Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BİR SEVİYİ ANLAMAK / BİR YAŞAM HARCAMAKTIR, / HARCAYACAKSIN...


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim...

Seni özlemenin

Ne demek olduğunu sor bana,

Yetmiş iki dilde anlatabilirim

Kitabını yazabilirim sayfalarca.

Yalnızlığın rezilliğini

Kokuşmuşluğunu

Ve çıplaklığını da.

Ama hiç kimse

Kavuşmanın güzelliğini

Sormasın bana / anlatamam.

Ben sana hiç kavuşmadım ki!

 

Bilmiyorum

Dudakların nasıldır.

Sıcak mı ateş topu kadar,

Yoksa soğuk mu

Buza kesmiş bir bardak su gibi?

Kıvrımlarına,

Kırmızı karanfiller mi tutunmuş,

Küle gizlenmiş kor mu var?

Tenime değdiğinde dudakların

Cemre mi düşer bedenime,

Mızrap değen bir saz teli gibi

Titrer mi yüreğim bilmiyorum.

Ben hiç dudaklarına dokunmadım ki!

 

Bir kadını sardığında kolların,

Ürkek ceylânlar

Nasıl kurtulur tuzağından?

Dolu yemiş yaprak gibi

Nasıl titrer bir yürek?

Ellerin nasıl okşar bir bedeni,

Goncalar

Nasıl güle döner sıcaklığınla / bilmiyorum.

Hiç sana sarılıp yatmadım ki!

 

Kısacası:

Tatmadım kavuşmayı / anlatamam.

Ama,

Seni özlemenin kitabını yazabilirim.

Anlatabilirim daldaki kuşa / topraktaki solucana.

Yokluğunda yıllardır

Özlemine dayanmayı öğrendim

Yokluğuna katlanmayı

Aşağılık avunmayı öğrendim nasılsa

Ustası oldum beklemenin

Tükenmek pahasına.

 

Ama hiç kimse / kavuşmayı,

İki derenin birbirine karışıp

Sarmaş dolaş aktığı yatağın yorgunluğunu

Sormasın bana ,anlatamam.

Çünkü seninle ben,

Ayrı kaynaktan doğmuş

Sularında hasretleri taşıyan

Başka denizlere koşan iki ırmağız.

Birbirimize uzak topraklarda tüketirken yılları

Aynamızda ayrı gökleri yansıtırız.

İşte onun için

İki dere nasıl karışır birbirine

Nasıl sığar iki nehir bir yatağa /bilmiyorum.

Seninle

Hiç aynı yatakta coşmadım ki!

 

Sen bana /yalnızca

Ve sadece

***** sensizliği sor

Rezil beklemeyi , özlemeyi sor.

Tanrı şahidimdir

Kurda kuşa

Dağa taşa bile anlatabilirim.

Demem o ki uzaktaki yakınım:

Vuslatlara yabancıyım,

Ama,

Seni özlemenin kitabını yazabilirim.

par304steb304ryemekmasagm8.jpg

 

 

______________________________________________

Sevgili Kâmuran Esen'e sevgi ve saygılarımla... :)

Gönderi tarihi:

Bahsi gecen "kudret kurtcebe" albumunun açılış şarkısıdır.

 

gecenin kılı kağıttan aşagı düşerken

aptallara yer yoktur somun ekmek yerken

kokuşmuş erdem töreleri tencerede kaynarken

çorba yapmaya gerek yoktur

 

inançlılar inançlılar ile kapışır

aptalların kanı kanalizasyona karışır

kafatasları dizi dizi izledik sizi

 

bak inançlı beynin beyinsiz kafatası

bir zamanlar ateş püskürürmüş

ama şimdi beyinsiz bir kafatası

 

tehlikeli bir şizofren uydurdu masallar

nüfusu dengelemek için.

Gönderi tarihi:

_____

 

Bütün kelimeler aynı hızla kirleniyordu,

Birinciliği “sevgi”ye verdiler.

 

___

 

11jeandubuffethz9.jpg

 

:clover:

Gönderi tarihi:

Şiir,

genel olarak

-her ikisi de hepimizin içinde derinlerde bir yerlerde yatan

-iki nedenden ötürü ortaya çıkmış görünmektedir.

Birincisi, öykünme içgüdüsü insanda çocukluğundan beridir vardır,

ve hayvanlarla aramızdaki en büyük ayrım,

insanın yaşayan varlıklar arasında en öykünmeci (taklitçisi) olanı olmasıdır,

ve öykünme yoluyla derslerini çabuk öğrenir.

Bununla birlikte öykünülen şeyden duyulan haz da bundan daha az evrensel değildir.

Deneyim olgusuyla bunu tanıtlayabiliriz.

Kendilerini acıyla bağdaştırdığımız nesneler (örneğin en çirkin hayvanlar, ya da ölü bedenler),

titiz bir aslına uygunlukla öykünüldüğü zaman,

bu kez onlara zevkle bakar oluruz.

Yine bunun nedeni,

öğrenmek en coşkun hazzı tattırırz bize,

yalnızca felsefecilere değil,

ama genel olarak tüm insanlara.

 

-Aristoteles :clover:

 

d090200qr7.jpg

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:

OLMAYAN SEVGİLİYİ BEKLEMEK

 

 

Yalnız insan nedir ki

Sayıklayan bir acıdan başka?

olmayan bir sevgiliyi beklemek bile,

bir başına olmaktan anlamlıdır.

yapayalnız ne yapabilir ki insan;

son otobüsle gelecek birini beklemiyorsa...

Gelmese de sevgili

onu umutla beklemek,

umutsuz bir aşk filmini seyrederken

kendine bağlanmaktır

Olmayan bir sevgiliyi inatla beklemek;

utandırmaktır aşkı...

 

cezmi ersöz

Gönderi tarihi:

SOĞUKTU SULARIN

 

Ne zaman sana baksam;

kristal gülümseyişinde

çok eski bir yalnızlık olurdu

Çünkü bir gerçektim;sana bir yalan...

Korkardım hep gerçek olmaya

kaderim vardı orada...

Yolumu kaybetmeyeyim diye

bir ışık yanıp sönerdi yüzünde;

gurbetinde kalır

seni ve Lucifer'i özlerdim....

 

Aşkını bana ayırmıştın

ölümcül dansını kendine

Bir akşam sana geldim

soğuktu suların

yatağın unutulmuş bir kilisenin

dua odası gibiydi

dönüp dolaşacağın geleceğin yer burası demiştin

Eski bir Türk filmiydi hayatımız;

ağlarken güldüğümüz

Gülerken ağladığımız..

 

cezmi ersöz

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.