Φ di-lara Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2005 ZEYTİN 'İN EFSANESİ "Efsaneye göre, Havva ile birlikte cennetten yeryüzüne kovulan Adem 930 yaşındayken öleceğini hisseder ve Tanrı'dan kendisini ve dolayısıyla tüm insanlığı bağışlamasını dilemeye karar verir. Bu amaçla oğlu Şit'i Cennet Bahçesi'ne gönderir. Bahçenin bekçiliğini yapan melek, Şit'in duası üzerine İyi-Kötü Ağacı'ndan aldığı üç tohumu ona verir ve öldükten sonra babasının ağzına koyup öyle gömmesini söyler. Adem ölür ve Tabor Dağı yakınında Hebron Vadisi'ne gömülür. Adem'in ağzında yeşeren ve kök salan üç tohumdan Akdeniz ikliminin simgesi üç ağaç filiz verir : Zeytin, sedir ve selvi..." Akdeniz efsanelerinde adı Ölmez Ağaç ya da Hayat Ağacı olarak geçen zeytin ağacı, antik çağlardan beri insanoğlunun hayatının içinde olmuş, kimi zaman meyvasıyla kimi zaman yağıyla insanlığa sağlık, lezzet ve güzellik vaat etmiş. Romalılardan Mısırlılara, Semitlerden Greklere kadar birçok kültürde zeytinyağı önemli bir gıda maddesi olmanın dışında, kandillerde yakılarak geceleri aydınlatmış, yaralara sürülerek şifa olmuş, ciltler onunla güzelleştirilmiş. LOKMAN HEKİM'DE ZEYTİN "Lokman Hekim" bir efsanedir. Halk arasında yaygın bitkilerle tedavi önerilerinin kaynağında eski dönemlerinin ünlü tıp yazarlarının büyük bir payı vardır. İşte bu bilgilerin elyazması eserleriyle yüzyıllardır kuşaktan kuşağa aktarılan reçetelerini Lokman Hekim başlığıyla derleyen Arif Pamuk'un kitabına bir göz atalım ve günümüz Türkçesiyle anlaşılması kolaylaşan bazı alıntılar yapalım: Abseli ve akıntılı yaralarda "Mürsafi, mesteki, sarı sabır, çam sakızı, terbantin birer tatlı kaşığı alınarak yeteri kadar zeytinyağı ile merhem yapılır, yaraya sürülür" deniyor bir "terkipte" (Sipahioğlu, Kütüb-i gayeti'l beyan). Adale ağrısında ise, "Adale ayak yağı ile ovulur" (Al Taberi, Firdevs). Ağız içindeki yaralarda "Zeytin yaprağı çiğnenir" (İbn-i sina, Kanun fi't-tıbb ). Ağrı ve sızılarda "600 gr zeytinyağı, 300 gr kükürt hafif ateşte kaynatılır. Adele ve mafsallara masaj yapılır" (Kaysunizade, Menafiu'n Nas). Acısız diş çekmek için "Zeytin yaprağı hamur haline gelinceye kadar sirke içinde kaynatılır. Çıkartılması istenen dişin üzerine konur" (Al Arzek, Tezkiretü uli'l-al-bab ve'l-camiu li'l-aceb al-ucab). Diş etlerini kuvvetlendirmek için "Mürsafi, zeytinyağı ile mayi yapılır, elde edilen mayi ile gargara yapılır" (Kanun) veya "Zeytin yaprağı kaynatılır. Elde edilen mayi ile gargara yapılır (Tarsusi, Kenzü's-sıhhati'l-ebdaniyye). Egzamaya karşı "zeytinyağı sürülür" ( Kanun). Ses kısıklığında, "Zeytin ağacının sakızı ağızda yavaş yavaş eritilerek yutulur" (Kanun). Öksürüğe karşı "Zeytin ağacı sakızı birer bardak sıcak su ile içilir" (Kanun ). Kaynak Bilinmiyor Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir şevval Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Ekim , 2005 dilara ne iyi etmişsinde aramıza katılmıssın postalarını okumak çok zevkli sevgiler Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.