Dev Çiçeğin DNA'sı Çözüldü (tıkla...)

 

Güneydoğu Asya'da bulunan 1 metre genişliğinde ve 7 kilogram ağırlığındaki kırmızı Rafflesiaceae bitkisi dünyanın en büyük çiçeklerinden biri kabul ediliyor. Çiçek yaklaşık 200 yıl önce keşfedilmesinden bu yana, farklı özellikleriyle bilim insanları için bir muammaydı. Rafflesiaceae çiçeğinin kökü, yaprağı ve dalı yok.

 

Güneydoğu Asya'nın yağmur ormanlarında bulunan Rafflesiaceae çiçeğinin DNA'sını çıkaran botanik bilimciler, çiçeğin 50 üyeli bir familyanın parçası olduğunu ortaya çıkardı. Araştırmaya göre, Rafflesiaceae çiçeği Euphorbiaceae familyasına ait. Bu familyaya ait bitkilerin tümü küçük çiçeklere sahip.

 

YAPRAKLARI MİLYONLARCA YIL İÇİNDE BÜYÜDÜ

Araştırmayı yürüten Harvard Üniversitesi uzmanı Charles Davis, Rafflesiaceae çiçeğini "Dünya dışından" sözleriyle tanımlıyor. David'e göre, "Rafflesiaceae çiçeğinin üyesi olduğu familyadaki diğer bitkilerin küçük çiçek açması büyük bir sürpriz".

 

Botanik uzmanları, Rafflesiaceae ilk kez 46 milyon yıl önce çiçek açmaya başladı ve çiçek evrim geçirerek hızla büyüdü. Rafflesiaceae ilk açtığında çiçeği sadece 2mm uzunluğundaydı. Milyonlarca yıl için Rafflesiaceae çiçeği büyüdü ve bundan sonra da büyümeye devam edecek.

 

POLENLERİ SİNEKLER TAŞIYOR

Rafflesiaceae çiçeği, tropik yağmur ormanlarında kuytu bölgelerde yaşıyor, geniş yapraklarını açarak kokusunu salıyor ve sineklerin gelip polenlerini taşımasını sağlıyor. Rafflesiaceae çiçeğinin kokusu insanlara hoş gelen bir koku salgılamıyor, diğer çiçekler gibi sinekler yoluyla polenlerini dağıtıyor.

 

 

Benim merak ettiğim şey; Dünya'da Dış Dünya'ya ait canlılar olabilir mi gerçekten... Varsa nasıl geldiler... Ve varsa ait oldukları yer neresi? Bilen yada bir fikri olan var mı?

Henüz yoğun yaşam mahallerimiz dışında yeryüzünü bile tam olarak tanımamaktayız;

şöyle ki bu çiçeğin varlığı gibi daha nice mucize diyebileceğimiz yaşam formları

sadece kainatta değil dünyamızda da mevcut olabilir,bu tabiat açısından

imkansız değildir;örneğin buzulların altında yada kmlerce derinlik ve genişlikteki okyanusların altında,

yerkabuğunun içinde ne olduğunu bilmiyoruz,ne olmadığına nasıl garanti verebiliriz??

Çok ilginç bir haber, şaşırdım doğrusu, şimdi bu haber aynı zamanda evrim teorisini de destekler nitelikte.

Aslında ben evrim teorisine inansam mı inanmasam mı ona da karar veremedim. Ama dünyada yaşayan her varlık yaşadığı şartlara uyum sağlamak zorunda ve de sağladığına göre, evrim teorisi var diyebiliriz. Geçenlerde bi haber okudum, bi yerde, kurbağların yaşadığı çevrenin kirli olmasından dolayı bu erkek kurbağaların hormonlarını etkilemiş ve bir sürü çift cinsiyetli ve eşcinsel kurbağalar türemiş Ama şu evrim teorisine asla inanmıyorum, insanların maymundan türediğine. Bana mantıklı gelmiyor, bence insan farklı maymun farklı bir tür. Tür diyorum çünkü bilimde insanın açılımı; düşünen hayvan

doğrusu yıllardır kafama takılan bi soru koskoca kainat yaratılmış...uzay gezegenler dünya.binlercegalaksi yıldız....bizim yaşadığımız mekan dünya.ve dünyanın ufacık biyeri ve türkiye ve il ve ilçemiz herneyse tümden gelince insan aslında ne kadar değersiz olduğunu düşünüyor.yine kainatı yaratan bu koskoca alem içinde sedece dünyadaki insanları ve diğer canlılarımı yarattı.....bence biraz düşündürücü dünya dışındaki gezegenlerde de canlı olacağını veya başka türler olcağını düşünüyorum...şu an insan ilmi onu keşfedemedi belki bin yıl belki daha fazla yıl sora biz onları bulabiliriz veya onlar bize ulaşirlar tabi kıayamet dediğimiz hadise gerçekleşmesse saygılar.....