Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 18 yıl Barzanilerin gizli tarihi Sevgili dostlar, Barzani familyasının bugün kırdığı cevizleri anlamamız için bu garip ailenin geçmişine biraz bakmamız gerekmektedir. Barzani ailesinin geçmişine özellikle Mesud Barzaniânin babası ve kendilerince büyük kahraman sayılan Mustafa Barzaniânin hayatına baktığımız zaman karşımızda idealist bir insandan çok para rüzgarları nereden geliyorsa oraya doğru yön değiştiren bir tipleme çıkmaktadır. Bugün Mesud Barzani Amerika için ne anlama geliyorsa, geçmişte babası Mustafa Barzaniâde Sovyetler için o anlama geliyordu. Mustafa Barzani maaşlı bir Sovyet KGB ajanıydı ve KGB dosyalarındaki kod ismi âReisâti. Bugün özgürlük kahramanı olarak lanse edilen Barzanilerin geçmiş ilişkilerini Kuzey Irakta herkes bilmektedir ama bunları söyleyenler genelde ya işkenceden geçirilmekte ya da ortadan kaybolmaktadırlar, çünkü Mesud Barzani babasının bir halk kahramanı değil basit bir KGB ajanı olduğu gerçeğinden utanç duymakta ve bunu saklamaya çalışmaktadır. Peki Mustafa Barzaniânin KGB saflarına girmesine neden olan olaylar nasıl gelişti. Sovyetlerin bir süre çıkarlarına uygun gördükleri için İranâda kurdurdukları naylon Kürt devletçiği Mahabad Cumhuriyeti, 1946 senesinde işlerin değişmesi üzerine ortadan kaldırılmış ve devlet kurduk diye kasılanlar kaçacak delik aramaya başlamışlardı. Bu kaçaklardan biride Mesud Barzaniânin babası Mustafaâydı. Yanında bulunan birkaç yüz peşmergesiyle beraber kapağı Sovyetlere atan Mustafa Barzani Moskovaânın sert havasına alışamadığı için Baküye yerleştirildi. 1947 senesinde Baküde KGBânin suikast ve başka ülkelerde iç karışıklık yaratma birimi SMERSH üyesi Sudaplatov kendisiyle temas kurdu. Laf açılmışken SMERSH Rusça Smert Shpionam yani âCasuslara Ölümâ kelimelerinden türetilmiştir ve Stalin zamanında Batılı ajanları yakalayıp öldürmekle görevli bir oluşum olarak kurulmuştur daha sonrada işi başka ülkelerde karışıklık çıkartmaya çevirmiştir. Biz baba Barzaniânin maceralarına dönecek olursak, SMERSH ile yaptığı görüşme sonucu kendisi ve yanında getirdiği peşmergelere özel KGB tesislerinde gerilla eğitimi verilmesine, daha sonrada tepeden tırnağa silahla donatılıp Irakâa geri gönderilmelerine karar verildi. Bu arada Sudaplatov gibi bir adamın Mustafa Barzaniâyle temasa geçmesi o dönemde Sovyetlerin Barzanilerde ne gibi bir potansiyel grödüklerini de ortaya koymaktadır, çünkü Sudaplatov öyle basit bir KGB elemanı değildir. Troçkinin öldürülmesi ve Atom bombası sırlarının Amerikaâdan çalınması gibi operasyonlarda hep bu adamın parmağı bulunur. Aslında Barzani ailesinin Ruslarla olan ilişkileri çok daha eskiye dayanmaktadır. Birinci dünya savaşı öncesinde Irak toprakları Osmanlı idaresinde ve Barzanilerde Osmanlı vatandaşıyken dönemin aşiret şeyhi Şeyh Abdül Selam nedense Rusyaâya tatile gitmiş ve o dönemden sonra Barzani aşireti Ruslardan altmış defanın üzerinde silah ve para yardımı almıştır. Bu şeyh efendinin Ruslara el açtığı günden birkaç sene sonra Osmanlının Ruslarla savaşa girdiğini hatırlamanızı isterim. Kısacası Barzaniler o dönemde de vatandaşı oldukları Osmanlıyı hem Ruslara hem de daha sonra bildiğiniz gibi İngilizlere satmışlardı. Ne aile ama değil mi. Devam edersek 1961 senesine kadar Mustafa Barzani ve seçme peşmergeleri Sovyet KGB tesislerinde gerilla eğitimi almaya devam ettiler. 1961 senesinde zamanın KGB başkanı Shelepin dönemin Sovyet lideri Kruşçeve bir öneride bulundu. Amerika,İran ve Türkiyeânin Sovyetler karşısında kurdukları ittifakı zayıflatmak için bir Kürt ayaklanması çıkarmaları gerektiğini bunun içinde uzun süredir eğittikleri Mustafa Barzani ve peşmergelerini kullanacaklarını söyledi. Buna göre ayaklanma ilk aşamada Irakta çıkarılacak ve daha sonra aşiret bağlantıları sayesinde Türkiye ve İranâa yayılacaktı. Böyle bir ayaklanma Iraktaki Batı yanlısı hükümeti sıkıştıracak,Batının petrole ulaşım yollarını kesecek ve Türkiyeâdeki Amerikan üslerini tehlikeye atacaktı. Kruşçev bu plana onay vermekte gecikmediği için KGB tarafından sağlanan para ve silahlarla Mustafa Barzani hemen Kuzey Irakâa geçirilerek ilk ayaklanmasını başlattı. Moskova 700 kadar peşmergeye de üst düzey askeri eğitim vermişti. Patlayıcı uzmanlığı, radar operatörlüğü gibi beceriler öğretilen bu peşmergeler zamanla Kuzey Irakâa sızdırılacak böylece Sovyetlerin müdahalesi dikkat çekmeyecekti. Bu ilk ayaklanmadan sonra da Barzanilerin Sovyetlerle ilişkileri devam etti hatta daha sonradan Irak rejimini 1970âlerde Kürtlere özerklik vermesi için ikna eden Sovyet diplomatı Primakov, bir dönem KGB ajanı olarak gazeteci örtüsüyle Kuzey Irakta aylarca kalmıştı. Yıllar sonra dünya dengelerinin değişmesi üzerine Kürtleri yeterince kullandıklarını düşünen ve yeni Irak Baas rejimini kazanmak isteyen Sovyetler Barzanilere sırt dönmüş, bunun üzerine de Barzani ailesi CIA,MOSSAD şemsiyesine sığınmıştı. Tüm bir Soğuk Savaş boyunca duruma göre KGB duruma göre de CIA hesabına çalışan Barzanilerin Soğuk Savaş sonrası maceralarını ve Amerikanın bölgedeki uzantısı olduklarını anlatmaya gerek yok. Şimdi toparlarsak babası tescilli KGB ajanı olan ve yaptığı tüm icraatları bazen Sovyet bazen de Amerikan çıkarları için ortaya koyan Barzani aşiretinin bugünkü post sahibi Mesud Barzaniânin Türkiye aleyhindeki sözlerini değerlendirirken bu geçmişi iyi düşünmemiz lazım. Barzani ailesinin idealleri yoktur, gücü onlara kim sağlıyorsa onların çıkarları için yaptıkları vardır. Eğer KGB elemanı Mustafaânın oğlu CIA elemanı Mesud âKürt devletine karışırsanız bizde Diyarbakırâa karışırızâ diyorsa bunu dedirten güç Kuzey Irakâta değil Washingtonâda Beyaza boyanmış bir evde oturan Kovboy şapkalı biridir. Tepkimizi göstereceğimiz yeri iyi bilelim. Sevgilerimle Serdar Kuru
Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2007 18 yıl Barzanilerin gizli tarihi Sevgili dostlar, Barzani familyasının bugün kırdığı cevizleri anlamamız için bu garip ailenin geçmişine biraz bakmamız gerekmektedir. Barzani ailesinin geçmişine özellikle Mesud Barzaniânin babası ve kendilerince büyük kahraman sayılan Mustafa Barzaniânin hayatına baktığımız zaman karşımızda idealist bir insandan çok para rüzgarları nereden geliyorsa oraya doğru yön değiştiren bir tipleme çıkmaktadır. . . . Barzani ailesinin idealleri yoktur, gücü onlara kim sağlıyorsa onların çıkarları için yaptıkları vardır. Eğer KGB elemanı Mustafaânın oğlu CIA elemanı Mesud âKürt devletine karışırsanız bizde Diyarbakırâa karışırızâ diyorsa bunu dedirten güç Kuzey Irakâta değil Washingtonâda Beyaza boyanmış bir evde oturan Kovboy şapkalı biridir. Tepkimizi göstereceğimiz yeri iyi bilelim. Sevgilerimle Serdar Kuru serdar Katkilariniz icin tesekkürler,Sayin Serdar Kuru, Baskalarinin topraklarina baskalarinin hesabi icin göz dikenler bu ugurda coluk cocuk kadin erkek demeden katledenler asla özgürlük savascisi veya halk kahramani olma sifatina layik degillerdir.Böyle kisiler icin tarih zamani geldiginde onlarin gercek yüzlerini ortaya koyar,hic kimse kendini öyle ucuzdan halk kahramani ilan ettirmesin. saygilarla
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.