Gönderi tarihi: 22 Haziran , 2007 18 yıl (HYP) Halkın Yükselişi Partisi Seçim Bildirgesi Halkın sırtına basarak kendilerini yükseltenlerin siyasetlerinden kurtulup bizzat halkın yükselmesini esas alan siyasetlere geçişin kurumu olan HYP, 3 Ekim seçimlerinden beri Türk siyasetinde tek yeni partidir. HYP, sadece Batı güçleriyle işbirlikçi AKP’nin değil, 1940’tan beri Türk siyasetinde yozlaşmaya yol açmış tüm partilere bir alternatiftir. 16 Şubat 2005 tarihinde resmîleşen ve siyaset tarihimizde bir rekora imza atarak 10 ay gibi bir sürede ve yalnız halkın desteğiyle teşkilatlarnmasına tamamlayarak seçime girme hakkını kazanan HYP 22 Temmuz günkü genel seçimde seçim pusulasının 6. sırasında Çınar yaprağı amblemiyle yer almaktadır. Aziz yurttaşlarım! Kurulduğumuz günden beri, bizden tedirgin olan dış güçlerin baskı ve talimatıyla, siyaset tarihimizde görülmemiş bir basın ambargosuna maruz bırakıldık. Ekranlarında ve sayfalarında 34 yıl yer aldığımız ve bizi yıllarca manşetlerinden indirmeyenler, bizden rahatsızlık duyanların baskı ve dayatmalarıyla bizi halka duyarmamak, bizi yok saymak için akıl ve insafın tahammül edemeyeceği bir ambargoyla HYP’yi milletimizden âdeta sakladılar. TBMM’de bir parti olmamıza rağmen adımızı ve logomuzu asla yazmadılar. Basının bazı vicdanlı kalemlerinin ifadesiyle HYP’ye âdeta ‘soykırım’ uyguladılar. Ama biz bunların tümünü, çilekeş mahallî basınımızın da büyük desteğiyle aştık. Öte yandan, parti otobüslerimizle Anadolu’yu bir yıldan beri karış karış gezerek halkla kucaklaşıp HYP’yi halkımıza anlattık. Bütün zulüm ve baskıları aşarak işimizi tam bir başarıyla yaptık. BİR SİYASAL PARTİ OLARAK ÖZELLİKLERİMİZ NELERDİR? 1. HYP, icazeti sadece halkından alır: Sınır ötesinden icazetle siyaseti onursuzluk sayarız. HYP, bir demokratik halk seferberliğinin sonucu olarak yalnız Türk halkının desteğiyle kurulmuş ve teşkilatlanmıştır. HYP, halkın devletini yaratmanın hareket ve siyaset ocağıdır. 2. HYP, bir mirasyedi hareket değildir. HYP, hiç kimsenin mirasına konmamıştır, hiç kimsenin devamı değildir. Zihniyetimiz, kadrolarımız, söylemlerimiz, projelerimiz ve siyaset üslûp ve ahlakımızla yeniyiz. 3.HYP, halkımızın finanse ettiği bir siyasal harekettir. Bizim siyaset anlayışımız sadece haram yiyenleri, vicdan ve dürüstlük zaafı olanları dışlar. Haram yiyenler, yoksul da olsalar bize yakın olamazlar. Helal yiyenlerse, servet sahibi de olsalar bizim gözümüzde temiz halk çocuklarıdırlar. Tek kıstasımız ‘vatanperver ve namuslu’ olmaktır. Başka bir ayrıma asla itibar etmeyiz. 4. HYP bir ideoloji partisi değil, bir program ve kitle partisidir. HYP, Anayasamızın ikinci maddesinin talebi istikametinde bir sosyal demokrasiyi benimser. Ama solcu değildir. Milletimizin ruh köklerine saygılı, bağlıdır ama dinci veya sağcı değildir. 5.HYP insan merkezli bir siyaset anlayışını esas alır. İnsanı Allah’ın aziz emaneti biliriz. Namuslu ve helal lokma yiyen insanlar arasında hiçbir ayrım yapmayız. Bizi ‘kurt siyasetçilere yer vermemek’le suçluyorlar. Doğrudur. Bizde kurt siyasetçi yok. Biz de kurt, sansar, tilki, yılan, çakal yok. Çünkü biz, “Devletin malı deniz, yemeyen domuz” sözüne uygun olarak siyaset yapanlardan değiliz. Tam tersine, bizde ilke şudur: “Devletin malı deniz, bir lokmasını çalan domuz!” Bunun içindir ki HYP, sadece siyaset ocağı değildir; aynı zamanda ahlak ocağıdır. Siyasetten ahlakı dışlamayı insana ve ülkeye ihanet sayarız. 6.HYP, Türkiye’nin Türkiye’den yönetilmesini esas almaktadır. HYP, Türkiye’nin bugün Türkiye’den yönetilmediğini düşünmektedir. Bütün sıkıntılarımızın temel sebebi budur. İttifaklarımıza sadıkız ama örtülü sömürgeciliğe, örtülü emperyalizme, örtülü Hıristiyanlaştırmaya geçit vermeyiz. Misakı Millî sınırları içindeki coğrafya bizim hakkımızdır. Bu hakkımızın takipçisi olacağız. 7. HYP, kadınları ve gençleri dışlayan siyasetlerin aksine, tam katılımcı bir demokrasiyi esas almaktadır. Aziz yurttaşlarım; Fikir hayatımın uzun yılları, kadına yapılan zulümleri bertaraf etme mücadelesiyle geçmiştir. Altmışı aşkın eserim bunun belgesidir. Kurucusu olduğum HYP siyasetlerinde de kadınların ve gençlerin devlet yönetimine katılımını sağlamak en büyük hedefimizdir. Nüfusunun % 53’ü kadın olan bir ülkede parlamentodaki kadın sayısının % 4 olması bugüne kadarki siyasetlerin ikiyüzlülüğünün utandırıcı bir belgesi. Gençliğin, kadınların ve okumuş-yazmış memur kesimin siyaset dışı bırakılması ülkemize yapılmış en büyük kötülüklerden biridir. HYP, Türk siyaset tarihinde ilk kez, parti kurucular listesinde kadın oranını % 28’e, partinin belde, ilçe ve il yönetim kurullarında ise % 47’ye yükseltmiştir. Bizden öncekilerde bu oranı % 7’nin üstüne çıkaran bir parti yoktur. Bizim gerçekleştirdiğimiz oran, Avrupa ortalamasının bile çok üstündedir ve Türk siyasetinde bir devrimdir. Bugün YSK’nın önündeki parti milletvekili listelerinde kadın oranındaki rekor HYP’nindir. Adına Türk basını dedikleri yaygın medya bu gerçeği halkımızdan saklamakta, HYP’nin adını bile anmamaktadır. Adına her nasılsa ‘Türk basını’ dedikleri bu basını halkımıza ve tarihe şikâyet etmekteyiz. Bize yapılan bu zulmü vicdanında değerlendirmesini halkımızdan rica ediyoruz. HYP’nin milletvekili aday listelerinde kadın oranı % 37'dir. 12 ilde birinci sıra kadınlarındır. İstanbul’da kadın oranı % 52’dir. Rekor bizdedir. Sıralama fermuar sistemiyle yapılmıştır. Baraj demokrasiyi işlemez kılmıştır. Barajı % 5’e indireceğiz. AMACIMIZ VE PROJELERİMİZ Gelir dağılımındaki bozukluk bir zulüm arz etmektedir. Sosyal devleti yeniden inşa ederek bu zulmü durduracağız. Ülkemizin canını yakan iki terörle müacadele etmeliyiz: Birisi dağda kan yiyen bölücü terör, ikincisi şehirlerde haram yiyen kıravatlı talancı terör. Bunların ikisiyle birlikte mücadele etmeden başarıya ulaşmamız mümkün değildir. Eğitim ve sağlık alanında vatandaşımızı ‘müşteri’ gözüyle gören ve parası olmayana hiçbir şans tanımayan rant çeteciliğine son vererek eğitim ve sağlıkta eşit hizmeti süratle sağlayacağız. İlk yapacağımız işlerden biri, devletin temel kurumlarını ona-buna peşkeş çeken ve bir talan kurumu gibi çalışan ‘Özelleştirme İdaresi’nin kaldırılması olacaktır. Aziz yurttaşlarım; Dış politikamızın esası, yüzü Batı’ya dönük bağımsız siyasettir. Bizim dış politikamızda başkalarına güven esas alınmayacaktır. Biz; büyük Atatürk’ün buyurduğu gibi, “Sadece iki şeye güveniriz: Milletimizin kararı, ordumuzun kahramanlığı.” (ABE, 16/221) Üçüncüsü yok. Kuzey Irak’ta Türkiye’nin etkinliği behemehal sağlanmalıdır. Musul ve Kerkük sorununun çözümü, 1926 Ankara Antlaşması’ndan hareketle Misakı Millî içindeki bu topraklardaki egemenlik hakkımızın bize iadesini milletlerarası alanda ortaya sürmek ve siyasetlerimizi buna göre yapmaktır. Irak devleti çöktüğü için bu talep hakkımız doğmuştur. BM teamülleri bizim talebimize uygundur. AB bizi yalanlarla oyalayıp mahvetmek istiyor. Türkiye’nin AB üyeliği diye bir beklentisi artık söz konusu değildir. Aksini söyleyenlerin milletimize yalan söylediklerine inanmaktayız. Türkiye’nin AB’ye üyelik talebini geri çekeceğiz. Bunun ilk adımı olarak, GB’yi askıya alacağız. Bir tür sömürge antlaşması gibi işleyen GB’nin bugüne kadar bize verdiği zarar 230 milyar dolardır. GB denen ‘örtülü kapitülasyon antlaşması’, TBMM’den geçirilmeden uygulamaya konduğu için, iç hukukumuz açısından ‘yok’ hükmündedir. GB askıya alınmadan AB ilişkisini sürdürmek Türkiye’yi AB dinazorlarının denetiminde tasfiye etmektir. Bu tasfiyeye seyirci kalmayacağız. GB ve IMF, tarımı ve KOBİ’leri çökertmiş, Türkiye’yi tohumu olmayan, kendini besleyemeyen bir ülke haline getirmiştir. AB boyunduruğunu kıracağız. Bunun ilk uygulaması olarak: 1. İdam cezasını geri getireceğiz. Aksi halde hukukun etkinliği ve ceza hukukunun caydırıcılığı biter. Asayışsizlik terörü kol geziyor. 2. MGK’yı eski etkinliğine kavuşturacağız. Tarımı süratle ayağa kaldıracağız. -Ülkemizin toplam millî gelirinin iki katı, kayıt dışı talan ekonomisi yüzünden milletin zararına işlemekte halkımız bunun faturasını açlık, işsizlik ve yoksullukla ödemektedir. -Ekonomiyi süratle kayıt altına alacağız. -Gümrük kapılarında devlet egemenliğini kurup buradaki milyar dolarlık kaçakları durduracağız. -Toplam vergi gelirlerinin % 67’si, dolaylı vergi adıyla, geçimini zor sağlayan yoksul kitlelerden alınmaktadır. Bu bir zulümdür. Vergiyi harcamadan değil, kazançtan almayı gerçekleştirerek bu zulmü durduracağız. -Ülkemizde yolsuzlukların âdeta şemsiyesi gibi algılanan milletvekili dokunulmazlığını TBMM’nin ilk oturumunda gündeme getirip süratle sınırlandıracağız. Bunu yapmakla birilerinin nasırına basacaksınız. Şimdi mesele bu nasıra basmaya Türkiye ve Türkiye'yi yöneten kadrolar hazır mı değil mi? Bunu yapacak birilerini Türkiye başına getirecek mi getirmeyecek mi? Bunu yapacak kadrolar, Türkiye'nin başına gelir ve Türkiye'nin anasını ağlatan ve canını yakanların nasırlarına basmayı göze alırsa; Tükiye, fazla yok iki yılda düzlüğe çıkar ve işsizlerine bol miktarda iş üretir. Ve Türkiye'ye birliği, dirliği, ahengi ve mutluluğu getirir. Türkiye'nin kaderinde buna engel hiçbir şey yoktur .Yeter ki Türkiye, ihtiyacı olan namuslu adam açığını kapatsın. Mesele budur. Aziz yurttaşlarım; Ülkemize ve milletimize yapılan en yıkıcı ve en namert kötülük, muazzez dinimizi aleyhimize kullanan alçak oyun aracılığıyla yürütülmektedir. ‘Ilımlı İslam’ adıyla yaratılan ve AKP iktidarı tarafından eşbaşkanlığı yapılan bir sömürge dini milletimizi çökertmenin bir aracı olarak emperyalist güçler tarafından ısrarla dayatılıyor. Bu dayatmayla Kur’an İncilleştiriliyor, camiler kiliseleştiriliyor, gençlerimiz Hıristiyanlaştırılıyor. Mevcut iktidar bu tahrip oyununda ne yazık ki, dış emperyalist odaklarla işbirliği halinde çalışıyor. İktidara muhalefet yaptığını söyleyen CHP laikçiliği ise, laikliği, din üzerinden oynanan oyunlara seyirci kalmak şekline anlamaya devam ediyor. Türk siyasetinin ve siyasetçilerinin İslam konusundaki vukufsuzluk ve samimiyetsizliği, dış güçlerin din üzerinden oynadıkları oyunun yıkımını sürekli artırıyor. -CHP ve yandaşlarının siyasetleri ise ‘Biz laikiz din söylemi kullanmayız’ gafletiyle bu tahribata seyirci kalarak felakete örtülü biçimde destek veriyor. -Bu tahribatı durduracak ve İslam’la Atatürk mirasını bütünleştirecek tek vukuf, bilgi, deneyim, dirayet ve program HYP’nin liderinde ve kadrolarındadır. Bu temel ıstırabı HYP dışında hiçbir siyasal kadro çözemez. -Dinin gerçeğine karşı olan dinci siyasetlerle, dinin tümüne karşı olan sahte laikçi siyasetlerin ikisine de geçit vermeyeceğiz. İki temel değerimiz olan Atatürk ile dini anlatmak yerine dayatma aracı yapanlardan bu millet çok çekmiştir ve çekmektedir. Atatürk mirasıyla İslam mirası arasında en küçük bir çelişme ve çatışma yoktur. Bu çatışma ve çekişme Türkiye’nin düşmanları tarafından yapay olarak yaratılıyor, içerideki din ve laiklik istismarcısı odaklar tarafından besleniyor. -Muhammedî mirasla Mustafa Kemal mirasını bütünleştirerek ülkemizin temel sancısını kökünden çözüp milletimizin özlemini çektiği birlik ve dirliği sağlayacağız. Din üzerinden siyasetin en hayasız ve akıl dışı şekli, laiklikle İslam’ı birbirine zıt göstermektir. Böyle bir zıtlığın olmadığını milletimize anlatacak tek bilgi ve dirayet ocağı HYP’dir. Geçen 20 yıllık fikir mücadelemiz bunun tarihsel kanıtıdır. Halkımız; dinin tamamına karşı olanlarla dinin gerçeğine karşı olanların kıskacında kıvranmaktadır. Bu kıskaçtan Türkiye’yi ancak ve ancak HYP çıkarır. Alevîlerle ilgili politikaların tümü sakattır, yanlıştır; hüsranla sonuçlanır. Öncelikle insanımıza ‘İslam’ adı altında Arap-Emevî ideolojik dininin dayatılmasını durduracağız. Bunun için Diyanet İşleri Teşkilatı’nda gereken ıslahatı süratle yapacağız. Diyaneti Arap-Emevî sahte İslamı’nın taşıyıcısı ve bir mezhebin özel kurumu olmaktan çıkaracak, Alevi-Sünnî kardeşliğinin sarsılmaz dayanaklarını halkımızın önüne koyacağız. Bu temel ıslahat yapılmadan ne Alevî sorunu çözülür ne de dinin aleyhimize kullanılması durdurulabilir. Aziz Alevî canlar! Sizin ıstırabınızı çözmek için fikir hayatımın geçen 20 yılında nasıl bir mücadele verdiğimi hepiniz bilmektesiniz. Şimdi, söylediklerimizi yapma zamanıdır. Sizden vekâlet istiyorum. Alevîlerin ıstırabını biz dindiririz. Çünkü biz samimiyiz, dirayetliyiz ve bilgiliyiz. Aziz halkımız; HYP, aldatılan kitlelerin sesi ve koruyucusu olacaktır. HYP’nin kurucu lideri olarak, milletimize bir tek vaadim vardır: Size yalan söylemeyeceğiz, sizi aldatmayacağız. Kanıtım ve tanığım, 20 yıllık fikir hayatımdır. Tarihin, toplumun ve Tanrı’nın huzurunda bu söylediklerimi vicdanlarınızda dikkatle değerlendirmenizi, kirli siyasetin güç odaklarının desiselerine kapılmamanızı ve 22 Temmuz günü oylarınızı sadece vicdanınızın sesini dinleyerek vermenizi rica ediyorum. Cenabı Hak, milletimizin yardımcısı olsun! Hepinizi sevgiyle selamlıyorum.
Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2007 18 yıl yaşar nuri öztürk gibi birinin chp ve diğer partilere saldırarak oy çalma amacı taşıyan bir parti hepsi bu !!!
Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2007 18 yıl Yazar yaşar nuri öztürk gibi birinin chp ve diğer partilere saldırarak oy çalma amacı taşıyan bir parti hepsi bu !!! Ön yargıları olan ve Yaşar Nuri Öztürk'ü hiç tanımayan biri olduğunu ve seçim bildirgesini okumadığını düşünüyorum. CHP ve diğer partilere saldırma konusuna gelince bahsettiğin partiler 1938 sonrasında dönemden başlayarak bilinçli veya bilinçsiz olarak Türkiye'yi bu hale getiren partilerdir. Saldırma sözcüğü maksadını aşan bir sözdür. Gerçek olan onların yanlışlarını halkın gözleri önüne sererek kime destek olduklarını görmelerini sağlayarak birkez daha düşünmelerini sağlamaktır. Bugün bizi oy çalmak veya oy bölmek gibi şeylerle suçlayanlar iyi düşünsün. 17 siyasi partinin varlığından söz ediliyor. Bunların bir çoğu partilerin bölünmesi sonucunda ortaya çıktı. MHP-BBP, Saadet-AKP .... diğerleri ise toplumun %90 nının benimsemediği ideolojileri inadına yaşatmaya çalışan ve kaç yıldır var olmarına karşın %2 leri geçemeyen partilerdir. Bu yapı içerisinde Şunlar benim tabanım şunlar değil ayrımı yapmayan, Dini Arap-Emevi âdetlerine teslim etmeyen, Laikliği dinsizlik olarak halkın önüne sunup , bunu Atatürk'ün mirası gibi gösterip Atatürk mirası ile Muhammed mirasını çatışır gösterip toplumu ikiye bölen zihniyetleri yok ederek toplumnsal kaynaşmayı sağlamayı hedefleyen Halkın Yükselişi Partisi'dir. Vicdanıyla başbaşa kalmayı başarabilecek her insan bunu rahatlıkla görebilir. Saygılarımla, YaSevYaSevr
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.