Φ ebu muslim Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2006 şöyle bir düşünün --- Caddede aniden bir gürültü, acı bir fren sesi duydunuz ve o tarafa doğru koştunuz, orada büyük bir kalabalık oluştu. Vardığınızda şöyle bir manzarayla karşılaştığınızı farz edelim: Orta yerde tamponu ezilmiş bir otomobil, beş on metre ötede yere uzanmış, ağzından burnundan kan gelen bir kişi. Olayın bundan sonrasının da şöyle geliştiğini var sayalım: Kalabalıktan bir bayan, çantasından çıkardığı iğne iplikle adamın ceketinin kopmuş düğmesini dikmeye başlasa, bir başkası da cebinden çıkardığı tarakla adamın dağılmış saçlarını taramaya başlasa, bir başka kişi kaza esnasında adamın cebinden düşen cüzdanını yerden alsa, içinden düşen kartlarını itina ile yerine yerleştiriyor olsa, bir başkası da adamın fırlayan ayakkabısını bulup bağlarını çözerek giydirmeye çalışsa.Siz de bu adamlara ne yapıyorsunuz böyle? diye çıkıştığınızda, bu insanların size verecekleri cevapta hiç birinin yanlış bir şey yapmadıklarını, bir aksaklığı giderdiklerini, bozulan bir şeyi düzelttiklerini söyleyecekler. Gerçekten de bu insanların yaptıklarının hiçbirisi de yanlış değildir. Fakat hepsi de sıralama hatası yaparak yaralının kan kaybına ve dolayısıyla hayatını kaybetmesine sebep olmaktadırlar. Çünkü ilk önce yapılması gerekeni yapmamaktadırlar Evet, bugün Müslümanların hangi konuda ne düşündüklerinden ziyade, gündem sıralamaları nasıl olmalıdır sorusunun daha önemli olduğu kanaatindeyim Daha da açalım: Allah Teala şu anda bizden ne bekliyor? Tarihin bu diliminde, bu coğrafyada yaşayan Müslümanlar olarak Rabbimiz şu anda bizlerden ne bekliyor? Biraz iddialı bir soru fakat cevabının o kadar da zor ve imkansız olduğunu düşünmeyelim. Dünyanın en azılı firavunlarının her taraftan bu ümmete saldırıya geçtiği bu günlerde bu mübarek coğrafyayı kana buladığı,dünyada müslüman kanının akmadığı bir toprak parçası kalmamışken çocuklarının üzerine ölüm yağdırdığı, kendi vatanlarını kendilerine hapishane yaptığı bir günde, Müslümanlar olarak kendilerine gündem olarak şunları seçenlere ne demelidir Allah aşkına? Rükuya giderken eller kaldırılmalıdır, yok kaldırılmamalıdır Tahiyyata oturunca şehadet parmağı kaldırılmalıdır, yok kaldırılmamalıdır Farzdan sonra müezzin tesbih dualarını açıktan yapmalıdır, yok herkes kendisi gizli yapmalıdır İkindinin ve yatsının farzından önce dört rekat sünnet vardır, hayır yoktur Mezar taşlarının boyu en fazla şu kadar olmalıdır, hayır şu kadar olmalıdır Rasûlullahtan sonra halife Hz. Ali olmalıydı, hayır Hz. Ebubekir olmalıydı ve oldu. Söyleyin Allah aşkına, böyle bir günde Müslümanların gündemleri bunlar mı olmalıdır? Ülkeleri ellerinden gitmekte olduğu bir demde meleklerin erkekliğini dişiliğini tartışanlardan farkımız kalır mı? Moğolların katliamına uğradıkları bir zamanda hünsa-i müşkil konusunu tartışanlardan farkımız kalır mı? Yerde çırpınan bir yaralının saçını taramaktan, ceketinin düğmesini dikmekten daha gülünç değil midir böylesi gündemlerle uğraşmamız? gündemlerimizi ölü meselelerle geçirmeyelim..türkiyemizde de islama yapılan her türlü saldırılar karşısında biz ne yapıyoruz-ve ne yapmalıyız.Dünya müstekbirlerinin kırbaçları üzerimizde şaklayıp dururken, etrafımızı saran dikenli tellerin alüminyum mu, demir mi, bakır mı olduğunu tartışmayalım. Kısacası dünyayı ve özellikle müstekbirleri kendimize güldürmeyelim. Hepsinden öte, Allah Teala nın gazabını üzerimize çekmeyelim. Yıllar önce Allah dostu muhterem bir zatı ziyarete gitmiştik, bizi evinin bahçesinde karşıladı, bu arada şiddetli bir rüzgar esmeye başlamıştı, kümesteki bütün hayvanlar rüzgar karşısında bir tek yumak gibi olmuş, kafalarını birbirlerinin kanatlarının altına sokmuş ve kümesin bir köşesinde toplanmışlardı: Şunlara bakın dedi, biraz önce hepsi birbiriyle kavga ediyordu, özellikle horozlar ibik ibik bir birini boğuyordu. Fırtına çıkınca kavgayı bıraktılar, hep bir yere toplandılar, gördüğünüz gibi birbirine sokuldular, kucaklaştılar. Müslümanlar olarak biz de hiç değilse fırtına esnasında şöyle olabilsek... ''Ey Rabbimiz, Kahhar sıfatından Rahman sıfatına sığınıyoruz, üzerimize rahmetini ve affını yağdırmanı diliyoruz. Ümmete uyanış nasib eyle, Amin Vesselam.......... Alıntı
Φ adba Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2006 şöyle bir düşünün --- Caddede aniden bir gürültü, acı bir fren sesi duydunuz ve o tarafa doğru koştunuz, orada büyük bir kalabalık oluştu. Vardığınızda şöyle bir manzarayla karşılaştığınızı farz edelim: Orta yerde tamponu ezilmiş bir otomobil, beş on metre ötede yere uzanmış, ağzından burnundan kan gelen bir kişi. Olayın bundan sonrasının da şöyle geliştiğini var sayalım: . . . bir sınavda bile son hakkımız kalınca gece gündüz çalışırız uykusuz kalırız sınavı geçmek için de bu dünya hayatının bir kerelik olduğunu unuturuz sanki burası ebedi bi yurtmuş gibi davranırız uyurgezer bi halimiz var bir cenazeye gideriz orda filanı gördünmü araba almış akşam maçı seyrettinmi güya cenazedeyiz ama hiç mi hiç düşünmeyiz kabre koyduğumuz o insanla bir daha ebedi olarak bu dünyada görüşmeyeceğiz vesselam Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2006 Arkadaşımızın verdiği misaldeki doğru diye niteledği şeyler elbetteki yanlış. Neden yanlış; bir insan ölümle pençeleşirken acil olanı yapmamak yanlış. Artık bunu çocuklar bile bilmekte. Ne olacak; kazazede'yi acil hastahaneye yetiştirmek gerekecek. Saç taramayı, düğme dikmeyi vs. "doğru yapılıyor" denilen şeyler, yanlış aslında. Hatta insanlık suçu. Doğruları iyi tahlil etmediğimizden, toplumların problemlerini iyi analiz etmediğimizden de yanlışlıklar yapıyoruz. Yaptığımız bu yanlışlıklar da, daha sonra bize vahim olaylar olarak geri dönüyor. Bütün dünyayı kasıp kavuran tereör ve savaşların devamının tek nedeni ; Yapılan tahlillerimizin temelinde "insan sevgisi"nin olamayışı. Tüm dünya insanlarının da bizlerden farklı olmadığını, onların da en az bizler kadar sağduyulu olabileceğini, bir türlü düşünmeye yanaşmayışımız bizleri yanlış tahlillere götürüyor. Tüm dünya insanlarınında, bizler gibi ayrı bir milli kimlik taşımaya haklarının olduğunu, Tüm dünya insanlarınında, bizler gibi ayrı bir inanç ve ahlakının olabileceğini, Tüm dünya insanlarınında, bizler gibi ayrı bir örf ve ananeye sahip olabileceklerini, Bizler, bu değerlerimizin ne kadar "doğru" olduğunu savunuyorsak, onların da kendi değerlerini "doğru" olarak savunmaları gereğine saygılı olmayı ; Bilebilmemiz, kabullenmemiz ve bu tahlili yapmamız gerek. Meselelerin çözümü için bu tahlillerin alt yapısı olan "insan sevgisi" ile yola çıkmak gerek. Bizler Türküz, tüm olumsuzluklar diğer milletlerden geliyor. Birleşip püskürtelim onları tahlili yanlıştır. Bizler müslümanız, tüm olumsuzluk diğer inançlardan geliyor. Birleşip püskürtelim onları tahlili yanlıştır. Bizler Hıristiyanız, Yahudiyiz vs. tüm olumsuzluklar başka inançlarden yansımakta, tahlili yanlıştır. Tüm farklı inanç ve milli kimlikler altında insanların guruplaşarak haksızlıkların diğer guruplardan geldiğini, hele de bunun, dini ve milli değerleri de kullanarak ajitasyonunu (kışkırtmak) yapmak çok yanlıştır. Ayrıca, yapılan bu yanlışlıklar emperyalizm'in de işine gelmekte, el oğuşturmakta. Tüm dünya insanlarının, yetişme çağındaki aldığı "farklı inançlar, farklı kimlikler, farklı kültürler yanlıştır" bilgisinin doğru olmadığını, artık anlamamız gerekiyor. Bu değerlerin arkasına sığınıp "insan sevgisi" değerini göremediğimiz sürece, kavgalar bitermi ?... Yaşasın tek çözüm olan insan sevgisi !!! İyi dileklerimle... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Hizbullah = Müslüman = Teist Abd = Hristiyan = Teist İsrail = Musevi = Teist Demek ki teizm, barış konusunda yeterli telkinlerde bulunmuyor. Abd İsrail'e destek veriyor, bizimkiler Filistin'e... Oralarda barışa destek veren biri var mı? Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 gündemlerimizi ölü meselelerle geçirmeyelim..türkiyemizde de islama yapılan her türlü saldırılar karşısında biz ne yapıyoruz-ve ne yapmalıyız.Dünya müstekbirlerinin kırbaçları üzerimizde şaklayıp dururken, etrafımızı saran dikenli tellerin alüminyum mu, demir mi, bakır mı olduğunu tartışmayalım. Kısacası dünyayı ve özellikle müstekbirleri kendimize güldürmeyelim. Hepsinden öte, Allah Teala nın gazabını üzerimize çekmeyelim. DÜN... ''Dünyaya pek çok savaş yaşatıldı, yaşatılıyor. Savaşın ne olduğunu bilenler, bütün savaşları acı ve hüzünle anımsar. Çünkü hiçbir savaş, mutluluk getirmez. Ama Kurtuluş Savaşımızın, dünya tarihinde çok özel bir yeri vardır. Bu özel yer, onu sıradan bir savaş olmaktan çıkarır. Biz, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürkve silah arkadaşlarının çevresinde toplanarak, ülkesinin bağımsızlığı için savaşan ve kazanan bir halkın çocuklarıyız. Dünyada hiçbir savaş, bu kadar haklı bir gerekçe için yapılmamıştır. Emperyalizmin dişlerinden bir ülkeyi kurtarmak ve sonrasında yepyeni bir milat yaratmak için ortaya koyduğumuz direniş, mazlum halklar için de umut ve örnek oluşturmuştur... '' YA BUGÜN OLANLAR... Nakşibendi tarikatı camisi olarak bilinen İsmailağa Camisi'nin emekli imamı Bayram Ali Öztürk' ün Mustafa Erdal adlı bir kişi tarafından öldürülmesi, ardından Erdal'ın cemaat üyelerince linç edilmesi, dikkatleri Fatih Çarşamba'ya çekti. İsmailağa Camisi'nde işlenen cinayetler ve camilerin tarikatların yuvası haline geldiği yolundaki haberler üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı harekete geçerek önlemler alınacağını açıkladı. Olay irdelendikçe cemaatin kirli yüzü de ortaya çıkmaya başladı. Tarikat lideri Mahmut Ustaosmanoğlu hakkında açılan soruşturma ve sonrasındaki gelişmeler, çete bağlantılarına dek uzanıyor. Şimdi, asıl soru İst. Fatih Çarşamba semtiyle ilgili. Sanki bu dünyada sadece din ve iman sorunu var... Haydi öyle oldu diyelim. Yukarıdaki bir arkadaşın yazısı doğrultusunda... Bana göre bugün artık çarşamba'yı sel almıştır... Ve birileri hala bunun farkında değil... ... Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Hizbullah = Müslüman = Teist Abd = Hristiyan = Teist İsrail = Musevi = Teist Demek ki teizm, barış konusunda yeterli telkinlerde bulunmuyor. Abd İsrail'e destek veriyor, bizimkiler Filistin'e... Oralarda barışa destek veren biri var mı? Aslında din çok fazla telkin veriyorda uygulayan kim??Tüm dinlerin ortak özelliği insan hayatına verilen değerdir bunlardan hangi biri mensubu olduğu dinin şartlarını yerine getiriyor ki önce bunu sormak lazım bölük pörçük edilmiş dinler işine gelen tarafı alıp işine gelmeyen tarafı görmemezlikten gelerek din yaşanmaz. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2006 Aslında din çok fazla telkin veriyorda uygulayan kim??Tüm dinlerin ortak özelliği insan hayatına verilen değerdir bunlardan hangi biri mensubu olduğu dinin şartlarını yerine getiriyor ki önce bunu sormak lazım bölük pörçük edilmiş dinler işine gelen tarafı alıp işine gelmeyen tarafı görmemezlikten gelerek din yaşanmaz. Teizm insanları "biz, siz" diye ayırdıkça, kendi dinininden olmayanları tukaka ilan ettikçe barış diye bir şeyden söz etmek de anlamsızdır. Bu bağlamda teizm, barışa destek değil, köstek olmaktadır. Zira dinlerin özünde hümanizm yoktur. Dinlerin özünde tanrı vardır. Tanrı herşeyin üzerindedir. Teizm bir taraftan insanlara karşı iyi olunmasını emreder ama, diğer taraftan da kendinden olmayanlara yüz çevirmelerini, onlarla dostluk kurulmamasını söyler. Yani özünde dünya kardeşliğini değil, din kardeşliğini barındırır. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2006 Herkese kendi işi nasıl güzelse;kendi sözü de güzeldir tabi... Değil mi inançlı arkadaşlar??? Bunu sizden başka az kişi anlar... Çarşambaydı;İslam-kafir ilişkileriydi;oooffff offf nerelere gider daha... BU KADAR... Alıntı
Φ bozkurtmusti Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2006 müslümanlığın gündemi müslümanlığı ehli sünnet vel cemaat e göre yaşamak olmalıdır yoksa kurbanda tavuk kesilirmi,dinlerarası diyolog gibi islamı saptırmaya çalışmak saçma sapan konular ortaya atmak değil.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.