AVRUPA YAKASI

[Misafir CYRANO]

Çok başarılı, izlerken insanı kahkahalara boğan, senaryonun bütünlük arzettiği, tüm karakterlerin yaptıklarının konuyla alakalı olduğu bir yapımken. birinci sezonundan sonra. Dizi tüm bu vasfını yitirip. gitigide senaryoda kopukluklara geçti.

 

Dizinin üç karakterinin ayrılmasından sonra ( selin, volkan, şesu). Yaratılan yeni karakterlerin bireysel komikliklerine dayandığı, abartılı mizansenler, karakterlerin kendilerine has, sözleri bölüm boyunca bir beşon kere zikrettikleri ( beni beğenmiyor musun, çok pis dalarım sana, sen ne gevşek adamsın, nasılım vs) tam olarak türk dizilerinin makus talihine maruz kaldı.

 

bu hep böyledir ama kaliteli olarak sürebilmiş birk aç dizi haricinde. Bir dizi başlar, yapım iyidir, başarılıdır kurgu iyidir. Ancak tüm dünyada dizilerin ortalama yayın süreleri 25 ile 40 dakika arasındayken Türkiyede bu iş her biri bir film uzunluğunda bölümlere döner yani 1,5 saat. tabi bu sefer konu sıkıntısı başlar. çünkü 1,5 saatlik bir bölüm film uzunluğundadır ve her hafta 1,5 saatlik bir snaryo bulabilmek kolay iş değildir.

 

Bu sefer dizinin türü ne olura olsun. ister cinayet, ister polisiye, ister mafya dizisi, ister komedi. bir kaç enterasan karakter yaratılır. ve dizinin önemli bir bölümü bu karakterlerin yaptıkları komikliklere ayrılır. Aynı espriler elli kere ısıtılıp ısıtılıp sunulur ortaya.

 

Bu sadece avrupa yakasındamı olmuştur hayır. ne kadar populer olmuş dizi varsa hepsi bir yerden sonra bu şekle girmiştir.

 

Yılan hikayesi, başlarda bir polisiye dizi olarak başlamışken. Bir yerden sonra, Cem, çaycı, komşu çocuğu vs nin senaryodan alakasız komikliklerine dayanmaya başlamıştır.

 

Kurtlar vadisi gibi kendini "türkiyenin gerçeklerini anlatmaya" adamı bir dizi dede. bir yerden sonra, Güllü Erhan'ın senaryoyla alakasız "komik" likleri. işte mafya babasıyla adamının arasındaki komik diyaloglar vs dizinin yarıya yakınını kaplamaya başlamıştır.

 

Ha keza hayat bilgisinde, sürekli yartılan komik, hademe ve çaycı karakterleri gibi.

 

Yani dizi denilen şey sürekliliği sağlanamadığında. ki her bölümü 1,5 saat olursa bu zor iştir. İşin kolayına kaçılır. Dizi içerisinde bir bakılırki karakterlerden birinin bir hareketi, bir esprisi çok seviliyor. hemen o karakter sürekli aynı şekilde davranmaya başlar aynı espriyi defalarca yapmaya başlar. ve dizi bir müddet sonra. her karakterin kendine has esprilerini, tuhaflıklarını sergilemesine dayanır çıkar.

 

Avrupa yakasında olanda budur. Artık insanlar eskisi gibi Avrupa yakasının bir gün önceki bölümünde gelişen olayları değil. Gaffur'un nasıl dans ettiğini. Burhan Altıntopun ne yaptığını vs konuşmaktadır. Yapımcılar önce diziyi kurtarmak için Joker kartı kullanmışlardır, yani Rutkay Aziz'i transfer etmişlerdir. ve gerçektende Rutkay Aziz oyunculuğuyla ve karakterin hakkını vererek diziyi bir süre kurtarmıştır. Ama snaryo kabızlığından kaynaklı sorunları bir yerden sonra oyuncuların kabiliyetide çözememiş ve dizi. artık her karakterin birbirinden bağımsız komiklikler yaptığı bir yapıma dönüşmüş çıkmıştır.

 

Dizi artık iyice saçmalamıştır. Eskiden Avrupa Yakası dergisi dizinin merkeziyken, artık kimse gidip orada çalışmamaktadır. bütün karakterler ya sokakta, ya cafede, ya aslıların evindedir.

 

Mükremin Çıtır kopyası, Sacit çok yapmacık, ve diziyle çok alakasız durmaktadır.

 

Volkan'ın gidişiyle, bence dizinin olmazsa olmazı tacettin ve sertaç karakterleri artık senaryoda eğreti durmaktadırlar.

 

Dizide eskiden bütün karakterler, gerçekten son derece doğalken şimdi hepsi, aşırı problemli, abartı tiplere dönüştürülmektedir.

 

Amerikada Master Yapmış, Kariyerinde genel müdürlük bulunan diplomat bir ailenin çocuğu Cem Onaran pazarlamacılık dışında hiç bir iş bulamamaktadır. Dahası, annesi çok zengin ve soylu bir ailenin kızıyken, babası emekli bir diplomatken, cem'in ev tutacak bile parası yoktur ve iç güveysi olmuştur. O havalı, kültürlü, ağırbaşlı "metroseksüel" Cem Onaran gitmiş yerine sinik ezik bir adam gelivermiştir (tabi Gülse Birsel, aslı karakterinide evden uzaklaştırınca o evden artık espri çıkaramıyacağı için) saçmalık diz boyudur yani.

 

Bir sezon önce, Bir elinde puro, bir elinde cep telefonu sabahlara kadar, çapkınlık yapan. aynı zamanda ünlü bir iş adamı olan, Kubilay artık akşama kadar dergi ofisindedir, üstünde kazağıyla. tamam %10 unu almıştırda hisselerin ne iş yapmaktadır orada. her gördüğümüzde bir sandalyeye oturmuş dergi okumaktadır.

 

Burhan Altıntop karakteri doğduğu zamanlar. İçten Pazarlıklı, dangul dungul, hırslı agresif bir adamken ( ki mükemmeldi ya). Şimdi tam bir yalamaya dönmüştür. İlk halinde şivesi (tokat şivesi) ile tat katarken. adamın şivesi bir sezonda dört dörtlük istanbul şivesi oluvermiştir.

 

Gaffur Karakteri, diziye katıldığı günden beri, aynı şeyleri söylemekte. aynı dansı yapmakta, aynı şeyleri giymekte, aynı esprileri zikretmekte. aynı mimikleri tekrarlamaktadır. Her seferinde Burhan Altıntopla olan diyaloğu

 

-Beni beğenmiyor musun ?

 

- Gaffur neden öyle söylüyorsun

 

-Ölümüne kankayız

 

 

repliğinin zikredilmesi eksenindedir. Ayrıca Nişantaşı gibi bir semtte. Donunun ve atletinin göründüğü bir pijamayla, "aloo çöpünüzü alacaktım" şeklinde hizmet veren bir kapıcıyı kaç gün bir apartmanda barındırırlar buda çok abartı ve saçma durmaktadır.

 

Fatoş ve Tanrıverdi aşkı ise, dizide daha öncede aşk ilişkileri anlatılmış. Ancak bunlar senaryodan kopuk olmamış gelişen olayların tam ortasında durmuştur bu ilişkileri. Fatoş ve Tanrıverdinin olayı ise senaryodan tamamen bağımsız alakasız. Seyirciye birazda duygusallık tadı verelim gayesiyle orta konulmuş ve başarısız, ucuz bir şesu kopyası olan Tanrıverdi karakteri yetmezmiş gibi baymıştır iyice ( ben rahçıyımm, asiyimmmm)

 

Kısacası, bize bir plan yaparken "aa dur ya avrupa yakası var bu akşam" dedirten dizi. zap yaparken "aa avrupa yakasıdamı vardı bugün" dedirten bir diziye dönmüştür.

 

Dizide tek parıldayan şey ise. Son bölümünde senaryonun tamamen dışında tutulmuş ve gerçekten iyi yapılmış Gazanfer Özcan ve Hümeyranın sütün oyuncluk performanslarıdır.

[Φ sedelina]

ıyı bir analiz dıyeceğim ama ben bu diziyi gafurdan sonra izlemeye başladım..önceden gördüğümde kapattığım bir dızıydı..çunku kal geldi mısali konuşmalr hoşuma gıtmıyordu..

şimdi ise halkın her kesımınden kişilik karakteri seçilmiş..

özellikle de makbule öyle güzel ev kızı rölü yapıyor ki,izleme nedenlerimden biri de o

tabiki kişisel düşüncem.

[Φ *NATALIA*]

ıyı bir analiz dıyeceğim ama ben bu diziyi gafurdan sonra izlemeye başladım..önceden gördüğümde kapattığım bir dızıydı..çunku kal geldi mısali konuşmalr hoşuma gıtmıyordu..

şimdi ise halkın her kesımınden kişilik karakteri seçilmiş..

özellikle de makbule öyle güzel ev kızı rölü yapıyor ki,izleme nedenlerimden biri de o

tabiki kişisel düşüncem.

 

Afedersin bişi derdim ama neyse..

[Φ fatal_devil]

dünyada izleediim en ii dizi AvRuPa YaKaSı en sevdiklerrim burhan (temem yevvvvvvrüüüüüümmm) ve gaffur ( uzatsan tam süper olacak) :D

[Φ yumote]

sevgili cyrano söylediklerinle içim okumuş gibisin. ben normalde televizyonun yanına dahi gitmeyen ama her çarşamba avrupa yakası var diye tv başında bekleyen bitince de tv yi kapatan biriydim. ama şu an izlemiyorum hiç neden mi

söylediklerin üzerine yazılacak pek bişey yok aslında

kişileri direk yansıtan ve sevdirerek eleştiren düşündüren bir diziyken şimdi kalitesiz espriler hatta espri niteliği bile taşımayan repliklerle doldu dizi. izlerken zorla gülümsemeye çalışıyorum diyebilirim. oyuncular değil senaryo berbat ediyo her şeyi yapmacıklık da nereye kadar dediriyor insana...

hümeyra ve gazanfer özcan her zmanki gibi mükemmeller

ama dediğin gibi soluk bi cem karakteri, sacit, aslı, kubi, yaprak o kadar sıradan olmaya başaldı ki.....

yaprak saflaştı kendine güveni yok aslı da öyle hele fatoşun böylesine sevdalanması yapısıyla taban tabana zıt.

kısaca dizi battı reyting uğruna hem de

ben selini şesuyu özlüyorum

hele o bağlama sesi yok muydu anadolu çocuğu mert ...

aynı şey şahan a da olmadı mı?..

işinin zirvesinde bir adam birden kanal değiştiriyor ve hiç izlenmiyor neden mi çünkü önlerine kriterler konuyor kısıtlanıyor ve böylece kalitesiz bir olay ortaya çıkıyor ve bitti....

 

sanata verilen değer verilmesi gerektiği gibi olsa keşke......

al beni burhanlardan çıkabilsek

neyse

sağlıcakla

 

saygılar

[Misafir CYRANO]

Babası Sadettin Bey'in ofiste Selin'i göstererek, "İşte Türkiye'nin geleceği " demesi. O sırada Selin'in yüzündeki ifade

 

bu mizahtı, komikti. Elli Yıllık espri olan bir adamın absürt bir şekilde köylü kıyafetleri giyip abuk subuk bir şekilde dansetmesi değil.

 

Burhan Altıntop. Diziye başladığı 59. bölümden itibaren mükemmel bir tipti. O şivesi bile güldürmeye yeterdi. Kızlara asılmak, taciz etmek için fırsat kollaması. Selinin peşinden koşması.

 

açık öğretim mezunu olup ikide bir "bende üniversite mezunuyum" demesi.

 

Nişantaşına taşınalı on gün olmuşken, her lafın başı "bende nişantaşı çocuğuyum" demesi.

 

Halk arasında "dür zü çantası" olarak nitelendirlen o çantayı bileğine takıp yürüyüşü bile güldürürdü insanı.

 

şimdiki burhan karakterine tebessüm bile etmiyorum artık.

 

Tamda dediğin gibi, Senaryo koptu, Gülse Birsel artık üretemiyor. Bunda benim dediğim gibi her hafta 1,5 saatlik yani bir film süresi senaryo bulmak mümkün mü. İşi karakterlerin kişisel güldürebilme yeteneğine bırakıyor.

 

Yani burhan ikidebir "yeavvrumm" diyor. Gaffur, "beni beğenmiyörmüsün" diyor komik danslar yapıyor.

 

senaryodan kopuk kişisel komiklikler.

 

Dizininde sanırım artık ömrü kalmadı. Dikkat ederseniz artık aynı esprileri tekrarlıyorlar.

 

Mesela daha önce Fatoş botoks yaptırıp. Yüzü felç geçirmiş gibi olmuştu. Yüzünde donup kalmış şaşkın bir ifade ile dolanıyordu ofiste. Hatta sadettin bey korkup bu ifadesinden Fatoşun istediği zammı vermişti.

 

Şimdi aynı espriyi bu sefer İffet üzerinde yapmışlar.

[Φ suheda]

Bence tam tersi,dizinin bu hali eski halinden daha güzel olmuş ve daha çok eğlendiriyor eski bölümlerini pek takip etmiyordum çünkü o tuhaf aksanla şımarık tavırlarla yapmacık davranan kızdan hoşlanmıyordum,ne Türk ne avrupa ne olduğu belirsiz bir durum vardı.

Peker Açıkalın zaten çok beğendiğim bir oyuncudur,bu dizide hiç konuşmasa bile sadece bakışı ve yürüyüşü ile güldürebiliyor beni.Dizide tek sevmediğim ofis kısmı oldukça gereksiz konuşmalarla sıkıcı bir hal alıyor ordada durumu birtek Burhan kurtarıyor.Hümeyra dizide ki en başarılı karakterlerden bir tanesi,makbule zaten Sıdıka tiplemesi ile çok beğenmiştim orda ki başarısını aynen burdada devam ettirmesini bilmiş,birde Sacit var tabi delikanlı tipi üzerine çok yakışmış.

Kısacası bu hali ile dizi eski halinden daha güzel olmuş bana göre,eski bölümleri haber öncesi oynuyor hala kanal değiştiriyorum görünce dikkat edin bakın bir önceki halinde dizinin herkes aynı tepkileri verip aynı şekilde davranıyordu,oysaki şimdi karakterler daha belirgin hal almış herkesin kendine özgü bir tipi olmuş,zaten toplumdan aldığı tepkilerde hep olumlu herkesde bir gaffur hastalığı almış başını gidiyor,avrupa yakasının bu yılki reytingi geçen yıla oranla daha yüksek.

[Misafir CYRANO]

dizinin kullanıcı kitlesini değiştirdiğini ben zaten belirtmiştim

[Φ Cordoba]

hakkaten ya. eskiden Cnbc-e dizileri kalitesinde bir diziyken şimdi, günde oturup on saat canısı, sihili annem, çocuklar duymasın, fıkralarla türkiye, kurtlar vadisi, deliyürek tarzı dizileri izleyen adamlara hitap eden bir dizi oldu çıktı.

 

ya bilmem siz farkediyormuydunuzda. volkanla şesunun tişört olayı vardı. her hafta giydikleri tişörtlerle ayrıca bir yararlardı seyirciyi. Volkanın the simpsons karakterlerinin basılı olduğu tişörtleri vardı. south park tişörtlerini giyerdi.

 

şimdiki haliyle bir bölümünü. volkanın bir seferlik mimiklerine değişmem.

 

her dizi tipinin bir izleyici sınıfı vardır. şimdi avrupa yakası bir ofis sit-com dizisidir. yani dizinin asıl olayı o ofisteki insanların ofiste birbirleriyle olan diyaloglarıdır. bak şimdi bir arkadaş ne demiş ben ofis kısmını sıkıcı buluyorum.

 

avrupa yakası A-B grubu izleyici kitlesini kaybetti. Zaten Gülse Birsel'in röportajını okudum oda farkında ve bunun üç karakterin ayrılmasına bağlıyor birde. dikkat ettiyseniz Gaffuru falan geri çekiyor artık.

 

dizi Gülse Birselin G.A.G ı sunarken dalga geçtiği tiye aldığı dizilere döndü. Ha iş yaparmı bence yapar. niye mesela Cnbc-e dünyanın en kaliteli ve en çok izlenen dizilerini yayınlar ( The Lost, Scrubs, NippTuck, Without A Trace, X Files, Married With Children, South Park, The Simpsons, Family Guy, 24). ama onların raitingleri türkiyede Fıkralarla Türkiye gibi ilkokul mezunlarına hitap eden dizilerin raintigi kadar olur. Ama sabit izleyici kitlesi vardır bu dizilerin türkiyedede.

[Misafir CYRANO]

Valla bende Volkan'ı özledim. Volkanın korktuğunda, şaşırdığında, kızdığında kısacası tüm mimikleri çok hoştu.

 

Selin'i özledim. Onun Türkçenin içine ederek konuşması, Patavatsızlığı çok tatlıydı.

 

Şimdi eski bölümlerinin serisini tamamladım divx olarak. Her gün kendime bir bölümle ziyafet geçkiyorum.

 

Ruh çağırdıkıkları bölüm.

 

Volkanın dokuz kitaptan parçalar seçip bunları birleştirip kitap yazdığı bölüm.

 

Ormana pikniğe gittikleri bölüm

 

Volkanın Yaprak tarafından hipnozla önceki yaşamına dönüp kendini 4. Murat sandığı bölüm

 

Uludağa tatile gidip kayboldukları bölüm.

 

Volkanın Cem'i hırsız sanıp kalçasından zıpkınla vurduğu bölüm.

 

Ya özellikle bunlar, tam bir komedi ziyafetiydi.

 

Bu arada ben türkiyede raitingin bir dizinin veya herhangi bir tv yapımının kalitesi ve güzel olması konusunda ölçüt olduğuna kesinlikle inanmıyorum.

 

Cordoba arkadaş ( bu arada hoşgeldin) örnek vermiş. Dünyanın en kaliteli dizilerinin raitingi düşüktür, The Simpsons, Southpark, Without a trace, Scrubs "hastanım Turk baba", X Files, The Rome ve Family Guy" benimde fanı olduğum dizilerdir.

 

Bunun yanında, "Bücür Cadı" gibi dünyanın en kötü dizisi sayılabilecek bir dizi bile Türk tvlerinde 100 küsür bölüm çekilmiştir

[Φ frozen]

bende avrupa yakasının eski bir izleyicisi olarak diziye yeni katılanlar ve senaryonun gidişatını oldukça vahim buluyorum...bu kadar zorlama bu kadar yapmacık karakterler ve bu kadar itici diyaloglar bu dizinin başına gelsin şaşırtıcı doğrusu..... şesu volkan ve selin diziyi bıraktıktan sonra izlemeye değer bulmadım...

 

ayrıca elinde bıçak ip ve benzeri aletlerle adam öldürmeye meyilli bir psikopatında (gaffur tiplemesi) böyle sevimli bir karakter gibi görünüp sevilmesinede şaşırmıyorum dersem yalan olur...

 

X Files hala yayınlanıyormu?......

[Misafir CYRANO]

evet yayınlanıyor 7. Sezon bölümleri. Ajan Mulder ayrıldı yalnız diziden. Yerine başka bir ajan katıldı X files'a.

 

Aslında ayrıldımı oda belli değil ama, kayboldu işte. Ajan Scully onu arıyor hala

[Φ frozen]

teşekkür ederim CYRANO..gününü ve saatinide istesem çok mu hazırcı olurum...

[Misafir CYRANO]

Pazar Günleri Saat dokuzdaydı. yaz saati uygulamasından sonra sekize alındı.

 

rica ederim.

[Φ frozen]

teşekkür ederim.

[Φ lavrukluvruk]

bence avrupa yakasi gelmis gecmis en guzel komedi dizisi tabi cem yilmaz daha iyisini yapmadigi surece.tek kotu tarafi diziyi belli karakterler uzerine son zamanlarda yogunlastirdilar.ama kadro degisirse cok kotu olur bence.ama varyaaaaaaaaa biri bunlari durdursun yahuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu

[Misafir FISILTI]

bende zengin cocuguyum bende universite bitirdim bende nisantasi cocuguyum benide araniza alin neolur burhan'in kibilay bey demeside hos birde saadettin 'n beye ben her zaman her ise hazirim demesi bide bide.. sey immm yemege goturucegi is adamlarina parkta simit yedirmesi

[Φ sedelina]

Tek kelımeyle postmodernızmı anlatan bır dizi diyebılırım.Beni eskısınden daha çok güldürüyor.hele de izzet ve makbule ve nostaljık türk filmi tiplemeleri.bunlara gülmeyen varmı acaba

[Φ aysum]

Ne kadar değişse de avrupa yakası en baştan seyirciyi ellerinin arasına aldı bence... Ben bir takıldım gidiyorum

Bir ara dedim ne oluyor dizi baymaya başladı ama tabi gülse birseli de hoş görmek lazım her zaman taze beyin taze fikir olmaz adamda....

Sürekli belli karakterler üzerinde yoğunlaşmak da bezdiriyor. Ama bence rol bölüşümünü iyi yapıyor senarist hanım.

Gaffur cıvımıştı artık çıkması iyi oldu diye düşünüyorum.

Yeni oyuncularla iyi olur inşallah ; gerçi çıkarılan bir oyuncunun yerine aynı rolde başka bir yüz gelmesi acayip kötü bir durum. Gürgen Öz işi halledebilirse ne ala.

Ama Yabancı damatın naziresine güveniyorum KANIMCA

hadi başlasın da izleyelim

[Φ GuNeSLi_GeCe]

Burhan Altıntop yeter o diziye. Avrupa Yakası her zaman izlenebilecek bir dizi ve şimdi daha da güzel oldu...

 

Biri Bizi Durdursun Yawww..!

[Φ aysum]

Yeni bölümünü izlediniz mi

- Yok ben böyle iyiyim efil efil esiyor alttan

[Φ diloş]

Çarşambalarımın vazgeçilmez tutkusu ..

 

Diziye yeni katılan ......... sosyetik Şahika(Binnur Kaya),giyim tarzı ve uslubu ile çok hoş bir renk doğrusu..sevdim..

 

Hediye Teyze'nin erkek kardeşi Cesur (Gürgen Öz) ise ait olduğu sınıftaki aykırılıklarıyla bakalım ne kadar göz dolduracak..

 

Gülse Birsel'i bu sınırsız hayalgücü ve yaratıcılığı için yürekten tebrik ediyorum..umarım bi yerde tıkanmaz bizde bu enfes seyirlikten mahrum kalmayız..

[Misafir CYRANO]

Çoktan tıkandı bile.

 

Dizi artık tamamen senaryo dan öte. Karakterlerin kişisel şovlarına ve efektlerine bağlanır oldu. Birinin sinirlenmesi , birinin şaşırması, birinin bağırması, birinin gülmesi, birinin ağlaması. Bunlarla yürüyor dizi. Senaryo ise üçüncü dördüncü planda kalıyor.

[Φ suheda]

Hala izleniyormu bu dizi ne sabırlı insanlar izleyenler,geçen dönem ilk başlarda müptelası olmuştum sezon yarı olmadan ben sıkıldım,bıraktım.

Aynı saatte yaprak dökümü oynuyor bu yıl ona bakıyorum avrupa yakasından sıkılanlara çarşamba akşamı iyi bir alternatif be

[Φ ERBAY]

burhan altıntop'da olmasa hiç izlenmez bende yaprak dökümünü tercih ediyorum biraz acıklı ama napalım...