Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2007 18 yıl Admin Koruyucu - The Guardian (2006) Hareketli ve askeri filmlerden hoşlananlar için güzel bir film. Son zamanlarda Kevin Costner filmleri hiç iş yapmıyor buda onlardan birisi ama genede biraz değişik bir film. Ben Randall çok meşhur bir Cankurtarandır ve akadaşının ölümü ile onu cankuranların yetiştirildiği askeri okula baş öğretmen olarak atarlar ve olaylar böylece gelişir. Boş zamanınız varsa izleyin yoksa bir şey kaçırmış sayılmazsınız. Yönetmen: Andrew Davis Oyuncular: Kevin Costner, Ashton Kutcher, Gregory J. Barnett, Sela Ward Appointed to teach at an elite Coast Guard school, legendary rescue swimmer Ben Randall (Kevin Costner) is compelled to skillfully train and inspire cocky upstart Jake Fischer (Ashton Kutcher). Applying unorthodox coaching methods, Ben helps the young hotshot build his strength -- and character -- in this powerful tale of courage and endurance of the human spirit from director Andrew Davis. Director: Andrew Davis Cast: Kevin Costner, Ashton Kutcher, Gregory J. Barnett, Sela Ward
Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2007 17 yıl Önceden söyleyeyim, Bu muhteşem filmi izlemek niyetinde olanlar bu yazıyı okumasınlar... Sahil Güvenlik personelinin inanılmaz fedakarlıklarını ve o dev dalgalarla mücadelelerini anlatan müthiş bir film... Bugün (09-08-2007) izledim... Şahane bir film... Filmin konusu kısaca şöyle; Ben Randall (Kevin Costner) kendisini hayat kurtarmaya adamış bir Sahil Güvenlik BaşÇavuşudur. Yaşını almıştır ancak hala ondan iyisi yoktur ve kırılmadık rekor bırakmamıştır. Üstlerin ona Sahil Güvenlik elemanlarının yetiştirildiği "A Okulu"nda eğitmenlik yapmasını isterler ancak hep reddeder, çünkü kendisini kurtarılacak hayatlar beklemektedir. Ancak bir kurtarma operasyonunda tüm ekibini kaybeder ve tabi ki en yakın arkadaşını da... Bundan sonra zorunlu olarak "A Okulu"nda Eğitmen olmayı kabul eder. Buraya yüzme şampiyonluklarına sahip öğrenciler gelmektedir ve ancak yarısı mezun olabilmektedir. Çünkü hayat kurtarmak ciddi bir iştir. Yeni gelenler arasında Jake Fischer (Ashton Kutcher) kibirli ve rekor delisi bir yüzücüdür. Her türlü başarısı ve birinciliği vardır... Ancak bir şeyi daha öğrenmesi gerekmektedir: İnsan hayatı hakkında verilecek kararların, rekorlardan daha önemli olduğu... Gelelim yorumuma... Ben Randall sevdiği işi için eşini ve ailesini kaybeder ve en sonunda kaybettiği ise arkadaşları olur ve bu ona asıl bir şeyi daha kaybetirecektir ki; İşi... Kendisini "Hayat Kurtarmaya" bağımlı hale getirmiş olan Randall, artık bir Eğitimci olmak zorundadır. A Okulu'nda Eğitimci olarak görev alır ve yeni Sahil Güvenlik Personelini yetişmeye başlar ancak tüm rekorları elinde bulunduran tek kişi olarak kendi kurallarını da koyar. Hatta YüzBaşısına bile diş geçirecek kadar güvenir kendisine ve yaparda... Öğrencilere "Hipotermi"yi öğretecek daha pratik bir yol bulur mesela; Hepsini buz dolu bir havuza sokar ve kendisi de girer... Yeni gelen bu öğrenciler arasında öyle birisi vardır ki Randall'a çok benzer aslında. Ama aslında bir o kadarda zıttırlar birbirlerine. Jake Fischer adlı bu öğrenci liseden itibaren inanılmaz yüzme başarıları sağlamış ve havuzdaki rekorlarda Ben Randall'ı geçebilmiş tek kişidir. Ancak tek bir konuda onu geçmesi gerekmektedir ve filmi izlediğinizde tüylerinizi ürperten iki sahneden birisi bu oluyor... Barda kız arkadaşına Ben Randall'ın rekorlarını kırdığını anlatırken aslında bundan zevk almıyordu, çünkü artık hep rekor kırmak sıradanlaşmıştı. O sırada barda onları dinleyen kadın bir tablo çıkarır ve gösterir. Ben Randall zamanında yana bir gemiden tüm personeli kurtarır ve son bir kişiyi, tendonları kopmasına ve boyun kemiği çatlamasına rağmen parmak uçları ile tutarak kurtarmıştır; Tek başına... "Bu rekoru kırdığın zaman beni ara" der kadın... Ve filmin sonunda tüylerinizi ürperden o ilk sahne bununla ilgilidir, Jake Fischer, Ben Randall'ın hayatını aynen o şekilde kurtarabilecek durumdadır ve Ben Randall bunu gördüğünde huzur içinde kendisini ölüme bırakır... Hayatları ve hırsları tıpatıp aynıdır Ben Randall ile Jake Fischer'in... Jake Fischer hemen her şampiyonluğa sahip olan takımını bir trafik kazasında kaybetmiştir. Ve takım arkadaşlarının adlarını koluna dövme yaptırmıştır. İşte bu kaza ve kayıp, Jake Fischer'ı "Hayat Kurtarıcı" olmak istemeye yönlendirmiştir. Aslında bir çok rekora sahip biri olarak çok daha paralı ve kolay işlere imza atabilecekken, üç kuruşluk bir işi seçmiştir bu yüzden. Kaybettiği hayatları, kurtaracağı hayatlar ile telafi etmek için... Ben Randall'ın da bundan pek farklı hikayesi yok. Zaten o yüzden kurtardığı hayatları değil de, kurtaramadığı hayatları sayıyor; 22 Her ne kadar hayata bakışları farklı da olsa, Yaşantıları İzdüşümlülük/Paralellik arzediyor. Bir aynılıkları var yani... Jake Fischer'i en iyi anlayan kişi Ben Randall... Onun hırsının ve isteklerinin temel nedenini, dosyasını bir kere okuyarak anlayacak kadar da zeki... Hem de Düz Lise okumasına rağmen... Anlatamayacak olsa da hissettiriyor Jake Fischer'e Aslında yaşantılarının hiç te farklı olmadığını... Sonunda kendisini feda ederek öğretiyor ona bir şeyleri... Ama biz Her ne kadar farklı görünsekte Aynı hayatlara sahip olduğumuzu anlatmada Sevdiklerimizi bile değiştiremeyecek kadar aciz kalıyoruz çoğu zaman... Jake Fischer'da aynen böyle en başlarda. Bazı şeyleri sadece kendisinin yaşadığını sanıyor... Sadece kendi bildiğini okuyor... Hırslarına yeniliyor... Oysa başkaları da aynı şeyleri yaşamış olabiliyor; Hayat bu... Ben Randall'ın söylediği şu söz Jake Fischer'ı etkiliyor; "Ben kaybettiğim insanları üzerimde taşımıyorum..." Bu değer vermemek ya da önemsememek değil... Kurtarabileceği yeni hayatlara odaklanmak... Ama aslında Ben Randall'da bir yerlerde o kaybettiği hayatları hep taşıyor... Filmde en etkili şu sözlerini, Kurtarma Operasyonları görüntüleri ile birlikte söylüyor Ben Randall: "Gün gelecek -Hayır- demeniz gerekecek. Hayatta tutmanız gereken en önemli kişi -Kendinizsiniz-. 5 ile 20 kişilik mürettebatla karşılaşacaksınız. Hepsi de -Beni Kurtar- diyecek. Bir mucize arıyor olacaklar. 24 yaşında o mucize olmanız gerekecek. O mucizeyi yaratmak için bir yol bulmanız gerekecek." Peki siz böyle bir mucize yaratabilecek misiniz? Tahmin ediyorum ki filmi izlediğinizde aklınızda kalan şey, "Sahil Güvenlikçilerin Fedakarlığı" olacak... Ancak asıl anlatılmak istenen şey; "Kendi Ölüm Kararınızı" verirken Ya da "Sadece Kendinizi Hayatta Tutma" kararınızı verirken Asıl amacınızın size muhtaç olacak, Ya da sizin mucizesi olacağınız insanlar için bunu yapabilmenizdir. Ben Randall filmin sonunda kendi ölüm kararını veriyor. Tıpkı daha önce Kendi Yaşam kararını verebildiği zamanki niyetle; Yaşama ihtimali yüksek olan Jake Fischer, Onun kurtarması gereken hayatların mucizesi olmalıdır... Filmin başında, Denizde kurtarılmayı bekleyen kazazedelere, Bir ruhun sarılıp "-Korkma, seni alacaklar, dayan" dediği efsanesi anlatılıyor. Film boyunca bu hikayeyi hiç duymuyorsunuz. Filmin sonunda Jake Fischer, denizde cesedi bulunamayan Ben Randall'ın nerede olduğunu artık anlar. Kurtardığı bir kurban ona şöyle der; "-O adam nerede?" "-Hangi adam?" "-Siz gelene kadar dayanmamı ve sizin gelip beni kurtaracağınızı söyleyen adam!" Tüylerimi diken diken eden ikinci sahne buydu... Filmi mutlaka izleyin... Sadece sizin yaşadığınızı sandığınız bazı yaşantılara, sadece sizin değil En yakınınızdaki insanların bile sahip olabileceğini görürsünüz... Anlarsınız ki, Kendinizi ancak kendiniz kurtarabilirsiniz... Ve görürsünüz; Başka insanların hayatı, Bazen sizin kendi hayatınızdan bile çok daha değerli... Kim bu kadar fedakar olabilir ki? Anlattım ama Yine de izleyin.. Pişman olmayacaksınız... Bryan Adams - Never Let Go
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.