Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2007 18 yıl Sigara bugün dünya çapında her on yetişkinden birini öldürüyor. Sigara herhangi bir başka nedenden daha fazla insan öldürüyor. Bu veriler (ve yazının devamında kullanacağımız veriler) Dünya Bankası'nın 1999 yılında yayınladığı "Curbing the Epidemic" ('Sigara Salgınını Durduralım' olarak çevrilebilir) raporunda yer alıyor. (Biz bu makalemizde bu raporun 2 Nisan 2003 tarihinde, Almanya'da yayınlanan Frankfurter Rundschau gazetesinin özet çevirisini temel aldık.) Bu rapora göre, sigaranın insan sağlığına zararlı olduğunu dünya çapında artık kimse inkar etmiyor. Ancak bu böyle olmasına rağmen, hükümetler sigaraya karşı reklam yasağı, kamuya açık kapalı yerlerde sigara içme yasağı, ciddi vergi artırımı vb. gibi akla gelen ilk önlemleri dahi almaktan çekiniyorlar. Bu hükümetlerin kendi açıklamalarına göre, sigaraya karşı alınacak önlemler "binlerce işyerinin kaybına, tütün vergisinden gelen vergilerin iptal olmasıyla devlet bütçesinin zayıflamasına, dolayısıyla bir bütün olarak ekonominin zarar görmesine ve kaçak sigara ticaretine yol açacağından dolayı" sigaraya karşı ciddi önlem almaktan kaçınıyorlar. Dünya Bankası raporu bir yandan hükümetlerin bu argümanlarına yer verirken, diğer yandan aynı mantık zemininde onlarla tartışıyor, örneğin tütün vergisinin artırılmasının devlet gelirlerinin azalmasına yol açacağı argümanına karşı, tam tersine yükselen vergilerin devlet gelirlerini artıracağını, çünkü sigara tiryakilerinin vergi artırımına yavaş reaksiyon gösterdiklerini söylüyor. Yani dünya bankası raporu da tıpkı burjuva devletlerin hükümetleri gibi insan sağlığı sorununa devletin 'gelirleri' bakış açısıyla yaklaşıyor, kapitalist bakış açısıyla yaklaşıyor. Kapitalist dünyanın en önemli kurumlarından biri olan Dünya Bankası'ndan insanı merkeze koyan bir yaklaşıma sahip olması zaten beklenemez. Sigaraya karşı hükümetlerin önlem almamaları, bu hükümetlerin ve onların temsil ettikleri devletin ve sistemin yapısıyla doğrudan alakalı. Kapitalist sistemde yapılan işler, insanlara ne kadar yarar sağladığına göre değil, ne kadar karlı olduğuna göre yapılır. Kaygının merkezinde insan değil azami kar var. İşte bu nedenle her yıl tüm dünyada milyonlarca insanın ölümüne ve sakatlanmasına yol açan (sadece Almanya'da günde 300-350 arası insan sigaranın yol açtığı hastalıklar nedeniyle ölüyor) sigara içme alışkanlığına karşı hükümetlerce ciddi önlem alınmaz. Rapora göre dünya çapında 1.1 milyar civarında insan sigara içiyor. Bu sayının 2025 yılında 1.6 milyara çıkması tahmin ediliyor. Sigara tüketimi oranı zengin ülkelerde gerilerken, yoksul ülkelerde artmaktadır. Çoğu ülkelerde bugün yoksulların zenginlerden daha fazla sigara içtiği tespit edilmiştir. Erken ölüm riski sigarada hiçbir benzeri alışkanlıkta olmadığı kadar aşırı yüksektir. Uzun süreli sigara içenlerin yarısı sigaradan öleceklerdir, bunların %50'si ise en verimli orta yaş dönemlerinde ölerek yaşamlarından 20-25 yıl kaybedeceklerdir. Rapor hem çocukların ve gençlerin erken yaşlarda sigaraya başlamalarını önlemek, hem de yetişkinlerin sigara tüketimlerini azaltmaları veya tümden bırakmalarını teşvik etmek için, bugün sigaraya karşı alınabilecek en etkili önlemlerden birisi olarak tütün vergisinin artırılmasını görüyor. Bir diğer parasal olmayan yöntem ise yasaklama ve uyarma yöntemidir. Buna reklam yasağı, medyada uyarıcı 'karşı reklamın' teşviki, sigara paketi üzerinde sigara içmenin zararlarına dikkat çeken belirgin uyarılar, zaman zaman sigaranın sağlığa zararıyla ilgili yeni araştırma sonuçlarının yayınlanması, işyerinde ve kamuya açık kapalı yerlerde sigaranın yasaklanması vb. dahildir. Rapor araştırmalarında bu tür önlemlerin sigara tüketimini gerilettiğine dair veriler olduğunu söylüyor. Dünya Bankası'nın araştırma sonuçlarına göre 'talebe' yönelik bu önlemler kısmen sigara tüketimini geriletmede 'başarılı' olurlarken (bazı durumlarda %7'e varan gerileme), 'arz'a yönelik önlemlerin fazla başarılı olmadıkları itiraf ediliyor. Bunun asıl nedeni ise, örneğin bir sigara üreten şirket üretim dışı bırakılsa da onun yerinin kısa zamanda bir başkası tarafından doldurulmasıdır. Yine raporda kapitalist bakış açısıyla şu karakteristik tespit yapılıyor: Sigaranın radikal bir biçimde yasaklanması ekonomik nedenlerden ötürü savunulamaz, gerçekçi olmaz ve mutlaka fiyaskoyla sonuçlanır. Şirketlerin karları ve devletlerin gelirleri, 'serbest piyasa' ve rekabet temel alındığında burada söylenen doğrudur. Ancak eğer gerçekten insan ve onun sağlığı temel alınsaydı burada söylenenlerin hiç bir geçerliliği olmazdı. Devrimciler Sigara İçer mi? Bu soruya biz koşulsuz ve dolaysız olarak kısaca içmemelidirler diyoruz. Bugün devrimci mücadele içinde yer alan insanlar arasında sigara tüketimi oldukça yaygın. Devrimci saflardaki sigara tiryakiliği sadece devrimci düşünceye sempati duyan insanlarla sınırlı değil, tersine onlara örnek olması gereken bilinçli önder kesimlerde de sigara tüketimi adeta sorun görülmeyen bir alışkanlık durumunda. Bunun hoşgörülebilir hiçbir yanı yoktur. Sigara içmekle her şeyden önce kendi sağlığımıza zarar veriyoruz, dolayısıyla mücadeleye daha güçlü bir şekilde, sağlıklı bir bedenle, sağlıklı bir kafayla katılmamızı kendimiz engelliyoruz. En verimli olabilecek yaşlarda ölmeyi, sakat kalmayı, gırtlak kanserine yakalanmayı, bacağımızın ve kolumuzun kesilmesini göze alıyoruz. Sigara içmekle çevremizdeki sigara içmeyen insanlara zarar veriyoruz, onların sağlıklarını da bozarak, hiç bir suçları olmadıkları halde onları da sigara içenlerin içinde bulundukları risklerle karşı karşıya bırakıyoruz. 'Pasif' sigara içenlerin de dolaylı olarak aldıkları duman sonucu kansere yakalandıkları bilimsel olarak ispatlanmıştır. Sigara dumanıyla ve onun artıklarıyla, izmaritleriyle vs. çevreye zarar veriyoruz. Hamilelik esnasında içilen sigarayla hiç bir suçu olmayan bebeklerin sağlığını tehlikeye atıyoruz. Sigara için her gün harcadığımız paranın başka yerlerden, daha önemli ve gerekli yerlerden kısıldığını düşünmeliyiz. Örneğin birçok işçi direnişinin bu paraya acilen ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Devrimci dergilere verilen para cezaları, vergi cezaları için binbir zorlukla para bulmaya çalışıyoruz. Sigara bağımlılığı, tutsak düştüklerinde, bir aşağılama, onur kırma ve işkence aracı olarak ve iradelerini zayıf düşürmenin aracı olarak devrimcilere karşı kullanılabiliyor. Mücadeleye yeni katılan gençlere kötü örnek olarak onları da sigara içmeye teşvik ederek olumsuz etkiliyoruz. (Bugün Che'nin purosuna, Stalin'in piposuna özenerek puro veya pipo içen gençleri göz önüne getirelim.) Bütün bunlar ortadayken, biz paramızı hem sağlığımızı bozan, bizi ölüme hızla yaklaştıran, hem de toplumu zehirleyen sigara tekellerinin ve dolaylı yoldan sigara tüketiminden kazanan burjuva devletlerinin kasalarını doldurmak için harcıyoruz. Mücadelesinin merkezine başka herhangi bir kaygıyı değil de, insanın kendisini, onun doğal çevresiyle uyum içinde sağlıklı yaşamını koyan, topluma öncülük yapma, ona doğru yolu gösterme amacına sahip olan bir devrimcinin, hem insan sağlığına hem de çevreye zarar verdiği artık burjuva hükümetlerce de gizlenemeyen sigarayı içmesi hoş karşılanabilir mi? İnsan sağlığına verdiği muazzam zarar, yarattığı riskler bu kadar bariz olmasına, zararları bilimsel olarak kesinlikle ispatlanmış olmasına, bütün bu gelişmelerin burjuva politikacıları bile konuyu tartışmaya ve (göstermelik de olsa) kimi çözüm önlemleri almaya itiyor olmasına rağmen, topluma öncülük etme amacına sahip devrimcilerin sigara bağımlısı olmaları, bunu da hiç bir sorun yokmuş gibi normal görmeleri, sorgulamamaları anlaşılabilir mi? Devrimcilerin sigara içmeleri hiçbir koşulda anlayışla karşılanamaz, hoşgörülemez. Kendimizin, toplumun ve geleceğin sağlığı için, sigarayı bırakalım, bıraktıralım, ona karşı savaş başlatalım ve yeni yetişen nesillere örnek olalım! ALINTI
Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2007 18 yıl Sigarayı bırakan biri olarak bu başlığa destek vermek istedim.Sigaranın sağlığa zararları biliniyor . Özellikle hamilelikte sigara kullanımı ile ilgili bazı eklemeler yapmakta yarar görüyorum.Ülkemizde her yıl 1 milyon 500 bin bebek dünyaya merhaba diyor. Ancak araştırmalar, sağlıklı bir bebek istemelerine rağmen kadınların hamilelik döneminde yüzde 5 ile yüzde 20 arasında değişen oranlarda sigara içtiklerini gösteriyor Sigaranın içinde bilinen 3000 çeşit zararlı madde mevcut.Hamilelikte sigara kullanımı ile ilgili tam bilimsel veriler mevcut olmamakla birlikte düşük doğum kilosu konusunda kanıtlanmış durumda sigaranın etkisi.Ayrıca bilinen üç madde nikotin,karbonmonoksit ve siyanid bunların bebeğe etkileri şöyle sıralanabilir.Nikotin kuvvetli bir damar büzücü ajandır ve rahime giden kan akımını azaltarak etkili olabilir. Karbon monoksit hücrelere zarar vererek gelişme geriliğine neden olabilir, ayrıca kanın oksijen taşıma yeteneğini de azaltır. Siyanid de direk olarak hücreler üzerine toksik etkiye sahiptir. Sigarayı bırakmak için bir çok yöntemler olmakla birlikte bence en önemlisi kişinin öncelikle bunu istemesi ve beyninde bitirmesidir.İnanın gerisi çok kolay oluyor ve sanıldığı kadar da zorlanmıyorsunuz.Sigarasız bir dünya dileğiyle.
Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2007 18 yıl Sigarayı bırakmak için bir çok yöntemler olmakla birlikte bence en önemlisi kişinin öncelikle bunu istemesi ve beyninde bitirmesidir.İnanın gerisi çok kolay oluyor ve sanıldığı kadar da zorlanmıyorsunuz.Sigarasız bir dünya dileğiyle. Evet Arkadasim bende sigariyi birakan birisi olarak ...Diyorumki..biraktim diyorsan birakmistirsin Hem tasaruf...hemde saglik yönünden...En büyük degerdir kendimiz icin... Bir sigara paketi yerine ...3.kilometre yürü..ona verdigin parayla..Bir kahve ic evine dön saglikli sekilde...evdekiler hep seni saglikli bekler... Saglicakla kalin Saygilar yamyam frankfurt
Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2007 18 yıl Sigara hakkında ilginç bir yorum: Doğan CÜCELOĞLU şöyle demiş; Sigara içenin dostluğuna güvenmiyorum. Nedenmi ? O, Kendisine bile dost değilki...
Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2007 18 yıl Taurusmutıs duyarlılığın için eline sağlık diyorum Benim her zaman düşündüğüm bir konu daha var bunla ilintili. Sigara zarar verıyor evet,ve içene daha çok zarar verıyor.Fakat içki ise bır otobus insanın ölümüne neden olabiliyor,düşünün ki içen bir şöfor bır yolcu otobüsüne çarpıyor ve 50 civarı ınsan yanarak ölüyor bıkaç sanıyede.ve içki aile şiddetıne,cınayetlere neden olabiliyor.. Sigarayı savunma amaçlı yazmadım yazımı,fakat aynı yoğunluğun içki içinde gösterılmesını isterdım.İçki bağımlılığı kişinin sağlığını bozduğu gibi sosyal hayatını da etkıleyebılıyor Ve sigaraya yapılan propaganda kadar,içkiye neden yapılmıyor? Saygılar
Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2007 18 yıl Taurusmutıs duyarlılığın için eline sağlık diyorum Benim her zaman düşündüğüm bir konu daha var bunla ilintili. Sigara zarar verıyor evet,ve içene daha çok zarar verıyor.Fakat içki ise bır otobus insanın ölümüne neden olabiliyor,düşünün ki içen bir şöfor bır yolcu otobüsüne çarpıyor ve 50 civarı ınsan yanarak ölüyor bıkaç sanıyede.ve içki aile şiddetıne,cınayetlere neden olabiliyor.. Sigarayı savunma amaçlı yazmadım yazımı,fakat aynı yoğunluğun içki içinde gösterılmesını isterdım.İçki bağımlılığı kişinin sağlığını bozduğu gibi sosyal hayatını da etkıleyebılıyor Ve sigaraya yapılan propaganda kadar,içkiye neden yapılmıyor? Saygılar Çünkü; içki geri kalmış ülkelerde çağdaşlığın bir sembolüdür. çünkü; içki içmek ( ama azcık, sosyal içici olarak) saygınlığın ve ilericiliğin bir sembolüdür. çünkü; içki içmeyen eğer yalnızca yeşilaycı olarak içmiyorsa hoş bir yeşilliktir, ama kendini dinen buna bağlı olarak içki içmiyorsa, gerici, yobaz ve çağdışıdır. yani burada mühim olan kötü bir şeyi yapmamak değil kötü bir şeyi yalnızca istenilen amaç doğrultusunda yapmamaktır. yani kötü bir şey eğer istenilen amaç doğrultusunda ise yapıla-da-bilir. yeterki çağdaşça olsun!! Ve yani yok olsun alkolizm yaşasın azıcık içkili yaşamdır, zira bütün olarak içmemek, gericiliğe kayacak ayaklara sahip olmaktır. bozan
Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2007 18 yıl durmadan sigara içen biri olarak bana, sigarayı bırakmış biri olarak sayın "gelincik" ve sayın "Efendi Türkler" arkadaşlarım bir öneride bulunurlar mı acaba
Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2007 18 yıl Çünkü; içki geri kalmış ülkelerde çağdaşlığın bir sembolüdür. çünkü; içki içmek ( ama azcık, sosyal içici olarak) saygınlığın ve ilericiliğin bir sembolüdür. çünkü; içki içmeyen eğer yalnızca yeşilaycı olarak içmiyorsa hoş bir yeşilliktir, ama kendini dinen buna bağlı olarak içki içmiyorsa, gerici, yobaz ve çağdışıdır. yani burada mühim olan kötü bir şeyi yapmamak değil kötü bir şeyi yalnızca istenilen amaç doğrultusunda yapmamaktır. yani kötü bir şey eğer istenilen amaç doğrultusunda ise yapıla-da-bilir. yeterki çağdaşça olsun!! Ve yani yok olsun alkolizm yaşasın azıcık içkili yaşamdır, zira bütün olarak içmemek, gericiliğe kayacak ayaklara sahip olmaktır. bozan Evet tam üstüne bastınız,malum şişede durduğu gibi durmuyor
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl durmadan sigara içen biri olarak bana, sigarayı bırakmış biri olarak sayın "gelincik" ve sayın "Efendi Türkler" arkadaşlarım bir öneride bulunurlar mı acaba Merhaba Arkadasim rua ,,yazilarin kadar cesur , vede ileriye göre hareket edersen sigarayi birak.... yamyam rankfurt
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl Merhaba Arkadasim rua ,,yazilarin kadar cesur , vede ileriye göre hareket edersen sigarayi birak.... yamyam rankfurt off ben bu gazla kesin bırakırım sigarayı dostum sağol ...
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl Taurus , sana daha önce hiç başlamadığımı söylemiştim başka bir başlıkta... Hayatımında ki en isabetli şeyi yapmışım çünkü en az benim kadar çocuklarım da uzak ve düşman sigaraya.. İçen arkadaşlar azcık gayret, halledersiniz
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl "eger birine gercekten cok buyuk bir kotuluk yapicaksan o kisinin cocugunu sigaraya baslat" gercek kotuluk bu olsa gerek, hem maddi hemde sagliki acidan ciddi zararlar verir..
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl "eger birine gercekten cok buyuk bir kotuluk yapicaksan o kisinin cocugunu sigaraya baslat" selam Fisilti, ilk bi sorayim.. yazmis oldugun bu cümle kimdendir saygilar
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl selam birce abla babam soylemisti zamanida soyle olmustu sezercik filmi izlerken kucuk cocuga sigara veriliyordu o anda soyledi
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl Arkadaşlar gercekten sigarayı bırakmak insanın kendisine güven mesine bağlı olduğunu düşünüyoyorum cünkü ben bunu yaşadım ben çok uzun bir süre sigara içtim ama birgün sigara içerken neden oldu bilmiyorum ama sigara paketini masanin üzerinde birakıp seni birdaha içmiyeceğim dedim ve odur budur sekiz yıl oldu içmedim inşallah içmicem de aramıyorumda saygılar
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl keske bende sigara konusunda boyle bir iradeye sahip olabilsem
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl keske bende sigara konusunda boyle bir iradeye sahip olabilsem Denemen de fayda var diyorum arkadaşım bir gün sigarayı bir mahatap gibi gör içmiyorum seni de nekadar bırakabiliyorsun bir dene saygılar
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl az denemdim degil cevremden dolayi birazda calistigim icin birde tek basima calisiyorum gelen kiside sigara ikram ediyor cay vs. filan ama azalttim kiz arkadasimda zaten sart kostu rahatsizda oluyor iliskimi degilde benim iyiligimi daha cok istiyor insallah kismetse niyetim birakmak ama oyle hemen sizin gibi birakamam cunku sigara yonunden boyle bir irade bende yok yinede dusunceniz icin tesekkur ederim Saygilar
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl az denemdim degil cevremden dolayi birazda calistigim icin birde tek basima calisiyorum gelen kiside sigara ikram ediyor cay vs. filan ama azalttim kiz arkadasimda zaten sart kostu rahatsizda oluyor iliskimi degilde benim iyiligimi daha cok istiyor insallah kismetse niyetim birakmak ama oyle hemen sizin gibi birakamam cunku sigara yonunden boyle bir irade bende yok yinede dusunceniz icin tesekkur ederim Saygilar rıca ederim
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl yani sizin gibi bir kerede birakmak gibi ama suanda 1 paket sigara 5 gunde ancak bitiyor insallah Ramazan ayinda tam olarak birakmis olucam
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl yani sizin gibi bir kerede birakmak gibi ama suanda 1 paket sigara 5 gunde ancak bitiyor insallah Ramazan ayinda tam olarak birakmis olucam arkadaşım yanlış anlama ama sıgaranın azaltarak birakılabilecegini sanmıyorum insallah sizin isteginiz gibi olur saygılar
Gönderi tarihi: 2 Haziran , 2007 18 yıl neden yanlis anliyayimki iyiligimi istiyorsunuz ilgi ve alakaniz icin tesekkur ederim
Gönderi tarihi: 4 Haziran , 2007 18 yıl Birgün kendi kendime şunu öğütledim. Ben sigarayı bırakamıyorum. O halde onu çok seviyorum. Bu aşkı çok özel yapmalıyım. Onu tüttürürken keyif almalıyım ve onunla arama hiçbir şeyi sokmamalıyım. İçimden onu hatırladığımda araba kullanıyor isem çektim sağa yaktım sigaramı , açtım müziği sonuna kadar kapatıp gözlerimi bitirene kadar bu dünyaya inmedim. Aynı şeyleri evde,ofiste uyguladım. Böyle bir kaç günden sonra baktım ki günde 6 adet içiyorum. Ben sigarayı bırakmişımda haberim yok dedim. Ve sigarayı bıraktım. İşte en büyük cinayeti o anda işledim. Meslenin irade meselesi olduğuna inanmıyorum.Bu bir aşktır. İkiniz birden tükenirsiniz. Her paketi birlikte geçirilen bir gün gibi algılamak gerek. (Sigaranın zararı bilimsel olarak ispatlanmıştır.Egsoz gazınında,kimyevi ilaçlarında vs.vs.vs tum balataların asbestten mamul olduğunu bilmeyen yok ama tozunun verdiği zararı da ölçen yok.Bulaşık makinalarında yıkanmış kaşık ve çatalı bir labaratuarda incelettiriniz arıtılamayan parcaları bir toplayınız gunde ne kadar kımyasal atık yukleniyorsunuz şaşırırsınız.Tabii ki bu oran elde yıkanılan bulaşıklarda çok daha fazladır:)Bu arada meyve bahçelerine yakın yaşıyorsanız hemen kacın.Pulverizatorlerle enaz ayda bır ılaçlanan bu bahcelerden esen ruzgarlarla solunan hava kımyasal bir depoya dönüştürecektir ciğerlerinizi)
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.