Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BeNiM HiÇ SeNiM oLMaMıŞ GiBi


EmiLY_pandora

Önerilen İletiler

Benim Hiç Senim Olmamış Gibi

 

 

Varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık,

sadece olmayacaksın. Sensiz kalma ihtimali olmayacak

aleyhine kurulmuş cümlelerimin sonunda. Belki birkaç

satır arasında unutulacaksın bir müddet sonra. İçimden olmayacak,

boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim.

Hani hep kızardın ya “Konuş konuş konuş” derdin,

haykırabilir miyim şimdi korkaklığını.

Bıraktığın bu mavi düşleriyle avunan yalnızlığı,

artık sahiplenilmeyecek olmanın

burukluğunu yaşarken, haykırabilir miyim dersin,

susar mıyım, gülüp geçer miyim yoksa ...?

 

Aslında alıştırmalıyım kendimi hiç dönmeyecekmişsin,

dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi farzetmeli, unutmalı.

Seni hiç tanımamış gibi yaşamımı sürdürmeliyim.

Var olduğum her yer aşkın şehri olmalı artık,

yeniden sevmenin, sevilebilmenin yeri her yer,

zamanı yaşanan ve gelecek tüm zamanlar olmalı benim için.

Evet, sayfalardan koparıp bir bir savurmalıyım seni

yaşanmış tüm zamanlara, uzaklaşan

her adımımla hapsetmeliyim bu anılar sokağına.

Kopan takvim yaprakları sensiz geçen günleri saymamalı,

yokluğunun güncesini tutmayı artık bırakmalıyım.

Her yeni güne seni getirmedi diye isyan etmemeliyim.

Kabullenebilmeli, hazmedebilmeli, aldırmamalı

hatta sana hak verebilmeliyim.

Bu satırlarla büyümeye başlamalıyım, sırf seni

ve çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için.

Zira yoksun. Sanki benim hiç senim olmamış,

sanki bizi hiç yaşamamışız,

sanki aşk denen o hoyrat şarkıyı mırıldanmış

ve sonra yarım bırakmışız gibi.

 

Artık yeni bir şarkı söylemenin vakti,

Yaşanmışlığına, yitikliğime hiç aldırmadan,

Sanki benim hiç senim olmamış gibi...

 

 

Semih Tanrıver

 

 

 

Kolay Gelsin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ah be emily nerden bulursun bunları....

foruma cıvıl cıvıl geliyorum...senin topikleri okuyup bunalıma giriyorum.. ;)

şaka bi yana harikaydıı..devam devaam... :flowers:

Amacım seni üzmek değil bak üzülme ağlarım :(

 

Ama napim bende okuyunca üzülüyorum sonra yalnız üzülmeninde tadı yok beraber üzülelim diye bunu yapıyorum toplu üzülme partileri yapıcam yakında :P

 

 

 

Kolay Gelsin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Suskunum yağmurda

Islak serçeler gibi titrek

Rüzgarda savrulan

Başaklar gibi kırılgan

Sensizim aslında

Güçsüzlüğüm

Sadece yalnızlığımdan

Çaresizliğim uzak kalmaktan gözlerine

Bulutlu bir günün ardında

Karanlığa tutsak güneş

Güneş bedenim aslında,

Tutuşmuş

Sevdam karanlıkta

Sana aç

Sana susuz

Sana muhtaç

Hadi birtanem şimdi doğma vakti dünyaya

Yağmurları dindir

Kurusun ıslak gözler

Yar dudağında bitsin gün

Ateş sönsün teninde

Ayaza tutulsun kavrulan beden

 

Kolay Gelsin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 ay sonra...

Onuncu kattan aşağı düşmek kaç saniye alır?

Ve yaşamıma dair kaç kare belirir gözümün önünde zemine çarpmadan evvel?

Kalan kaç karede sensiz bi hayat vardır?

Çarpma anında mı biter herşey?

Üşür müyüm?

Düşersem ve üşürsem gelir misin yanıma?

Artık gitmeyeceğine dair bir şeyler söyler misin bana?

Isınır mıyım sonra?

Dedemi özledim en çok...

Düşersem dedem yanına alır mı beni?

İçimi ve dışımdaki hayatı temizleyebilir mi dedem?

Daha fazla acı çekmememi sağlayabilir mi?

Hızla düşsem....

Kendim istesem yani bu kez düşmeyi...

Bitse...

Enter'ladıktan sonra bu cümleleri, sağ tarafıma dönsem...

Mandalı çevirsem...

Düşünmesem sonra...

Sadece düşsem....

Midem ne kötü bulanıyor...

Hiçbir şey kalmadı....

Hiçbir şey...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Sen Hiçbirşeyim Değilken...?

 

 

 

 

Sussam, çıt çıkmasa koca şehirde bir an

Son voltasını atarken kıyıda

Gecenin kaçı oldu bilmeden

Bir martının kanat seslerini duyabilir misin

Şaraba göre gece yarısı

Konyak'a göre akşam olmadı daha

 

Hesap sorsam bir an dalgalardan

Anlayabilir misin neden mavidir deniz

Neden köpürür kıyıda

Neden mavidir sana gelince

Ve neden sende durulur?

 

Sen Hiçbirşeyim Değilken...?

Mesut Dal

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DoKuNMak BiR YaNıT MıYDı?

 

dedim ki : Hayaline göz yumacağım,

gönlüme, hayalini getirmeyeceğim.

dedi ki hayalim geceler yürür,

başka yoldan girer."

 

Kim bilebilir olmayanın gerçek olmadığını...

Düşündü, yaşayacak bir oda bir de kalem istedi.

Sonra bir masa çizdi.

Bir ucuna umutlarını koydu, bir ucuna sevgiyi, bir kenarına neşesini, bir kenarına masalları ve en ortaya gerçekleri !

Beyaz kağıt önce gözlerini kamaştırdı, sonra ilk sözcük çıktı dudaklarından.

Aşk.

Aşk gizli söz söyleyendir, suyu yakan, ateşi yakandır.

Aşk, bulunmayan bir yolu bulmak demektir.

Aşk tenin dört unsuru varken olmaz, olgun bir kuş kafesi yıkandır,

Aşk kölesi hür olanın canıdır; gemici inciyle uğraşmaz,

geminin başı arzu ile dolu;

inci arıyanın yeri suyun dibidir, parlak inci elde etmekten vazgeç gönül dedim.

 

Döndü kendisine bir daha baktı, çırılçıplaktı.

Gerçek ne kadar gerçekti?

“ bir şeyin gerçek olması için var olması lazım” dedi.

Kendisine dokundu, ruhunu hissetti ; “Ben gerçeğim” dedi.

Sonra durdu, peki ya düşünceleri gerçek değil miydi?

Bunu kabul edemedi , ve başladığı yere geri döndü.

Gerçek ne kadar gerçek?

Dokunmak tam bir yanıt olamaz “ ya gördüklerimiz? ”.

Deniz mavi, deniz gerçekten mavi mi?

Bu konularda duygularına güvenemeyeceğini anladı, ya düşünceler?

“düşünerek gerçeklere ulaşabilir miyim?”….. düşündü ki önce duyumsuyor, sonra düşünüyor ve en sonunda algılıyordu.

Ama soru cevaplanmamıştı, algıladıkları gerçek miydi?

Gerçeğin nitelikleri var mıydı?

Var olan her şey gerçek miydi?

“ben buradayım, ben gerçeksem algıladıklarım da gerçektir” dedi.

“ o zaman ben gerçekten var mıyım?” diye tekrar sordu.

Aklına Descartes’in sözleri geldi, “ bir tek şüphe ettiğimden şüphe edemem.şüphe ediyorsam düşünüyorum”, o an biraz rahatladığını hissetti.

“Peki bunu çevremdeki insanlara nasıl kanıtlayabilirim” diye kendi kendine bir soru daha yöneltti.

Gerçekliğin gerçekliği konusunda neye güvenebileceğine karar veremedi.

Kendine bir elbise çizdi.

Güneşin doğuşuna baktı.

Arkasını döndü, önüne geceyi çizdi.....

Geceye doğru yürüdü, “kendi dünyam” dedi içinden.

“ama kim gerçek olduğunu söyleyebilir?”

ve bir başkası gelip bozmasın diye

bir yerlere kilitli bir kapı koydu ,

ve sonra “göçü” düşündü,

var olan bir şey yok, olabilir miydi ki sevgili Deniz ?

göç bir son muydu? Ya da gerçek?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

*Görmemiştir..bilmiyordur..

Öyle geliyordur..

İmge'dir ve İmge'lere yüklemek güzeldir..

Sıcak bir günde ve bir ulu ağaç altında..

gölgede..

Sen gölgesin-bir imge

serinsin

tanımadığım..bilmediğimsin

tüm güzellikleri yüklediğimsin..

 

Bazen canımı yakıyorsa da aldırmazlığın

yine de acılarımı seninle paylaşırım

..ki bu belki bir içe kapanıştır..bir..

aldatı..

Bir resim görürüm..inanırım..

aslı varmıdır bilemem..inanırım..

bu hoşnutluk-sessizce kabulleniştir..

Sonra ve sonu gelmeyen uzun söyleşiler..

hep benim ile konuştuğunu pasifçe kabul..

Pasifçe..

 

İşte böyle..

İşte böyle her sabah ve her gecenin

geç vakitlerinde..sana bir

"merhaba" ya koşmak!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

*Sabaha yakındı..

ve belli değildi henüz gün..ellerin üşümüştü..

geceye üşümüştü..

..ve bir şarkı mırıldanıyordum, sana bakıyordum,

kıpır kıpır bir huzursuzluk ve yerli yersiz..

tarifsiz..

 

Söz vermemiştin, yağmur yağıyordu..ağlıyordun..

söz vermemiştin..

 

Bu gün gibi hatırlıyorum. Öğle sonrasıydı. Ve

ilk beraberliğimizdi..tamamen tesadüftü..

hava şen şakraktı..Sonra birden başlamıştı..

sığındığımız yüksek binanın girişinde birçok

konuştuk..çok konuştum..bir kaçta sigara..

nasıl geçmişti zaman?..nasıl?..

Yüzünde muzip bir gülümseme, dinliyordun..

çapkınca dinliyordun..

anlamıyordum ama mutluydun..duyumsuyordum..

 

..bu kuş nereye uçar?..

..sen neredesin?..

 

Zaman sabaha iyice yaklaştı..artık ağlamıyorsun..

ellerinde bak artık sıcacık..

 

..söz vermemiştin biliyordum..

..üzülüyordum, biliyordum..

 

Suskunluğu hala sevmiyorum..

..gün aydınlandı ve seni artık göremiyorum..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

*Kaç gündür suskunsun..

Dershane'de ip-uçları suskun..

Baharın gelişine "Hoşgeldin!" diyecektik ya..

Son-Cuma demiştik ya!

 

*Erken sabahtı ve sokak sakindi..

Hoşt Karaköpeğin kuyruğu bacak arasındaydı..

Uzaktan çöp kamyonunun kıskanç ve saldırgan

çığırtısı sızıyordu uyuyan odalara..

Fazla kalmaz karpuz sularının ekşi kokusu,

akşamdan kalkar gelir ve çığırtı ile karışıp,

girer uyku aralarına..

 

*Bakkalın önünden geçiyordum..

Bakkal kepenkleri açıyordu..

Kapı önünde ekmek sandıkları vardı..

Taze ekmek kokuyordu..

Sen susuyordun..

Pencerenden içeri renkler sızıyordu..

Uyuyordun..

Hoşt Karaköpek ekmekleri kokluyordu..

Hoşt Karaköpeği usulca okşadım..

 

*Seninle bu sabah suskunca baharı karşıladım!...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

İspanyol Meyhanesinde Seni Aradım

 

 

 

 

Bu akşam

Bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul'un

Seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde

Sonra akvaryumlu meyhanede balıklara sordum seni

Canım kıyasıya sarhoş olmak istiyordu

Yokluğun bir karanlık gibiydi içimde

Ağır ve dayanılmaz

İspanyol meyhanesinde

Seni içtim toprak kadehlerden yudum yudum

önce bir serinlik sardı kanımı

İliklerime kadar üşüdüm

Sonra bir orman yangınında eridi dudaklarım

Ve bütün sokaklarında İstanbul'un

Gece sabahlara dek seni aradım

Ne yana baksam karanlıktı

Oysa güzel kadınlar vardı masamda

Kendinden emin kadınlar

İnce uzun parmaklı, beyaz kadınlar vardı.

Şarap bir yerde o kadınlar gibiydi

İçtikçe başım dönüyordu

Şimdi bütün meyhanelerde kadehler

Senin için uzanır yıldızlara

Bir gitar alaca karanlıkta ilk seranadı

Senin için yapar Madrid'te

Madrid'te şarap renkli horozlar ötüyordu

Seni görür gibi oluyordum

Boğazıma bir şeyler düğümleniyordu

Üşüyordum, yorgundum üstelik

Soğuktu İspanyol Meyhanesi, loştu.

Ve şimdi bütün meyhanelerinde İstanbul'un

Sevenler sarhoştu.

İstanbul meyhanesinde

Ne şömine vardı, ne beyaz halılar

Ama içtiğim her kadehe kokun sinmişti

Başım dönüyordu

İstanbul'u yıkmak geliyordu içimden

İstanbul meyhanesi şarap şarap kokuyordu

 

Ben gayesizliğin böyle korkunç olduğunu

Bilmezdim... Meyhaneye düşmeden önce

Bir garson halime bakıp

Anladı yıkılmış olduğumu

Canım yeşil şarap istedi-sordum;

'Yok' dediler

Sonra gözlerin aklıma geldi

Oturup ağladım

İspanyol meyhanesinde kadehlerde seni yaşadım

En güzeli seni sevmekmiş meğer

Ölesiye, delice, korkunç

Fırınlarda seni aramakmış ekmek diye

Seni beklemekmiş en iyisi

Ölümü bekleyen hastalara inat

Eski bir meyhane şarkısı vardı

Bir türlü anımsayamadım

Sonra gözlerini düşünüp

Kadehlerde yeşil yeşil yandım

Biliyorum...

Bir gün sende geleceksin İspanyol Meyhanesi'ne

Bir gün sen de çılgıncasına sarhoş olacaksın

Sevdiğimiz şarkıları söyliyeceksin sabahlara dek

Yeşilköy'de bir güneş doğacak

Şarapsı gecelerimizden

Ama yanımda kadınlar varmış

Ama inceymiş, ama beyazmış, üstelik güzelmiş

Sen yoksun ya, ellerini tutmuyorum ya!

Şarabı aynı kadehten içmiyorum ya!

İspanyol Meyhanesinde seninle ölmek varmış

Vız gelir dünya!

Yorgunum şimdi, bitkinim

Beni unut artık

Söyle garsonlara

Kırılmış bir kadeh gibi bıraksınlar beni

Şimdi ispanyol meyhanesinde bir tahta masada kaldı adım

Yere dökülmüş şaraplara güneş doğuyordu,

Seni unutmadım! ...

 

Turhan Oğuzbaş :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.