Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Uçurumun kenarında her zaman ki düşüncelerinin içinde düşünüyordu. Arkasında bir elin dokunuşuyla irkildi. Karanlık gecelerin kendine ait olduğunu düşünmüştü. Ama kendisi gibi birileri de olmalıydı bu anı yaşamayı seven. Arkasını döndüğünde şaşkın bakışların arasında

“ Senin burada ne işin var” dedi.

Keskin bakışlar intikam almak ister gibiydi. Aralarında var olan mesafeye bakındı. Kaçacak bir yer bulmayı arzuluyordu. Burnunun ucunda silahın namlusu arkasında denizle buluşan bir uçurum… Atlamak mı silah mı seçim yapmak zordu. Konuşarak kurtulabilirim diye düşündü.

“ beni öldürerek eline ne geçecek” dedi.

Sessiz kalan beden kararlı gibiydi. Bir an düşündükten sonra

“ ölmen gerekiyor” dedi.

“ Ama neden” dedi adam.

“Bu soruyu sorman çok yanlış… Sen herkese zarar veriyorsun” dedi.

Yıllardır yapamadığı itiraf dökülüyordu dudaklarından…

“Ben kendimden başka kimseye zarar vermedim. Yaptıklarımdan pişmanım. Sonunu düşünmeden hareket ettim.”diyen adamın gözlerinde yalvarış sezilir gibiydi.

“ Çok geç kaldın. Kaç kişinin hayatını söndürdün. Hayallerle oynadın. Yıllar önce bir genç kızı bırakıp kayıplara karıştın.”demişti.

“ Sen nerden biliyorsun.”dedi.

“ Bana söylemedin ama bir tesadüf diyelim onunla karşılaştım uzaklarda bir yerlerde.”dedi.

“ İsteyerek yapmadım.”dedi.

“ Sen hiçbir şeyi isteyerek yapmadın. Bana da başkalarına da…”

“ O nerede”

“Çok mu merak ediyorsun. Bir barda çalışıyor. Senin eserin onun hayatı. Benim hayatımda onunkinden farklı değil.”dedi.

Adam o yere oturdu. Gözyaşlarına hakim olamıyordu. Dökülen geçmişin sayfalarıydı adeta…

“ Benden ne istedin. Söyle…”dedi.

Adam cevap veremiyordu. Ama ölmek istemeyen insanın çırpınışıyla

“ üzgünüm. Ne istersen yapmaya hazırım.”dedi.

“ Güldürme beni” dedi.

“ İnan bana” dedi.

Adam titreyen bedenine sahip çıkamıyordu.

“ sana inanmak mı? Asla… Şimdi yürü bakalım. Şu merdivenlerden ineceğiz” demişti.

Adam merdivenlere bakındı. Karşısındakinin ne yapmaya çalıştığını anlamamıştı. Söyleneni yapmak zorunda olduğunun bilincindeydi. Yürüyordu ve basamakları indikçe korkusu daha da artıyordu.

Sonunda denizin kenarındaki ay ışığında görünen yosun tutmuş kayalığın üzerine gelmişlerdi.

“ ölmeye hazır mısın?” dedi.

Ellerini kaldıran adam;

“ Yapma lütfen. Beni öldürüp de elini kana bulama”

“ Kaybedecek hiçbir şeyim yok” demişti. Silahı kuvvetlice kavramış ve adama çevirmişti.

“ Çok şeyin var. Bir daha seni rahatsız etmem. İstersen yaşaman için gerekli şartları sağlarım” dedi adam.

“ Sen mi? Senin kendine yararın yok. Ama ben seni öldürerek başka insanların duygularıyla oynamanı önleyeceğim” dedi.

Bu konuşmanın ardından tetiğe basmıştı. İki kurşun ve adam yerde uzanmıştı. Yosunlar kana bulanmıştı. Katil elindeki silahı denize doğru fırlattı. Geçmişine yad eden haliyle gökyüzüne baktı. Arkasına dönüp yürüdü. Basamaklardan her çıkışında daha bir rahatlıyor biraz önce işlediği cinayetin memnuniyeti yüzüne oturuyordu.

Gönderi tarihi:

hmm bence hoş..emeğine sağlık.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.