Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

arkadaşlar biraz düşündüm ve ben bunlar nasıl olur diye düşündüm

 

1-Hz.ADEM VE Hz.HAVVA HANGİ DİLİ KONUŞUYOLARDI

2-KALEM YAZISINI SİLEN SİLGİDE NE GİBİ BİR MADDE BULUNMAKTADIRDA YAZIYI SİLMEKTEDİR

3-ZENCİ BİR JAPON GÖRDÜNÜZMÜ

4-ALFABELER NASIL BULUNMUŞ Ör: A HARFİNE NEDEN € DENİLMEMİŞDE A DENİLMİŞ

5-UZAYDA SONSUZ BOŞLUK VAR DİYOLAR BU SONSUZ BOŞLUK NEREYE KADAR SÜRÜYOR

 

Arkadaşlar aklıma takıldı bu sorular vallaa :)

 

 

ŞAMPİYONLUK ASLANIN AĞZINDA

Gönderi tarihi:

Hepsine cevap verilebilir.Cevapları okadar kafa karıştırıcı değil ama ben şimdi yazamayacağım,cevap gelmezse yazarım geceye doğru.Şimdi dinlenme zamanı..;)

Gönderi tarihi:

1.doğa dilini konuşuyor olmalılar.ve öncelikle beden dilini..4.ses cıkarkenki agız şekli olabilir mi..OOOOO gibi..ve bir de eşyaların şekli resmi etkili olabilir..bir de düşmana karşı şifreleme anlaşması yapılmış olabilir..şimdi bu şekil sembolik olarak B ye benzio ama gel biz şuna q diyelim de düşmanlarımızı uyutalım ne yazdıgımızı anlamasınlar gibi bi anlasma..hmm

Gönderi tarihi:

arkadaşlar biraz düşündüm ve ben bunlar nasıl olur diye düşündüm

 

1-Hz.ADEM VE Hz.HAVVA HANGİ DİLİ KONUŞUYOLARDI

2-KALEM YAZISINI SİLEN SİLGİDE NE GİBİ BİR MADDE BULUNMAKTADIRDA YAZIYI SİLMEKTEDİR

3-ZENCİ BİR JAPON GÖRDÜNÜZMÜ

4-ALFABELER NASIL BULUNMUŞ Ör: A HARFİNE NEDEN € DENİLMEMİŞDE A DENİLMİŞ

5-UZAYDA SONSUZ BOŞLUK VAR DİYOLAR BU SONSUZ BOŞLUK NEREYE KADAR SÜRÜYOR

 

Arkadaşlar aklıma takıldı bu sorular vallaa

ŞAMPİYONLUK ASLANIN AĞZINDA

 

1.Valla kopyalayıp yapıştırdım,mazur görün bu seferlik.. :blushing:

 

“Adem ve Havva Dili Teorisi” diye adlandırdığımız bir görüşümüzden bahsedeceğiz.Az önce bahsettiğim gibi bilim adamlarının çoğunluğu son zamanlarda gen bilimindeki ilerlemelerin de etkisiyle insanlığın “ortak bir dişi ve erkek” atadan geldiğini kabul etmektedirler.Bu gerçeği ise binlerce, on bilerce yıl öncesinden dinler ortaya koymuştur..Şaşırtıcı bir şekilde pek çok gerçeği binlerce yıl öncesinden bildiren kutsal kitaplar, pek çok alanda olduğu gibi ilk insanın oluşumu konusunda da bize yol gösterici olmaktadırlar..Biz kutsal kitapların İlahiliğini ya da gökselliğini bu yazımızda tartışma konusu yapmayacağız..Onları bilimsel bir referans olarak kabul edeceğiz..Bu kutsal kitapların en eskilerinden olan Tevrat’ta ve daha sonraları da İncil, Kur’an gibi kutsal kitaplarda adı geçen Adem ve Havva isimlerinden yola çıkacağız.İlk insan hakkında bu denli iddialı konuşan en eski ve ilk insana en yakın yazılı metinlerden biri olarak gördüğümüz Tevrat’taki bu birkaç kelimeyi inceleyeceğiz.Bu iki ismin ilk insan tarafından kullanılmış sesleri içerebileceğini kabul edeceğiz öncelikle..

 

A-D-E-M-H-A-V-V-A

 

elbette bu yazdığımız kelime sitillleri Kur’an’daki seslerden oluşmuştur..Bu isimlerin İbraniceleri de çok farklı değildir aslında..

 

A-D-A-M- E-V-A ya da H-E-V-A

 

Bu kelimeler isim olarak ilk insana verilebildiyse demek ki ilk insan bu kelimeleri oluşturan sesleri çıkarabiliyordu..

 

Bu kelimelerdeki seslere bir dikkat edelim:

 

 

 

 

 

A= Düz, geniş ve kalın bir ses…

D=Dişsi, kapalı bir ses

E=Düz, geniş ve ince bir ses.

M=Dudaksı, kapalı bir ses..

 

Temel mantık olarak Adem kelimesinde kullanılan seslerin en azından birinin erkeksi birinin de dişil olduğunu kabul edeceğiz..

 

D=Erkeksi bir ses

 

M=Kadınsı bir ses

 

D= +

 

M= -

 

Demek ki dişsi ses olan D sesi erkeksiliği M sesi de dişiliği temsil ediyor.Demek ki Adem’de dişilik ve erkeklik ve diğer bütün zıtlar potansiyel olarak mevcuttu.Erkekliğin en ileri düzeyinde D sesi, aileye başlangıç düzeyinde ise B, M sesleri gibi dudaksı sesler daha belirgindir.Burada erkekliği cinsel bir kavram olarak görmüyor zıtlıkların en celalli kısmı olarak görüyoruz.Dişillik için söylediklerimizde de cinselliği ifade değil negatifliği ya da Ying’in Yang’ını ifade etmeye çalışıyoruz.Hatta Kurân diliyle ifade edilen Adem kelimesindeki ae zıtlığı da bu kelimede çekirdek olarak zıtlıkların cem olduğunu ispat eder..Havva kelimesine baktığımızda ise

 

H=Boğazsı, akışkan

 

V=Dudaksı, akışkan…

 

Diğer ünlüleri az önce incelediğimizden şimdi incelemeyeceğiz..Baştaki h sesinin sonradan oluşmuş bir ses olduğunu var saysak da değişen bir şey olmayacak..V sesi bildiğimiz gibi Adem kelimesindeki M sesiyle akrabadır..Önce M sesi ya da B sesi oluşur, daha sonra bu sesler V, F gibi seslere dönüşürler..Bu durumda asli M sesinden türemiş olan V sesi Havva kelimesinde ortaya çıkmaktadır..Bu V sesi dişil bir ses yani dudaksı bir ses olarak bizim görüşümüzü ispat etmektedir.V sesi dişildir ama bir o kadar da erkeksidir..Zira M sesinden türemiştir..Aslında dişillik ve erillik bu noktada iç içe girmiştir..Bu da aslında “insan” denilen varlığın ayrımının onun cinsiyetinden değil de yapıp edebildiklerinden, çalışmasının derecesinden, ilminden ve benzeri kesbi yönlerinden kaynaklandığını ortaya koyar..Bu da apayrı bir konu olduğu için bahsimizden hariçtir.

 

Bu Adem, Adam, Edım ve benzeri şekillerde telaffuz edilen kelime, köken olarak hangi kelimeden gelmektedir sorusu kafayı kurcalayabilir..Eğer bu kelimenin –em bölümü dişiliği temsil ediyorsa ki aslında Babil dönemindeki varlıklara çift isimler verilmesi geleneğinin ta ilk insana ulaştığını da ispat edebilir bu..Ad bölümü de erkeksi bölüm olabilir..Tabii ki bu sadece bir iddiadır, tahmindir..Bu yazımızın bu gibi bölümleri de “deneme” olarak algılanmalıdır..

 

Havva bir kadın olarak karşısındaki erkeğe Adem ya da Adam diyerek seslenmektedir..Bu kelimeyi söylemek için önce ağız genişçe açılır alt dişe yakın olan dil “d” sesiyle birlikte üst dile değer sonuçta da kelime dudaklarda biter “m” sesiyle…Kendinizi su içerken ya da bir lokmayı yerken düşünün Adem, Adım, ya da Edım benzeri bir ses çıktığını fark edeceksiniz..Bu sesler açıkça yutkunma sesleridir..Havva bu sesleri çıkarmakta çok zorlanmamıştı herhalde..Onlar elbette gündelik hayatta yemek yiyorlar, su da içiyorlardı..Aslında Havva’nın bu yutkunması; onun Adem’e yemek gibi, su gibi ihtiyacı olduğunu, Ademsiz gayet güçsüz, zayıf olacağını ortaya koyar..Sondaki m sesi de tüm dudaksı seslerde olduğu gibi “sevgiyi” de ifade eder. Adem ise eşine Havva diye seslenerek nefes alıp verirken çıkarılan tabii sesin bir taklidini ortaya koyar gibidir.Demek ki Adem de eşine havaya, nefese ihtiyaç duyduğu gibi muhtaç olduğunu ifade ediyor..V sesi de dudaksı bir ses olarak onun eşine olan sevgisini ortaya koyar..

 

Demek ki bu örneklerdeki ve benzeri sesleri çıkarabilme kabiliyeti insanoğluna yaratılıştan verilmiştir..Kediler “miyav”, köpeklere “hav”, koyunlara “me” detirten, onların bazı sesleri çıkarmalarını sağlayan çevresel faktörlerden çok öte iç güdü denilen ve mahiyeti bilimce bir türlü açıklanamayan etkiler vardır..İşte bu sevk-i tabii ya da sevk-i ilahi diye adlandırılan etkiler sayesindedir ki ilk insan en az 9, 10 sesi çıkarabiliyordu bebeklerde olduğu gibi.İlk dil de zaten onun çıkardığı bu ilk seslerin çeşitli şekillerde kombinasyonundan oluşuyordu..Bu ilk dille bir kere Ad sesini erkek, güçlü varlık için kullanan Havva daha sonra tüm güçlü ve erkeksi varlıklar için de Ad sesinden türeyen kelimeler oluşturacaktı..Havva’nın çocukları da onun öğrettiği bu dil sayesinde birbirleriyle anlaşabileceklerdi.

 

Şimdi şu andaki dünya dillerinden bizi bu Adem ve Havva-Eva kelimelerine götürecek örneklere bakalım.

 

Öncelikle büyüklüğün, güçlülüğün en üst makamında bulunan İlah kavramını karşılamak için dünya dillerinde kullanılan kelimelere bir bakalım:

 

Go(d)=İngilizce

(T)engri=Türkçe

(D)ei=Latince

Hu(d)a=Farsça

Eha(d)

Ka(d)ir

Same(d)

(T)eala=Arapça

(D)ingir=Sümerce

A(d)on=İbranice

 

İlah kelimesini karşılamak için çeşitli dillerde kullanılan bu kelimelerdeki bilhassa “d, t” dişsi seslerindeki benzerlik bu kelimelerin Adem kelimesindeki “d” dişsi sesini içermeleri bir tesadüf olmasa gerek..

Erkeksilikleri ile daha belirgin olan kelimelere bir bakalım:

 

Dady=İngilizce (Baba)

Dede=Türkçe (Baba, Büyük Baba)

Father=İngilizce (Baba)

Peder=Farsça (Baba)

Brother=İngilizce (Erkek Kardeş)

Ata=Türkçe (Baba, dede)

Ced=Arapça (Dede)

Birader=Farsça (Erkek Kardeş)

Zad= Farsça (Oğlan çocuk )

 

Bu ve benzeri kelimelerdeki “d, t” dişsi seslerinin benzerliği de bu “d” sesinin erkeksiliğini bize hatırlatan müstesna ortak dil kalıntılarından bazılarıdır..Hatta Türkçe’mizdeki Dağ, Deniz, Taş gibi celalli varlıklara verilen isimler de ortak bir dil mantığının izlerini taşır gibi gözükmektedir.

 

Dünya dillerinde dudaksı sesler de genel itibariyle dişiliği ifade eden sesler gibi gözükmektedir.İlk ortak dilde bu Eva kelimesinden mülhem olarak dişil varlıkları ifade etmek için “M, V” benzeri dudaksı seslerin kullanıldığı bilinmektedir..Belki de bebeğin “emme” eyleminin bir nevi taklidi yoluyla çıkarılan; “annemsi” ve “kadınsı” kavramları ifade etmek için kullanılan “m” sesine dünya dillerinde belirttiğimiz ölçüler ışığında sıklıkla rastlamaktayız.

 

 

Ümm=Anne (Arapça)

Mam=Anne (İngilizce)

Mother=Anne (İngilizce)

Mader=Anne (Farsça)

Aba=Anne, Abla (Türkçe)

Bibi= Hala (Türkçe)

Umay=Tanrıça (Türkçe)

Women=Kadın (İngilizce)

Meme=Meme (pek çok dilde)

Em-=Emme fiili..Türkçe’de ve diğer dillerde kadınlarla ilgili olarak kullanılan pek çok kelimede bu dudaksı seslere bilhassa da “m” sesine rastlarız..

 

Adem kelimesinin sonundaki “m” sesi gibi dudaksı seslerin erkekler için de hususileştiği görülmektedir..Bu sesin erkeksi bir yönünün de olduğu bu örnekle ortaya çıkar:

 

(B)aba=Türkçe (Baba)

(B)ava=Farsça (Baba)

(P)apa=Latince (Baba)

(B)irader=Erkek kardeş (Farsça)

(B)rother= Erkek Kardeş (İngilizce)

E(B)u= Baba (Arapça)

A(B)a=Baba (Aramice)

(B)en=Oğul (İbranice)

(B)in=Oğul (Arapça)

(B)ar=Oğul (Aramice)

(P)ir=İhtiyar erkek (Farsça)

(F)ather=Baba (İngilizce)

(P)eder=Baba (Farsça)

(B)ey=Erkek büyük

 

Bütün bu kelimelerdeki bpf seslerindeki ortaklık, manadaki yakınlıkla da birleşince bizi ortak bir dile taşımaz mı?Bilhassa b sesi ve onunla akraba olan p ve f sesleri erkeksi kavramları ifade için seçilmişe benzemektedir..Ancak yine bir dudaksı ses olan M sesi ize az önce verdiğimiz örnekler de gösteriyor ki dişil varlıkları karşılamak için kullanılan bir ses olmuştur ilk dünya dilinde..

 

Bugün dünya dillerinde sevme fiilini ifade eden kelimelerde de bir benzerlik göze çarpar:

 

Se(v)

 

Lo(v)e

 

Hu(B)

 

Lie(B)e

 

(B)use=Öpücük (Farsça)

 

Ö(p)=Türkçe

 

(M)aç=Farsça (öpme)

 

ve benzeri örneklerden sevgi onla ilgili pek çok kavramın da dudaksı seslerle ifade edildiğini görürüz..Bu da ilk dünya dilinde bu tarz kelimelerin ortak olduğunu gösteren ayrı birer delil olarak belirmektedirler..

 

Bu verdiğimiz örnekler meselemize bir başlangıç olmaları açısından yeterli gözükmektedir..Fakat bütün dünya dilleri bilhassa Afrika, Avustralya vb. kıtalarda yaşayan yerli halkların dış etkilerden daha az etkilenmiş dilleri ciddi çalışmalarla incelenmelidir..Bu dillerde de bizim savlarımızı destekleyecek deliller bulunabilir..

 

Biz çeşitli imkansızlıklardan dolayı bu dillere ulaşamasak da onlarda da diğer yaygın dünya dilleriyle benzer pek çok kelimenin, kuralın var olduğunu bugüne kadar yaptığımız çalışmaların tutarlılığına dayanarak söyleyebiliriz..Ancak bilimsel olarak bu görüşümüzü ispat etmek için o dilleri; ses yapılarından tutun da cümle kurulumlarına kadar incelememiz gerekmektedir.Bu imkanı elde ettiğimiz anda bu alandaki buluşlarımızı da güzel ülkemiz Türkiye’mizle ve onun güzel insanlarıyla paylaşacağız diğer görüş ve savlarımızı paylaştığımız gibi..

 

Umarız dünya insanları “ilk insan topluluğunun” o samimi, katıksız birlikteliğine ulaşır bir gün..Bu birliktelikte ise bütün uluslar getirmiş oldukları farklılıklar ile o “insanlık topluluğunu” zenginleştiririler..

 

Kim bilir belki güzel dilimiz Türkçe de mantıklı ve formülize edilebilir yönleriyle, o “insan topluluğu” tarafından “bilişim dili” olarak kabul edilir bir gün..

 

Kim bilir belki de o gün, çok yakındır!

 

2.Silinen kalem karbon içeren kurşunkalemin kağıt üzerine bıraktığı karbon izdir.eknik olarak kağıt üzerindeki karbonun bir nevi zımparalanmasıdır.Silgi yumuşak plastik içeriğiyle bu karbonu kendi yapısına alarak kağıttan siler..

 

3.Gördüm..:w00t: Coğrafya farkı nedeniyle,ve belkide ten uyumunun sağlanamamasından :w00t::D zenci-japon melezi görmek pek sık rastlanılan bişey değildir..;)

 

Aynı şekilde hiç zenci bir yüzme şampiyonu göreniniz var mı..?

 

4.A harfi latince yazılışı ile böyledir.Aslında A dediğin bir sestir.Bu ses Arapçada,yunancada,çincede,kril alfabesinde,braille alfabesinde vs..başka sembollerle gösterilir..

 

5.Bu sorunu ben de sordum ve daha da ileriye giderek başka uzaylarında olabileceğini ima ettim.Bu da bu uzayların neyin içersinde durduğu sorusunu doğurdu..;)

Gönderi tarihi:

Taurus abi şimdi bu kadar şeyi okumamımızı bekliyorsun? :blink::D

Gönderi tarihi:

5-UZAYDA SONSUZ BOŞLUK VAR DİYOLAR BU SONSUZ BOŞLUK NEREYE KADAR SÜRÜYOR

 

Arkadaşlar aklıma takıldı bu sorular vallaa :)

ŞAMPİYONLUK ASLANIN AĞZINDA

bence bu soruya cevap olarak şöyle yaklaşabiliriz.bizler dünyada yaşıyoruz ,dünyanın kanunları dünyada geçerli olur.(örnek:yer çekimi,suyun kaldırma kuvveti...)dünyada herşeyin başlangıcı ve sonu olduğunu düşünürüz.bu düşüncenin uzaydada geçerli olabileceği fikri bize bu soruyu sorduruyor.çünkü beynimiz de herşeyin sonu olması gerektigini söylüyor. beynimizin böyle düşünmesi doğal nede olsa dünyadaki görsellikle gelişmiş.uzayın sonsuzluk kavramını algılaması beklenemez.

sözün özü:Dünya daki düşünce uzayda geçerli değil.öyle olsaydı dünyadaki doğa kanunları uzay boşluğunda da geçebilirdi.karışıkmı oldu ne? :sweatingbullets::sweatingbullets:

Gönderi tarihi:

taurus burda yazılan şey adem ve havvanın belirli bir dil kullanmadığını, kendilerine kolay gelen sesleri kullanarak birbirlerine öyle seslendiğini anlatıyo yada ben öyle anladım umarım doğrudur. peki ben bişey sorcam adem şeytanın SÖYLEDİKLERİNE kanıp yasak elmayı yiyor sonra pişmanlığını tanrıya ANLATIYOR, çocukları torunları torunlarının torunları oluyor ve onlara kendi medeniyetini ANLATIYOR. hangi kardeşin hangi kardeşle birlikte çocuk yapmasını hangisiyle yapmamasını ANLATIYOR. bunlar ve bunlar gibi örnekleri adem ve havva kendilerine kolay gelen sesleri çıkararak nasıl anlatıyor? bunlar uzun süre uraşıp da ortaya çıkardıkları bişey değil çünkü birbirleriyle tanrıyla ve şeytanla da konuştular ve bunlar kısa sürede olan olaylar. basit sesler çıkararak kısa sürede birbirleriyle şeytanla ve allahla nasıl anlaştılar çocuklarına yapmaları gerekenleri nasıl anlattılar?

Gönderi tarihi:

yarama bastınız ozaman şu soruyu sorim. hz adem çiftçiydi, çiftçiliği biliyosa bunun inceliklerini de bilecek beyin kapasitesine sahipti, pişmanlık yapısına sahipti ki bunu yasak elmayı yedikten sonra görüyoruz, sahip olduğu bilgiyi çocuklarına ve torunlarına da anlattı ve gösterdi onlar da bu bilgiyi daha da ilerletti mantık olarak. peki işte can alıcı soru: bukadar medeni bi toplumdan sonra insanlar neden taş devrini yaşadı? taş devrinin ilk dönemi olan eski taş çağının özelliklerinden biri ise insanların besin üretimine geçmemiş olmasıydı. ve o çağ da pek medeni bi çağ değildi. sanırım bu dinle bilimin çakıştığı noktalardan biri oluyor

Gönderi tarihi:

uzaydan konu açtınız ben bişey sorim ozaman:) big bang yani büyük patlama bilim adamlarının çoğunluğunun kabul ettiği bir teori. bu patlama yüksek sıcaklıkta gerçekleşti (aşırı yüksek yani) herneyse sorum şu: böyle bir sıcaklıkta hiçbir canlı yaşayamaz, cansızdan canlı da oluşmaz, peki bilimsel olarak canlılar nasıl varoldu? bu gecelik benden bukadar bu sorular kafamı kurcalarken umarım uyuyabilirim :wacko::)

Gönderi tarihi:

yarama bastınız ozaman şu soruyu sorim. hz adem çiftçiydi, çiftçiliği biliyosa bunun inceliklerini de bilecek beyin kapasitesine sahipti, pişmanlık yapısına sahipti ki bunu yasak elmayı yedikten sonra görüyoruz, sahip olduğu bilgiyi çocuklarına ve torunlarına da anlattı ve gösterdi onlar da bu bilgiyi daha da ilerletti mantık olarak. peki işte can alıcı soru: bukadar medeni bi toplumdan sonra insanlar neden taş devrini yaşadı? taş devrinin ilk dönemi olan eski taş çağının özelliklerinden biri ise insanların besin üretimine geçmemiş olmasıydı. ve o çağ da pek medeni bi çağ değildi. sanırım bu dinle bilimin çakıştığı noktalardan biri oluyor

bence de yaman bir çelişki :unsure:

Gönderi tarihi:

uzaydan konu açtınız ben bişey sorim ozaman:) big bang yani büyük patlama bilim adamlarının çoğunluğunun kabul ettiği bir teori. bu patlama yüksek sıcaklıkta gerçekleşti (aşırı yüksek yani) herneyse sorum şu: böyle bir sıcaklıkta hiçbir canlı yaşayamaz, cansızdan canlı da oluşmaz, peki bilimsel olarak canlılar nasıl varoldu? bu gecelik benden bukadar bu sorular kafamı kurcalarken umarım uyuyabilirim :wacko::)

 

yarama bastınız ozaman şu soruyu sorim. hz adem çiftçiydi, çiftçiliği biliyosa bunun inceliklerini de bilecek beyin kapasitesine sahipti, pişmanlık yapısına sahipti ki bunu yasak elmayı yedikten sonra görüyoruz, sahip olduğu bilgiyi çocuklarına ve torunlarına da anlattı ve gösterdi onlar da bu bilgiyi daha da ilerletti mantık olarak. peki işte can alıcı soru: bukadar medeni bi toplumdan sonra insanlar neden taş devrini yaşadı? taş devrinin ilk dönemi olan eski taş çağının özelliklerinden biri ise insanların besin üretimine geçmemiş olmasıydı. ve o çağ da pek medeni bi çağ değildi. sanırım bu dinle bilimin çakıştığı noktalardan biri oluyor

 

İki ayrı sinema filminin konusunu birbirine karıştırıyorsunuz:

1.si bing bang le başlayıp milyarlarca yıl sonra gezegenlerin, suyun, ilk aminoasitlerin, ilk tek hücreli canlıların, ve nihayet insanın ortaya çıkması ve taş devri vs. den geçip bugüne gelmesi.

2.si ise Hz.Adem'in çiftçi olarak yaratılıp yasak elmayı yemesi, sonra soyunun çoğalması ve bugünkü insanlığın oluşması...

 

Bu iki filmden hangisinin gerçek hangisinin masal ya da bilimkurgu olduğunu tartışmak sanırım bu forumun konusu dışında ve bence tartışılması da yararsız çünkü asla doğrusunun ispatlanamayacağını ve bu nedenle sonsuza dek bilinmez kalacağını düşünüyorum.

saygılarımla...

Gönderi tarihi:

İki ayrı sinema filminin konusunu birbirine karıştırıyorsunuz:

1.si bing bang le başlayıp milyarlarca yıl sonra gezegenlerin, suyun, ilk aminoasitlerin, ilk tek hücreli canlıların, ve nihayet insanın ortaya çıkması ve taş devri vs. den geçip bugüne gelmesi.

2.si ise Hz.Adem'in çiftçi olarak yaratılıp yasak elmayı yemesi, sonra soyunun çoğalması ve bugünkü insanlığın oluşması...

 

Bu iki filmden hangisinin gerçek hangisinin masal ya da bilimkurgu olduğunu tartışmak sanırım bu forumun konusu dışında ve bence tartışılması da yararsız çünkü asla doğrusunun ispatlanamayacağını ve bu nedenle sonsuza dek bilinmez kalacağını düşünüyorum.

saygılarımla...

kısaca: iki insanlık tarihimi olduğunu söylüyorsun? :unsure::unsure: magaralara resim yapanlar kimlerdi?

elmayı yiyen kimdi? :unsure::unsure:

Gönderi tarihi:

benim anladığım kadarıyla bişey söylemiyo sadece bu konu hakkında tartışmak anlamsız çünkü cevabı yok diyo bence de doğru

evet doğru diyon konuyu irdelersek ayvayı yiyen biz olabiliriz :P:lol:(yani tüm tartışanlar)

Gönderi tarihi:

kısaca: iki insanlık tarihimi olduğunu söylüyorsun? :unsure::unsure: magaralara resim yapanlar kimlerdi?

elmayı yiyen kimdi? :unsure::unsure:

Gerçek tarih bildiğiniz gibi yazının bulunmasıyla başlar. Ondan öncesi için ya bilimsel tahminler ya da dini inançlar söz konusudur, ki ben bunları iki ayrı sinema filmi olarak niteledim. Nasıl ki bir filmde her gördüğümüzün diğer bir filmde gördüklerimizle çelişmemesini beklemiyorsak, tarih öncesine ilişkin ik ayrı kuramın da birbiriyle çelişmemesini bekleyemeyiz. Kastettiğim buydu.

Gönderi tarihi:

arkadaşlar biraz düşündüm ve ben bunlar nasıl olur diye düşündüm

 

1-Hz.ADEM VE Hz.HAVVA HANGİ DİLİ KONUŞUYOLARDI

2-KALEM YAZISINI SİLEN SİLGİDE NE GİBİ BİR MADDE BULUNMAKTADIRDA YAZIYI SİLMEKTEDİR

3-ZENCİ BİR JAPON GÖRDÜNÜZMÜ

4-ALFABELER NASIL BULUNMUŞ Ör: A HARFİNE NEDEN € DENİLMEMİŞDE A DENİLMİŞ

5-UZAYDA SONSUZ BOŞLUK VAR DİYOLAR BU SONSUZ BOŞLUK NEREYE KADAR SÜRÜYOR

 

Arkadaşlar aklıma takıldı bu sorular vallaa :)

ŞAMPİYONLUK ASLANIN AĞZINDA

 

1-Bunu bilmemiz tabii ki mümkün değil.

2-Kağıtla silgi arasındaki sürtünmeden dolayı kurşun kalemin kağıt yüzeyinde az da olsa pürüzlü duran çok küçük parçacıklar kağıt yüzeyinden kaldırılırlar.

3-Görmedim. Nasıl soru bu? :)

4-Bu soru çok saçma. Çünkü eğer aaa diye çıkardığımız sese € ismini verseydik, yani matematiksel tanımı değiştirseydik sadece aaa sesi ile € sembolünü ilişkilendirmiş olurduk. Yani aaa sesi A ile ilişkilendirilmiş. Eğer € ile ilişkilendirilmil olsaydı yine aynı sesi çıkarır bu sefer €€€ ile belirtmiş olurduk.

5-Tanımımız uzayın sonsuz olduğu değil mi? Öyleyse nereye kadar sürüyor sorusunu soramayız çünkü sınırlandırılmış birşey değil tanım olarak. Ha ben sonsuz olmadığına inanıyorum o ayrı. :)

Gönderi tarihi:

Dostum ben sadece şu 1. soruna bir cvap yazayım onun hakkında az bilgim vardı.ALLAH (c.a) insanları yaratırken hepsi aynı dili kulanıyordu bu hatta h.z musa nın kavmine kadar aynı sürüyordu.Bu farklı dil değişim bundan sonra oluyor şöyle bir hadis var Allah (c.a) afetsin beni belki tam yazmıya bilirim çünkü hadislerin tam sölenmesi makbuledir. Onun için yazmıyorum ama şöyle; h.z musanın kavmi sapıklığa girmişlerdir.Bunun üzerine Allah onların dilerini değişmesini sağlar.Böylelikle hiç kimse birbirinden anlamaz oldu.Eğer okuyup araştırısan bunu görebilirsin kavimlerin helağını ama hz. ademle ve hz. havvanın hangi dilde konuştuklarını bilgim yok tahminen arapça olabilir.ama oda yanlış olabilir bir çok çelişki var.Arapça dememin nedeni kuran'ın arapça indirilmesidir.Ben böyle düşünüyom...Yardımcı olduysam ne mutlu bana.

:D

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.