrencilerin anlamadıkları sureleri ezberlemelerini beklemeleri ve kötü koşullarda sure okuyarak birşeylerden yardım dilenmelerini talep etmeleri de.
-
ateizm'de bir tanrı
en başta ateizmin bir tanrısı olduğu mantık olarak doğru değildir.bir ikincisi koskoca makalenin *********dan oluştugunu düşünüyorum çünkü ateistlerin tanrısının madde olduğu arka arkaya defalarca tekrarlanmış ve başka bir fikir yada açıklayıcı anlatım yok, sadece madde = ateist tanrısı desen yeterdi:) (kişisel atak yok,kendi düşüncem) ateistlerin bir tanrısı yoktur,adı üzerinde ateist tanrı inancına sahip olmayan insandır.Tanrı olarak kendine ne görünmez varlıkları ne de görünür maddesel varlıkları belirler.Ama sürekli bi tanrı kavramında diretseydik,ikincisi ilk olanından çok daha avantajlı bir konumda olurdu.Fakat tanrı,tapılan ve ona kulluk edinilen bir kavramdır ve ateistler maddeye tapmazlar,onu teknolojik ve bilimsel bir kalkınmada araç olarak kullanırlar ve gerçeklerin de ancak en başta fiziksel olmak üzere genel anlamda bilimsel temellerle aşılacağına inanırlar.Ben şimdiye kadar düzenli olarak oturup maddeye tapan,ona dua eden,ondan hayır dileyen bir ateist görmedim ama "bi tanrı olsaydı o da bilim olurdu" diyen birçok ateiste rastladım.Ben de aslında aynı fikirdeyim,insanlar bir şeyi tanrılaştırmak isterlerse en şanslı alternatif bilim ve onun destekçisi teknoloji olmalıdır.Fakat en başta benim anlayışıma göre,bilim de teknoloji de insanların üretip geliştirdiği birer araçtır. maddeye tapmadığım için sorunun da mantıklı bir cevabı tarafımdan verilemez.maddeye karşı bir inancım var,evet bu doğru ama bu inanç zor durumda kaldığımda destek arayacağım beni gören,duyan,kaderimi en başta belirlemiş bir yaratan kavramının temeli değil fakat insan ırkının kalkınmasında ve evreni daha iyi anlamak için kullanılan metodun kaynağıdır. son olarak ateizm de bir dindir ve ateistlerin de bir tanrısı vardır diyen insanları kınıyorum çünkü bu tip şahısların ateistleri olduğundan küçük düşürmek ve inandıkları veya inanmadıkları şeyleri dinsel bir kalıba oturtmak için çabaladıklarını düşünüyorum.Ateizmin tanrısal inanışlarla bir bağlantısı yoktur.
-
Cinler
Dostum aynen dediğim noktadan başlıyorsun.Kaynağınızda zaten Kuran'da bulunan ayetler,eğer Kuran'da onlar yazmasaydı çok ama çok büyük bir ihtimalle buna inanmayacaktınız.Evrim cin vardır,canlılar evrilirlek doğa üstü varlıklardan yardım olarak bunu yapar deseydi hepiniz gülüp geçerdiniz ve HY gibi adamlar belki de onun hakkında bi 250 kitap daha basardı ama sadece 1400 yıllık eski çağdan kalma bir kitapta deccal,yecüc mecüc,cin,peri,melek vs varlıklar belirtiliyo diye olmadık şeylere inanıyorsunuz.Evet dediğin doğru olabilir,ihtimalleri her zaman için gözden geçirmek yararlıdır.Birgün gökten İsa sihirli bir şekilde inebilir,evren var oldukça insan ırkı yaşadıkça bu iddaa(lar) da muhtemelen sonsuza değin yaşayacaktır.Fakat bu tür iddaalar ne bilimsel olarak mantıklıdır ne de rasyonel olarak.Ayrıca her nedense şimdiye kadar ne hocalar,ne din alimleri cinlerle konuştuğunu iddaa ettiler bazıları da onlarla arkadaşlık kurup onlara dilediğini yaptırdıgını da.Onlarla iletişime geçip,bilgi almak için yaşam koşullarını,nasıl birer varlık olduklarını vs bilmemize gerek yok.Eğer onlarla diyalog kurabiliyorsak,saydıgın şeyleri de bizzat onlardan öğreniriz. Son olarak cin nasıl çağırılır? Bunun için ne yöntemler var büyük ihtimalle biliyorsundur.Cin çağırma duaları,kahve fincanları,çeşit çeşit kağıtlar,diziliş şekilleri vs vs.Bunu bilen insanlar gayette onlardan neler isteyeceğini ve onları nasıl kullanacağını bilir.O kadar insan psikolojik olarak kendilerini şartlandırıyorlar,kimileri apartmandan aşağı atlıyo kimileri kafayı yiyor kimileri yolda yürürken korkarak yürüyor.Hafif bir rüzgar dahi "cin geldi galiba" cümlesini akla getiriyor,yada bir hayvanın ayak sesleri veya bahçeden gelen yaprak sesleri..Insanların haline acıyorum doğrusu..
-
Nur Suresi 3. Ayet
Bana oldukça mantıksız geliyor bana göre insanlar cinsel deneyimlerine göre toplum içinde etiketlenmemeli tabi bu işi meslek haline getirenler için durum farklı.Evet duygusal yaklaşıyorum,hayvani dürtülerim buradaki katı kurallar kadar henüz kabarmadı.Ayrıca cinsel ilişkideki deneyim olayı birazcık komik birşey,herkes pekala nasıl cinsel ilişkiye girilmesi gerektiğini öğrenebilir bunun için videolar,kitaplar,hatta bazı ülkelerde eğitim cdleri bile var.Ayrıca biri diğerine de 1-2 seferde öğretebilir. Bence herkes karşılayabilir bunun için insanların kendini cinsel deneyimlere hazırlamış olması gerekir.
-
Cinler
Sanırım hiçkimse evrendeki gerçeklere tamamen hakimmiş,tüm bilinmeyenleri keşfetmiş gibi hareket etmedi,büyük ihtimalle de etmeyecek.En başta ateistler,evrende bilmediklerimizin bildiklerimizden daha fazla olduğunu itiraf edeceklerdir.Evet delil yoksa varsayım vardır çünkü insan tarafından ulaşılamayan bazı şeyler tahminlerle çözülmeye çalışılır.Cin vardır diyen Müslümanlar kesin olarak konuşuyorlar çünkü en başta Islamiyetin kitabında bu belirtilmiş,onlar için cinlerin varlığı yüzde yüz gerçektir ve eğer gerçek birer inançlı insanlar iseler onlar için ihtimaller yoktur.Oysaki cinlerin var olduğunu öne süren insanlar ilk mesajımda merak ettiğim soruyu cevaplayabilirlerdi.Yani ben olsam aklımızın alamadığı bu yaratıklarla iletişime geçip onlardan bilimsel kalkınmada yardım isteyebilirdim ne de olsa iyi huylu ve kötü huylu cinlerin oldugu İslamiyette geçer,ibadet etmeleri farz olan iyi huylu yaratıklardan insanlığa yardım etmelerini isteyebilirdim. Yada neden şimdiye kadar bir TV programında yada bi kasete kaydedilmiş şekilde cin-insan ilişkisine şahitlik etmedik?
-
Cinler
fft bu konuda sana katılmıyorum niye dersen benim fikrime göre bir şeyi günlerce durmadan kendi kendine söyler yada birşeyle meşgul olursan yaptığın işin içinde kendini kaybetmeye başlarsın bir tür uyuşturucu gibi birşey.Bi insana kırk gün deli dersen deli olur demişler aynen onun gibi birşey kendini ona odakladıktan sonra bilinç altında farklı şeyler oluşmaya başlar ve var olmayan şeyleri belki de halisülasyon görerek varmış gibi hissetmeye başlarsın.ayrıca cinlerin musallat olması olayı da saptırma olabilir bi keresinde youtube da bi arap videosu izlemiştim adam canlı yayında birden bire cin tarafından çarpılıyodu yere felçli gibi yatıp garip garip sesler yapıyordu (bi yerden buna gülerken) birden başka biri yan taraftan atılıp "bu adam sahtekar eğer gerçekten cin tarafından çarpılsaydı muhammed in ismini duyduktan sonra çeker giderdi ben kaçkez ismini söyledim gitmedi" dedi (bi de buna gülmeye başladım).Gerçekten birisi hiçbirşey yokken felçli konuma geçmişse yada garip hareketler sergiliyorsa bunun nedenini doğa üstü varlıklarda aramamalıyız. Yine de cinler vardır diyorsan,bu 3 kişinin hikayesini bizlerle paylaşabilirsin..
-
Cinler
yesilsu,inanma sebebin nedir? Sadece sana küçüklüğünden beri söylendiği ve dinsel bir kitapta yazdıgı için mi inanıyorsun yoksa kendi kişisel gözlemlerin göremediğin varlıklara inanmana mı neden oluyor? 1. ise pek de saygıyı haketmeyen birşey ama 2. ise saygı duyarım herkesin kendi düşüncesi.
-
Cinler
evet ben yazdım "belki de varlar" ibaresini yazma amacım da konunun bir ucunun açık oldugu ve kişisel düşünceler dışında kesin yargılar barındırmadığıdır.Mesajdaki tüm yazılar kendi düşüncelerim isteyen inanır veya inanmaz orası size kalmış bişey ve "belki de varlar" cümlesi aranızdan birisinin mantıklı bir açıklama getirmesiyle desteklenebilecek birşey."Var olmayan varlıklar" var olmayan sözde varlıklar yazsam daha güzel olurmuş ve bu benim düşüncem ikincisi de "var" diyenler için açıklama gerektiren bir cümle.
-
Cinler
Gerçekten cinlerin varlığına inanıyor musunuz? Ben kişisel olarak inanmıyorum ve cin hikayeleri anlatanlara da hep gülüp geçerim.Erkekleri ve dişileri olduğu söylenir,onların da aralarında imanlı ve imansız olanının oldugu ve Muhammed i tanrının kulu ve elçisi olarak görmeleri gerektiği bildirilmiştir.Bazı cinler insanlarla ilişkiye girer,onlarla evleneni bile varmış.Kimileri ters elleri yada ayaklarının olduğunu,kimileri gömülü altınları sahiplenip onu almaya gelen insanları çarptığını söyler.Kimisi isimlerini dahi söyleyemez 3 harfli(ler) diyip geçiştirir.Kimisi geceleyin evin içinde tek başına dolanırken arkalarından geldiğini kimisi ise ismini anar anmaz ortama gelip bizi dinlediklerini söyler..Cinler...anlat anlat bitmez galiba.. Doğrusu hiçbirine inanmıyorum,hepsi de bana komik geliyor.Küçüklükten beri bilinç altımıza yerleştirilmiş olan görünmez varlıklardan onları görmediğimiz halde bize zarar vereceklerini düşünerek korkuyoruz.Aklıma hep şu soru gelir; Eğer cinler varsa ve bu yaratıklar belirtildiği gibi görünmez varlıklarsa bunlar ne 2. boyutta ne de 3. boyutta yaşarlar.İnsan doğasının algılayamadığı bir boyutta muhtemelen 4 yada daha üstü boyutlarda yaşamaktadırlar.Eğer bu doğruysa neden bir cinci hoca yada bir psişik getirip cinlerle bağlantı kurduktan sonra onlardan bu boyutlar hakkında bilgi toplamıyoruz? Sizce de bilimde çok ilerlere gitmiş olmaz mıydık? Aralarında mutlaka doğayı anlamakla kafayı yemiş bilginleri vardır,neden bize enerjilerden,boyut değiştirmelerden yada onların bildiği bizim bilmediğimiz şeylerden anlatmıyorlar? Hiçkimsenin aklına gelmemiş mi böyle bir şeyi denemek? Yada şunu merak ediyorum.Aranızda hayatı boyunca bir kez dahi olsun cin görmüş birisi varmı yada onlarla ciddi ciddi konuşmuş biri? Yada herhangi biriniz hazine avına çıktıktan sonda tam altınları alacakken bir cin gelip de sizi yukarılara kaldırıp fırlattı mı? (bir arkadaşım anlatmıştı) Havadayken herhangi bir sure okuduktan sonra cin yada cinler sizi tekrar aşağıya indirip salıverdi mi ? Şimdiye kadar cinlerin var olduğunu söyleyen insanlara inandınız mı? Muhtemelen inandınız,peki hala mı inanıyorsunuz? Gerçekten cinlerin varlığına inanıyor musunuz? Eğer öyleyse,beni de onların var olduğuna inandırabilir misiniz?
-
Nur Suresi 3. Ayet
evet Islamiyet e göre de böyle zaten müslüman kadın için aynı şeyler geçerli değildir.Peki bu konuda ne düşünüyorsun sana göre de mantıklı bir yargı mı yoksa çok tutucu olan gereksiz bir yargı mı? Bana göre ikincisi çünkü insanların evlenmesi için dinlerinin örtüşmesi gerekmez erkeklere tanınan özgürlüğün kadınlara da tanınmış olması çok daha iyi olurdu ve din herkesin kendi dünyasında kendi içinde olan birşeydir hayat arkadaşın bile olsa konu inanca geldiğinde herkes o iki yoldan birini seçer ve bu yolda yalnızdır.
-
yeniden BİG BENGGG
evet ben buna karşı değilim ilerleyen dönemlerde big bang teorisi de evrim teorisi de yada herhangi bir teori yok edilip yerine daha mantıklı olanları getirilebilir bilimin işleyiş tarzı da budur ve tarafsızlık da bana göre budur.Ancak günümüzde her iki teori de son derece yaygınlık görüp,deliller tarafından desteklenmektedir.Bilimsel alanda her iki teori de geçerlilik kazanmış olup, elimizdekilerin en iyisi bunlardır.(birisi kozmolojik diğeri biyolojik anlamda)
-
yeniden BİG BENGGG
1- Hayatın yeryüzünde başlamasında sadece nükleer patlamaların etkisi yoktur.Evet uzun bi süreç içinde yerkabuğu soğumuştur volkanlardan gelen lavlar yeryüzündeki bir kısım katı tabakaları oluşturmuştur,o zaman hakim olan kuvvetli rüzgarlar maddeyi bir yerden bir yere taşımış yeryüzüne düşen radyoaktif ışınlar da hayatın başlangıcında rol oynamıştır.Bunlar bugünkü görüşler ve bende bilim adamlarıyla kişisel olarak aynı fikirdeyim.O zaman çok karmaşık bir hale sahip olan dünyada belkide her saniyede çok garip doğa olayları oluyordu bunlar evrim teorisinde de anlatıldıgı gibi ilk canlıların hayati fonksiyonunu tetiklemiş olabilir. 2- Evrendeki nötron ve proton sayısının eşit olduğunu ilk defa duyuyorum.Proton ve nötron sayıları düzensiz olarak sürekli bir biçimde değişmektedir bu yüzden bu tür bi iddaayı savunmak en başta imkansızdır.Fizyon reaksiyonları nötronları proton ve elektronlara çevirir ve bazı yıldızlar da fizyon proton ve elektronlarını netronlara parçalar.Belki de bu yüzden eşittir yada eşit olabilir dedin yani bir yerden var olan diğer yerden yok olup eskisine dönüşüyor ve eşitlik sağlanıyor mantığı çıkabilir.Ama bunun yeterince kanıtlanabilir bi varsayım olduğunu düşünmüyorum çünkü quantum fiziği hakkında yeteri kadar bilmiyoruz. 3- Bilim alanındaki cahilliğimin bir göstergesi... no idea! 4- Açıklamadan öğrenmek istediğin şey nedir? İnternette birçok bilgi tek hücreli canlıdan insanlara kadar uzanan dizilişi açıklıyor bunun için uzun araştırmalar yapmalısın. en çok sevdiğim bilim adamlarından birisi olan Carl Sagan ın evrimsel süreçte yer alan canlıları anlatan kısa videosuna bi göz at; http://www.youtube.com/watch?v=pMHNnhAEDN4 5- Labaratuar ortamında kimyasal maddelerin birleştirilmesiyle aminoasid üretildiğini biliyorum ama ilkel dünyadan kastın doğada hiçbir insani etki olmadan kendi kendine oluşan aminoasid ise bu konuda bi fikrim yok. 6-Şimdiye kadar birçok geçiş formları bulunmuştur,bunlar da çeşitli müzelerde ve bilimsel kuruluşlarda sergilenmekte ve halen bazıları üzerinde DNA testi yapılmaktadır.Ayrıca evrimi destekleyen sadece geçiş formları bulunmamaktadır başka kanıtlarda yer almakta madem sen geçiş formlarından bahsettin bende ilk 10 tanesini yazıyım.(sadece insan vs ape alanında kayıp linklerden bahsedeceğim,diğer canlıların linkleri için araştırma yapmalısın) Australopithecus afarensis; Bu türün en önemli örneği 1974 de keşfedilen dişi bir olgun iskelet,LUCY. 3.18 milyon yıl önce yaşamış ve iki ayağı üstünde yürüyüp koşma özelliğine sahip olmasıyla bilinmektedir. Australopithecus africanus; Lucy den bir sonraki adım olarak bilinen Güney Afrikada keşfedilmiş fosil. 2 veya 3 milyon yıl önce yaşamış,beyni Lucy den daha büyük olup insanlara Lucynin benzediğinden daha fazla benzemektedir. Paranthropus aethiopicus; 2.8 veya 2.2 milyon yıl önce yaşadığına inanılan bu hominid şimdiye kadar keşfedilmiş en küçük beyne sahip olan fosildir. Paranthropus bosei; Bu canlı ve onun akrabaları yiyecek bulmada oldukça seçiciydiler,günümüz insanlarıyla yollarını 2 milyon yıl önce ayırmışlardır ve insanlarla birkaç milyon yıl beraber yaşayıp daha sonra uyumsuzluk sorunu nedeniyle yok olmuşlardır. Homo habilis; Birçok bilim adamı bu canlıların Lucy ile daha çok insana benzeyen diğer fosiller arasındaki geçiş formu olduğunu düşünmektedir.Ape lere benzeyen uzun kolları olup iki ayağı üzerinde yürüyebilen H.Habilis kaba aletler yapabilme yeteneğine sahipti. Homo ergaster; Bilim adamları henüz bu fosilin H.Erectus un atası yada günümüz insanların atası olup olmadığına karar veremediler.İnce fir kafatasına sahip olup,alet yapıp ateş yakma yeteneklerine sahipti. Homo erectus; Mağarada yaşayan ilk hominiddir.Bir teoriye göre kadınları kazanabilmek için erkek bireyler birbirleriyle kafa kafaya toslayıp yarışmışlardır.Günümüz insanlarının direk atasıdır. Homo floresiensis; uzun yüzyıllar boyunca mitolojileri Ebu Gogo adında küçük bir insansı ırkı tanımladı.2003 e kadar az sayıda insan bunu ciddiye aldı fakat bu tarihten sonra Endonezya adalarında keşfedilen yeni türler çok sayıda bilim adamının fikrini değiştirdi. Cro-Magnon; 35,000 yada 10,000 yıl önce yaşadığına inanılan bu insansı varlıklar günümüz Avrupasında bulundu.Mağaradaki kazınmış resimler ve heykeller Tarih öncesi insanlar tarafından yapılan sanatın bilinen ilk örneklerindendir. Neanderthal; Bodur ve soğuk için yeterince donanıma sahip.Günümüz insanlarından oldukça farklı görünüme sahiptir.Ama ölülerini gömerek,hasta ve yaralılara bakarak,dil ve müzik yeteneklerinin olması yönleriyle insanlara benzerler. 7- Özellikle ülkemizde mutasyon yanlış anlaşılıyor.Mutasyonlarn büyük bir kısmı zararlıdır ama yararlı mutasyonlar da vardır.Az miktardaki mutasyonlar yeni canlı bireylerin çevrelerine daha iyi uyum sağlamaları için bireylerde yeni tür proteinlerin oluşmasına neden olur.Şimdi bunun faydasına bir örnek vermek çok zamanımı alır o yüzden kısa bir açıklama veriyim sen araştırabilirsin. CCR5(CCR5-Δ32) daki bir takım yıkım HIV virüsüne karşı direnç kazanmayı sağlar. Bir diğer örneği mutasyon bir kelebeğin rengini değiştirebilir ve rengi değişen kelebek avcıların onu görmesini zorlaştırabilir.Böylelikle kelebeğin hayatta kalma şansı artacak ve yeni birey sayısında da artış gözlenecektir. 8-Çok az miktarda bilim adamı zamanda yolculuk yapılabileceğine inanıyor.Diğerlerinin inanmamasının en büyük nedeni teknolojinin elvermemesi (ışık hızından hızlı gitmek gibi) ve görecelik yasasıyla ters düşüyor olması.Ama son zamanlarda bunun için ii çalışmalar yapılıyor ve bazı bilim adamları oldukça mantıklı şeyler söyledi.Bu demek değildir ki zamana yolculuk yapılamaz,bekleyip göreceğiz. 9- Bu konuda çok geniş fikrim yok.Yararlı bi şekilde cevaplayamadığım sorular benim cahilliğimi gösterir bilimde buna bi karşılık olmadığını değil.Şu siteyi okumalısın; http://www.entropi.net/entropi/ 10-Küresel ısınmayı durduracağımıza inanıyorum yani benimki aslında büyük bir umut.Gereken önlemleri alıp tüm insanlığı bilinçlendirdikten sonra gezengenin varlığını koruyabiliriz ve ilerleyen teknoloji de bize yardım edecektir diye düşünüyorum tabi o teknolojiyle birilerini bombalayıp doğayı katletmezsek.Bildiğim kadarıyla küresel ısınmanın en büyük nedenleri fosiller, araçlar,binalar ve fabrikalardan çıkan zehirli gazlar, atmosfer ve denizlerde bulunan tonlarca karbon birikimi, fotosentez yapan bitki sayısının az olması.Neden engellemek için bir fırsatımız olmasın ki?
-
Nur Suresi 3. Ayet
Halkalıyıldız,ayete farklı bir yorum getirdiğin için teşekkür ederim.Bu şekilde daha önce düşünmemiştim yani zina eden birinin zina etmiş biriyle evlenmesi öngörülmüş ve aksini yapanın günaha gireceği söylenmiştir.Ama sence de bu acımasız bir yargı değil mi? Yani zamanında zina yaptın ama evleneceğin zaman aşık olduğun (zina yapmamış) kişiyle hayatını paylaşmaya hazır olduğun halde bu yasaklı ve o kişiyle mutlu olman tanrısal anlamda engellenmiş. Garip! Bana göre zinayı çok da abartmamaları gerekir tabi bu uzun süren tartışmalara yol açabilir ama kişisel görüşüm evlilik öncesinde başkalarıyla cinsel ilişki yaşamış olmak kimsenin insani değerini düşürmez diye düşünüyorum. Evleneceğin kişiyle tanıştığın günden önceki devrede şahsın hareketlerinden ve kararlarından sen sorumlu olamazsın evlilikten sonra ki sorumluluğun hayat arkadaşına sadık kalmaktan ve onu sevmekten geçer.Ama ne dersem diyim Islam dinindeki tanrının görüşleri benden çok daha farklı.. Takıldığım başka surelerde var ama onları bu konu altında tek tek açıklamak çok uzun sürebilir.En kısa bir örneği tanrı katındaki bir günün dünyamızdakine kıyasla ne kadar olduğudur. Hac Suresi 47. Ayet; " Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla va'dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir. " Secde Suresi 5. Ayet; " Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona yükselir. " Mearic Suresi 4. Ayet; " Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir. " Tanrı nezdinde 1 gün 1000 yıla mı denk geliyor yoksa 50000 yıla mı? Bir diğeri şirk konusu..Allah şirk (ortak koşma) i affeder mi affetmez mi? Nisa Suresi 48. Ayetten bir cümle; "Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz." Yine aynı surenin 153. ayetinden bir kısım; "Sonra kendilerine apaçık deliller gelmesinin ardından (tuttular) buzağıyı tanrı edindiler. Biz bunu da affettik ve Mûsâ'ya apaçık bir güç ve yetki verdik. " Ben yaz yaz bitiremem galiba gecenin bu vaktinde çok uzun ve zahmetli bir iş olacak.O yüzden en kısa olanlardan yazdım.Seninkiler nelerdir?