Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2006 SAKA KUŞU Güzel kız, sen küçüklüğümde; Bahçemizdeki erik ağacının En yüksek dalına kurduğum Öksenin üstünde dolaşan Saka kuşu kadar Sevimli değilsin. Orhan VELİ Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2006 YILDIZLARDA UYKU Şehre çöken karanlık Sokakta bir adam gördü. Kattı adamı önüne Evine götürdü. Adam dinlendi biraz, Sofraya oturdu. Yemeklerini yediler, Annesi çocuğu yatırdı. Şehre çöken karanlık Her gece başucunda Yalnız korkan çocuğa Masallar anlatırdı. O gece garip bir şey oldu: Karanlık uzandı göğe, Gökten bir yıldız aldı, Odaya getirdi. Boşlukta dönen yıldız Işık ışık bölündü. Renkli maytaplar gibi Çocuğun üstüne döküldü. Çocuk hemen uyudu Uykusunda güldü. Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 BEŞİKE HÂDİSESİ İÇİN Çıkıyor gönüllere istimdadı Sâmiamda vatanın feryâdı Çıkıyor gönüllere istimdadı Yaralı bir evlâdı Etmesin mi anaya imdadı? Rumeli can veriyor yok mu ilaç. Edelim sıhhatini istimzaç; Etmeyelim kimseyi izaç? Zırhlılar her yeri tehdit ediyor, Makedonya bunu tes'it ediyor. İnkırazı bize teyit ediyor. Yemenin purişi malumu cihan Ne için eyledi millet isyân? Zulme ister mi bu yoldan burhan Turuşkalar bile aldı meydan Hani kânun-u adaâlet nerede? Mülk-ü millette himâye saadet nerede? Haricen mülk-ü himaye nerede? Bizde evvelki şecaat nerede? Gelse Ertuğrul şöhret-i pervas Eder elbette tahayyür ibraz Vatanın feyzine kâdir olamaz Yeniden fethine verseydi cevâz... Yıldırım görse şu ahvâlimizi Ateş kahrı yakar hâlimizi, Af eder mi bizim efâlimizi, Mahveder cumle-i emsâlimizi, Ey büyük Fâtih'i İstanbul'un... Bu revş olmadı mı makbulün Sây ile toplanılan mahsulün Berhava oldu fakat meçhulün... Yazık oldu Vatana âh yazık... Her ağızdan çıkıyor: Eyvâh yazık!.. Acısın bizlere, âh yazık! MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Sinop 25 Kânunu Evvel 321 (1905) Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 SESSİZ GEMİ Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu! Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Çiçek Kokulu Yağmurlarda Sevdim Ben seni, Çicek kokulu yağmurlarda sevdim Semadan nazlı nazlı süzülürdün içime Bulutların arasından sevdanı bırakırdın yüreğime Ben seni, Çicek kokulu yağmurlarda sevdim Her damlan başka bir çicek kokardı; Bazen kır menekşesi Bazen zambak bazen de kasımpatı Ben seni, Alaca atların koşuşturduğu kırlarda sevdim Ben seni, Taze gülleri bahara gelin ettiğimde sevdim Ben seni, Güneş huylu çocukların gözlerinde sevdim Ben seni, Bulut benizli çiceklerde sevdim Dört mevsim gözlerime baharı getirirdin Avucuma dane dane tomurcukları sererdin Ben seni, Seher vakitlerindeki hoyrat rüzgarlarda sevdim Tanyeri ağarmadan ilk bana gülümserdin Acılarıma ağlar, dertlerimi dinlerdin Ben seni, Yıldızların ay' la dansında sevdim Ben seni, Islak yanaklı serçenin kanadında sevdim Ben seni, Utangaç yanaklarında yüreğimde ölümüne sevdim Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Çimen Gözlüm Bak düşünüyorum gene; Güzel gözlerini. Ufak bir umut ışığı var içimde Ellerini tumanın Gözlerinde kaybolmanın Ben her gece seni Düşünmekten harap oldum Sana yalvarıyorum Bana son bir şans ver Çimen gözlüm Çimen gözlerinde kaybolup ölmek istiyorum… Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 ÇOBAN KIZI Tayfuna tutuldum aşk deryasında Yönümü yitirdim yüzer dururum Sahilde vurduğum dert adasında Dolmayan çilemi yazar dururum Sezince boyundan büyük nazını Prenses sanmıştım çoban kızını Armağan ettiğin çam sakızını Ya sabır taşında ezer dururum İltifat eylesem sus der istemez Şiirler söylesem kes der istemez İsyankar olurum ister istemez Canımdan usanır bezer dururum Aklında iki gün birini tutmaz Deli etmek için beni unutmaz Bugünkü adresi yarını tutmaz Mahalle mahalle gezer dururum Her gece teklifsiz rüyama girer Uykumu bölmenin zevkine erer Önüme bir yığın bilmece serer Ağlaya ağlaya çözer dururum Bir zaman baş tacı ettiğin bendim Nereye layıktım nereye ****** Kapıya atılmış paspasa döndüm Çiğneyip geçtikçe tozar dururum Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 SİZİN HİÇ ANNENİZ ÖLDÜMÜ Kalk anam kalk, Allah aşkına kalk Bak mevsim umut mevsimi papatya mevsimi, gül mevsimi mevsim bahar dağlar kar suların coşup taştığı zamandır kalk yarasına merhem olduğum kalk ben geldim uyan da bir bak yatma öyle sessiz, öyle nefessiz ne olur yatma öyle çaresiz aç gözlerini yaşadığını bileyim gülersen güleyim ağlarsan gözyaşını sileyim oynat kirpiklerini bulutlar uçsun gözlerinde bahar yağmurları yıkasın saçlarını ölmek gerekiyorsa ben öleyim... kalk anam allah aşkına kalk ben geldim bak kime bu nazın, kime bu küsün bu inat niye konuş benimle, allah aşkına konuş yatma öyle sessiz, öyle nefessiz, kurban olduğum bir ses ver, bir nefes yaşadığını bileyim kalk anam kalk allah aşkına kalk ben geldim bak saklandığımız kovuklarda şidetli yağmurlar yağsın yine rüzgarlar essin, fırtınalar kopsun, şimşekler çaksın koynuna al beni, sarıl sıkıca başımı göğsüne yaslayayım yeneyim bütün korkularımı ve sen beni hiç bırakma, bıkma n'olur koynuna al yine, sarıl sımsıkı, üşüyorum korkuyorum yıldızlar uykuya yattığında tut elimden güneşe götür beni saçları sümbül anam, yanağı gül anam sayki, küçük bir çocuğum daha, hiç büyümedim şimdi ben ne yaparım, nereye giderim kime gösteririm kanayan dizlerimi uyan anam bak sümbül vakti, gül vakti bin hayat tomurcuğu umuda kızarır dallarda usul, uslu, ağır, yorgun uyuyor bedenin ah anam ne kadarda güzelsin uyan kurban olduğum uyan, bak rüzgar vakti dağlarda tut elimden kırlara gidelim beyaz papatyalar toplayayım sana düşersen yalnız kalırım gidersen öksüz taşıyamaz yüreğimin ağrısını hiç bir şehir kalk allah aşkına kalk böyle yapayalnız boynu bükük koma beni senin sıcaklığından ayrı, sevginden uzak kime koşarım, nasıl yaşarım böyle bir başıma teninin kokusunu özledim anne, sımsıcak nefesini yavrum diyen o nazlı, yumuşacık sesini hadi uyan canyoldaşım, gözbebeğim sarı gülüm, altın kalplim, iyilik meleğim gözlerime acılar yağdıran kalk ki, yine sana türküler söyleyeyim Ey dağlar taşlı dağlar başı telaşlı dağlar ben anamı yitirdim gözlerim yaşlı dağlar bağların gülü kaldı gamlı bülbülü kaldı ah komşular komşular ben annemi yitirdim boynum bükülü kaldı kalk anam kalk, allah aşkına kalk bu yürek nasıl dayanır derdini kalem olup yazmaya, dil olup söylemeye sana sarılmayı özledim, nazlanıp darılmayı kanayan gözlerimde sızılar akıyor bak kırmızı yağmurlar yağıyor üzerime ıslanıyor sensíz kalan yanım hadi uyan yüreğini öptüğüm koma beni buralarda yalnız bırakıp gitme yıkılırım bir kez değil, her gün bin kez ölürüm Sarılki kokun sinsin tenime anne sevgin işlesin yüreğime bu yalancı dünyada kimim varki başka gözlerimden öpecek, üstümü örtecek bu karanlık soğuk gecelerde kalk anam allah aşkına kalk karanlık çöküyor bak goncagül sevinçler üstüne boynunu büküyor yaşam yaralı ceylanlar meliyor uzak dağbaşlarında turnalar da geçmiyor artık kalk allah aşkına kalk sen bir maral ol, ben ceylan dağlar gökkuşağı olsun, ovalar seyran Sarıl sımsıkı tenim ol, beni bırakma tut ellerimi benimle ağla, benimle yan benimle uyu, benimle uyan birlikte çıkalım dağlara, bak yayla zamanı ben munzur suyu olayım, sen teyran sen nisan ol, ben haziran... ben küçük bir pınar, sen çağlayan akıp gidelim koyun koyuna Sen yoksan kurur kurnalar çocuklar susuz, analar kuzusuz kalır melemez bir daha koyunlar ardından kan süzülür kirpiklerden yüreklere keklikler ötmez bir daha, turnalar da geçmez buralardan bir daha koşamam çayır kuşlarıyla, yarışamam deli sularla bastırıp göğsüme acılarımı küserim yaşama kalk anam kalk allah aşkına kalk bulutlarda ağlıyor bak kalk şiirler dizilsin yollara, türküler dizilsin eğilsin önünde melekler çiçekler selama dursun yaşamın adı sensin, senin adın yaşam düşersen omuzuma üşürsen yüreğime yaslan tut ellerimi sevinçlere yürüyellim ana nasıl taşıdıysan beni dokuz ay karnında ben sırtımda taşıyayım seni bir ömür ....... ah nazlı anam uzansam dokunabilir miyim? yüreğindeki incinmişliklere durdurabilir miyim? zamanı gözlerinin içindeki yaşları öpebilir miyim? anlayabilir miyim? yaşamı ve ölümü anlatabilir miyim? acının dayanılmazlığını yaşamın umursamazlığını kim dinler beni ey benim dağ dağ kalbime gömdüğüm nazlım benki, düşleri ıssız nehirlere akan o küçük çocuğum daha kar yağıyor, rüzgar uğultuları dışarda al sıcaklığına sar beni, üşüyorum ya gece, gecede üşür mü anne kimsesiz kalınca bırakıp gitme n’olur ......... ben başımı nasıl taşlara çalmazım dağlar oy gözyaşımı nasıl çaylara salmazım dağlar oy ah komşular komşular hele deyin ya ben nasıl, ya ben nasıl ağlamazım dağlar oy... Sizin hiç anneniz öldü mü? Benim öldü nuri can Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Sarılsam Üşür Müsün Ben ki sevda yolunun, o en yürünmezinde, Ayaklarımla değil, kalbimle yürümüşüm. Yürümek de denmez ya, yorgun adımlarımı, Karşılıksız bir aşkın, ardınca sürmüşüm.. Yüzyıl yanarın eğer, yanmayı öğrendimse, Diyen o şair gibi, razıyım ben de ey yar! Gülmesini unutan, gözlerin gülecekse, Razıyım benim olsun, bütün yürünmez yollar. Bilsem ki bir ümidi, bin edip yürüdüğüm, O yol ki en sonunda, varacak mezarlığa, Bilsem ki senin için, mutluluktur öldüğüm, Derim ki al Azrail, gerek yok pazarlığa. Söyle canımdan öte, candan aziz tuttuğum, Sevgili söyle bir gün, beni düşünür müsün? Gelsem bir seher vakti, ansızın düşlerine, Bin yıllık hasretinle, sarılsam üşür müsün? Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Nasıl Olsa Sen Yoksun Bıraksınlar rüzgar delice essin, Nasıl olsa sen yoksun peri kızı. Güneş ister erken ister geç batsın, Nasıl olsa sen yoksun peri kızı bundan böyle. Amaan boş ver ne param olsun ne de pulum, Kırılmış kanadım kolum, Dikenli de olsa çamurlu da olsa yolum, Nasıl olsa sen yoksun peri kızı bundan böyle Sen yoksun ya hayatımda şarkılardan bana ne! Her şey seninle güzeldi, şiirler de öyle, Zaten umut yoktu zorladım şansımı bile bile, Nasıl olsa sen yoksun peri kızı bundan böyle. Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Vazgeç Gönül Ey deli gönlüm,nedir bu halin? Neden sevemezsin hiç kimseyi? Nedir bu çileli ahvalin? Ne beklersin bu çıkmaz yol kenarında? Sevdin de sevme mi dedim sana? Neden kaldırıp atarsın beni yaslara? Ya vazgeç yelkenler açmayı yalnızlıklara Yada boş ver tüm acımasız sevdalara Doğar diye beklersen sevda güneşini Kışlardan çıkmayı dene donmadan Bilirsin artık bakışlardaki perdenin arkasını Hatırla güneşli günde taş gibi yağan doluları Ya sev,ya terk et bu sahte sevdaları, Dayanmaz oldu ne akıl ne de beden. Gerçek sevda hiç olmadı,bırak sanmaları Yok ki seni anlayan yar,ne de anlar o yar. Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Vedalaşmadan Git Hani gitmekten bahsediyosun ya , Benim tek muradım buymuş gibi düşünüp, Yargısız infaz edip te beni, Kritiğini yapmadan, Sorgulamadan, Doğrulamadan, Eğer istiyorsan, Hadi git bari,git, Beni, "Mahzun duruşum" la baş başa bırak ta git... Haklısın,haklısın canım, Bana hiç bir vefa borcun da yok , Hatta,asıl borçlu benim sana, Ve hep borçlu da kalacağım, biliyorum,hele hele ki o gözlerine, Artık gidiyorsun , Alacaklı gidiyorsun ya... Düşünme sakın, Ben ne günler görmüşüm, bilir misin gülüm, Bilir misin ? Ve neler çekmemişim ki, Manda gönünden de sağlammış ya, bu yürek, Ben de şaşarım, Meğer granit taşından da sertmiş, Şaştığım ki, hala nasıl yaşarım, İnan ki bende şaşarım, Nasıl da katlanmış yıllar yılı her acısına aşkın, Ve bütün işkenceleine ihanetlerin... Hiç düşünme ; dayanırım, hiç düşünme, Artık yaz akşamlarında bu soğuk adam yüzünden, Noolur,yürekten isterim, Sakın üşüme, sakın üşüme... Eee hadi git artık, Söylediğin gibi, İlk defa ve sessizce, Akmasın gözyaşların, Ağlaşmadan, ve bakmadan ardına, Vedalaşmadan, Ne bir telefon, Ne de adres bırakmadan , git... Büsbütün, Her şeyinle , git, Ama bir yokla,var mı buna yüreğinin gücü, Bilemem ya... Git, hiç bir şey bırakma geride, İstemem, Kalmasın; ne kokun , Ne izin, Ne anıların, Ne bakışların, Ne yüzün kalsın isterim, İstemem, istemem... Bir vefa borcumu bırak ama, Borçlu kalmak istemem, Vefasızlıklarımın borcu bitirince, Vefa olarak, er geç öderim sana... Sil, hadi, sil, Aklımın sana ait olan her anını, her yanını, her yerini, Sil... Sana programlanmıştır o, Kusura bakma, Bu benim değil senin işin, Çünkü bu program da, Ve bende ki her şey artık senin eserin... Silip git belleğimi, Bende seni hiç tanımamış , bir ben bırak, Sessizce, Farkettirmeden, Tıpkı gelişin gibi git... Gelişini sindirmiştim içime, alışmıştım ya sana canım, Elimden ne gelir, İlle de gideceksen, Gidişini nasıl sindiririm içime, Bir bunu bilmiyorum, Belki bir çaresini bulurum,düşünme sen, Kalma yolundan hadi, Hadi neyse, git, git artık , git... Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Tarifsiz Bir Aşk Seni öylesine çok seviyorum ki anlatılmaz bir şey benimkisi Sana öylesine tapıyorum ki Kölelik misali benimkisi bu ne yüce bir sevgidir ki Leyla ve Mecnunu bile kıskandırır bizimkisi bu öylesine büyük bir tutkudur ki Ölüm bile ayıramaz bizi!!! Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2006 Habersiz Gidişin Umutlarım vardı Katar katar Hayallerim vardı yarınlarda Dağlar kadar Her umut yokluğunda kayboldu. Her hayal sen yokken hayalet Güneşle beraber gelen günler Kapattı kapısını yüzüme Bu günde zindan oldu yarınım Ekvator'da verimli toprak Bir o kadar imkansız kar oldu sanki Umutlarım, Çöllerde kaynak su Yemyeşil yaprak üstünde gül gibi Olanaksız kıldı yarını habersiz gidişin. Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2006 Günler Perişan yırtarak geçiyor kalbimizden hayatı da törpüleyen zaman şuramızda birşey var acıya benzer umuda benzer böyle günlerde herşey hem acıya, hem umuda benzer gün ölümle başlatıyor hayatı her şafak taze bir ölünün üstünde doğuyor her sabah ölümü anlatıyor gazeteler sol köşede ölümü kutsallaştıran bir fotoğraf yeni bir cinayetin rontgenini çıkartıyor gövdeme beynim sabırla keskin iğdişliyor haber bültenlerini, yorumları, sahte ölüm ilanlarını bizim ilanlarımız çoktan verilmiştir gelirsede bilinir nerden ve nasıl böyle ölümün yücedir adı ha kanağacı canım, ha gelincik tarlası Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Bir deli özlem bu.. Özlüyorum seni, Yalansız bir özlem bu Dolansız, saf bir özlem. Yeni doğan bir çoçuğun Minicik elleri gibi Yumuşak ve mazlum bir özlem bu... Gökyüzü kadar büyük Senin kadar yüce bir özlem bu... Hasretten ağlayanan sevdalıların Yıllarca kavuşamayanların İki gün bile dayanılamayan bir özlem bu... Ne yapacağini bilmeyen Telefonlar bekleyen Ağlayan, isyan eden Kendisini harap eden bir özlem bu... Yolda yürürken Otobüslere dört gözle bakan Belki, onu görürüm diye Kıpır kıpır yerinde duramayan Salak salak, bos bos gezinen Seni arayan bir özlem bu. Bulutlara baktığında bile Sanki seni göreceğini sanan Orda olmadiğını bilen Ama yinede şansını deneyen bir deli özlem bu... Yani güzelim, Bir kalpsizi bile, Ağlatabilecek, bir deli özlem bu... Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 İstanbul dedim de seni hatırladım İşte İstanbul yorgun şehir işte canından bezmiş boğaz vapurları kederli tramvaylar ve Galata Köprüsü'nden telaşlı insanlar geçmektedir bir gizli sevinç mahzun gözbebeklerimde eriyen bir sükun kaldırımlarda adım adım işte İstanbul İstanbul dedim de seni hatırladım. Balıkçı tepsilerinde gümüş balıkları tekir,barbunya,canım uskumru,levrek işte İstanbul Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 14 Kasım , 2006 Değil Midir? Mevt Allâhın emri derler Aşk ta böyle değil midir? Yas tutarlar gam ederler Aşk ta böyle değil midir? Evde gelir handa gelir Tende gelir canda gelir Beklenmedik anda gelir Aşk ta böyle değil midir? Mekân bilmez zaman bilmez Kazâ gibi aman bilmez Hatâ etsen affeylemez Aşk ta böyle degil midir? Gündüzleri gece olur Kelimeler hece olur Basit sözler bilmecolur Aşk ta böyle degil midir? Havadisler haber vermez Dost melekler kanat germez Ermişlerin aklı ermaz Aşk ta böyle değil midir? Pusudadır sessiz durur Ne ahlâk var ne de gurur Masumlara sille vurur Aşk ta böyle değil midir? Hem ağlatır hem güldürür Hislerimi dört böldürür Benim yaşta pir öldürür Aşk ta böyle değil midir? Mevt = ölüm Pir = yaşlî Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 Ankara Kaçtım uzaklara hep milyon kere, Karanlık yorgan ve yastığım şehir. Benlik parçalandı hep zerre zerre, Adımlarıma dost sustuğum şehir. Her yanım bir boşluk ve yazı tura, Hazmettiğim açlık kaçtığım şehir. Gecesi aydınlık,gündüzü kara, İçine pişmanlık saçtığım şehir. Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 AGLAMA SAKIN YILDIZ LARA BAKARMISIN GECELERİ VE SAYARMISIN KAYIP GİDENLERİ İNSAN SAYISINCA YILDIZ VARMIŞ ÖLÜNCE İNSAN YILDIZIDA KAYARMIŞ SENDE BİR YILDIZ TUT O BEN OLAYIM SEN ŞARKILAR SÖYLE BEN PARLAYAYIM VE BİR GECE YILDIZIN ANİDEN KAYDIGI ZAMAN SEN ŞARKINA DEVAM ET AĞLAMA SAKIN ARDIMDAN_? ağlama sakın Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 Ne etsem berabere bitmedi o yılgın maç Herkes bende kalanı küçük bir sıyrık sanır, Sen aklıma düştükçe içim nasıl izdiham Terkedilmiş bir evin ilk günü kadar ağır... Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 . Bir tek senin aşkın mı aşk? Sen misin sevda yanığı kaçak Ben seni sevdim seveli yandım Yandım,yandım sende söndüm Hayat bana bir dargın bir barışık Her günüm senle karma karışık Çakmak, çakmak gözlerinde ışık Senin sevdan bende, barut fişek Ulaşılmayı beklerken ayrılık İkimizin kaderi olsa gerek Bana ayrılık yazan felek Sensizliğini bana giydirecek Yapma be sevdam ağlama artık Bu kader senin değil benimdir Sana gelen bu ayrılık, firak Bende oluyor acı bir hayat Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 . Sana Ne Yaptılar o sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi bir bıçağın ağzında yürür gibiydin demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında gözlerinde karanlığı dar hücrelerin seni görür görmez özgürlüğümden utandım söyle ne içersin çay mı kahve mi çok değişmişsin birden tanıyamadım saçların uzundu omuzlarına akardı gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından onlar mı kestiler sen mi kısalttın gülerdin içimize aylar doğardı görünmez dağların arkasından eski gülümsemeni beyhude aradım o sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi çok değimisin birden tanıyamadım bir çay içer misin yoksa kahve mi kibritim yok demek cıgaraya başladın ellerin de titriyor bir şeyin mi var böyle bir kız değildin sen eskiden sana ne yaptılar sana ne yaptılar kirpiklerin ıslanıyor durup dururken o sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi çok değimisin birden tanıyamadım Atilla İlhan Alıntı
Φ kaan_bebeto Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Olmadı mı Hiç Seni Seven? Kimdi seni sevgiye hasret koyan? Kelimeleri sıralayıp destan yazdıran? Hep yabancı gibi mi geldi sana gelen? Olmadı hiç seni seven? Hep suratı asık mıydı sevdiğinin Yoksa çok mu insafsızdı? Kimdi sana hiç değer vermeyen Olmadı hiç seni seven? Kaçmalıydın bu ızdıraplı sevdadan Bir hediye,akıl veren olmadı mı? Hiç yakışır mı böyle bir aşkı iki güne sığdırmak, Hiç yakışır mı seni bırakıp uzak kentlere gitmek Kırık düşler ülkesinin prensesi Olur mu hiç seni sevmemek? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.