sade, anlaşılır,nezih uslubuyla syn. genelkurmay başkanı açıklamalarını yaptı.sorulara içtenlikle yanıt verdi.ben kendisinin bu uslubu ve bu tavrını alkışlıyorum, her konuda ifade ettiği düşüncelerine de katılıyorum.burada ayrıca neler söylediğini tek tek yazmanın gereği yok,nasıl olsa bu forumda bulunan herkes gündemi yakından takip ediyordur.

fakat laik, çağdaş, atatürkçü düşüncenin arkasında böyle büyük bir gücün olması tabi ki mutluluk vericidir.yanlızca genel kurmayın değil, toplumun da bilinçli, eğitim seviyesi yüksek, vizyonu geniş, kültürlü kesimlerinin de bu sisteme sahip çıktığını biliyorum. bu kesimlerin gelecekle ilgili tedirginliklerini de iyi anlıyorum. genel kurmay başkanının bile türkiye cumhuriyeti'nin bir cumhurbaşkanında olması gereken nitelikleri sıralama ihitiyacı duytduğu bir nokta da sivil halkın mevcut çağdaş demokratik sistemin geleceğiyle ilgili tedirgin olmaması olası mıdır?gayet tabi herkes tedirgin olabilir ve bu çok normal.

 

şimdi bütün bu tepkilere rağmen pişkinliğini sürdürenler acaba bundan sonra atacakları adımlarda da aynı vurdumduymazlığı sergiler mi? orasını birlikte yaşayarak göreceğiz.ama bana sorarsanız buraya gelmeyi nasıl bildiyseler bundan sonrasını da becerirler.aynı pişkinliğe devam ederler.

 

bu itibarla ben diyorum ki, syn erdoğan:

 

bu halk tarihin hiçbir döneminde hiçkimse tarafında senin azarladığın gibi azarlanmadı.cumhurbaşkanı olmaya hakkın yok.

 

bu güne kadar hiçbir başbakanımız devletin kurumlarıyla senin kavga ettiğin kadar kavga etmedi.cumhurbaşkanı olmaya hakkın yok.

 

başarılı bir toplumsal ve ekonomik siyaset izlemedin; ekonomi yanlızca daraltıcı maliye politikası uygulayarak düzeltilmez, enflasyonu rakamsal olarak aşağıya çekersin ama yatırımlara da öncelik vermeliydin.yabancıya sattın ama sen satıklarının yerine hiçbirşey koyamadın. toplumun tamamında suç oranı hiçbir dönemde olmadığı kadar yükseldi,suç ivme kazandı.bu ülkenin insanlarına adaleti ve kalkınmayı getiremedin.cumhurbaşkanı olmaya hakkın yok.

 

hiçbir dönemde etnik, dini ve mezhepsel ayrılıklar bu dönemde olduğu kadar şahlanmadı. durduk yerde ortaya attığın kimlik tartışmaları bu ülkeye çok büyük zararlar verdi. bu yüzden verdiğimiz ve vereceğimiz KELLEerin hesabını nasıl vereceksin.cumhurbaşkanı olmaya hakkın yok.

 

hiçbir başbakanımız bir teröriste "sayın" diye hitabetmemişti.hiçbir başbakanımız bu ülkenin cumhurbaşkanı için "iki kaz gütmeyi bilmeyen adam" ifadesini kullanmamıştı.cumhurbaşkanı olmaya hakkın yok.

 

büyük türkiye cumhuriyeti'nin hiç bir döneminde bir peşmerge bizi ülkemize müdahale etmekle suçlayamadı.cumhurbaşkanı olmaya hakkın yok.

 

daha sayabilirim tabi ama nasıl olsa değişen bir şey olmayacak.sen yine herşeyi herkes gibi duyup, algılamak istediğin gibi algılayacaksın.

 

saygılarımla...

Basbakanin meshur sözleri vardir tarihe gececek edebi ve ebedi anlamda.

*Iki davari güdemeyenler*

*Iki kazi güdemeyenler*

bu sözler bir basbakanin agzindan cikiyorsa demekki davar ve kaz gütmekte tecrübe sahibi olmustur.Tevekkeli degil,senede birkac defa AKP takimini önüne takip Kicilcahamama yaylaya gidiyor.Davar ve kaz gütmek icin en isabetli yerler yaylalardir.Tecrübelerini arttiriyor basbakan Kizilcahamda.

Sayin rua,birilerinin iddia ettigi gibi kavga cankayaya kimin cikacagi kavgasi degildir.O makam kutsal ve yüce bir makamdir.O makamda her babayigit oturamaz, orada oturabilmek icin erdem ve etik sahibi olmak gerekir.

 

saygilarla

erdemli ve ahlaklı olmak gerektiğine kaılıyorum ama ne yazık ki hep öyle olmuyor politika. bazen demokrasinin dezavantajını yaşıyoruz.çıksa kim ne der yani. halk iradesi işte.senin oyun da bir okuma yazması olmayaynın da, yazması olup okuması olmayanın da.