Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

SERAFETTIN ELCI’YE CEVAP!..

“Etnik Milliyetcilik Yaparak Prim Yapamazsiniz!..”

 

PKK’nin ateskes degil, silah birakmasi gerektigini vurgulayan Serafettin Elci, dun gece Can Dundar’in NTV’de sundugu “Neden?” programinda “etnik milliyetcilik” yaparak, elestirdigi PKK ve DTP’nden farkli bir cizgide olmadigini ortaya koydu.

 

PKK’nin “ateskes” kararini aciklamasinin ardindan bir basin aciklamasi (2 Ekim 2006) duzenleyen Serafettin Elci; “PKK’nin tek tarafli silahli eylemleri durdurma karari almasi yeterli degildir. Bu karar, silah birakmaya donusmelidir. Elde silah durdukca yeniden catisma ihtimali yuksektir. PKK saflarinda silahli catisma yanlisi gruplarin oldugunu biliyoruz. PKK’lilarin elinde silah bulundukca, ateskes veya silahli eylemleri durdurma soylemleri inandirici gorulmemektedir. Kalici bir baris ve huzur ortami icin PKK, cok net ve kesin bilmeli ki, silahli mucadele Turkiye’nin basini agritsa da, daha cok Kurtlere zarar vermektedir. Bu nedenle PKK, kosulsuz silahlarini bir daha eline almamak uzere topraga gommeli ve silahli kadrolarini Turkiye disina cikarmalidir. Turkiye’deki reformlarin onunu kesmemelidir. Gunumuzde terorist orgut damgasi yiyen bir hareketin basari sansi sifirdir. PKK ile arasina mesafe koyamayan DTP de cizgisi degistirmelidir” diyerek, PKK ve DTP’ni uyarmisti.

 

Programda yaptigi aciklamalarla Kurtler arasinda taban bulamayan “Hur Kurtler” isimli yeni partisi icin oy avciligina soyunan Elci, onumuzdeki surecte Kurtler arasinda yasanacak cephelesme ve yuzlesmenin de isaret fisegini yakmis oldu.

 

Seraffetin Elci’nin; “Kurtler kandirildilar. Kurt sorunun cozumu federatif sistemdedir. Devletin kurucusu olarak Turkler ve Kurtler belirtilmelidir” sozleri, programa katilan konuklarin yani sira, izleyicilerden de tepki gordu. Can Dundar, programa yuzlerce tepki mesajinin geldigini soyledi.

 

Turkiye Cumhuriyeti vatandaslari arasindaki birlikte yasama iradesini ve Turkiye’de Kurtlerin disindaki diger etnik unsurlarin da yasadigini gormezlikten gelerek, “etnik milliyetcilik” propagandasiyla prim saglamaya calisan Serafettin Elci, aslinda PKK ve DTP’nden farkli olmadigini da ortaya koyarken, tarihi gercekleri carpitmistir.

 

Kurtler konusunda onemli calismalari bulunan Batili uzmanlardan David McDowall’a gore, Yavuz Sultan Selim zamaninda kendi rizalariyla Osmanli’ya katilan Kurtler, genellikle kendi yasadiklari Dogu Anadolu yoresinde Osmanli Ordusuna hafif suvari olarak destek verdiler, kucuk capli catismalarda onemli rol oynadilar. Sultan Abdulhamid, kendi adini vererek kurdugu “Hamidiye Alaylari” ile Kurtleri bolgede onemli bir askeri guc haline getirdi. Hamidiye Alaylari, ozellikle Ermeni cetelerine karsi basarilar sagladi. Birinci Dunya Savasi yillarinda ise Rus isgaline karsi direndiler. Kurtler, Birinci Dunya Savasi’nda genel olarak Osmanli İmparatorlugu’na buyuk bir sadakat gosterdiler. Dogu Anadolu Bolgesi’ndeki Osmanli Ordusu’nun buyuk bolumu Kurtlerden olusuyordu. (Claude Cahen, Osmanlilardan Sonra Anadolu, sf.100 vd)

 

Mustafa Kemal, Samsun’a ciktiginda Kurtlerin sadakatinin farkindaydi ve daha once Diyarbakir’da 16.Kolordu’da gorev yaparken tanidigi bu insanlara guveniyordu. 16 Haziran 1919’da Kazim Karabekir Pasa’ya yolladigi telgrafta; “Dogu vilayetleri halkinin, Ermeni cetelerinin acimasizligina ve taarruzlarina hedef olmus, en buyuk felaketi gormus bir unsur olmak sifatiyla, birlik ve fedakarlik luzumunu en once takdir ettikleri iftiharla gorulmektedir. Bu sebeple ben Kurtleri de bir oz kardes olarak bagrimiza basip, tek bir milleti bir nokta etrafinda birlestirmek ve bunu dunyaya Mudafaa-i Hukuku Milliye cemiyetleri vasitasiyla gostermek karar ve azmindeyim.”

 

Zaten Kurt asiretleri de, “din ve vatan ugrunda acilacak mucadeleye katilmaya hazir olduklarini” Kazim Karabekir Pasa’ya acikca bildirmislerdir. Kurtleri, Milli Mucadele’ye kazandiran Ataturk, Hamidiye Alaylari’ndan kalan Kurt milisleri once Mudafaa-i Hukuku Milliye cemiyetlerine, sonra da duzenli orduya katmistir. Urfa ve Maras’in dusman isgalinden kurtarilmasinda cok onemli roller ustlenen Kurtler, Ismet Pasa’nin ifadesiyle “Milli Mucadele devaminca bu memleketin evlatlarina yakisir sekilde gayret gosterdiler.”

 

Ancak Kurtlerin, icinde “bagimsiz Kurdistan” kurmak isteyen kucuk bir milliyetci grup vardi. Baslarinda Serif Pasa’nin bulundugu bu “Jon Kurtler”, dusman kuvvetlerle anlasarak once 1919’da Paris Konferansi, sonra 10 Agustos 1920’deki Sevr Anlasmasi’nda boy gosterdiler ve tarihte gecerlilik kazanmayan Sevr’e, “Kurt halklarinin Turkiye’den bagimsizlik elde etmeleri” yonunde bir madde eklettiler.

 

Ancak bu kadro, Dogu ve Guneydogu Anadolu’daki Kurt liderler tarafindan siddetle kinandi. Erzurum, Erzincan, Van ve Diyarbakir’dan 30 ayri Kurt asiret lideri, Fransiz Yuksek Komiserligi’ne, “Turklerin ve Kurtlerin, soy ve din itibariyle kardes olduklarini ve hicbir zaman ayriliklarinin dusunulemeyecegini, Kurtlerin hicbir zaman Turkiye’den bagimsiz bir devlet olma taleplerinin bulunmadigini” vurgulayan protesto mektuplari yolladi. Ahmet Arif, Mehmet ***********, Bediuzzaman Said Nursi, Kurtler adina yayinladiklari ortak bildiride, Sevr Anlasmasi’nin kabul edilmedigini ve lanetlendigi belirterek, Kurtlerin ayrilik taleplerinin olmadigini vurguladilar. Kurt din alimleri de, Anadolu muftulerinin yayimladigi ve Milli Mucadele’de Ataturk’un yaninda olundugu yonundeki fetvayi imzaladilar.

 

Lozan gorusmeleri yapilirken Batili devletlerin Kurtleri “azinlik” olarak gostermekte israr etmeleri uzerine ise, Kurt kokenli Bitlis Milletvekili Yusuf Ziya Bey, 3 Kasim 1922’de Meclis kursusune cikip soyle demisti:

 

“Avrupalilar diyorlar ki, ‘Turkiye’de yasayan akalliyetlerin (azinliklarin) en buyugu, en kesretlisi (kalabaligi) Kurtlerdir.’ Bendeniz Kurdoglu Kurdum. Binaenaleyh, bir Kurt olarak sizi temin ederim ki, Kurtler hicbir sey istemiyorlar. Biz Kurtler vaktiyle Avrupa’nin Sevr pacavrasi ile verdigi butun haklari, hukuklari ayaklarimiz altinda cignedik ve butun manasiyla bize hak vermek isteyenlere aynen iade ettik. Turk Milletinin bir ferdi olarak, Turklerle birlikte Devletimiz icin kanimizi doktuk, onlardan ayrilmadik ve ayrilmak istemedik ve istemiyoruz.”

 

Bir sonraki celsede ise, Diyarbakir, Van, Urfa, Siirt, Bitlis, Erzurum, Erzincan, Mardin, Mus, Kastamonu, Pozan, Izmir, Antep, Malatya milletvekillerinin hepsi su cumlelerin altina imza attilar: “Turk, Kurt bir kutle-i vahidedir. Kurtler, hicbir vakit Turkiye camiasindan ayrilamaz ve bunu ayirmak icin hicbir kuvvetin gucu yetmez.” (Mustafa Akyol, Kurt Sorununu Yeniden Dusunmek, Mart 2006)

 

Demokratik Toplum Partisi’nin lideri Ahmet Turk diyor ki: “Kuzey Irak’ta Kurtler, Saddam tarafindan baski altina alindiklarinda daglara veya Turkiye’ye kactilar… Guneydogu Anadolu’daki siddet olaylari sirasinda binlerce insan koylerinden goc etmek zorunda kaldi. Ancak bunlardan hicbiri baska bir ulkeye kacmadilar, daglara da cikmadilar. Gocmek zorunda kaldiklarinda Istanbul’a, Mersin’e veya Antalya’ya gittiler. Bu durum, Turkiye’deki Kurt kokenli Turk vatandaslarinin burayi bir vatan olarak gorduklerinin ispati degil midir?” (CNN Turk, Ankara Kulisi, 4 Aralik 2005)

 

Turkiye, kendine yonelik saldirilara karsi en guzel ve en etkin yaniti, butun oteki millet, irk ve devletlerle iliskilerinde, esitlik ve adalet esasina dayali bir yurtseverce davranis icinde verebilir. Yurtseverlik, kan ve irk bagini degil, Turkiye Cumhuriyeti Devleti’nin cikarlarini on plana alir. Yurtseverlik, insanlarimizi Turk, Kurt, Rum, Ermeni, Gurcu, Laz, Alevi, Sunni olarak degil, Turkiye Cumhuriyeti vatandaslari olarak gorur ve aralarinda ayrim yapmaz. Yurtseverlik, ABD ve AB’ne, Turk dusmani ya da dostu olarak degil, Turkiye Cumhuriyeti’nin cikarlari baglaminda, esitlik ve sosyal adalet ilkeleri cercevesinde bakar. Ister Turkluk, ister Kurtluk duygusuyla olsun, Turkiye’de etnik catismayi koruklemek, Turkiye’ye buyuk zarar verecektir. Dunyada etnik milliyetciligin marjinallestigi toplumlarda; buyuk kitlelerin ve kitle kuruluslarinin, ayni zamanda aydinlarin buyuk cogunlugunun o toplumlarda eski “catismaci” kulturleri astiklari ve bu sekilde dogasi itibariyle catismaci olan etnik milliyetciligin toplumdan “tecrit” edildigi gorulecektir. Kurtulus Savasi’nin Cumhuriyet’le taclandirilmasi, millet egemenliginin Turkiye Buyuk Millet Meclisi’nin olusumu ile kullandirilmasinda, laik-demokratik Turkiye hedefinin temellerinin atilmasinda, etnik aidiyetleri, inanc farkliliklari ne olursa olsun, T.C. vatandaslarinin oynadigi kurucu ve yaratici rol, vatan ve millet kavramlarina, tarihsel birikimimizi de katarak saglam, icerigi olan bir yapi kazandirmistir. Bu sebeple, Anadolu, etnik kaynasmanin etnik ayrismayi yendigi bir yer haline gelmistir.

 

Son gelismelere iliskin de ilave bir saptama… Etnik sorunlar bircok ulkede var, her birinin ozelligi ayri. Ama cok genel iki cizgi dikkat cekiyor: Evvela terore karsi cikmak! Teror, masaya oturarak degil, yolu kesilerek durdurulur. Ocalan da “ateskes” aciklamasinda, terorle bir noktaya gelinebilecegini "ama nihai cozume ulasilamayacagini" soyluyor kendi tabanina. Terorle mucadele ederken, etnik milliyetciligin kaynaklandigi nufus kesimini demokrasi yoluyla siyasi sisteme, kalkinma yoluyla da toplumun geneline entegre etme politikalari gelistiriliyor, bunun yollari aciliyor. Turkiye'nin ilave bir sansi var: Nufusumuz o kadar ic ice gecmistir ki, Kurtcu gruplar da bos hamasetin otesinde, birakin "ayrilma"yi, uygulanabilir bir "ayrisma" programi bile sunamiyorlar. Baba Hakkâri'de, ogul Edirne'de; nasil boleceksin?! Kan govdeyi goturur! Onun icin, Melik Firat'in girisimi fiyaskoyla sonuclandi. Kurtler, Serafettin Elci’nin de “etnik milliyetcilik” oyununa gelmeyecektir. Unutulmamali ki, PKK’nin sozculugunu yapan DTP, Kurt kimligini sahiplenen kitlelerden bile umdugu oyu ve destegi alamiyor. Terorun durmasi olumlu bir gelismedir. PKK mevsimlik degil de, inandirici sekilde teroru birakirsa, Turkiye’de “reform, kalkinma, demokrasi, ekonomi, dostluk, hosgoru" icin tum yollarin dogal olarak acildigi gorulecektir.

 

Nail Amudi

[email protected]

Gönderi tarihi:

Eline saglik kardes!!

:clover::clover::clover:

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.