Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2006 18 yıl İNSAN HAKLARI DERNEKLERİ NEDEN HALA SUSUYORLAR?.. “300 ÇOCUK PKK MAYINININ KURBANI!..” Kör terör, dünyadaki en ****** ve kalleş olandır. Bazen pusuya yatar, bazen baskın yapar, çoğu zaman da arkadan vurur. Çünkü kalleştir. Lakin, kalleşin de kalleşi var. O da “mayın”… Korkaklığın sanayileşmiş hali. Utanmazlığın, rezilliğin toprağa gömülmüş olanı. Alçaklığın yer dibindeki uzantısı… “Ateşkes” ilan ettiğini açıklayan PKK, mayınlarla can almaya devam ediyor. PKK mayınları, birçok vatandaş ve güvenlik mensubunun yanı sıra, bugüne dek 300 çocuğun hayatına mal oldu. Basın yayın organlarına yansıyan haberlere göre, PKK mayınlarına basarak yaralanan çocuk sayısı ise 285’i buldu. Oysa, 26 Temmuz 2006’da PKK’nın yayın organlarına yansıyan haberlerde, “PKK, İsviçre’de Cenevre Çağrısı Örgütü yetkilileri ile yaptığı görüşme sonrasında, kara mayınlarını kullanmamayı kabul etti” deniliyordu. PKK’nın televizyonu Roj TV’ye konuşan örgüt sözcüsü Bahoz Erdal, mayınlardan en fazla sivillerin zarar gördüğünü, PKK’nın, kara mayınlarının kullanılmaması yönündeki anlaşmaları kabul ettiğini ve bu konuda uluslararası kuruluşların denetimine açık olduklarını ilan etmişti. Bu açıklamalarının üzerinden 6 ay geçmedi, aralarında 300’ü çocuk, 500’ün üzerinde sivil mayınların kurbanı oldu. Son olarak 10 Aralık 2006 günü Bingöl'ün Genç ilçesi kırsalında PKK mensuplarının döşediği mayının patlaması sonucu 2 çocuk öldü, 3 çocuk ağır yaralandı. “Barış”, “demokrasi”, “ateşkes” söylemlerinde olduğu gibi, PKK’nın “mayın kullanmama” konusundaki sözünün de ne kadar samimi olduğu ortaya çıkmıştır. “Dünya Mayın Tehlikelerine Karşı Korunma Günü”nde konuşan Birleşmiş Miletler Genel Sekreteri Kofi Annan, “Mayınların insanlık için felaket olduğunu, dünyada her yıl yaklaşık 20 bin çocuğun ve yetişkinin mayın kurbanı olduğunu, özellikle terör örgütlerinin son yıllarda mayınlama eylemlerine yöneldiğini ve bu tür eylemlerden en büyük zararı sivillerin gördüğünü” vurgulamıştı. Kofi Annan’ın da dikkat çektiği gibi, terör örgütleri tarafından kolay bir eylem biçimi olması nedeniyle son yıllarda yaygın şekilde kullanılan mayınlar, PKK açısından özel bir anlam içeriyor. PKK tarafından son dönemde yaygın olarak kullanılan uzaktan kumandalı bomba ve mayın patlatma türü eylemler, hedef gözetmemesi nedeniyle insanlık dışı olarak nitelendiriliyor. Türkiye’de terör örgütünün mayınlarına en çok kurban veren illerin başında; Tunceli, Bingöl, Siirt, Diyarbakır ve Van geliyor. PKK mayını kurbanlarının açıklamaları yürekleri parçalarken, mevsimsel taktik gereği “ateşkes” ilan ettiğini açıklayan PKK yönetimi, kırsaldaki kadroları üzerindeki hakimiyetini kaybetmiş görünüyor. Gözü dönmüş örgüt mensupları, yerleşim bölgelerinde, mezralarda veya herhangi bir köyün etrafında, yolunda, patikasında mayın arazileri oluşturmaya devam ediyorlar. Bu arazilerde yaşayan siviller her gün ölümle ve uzuvlarını kaybetmek riskiyle karşı karşıyalar. PKK’lı kadrolarının birbirleriyle yaptıkları telsiz konuşmalarında “Mayın tarlasında hasılat nasıl?.. Birkaç yüz ölü, bin kadar bacak, yarısı baldırdan aşağı, bir de el ve çok sayıda parmak, birkaç göz, kulak…” diyerek sohbet ettikleri yönünde internet sitelerine yansıyan haberler, insanın kanını donduruyor. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi Müdürü Prof.Dr.Muammer Kaya’nın, “mayın mağdurları”nı konu alan basın toplantısındaki şu sözleri, aslında terörün korkunç boyutunu gözler önüne sermeye yetiyor; “PKK terör örgütü tarafından döşenen mayınlara basma sonucunda Türkiye’de 1999-2006 yılları arasında 589’ü sivil, 988 kişi öldü, 3 binin üzerinde kişi de sakat kaldı.” Bu arada, basın-yayın organlarına yansıyan bir haber, kör terörün kalleşçe yöntemi mayına karşı bir umut oldu. PKK mayınlarına karşı çalışmalarını sürdüren bir şirketin, yeni bir “jammer” cihazı ürettiği duyuruldu. Kurumsal güvenlik ve gizlilik politikası gereği isminin açıklanmasını istemeyen şirketin genel müdürü, yaklaşık 1 milyon dolarlık yatırımla dünyanın değişik ülkelerinde kullanılan, farklı özellikteki tüm “jammer” türü cihazları, tek sistemde topladıklarını ve üretilen cihaza “mayın savar” adını verdiklerini vurguladı. Vahşet sınırlarımızın dışında olunca, İnsan Hakları Dernekleri nutuklar atmaktan kendilerini alamıyorlar. Peki, ülke sınırları içinde PKK mayınları sonucu bebekler havaya uçunca, neden çıtları çıkmıyor? Bu günahsız yavruların PKK tarafından katledilmesini normal mi buluyorlar? PKK terör örgütü ile mücadelede en küçük bir olayda dünyayı ayağa kaldıran İnsan Hakları Dernekleri, elini, kolunu, bacağını, yüzünü, gözünü, canını PKK mayınına kurban veren çocukların acı çığlıkları karşısında da suskun kalabilecekler mi?.. Susmak, onaylamaktır. Sivil toplum örgütleri, isimlerine yakışır hareket etmezlerse, bırakın toplumu, kendi vicdanlarına karşı nasıl dürüst kalacaklar?.. Kemikleri, henüz kemik değil, süt adeta… Parmakları minyatür. Sizi bilmem, ben en çok parmaklarına bayılırım bebeklerin.. Bir santim. Oyuncak insan… Okşamaya çekinirsin. Zedelenecekmiş gibi gelir. Öpücük kondururken bile özen gösterirsin. Ama bakıyorum… Hepsi kan revan içinde. Birinin bacağı kopmuş. Oracıkta ölmüş hemen tabii. Zaten ne canı var ki. PKK’nın ***** mayını canını alıvermiş oracıkta… Nail Amudi [email protected]
Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2006 18 yıl Bunu Insan haklari dernegi dile getiremez,insan haklari dernekleri sadece PKK li teröristleri savunurlar,bunun hesabi AKP yönetiminden sorulmalidir.AKP yönetimidir Amerika ile gizli anlasmalar yaparak Türkiyeyi terörle mücadelede saf disi biraktirmaya calisan. saygilarla
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.