Saddam'ın idamı ABD'nin Türkiye'ye savaş ilanıdır

[Φ Asfalt]

Açın televizyonunuzu izleyin. Radyonuzu dinleyin. Gazete ve derginizi okuyun. Göreceksiniz, alkış tutan karşı saflardandır. Kim karşı duruyorsa halkın, mazlum milletlerin, Arap halklarının, Türk halkının ve tüm dünya halklarının safındadır.

 

"Bağdat'ın barbarı", "Despotun sonu", "Buş, idamı önemli bir kilometre taşı olarak nitelendirdi" ve benzer manşetler... Emperyalist batı bayram ediyor, Noel kutluyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni parçalamak söz konusu olunca insancıl, demokrasi havarisi olanlar, idama karşı çığlıklar atanlar, sözde demokratlar, "sosyalist"ler, sosyal demokratlar sevinç çığlıkları atıyor. Saddam'ın idamını ayakta zıplayarak alkışlıyorlar. İşte batı demokrasisinin vardığı nokta. İdam mı? Sömürüyü sürdürmek içinse evet! Ama bir vatan haini mi asılacak?

 

Bu demokrasi düşmanlığıdır.

 

Bir Amerikan-İsrail gizli örgüt sitesinde hemen önlerindeki görevi belirliyor: Irak'ın üçe bölünmesi.

 

Ne olmuştu Irak'ta? ABD'nin kuklası Birleşmiş Milletlerin, tüm dünya halklarının gözü önünde ABD emperyalizminin önderliğinde bir haydutlar ittifakı Irak'a saldırmış, Amerikancı Kürtlerle işbirliği yaparak meşru hükümeti devirmiş, seçimle işbaşına gelen yöneticileri katletmiş veya tutuklamış, göstermelik bir yargılama süreci sonunda, varlığı Irak demek olan Saddam Hüseyin'i idama mahkum etmişti.

 

Bugün ABD'nin Irak'taki durumu nedir? Bütün dünya, uzmanlar bu savaşı ABD'nin kaybettiği fikrinde birleşiyorlar. O halde Saddam'ın idamının ertelenmesi, veya başka bir çözümde uzlaşılması beklenmez miydi? ABD güçlü olsaydı bu yola gidebilirdi. Ancak ABD güçlü değil. Tam da bu nedenle, yenilgiyi gördüğünden idamın hemen gerçekleşmesinde çıkarı olduğunu saptıyordu. Daha fazlası var.

 

Kurban Bayramı'yla Noel çakıştı. Emperyalizm Müslümanların Kurban Bayramı'nı kutlayacak değildi. Hıristiyan halkların Noel'ini de değil, ezilen halkların kanlarıyla dolu kadehlerini tokuşturarak kendi Noel'lerini, şeytanın gününü kutladılar. Bu tespit Hıristiyan dünyasına bir saygısızlık olarak algılanmasın. Buşlardan, Ramsfeltlerden, onların elinde halklara karşı bir savaş silahı haline dönüştürülmek istenen Hıristiyanlıklarından söz ediyoruz. ABD’nin şemsiyesi altına Müslümanları çağıran, misyoner kuruluşlara milyon dolarlar bağışlayan Müslüman olduğunu çağıran sahtekarlar yok mu? Bir buçuk milyardan fazla Müslümana, tüm dini inanç sahiplerine, halklara çekilmiş bir silahın ateşlenmesiydi olay. Saddam'ın idamı ABD’nin başını çektiği çetenin dünyaya savaş ilanıdır. Ama her Türk vatandaşı açıkça görmelidir ki, her şeyden önce bu eylem Türkiye'ye savaş ilanıdır. Kaybedilmiş bir savaş bütçesine 70 milyar dolar daha eklemek, 50 bin yeni asker göndermek hangi "zafer" peşinde olduklarının göstergesi olabilir ki? Irak'ta yönetim işbirlikçilere bırakılacaksa, ABD Irak'tan çekilme lafları ediyorsa bu 50 bin asker ne yapacak? Bu 70 milyar dolar nereye akacak? Ovuşturun ellerinizi ikiyüzlü hainler, "kurtuluş" sloganlarıyla ensesinde yıllarca Amerikancıların boza pişirdiği yoksul halkın karşısına çıkıp yalanlar çığırarak.

 

Saddam'a karşı bir dizi dava açıldı ve bunlardan her biri ölüm cezasıyla sonlandırılabilirdi. Siyasetle fazla ilgili olmayan insanlar yarım yamalak Halepçe olaylarını bilirler. Saddam'ın bu davadan idamına karar verilseydi şartlandırılmış, gıdasını tekellerin elindeki medyadan alan batı kamuoyunun tepkisi daha zayıf olabilirdi belki de. Ama Amerikancı Kürt işbirlikçilerle olan "dava"ları sonuçlandırmadılar. Gerçekte bu olaylar çok açık olarak da bilinmemektedir. Irak'taki Kürt halkına karşı düzenlenen operasyonlarda ne olmuştur, kim hangi olaydan, ne kadar sorumludur? ABD'nin ve Batı'nın bu olaydaki rolü neydi? Yükü şiilerin omzunda bırakarak diğer konuları kapattılar. İşbirlikçi Kürt liderleri akladılar ve, karanlık bazı kişilikleri gizlediler. Irak halkından korkusu bir yana, Talabani'nin şovu bu kapsamda da değerlendirilmelidir. En tehlikeli güç gördükleri Müslüman milletlerin şekillenme unsurlarından biri olan İslam güçlerinin birliğini, Irak'taki milli birliğin bombalanmasını, yok edilmesini hedeflediler.

 

Halklar ne yapmalı?

 

ABD'nin Irak'ta savaşı kaybettiği, emperyalist emellerinden vazgeçtiği anlamına gelmemektedir. ABD vazgeçmeyecek, savaşı sürdürecektir. Kimse hayalci olmasın. Onlarla kendi yöntemleriyle baş edilebilir. Irak halkı işbirlikçilere rağmen işgalci faşist güçlere teslim olmamış ve hain kurşunlara bir milyona yakın evladını şehit vermiştir. Irak yıkım altındadır. Mazlum halklar, milletler bu saldırılara karşı birleşmeli, silahlanmalıdır. Bunun için yönümüz, Irakta toprak bütünlüğü ve milli birlik, Ortadoğu milletlerinin emperyalizme karşı birliği, mazlum dünya milletleri ve halklarıyla işbirliğidir. Hedef ABD emperyalizmini yıkmaktır. Bu görev kendi topraklarımızı, vatanımızı, ürettiğimiz değerleri savunularak yerine getirilecektir.

 

Saddam Arap halklarının yetiştirdiği büyük bir liderdi ve emperyalizmin korkulu rüyası haline gelmişti. Hevesleri kursağında kalacaktır. Saddam’ın katledilmesinden sonraki gelişmeler halkın liderine vefalı olduğunu, ona sahip çıktığını ve şanlı mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini gösteriyor. Bağdat'ta yeni kartalların uçtuğuna tanık olacağız. Bağdat'ta ve Türkiye'de... Emperyalist-faşist işgalciler tasını tarağını toplamaya bile vakit bulamayacaktır bu topraklardan defolup giderken. İnanmayanlar, bu hedefi hayalci bulanlar İngiliz işgalcilerin Çanakkale Zaferi'nden sonra çekip gidişini bir daha izlesinler.

 

Tarihe kayıt düşelim, Amerikan emperyalizminin ömrü bir Saddam daha katletmeye yetmeyecektir.

 

Mehmet Ali Kutlu

[Misafir CYRANO]

Yazarın yazdığı bir çok şeye katılsamda. Saddam fetişizmini mantıklı bulmuyorum.

 

Saddam bir katildi. Saddam bir barbardı. Saddam ABD emperyalizminin bölgedeki en önemli uşağıydı.

 

Saddam, Batı emperyalizmine karşı mücadele eden İran'a ABD ve Fransa'Nın emriyle saldıran ve 10 yıllık vahşeti yaratan iran-ırak savaşını başlatan biriydi.

 

Saddam, Şiileri, Türkmenleri ve kürtleri iktidarı süresince çok kanlı yöntemlerle sindiren bir adamdı.

 

Eğer saddam Irak'ta bir ayaklanmayla devrilseydi, şahsen hiçbir rahatsızlık duymazdım bundan. Çünkü bunu hakeden bir adamdı.

 

Saddam'ın amerikalılar tarafından idam edilmiş olması elbette bize onun 40 yıl boyunca Türkmenlere uyguladığı işkence, katliam politikalarını unutturmaz.

 

Bize Abd den aldığı kimyasal silahlarla yaptığı halepçe katliamı gibi insan olanın kabul edemiyeceği vahşiliklerini unutturmaz.

 

Körfez savaşına kadar, ABD ve Fransa'nın çıkarları için yaptıklarını unutturmaz.

 

Saddam hiçbir zaman ABD için korkulu rüya haline falan gelmedi. O ABD nin ortadoğuya kalıcı olarak yerleşme planında yaratılan bir düşmandı sadece.

 

Kaldıki bir Türkmen'İn yada Şii'nin Saddam'ın idam edilmiş olmasından mutlu olmasını bir parça empati kurarak belki anlıyabiliriz değilmi. Yani onların gözünde ne olursa olsun. Kim tarafından öldürülmüş olursa olsun. 40 yıldır kendilerine kan kusturan zindanlarda, işkencehanelerde çürüten katleden adam idam edilmiştir.

Ancak :

 

Saddam Irak'In işgalinden sonra onurlu bir lider gibi davranmıştır. Hayatı karşılığında yandaşlarına "direnmeyin" emri vermesi istendiğinde bunu kabul etmemiştir. İdam sehpasında dahi yandaşlarına direniş çağrısı yapmıştır. ABD liler savaşın ilk evresini kazandığında, Karısını ve küçük çocuklarını yurt dışına göndermesine rağmen. Kendi ve oğulları Irak'ta kalmış. Kendiside oğulları Uday ve Kusay gibi onurlu bir şekilde ölmesini bilmişlerdir.

 

Ancak bu onun Ortadoğunun en kanlı diktatörlerinden birisi olduğu gerçeğini değiştirmez. Hitler'de ölene kadar teslim olmayı reddedip yandaşlarına son askere kadar direniş emri vermişti. Ve teslim olmaktansa intihar etmeyi seçmişti. Onun ABD ile savaşmış olması. Yada onurlu bir şekilde ölmesi onun insanlığa karşı işlediği suçları yoksaymamızı sağlıyamaz.

 

Saddam aslında ibretlik bir tablodur. Emperyalizme ****lık edenlerin. Sonunda nasıl efendileri tarafından düşman ilan edileceğinin ve nasıl hizmet ettikleri tarafından öldürüleceğinin bir ibret tablosudur.

 

Tüm insanlık dışı uygulamaları, katliamlarına rağmen. Ve bunlar ayrı tutulmak üzere. İşgal sırasında gösterdiği tavırla. Onurlu bir lider olarak ölmesini bilmiştir.

 

Bir ülkenin lideri ne yapmış olursa olsun. Onu yargılayacak veya idam edebilecek tek makam kendi ülkesidir. Hiçbir ülke başkabir ülkenin liderini yargılama hakkına sahip değildir.

 

birde not: Yazar uçmuş, fırsat bu fırsat birilerine ayar vereyim derdine düşmüş. Zira ben Türkiyede Saddam'ın idam edilmesine sevinen, bunun iyi bir şey olduğunu söyleyen Sosyal Demokrat, yada sosyalist görmedim. Aksine sokağa çıkıp bu idamı protesto edenlerde Türkiyede sadece bu kesimlerdi dimi.

[Φ Asfalt]

yazarın uçması hoşuma gitti cyrano

Ve kırmızıyla belirlediğim son sözler çok çok hoşuma gitti.

Elbette daha öncede konuşmuştuk.Saddam ölmeyi fazlasıyla hakeden bir diktatördü.

Ancak ıraka demokrasi getirdiği iddia edilenler tarafından idam edilmesi....

Bırakın ıraklıyı benim bile zoruma gitti.

Geriye 70 milyar dolarlık ek askeri harcama yetkisi kalıyor.

ABD bu devasa bütçeyi ne için ve kim için istiyor. İranmı?

Kuvvetle muhtemel olan senaryo budur.Ama görünen o ki

daha uzun süre buralarda at koşturmaya devam edecekler.

Buda canımı sıkmaya yetiyor....

[Misafir CYRANO]

Asfalt, karşı çıktığım Bağımsız bir ülkenin liderinin işgalciler tarafından yargılanıp idam edilmesi.

 

Yani burada benim için önemli olan Saddam değil, Saddam'ın oturduğu koltuk.

 

Ama diyorum ya, Saddam'ın idamını kutlayan şii ve türkmenleride bir yerde anlayışla karşılamak lazım. 40 yıl boyunca gerçek anlamda kabusları olan ve akla hayale sığmayacak vahşiliklere maruz bırakan bir diktatör idam edilmiştir. Kimin ettiğinden bağımsız, onun idam olmasıdır onları sevindiren.

 

Yani ben düşünüyorum, şimdi Bushu kim idam ederse etsin ben sevinirim şahsen.

 

Saddam ABD için büyük bir tehlike olduğu yada Irak'In ABD yi tehdit edecek bir güç olduğu için. Büyük Ortadoğu Projesi için başlanabilecek en uygun ülke ırak olduğu için Saddam'ı düşman seçtiler.

 

Doğru dürüst bir ordusu olmayan. Milli veya ulusal bir bütünlük arzetmeyen, Etnik ve dini çatışma yaratmak için oldukça uygunbir demokgrafiye sahip bir ülke olduğu için Irak oradan başladılar.

 

Ne yapabilirlerdeki başlangıç için Ortadoğunun en güçlü ordusuna sahip Türkiye yemi saldıracaklardı. ABD nin tehditleri sözkonusu olunca, Kendi içlerindeki tüm sorunları unutup, bir bütünlük arzetmesini bilen İran'danmı başlayacaklardı.

 

Ama Irak'taki açık başarısızlıkları birşeyi göstermiştir. ABD bir daha hiçbir ülkeye böyle tek başına saldıramaz. Irak gibi ilkel bir orduya, iç karışıklıklar ve etnik dini düşmanlıklara bezenmiş bir halka sahip olan Irak'ta böylesine tökezleyen ve batyağa saplanan Amerikan şahinlerinin bir daha buna cesaret edebileceklerini sanmıyorum.

 

Hem unutmamak lazım. ABD 62 yıldır girdiği tüm karasavaşlarını kaybetti.

[Φ Asfalt]

Evet kaybetti.........

[Φ dost_25]

akıllı olalım arkadaşlar Amerika Türkiyeye saldıracak kadar kafayı yemedi.... zaten sonu hazır olan bir devlet haline geldi...ama asla bu sonun Türkiyenin elinden olmasını istemez...

[Φ politika]

Amerika Türkiyeye neden saldirsin ki?Türkiyeyi en büyük Amerikanci yönetiyor.Amerikanci olmayanlar acik acik tehdit edilmektedirler.Türkiyenin basinda ECEVIT yok,yeni bir Ecevit veya benzeri gelene kadar Amerika Türkiyeye saldirmaz,hem simdi sirada Iran var,bir iki gün icersinde Irana saldiri olabilir.15 tane asker olayi bilincli bir provakasyondu,Iranin o askerleri tutuklayacaginin hesaplari cok önceden yapilmisti,asil ilginc olani ise Amerikanin degilde Ingilizlerin Irana saldiracak olmasidir.Türkiyenin yinede cok dikkatli olmasi gerekiyor.

 

saygilarla

[Φ BlackCADY]

İşgal altında değilmiyiz neden amerika ayrıca türkiye ile savaşa girsin?

bir ülke düşünün masa başında teslim olmuş her kademesine hain yerleştirilmiş

halkı susturulmuş ve hatta uyuşturulmuş bu savaştan daha tehlikeli değilmi?

işin kolayı varken amerika türkiye ile neden savaşsın nasılsa iş başına getirdikleri

her istediklerini yapıyor. halkında ağzını bağlamışlar, hemde neyle, dinle.

şimdi dindar bir cumhur seçecekler, mecliste dindar (ne alakaysa)

bu müslüman dindarlar hristiyan ve yahudilerle işbirliği içinde. halk fark edene kadar atı alan çoktan gitmiş olacak.