Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2007 18 yıl ABD’nin mesajlarını Türkiye’ye taşımakla ünlenen Milliyet yazarı Yasemin Çongar, bu kez de Washington’un TSK’dan beklentilerini ’tırnak içine aldığı ifadelerle’ fısıldadı! Çongar, ABD’li yetkililerin bölgedeki faaliyetlerine destek vermediği için TSK’dan yakındıklarını yazdı. ABD’lilerin “milliyetçilikten rahatsızız” mesajını taşıyan Çongar ulaklık misyonunu sürdürüyor. Milliyet yazarı, bu kez de Washington’un TSK’dan beklentilerini ‘tırnak içine aldığı ifadelerle’ fısıldadı! ABD’nin ‘derin’ sesleri, Türkiye’ye ilişkin mesajlarını Milliyet gazetesi yazarı Yasemin Çongar aracılığıyla Ankara’ya iletmeyi sürdürüyor. Yaklaşık bir ay önce, Çongar’a, Türkiye’deki yüklelen milliyetçilik ve anti emperyalist oluşumlarla ilgili endişelerini aktaran ABD’liler, bu kez de Büyük Orta Doğu Projesi önündeki en büyük engellerden biri olan TSK’yı etki altına alma girişimine başladı. Dün yayınlanan “TSK ile ABD ayrı telden...” başlıklık yazısında Washington’daki Amerikan Türk Konseyi (ATC) toplantılarına yer veren Yasemin Çongar, “ABD’li yetkililerin bölgedeki faaliyetlerine destek vermediği için TSK’dan yakındıklarını aktardı. İşte Çongar aracılığıyla “Tırnak aralarında” gönderilen mesajlar ve analizleri * “Washington ’Türkiye’nin Müslüman kimliğine bakışı ve bizdeki laiklik uygulamasını yer yer din özgürlüğüne aykırı sayıyor... Cumhurbaşkanı Sezer ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyütanıt’ın laiklik konusundaki hassasiyetleri eleştiriliyor, “Laiklik yeniden tanımlansın” diyen TBMM Başkanı Bülent Arınç ve AKP hükümetinin bu konudaki tavrına verilen destek bir kez daha yineleniyor AB’ye muhalefet etmeyin * “Avrupa Birliği: ATC’de konuşan Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Ergin Saygun, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’ın şubatta Washington’da yaptığını yaptı. AB’yi, özellikle PKK ve Kürt sorunu bağlamında sert eleştirdi; Avrupa parlamenteri Joost Lagendijk’i adını vermeden hedef aldı. Saygun’u dinleyen bir ABD’li yetkili, “TSK’nın komuta kademesinden AB yanlısı mesaj işittiğimiz gün, Türkiye’nin geleceğinin parlak olduğuna inancımız artacak” diyordu. Aynı yetkiliye göre, ABD, TSK’nın AB’ye bakışını, ” en iyi olasılıkla ‘serin’, en kötü olasılıkla ’şiddetli muhalif’” sayıyor. Buna karşın, AB üyelik hedefinin desteklenmesi, ABD’nin Türkiye politikasının önceliklerinden. AKP’nin Washington’daki kredisi, büyük ölçüde, AB sürecine sahip çıkmasından kaynaklı.” AKP’nin iktidara geldiği günden beri AB’ye uyum adı altında çıkardığı “gayri milli” yasalardan duyulan memnuniyet ifade edilirken, Türk Sillahlı Kuvvetleri’nin Türkiye’nin demokratikleşmesi önündeki en büyük engel olduğu ima ediliyor. Her fırsatta Türkiye’yi hedef alan açıklamalar yapan AB yetkililerine askerler tarafından verilen “Orduyla uğraşmayın” cevabından duyulan rahatsızlık da ince ince vurgulanıyor. Aynı pragrafta “AKP’nin Washington’daki kredisi, AB sürecine sahip çıkmasından kaynaklı” ifadeleri kullanılarak, AB karşıtı askerleri susturun mesajı veriliyor. Kürt devleti.... * “Org. Büyükanıt’ın, Harp Akademileri konuşmasında, 1991’de 36. paralelin çizilip, K. Irak’a destek verilmesinden ” hata “ diye söz etmiş olması, Washington’da ’çok olumsuz’karşılandı. Irak Kürdistanı’nın siyasi varlığı (ve PKK’nın burada barınması) ABD ile TSK arasında ciddi bir pürüz. ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in , ATC’de, ” Türkiye’nin, Kürt bölgesi ile sınırından “ söz etmesi de bu pürüzü açığa vurdu. TSK yetkilileri, ” Bizim sınırımız Irak’la “ diye tepki gösterirken, ABD’lilere göre, “Gates, Türk konukların hassasiyetini gözetip ’Kürdistan’yerine ’Kürt bölgesi’demişti.“ Ayrışmanın temelinde, Irak Anayasası’nın “Kürdistan bölgesi” diye adlandırdığı federal oluşumu Washington’ın resmen tanıyıp Ankara’nın fiilen tanımaması var. BOP çerçevesinde Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurma hedefine adım adım yaklaşan ABD’nin, AKP’nin bu oldu bittiye seyirci kalmasından duyduğu memnuniyet ifade edilirken, TSK’nın direnişi ve “Bu oldu bittiye seyirci kalmayız” vurgusu rahatsızlık kaynağı oluyor iması yapılıyor. * .... Org. Büyükanıt ’ın, Washington’daki açıklamalarıyla, ’Kürdistan Bölgesinin Başbakanı’sıfatına sahip Neçirvan Barzani’nin Türk yetkilileriyle buluşmasının önüne set çekmesi, ABD’yi rahatsız etti. Irak’ı işgal ettiği günden beri kendisine destek veren peşmerge liderlerini “besleyen” ABD’nin, Barzani ve Talabani’ye çıkış kapısı aradığı açık bir şekilde ortaya çıkıyor. İran ve Suriye’nin katı tutumlarına karşılık, AKP’lilerin “ilişkileri geliştirebiliriz” açıklamasıyla mutlu olan ABD’nin, Büyütanıt’ın “PKK’ya destek veriyorlar. Ben görüşmem, kim görüşürse görüşsün” çıkışıyla atılan geri adımla hayal kırıklığına uğuradığı görülüyor. Bu ifadelerle AKP politikalarına verilen destek de açık açık ifade ediliyor. * “ABD, Ankara-Erivan ilişkilerinin normalleşmesi, sınırın açılması çağrısını sürdürüyor. Org. Saygun ise, ATC’deki konuşmasında, Ermeni resmi belgeleri değişmedikçe, normalleşmeye de, sınırın açılmasına da karşı çıktı...Bu Washington’da yadırgandı. Ermeni Akdamar kilisesini restore ederek, Ermenistan gelen bir heyet eşliğinde açılmasını sağlayan AKP hükümetine, “Doğru yoldasın. Devam et” deniliyor. Anayasalarında açık açık Türkiye ilgili emellerine yer veren Ermenilere TSK tarafından gösterilen tavrın da gözden geçirilmesi gerektiği işaret ediliyor. * Ankara’nın ve KKTC halkının Annan Planı’na desteği, Türkleri Kıbrıs’ta oldum olası ‘çözüm karşıtı’ sayan uluslararası bakışı değiştirdi. AKP, referandum sürecinde oynadığı rolle, ABD’de puan topladı. TSK’nın “Annan Planı’na karşı, Rauf Denktaş çizgisine sadık” mesajları ise 2004’te olduğu gibi, bugün de Washington’da tepki çekiyor. AKP desteğiyle, Annan referandumuna ‘evet’ denilmesi, Lokmacı barikatının yıkılması ve KKTC’deki vatansever unsurların yönetimden uzaklaştırılıp, AB’cilerin iktidara taşınmasına övgüler yağdırılıyor. KKTC’de Rauf Denktaş tarafından başlatılan “milli direniş” ten ve TSK’nın buna destek vermesinden duyulan rahatsızlıklar ifade ediliyor. Haber : Mustafa DURAN
Gönderi tarihi: 6 Nisan , 2007 18 yıl ABD tam 50 yildir Türkiyenin ic ve dis politikasini belirleyen,ne yapmasi gerektigini dikte ettiren bir güctür.AB ülkeleri daha yakin gecmiste Türkiyeyi paylasan ülkelerin ve Osmanlidan hincini alamamis olan ülkelerin bir halitasidir.Almanya halifenin gel ordumu modernlestir daveti ile istahi kabaran,ve Türkiyeye Almanyanin Hindistani hülyalari ile yakinlasan ve Ittihat -Terakkinin Almanlarla isbirligi sonucu Türkiyeyi harbe sokan ülkedir. ABD Türkiyedeki dinci kesimleri yani laiklige karsi kesimleri devamli desteklemis ve ülke icinde hic bitmeyen bir huzursuzluk ortamini kendi hesaplarina kullanmistir.Laiklige karsi olmak ayni zamanda Atatürk ilke ve inkilaplarinada karsi olmak anlamina geldigi icin,bu ortami hazirlayan ABD ayni zamanda Türk milletine büyük ve vefali bir dost olarak görünmeye azami gayret göstermistir.60 li yillarda ABD nin Türkiyeden kovulmasi hicbir sey degistirmemis Amerikanci yönetimler ABD ile iliskileri ülkenin bagimsizligina kaste varacak derecede ilerletmislerdir.Türkiyeyi yönetenlerin ABD ci olmalari ,ülkede milli bir ekonomiye gecememeleri,gecmeye kalkisanlarin engellenmesi Türkiyeyi devamli disa bagimli bir konumda tutmustur.Dis politikadaki bu haysiyet kirici bagimlilik icte yaratilan sun'i gündemlerle-özellikle Cumhuriyet karsiti gücler tarafindan-kamuoyunun gündeminden cikarilmistir.Türk medyasinin asil görevini birakip yönetimlere canak tutan yayinlari ile halkimiz Türkiyenin gerceklerinden bihaber edilmistir. AB ile ABD ekonnomik cikarlar disinda hemen her yönde ortak bir anlayisa sahiptirler.Hemen hepsi sömürgeci ülkeler olduklari icin dis politikalarida bu düzen üzerine insa edilmistir. AB de aynen ABD gibi Türkiyede laiklik karsiti yani Atatürk karsiti gücleri desteklemis hemde bunlari kendi bünyesinde barindirmistir.Türkiyenin ekonomik ve sosyal yapisindan memnun olmayan kim varsa Almanyada siginma imkani bulmus ve Almanlarin kendisine verdikleri bu imkani Türkiye karsiti olmakla ödemeye calismistir. Haclilarin temel hedefi Islami bir terör dini olarak gösterip saf disi birakmaktir.Temel strateji ici oyulmus bir Islam ve o oyulan yere doldurulan bir sürü*ilkel gelenek*tir.Cünkü Kur'an cagin ilerisindedir,Islam Kur'an ici bir Islam olursa,müslümanlar cagin önüne gecer. Gecek böyle oldugu icinBati buna seyirci kalmamakta ve Islami cagla catisir hale sokmaya calismaktadirlar. Ku'an Islamindan korktuklari icin,bedevi ve Taliban Islami istiyorlar,yani kendi kendini yiyen Islam Finansmani genelde Bati tarafindan yürütülen Kur'an disi faaliyetlerle Islam dislanmaktadir. Bütün bunlarin basini ceken ülke ise Almanyadir. NEDEN Türkiye,diye soranlara verilecek tek cevap;Bütün Islam ülkelerinin isi bitirildigi icin hedef Türkiyedir. Türkiye sahneden kovulmasi gereken ve karar altina alinan Islamin en iyi,en akilli,en gelecek vaadeden bicimde yasandigi tek ülkedir. Türkiye bir degil bircok bakimdan büyük engeldir.asilmalidir ve kirilmalidir. Türkiyeyi herseye ragmen öne geciren neyse onu islemez hale getirmektir amac.BU NEDIR? *Atatürk Cumhuriyetidir*Özelliklede bu Cumhuriyetin bel kemigi olan LAIKLIK* Bu bel kemiginin kirilmasi görevini ALMANYA üslenmistir. Laikligi*Kemalist Din*olark tanitmak,Laiklige*Kafirlik,kafir Kemalizm dini Allahin dinini eziyor,müslümanlarin hak ve özgürlükleri Laiklik adi altinda cigneniyor*gibi saldirilarla bu bel kemigi kirilmaya calisilmaktadir.Dikkat ederseniz,Laiklige saldirilar hep ayni kesimden gelmektedir,yani dinci kesimden, dindarlardan degil. Almanyada bu isin fikir öncüleri baslarinda Türkiye Cumhuriyeti karsiti Prof.Udo Steinbach ve onun yandaslari ki bunlarin icinde bazi Türk isimlerin olmasi cok dikkat cekicidir.(Serif Mardin,Sabri Sayan,Fikri Adanir)gibi. Bu kadronun kullandigi sloganlardan bazilari; *Mustafa Kemal hilafeti kaldirarak Islama öldürücü bir darbe vurdu.* *Kemalizmle birlikte,Tnri kaybolup gitmis ona ne zaman birakmislar nede vesile..* Türkiye Cumhuriyetine saldiran Katolik Guido Kramer'in bölücülügüne bakin:Türkler ya müslümandir yada Kemalist-Laik. Gustav Adolf Sonnenhof'a göre;Türban namuslu kadinin sembolüdür.Bu oriyantalistin dedigi dogru ise bütün Alman kadinlari namussuz olmaktadirlar. Fikret Adanir ise Türkiye ve Atatürk düsmanligini söyle sergiliyor:1-Kemalizm özgür ibadet hakkini asla tanimamistir,2-Islamlar hakli olarak AtatürkÜn kendilerini aldattigini düsünüyorlar. Türkiye üzerinde oynanan bu oyunlar yeni degildir, bu, Sevr ile basarilamayan kirli savasin basit insanlarin yardimlari ile saf insanlarin devlete karsi kiskirtilmasi ve ülkenin bölünmesine kadar devam ettirilme cabasidir. Orduya ve demokratik güclere yapilan saldirinin arkasinda bu gercekler yatmaktadir.Bugünkü yönetim,bugüne kadar gelmis gecmis yönetimlerin yapmadigi kadar ABD ve AB ye sirtini dayamistir.Onlarin hesabina ülkeyi yönetmektedirler.Onlarin hesabina teröristlerle masaya oturmak istemektedirler.onlarin hesabina Ermeniler icin alinan kararlara sus pus olmaktadirlar,onlarin hesabina Denktasi vatan haini durumuna kadar indirmislerdir. onlarin hesabina Ordumuza kafa tutmaktadirlar-Ordumuzun bazi yakin gecmiste ABD ci davrandiklarida bir gercektir.-Bu kafa tumanin altinda yatan en sinsi neden yukarda anlatilan bel kemigini kirilmasi gercegidir.Bu görevi AKP üslenmistir. saygilarla
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.