Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2006 18 yıl Papa 16. Benedikt'in İslam ve Hz. Muhammed'e yönelik açık ve pervasız hakaretleri, İslam-Hıristiyan ilişkiler tarihinde olduğu kadar dünya tarihinde de bir dönüm noktasıdır. Papa bu konuşmasında İslam'ın muazzez Peygamberini 'inancı kılıçla yaymayı geliştirmenin dışında sadece şer ve insanlık dışı işler yapmak'la itham etmek gibi akıl almaz bir bühtan işlemekte ve tarifi mümkün olmayan bir şer yaymaktadır. Papa'nın bu konuşması, 11 Eylül dehşet olayının arka planında nelerin saklı olduğunu göstermekte, 11 Eylül olayı ile amaçlanan hedefe varıldığını ilan etmektedir. Bu konuşma şu noktaların altını çizmemizi gerektiriyor: 1. İslam'ın açıkça tasfiye edilmesi gerektiği yolundaki Batı stratejilerinin hedefine vardığı ve tam bir tasfiye için son vuruşların yapılması zamanının geldiği duyurulmaktadır. 2. Dinler arası diyalog kavram ve kurumunun nasıl bir Hıristiyanlık hizmeti verdiği anlaşılmıştır. Bazı dinci cemaatlerin bu olanları görerek bir vicdan ve iman muhasebesi yapmalarını beklemekteyiz. 3. İstanbul'da 'Ekümenik Patrikhane' ad ve tabelasıyla ikinci bir Hıristiyan devletinin kurulması gününün geldiği ilan edilmiştir. Vakıflar yasasının, AB talepleri doğrultusunda tam bu günlerde (19 Eylül) TBMM'de görüşülmesinin sağlanması rastlantı değildir. Bu tasarı, HYP'nin bugün yayınlanan basın bildirisinde de açıklandığı gibi, Lozan Antlaşması'nı AKP eliyle delmekte, cemaat vakıflarının haklarını iade adı altında, dinci azınlık vakıflarına âdeta dükalık imkânı vermektedir. Bu alt yapının arkasından gelecek olansa ekümenik patrikhane adı altında bir din devletinin Suriçi İstanbul'da kurulmasının zorlanması olacaktır. Bunun hazırlığı yapılmaktadır. 4. Bu gelişmelerle bir kez daha anlaşılmıştır ki, Müslümanların oy ve vekâletlerini 'Allah rızası' diye diye alan AKP iktidarı, icraatında sadece Hıristiyan odakların rızasını gözetmektedir. Bu noktayı da milletimizin ve tarihin vicdanına iletmeyi görev sayıyoruz. 5. Din adı altında her fırsatta velvele koparan hurafe dincisi siyasal İslamcıların İslam Peygamberi'nin uğradığı bu ağır saldırı karşısında, 'AKP-ABD-AB ittifakı'nın keyfi için yeğledikleri akıl almaz suskunluk, vicdanları derinden sarsacak ayrı bir ibret tablosu oluşturmuştur. Türkiye'de bütün bunlar dinci bir iktidar marifetiyle olurken, Müslüman camianın Ramazan ayına hazırlandığı bir sırada İslam miras ve mukaddesatına yönelik Haçlı saldırıları en üst perdeden devam ediyor. Papa, Hz. Muhammed hakkında asırlardır taşıdıkları bir ortak kanaati açık bir savaş ihbarı gibi ilan ediyor. Yeni olan bu. İslam Peygamberi ile ilgili söyledikleri yeni değil. Dindaşı ve ırkdaşı Martin Luther daha ağırlarını asırlarca önce bir tür Hıristiyan manifestosuna dönüştürerek söylemişti. Biz de bunları bu ülkeye yıllar önce duyurmuştuk. Batı'da, kilise reformunun babası sayılan Alman dinbilimci ve rahip Martin Luther (ölm. 1546), İslam Peygamberi'ne 'enkarne olmuş şeytan' veya 'şeytana tapan adam' diyebilecek kadar bahtsız ve ahlaksızdır. 1542'de Kur'an'la ilgili olarak şu başlığı atabilmiştir: 'Muhammed'in Vahşi Kur'an'ı'. "Muhammed'in Kur'an'ını artık okumayacağım. Çünkü o kitap baştan sona kaba, uydurma, kasıtlı, utanç verici yalanlardan oluşmakta, cinayete, zinaya, iffetsizliğe açıkça izin vermekte, evlilik kurumunu yıkmakta ve daha bir yığın utanç verici *********lik ve aldatma içermektedir." (bk. C.Umhau Wolf; Luther and Mohammedanism, The Moslem World, cilt: 31, New York, 1941) Din adamından çok kin adamına benzeyen Luther, kendine özgü kin çukurundan şunu da seslendirmiştir: "Muhammed, Kur'an ve Türkler şerrin zinasının ürünleridir." (bk. Wolf, aynı yer) Tevhidin formül cümlesi Kelime-i Tevhit (Allah'tan başka Tanrı yoktur) için söylediği de şu: "Bu söz de şerrin bir aracıdır. Şer de bir Tanrı'dır ki Müslümanlar bu formül cümleleriyle onu yüceltiyorlar. Kuşkusuz olan, işte budur!" (bk. Wolf, aynı yer) Luther'in İslam'a saldırısında Türklere özel bir yer ayrıldığını da belirtmeliyiz. "Gerçi Türklerin de tek Tanrısı vardır ama bu Tanrı şerrin ta kendisidir" (bk.Wolf, aynı yer) diyecek kadar kin krizleri geçiren Luther,Türklerle ilgili kin ve küfürlerini, 1529 yılında yayınladığı 'Türklere Karşı Savaş Hakkında', 'Türklere Karşı Ordu Vaazı' ve 1541 yılında yazdığı 'Türklere Karşı Duaya Çağrı'adlı makalelerinde dile getirmektedir. Luther'e göre, Türkler şeytana beden görevi yapan dinsizlerdir. Hıristiyan emperyalizminin kotardığı bu gidiş sürerken, yine emperyalizmin kotardığı sözde 'kamuoyu yoklamaları' (!) ile Batı hizmetkârı AKP'nin 'oylarının yükselmekte olduğu' yalanı yayılmakta, böylece, milletimizin vicdanında ağır bir mahkûmiyete uğramış bulunan ABD'ci-AB'ci iktidara yapay bir destek sağlanmaktadır. Halkın Yükselişi Partisi (HYP) olarak, milletimizin sağduyusuna saygıyla iletiriz.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.