Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl 1. JFK'da beni sevgili dostum Cool Man karşıladı, ve bana ''niçin askeri bir kıyafetle buraya geldin ? Seni Çılgın yoksa ABD'yi fethetmeye mi karar verdin?'' diye takıldı. Ben de ona cennet vatanımda bir muhtıra yayınlandığını ve bu yüzden ortama ayak uydurduğunu ilettim. 2. Dikkatimi ilk çeken şeylerden birisi buradaki heykellerin mütenevvi olmasıydı, Türkmenistandaki gibi her sokak adı, her cadde adı, merkezdeki her okulun adı TÜRKMENMBAŞI ile başlamıyordu!!!! Cool'a bunun neden böyle olduğunu sordum O da bunu şöyle açıkladı. Cool Man; ''Bozan, dostum sence hakimiyet kimdedir?'' Bozan ; ''Bila kayduşart millette,tabiki'' Cool Man ; '' peki neden?'' Bozan ; ''Çünkü Atatürk böyle diyor'' Cool man ; ''işte dedi biz akıllıyız, siz ise Atatürklü'' Bozan ; ''Ben de ona Atatürk'ün dehası konusunda iyi bir ders verdim'' 3. Dikkatimi çeken bir diğer husus ise herkesin bu ülkede kendi işini yapması oldu şöyle ki ''gördüğüm bütün öğretmenler öğretmenlik bütün askerler de askerlik yapıyordu''. 4. Dostum Cool bana ''sizin ülkenizdeki demokrasi işleyişi nasıl diye sordu'', ben de ''neyse ki bizim ülkemizde 3 - 4 yılda bir seçim, 10 yılda bir darbe olduğu, böylece halk ile bürokrasinin kardeş kardeş geçindiği bir sistem yoktur'' dedim. 5. Dostum Cool'a cennet vatanımızla ilgili en beğendiği meseleyi sormayı da ihmal etmedim, bana ''içlikleri ile denize giren, objektiflere cesur pozlar veren kişilerin bulunması'' dedi, eğer bu bizim ülkemizde olsaydı herhalde dünyaca ünlü bir festival olurdu, siz de ise rejim sorunu oluyor'' dedi. 6. Dostum Cool bana ABD rejimi ile ilgili düşüncemi sordu ben de ''büyük şeytan olarak görüyorum'' dedim, evet bildiniz bana bu yüzden sövmediler ve beni dövmediler, görüşüme saygı gösterdiler, dostum Cool bana ''peki ben sizin cennet vatanınızla ilgili aynı tabiri kullansam ne olur'' dedi, ben de ona çılgınlığım tutar, köteği yersin dedim. 7. Dostuma Türkiyeden en beğendiği düşünürün kim olduğunu sordum, o da bana hiç tereddütsüz ''serdar dontaç'' yanıtını verdi. En beğendiği futbolcu mu? ''tabiki Ümit Tözat''. 8. Dostum bir sonraki darbe esnasında ülkemizde bulunmak isteğini bana belirtti ben de ona seçimden hemen sonrası için randevu verdim. Not ; Bu arada Dostum Cool Man'in en beğendiği yazarın Bozan olduğunu belirtmek de vazifem olsun... Bozan
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl 1. JFK'da beni sevgili dostum Cool Man karşıladı, ve bana ''niçin askeri bir kıyafetle buraya geldin ? Seni Çılgın yoksa ABD'yi fethetmeye mi karar verdin?'' diye takıldı. Ben de ona cennet vatanımda bir muhtıra yayınlandığını ve bu yüzden ortama ayak uydurduğunu ilettim. GÖRDÜNMÜ,.,,., ya arkadas hakikatten .,oralara gittinmi,.., gittiysen,,,,,Bizim mister colayigül,ü gördünmü,., ben onu merak ettim.,., Saygilar yamyam frankfurt
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl 7. Dostuma Türkiyeden en beğendiği düşünürün kim olduğunu sordum, o da bana hiç tereddütsüz ''serdar dontaç'' yanıtını verdi. Binlerce dansöz var Ünlü düşünürün ünü sözü geldi aklıma...
Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 18 yıl Ünlü düşünürün ünü sözü geldi aklıma...Binlerce dansöz var SANATA SAYGIMIZ YOKKI INSANLIGA SAYGIMIZ OLSUN,.,!!!! Arkadaslar,.,burasida Avrupa.,.,onun icin Daltonlor gibi konusamiyacagim,., buda güzel bir alinti olsa gerek,.,. tabiiki ne derece dogru sizlerin yorumuna birakiyorum.,.DENIZ FENERI HESABI 5 milyon Müslüman'ın yaşadığı Fransa, son yıllarda pek çok fanatik guruplaşmaya yol açan İslamiyet'i 'zapturapta' almayı yıllardır tartışıyordu. Fransa, Portekiz ve Türkiye ile birlikte Avrupa'nın, anayasalarında 'laiktir' yazan üç ülkesinden biri, hatta laiklik söz konusu olduğunda, eski İçişleri Bakanı Chevenement'ın 'Cumhuriyeti demokrasiye tercih ederim' diyebildiği bir yer. Kararı, geçen yıl seçimleri kazanan merkez sağ hükümet verdi ve yeni İçişleri Bakanı Nicolas Sarkosy'nin ilk işi, devlete muhatap (dolayısıyla denetlenebilir) bir İslami Konsey seçtirmek oldu. Sarkosy'ye gelene kadar kimse, farklı ülkelerden gelen Müslümanların bir araya gelip kendilerini temsil edecek tek bir kurum oluşturmasını sağlayamamıştı. O başardı. İçişleri Bakanlığı'nın çelik bilekli demokratik gözetimi altında yapılan konsey seçimlerine Türk Müslüman derneklerin ezici çoğunluğu, Fransa Türk Müslümanları Koordinasyon Komitesi listesiyle katıldı ve 263 kişilik İslami Konsey'de 20 üyelik kazandı. Ayrıca Türk Komite Başkanı Haydar Demiryürek, Fransa İslami Konsey Başkanı seçilen Paris Camii rektörü Dalil Boubekir'in genel sekreterliğini üstlendi. Fransa'da yaşayan 5 milyon Müslüman'dan ancak 300 binin Türk olduğu düşünülecek olursa, bu bir başarıdır. Ancak Fransa'daki Milli Görüş teşkilatları, söz konusu seçimlere Türk Müslümanları'nın listesinden katılmayı reddettiler ve.. 'Müslüman Kardeşler'i temsil eden UOIF'in listesinden girdiler, sekiz üyelik kazandılar konseyde. Fransız İçişleri, seçimler öncesinde Milli Görüş teşkilatları temsilcisini bakanlığa çağırıp, 'demokratik' bir öğüt verdi kendisine: "Bakın siz Türksünüz, yeriniz Türklerin yanında olmalıdır, seçimlere Türk Müslümanları Koordinasyon Komitesi listesinden giriniz!" Milli Görüş, öneriyi reddetti ve Fransa'da devletin kolluk güçlerinin mercek altına aldığı, her birinin ardına birer polis taktığı Arap kökenli 'Müslüman Kardeşler'in yanında aldı yerini. Bilmem anlatabildim mi? İşte AKP iktidarı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, büyükelçiliklerimize 'İyi geçinin, kollayın' diye talimat gönderdiği Milli Görüş, budur. Uluslararası fanatik ümmetçilere, Türk milletinden daha yakındırlar ve amaçları, Türkiye'de ümmetçi bir devlet kurmaktır. Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri de yakından izliyor Milli Görüş örgütünü. Almanya'nın, Türkiye'den büyükelçiliklerine gönderilen 'kollayın' talimatına şaşırıp, Dışişleri Bakanlığı'ndan açıklama istemesi boşuna değil. Diyoruz ki, AB bizi Müslüman ülkeyiz diye almıyor. Doğru. Ama Avrupa, Türklerin İslamiyet'ten ne anladığına Türkiye'ye bakıp değil, Türkiye'nin Avrupa'ya ihraç ettiği Müslümanlara, Milli Görüş'e, Kaplancılara vb. bakarak karar veriyor, etkileniyor. Kopenhag zirvesi öncesi, AB Türkiye'ye AKP iktidarı süresince ne tarih verir ne de üyelik, demiştim. Milli Görüş'ün 'kollanma' talimatından sonra, bağırıyorum: Bu iktidarın bu gidişiyle, bırakın AB'ye girişi, Türkiye çağından ve çığrından çıkmaya aday. Ekonomik olarak aday, sosyal olarak aday, siyasal olarak aday.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.