Ertugrul Özkök'ün Istavroz*Hac*meraki

[Φ politika]

Hürriyet gazetesi Genel Yayin yönetmeni Ertugrul Özkök Prof.Bardakoglu'nu Papa ile karsilastirip,Papayi cok ince düsünceli Prof.Bardakoglu ve onun gibi olanlarida carpik zihniyetli olarak göstermis köesinde.Papa'nin Sultanahmette sözde kiyama durmasini göklere cikartirken,Sayin Bardakoglu'nu da hristianlarin kutsal seylerine el sürmeyecek kadar carpik düsünceli olmakla suclamakla kalmamis birde müslümanlara hristiyanlari örnek verecek kadar amacini asmistir.Diyalogcular hristiyanlar gibi olabilirler onlar gibi Hz.Isaya tapabilirler cünkü onlar icin bu farketmiyor.Zaten diyalog diye Vatikanin kapisina gitmeleride bunu göstermektedir.Ne varki Ertugrul Özkök'ün müslümanlara putperestligi tavsiye etmeye ve putperest olmayanlarida carpik zihniyetli olmakla suclamaya hakki olmadigi kanaatindeyim.Eger boyunlarina hac takmayi veya Istavros cikarmayi diyalog sarti olarak görüyorlarsa bu onlarin bilecegi bir seydir.Bazi aydinlar!ve medya üyeleri!Türklerden sunu bekliyorlarsa yanilmaktadirlar;Türkiye'nin adam sirasina konulmasi icin Hristiyan ve Yahudi inanclarini aynen kabullenmekle AB üyeligini elde edebiliriz,Kur'ani Peygamberi unutun ve hristiyanlasinki AB üyeligine hak kazanasiniz.Ertugrul Özkök'ün belkide dolayli olarak anlatmaya calistigi budur,bu nedenle Bardakoglu'un istavros cikaramamasina carpik zihniyet demektedir.

Ertugrul Özkök aynen söyle yazmaktadir;*Ali Bardakoglu,hristiyan sembollerine elini sürmeye cesaret edemezken,Katolik aleminin en kati teologu XVI.Benedikt,bir camide kibleye dönüp,kiyama durabiliyor.

Sizce carpici bir zihniyetfarki degilmi?Biz öteki peygamberleri taniyormuyuz tanimiyormuyuz.Bu örnek sunu gösteriyor;Biz müslümanlar biraz'Empati'duygumuzu gelistirmeliyiz.

Yani kendimizi baskalarinin yerine koyup olaylara oradan bakma yetenegimizi..*Evet aynen böyle yazmis Ertugrul Özkök.

Bu cümlelerle,Ertugrul Özkök sadece Türk milletinin zihniyetinin carpik oldugunu iddia etmekle kalamiyor ayni zamanda müslümanlik dersi vermeye kalkismaktadir.Tabiiki herkesin görüsüne saygi duyariz ama sunu ifade etmeyi gerekli bulmaktayim;Papa kiyama durmussa Allahin insanlara emrini bilerek veya jest olarak yerine getirmistir.ama ayni Allah insanlara istavros cikarmayi emretmemistir.Hak din Islamdir,bu ezelden ebediyete kadarda böyledir.Allah peygamberlere tapmayi degil kendisine tapilmayi emrediyor.Sanirim bu konuda Sayin Ertugrul Özkök kendisine tersde gelse bile yinede Islami ögrenmelidir.Ama papalik arsivlerinden degil.

saygilarla

[Φ buhari]

Ahmet Kekeç'in köşe yazısı

 

Hadi bilmiyorsun bari haddini bil!

 

Demişti ki rahmetli (Attila İlhan), ‘Türk halkıyla Türk aydını arasındaki fark, mesafe değil, mahiyet farkıdır.’

 

Şunu demek istiyordu:

 

Kendisine ‘aydın’ sıfatını layık gören okumuş yazmış takımı başka bir uzayda yaşıyor. Halkla arasındaki fark da, edinilmiş, kazanılmış bir fark değil. Rezervle ortaya çıkmış bir fark.

 

Buyurun, sanki Ertuğrul Özkök’ü tarif ediyor.

 

Hilmi Yavuz’un ‘vasıflarını kaybetmiş bir entelektüel’ saydığı Ertuğrul Özkök’ün bu vasıflara ne zaman sahip olduğunu bilmiyorum.

 

Kaybettiğine göre, demek ki sahipti.

 

İyi de, bunları ne zaman kaybetti?

 

Fransızca bilmek, içinde ‘kitle’ ve ‘iletişim’ geçen yazılar yazmak, Aydın Doğan’ın iştiraklerinde hisse sahibi olmak bir insanı aydın ve entelektüel kılmaya yetiyorsa, doğrudur, Ertuğrul Özkök bilmemeyi, öğrenmemeyi, fikir sahibi olmamayı ‘öteki’ne karşı üstünlük sayan modern bir entelektüeldir.

 

Peki, modernlikten ne anlıyoruz?

 

Literatürdeki karşılığına girmek istemiyorum. Uzun ve sıkıcı bir konu bu...

 

Bizde modern olmanın/modern sayılmanın tek ölçütü vardır, o da ‘dine mesafe koymak’tır...

 

Ne kadar kavram ve terminoloji cahiliyseniz, din düşüncesinden ne kadar uzaksanız, ‘ortak değerler’ konusunda ne kadar az şey biliyorsanız o kadar modern ve aydınsınız.

 

Bilmemek oysa, üstünlük olabilir mi?

 

Tamam, inanmayabilirsiniz, ‘din düşüncesi’nden neşet eden değerleri geri ve ilkel bulabilirsiniz, bir şeye bağlanmayı kabul sınırlarınız içinde görmeyebilirsiniz, birtakım dogmalarla ve değişmezlerle hayatınıza yön vermek istemeyebilirsiniz, ama kendinizi söz söyleme mevkiinde görüyorsanız en azından bazı şeyleri bilmek, temel bazı bilgilere sahip olmak zorundasınız.

 

Ertuğrul Özkök hayatında eline bir ilmihal kitabı aldı mı, merak ediyorum?

 

Dua nedir, biliyor mu?

 

Kıyam nedir, saf tutmak nedir, ‘huzur duruşu’ nedir, istavroz çıkarmak nedir?

 

İstavroz çıkardığınızda aslında ne yapmış oluyorsunuz?

 

Kilisede namaz kılınır mı?

 

Papa’nın huzur duruşuna ‘jest-karşılık’ olarak teslis işareti mi yapmak gerekmektedir?

 

Teslis nedir, tevhid nedir?

 

Tevhid ‘birleme’yse, haç çıkaran biri aslında ne yapmış olmaktadır? Bu yaptığı şey itikaden nereye oturmaktadır?

 

Hayır, bunları bilmek için dindar olmaya gerek yok.

 

Bunlar, söz söyleme mevkiinde bulunan herkesin, her okur-yazarın, inansa da inanmasa da her aydının mutlaka bilmesi gereken basit, sıradan, üstelik kolay ulaşılabilir bilgiler.

 

Bu kadarcığını, bırakın ‘İslam düşüncesi’yle ünsiyet kurmuş kimseleri, sıradan bir batılı bile bilebilir.

 

Müsteşrikler zaten bilir.

 

Demek ki, Diyanet İşleri Başkanı’nı camide istavroz çıkarmaya davet eden, bunu da ‘büyük jest’, ‘büyük misafirperverlik’ zanneden Ertuğrul Özkök, sağlıksız bir müsteşrik kadar bile sağlıklı düşünemiyor.

 

Demek ki bunların cüreti cehaletlerinden geliyor.

 

Hem bilmeyeceksin, hem bilmemeyi marifet sayacaksın, hem de oturup büyük bir pişkinlikle, ‘Entelektüel mahalle artık sahipsiz değil, bütün dinciler, bütün ikinci cumhuriyetçiler korksun, süper yazar geliyor’ şeklinde yazılar yazacaksın.

 

Senin ‘süper yazar’ını da gördük.

 

Had bildirme göreviyle entelektüel mahalleye saldığın süper yazarın, daha ‘minare’yle ‘kule’ arasındaki farkı bilmiyor...

(STAR GAZETE)

[Φ HONEST]

ertuğrul özkök Bu yazısıyla tekrar'dan ne kadar maneviyatsız ve ***** bir insan olduğunu bizlere üstüne basa basa yine göstermiştir.

 

Her konuda olduğu gibi dine'de ne kadar yanlış, bilgisiz ve provokatif yönelik bakışı olduğunu belirginleştiriyor.

 

papa'nın ayakta duruşunu bizim namazdaki kıyamla eşdeğerde gösterip bizim din adamlarında ıstavroz çıkarırlar'mı fikrini sunmak ancak o zatın izinden gidenleri kandırır.

 

ertuğrul özkök İslamı bilmez ama gelgelelim bilmediğinide bilmez..