Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Featured Replies

Gönderi tarihi:

11.gif

AB, AKP'nin reform başarısına rağmen sırtını döndüğü Türkiye'ye büyük zarar verdi: Avrupalı siyasetçiler oy için Türkiye'yi harcayarak, AKP'nin milliyetçiliğe bel bağlayan hasımlarını güçlendirdi. AB, üyelikten başka bir sürü sorunu bulunan Türkiye'ye desteğini artırmak zorunda

 

Daniel Widome

 

Türkler pazar günü yeni bir meclis seçmek için sandığa gidecek. Bu seçim modern Türkiye'yi tanımlamış onlarca yıllık laiklik ve demokrasi tartışmasının son etabı ve aylardır süren siyasi gerilimlerin zirve noktası olacak.

Fakat bu seçimlerde iş Türkiye sınırlarının ötesine de uzanacak. Ülkenin on yıllardır süren AB'ye kur yapma işkencesi, salyangoz hızıyla sürüyor. Ancak AKP 2002'de Meclis'te çoğunluk sağladıktan sonra Türkiye, olası bir AB üyeliği için gerekecek reformlar alanında ciddi ilerleme kaydetti. Fakat son birkaç yılda üyelik vizyonunun sönmeye başlamasıyla, Türkiye'de ihtiyaç duyulan reformların devam ümitleri de solmaya başladı. AKP'nin seçimleri kazanması reform yolunun açık kalmaya devam etmesi demek. Gerçi neticede Türkiye'nin reform hareketinin başarısı sadece Erdoğan'a değil, AB'ye de bağlı.

 

 

Muhalifler 'karanlık' istiyor

Türkiye'nin AB üyeliği macerası 1959'da, Avrupa Ekonomik Topluluğu'na üyelik için başvurmasıyla başladı. Bunu izleyen 40 yıl belirsizlik, geri adımlar, yarım yamalak zaferlerle geçti. Gelgelelim son birkaç yılda ciddi ilerleme kaydedildi, AB 2004'te üyelik müzakerelerini başlatmayı kabul etti. Ancak süreci asıl hızlandıran, AKP'nin iktidara gelişiydi. Geçmişte iktidardaki çoğunluklar cesur değişimlere kalkışamayan kırılgan koalisyonlara dayanırdı. AKP'yse açık çoğunluğuna güvenerek, sosyal muhafazakârlık, laiklik ilkesine sadakat ve AB hedefine baş koyma gibi sadece Türkiye'de görülebilecek bir kombinasyonla zafere doğru ilerlemeyi bildi. Erdoğan orduyu siyasetten uzaklaştırdı, siyasi ve toplumsal hakları hem Türkler hem ülkenin azınlığı olan Kürtler için artırdı, ciddi bir ekonomik büyümeyi yönetti.

Gelgelelim birçok Avrupalı, Türklerin AB üyeliğine her zaman isteksiz yaklaştı. Kaygılar genellikle ekonomik ve kültürel unsurlardan kaynaklanıyor. Son yıllarda Türkiye'nin muhtemel üyeliğinin gerçeklik kazanmasıyla, bu hissiyat AB'nin resmi politikasına daha fazla sızmaya başladı. Fransızların 2005'te AB anayasasını reddi büyük oranda Türkiye'nin üyeliğine yönelik korku nedeniyleydi. Daha sonra iktidara gelen Almanya Başbakanı Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, zaferlerini biraz da Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkmalarına ve bunun yerine 'imtiyazlı ortaklık' gibi havada alternatifler sunmalarına borçlu. Kıbrıslı Rumların 2004'te üyeliğe kabulü Türkiye'de AB'ye karşıt seslerin güçlü bir biçimde yükselmesine yol açtı. Geçen yıl, bölünmüş ada üzerinde karşılıklı inatçılığın sürmesi üzerine AB, Türkiye'yle müzakerelerde 35 başlığın 8'ini askıya almak zorunda kaldı.

Tüm ortakyaşam ilişkilerindeki gibi burada da bir tarafın sağlığı diğerininkine bağlı. AB üyeliği Türklerin uzun süredir istekle takip ettiği bir yoldu; birçokları bunu Atatürk'ün modern, laik Türkiye'sinin son varış noktası olarak görüyor. Ancak Avrupalı siyasetçilerin oy avcılığı yaparken Türkiye'yi harcayabilmesi ve eski husumetlerin müzakereleri keyfi olarak yoldan çıkarabilmesiyle, Türkler de AB üyeliği bunca eziyete değer mi diye düşünür oldu. Üyelik hevesi azaldıkça da, gereken reformların çoğunun yapılma gerekçesi de ortadan kalkıyor. Erdoğan'sa kararlı, geçen yıl AB ne yaparsa yapsın 'reform süreci aynı kararlılıkla sürecek' vaadinde bulundu. Fakat onun da sabrı tükeniyor.

AB'nin tereddütlerinin en zararlı sonucu, Erdoğan'a muhalif güçlerin ona destek vermektense karşı çıkmayı daha kolay bulmasıydı. Türk ordusu AKP'nin İslamcı kökleri nedeniyle zaten tetikteydi. Milliyetçiler de epeydir Erdoğan'ın dinciliğinden, Kürt meselelerine nispeten ılımlı yaklaşımından ve AB üyeliği hedefine genel olarak kendini adamasından şüphe duyuyor. Orta akım laik siyasi partilerse Erdoğan'ın AB üyeliği hedefini paylaşsalar da her türlü başarısızlıktan yine onu sorumlu tutmaya çalışıyorlar.

İşin tuhafı, birbirinden çok farklı olan bu kuvvetler kendi çıkarlarına karşı hareket ediyor. Kendilerine en çok Avrupa'nın yakışacağını düşünen şehirli ve laik Türkler Erdoğan'ın dinciliğini protesto ederken ordunun demokrasi karşıtı söylemine göz yumuyor; kırsal alanda yaşayan, Avrupa'yla ticari ilişkilerin artmasından en çok faydalanacak olan muhafazakârlarsa, Türkiye'nin iç ve dış politikalarını daha kötüye sürükleyecek milliyetçi unsurları destekliyor. Muhalifleri AKP'nin reformlarını yolundan çıkarmayı başarabilirse, ülkeyi tarihinin karanlık bir dönemine geri çekecekler: Ordu ağırlıklı siyaset, öfkeli milliyetçilik, etkisiz koalisyonlar...

Muhalifleri tabii ki başbakanın yenilmesine çabalayacak. Ancak AKP'nin reformları başarı elde edemezse, bunda irade, öngörü ve kapasite eksiklikleriyle AB'nin de katkısı olacak. Merkel ve Sarkozy'nin selefleri de Türkiye'ye karşı iç muhalefetle karşılaştı; ama yine de bu üyeliğe verdikleri desteği çekmediler. Fakat Schröder ve Chirac seçmenlerini Türkiye'nin üyeliğinin AB için de coğrafi ve kültürel açıdan şart olduğunu seçmenlerine anlatmayı başaramadı.

AKP üyeliği başaracak tek parti

AB 27 üye ülkesinin birbirinden çok farklı gündemleriyle sürekli mücadele etmek zorunda kalan, yapısal açıdan eli kolu tutmayan bir dış politika oyuncusu. Buna rağmen uluslararası başarı kazanma şansı var. AB üyeliğinin cazibesi Doğu Avrupa'nın eski komünist ülkelerinde liberal reformları teşvik etti ve bu ülkeler üyelikle ödüllendirildi. Türkiye de bu tür bir etkinin nihai örneğine dönüşebilir. Fakat nihai hezimet de olabilir.

Türkiye şanslı ki, AKP seçimlerde çoğunluğunu sürdürecek gibi duruyor. Bunun sebebi de Erdoğan'ın son derece 'Türk markalı' siyaseti olacak. Zira, sosyal muhafazakârlığı, kurumsal laikliği ve siyasi liberalizmi ustalıkla harmanlaması, kendisini AB üyeliği için gereken reformları yapabilecek ve demokrasiyi güçlendirebilecek tek kişi haline getiriyor. AKP'nin ciddi bir zafer kazanması, gerçek anlamda reform yapılması ümitlerinde gereken atılımı da sağlar. Bu da AB'yi daha teşvikkâr bir yöne sevk edebilir ve nihayet Türkiye'nin AB üyeliğinde biraz daha ilerlemeyle sonuçlanabilir.

AB lüzumsuz bir tutumla her zamanki tavrını dahi değiştirerek, işleri Türkiye'nin reformları için daha kötü hale soktu, hem de en kötü zamanda. Türkiye şu anda AB üyeliği mücadelesi yetmezmiş gibi bir sürü sorunla kuşatılmış halde. Irak savaşı, Kürt militarizminin yeniden ortaya çıkışı, iddiacı bir hal alan Rusya ve gerçek İslamcı aşırılık yanlılarının oluşturmaya başladığı tehdit, Türkiye üzerindeki gerilimleri artıracak. Böylesi fırtınalı bir ortamda Erdoğan'ın zaferi tek başına, reformların başarısını taahhüt edemez. AB'nin Erdoğan'ın çabalarına ve AB üyeliğine söz verdiği desteğini sürdürmesi tam da bu yüzden büyük önem taşıyor. (ABD'de yayımlanan aylık dergi, 20 Temmuz 2007)

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.