Zıplanacak içerik

ÇOCUKLARDA FELSEFE OKUR... (Hayal bu ya, ister çocuk olsun ister yetişkin, bu güzel kitapları okuyanlar birbirlerini ve hayvanları incitmezler, haksı)

Featured Replies

Gönderi tarihi:

ÇOCUKLAR da felsefe okur(*)...

:)

 

Piyasada o kadar güzel çocuk kitapları var ki, tüm çocuklar bu kitapları okusa sanki bambaşka kişiliklere dönüşecekler gibi geliyor bana! Hayal bu ya, ister çocuk olsun ister yetişkin, bu güzel kitapları okuyanlar birbirlerini ve hayvanları incitmezler, haksızlık, kötülük yapmazlar, şiddet göstermezler, kısacası 'düzgün' insanlar olurlar diye düşünüyorum.

 

Bu haftasonu Tüyap Kitap Fuarı'nın son günleri. Fuara gitmek, çocuklara kitap okumayı sevdirmek ve zaten kitap kurdu olanlara da zevkli saatler yaşatmak için iyi bir fırsat olabilir. Kitap tanıtımı benim işim değil, üstelik zor da. Ama çocuk kitaplarının o kadar içindeyim, öyle çok çocuk kitabı okuyorum ki bazılarını yazmadan edemedim. Bu arada, anne-babalara, aldıkları/alacakları kitapları çocuklarına vermeden önce okumalarını şiddetle öneririm. Tabii bu aslında, çocuk filmleri, çocuk oyunları için de geçerli. Hele de çocuk tiyatroları bizim için büyük hayal kırıklığıdır. Eminim çok iyi çocuk oyunları da vardır ama biz hiç rastlamadık, sonra da tiyatroya gitmekten hepten vazgeçtik.

 

Konumuza dönecek olursak, önce Günışı Kitaplığı'ndan çıkan, bizim de Kitap Fuarı'ndan aldığımız ' Çıtır Çıtır Felsefe, Hayatı Anlatan Kitaplar' dizisinden söz etmek istiyorum. Bu dizideki kitapların adları, ' İyi ve Kötü', 'Adalet ve Haksızlık', Gerçekten ve Yalancıktan', 'Oğlanlar ve Kızlar', 'Güzellik ve Çirkinlik', 'Bildiklerimiz ve Bilmediklerimiz', 'Savaş ve Barış', 'İş ve Para', 'Özgür Olan ve Olmayan', 'Doğa ve Kirlilik'. Çocukların sık karşılaştıkları olaylardan çıkarak çeşitli kavramları ele alan bu kitaplardan birkaç alıntı vereyim:

 

İyi ve Kötü: İyi nedir? Kötü nedir? Kötü bir şeyi, kötü olduğunu bal gibi bilsek de yapabilir miyiz? Ya da biri için iyi olan, diğer herkes için iyi midir? Peki, kafede bulduğumuz bir parayı cebimize atmak mı iyidir, kafenin sahibine vermek mi, yoksa ortaya çıkıp 'Kim para kaybetti' diye bağırmak mı?

Adalet ve Haksızlık: İnsanın kendi doğum günü pastasından herkesin yediğinden daha büyük bir parça alması adil midir? Ya da en iyi arkadaşına pastadan daha büyük bir dilim verince, diğerlerine haksızlık yapmış olur musun? Belki de büyükler iri dilimler, küçükler minik dilimler almalı! Off, bölüşmek gerçekten çok karmaşık! Yaptığımız doğru mu, yanlış mı, nereden bileceğiz?

Gerçekten ve Yalancıktan: Birileri bize sürekli olarak 'doğru söylemelisin', ya da 'yalan söylemek çok kötüdür'. der. Yalan söylediğimizde cezalandırılırız. Oysa, her şey bu kadar basit midir? Yalancıktan olduğunu bile bile bir filmi seyrederken ağlayabiliriz. Bazen de, çok sevdiğimiz birini üzmemek için yalan söyleyebiliriz. Gerçek ve yalan arasında seçim yapmak her zaman kolay değildir. Yalan söylemeyip gerçeği açıklamakla, en iyi arkadaşımızı üzmek arasında kalırsak ne olacak?

Tübitak kitapları: Tübitak, hem okulöncesi hem de sonrası için gayet makul fiyatlarla son derece kaliteli kitaplar hazırlıyor. Zeynep için yine Kitap Fuarı'ndan aldığımız Tübitak kitaplarında, bilimsel araştırmalara ve dedektifliğe meraklı Fenton 'un maceralarını anlatıyor. Dört dizilik bu kitaplar, Ayak İzlerinin Esrarı, Kaybolan İpucu, Küllerin Altındaki Sır ve Geçmişin Anahtarları adlarını taşıyor.

2003173954176499244_rs.jpg

____________________________________________

(*)Hafta Sonu 04.11.2006 / FİGEN ATALAY

  • 10 ay sonra...
Gönderi tarihi:
  • Yazar

Çocuklar İçin Kitaplar

 

DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ ARDINDAN...

1923 yılında 40 ülkenin biraraya gelmesiyle kurulan Uluslararası Çocukları Koruma Birliği, Birleşmiş Milletlerin kurulmasıyla birlikte UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) adını alır. 1925 yılında Cenevre'de 54 ülkenin katılımı ile yapılan Çocukların Refahı İçin Dünya Konferansı'nda doğan Uluslararası Çocuk Günü fikri, günümüzde farklı ülkelerde farklı tarihlerde kutlanmaktadır. Ancak 1954 yılında Birleşmiş Milletler, ekim ayının ilk Pazartesi gününü "Dünya Çocuk Günü" olarak ilan eder... Kimbilir, belki de bütün bu oluşumların esin kaynağı olan şey Atatürk'ün 23 Nisan 1920'de açılan Büyük Millet Meclisi'nin kuruluş gününü "Çocuk Bayramı" olarak ilan etmesidir.Öncü ülke olmanın sorumluluğunu taşımak elbette emek ister. Sabır ister. Amaca inanç, eylem sürekliliği ve bu yolda ilerleme cesareti ister. Değişim ve dönüşüm ister. Oysa bugün dokuz bin sözcükten oluşan hükümet programında, çocuktan sadece iki kez bahsediliyor. Hâlâ bir çocuk politikamız yok! Çocuklar ve gençler, hâlâ hiçbir hizmet alanının ve düzenlemenin "öznesi" değiller!Eleştiri için gerekli olan "toplumsal belleğin korunması", olumsuzlukların "analiz" edilmesi ve "tanımlanabilmesi" için, senede bir kutlanan belirli günleri ve haftaları beklememe; azalan ya da yükselen sayısal değerlere bakarak sadece böylesi günlerde söylemlerde bulunup bir kenara çekilmeme zamanı ne zaman gelecek dersiniz? Ne zaman gerçekten çocukları ve gençleri düşünmeye başlayacağız? Oysa hepimiz biliyoruz ki şimdimiz yoksa geleceğimiz de yok!.. Elbette "masal" anlatmayanlar da var. Çocukları ve gençleri gerçekten dinleyen, onlar için bir şeyler yapan, onlara tepeden bakmayan, buyurmayan, tehdit etmeden yaklaşabilen, onlarla iletişim kurabilen, onların düşünmelerini ve merak etmelerini sağlayabilen yetişkinlerin az da olsa var olduğunu bilmek umut verici. Daha da çoğalmak umuduyla... Dünya Çocuk Günümüz Kutlu olsun...

 

Sihirli Haberler

Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği'nin (ÇGYD) "Yılın Çocuk Kitabı" seçiminin 2006 yılı ödülleri sahiplerini buldu. Yılın En İyi Çocuk Öykü Kitabı dalında Mustafa Asoğlu'nun yazdığı, Tudem Yayınları tarafından yayımlanan HOŞÇA KAL AKDENİZ kitabı; Yılın En İyi Okulöncesi Resimli Öykü Kitabı dalında Sevim Ak'ın yazıp Huban Korman'ın resimlediği ve Can Çocuk Yayınları tarafından yayımlanan KIRIK ŞEMSİYE ile Ayla Çınaroğlu'nun yazıp Ayşin Eroğlu'nun resimlediği ve Uçanbalık Yayınları tarafından yayımlanan BABAANNEMİN GÖZÜ AĞRIDI kitapları; Yılın En İyi Kitap Kapağı dalında da Grimm'in Can Çocuk Yayınları tarafından yayımlanan KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ kitabının kapağı ödüle değer görüldü. Yılın Çocuk Kitabı 2006 ödülleri, 26. İstanbul Kitap Fuarı'nda, 3 Kasım'da düzenlenecek ödül töreninde sahiplerine verilecek.

 

Sihirli Buluşmalar* Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yazarları Sempozyum Dizisi: Ayla Çınaroğlu (17-19 Ekim 2007)

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü, hem Türk çocuk ve gençlik edebiyatının gündemde kalmasını sağlamak, gelişmesine katkıda bulunmak, hem de özellikle bu alana hizmet vermiş ve vermekte olan çocuk ve gençlik edebiyatı yazarlarını onurlandırmak, onları bilim adına ölümsüz kılmak amacıyla düzenlediği sempozyum dizisinin ilkini yazar Gülten Dayıoğlu (2001), ikincisini de yazar Muzaffer İzgü (2005) adına düzenlenmişti. 17-19 Ekim 2007'de gerçekleşecek olan sempozyum ise yazar Ayla Çınaroğlu adına yapılacak. (Bilgi için: www2.ogu.edu.tr/~komparatistik/sempozyum/Site/index.htm)

 

* İsveçli ve Türkiyeli Çocuk Kitabı Yazarları Buluşması (20 Ekim 2007)

"Biz büyükler kiramızı ödeyip, karnımızı doyurmak için iş peşinde koşarken hayatın eşsiz bir bilmece olduğunu büyük ölçüde unuttuk! İmkanlarla dolu olduğunu da!... Gerçeğin kendisi başlı başına bir masal. Her gün yeni bir gün. Bunu en iyi çocuklar biliyor. Biz büyükler bu gerçeği unuttuk... Çocuklar gerçeğin bilinciyle ve büyüsüyle donatılırlarsa hayal dünyaları daha da zenginleşecek. Ve bir gün bu çocuklar yönetmeye başladıklarında şimdi olduğundan çok daha başka kararlar alacaklar'' (Gunilla Bergström) Konuşmacılar: İsveç: Ingelin Angerborn, Gunilla Bergström, Thomas Halling, Jan Hanson, Åsa Lind, Per Nilsson, Ulf Stark, Martin Widmark. Türkiye: Ayla Çınaroğlu, Doç Dr. Selahattin Dilidüzgün, Nilay Yılmaz (moderatör)20 Ekim Cumartesi, 16.00-19.00. İsveç Araştırma Enstitüsü, Beyoğlu / İstanbul

 

KONUK SİHİRLİ DEĞNEK - Nevzat Süer Sezgin (Eğitimci)

"Menekşe", Zübeyde Seven Turan, Lacivert Yayınları, 2007, Resimleyen: Sezer Odabaşı"Menekşe", Zübeyde Seven Turan'ın altıncı çocuk öykü kitabı. Mayıs 2007 tarihinde Lacivert yayınları tarafından yayımlandı. Yayın yönetmenliğini öykücü Esengül Kutkan, resimlemeyi Sezer Odabaşı yapmış. Yetişkinler için öykü ve şiir kitapları da olan Zübeyde Seven Turan ülkemizde çocuk edebiyatının bilinen isimlerinden. Çocuklar için bir de şiir kitabı var. Kitap, 104 sayfa ve 14 öyküden oluşuyor. Yazı karakterleri, harf büyüklükleri açısından çok güzel düzenlenmiş. Dil yalın ve tümce uzunlukları çocuklara göre. Her ne kadar kitabın üzerinde yaş grubu yazmasa da bana göre 8 yaş üstü çocuklar için uygun bir öykü kitabı. Dilerim bundan sonraki baskılarında kapakta çocuk edebiyatı için çok önemsediğimiz yaş grubu yönlendirmesini de görebiliriz. Bir başka dileğim ve önerim de ikinci baskıda girişte konulan Hülya Soyşekerci'ye ait yazının arka kapağa konması.Bu kitapta Zübeyde Seven Turan gündelik yaşamda çocuklarımızla ilgili, sık rastladığımız, ama çoğu zaman üzerinde durup düşünmediğimiz pek çok sorunu öykülerine konu olarak almış. Günümüz çocuk edebiyatı içinde işlenmemiş veya çok az işlenmiş konuların seçimi, kentli zengin çocuklardan başka çocukların da olduğunun anımsanması bu kitabın bence en değerli yanı.Kitaba adını veren "Menekşe" öyküsündeki nazar boncuğu satan 9 yaşındaki kız çocuğunun yaşama direncini, ailesiyle dayanışmasını, orta yaşlı, orta sınıf mensubu Makbule hanımın şaşkınlıklarını hissederek okuyabiliyoruz. Aynı dirence, çocukların birbirlerine karşı acımasızlığı karşısında okuyarak ve okuma öğreterek çoğalan "Dilan" öyküsünün kahramanında da rastlıyoruz. "Bayram" isimli öykünün kahramanı Ali, doğuştan kalça çıkığı olan, aksayarak yürüyen ve bayram geçitlerinde görev alamayan bir çocuk. Zübeyde Seven'in anlatımıyla içindeki kırık yanını kimseye göstermemeye çalışan, düşlerinde kendisini bayramda yürürken gören. Ali'nin annesi, duyarlı öğretmeni, arkadaşları ve acımasız, katı, gösterişçi okul yöneticisiyle yaşadıkları öyküyü oluşturuyor. Turan bu öyküsüyle ve kitabın sonlarına doğru rastladığımız "Selçuk" isimli öyküsüyle çok ciddi bir yaramıza parmak basarak okul sistemimize engelli bir çocuk penceresinden sağlıklı eleştiriler getirmiş. Osman adlı öyküde çalışan anne ve çocuğunun ondan beklentileri abartısız, gerçekçi bir biçimde çocuğa göre anlatılmış. Ülkemizde pek çok çocuğun ve pek çok annenin sorunu olan bu konu işlenirken çocukların duygu dünyaları, kıyaslama becerileri ve özlemleri çok güzel dile getirilmiş. Üvey anne konusundaki önyargıları yıkabilecek, çocukları bu önyargılardan arındırabilecek "Kadir Anneler gününde" isimli öyküde, küçücük yaklaşımların değeri, sevgiye ve ilgiye olan ihtiyaç, vurucu bir biçimde anlatılmış. "Bademlerden Buket" isimli öyküde, çocukların en büyük ihtiyacı olan güven duygusunun ancak büyüklerden öğrenilebileceği, farklı yetişkin davranışlarının çocuk dünyasında yarattığı karmaşa çocuk kitabı yazarı Nuray ile yoksul köylü çocuk Buket arasındaki ilişkiyle işlenmiş. Aynı konu farklı bir biçimde, farklı kahramanlarla "Ebem Kuşağı" öyküsünde de işlenmiş. "Dolmuş Parası" isimli öykü, bazı çocuklarımız için bir kitaba, bazı kırtasiye malzemelerine sahip olabilmenin bile ne kadar önemli bir lüks olduğunu vurgulayarak Hakkari'li Özgür'ün dilinden anlatılmış. "Elif Öğretmenler Gününde" ve "Berçin" isimli öykülerde, anne ve babaların işyerlerinden zorunlu tayinlerinin çocuklar üzerinde bıraktığı etkiler hassas bir biçimde anlatılmış. Ayrıca bu öykülerde yetişkinlerin çocuklardan sağlıklı ilişki kurmayı öğrenmeye olan gereksinimleri de çok tatlı bir biçimde vurgulanmış. Ara sıra televizyon ekranlarında gördüğümüz okulsuz, sinemasız, yolsuz köylerdeki çocukların yaşama ilişkin özlemlerini dile getiren bir diğer öykü "Sinema" isimli öykü. "Orman Yangını" isimli öykü biraz didaktik olmasına rağmen, güncelliği nedeniyle çocuklar için gerekli olduğunu düşündüğüm doğa katliamı konusunu ele almasıyla değerli bir öykü olmuş. "Ülkelerden Bir Ülke" kitabın son ve bana göre en güzel öyküsü. Masal tadında, masal dilinde yazılmış ve emeğin, paylaşımın değerini vurgulayan bir eser. Ben de Zübeyde Seven'in dileğine katılarak barışın, dayanışmanın, emeğin değerini ve gücünü anlatan masalların bütün nineler ve dedeler tarafından bıkmadan usanmadan anlatılmasını, anlatılarak yaşama geçmesinin sağlanmasını dilerim. Zübeyde Seven Turan'a yazın yaşamında başarılar dileyerek kendisini kutluyorum.

 

SİHİRLİ DERGİLER

Ebe Sobe (www.ebesobe.com)Bilim Çocuk (www.biltek.tubitak.gov.tr/cocuk) Meraklı Minik (www.biltek.tubitak.gov.tr) (okulöncesi)Çoluk Çocuk (www.colukcocuk.com.tr) (yetişkinler için)Okyanus (okyanussaklambac.com.tr) Çocuk Yayınları ve Okuma Kültürü Dergisi

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.