Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Holdingler...Siyasi iktidarlar...Ak babalar örgütü...

Kara para aklayicilari..Dolar milyarderleri..

Küresel,irticai ve bölücü Mafia...

 

*Tarih,1921-1923 sürecinde oldugu gibi,yine emperyalist sömürgecilerle yok etmek istedikleri SON KALE'nin(TÜRK ULUSU)kapismasina sahne olmaktadir.

Görünen odur ki bu son engel direnmektedir.Truva Ati yönetim merkezinde bulunsa da bizce *güclü* degil *hakli* kazanacaktir.

Emperyalistler ve isbirlikcileri,yine Anadolu'ya carpip tökezlecekler ve tüm dünyanin mazlum uluslari,Türk ulusunun bu sanli direnisinden örnek alacaklardir.Özetle Canakkale ve Sakarya'da oldugu gibi SON KALE gecilemiyecektir.

 

Ne mutlu Türk olup bunu bilene,

Ne mutlu son kalenin yigitlerine,

NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE...*

 

Dr.Adil Serdar SACAN

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Ulusal devleti yikmak ve paylasmak icin yapilmasi gereken en önemli hamle,ulus ile devleti karsi karsiya getirmektir.Bunun icin basta küresel devlet gücleri olmak üzere tüm yerel ve küresel güc odaklari bunlarin ülke icindeki sözde aydin isbirlikcileri,basin,örgütlenen sivil toplum örgütleri vs.büyük gayretler göstermektedirler.Örnegin;

....Uluslararasi ve ulusal alanda Türk silahli Kuvvetlerinin etkinligi ve gücünü kirmak icin,her türlü propaganda ve eylem yapilmaktadir.TSK,Kurtulus savasinda tüm emperyalist devletleri savas meydaninda maglup etmis 82 yillik Cumhuriyet tarihinde Kore ve Kibris savaslarinda galip gelmis,bircok yabanci ülkeye uluslararasi güc kapsaminda kuvvet yollamis ve herseyden önemlisi terörle mücadele kapsaminda gayri nizami harp konusunda dünyada galip gelmis yegane,dünyanin güc,sayi ve profesyonellik acisindan ilk ücte bulunan büyük bir ordudur.Asker ulus olan Türk milletinin gözbebegi,herzaman ve kosulda destekledigi,bazilar kabul etmeselerde milletin*Peygamber ocagi*olarak gördügü,ulus devletimizin en güvenilir kurumudur.Bu gücü ve yapisi ile Ulus devletin en saglam bekcisi,Atatürk Ilke ve Inkilaplarinin savunucusu,merkezi otoritwe ve anayasanin koruyucusudur.TSK bu özellikleri nedeni ile hem karsi devrimci yerel güc odaklarinin hemde küresel bemperyalistlerin basta gelen hedeflerindendir.Gercektende bir düsünüldügünde bugün TSK bu vasiflara sahip olmasa Ulus devlete yapilan saldirilar daha agirlasacak ve saldirilara yanit verecek kitle ne yazik ki son derece etkisiz kalacaktir.Akbabalar meydani bos bulduklari anda,sanal kes olarak gördükleri Cumhuriyet ve kurumlarini yerle bir edeceklerdir.Bugün bir ileri iki geri yaptiklari hamleler tam ileri hale dönüsecektir.

Yukarida özetledigimiz nedenlerle TSK ya uzunca bir süredir üst mafia gruplarinca saldirilmaktadir.Kuzey Irak ve Kibris konusundaki kirmizi cizgilerimizin ihlalinden,ABD ordusunca askerlerimize yapilan alcakca saldiriya kadar bircok planli saldiri yapilmaltadir.Söyleki;MGK nin islevsizlestirilmesi,profesyonel ordu projesi adi altinda ordu ile milletin arasindaki organik bagin kesilmeYe calisilmasi ki- böyle bir durumda zorunlu askerlik kalkacak ve TSK emniyet örgütü gibi siyasal etkilere acik hale getirilecektir-vicdani red kurumunun kabul edilerek ordunun gücsüzlestirilmesi,orduya ayrilan savunma giderlerinin azaltilmasi ordu mensuplarinin aylik ve özlük haklarinin kasitli olarak yetersiz hale getirilmesi ordu mensuplarinin Cumhuriyeti korumaya yönelik aciklamalarina siyasetcilerce aninda cevap verilmesi,AB den büyük tepki gösterilmesi,internet sitelerinden ve irticai basindan sürekli saldirilar yapilmasi,terörle mücadele etmis generallere iftiralar atilmasi -Örn:Yavuz ErtürkTuncer Kilic pasalara-TSK da yolsuzluk iddialarinin aylarca sür mansetlere tasinmasi,yapilan basit bir istihbarat faaliyetinin günlerce*Ordu milleti fisliyor*seklinde lanse edilmesi vs.amac gayet aciktir,Ordumuz üst mafia tarafindan tehdit olarak görülmektedir.Bizce en büyük tehlike ülke icersinde etnik kökene dayali ulus insa etme faaliyetlerinin basariya ulasmasindadir.Bu durumda Yugoslav ve SSCB ordularinin basina gelen ayrismanin TSK icinde gecerli olmasi ihtimali düsünülmektedir.

-Devlete olan güveni sarsici yöntemlerin basinda gittikce artansuc oranlari ve devletin buna seyirci kalmasinin saglanmasi gelmektedir.

Büyük metropoller suc imparatorlukllarina dönüstürülmüstür.Ruhsatsiz silah kullanimi,fuhus yasi 10 a düsmüs terör yeniden ivme kazanmaya baslamistir.Dogu ve Güneydoguda devleti zan altinda birakacak provakativ eylemler yürürlüge konulmus,2005 Kasim ayinda Hakkari ili Semdinli ilcesinde Hükümet konagi basilmis Türk bayragi gönderden indirilmis yakilmis bu acik isyana ragmen sadece bir kisi tutuklanmis olaya müdahale eden güvenlik güclerinden tutuklananlar olmustur.Güvenlik acisindan kendini güvensiz hisseden halk kafasinda ulus devleti sorgulamaya baslamis hatta*Doguyu Kürtlere verip kurtulalim*diyenler bile cikmaya baslamistir.Ülke Türk-Kürt catismasina dogru götürülmekte ve bu durum seyredilmektedir.

Ulusalci kimligi ile taninan kamu görevlileri müthis bir baski karalama tehdit ve santaj operasyonlarina tabi tutulmaktadirlar.Devletin Emniyet örgütünü ele geciren F tipi irticacilar devlet olanaklari ile devlete bagli laik düzgün kadrolari tasfiyeye yönelmislerdir.....

 

Dr.Adil Serdar SACAN

 

 

 

 

 

++Alintiya ilave etmem gerekiyorki,bütün bu gelismeler son 5 yil icersinde artik acik acik yapilmaktadir.Orduya saldirilar,Cumhuriyetcilere saldirilar ve suc oranlarindaki artis,Kürtcülük siyasetinin acik acik iktidarin basi tarafindan yürütülmesindeki tek amac Türkiyeyi bölmektir.++

 

 

saygilarla

  • 3 ay sonra...
Gönderi tarihi:
  • Yazar

1.asama

1950-1983 süreci

- Devlette kadrolasma,halk arasinda taraftar kazanma

-Cumhuriyete karsi hukuki ve siyasi kazanimlar elde etme gayretleri,

-Darbe ve müdahalelerle bir geri bir ileri adim atma

-Totaliter rejime< sahip zengin Arap ülkeleri ve onlari koordine eden ABD ile iliskiye girme.

2asama

1983-1994 süreci

-Anayasal ve yasal degisikliklerle özellikle din ve dini kavramlarin politikaya alet edilmesine olanak saglamak,

-Rabit örgütünün iki temel karsi devrim örgütleyici finans kurumunu Türkiyeye sokmak,

-Bu iki adeta temel direkten saglanan finansmanla karsi devrim gruplarini organize etmek.müslüman halkin parasini faizsiz bankacilik adi altinda toplayip yandas sirketler kurulmasini bu sirketlerin derneklesmsini saglama,basin ve yetistirilmis kadrolar olusturulmasini zengin irticai güc odaklarinin olusmasini saglamak var olanlarini kalkindirmak vs.

-Siyaseti dini ve parasal boyuta tasimak bir yandan dini duygulari alabildigince istismar etmek diger yandan varoslara ve fakir halk kitlelerine belediyeler yada dogrudan parti örgütleri araciligi ile parasal yardimlar yaparak oyu maneviyatla paraya tahvil etmek.

-Dini kavramlardan semboller olusturup bunlardan sorunlar yaratmak ve sorunlari devamli gündemde tutarak yandas sayisini arttirmak.-türban imam hatipler vs.-

-Yerel güc odaklarinin kendileri disindaki her kesimi ile irtibata gecip onlarin taleplerini karsilama yönünde hazir olduklarini hissettirme-örn.Kürt asiret liderlerine kismi özerklik,sermaye agalarina avantaj,kacakcilara af vaadleri gibi.-

-ABD nin BOP projesine uygun adimlar atmak-Özal basbakan iken Dogu ve Güneydogu Anadolu bülgelerini icersine alan alanda Federatif bir yapiya gecilebilecegini söylemekteydi.-

-Islami cemaat ve güc odaklarini tek cati altinda toplamak -ki bu büyük oranda basarilmistir.-

3.asama

1994-2002 süreci

-Basta Istanbul ve Ankara olmak üzere Büyüksehir belediyelerini secim yoluyla ele gecirmek-amaca ulasmak icin demokrasinin carpik secim unsurunu kullanmak-

-Ele gecirdikleri belediyeleri örgütlenme finans kadrolasma ve kendi siyasetlerinin yani örgütün siklet merkezi olarak kullanmak.

-Belediyelerin olanaklarini finans kurumlari gibi kullanmak,

4.asama

2002-süreci

-Küresel ve yerel güc odaklarinin cikarlarini uyusturarak alternatifsiz siyasi güc ve iktidar olma,

-Elde edilen siyasi kazanimla Akbabalarin iktidarlarini ilan etmesi ve ulus devleti yikma karsi devrimi gerceklestirme sürecinin baslamasi,

-Bu amacla ulus devletin tüm unsur kurum ve yandaslarina karsi,planli saldiri yildirma korkutma ve sindirme yöntemleri uygulama.

25 yil sonra yani bugün bazi isimlere kamuoyu asinadir;

Topbas,Albayrak,Ülker,öZAL,Unakitan,Aksu,Paksu vs.

Babakan Erdogan'in Erzurum ve Sivas kongrelerinin yildönümlerine bu illere gittiginde kongrenin yapildigi tarihi salonda neden Atatürk'ün koltuguna oturmus oldugunu bilenler zaten Akp nin daha dogrusu Akbabalar örgütünün amacinin ne oldugunuda bilir.

AKP iSTANBUL il baskani Müezzinoglu Haziran 2005 de söyle diyordu;

*Cumhurbaskanliginida alacagiz,bütün engelleri asacagiz besibiryerde yapacagiz*

Neydi bu besi bir yerde?

*Cumhurbaskanligi,TSK,Danistay,Anayasa mahkemesi ve YÖK

Bu nedenle Anayasa mahkemesinin üye sayisi arttirilarak Sayin Sezer bypas edilmek istenmistir,AB nin emri ile MGK askerden hemen hemen arindirilmistir.ve digerleride sirasiyla gerceklesmektedir.

ABD yönetimine yakin olan Washington Times 27.09.2005 te su yorumu yapmaktaydi:

*Basbakan Erdogan,laik,müslüman ve demokratik Türkiye'yi sistematik bir bicimde Avrupadaki deger ve özgürlükleri lanetleyen Islamci,fasist bir devlete dönüstürüyor*

Bu habere yalanlama gitse de gazete ABD li oldugu icin gik cikmamistir.

Hitler'in iktidara gelisini bilenler Hitler'in aslinda Alman olmadigi halde tüm Alman halkini avucuna aldigini ve Almanyanin böylece sonunu hazirlamis oldugunu sanirim hrkes bilmektedir.Akbabalarin reisinin kim oldugunu etrafindakilerin kimler olduklarini amaclarinin ne oldugunu bilmeyen var ise Htlerin demokrasiyi nasil kullanip iktidar oldugunu ve Alman halkini felakete sürükledigini bir okusunlar.

 

Dr.Adil Serdar Sacan

 

saygilarla

 

 

 

Ne mutlu Türk olup bunu bilene

 

Ne mutlu son kalenin yigitlerine

 

Ne mutlu Türk'üm diyene....

,

Gönderi tarihi:

Gizli Amerikan Tüfeği!24 Ağustos 2007 Cuma

 

Cumhuriyet'in patronu İlhan Selçuk, Abdullah Gül'ün adını "ABD'ullah" diye yazıyor...

 

"Tesettürün Çankaya'ya tırmanması kadın erkek eşitliğine aykırıdır" diyor! Eski tüfek cuntacıya göre "Çankaya'ya çıkacak olan tesettür 'Ilımlı İslam Devleti' olma yolunda adım atılması anlamına geliyor"

 

Başka? "-ABD'nin BOP'u Türkiye'de tıkır tıkır işliyor. İktidardan sonra devlet de Amerikan desteği ve tasarımıyla pek demokratik biçimde dincilerin eline geçiyor!"

 

***

 

İlhan Selçuk'un karnı ağrıyor: Sahi, neden acaba?

 

Bugüne kadar başörtüsüne, türbanlı kadınlara, dindarlara etmediği ağır hakaret kalmayan; "İslam'la sorunu olan" bir simadan bahsediyoruz...

 

Utanmadan "Eşini tesettüre mahkum eden Abdullah Gül şaibeli ve zanlıdır" diye yazabilen bu Eski Tüfek zamanında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yıkmayı amaç edinmiş bir cuntanın önde gelen isimlerindendi. Neyin zanlısı olduğunu en iyi kendisi biliyor! 12 Mart sonrasında Selçuk ve cuntacı arkadaşlarını "askeri mahkemede" beraat ettirenler, onları "sol cunta" adı altında piyon olarak kullanmış olan "Gizli İktidar" mensuplarıydı.

 

O "Gizli İktidar" -yıllar yılı topraklarımızda darbeleri, muhtıraları, kanlı eylemleri, provokasyonları pişiren ABD'ye göbekten bağlıydı...

 

İlhan Selçuk ters köşe stratejisi uyguluyor: Her defasında ABD karşıtı cümleler kurmakla, Türkiye'de son dönemde yaşananları ABD'nin eliyle yapılmış gibi göstermekle hiç kimseyi kandıramaz...

 

Türkiye'nin "büyük sırrı" örtbas edilemeyecek/ dönüşü olmayan bir noktada: İlhan Selçuk ve gazetesinin "Gizli Amerikancı" misyonu da bu sırrın bir parçasıdır...

 

Selçuk'un asıl derdi, açık söylüyorum -Ankara'nın Mayıs 2006'da Washington'ın yörüngesinden çıkmasıdır: İlhan Bey'in "Laiklik elden gidiyor" yollu feveranları paravandır; Cumhuriyet'in patronunu çıldırtan Ankara'nın artık "milli ve yerli eller"de olmasıdır!

 

Bu gerçeği, güncel bir örnek üzerinden test edelim...

 

İlhan Selçuk'un yazarı Hikmet Çetinkaya geçenlerde canla başla Ergün Poyraz'ı savunuyordu. "Musa'nın Gülü"/"Musa'nın Çocukları" vesaire gibi kamuoyunu yanıltmaya yönelik, iftira dolu kitapları yazan Poyraz'dan söz ediyoruz...

 

Hatırlayınız, Ergün Poyraz, Ümraniye'deki gecekonduda ele geçen cephanelik olayıyla ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınmış; daha sonra da "terör örgütü üyesi olmak, devletin güvenliğine ilişkin gizli bilgileri ele geçirmek" suçlamasıyla tutuklanmıştı!

 

Çetinkaya, "Poyraz'ın başına gelenleri yazdığı kitaplarla bağlantılı göstermek gibi" bir gözbağcılığa imza atarak "Medya bu olayın üzerine neden gitmiyor?" diye soruyordu...

 

Keşke Cumhuriyet'in de içinde bulunduğu Laikçi Medya bu olayın ve bilumum çete hadisesinin üzerine gidebilse!

 

Çetinkaya'ya/Cumhuriyet'e asıl ben soruyorum: Mesela neden kendi gazetenize atılan bomba eyleminin üzerine gitmekten ısrarla kaçıyorsunuz? Yoksa bir sıkıntınız mı var?

 

Cumhuriyet'e atılan bombalarla Ümraniye'de ele geçen bombalar aynı çıktı mı? Çıktı! Ümraniye cephaneliğinin ardındaki kişinin izini sürerek Danıştay saldırısına ulaşıldı mı? Ulaşıldı! Bu "gayrı nizami harp" resmi, bizi malum çetelerin istihdam edildiği bütün provokatif eylemlere götürdü mü? Götürdü!

 

Söz konusu kabus filminde şu veya bu şekilde rol verilenlerin tamamı Ulusalcı: Ulusalcılar "Türkiye'de rejim elden gidiyor!" adlı bozuk plağı kimlerle birlikte çalıyor? El Cevap: Neo-Con'larla!

 

Final: Türbanlı kadını insan yerine koymayan İlhan Selçuk "Türbanın Köşk'e tırmanmasıyla birlikte Ilımlı İslam egemen oluyor" kampanası çaldırıyor ve "ABD'ullah Gül" diye yazarak son derece kirli bir propaganda yürütüyor. Tehlikede olan "laik cumhuriyet" değildir. Ya? Selçuk, bu topraklarda "Amerikancı Gizli İktidar" egemenliğini yitirdiği için bunalıma girmiş durumdadır!

 

Zaman

 

yanılmayalım ve yanıltmayalım.

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Evet yanilmayalim ve yaniltmayalim!!

Abdullah Gül saibeli bir isimdir.onunsaibeli olusu daha taptaze duran Cumhuriyet ve Laiklik karsiti söylemleridir.bunlari Zaman neden aciklamiyorda halki yaniltiyor ve sizlerde böyle ****** gazeteleri referans olarak aliyorsunuz.

Zaman gazetesinin sahibi ve mali destekcisi kimdir.,zaman neden bunuda aciklamiyor..

Bugün bütün dünya sunu cok iyi bilmektedir ki RTE ve ortaklarinin tek bir amaci vardir oda ülkeyi icten fethederek karsi bir devrim yapmaktir.Bunu kendileri zaten hicbir zaman saklamadilar ve tramvay olarak gördükleri demokrasinin arkasina saklanarak hep caba gösterdiler ve gösteriyorlar,karsi devrim Atatürk ilke v inkilablarini gecersiz kilip Cumhuriyeti ortadan kaldirmak ve Amerikanin bile artik saklamadan itiraf ettigi *ilimli Islam 'devletini kurmak olduguna göre neden Zaman gazetesi halki yaniltarak aksini idda etmektedir.Recep Tayyip Erdoganin takiyye yaptigi bilinen bir gercek olduguna göre onu alkislayan medya bu takiyyeye ortak olmus olmuyorlarmi yani Ingilizlere satilan bu ülkenin padisahina yaranmak icin KUVAYI MILLIYE HAREKETINI ESKIYALIKLA SUCLAYAN 1920 yillari basini ile bugünkü Din tüccari ve Aydin Dogan tekelindeki medya ayni kategoride olmuyorlarmi.Ülkenin bu kadar acil sorunlari var iken temcid pilavi gibi gece gündüz ve her firsatta türbani ortaya atmak bu ülkeye ihanet degilmidir,Türban benim bagimsizligimdan dahami önemlidir. ******

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

begensekde begenmesekde Abdullah Gül cumhurbaşkanı olacak.

kabul edelim ya da etmeyelim hiç bir şey ifade etmez.

yasal olarak bu iş böyle, sorunu olanlar mahkemeye gidebilir.

 

bu toprakları biz bin yıl önce hem içten hemde dışdan fethettik.

 

yıllardır bu bu milleti hayali senaryolarla iddialarından uzak tutmaya yarayan süreç yavaş yavaş ama geri dönüşsüz olarak tarihin çöplügüne gidecek.

gitmeli, bu toprakların kaderi bunu gerektiriyor.

birilerinin 'irtica' diyerek, 'şeriat devleti' diyerek maskelemeye çalışdıgı gerçek yüzleri orta yere çıkacak; işte çıgırtkanlıklarının sebebi, millete hakaret etmelerinin yegane nedeni gerçek yüzlerinin ortaya çıkması endişedir.

azgın azınlık her türlü yönetilemezligi, usulsüzlügü, bu toprakları babasının malı gibi yönetmesinin hesabı derdinde.

dananın kuyrugu asıl buradan kopuyor, telaşları bundan.

 

bu toprakların yönetimini artık yerel olanlar eline alıyor, bu sancılı ama şiddetle zorunlu bir süreçdir. yerel olanda yönetimde kendi rengini agırlaştıracakdır. varsın 'irtica' desinler, 'ılımlı İslam' desinler..(kurban olsunlar İslam'a)

yanılmayalım ve yanıltmayalım.

selametler.

Gönderi tarihi:

Yukarıda öyle yazılar varki.....

Yazı arası yorumlar çok hoş oluyor......

Gönderi tarihi:

Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olacak olmasınada, hakkında o kadar dosya bulunan biri Cumhurunbaşı olurken neden dokunulmazlık yasası ile koruma altına alınır? Madem akça pakça geçmişleri var neden korkarlar yargılanmaktan?

Gönderi tarihi:

Çünkü demokrasi olması gerekiyor...

Ve olmak zorunda................

 

Akça pakça olmayan bir sürü cumhur başakanı var...

Onların ne özelliği vardı...

Gönderi tarihi:

öyle ise bu düzen değişmeli...

hiç kimsenin bir diğerinden farkı yok...

ama adalet kişilere göre değil, suça göre hesap görür...

demokrasi olması gerekiyorsa, onu sindirmekte gerekir...

ve tabiri caiz ise şeriatin kestiği parmak acımaz...

gerçekten acımayacaksa bir şaibeli aklanmadan hiçbirşeyin başı olamaz...

Gönderi tarihi:
Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olacak olmasınada, hakkında o kadar dosya bulunan biri Cumhurunbaşı olurken neden dokunulmazlık yasası ile koruma altına alınır? Madem akça pakça geçmişleri var neden korkarlar yargılanmaktan?

 

dışişleri bakanlıgı hakkında tek bir gensoru yokmuş duyduguma göre.

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Küresel ve yerel güc odaklarinin ulus devlete olan güveni sarsmak,kendi ayricaliklarini garanti altina almak ulusu yildirmak umutsuzluga sevketmek ve nihayet*Böyle bir devlet olmasada olur*dedirtebilmek icin üzerinde voynadiklari hukuk devleti ilkesi ne yazikki en sinsi saldirilara ugrayan ve kamuoyunun bilgisi bile olmadan dejenere edilmeye calisilmaktadir.Hukukcularin büyük cogunlugunun sessiz kaldigi bu vahim manzaranin özetlede olsa resmi asagidadir.

 

**********

saygilarla

Gönderi tarihi:

Ulusalcılık bugün Amerika'da neokonların en çok destekledikleri siyasi akım. Richard Perle gibi 'karanlıklar prensi' lakabıyla tanınmış ve ABD emperyalizmi adına ortada ne kalmışa onu temsil eden bir neokon bugün Türkiye'de askeri vesayet rejimin en ateşli savunucusu

 

 

 

WASHINGTON - Adalet ve Kalkınma Partisi'ni Amerikan emperyalizmin maşası olarak gören ulusalcı akım ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yakın çevreler acaba neden bu emperyazlimin en saldırgan ve seviyesiz yüzünü temsil eden ikinci sınıf neokonlara sempati duyuyorlar? Neden mesela Michael Rubin gibi üçüncü sınıf bir neokon askerlerimizin ve üniformasız paşalarımızın gözbebeği? İran'ı bile işgal etmek isteyen, Irak konusunda hâlâ ateşli propaganda yapan, gerçeklerden son derece kopuk ve Washington'da kimsenin ciddiye almadığı bu zat neden TSK'nın düzenlediği SAREM seminerlerinde alkışlanan bir konuşmacı?

Neden bazı çevreler bu tür insanları ciddiye alıyorlar? Hudson Enstitüsü gibi gene ikinci sınıf neokon bir araştırma enstitüsü neden generallerimizm rağbet ettiği bir yer? Neden SAREM ve Genelkurmay İkinci Başkanı son Washington ziyaretlerinde böyle bir araştırma enstitüsünü diğerlerine tercih ediyorlar? Amerikan emperyalizmine onurlu ulusal duruş böyle mi oluyor acaba? Ulusalcılık ve TSK neden kendine neokonların vülgar, çapsız ve saldırgan mekânlarında yandaş buluyor?

 

 

Ülkenin tezatları

Bunlar işte Türkiye'nin tezatları. Ulusalcılık bugün Amerika'da neokonların en çok destekledikleri siyasi akım. Adalet ve Kalkınma Partisi ise neokonların en çok çekindikleri parti. Michael Rubin'i geçelim. Richard Perle gibi 'karanlıklar prensi' lakabıyla tanınmış ve ABD emperyalizmi adına ortada ne kalmışa onu temsil eden bir neokon bugün Türkiye'de askeri vesayet rejimin en ateşli savunucusu. Neden acada bu zat ve zatlar TSK'ya methiyeler düzerken Adalet ve Kalkınma Partisi'ne ateş püskürüyorlar? Bütün bu sorulara verilecek basit bir yanıt var. Neokonlar Adalet ve Kalkınma Partisi'nden hoşlanmıyorlar çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Ortadoğu politikalarını istedikleri gibi kontrol ve manipüle edemiyorlar. Irak ve tezkere krizi onlar için ilk şok oldu. Hamas ziyareti ise ikinci şok. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin İsrail konusunda izlediği dengeli politika hiç mi hiç hoşlarına gitmiyor. Hele Ahmet Davutoğlu onlar için korkulu rüya gibi. Bu neokonların en aşırıları biliyorlar ki yarın bir gün İran'a saldırmak isterlerse Adalet ve Kalkınma Partisi'ne güvenemeyecekler.

O nedenle meşruiyetini demokraside değil, askerin vesayetinde arayan siyasi partilere daha yakınlar. Demokratik Türkiye değil oligarşik bir Ankara istiyorlar.

Neokon şahinlerin Adalet ve Kalkınma Partisi'nden hoşlanmıyor olmalarının ikinci bir nedeni Erdoğan hükümetinin Türkiye'yi son beş yılda Avrupa Birliği yörüngesine demirlemiş olması. Zira neokonların Adalet ve Kalkınma Partisi'nden daha çok nefret ettikleri bir şey varsa o da Avrupa Birliği. Richard Perle'ün başını çektiği neokonların en şahin kanadı, eski Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in 'eski Avrupa' diye tanımladığı Avrupa Birliği'ne hâlâ ateş püskürüyor. Onlara göre Avrupa Birliği haşarı bir çocuk. ABD'yi pek dinlemiyor. Bu neokonları en çok rahatsız eden nokta Irak, İran, Arap-İsrail davası gibi konularda Avrupa Birliği ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bakış açılarının uyuşuyor olması. Durum böyle olunca Richard Perle gibileri Türkiye'nin ABD etki alanından çıkmasından korkuyorlar ve Türkiye'nin AB'den uzaklaşmasını istiyorlar. Peki kendilerine Türkiye'de Avrupa Birliği düşmanı müttefik arayınca kimi buluyorlar? Tabii ki tıpkı onlar gibi Avrupa Birliği'nden nefret eden ulusalcıları.

Ulusalcılar böylece hem Avrupa Birliği karşıtlığı, hem de askerin siyaset üzerindeki rolü konusunda anlaştıkları neokonları doğal müteffikleri gibi görüyorlar. Şurası kesin: Richard Perle gibi neokonlar Türkiye'de askerin siviller üzerindeki üstünlüğünü savundukça bu ulusalcı-neokon ittifakı sağlam kalacak.

Üstelik şimdi bu ittifak Kuzey Irak konusunda da anlaşmaya başladı. Mesela geçenlerde katıldığım bir toplantıda hayret dolu bakışlar arasında Richard Perle Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesini savundu. Hatta bu haklı girişime karşı çıktığı için Avrupa Birliği'ne çattı. Perle bütün konuşması boyunca Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Avrupa'yı kendi gizli amaçlari için kullandığını ima etti ve bunun çok tehlikeli olduğundan bahsetti. Biraz düşündükten sonra Perle'ün neden Türkiye'yi kuzey Irak tuzağına düşürmek istediğini anladım. Perle için Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesini savunmak bir taşla iki kuş anlamına geliyordu. Kuzey Irak'a giren bir hem Türkiye'de Avrupa Birliği macerası sona erecek hem de askerin iç ve dış politikadaki tayin edici rolü artacaktı.

İki tutum

Perle ve Michael Rubin gibi daha da kalitesiz analistlerin neden ulusalcıların ve TSK nezdindeki şahin grupların gözünde bu kadar popüler olduklarını şimdi anlıyor musunuz? Amerika'da öyle bir neokon çevre var ki, bir yandan İran'a askeri saldırı planları yaparken öte yandan Türkiye'yi Kuzey Irak'a girmeye de teşvik ediyor.

Onlara göre iktidar partisi maşa değil 'tehlikeli' bir unsur. Türkiye'de demokrasi ve askeri vesayetin bitmesini istemiyorlar. İdeolojik müttefikleri de kendilerine 'ulusalcı' ve 'Atatürkçü' diyenler. Ülkede askeri vesayet isteyenleri ABD'de kimlerin desteklediğini doğru okumak ve deşifre etmek gerekiyor. Tabii eğer hâlâ Adalet ve Kalkınma Partisi, Washington'ın uşağı olduğu safsatasına inanmak istiyorsanız o başka...

 

Dr. Ömer Taşpınar: Brookings Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü

(Radikal Gazetesi)

Gönderi tarihi:
Küresel ve yerel güc odaklarinin ulus devlete olan güveni sarsmak,kendi ayricaliklarini garanti altina almak ulusu yildirmak umutsuzluga sevketmek ve nihayet*Böyle bir devlet olmasada olur*dedirtebilmek icin üzerinde voynadiklari hukuk devleti ilkesi ne yazikki en sinsi saldirilara ugrayan ve kamuoyunun bilgisi bile olmadan dejenere edilmeye calisilmaktadir.Hukukcularin büyük cogunlugunun sessiz kaldigi bu vahim manzaranin özetlede olsa resmi asagidadir.

 

**********

saygilarla

 

Anayasada yapacakları değişiklikleri iyi okumak gerekiyor... Halka onaylatacaklarmış ve bu halkın anayasası olacakmış... Akıl var izan var kaç kişinin haberi var neyi onaylayacağından...

 

Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür... maddesi değiştiriliyor, Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese Türk denir geliyor... Türktür ile Türk denirin arasında çok fark var ama kaç kişi bunun farkına varıyor...?

 

Yıllardır söylüyoruz, bu topraklardan Türkün adını kaldırmanın aşamaları bunlar... Kelime oyunları ile düzeni değiştiriyorlar... Bütün bunlar pkknın siyasi politikası değilmiydi? onların söylemide bu değilmiydi? Kime hizmet ediyor bunlar?

 

Hepimizi zor günler bekliyor... Göz göre göre ve malesef farkına varmadan çok şey değişiyor...

Gönderi tarihi:
  • Yazar
Anayasada yapacakları değişiklikleri iyi okumak gerekiyor... Halka onaylatacaklarmış ve bu halkın anayasası olacakmış... Akıl var izan var kaç kişinin haberi var neyi onaylayacağından...

 

Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür... maddesi değiştiriliyor, Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese Türk denir geliyor... Türktür ile Türk denirin arasında çok fark var ama kaç kişi bunun farkına varıyor...?

 

Yıllardır söylüyoruz, bu topraklardan Türkün adını kaldırmanın aşamaları bunlar... Kelime oyunları ile düzeni değiştiriyorlar... Bütün bunlar pkknın siyasi politikası değilmiydi? onların söylemide bu değilmiydi? Kime hizmet ediyor bunlar?

 

Hepimizi zor günler bekliyor... Göz göre göre ve malesef farkına varmadan çok şey değişiyor...

 

Sayin Sardunyam,Türkiyede< cok seyler olmaktadir ve bunlar maalesef iyi seyler degildir.Bizleri evet cok agir< seylerin beklediginden asla süphem yoktur.Umarim ki ülkemiz bu badireleri kazasiz belasiz atlatacaktir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Değişen tek şey güvenmek....

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Degisen teksey ülkemin daha cok ****** cekilmesi,ülkemin daha cok dinci bir rejime dogru ilerlemesi ve bütün bunlari görüpte hala inkar eden ve bunun adina demokrasi diyenlerin cogalmasidir.

 

 

 

 

 

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Anayasada yapacakları değişiklikleri iyi okumak gerekiyor... Halka onaylatacaklarmış ve bu halkın anayasası olacakmış... Akıl var izan var kaç kişinin haberi var neyi onaylayacağından...

 

Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür... maddesi değiştiriliyor, Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese Türk denir geliyor... Türktür ile Türk denirin arasında çok fark var ama kaç kişi bunun farkına varıyor...?

 

Yıllardır söylüyoruz, bu topraklardan Türkün adını kaldırmanın aşamaları bunlar... Kelime oyunları ile düzeni değiştiriyorlar... Bütün bunlar pkknın siyasi politikası değilmiydi? onların söylemide bu değilmiydi? Kime hizmet ediyor bunlar?

 

Hepimizi zor günler bekliyor... Göz göre göre ve malesef farkına varmadan çok şey değişiyor...

 

:clover:

 

bence, bizi her ne kadar zor günler beklesede biz halk olarak köklü bir geçmişe sahibiz neler gördü bu halk, şimdi seyrüsefada gözüken halk yarın öbür gün masaya yumruğunu bilmesinide bilir..

ne mutlu Türküm diyebilene :clover:

Gönderi tarihi:
  • Yazar

kisisel Anayasa degisikligi(Reisin aklanmasi)

Hukuk tarihimizde ilk defa kisisel Anayasa degisikligi AKP iktidari ile vücut bulmustur.27 Aralik 2002 tarih ve 4777 sayili yasa ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasasinin 78 nci maddesine dördüncü fikrasindan sonra gelmek üzere asagidaki besinci fikra eklenmistir;

*Yukarida yazili hallerden ayri olarak,bir ilin veya secim cevresinin,TBMM de üyesinin kalmamasi halinde bosalmayi takip eden doksan günden sonraki ilk pazar günü ara secim yapilir.Bu fikra geregi yapilacak secimlerden Anayasanin 127 nci maddesinin ücüncü fikrasi hükmü uygulanmaz.*

Böylece basbakan olabilmesi icin milletvekili olmasi zorunlu olan RTE ye basbakanlik yolu kisisel anayasa degisikligiyle acilmistir.

Bagimsiz Türk yargisi tarafindan mahkum edilmis cezaevinde yatmis ve bu yüzden siyasi yasakli olan bir sahsin Basbakan olabilmesi icin Anayasanin degistirilme olayi dünya tarihinde yalnizca ülkemizde görülmüstür.

Türk aklini kimse begenmez ama bakin neler yapiyor bu akil.Ve bunlari yaptiranlar ise meydanlarda demokrasi sloganlari atarak halkin beynini yikamaktadirlar.Demokrasinin nasil tramvay oldugunu iste bu anayasa degisikligi ile birkez daha anlatma firsati buldum.Abdullah Gül bu degisiklik yapildiginda yedek basbakandi tezkere onun döneminde rededildi,kisisel anayasa degisikligide onun döneminde gerceklesti.

 

 

 

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.