ALINTIHer şeyin bir sebebi olduğuna göre, ilk şeyin sebebi Tanrı olmak zorunda değil midir? Her şeyin bir sebebi varsa, ilk şeyin sebebi nedir? İlk şey eğer evrenin ortaya çıkışıysa, onun da sebebi Tanrıdır şeklindeki yaygın düşünce tarzı geçersiz bir mantık yürütmedir. Burada hemen akla "Peki Tanrı'nın sebebi neydi?" sorusu gelir. Nitekim küçük çocuklar genellikle sorarlar bu soruyu Tanrı konusunda. Zihinleri açıktır çünkü henüz. Şartlanmamıştır. "Tanrı'nın sebebi yoktur" veya "Tanrı kendi kendisinin sebebidir" açıklaması geçerli bir açıklamaysa, o zaman "Peki evrenin sebebini niye merak ediyorsun?" sorusu akla gelir. Belki de 'Evrenin sebebi yoktur' veya 'Evren kendi kendisinin sebebidir?'. Eğer evrenin sebebini merak etmek geçerli bir mantık yürütmeyse, Tanrı'nın sebebini merak etmek niye geçerli değil? Onun da sebebi daha büyük bir Tanrı, o Tanrı'nın da sebebi ondan büyük başka bir Tanrı dersem, bunun sonu gelir mi? Eğer bir açıklama yapabilmek için bir yerde durulması gerekiyorsa, o zaman nerede duracaklarına nasıl karar veriyorlar? Neden evrenin sebebinde değil de, Tanrı'nın sebebinde duruyorlar?
Bu yazı aynı zamanda meşhur ateist fizikçi stephan hawkng'in fikirlerininde hulasası sayıldığından,ateizm.org adlı sitenin, akıllıca yaptıklarını sandıkları bu izahatı çürüteceğim.
Tüm mesele kırmızıyla yazdıkları yazıdır.O halde başlayalım;
Şimdi buradaki iddia çok açıktır.deniliyorki , evren kendi kendisinin sebebidir.Yani buna bir ezeliyet veriyorlar , ve başlangıcının olmadığını söylüyorlar.O halde evrenin ezeli olamayacağını ispat edelim.
Bugün bilimin kabul ettiği termodinamiğin iki meşhur kanunundan söz etmek istiyorum.Zira enerjiyle ilgili tüm bilgiler,termodinamiğin 2. kanununa uymak zorundadır.Termodinamiğin 2. kanunu derki;
Madde çevresine ısıyı vere vere nihayet kendisindeki ısı tükenecek ve
Kainatın her yerindeki enerji eşit şekilde bulunacaktır.Buda her ne kadar termodinamiğin 1. kanunu olan enerjinin korunması ilkesinde olduğu gibi,enerjinin yok olması anlamına gelmiyor olsa bile, sonuçta yine termodinamik kanununda belirtilen (2.kanun) enerjinin geri dönümü mümkün olmayıp, hem tüm enerji kaynaklarının da tükenmesinden dolayı kainatın kıyameti anlamına gelmektedir.
Her ne kadar evren bir bütün olmayıp, cüzlerden oluşuyor olsa bile,sonuçta cüzlerde tesiri gözlenen her olay , bütüne de aynı şekilde tesir edecektir.
Termodinamikten elde ettiğimiz bu çıkarımla,zaman ve mekanın sonsuz olduğu fikrinin , ne derece bağlantılı olduğu veya bu termodinamik kıyametin zaman ve mekana nasıl bir tesirde bulunacağı konusuna şöyle bir izah getirilebilir.
Termodinamik için iki kavram evvela açıklanmalıdır; bunlardan biri ezel diğeri ebed kavramlarıdır.
Ezel: başlangıcı olmayan , sonsuzdan beri gelen anlamına gelir.
Ebed: sonu olmayan , yok olması kabil olmayan anlamına gelir.
Doğal olarak ezel olan aynı zamanda ebedi olmuş olacaktır.Ezeli ve ebedi aynı anda bir gibi görebiliriz.
Ezel olan şeyin özellikleri;
1- evvela sonsuzdan geldiği için parçalanamaz olur,yani bir terkip edilemezlik vardır.
2- Asla değişmez,hep aynıdır (değişse ezelden değişirdi) müdahale edilemezlik vardır.
3- Tabiidir ki zaman ve mekan kayıtlarının dışında olmak zorunluluğu vardır.Ve tüm zaman mekan hareketlerinin dışında olmak zorunluluğu vardır.
4- Ezelden (sonsuz önceden)geldiği içinde mutlaka ebedidir.
Ayrıca akılların alabileceği,en büyük sayılar ezelin yanında sadece birer ‘’sıfır’’dır.Bunun aksini iddia eden, ezelin tanımını bilmiyordur.Hal böyleyken maddeye gelin bakalım;
Mesela ezel ve ebed haddi zatında birdirler,zira zamansızlık tanımına dahildirler.başlangıçsız olana sayısal değer veremeyeceğimize göre,zamanda başlangıcıyla bilindiğine ve tarihle ifade edildiğine göre, sonuç olarak ezel ve aynı zamanda ebed zaman kaydına bağlı olamaz.Peki madde zamana tabi midir?Evet . Zira biliyoruz ki , zamandan ayrı mekanı yani maddeyi düşünemeyeceğimiz gibi, mekandan ayrıda zaman düşünülemez.
*Termodinamiğin kanıtladığı; madde, değişerek bir zaman gelip tüm enerjisini kaybedecek olan enerjiden ayrı düşünülemeyeceği içinde, ezeli olamaz.Zira ezelden gelmiş olsa , enerjisi daha ezelden bitmiş olurdu.pekala, sonsuz önceden gelmenin anlamı budur.
*Ayrıca madde dikkat buyurun, her türlü terkibe de açıktır.
*Madde , bununla beraber zaman ve mekan kaydı altında bulunmaktadır.Ve yine bilinen bir gerçektir ki madde zamana tabidir,zamanda varlığını maddede bulur.Oysa ezel için , bir başlangıç düşünemeyeceğimizden , ezeli olan , zaman ve mekan kaydına tabi tutulamaz.Dolayısıyla burada maddeye ait bunca saydığımız özellikler , ezelden gelecek olanla aynı değil, hatta birbirine uzaktır.
Kelam alimleri derler ki ; Bir şeyin ezeli olduğu kesinse , onun yok olması asla söz konusu olamaz.Buda kelam alimlerinin bu söyledikleriyle , termodinamiğin söyledikleri ve yaptığımız mantıksal analiz ortak bir sonuca açıkça işaret etmektedir; Madde ezeli değildir.
Ayrıca akıllara gelebilecek bir meseleyi daha arz etmek istiyorum;
Termodinamiğin 2. yasası gereği, enerji geri dönüşümü mümkün olmadığından , mesela ,bir kitabın devrilmesi için harcanan enerji, aynı kitabı düzeltmek için harcanan enerjiden daima azdır.
Eğer bu mantıkla evrene bakarsak biliriz ki , evren ezelden beri gelmiş olsaydı şöyle olurdu;
Evrendeki enerji , termodinamiğin kanununa göre değişiyorve mesela bu enerji bir durumdan öbürüne geçiyor ise, örneğin;hidrojenin yanıp helyuma dönüştüğünü biliyoruz, eğer bu helyumda bir şekilde başka bir enerjiye dönüşebiliyor ise ( böyle bir durum yoktur aslında) ve bu dönüştüğü enerjide başka bir enerjiye dönüşüyorsa , bu durumda eğer dönüşüm yapabilecek enerji sayısı çok büyük bir rakamla ifade edilecek kadar bile olsa , sonuçta sınırlı olacağından , böyle bir dönüşümün ta ezelden(başlangıcı olmayan) tükenmiş olması gerekirdi.Zira sayı ne kadar büyük olursa olsun ezele göre sıfırdır.
Yok eğer bu enerji dönüşümü sonsuz sayıda , yani sosuz enerji çeşidi varsa, bu takdirde ;
Bunların dönüşüme başlaması için bir ilk dönüşüm söz konusu olduğundan , buda mümkün görünmemektedir. Yani örneğimizdeki hidrojenin helyuma dönüşümü ve sonra bu helyumun başka bir enerji şekline dönüşümünde, bu dönüşümü ilk başlatan enerji nasıl ki hidrojen ise, aynen öylede ,dönüşüm işinin dönüşüm olması için, bir ilk girdiye ihtiyaç vardır.Sonuç olarak eğer bir ilk olayı varsa buda ezeli değildir, olamaz.Çünkü ezel başlangıcı olmayandır ve ilk kelimesi başlangıcı olanı anlatır.Böylece bu durumda mümkün değildir.
Evet böylece enerji maddeden ayrı düşünülemeyeceği için , madde ezeli değildir.
Gelelim Allah’ın varlığına;
Eğer bir şey ezelden gelmiyor ve bunun bir başlangıcı varsa ( ispat ettik) o zaman olmayan bir şeyin yaratılması ayan beyan ortaya çıkmış oldu .İşte o yaratıcı Allah’dır.
Allahı başka birinin yaratması durumuna bakarsak;
Bu madde olayı gibi düşünülemez, nedeni ;
Madde bilinç sahibi değildir, oysa Allah mutlak bilinç sahibidir.Dolayısıyla madde hakkında ki çıkarımları bunun için düşünemeyiz.Hem düşünsek dahi ,yani yaratanı başka bir yaratan, onu da başka bir yaratan var dersek, iş teselsüle girer , yani sonu gelmeyen bir döngüye girer ki bu da muhaldir,yani imkansızdır.Yani yaratanı yaratan olsa bunun zamana tabi olduğu orataya çıkar ve maddenin ezeli olamayacağı gibi buda öyle olur.Başlangıcı olanda birisinin yaratmasına muhtaç olacağından ve bu sonsuza kadar gidemeyeceğinden , bu çıkarımda muhaldir.
Gelelim o şahane soruya;
ALINTI'Evren kendi kendisinin sebebidir?'. Eğer evrenin sebebini merak etmek geçerli bir mantık yürütmeyse, Tanrı'nın sebebini merak etmek niye geçerli değil
Bu soruda evrenin ezeli olmadığını açıkça ispat ettik mi? Evet ispat ettik.Demek ki evren ezeli değildir, ve madde için düşünülen kendi kendisinin sebebidir doğru olsaydı ezeli olurdu.Sonuç olarak , elimizde bir tek ihtimal yaratıcı kalıyor ve bunun başlangıcı yoktur.Yukarda yaratıcının neden yaratılamayacağını arz ettik.Yaratıcıyı bir başkası onu da bir başkası yaratmış olsa ve bu sonsuza kadar gidemeyeceği için yine bir ilk gerekiyor.O ilk bizim kabul ettiğimiz Allah’tır. Ve başlangıcı olmayandır.Olsa maddeye dair yapılan çıkarımlara dahil olurdu, bununda olamayacağını ispat ettiğimize göre mesele bitmiştir.
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz.
Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.
ALINTIHer şeyin bir sebebi olduğuna göre, ilk şeyin sebebi Tanrı olmak zorunda değil midir? Her şeyin bir sebebi varsa, ilk şeyin sebebi nedir? İlk şey eğer evrenin ortaya çıkışıysa, onun da sebebi Tanrıdır şeklindeki yaygın düşünce tarzı geçersiz bir mantık yürütmedir. Burada hemen akla "Peki Tanrı'nın sebebi neydi?" sorusu gelir. Nitekim küçük çocuklar genellikle sorarlar bu soruyu Tanrı konusunda. Zihinleri açıktır çünkü henüz. Şartlanmamıştır. "Tanrı'nın sebebi yoktur" veya "Tanrı kendi kendisinin sebebidir" açıklaması geçerli bir açıklamaysa, o zaman "Peki evrenin sebebini niye merak ediyorsun?" sorusu akla gelir. Belki de 'Evrenin sebebi yoktur' veya 'Evren kendi kendisinin sebebidir?'. Eğer evrenin sebebini merak etmek geçerli bir mantık yürütmeyse, Tanrı'nın sebebini merak etmek niye geçerli değil? Onun da sebebi daha büyük bir Tanrı, o Tanrı'nın da sebebi ondan büyük başka bir Tanrı dersem, bunun sonu gelir mi? Eğer bir açıklama yapabilmek için bir yerde durulması gerekiyorsa, o zaman nerede duracaklarına nasıl karar veriyorlar? Neden evrenin sebebinde değil de, Tanrı'nın sebebinde duruyorlar?
Bu yazı aynı zamanda meşhur ateist fizikçi stephan hawkng'in fikirlerininde hulasası sayıldığından,ateizm.org adlı sitenin, akıllıca yaptıklarını sandıkları bu izahatı çürüteceğim.
Tüm mesele kırmızıyla yazdıkları yazıdır.O halde başlayalım;
Şimdi buradaki iddia çok açıktır.deniliyorki , evren kendi kendisinin sebebidir.Yani buna bir ezeliyet veriyorlar , ve başlangıcının olmadığını söylüyorlar.O halde evrenin ezeli olamayacağını ispat edelim.
Bugün bilimin kabul ettiği termodinamiğin iki meşhur kanunundan söz etmek istiyorum.Zira enerjiyle ilgili tüm bilgiler,termodinamiğin 2. kanununa uymak zorundadır.Termodinamiğin 2. kanunu derki;
Madde çevresine ısıyı vere vere nihayet kendisindeki ısı tükenecek ve
Kainatın her yerindeki enerji eşit şekilde bulunacaktır.Buda her ne kadar termodinamiğin 1. kanunu olan enerjinin korunması ilkesinde olduğu gibi,enerjinin yok olması anlamına gelmiyor olsa bile, sonuçta yine termodinamik kanununda belirtilen (2.kanun) enerjinin geri dönümü mümkün olmayıp, hem tüm enerji kaynaklarının da tükenmesinden dolayı kainatın kıyameti anlamına gelmektedir.
Her ne kadar evren bir bütün olmayıp, cüzlerden oluşuyor olsa bile,sonuçta cüzlerde tesiri gözlenen her olay , bütüne de aynı şekilde tesir edecektir.
Termodinamikten elde ettiğimiz bu çıkarımla,zaman ve mekanın sonsuz olduğu fikrinin , ne derece bağlantılı olduğu veya bu termodinamik kıyametin zaman ve mekana nasıl bir tesirde bulunacağı konusuna şöyle bir izah getirilebilir.
Termodinamik için iki kavram evvela açıklanmalıdır; bunlardan biri ezel diğeri ebed kavramlarıdır.
Ezel: başlangıcı olmayan , sonsuzdan beri gelen anlamına gelir.
Ebed: sonu olmayan , yok olması kabil olmayan anlamına gelir.
Doğal olarak ezel olan aynı zamanda ebedi olmuş olacaktır.Ezeli ve ebedi aynı anda bir gibi görebiliriz.
Ezel olan şeyin özellikleri;
1- evvela sonsuzdan geldiği için parçalanamaz olur,yani bir terkip edilemezlik vardır.
2- Asla değişmez,hep aynıdır (değişse ezelden değişirdi) müdahale edilemezlik vardır.
3- Tabiidir ki zaman ve mekan kayıtlarının dışında olmak zorunluluğu vardır.Ve tüm zaman mekan hareketlerinin dışında olmak zorunluluğu vardır.
4- Ezelden (sonsuz önceden)geldiği içinde mutlaka ebedidir.
Ayrıca akılların alabileceği,en büyük sayılar ezelin yanında sadece birer ‘’sıfır’’dır.Bunun aksini iddia eden, ezelin tanımını bilmiyordur.Hal böyleyken maddeye gelin bakalım;
*Madde , ezele aittir dediğimiz özelliklerin hangisine sahiptir?
Mesela ezel ve ebed haddi zatında birdirler,zira zamansızlık tanımına dahildirler.başlangıçsız olana sayısal değer veremeyeceğimize göre,zamanda başlangıcıyla bilindiğine ve tarihle ifade edildiğine göre, sonuç olarak ezel ve aynı zamanda ebed zaman kaydına bağlı olamaz.Peki madde zamana tabi midir?Evet . Zira biliyoruz ki , zamandan ayrı mekanı yani maddeyi düşünemeyeceğimiz gibi, mekandan ayrıda zaman düşünülemez.
*Termodinamiğin kanıtladığı; madde, değişerek bir zaman gelip tüm enerjisini kaybedecek olan enerjiden ayrı düşünülemeyeceği içinde, ezeli olamaz.Zira ezelden gelmiş olsa , enerjisi daha ezelden bitmiş olurdu.pekala, sonsuz önceden gelmenin anlamı budur.
*Ayrıca madde dikkat buyurun, her türlü terkibe de açıktır.
*Madde , bununla beraber zaman ve mekan kaydı altında bulunmaktadır.Ve yine bilinen bir gerçektir ki madde zamana tabidir,zamanda varlığını maddede bulur.Oysa ezel için , bir başlangıç düşünemeyeceğimizden , ezeli olan , zaman ve mekan kaydına tabi tutulamaz.Dolayısıyla burada maddeye ait bunca saydığımız özellikler , ezelden gelecek olanla aynı değil, hatta birbirine uzaktır.
Kelam alimleri derler ki ; Bir şeyin ezeli olduğu kesinse , onun yok olması asla söz konusu olamaz.Buda kelam alimlerinin bu söyledikleriyle , termodinamiğin söyledikleri ve yaptığımız mantıksal analiz ortak bir sonuca açıkça işaret etmektedir; Madde ezeli değildir.
Ayrıca akıllara gelebilecek bir meseleyi daha arz etmek istiyorum;
Termodinamiğin 2. yasası gereği, enerji geri dönüşümü mümkün olmadığından , mesela ,bir kitabın devrilmesi için harcanan enerji, aynı kitabı düzeltmek için harcanan enerjiden daima azdır.
Eğer bu mantıkla evrene bakarsak biliriz ki , evren ezelden beri gelmiş olsaydı şöyle olurdu;
Evrendeki enerji , termodinamiğin kanununa göre değişiyorve mesela bu enerji bir durumdan öbürüne geçiyor ise, örneğin;hidrojenin yanıp helyuma dönüştüğünü biliyoruz, eğer bu helyumda bir şekilde başka bir enerjiye dönüşebiliyor ise ( böyle bir durum yoktur aslında) ve bu dönüştüğü enerjide başka bir enerjiye dönüşüyorsa , bu durumda eğer dönüşüm yapabilecek enerji sayısı çok büyük bir rakamla ifade edilecek kadar bile olsa , sonuçta sınırlı olacağından , böyle bir dönüşümün ta ezelden(başlangıcı olmayan) tükenmiş olması gerekirdi.Zira sayı ne kadar büyük olursa olsun ezele göre sıfırdır.
Yok eğer bu enerji dönüşümü sonsuz sayıda , yani sosuz enerji çeşidi varsa, bu takdirde ;
Bunların dönüşüme başlaması için bir ilk dönüşüm söz konusu olduğundan , buda mümkün görünmemektedir. Yani örneğimizdeki hidrojenin helyuma dönüşümü ve sonra bu helyumun başka bir enerji şekline dönüşümünde, bu dönüşümü ilk başlatan enerji nasıl ki hidrojen ise, aynen öylede ,dönüşüm işinin dönüşüm olması için, bir ilk girdiye ihtiyaç vardır.Sonuç olarak eğer bir ilk olayı varsa buda ezeli değildir, olamaz.Çünkü ezel başlangıcı olmayandır ve ilk kelimesi başlangıcı olanı anlatır.Böylece bu durumda mümkün değildir.
Evet böylece enerji maddeden ayrı düşünülemeyeceği için , madde ezeli değildir.
Gelelim Allah’ın varlığına;
Eğer bir şey ezelden gelmiyor ve bunun bir başlangıcı varsa ( ispat ettik) o zaman olmayan bir şeyin yaratılması ayan beyan ortaya çıkmış oldu .İşte o yaratıcı Allah’dır.
Allahı başka birinin yaratması durumuna bakarsak;
Bu madde olayı gibi düşünülemez, nedeni ;
Madde bilinç sahibi değildir, oysa Allah mutlak bilinç sahibidir.Dolayısıyla madde hakkında ki çıkarımları bunun için düşünemeyiz.Hem düşünsek dahi ,yani yaratanı başka bir yaratan, onu da başka bir yaratan var dersek, iş teselsüle girer , yani sonu gelmeyen bir döngüye girer ki bu da muhaldir,yani imkansızdır.Yani yaratanı yaratan olsa bunun zamana tabi olduğu orataya çıkar ve maddenin ezeli olamayacağı gibi buda öyle olur.Başlangıcı olanda birisinin yaratmasına muhtaç olacağından ve bu sonsuza kadar gidemeyeceğinden , bu çıkarımda muhaldir.
Gelelim o şahane soruya;
ALINTI'Evren kendi kendisinin sebebidir?'. Eğer evrenin sebebini merak etmek geçerli bir mantık yürütmeyse, Tanrı'nın sebebini merak etmek niye geçerli değil
Bu soruda evrenin ezeli olmadığını açıkça ispat ettik mi? Evet ispat ettik.Demek ki evren ezeli değildir, ve madde için düşünülen kendi kendisinin sebebidir doğru olsaydı ezeli olurdu.Sonuç olarak , elimizde bir tek ihtimal yaratıcı kalıyor ve bunun başlangıcı yoktur.Yukarda yaratıcının neden yaratılamayacağını arz ettik.Yaratıcıyı bir başkası onu da bir başkası yaratmış olsa ve bu sonsuza kadar gidemeyeceği için yine bir ilk gerekiyor.O ilk bizim kabul ettiğimiz Allah’tır. Ve başlangıcı olmayandır.Olsa maddeye dair yapılan çıkarımlara dahil olurdu, bununda olamayacağını ispat ettiğimize göre mesele bitmiştir.
himyata