Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 18 yıl Ekin Deligöz’ü tehdit eden yobazlar... T.C. Dışişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun Türkiye’nin Almanya’daki Mainz Başkonsolos yardımcısı Yalman Okan hakkında, tarikat faaliyetleri yürüttüğüne dair incelemeler yaptığının medyaya yansıdığı ve artık bu tarz haberlere hiç şaşırmadığımız bu günlerde Alman Parlamentosu’nda 1998 yılından beri başarılı çalışmalar yapan Yesiller Partisi federal milletvekili sevgili Ekin Deligöz yobazlar tarafından tehdit edilmekte. 1971 yılında Tokat’da doğan ve 1979 yılından beri Almanya’da yaşayan Ekin Deligöz, 1997 yılında Alman vatandaşı oldu ve ardından da 1998 yılında ilk kez “Bundestag” diye bilinen Federal Parlamento’ya seçildi. Çocuklar ve aile konularında faal olan Ekin 2005 yılının Kasım ayından beri de Federal Parlamento’nun Aile, Emekliler,Kadınlar ve Gençlik Komisyonu Başkan Yardımcısı. Geçenlerde “düşünce özgürlüğünü” kullanarak Bild am Sonntag gazetesinin “başörtüsü” ile ilgili sorularını cevaplandırmış ve “müslüman kadınların başlarını örtmeden de varlıklarını sürdürebileceklerini ve bunun Batı Toplumu içinde sürdürülen yaşama daha uygun olduğunu” dile getirmiş. tabiki Bu görüşe katılıp, katılmamakta özgürüz.. Ancak bazıları Ekin’in bu sözlerini “İslam Dini’ne Saldırı” olarak tanımlayıp “cihat” ilan etmişler. Ekin Deligöz şimdi çok çirkin tehditler almakta. Konu Alman medyasina da yansımış durumda. doğal olarakta Alman kamuoyu özellikle bazı Türkiye kökenli müslüman erkeklerin ne derece “tahammülsüz ve de şiddet yanlısı” olduğunu öğrenmekte. Türkiye kökenli bir Alman kadın milletvekili sadece “başörtüsü takmasanız daha iyi olur” dedi diye “öldürülmekle” tehdit edilmekte. Hayrıca daBazı Almanlar “Hani İslam Dini bir tolerans dini idi? Ekin Deligöz niçin tehdit ediliyor?” diye haklı olarak sormaktalar. Yani sevgili arkadaşlar... “Türban” ya da “başörtüsü” konusunu bir “insan hakları” sorunu olarak tanımlayanlardan bazılarının bu konuda karşı görüşe hiç mi hiç tahammülü yok. En iyi yapabildikleri iş “tehdit etmek” galiba. Almanya'da Ekin Deligöz, Lale Akgün ve daha nice değerli milletvekili arkadaşımız canla, başla çalışarak seçim bölgelerini kazanarak bir yerlere geliyorlar. Ama düşüncelerini dile getirdiklerinde ilk anti-demokratik tepkiyi de gene Türkiye kökenli yobazlardan alıyorlar. “Türkiye’yi AB’de ve Türkleri de belki AB ülkelerinde görmek istemeyen” Avrupa’nın sağcıları da “görün işte: Türkler parlamenter demokrasiye ayak uyduramamaktalar” derken örnek bulmakta zorlanmıyorlar. Ekin Deligöz’ü yalnız bırakmamalıyız bu yobazlara karşı. Türkiye’deki demokratlar da sahip çıkmalılar Ekin’e! _________________________________________________________________________________ Kaynak: OZAN CEYHUN / ALMANYA / http://www.acikgazete.com/?action=journalist&aid=2244
Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2006 18 yıl Fincancı Katırlarını ürkütmeyeceksin Oralarda bundan beslenen cemaatler var. Şimdi bu cemaatlerin yerinde siz olsanız ne yapardınız sayın DİPNOT ???
Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2006 18 yıl Yazar Fincancı Katırlarını ürkütmeyeceksin Oralarda bundan beslenen cemaatler var. Şimdi bu cemaatlerin yerinde siz olsanız ne yapardınız sayın DİPNOT ??? Maalesef çok haklısın sevgil Marcus... Maalesef... 31 Ekim 2006 / Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Günther Beckstein, "Münchner Merkur" gazetesine yaptığı açıklamada, "Gerici çevrelerin, başörtüsü kullanılmaması gibi doğal bir talebi ölüm tehditlerine gerekçe göstermeleri çok üzücü" dedi. Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Vakfı Direktörü Faruk Şen de Almanya'daki Türk toplumu içinde belirli güçlerin düşünce özgürlüğü ve kadın-erkek eşitliğine saygı göstermediklerini görmekten büyük üzüntü duyduğunu belirterek, "Deligöz'ün, buna rağmen yolundan dönmek ve susmak istememesi takdire değer bir cesaret örneğidir" şeklinde konuştu. Yeşiller Partisi'nin Federal Meclis Grubu Eş Başkanı Renate Künast, Alman özel televizyonu "n-tv"ye yaptığı açıklamada, farklı düşüncelerde de olsalar insanların düşünce özgürlüğünün hiçbir şekilde kısıtlanamayacağını göstermek için bir kampanya başlatmak istediklerini belirtti. Künast, Türk hükümetine de çağrıda bulunarak, ne Alman topraklarında, ne de Türkiye'de düşüncelerini özgürce dile getiren insanların tehdit edilmesinin kabul edilebileceğini açıklamasını istedi. Deligöz de RBB-Inforadio'ya yaptığı açıklamada, tartışmaların alevlenmesini istemediğini, kendisinin sadece düşünce özgürlüğüne vurgu yapmak istediğini söyledi. Deligöz, "Politikacılar göçmenleri kullanmayı ve onların sırtından politika yapmayı bırakmalılar. Göçmenlerin de bu ülkedeki demokratik kurallara uymaları ve topluma katkılarını sağlamaları gerekmektedir" diye konuştu. ________________________________________________________ Kaynak: http://www.acikgazete.com/?newsid=12444&category=166
Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2006 18 yıl ***** görmeyeli hiç değişmemiş , sevinin bu dünya sizin , herkesi bir görün , siz bir bize hıyanetlik edenlere asıl Türklerdir diyen adamlarıda savunuyordunuz burda , kendi kendinize eğlenin herkes artık herşeyi biliyorr
Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2006 18 yıl Bu yobazlarla ne yapacağız bilemiyorum.Akıllanmaya hiç niyetleri yok.Sanırım olmasını beklemekte hayalperestlik olacak.Dünya değişiyor gelişiyor,hiç birşey olduğu yerede statik kalamıyor.Ancak bu yobazlar bilime ve doğaya inat gelişmemekte ısrar ediyorlar.Bu nasıl bir insan yapısı yarabbi. Bu ne dönülmez akşamın ufku allahım İşin şakası bir yana Almanyada yaşayan soydaşlarımızın karşı karşıya kaldığı bu gayri ahlaki durum karşısında herhangi birşeyler yapılmalı.Ekin Deligöz gibi insanlara sadece şunu söyleyebilirim.Korkmayın,usanmayın ve asla doğru bildiğinizden şaşmayın. Doğru olduğuna inandığın şey aslında doğrudur. Saygılarımla
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.