Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Kanadadan bakınca böyle görülüyor demekki sayın ferfecir.Türkiyenin spesifik bir konumu var.Bunu sizde

biliyorsunuzdur sanırım.Hepimiz demokrat olmayı arzuluyoruz,ancak "Demokrasi bizim için bir amaç değil

araçtır" diyenlerle aynı trende yolculuk yapıyoruz.Türkiyede yaşıyor olsaydınız ne kadar bitaraf olabilirdiniz.

Yada yaşadığınız ülkede bunun vicdani muhasebesinin altından nasıl kalkabilirdiniz.la bohemede fransadan

bakınca bizi çok yadırgıyor.Bende onun bakış açısını yadırgıyamıyorum,çünkü gerçekten zaman kaybediyoruz.Bu zamanı kaybettiren insanların hak hukuk serzenişlerine asla samimi yaklaşamıyorum.

Kimse bir ülkede baskıcı ve dayatmacı bir kurumu onaylamaz.Ancak herkez işine geldiği gibi hak hukuk

arama cihetine gidiyor.Türbana karşı insanca bir başkaldırı istiyoruz diyorlar.Peki cumhuriyete ve

onun kurucusuna her fırsatta küfür edenlere karşı nasıl bir insanüstü bir humanizma içinde destek

verilebilir. Eğer ingilterede yaşıyor olsaydım yada canadada emin olun çok iyi bir demokrat olurdum.

Bu ülkede laik-islamcı diye bir kutuplaşma var.Bunu yaratanlar şu an iktidardalar.Ve yıllarca sorun olmayan

türban konusunu bu ülkenin içine acı bir zehir gibi akıtanlarda şu anda iktidardalar.10 kasımlarda doktor raporu alarak protokolden kaçanlarda bu ülkede iktidardalar.Bu ülkenin en büyük sorununun işsizlik,

yoksulluk ve yolsuzluk olduğu gerçeği unutulup türbanlı eğitime kapı açılmasını isteyecek kadar saf

değiliz.Önce cumhuriyetin değerlerine topyekün sahip çıkacağız sonra ne istiyormuşuz ona bakacağız.

Sevgili ferfecir avatarınızın altında yönetim yazıyor.Hayırlı olsun,eğer bu forumu anlamak istiyorsanız

daha çok konuda tartışmaların içinde yer almalısınız.Zamanla bu ülkede yaşıyormuş hissine kapıldığınızda

ne kadar bitaraf olabileceksiniz birlikte göreceğiz. Teşekkürler.......

Gönderi tarihi:

Sevgigli Dipnot öncelikli olarak şunu belirtmek isterimki Atatürkçü gözüken bölücüler derken bu forumdan bahsetmedim genelleme yaptım ve altında şeyh ve molla'lık altında bu tür iş yapanlarıda belirttim ama nedense bu daha çok ilginizi çekmiş.

Söz Atatürk'ten açılmışken, Ata'nın adını dillerden düşürmeyen büyük bir partinin İzmir örgütünün bayramlaşması sırasında yaşanan rezaleti pek çoğunuz duymuşsunuzdur.

Atatürk'ün fotoğrafını ayaklarının dibine koyanlar, olay medyaya yansıyınca kamuoyundan "özür" dilemeye kalkacaksınız.

Öyle yağma yok!

Eğer bu rezaleti başka bir parti yapsaydı, bu sözde Atatürkçüler kıyameti koparırdı.

Ama... Atatürk'ün partisinin yöneticileri yapınca tık yok.

Benim bahsetmek istediğim budur işte sevgili Dipnot.

Bu ülke laik bir ülke ve hiç bir dine ve dinin giysilerine müsade edilmeyecek demişsiniz! peki ozaman size sorarım sayın dipnot bazı ruhani liderler papazlar vss..cumhuriyet balolarında dini elbiseleriyle geliyorlar hatta eşi kapalı olan bazı müslüman ülkelerin liderleride işleriyle geliyorlar bumudur laiklik sorarı arkadaşım?

Tamam alevide olabilirsin,sünnide olabilirsin yada başka bişey ama bu sana hiçbirzaman tesettüre hakaret etme hakkını vermez arkadaşım.

Saygılar,

 

Sevgil syahx...

Bahsettiğiniz bir partinin (Atatürk'ün partisi herneyse bugün bütün partiler temelden hareket ediyor) tabiki bende şiddetle kınıyor ve hoş bulmuyorum...

Tabiki rezalet olarak değerlendirdiğiniz olayı aynı tabirle bende dillendiriyorum..

Fakat bu ülkede son yıllarda Genel Kurmayından, Cumhurbaşkanlığına, Parti liderlerinden yurt dışında görülen manzara bile bu tehlikeli gidişi görürken siz kalkın laik bir rejimin üzerinde ve kılık kıyafet devrimi yapmış bir ülkenun kurumlarında dini semboller yüklenmiş bir kıyafeti kullanın olurmu böyle birşey..

Üstelik diğer ülkelerin papazları falan geliyor ve Cumhuriyet balolarında dini elbiselerini giyiyorlar ve kutlamalara katılıyoru demişsini..

Bakın o olkenin rejimi bu ülkeyi bağlamaz..

Ve bunu bize özgü laiklik ile örtüştürürseniz sizi laiklik ve rejimler konusundaki bilginizi ve sistem içindeki yerini yeterince bilmediğinizi anlarım..

O ülkelerin temsilcileri o ülkeleri bağlar ki kendi dinsel elbiseleri ile törene katılmalarında bir sakınca olmaz / olamaz...

Konu devletlerarası bir konudur...

Ülkesel iç sorunu değil...

Fakat ülkemizin iki ölümcül çizgisi vardır...

Biri bölünmezlik,

Diğeri de laiklik..

Bunların birinden birinden bir ödün verdiğiniz zaman hakimiyeti ve elinizdeki mevcut birlikteliği kapbetmişsiniz demektir...

Çünkü bölünürlülüğün ve dinin dibi yoktur..

En ufak bir taviz verirsiniz o arkasındakini de ister...

İşt bu nedenle TÜRKİYE CUMHURİYETİ'inin dini yoktur ve bütün dinleri koruyucu ve şemsiye ile korumak zorundadır ve her dine aynı oranda eşit davranır...

Bu bizim olmazsa olmazlarımzdandır...

Gelelim tesettür konusuna

Arkadaşım...

Kimse burada tesettüre hakaret etmiyor..

Bence hakereti güzelim dine tesettürleri ile, cübbeleri ile, çarşafları ile, takkeleri ile yapıyorlar...

Biliyoruz ki dinde böyle şekilcilik yoktur...

Ama amaç...

Amaç çok basiz...

Önce Cumhuriyete kılık ve kıyafetleri ile karşı geliyorlar...

Daha sonra da sinsi emelleri ile..

Amaç Cumhuriyet..

Bu nedenle bunların farkında olanlara ve gelebilecek tehlikeyi önceden görenleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum...

Sevgiler...

Gönderi tarihi:

Arkadaşlar konumuz sanırım YÖK gene kaptırdınız gidiyorsunuz. :unsure:

 

 

Yök 12 Eylül rejiminin bir kalıntısı olup asıl amaç yeni yetişen gençliği depolitize ederek siyasal haytın dışına itmek,gençliği pasifize edip duyarsızlaştırmak , tarihsel bilinci ve hafızayı silip kayıp bir kuşak yetişmesine katkıda bulunmak.Bunun sonucunda yetişen kuşakların özellikleri de şöyle sıralanabilir.Toplumsal sivil ve siyasi örgütlenmelerden korkan,sorgulamadan herşeyi kabul eden,tamamen toplum bilinciden uzaklaşmış ,topluma ve kendisine yabancılaşmış ve bireyselleşmiş bir kuşak.Bu sayede toplumun tepki veren sorgulayan kesimi ekarte edilmiş oldu.Ayrıca Anap hükümeti döneminde getirilen yasalarla vakıf üniversitelerin kurulması sağlanmış ve harçlara %1000 lere varan zamlar getirilerek adeta yoksulun ,sade vatandaşın eğitim yapması daha da zorlaştırılmıştır.

 

Bir sürü bilim adamı solcu,marksist, komünist gibi nedenlerle üniversitelerden uzaklaştırılarak bilimsel araştırmaların önü adeta kesilmiştir.Ayrıca YÖK tarafından bilim adamlarına denmiştir ki ingilizce hazırlarsan tezini al sana doçentlik, profesörlük Türkçe hazırlarsan daha az puan veriririz.Ders başına ücret alırsın diyerek üniversiteleri bir anlamda hocalarının ders başına ücret aldığı dershanelere çevirmişlerdir.

 

 

Yani aslında olay yok cüppeli başörtülü giremezden daha derindir. ve bir ülkenin geleceğini yok etmek adına yapılan adımlardan sadece ve sadece bir tanesidir YÖK.

Son olarak şunu anlatmak istiyorum.O yıllarda GIRGIR dergisinde şöyle bir montaj yapılmıştı.İstanbul üniversitesinin Bayazıt taki ana kapısı çizilmiş ve İhsan Doğramacı bu kapıyı tuvalet olarak kullanıyordu.Gün geçtikçe daha da iyi anlaşılıyor ki üniversitelerin içine etmek aynı zamanda bu ülkenin ve bu ülke gençliğinin de içine etmekle aynı anlamı taşıyor.

Gönderi tarihi:

Sevgil syahx...

Bahsettiğiniz bir partinin (Atatürk'ün partisi herneyse bugün bütün partiler temelden hareket ediyor) tabiki bende şiddetle kınıyor ve hoş bulmuyorum...

.

.

.

 

Bu nedenle bunların farkında olanlara ve gelebilecek tehlikeyi önceden görenleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum...

Sevgiler...

 

Sayın Dipnot.

İnsanlar baskıyla birşeylere zorlanırsa rejime karşı kin besler ,çünkü isteyen tesettüre girer isteyen mini etek giyer isteyen hiçbirşey giymez bu insanların hür iradesidir.Ben şimdi açık birini zorla kapanacaksın diye zorlarsam hem o kişinin özgürlüğüne tecavüz etmiş olurum hemde onun haklarını hiçe sayarak kendi hakkımı zorla kabul ettirerek kendi rejimimi yaratmış olurum.

Bu sebeptendirki tesettürlü bayanlarımızın tüm özgürlükleri elinden alınmıştır ve hiç bir söz hakkı yoktur böyle oluncada haliyle rejime sevgi beslemesini bekleyemezsin çünkü demokrasi tamamen ortadan kalkmıştır o kimselere fikrini belirtme hakkı kalkmıştır.

Demokrasi var diyebileceksek eğer herkes firini açıkca söyleyebilmeli,herkes kendi dinini rahatça yaşayabilmeli,herkes birbirine ve düşüncelerine saygı gösterebilmeli,kimse birbirini düşüncelerinden dolayı yargılayamamalı.

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:

Sayın Dipnot.

İnsanlar baskıyla birşeylere zorlanırsa rejime karşı kin besler ,çünkü isteyen tesettüre girer isteyen mini etek giyer isteyen hiçbirşey giymez bu insanların hür iradesidir.Ben şimdi açık birini zorla kapanacaksın diye zorlarsam hem o kişinin özgürlüğüne tecavüz etmiş olurum hemde onun haklarını hiçe sayarak kendi hakkımı zorla kabul ettirerek kendi rejimimi yaratmış olurum.

Bu sebeptendirki tesettürlü bayanlarımızın tüm özgürlükleri elinden alınmıştır ve hiç bir söz hakkı yoktur böyle oluncada haliyle rejime sevgi beslemesini bekleyemezsin çünkü demokrasi tamamen ortadan kalkmıştır o kimselere fikrini belirtme hakkı kalkmıştır.

Demokrasi var diyebileceksek eğer herkes firini açıkca söyleyebilmeli,herkes kendi dinini rahatça yaşayabilmeli,herkes birbirine ve düşüncelerine saygı gösterebilmeli,kimse birbirini düşüncelerinden dolayı yargılayamamalı.

 

Saygılar..

 

 

negüzel söylemişsin siyahx arkadaş...

herkes birbirine ve düşüncelerine saygı gösterebilmeli
cumhuriyet kurulduğundan buyana irticai akımları bir düşünürsen, 28 şubatı, hücre evleri düşünürsen demokrasinin nasıl tehdit altında bulunduğunu, suç ve cezanın ne şekilde karşılık bulduğunu hatırlarsan bugün ki tereddüt ve yasakları daha net idrak edebileceksin.

 

eğer demokrasi tehdit altındaysa, milletin iradesi dışında belli bir kesim kendine pay çıkarma çabasındaysa, kurtulmak için verilen mücadelelere ters düşen bir unsur oluşturulup, radikal çözümler aranıyorsa ve buna başörtüsü alet ediliyorsa yasaklanması menfaatimizedir.

 

başörtüsünü sadece irticai tehdit olarak görmek bence yanlış bir tutum, başörtüsü aynı zamanda para da demek! bu ülkede pek çok insan din konusunda oldukça hassas ve saf ve bilgisiz. bunları kullanmak isteyen "hoca"lar bu insanları istedikleri şekilde kendi çıkarları doğrultusunsa menfaatlerine alet edebiliyorlar (buna hiç kimse itiraz edemez), insanlar bilinçlenmeden, başörtüsünün dini gereklilik olduğunu kabullenmeden, takmak isteyenler böyle olduğunu kabul ettirmeden bu yasak ortadan kalkmaz!

  • 2 ay sonra...
Gönderi tarihi:
Arkadaşlar konumuz sanırım YÖK gene kaptırdınız gidiyorsunuz. :unsure:

Yök 12 Eylül rejiminin bir kalıntısı olup asıl amaç yeni yetişen gençliği depolitize ederek siyasal haytın dışına itmek,gençliği pasifize edip duyarsızlaştırmak , tarihsel bilinci ve hafızayı silip kayıp bir kuşak yetişmesine katkıda bulunmak.Bunun sonucunda yetişen kuşakların özellikleri de şöyle sıralanabilir.Toplumsal sivil ve siyasi örgütlenmelerden korkan,sorgulamadan herşeyi kabul eden,tamamen toplum bilinciden uzaklaşmış ,topluma ve kendisine yabancılaşmış ve bireyselleşmiş bir kuşak.Bu sayede toplumun tepki veren sorgulayan kesimi ekarte edilmiş oldu.Ayrıca Anap hükümeti döneminde getirilen yasalarla vakıf üniversitelerin kurulması sağlanmış ve harçlara %1000 lere varan zamlar getirilerek adeta yoksulun ,sade vatandaşın eğitim yapması daha da zorlaştırılmıştır.

 

Bir sürü bilim adamı solcu,marksist, komünist gibi nedenlerle üniversitelerden uzaklaştırılarak bilimsel araştırmaların önü adeta kesilmiştir.Ayrıca YÖK tarafından bilim adamlarına denmiştir ki ingilizce hazırlarsan tezini al sana doçentlik, profesörlük Türkçe hazırlarsan daha az puan veriririz.Ders başına ücret alırsın diyerek üniversiteleri bir anlamda hocalarının ders başına ücret aldığı dershanelere çevirmişlerdir.

Yani aslında olay yok cüppeli başörtülü giremezden daha derindir. ve bir ülkenin geleceğini yok etmek adına yapılan adımlardan sadece ve sadece bir tanesidir YÖK.

Son olarak şunu anlatmak istiyorum.O yıllarda GIRGIR dergisinde şöyle bir montaj yapılmıştı.İstanbul üniversitesinin Bayazıt taki ana kapısı çizilmiş ve İhsan Doğramacı bu kapıyı tuvalet olarak kullanıyordu.Gün geçtikçe daha da iyi anlaşılıyor ki üniversitelerin içine etmek aynı zamanda bu ülkenin ve bu ülke gençliğinin de içine etmekle aynı anlamı taşıyor.

 

Sevgili gelincik eski sayfaları kurcalarken YÖK konusundaki bu güzel yazınızı gördüm.

Ne yalan söyleyeyim çok hoş bir saptamada bulunmuşsunuz. :clover:

Gönderi tarihi:

Türban yasagini elestirenler veya protesto edenler hep özgürlüklerden yana olduklarinin reklamini yaparlar,aslinda mini eteklilere özgürlük tanimayanlarda kendileridir.Insanin sormasi geliyor icinden,arkadas sen okumak istiyormusun?cevap muhakkak ki EVET olacaktir,Bende diyorumki eger senin amacin okumaksa basini acar ve okursun Allah sana eminimki bu nedenle günah yazmayacaktir,Bunu Allah adina konusuyormusum gibi yorumlayanlar olacaktir,ama asil türban kavgasi verenler Allah'i üniversite kapilarinda kendi amaclarina alet etmektedirler.Sen hem okumak istiyorsun hemde bwen bildigim gibi okumak istiyorum diyorsun,arkadasim sen ne olursan ol yasalara uymakla yükümlüsüsn eger bir yasak var ise o yasaga uyacaksin,okul kapilarinda istikbalimizi engelliyorlar diye duygu sömürüleri yapacaginiza istikbalinizin icin fedakarlik yapabilirsiniz,tabiiki gercek amaciniz okumak ve istikbalinizi kazanmak ise!!

saygilarla

Gönderi tarihi:

Biz geçmişin zulümlerini unutmadık... Sizde türbanı sözümona zulüm gibi sunmaya çalışıyorsunuz.

Peki üniversitelerin içinde bulunduğu karmaşıklık yalnızca türbanmıdır...Elbette hayır bugünün

Üniversiteleri 20 yıl öncesinin liseleri konumundadır....Hiç bir elle tutulur eğitim verilmemektedir.

Bir zamanlar tansu Çillerin prof.olduğu düşünülürse (Başbakanlığını sormayın o tam bir felaket)

BU gün parayı bastıran arkasında dayısı olan prof oluyor. Profla Profiterol arasındaki fark

sadece tadından anlaşılıyor. Yargıyla kavgalı,üniversitelerle kanlı bıçaklı toplumun işlerine glemeyen

bütün kurumlarıyla ihtilafı bulunan bir hükümet var şimdi elimizde. Bakalım başka neler varmış;

Dış politikada verelim,ülke ekonomisinde satalım,Cumhuriyet ilkelerinde yıkalım,millet değil ümmet

olalım mantığının egemen olduğu bir toplumsal yapı ile karşı karşıyayız.Kapalı kapılar ardında yapılan

pazarlıklar gün gibi ışığa çıkmaya başladı bille...Ümmet devletini oluşturalım sevr size hayırlı olsun.

Tıpkı osmanlının son dönemki mantığı...Bu mantık batının işine geliyordu,şimdi kurtulmak çok zor

gibime geliyor.Birgün bu ülkede ümmet olma sevdalıları çarşafıda getirecek gerçek zulümüde...

Bizim kavgamız o zaman başlıyacak....Ucunun yahudi çokuluslu şirketlere dayandığını ve bugünki

erkin bunların maşası olduğunu biliyoruz...O zaman anlıyacaksınız zulüm ne demekmiş.......

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.